Ustasından çini sanatına 'elmas' dokunuşlar

KÜLTÜR SANAT (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.05.2019 - 13:28, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

Ustasından çini sanatına 'elmas' dokunuşlar

Kütahyalı çini ve seramik sanatçısı Fahri Çetinkaya, geliştirdiği teknikle elmas uç ve kristal mat sırça kullanarak ürettiği "dokunulduğunda desenleri hissedilebilme" özelliğine sahip eserlerle sanata farklı bir boyut getirdi.
KÜTAHYA (AA) - Kütahyalı Kültür ve Turizm Bakanlığı çini ve seramik sanatçısı Fahri Çetinkaya, çininin yapım aşamasında elmas uç kullanarak eserlerine farklı bir boyut kazandırdı.Uluslararası çok sayıda sergiye katılan 50 yaşındaki çini ustası, İstiklal Mahallesi'ndeki atölyesinde geleneksel çini sanatının dışında geliştirdiği farklı yöntemlerle sıra dışı eserler üretiyor.Çetinkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önceki yıllarda Osmanlı döneminin ünlü denizcilerinden Piri Reis'in dünya haritası, minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh'un eserleri, Osmanlı motifleriyle Orhun Yazıtları ve Sultan 2. Abdülhamid döneminde yapılan ve İstanbul'un iki yakasını bir araya getiren köprü, tüp geçit, teleferiğin yanı sıra Miniatürk, Gezi Parkı gibi şehir imar projelerini çinilere işlediğini hatırlattı.Çinide elmas uç kullanarak "elmas tekniği" adını verdiği yöntemle yeni çalışmalar yaptığını anlatan Çetinkaya, şunları belirtti:"Elmas tekniğini 5 yıl süren çalışmalar sonucunda buldum. Bu teknikle yaptığım ve 3 yılda tamamladığım ilk eserim ise İnci Koleksiyonu adını verdiğim çalışmalardır. Bu teknik tüm renklerde uygulanabiliyor ancak krem ya da beyaz tonlarda uygulandığında daha güzel oluyor. Bu yöntemin en önemli özelliği ise dokununca çini eserleri hissedebiliyorsunuz. Görme engelli bir insan dahi çiniye dokunduğunda desenleri hissedebilir. Elmas tekniğiyle bu eserleri elmas işler gibi aynı zarafette aynı işçilikte yapmaya özen gösterdim, çiniye bir duygu kattım."Çetinkaya, eserlerin sırlanmasında yine kendi geliştirdiği "kristal mat sırça" tekniğini kullandığını aktardı.Bu teknikle çini sanatına farklı bir boyut, bir dil kazandırdığına inandığını ifade eden Çetinkaya, "Bu yöntemi bulmak ve geliştirmek gerçekten zordu. Bu iş bir kimya işidir. Yapım, sırlanma ve fırınlanma teknikleri klasik çiniden çok daha farklı ve çok daha zor." dedi.Fahri Çetinkaya, klasik çini sanatının yanında genellikle sıra dışı çalışmalar yaptığını belirtti.Katar'daki devlet müzesinde sergilenecekÇini sanatına yeni tarzlar, yöntemler kazandırılması gerektiğini savunan Çetinkaya, şöyle dedi:"Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar gelen çini sanatı, geleneksel olarak aynı şekilde aynı yöntemlerle kullanılarak bugüne kadar geldi. Ben de geleneksel sanatı öğrenerek bugünlere geldim ancak bizim geleneksel çini sanatıyla yetinmememiz gerekir. Yeni teknikler geliştirerek günümüze kadar ulaşan çini sanatına katkıda bulunmamız ve daha ileriye taşımamız gerekiyor. Sadece asırlar önceki yöntemlerle eserler yapmak yerine günümüzün teknikleri, tarzları ve desenleriyle eserler yaparak bunları gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor."Çetinkaya, bulduğu yöntemle yaptığı 13 parçadan oluşan koleksiyondaki eser sayısı 19'a ulaştığında Katar'daki devlet müzesinde sergileneceğini sözlerine ekledi.
Kütahyalı çini ve seramik sanatçısı Fahri Çetinkaya, geliştirdiği teknikle elmas uç ve kristal mat sırça kullanarak ürettiği "dokunulduğunda desenleri hissedilebilme" özelliğine sahip eserlerle sanata farklı bir boyut getirdi.
KÜTAHYA (AA) - Kütahyalı Kültür ve Turizm Bakanlığı çini ve seramik sanatçısı Fahri Çetinkaya, çininin yapım aşamasında elmas uç kullanarak eserlerine farklı bir boyut kazandırdı.Uluslararası çok sayıda sergiye katılan 50 yaşındaki çini ustası, İstiklal Mahallesi'ndeki atölyesinde geleneksel çini sanatının dışında geliştirdiği farklı yöntemlerle sıra dışı eserler üretiyor.Çetinkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önceki yıllarda Osmanlı döneminin ünlü denizcilerinden Piri Reis'in dünya haritası, minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh'un eserleri, Osmanlı motifleriyle Orhun Yazıtları ve Sultan 2. Abdülhamid döneminde yapılan ve İstanbul'un iki yakasını bir araya getiren köprü, tüp geçit, teleferiğin yanı sıra Miniatürk, Gezi Parkı gibi şehir imar projelerini çinilere işlediğini hatırlattı.Çinide elmas uç kullanarak "elmas tekniği" adını verdiği yöntemle yeni çalışmalar yaptığını anlatan Çetinkaya, şunları belirtti:"Elmas tekniğini 5 yıl süren çalışmalar sonucunda buldum. Bu teknikle yaptığım ve 3 yılda tamamladığım ilk eserim ise İnci Koleksiyonu adını verdiğim çalışmalardır. Bu teknik tüm renklerde uygulanabiliyor ancak krem ya da beyaz tonlarda uygulandığında daha güzel oluyor. Bu yöntemin en önemli özelliği ise dokununca çini eserleri hissedebiliyorsunuz. Görme engelli bir insan dahi çiniye dokunduğunda desenleri hissedebilir. Elmas tekniğiyle bu eserleri elmas işler gibi aynı zarafette aynı işçilikte yapmaya özen gösterdim, çiniye bir duygu kattım."Çetinkaya, eserlerin sırlanmasında yine kendi geliştirdiği "kristal mat sırça" tekniğini kullandığını aktardı.Bu teknikle çini sanatına farklı bir boyut, bir dil kazandırdığına inandığını ifade eden Çetinkaya, "Bu yöntemi bulmak ve geliştirmek gerçekten zordu. Bu iş bir kimya işidir. Yapım, sırlanma ve fırınlanma teknikleri klasik çiniden çok daha farklı ve çok daha zor." dedi.Fahri Çetinkaya, klasik çini sanatının yanında genellikle sıra dışı çalışmalar yaptığını belirtti.Katar'daki devlet müzesinde sergilenecekÇini sanatına yeni tarzlar, yöntemler kazandırılması gerektiğini savunan Çetinkaya, şöyle dedi:"Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar gelen çini sanatı, geleneksel olarak aynı şekilde aynı yöntemlerle kullanılarak bugüne kadar geldi. Ben de geleneksel sanatı öğrenerek bugünlere geldim ancak bizim geleneksel çini sanatıyla yetinmememiz gerekir. Yeni teknikler geliştirerek günümüze kadar ulaşan çini sanatına katkıda bulunmamız ve daha ileriye taşımamız gerekiyor. Sadece asırlar önceki yöntemlerle eserler yapmak yerine günümüzün teknikleri, tarzları ve desenleriyle eserler yaparak bunları gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor."Çetinkaya, bulduğu yöntemle yaptığı 13 parçadan oluşan koleksiyondaki eser sayısı 19'a ulaştığında Katar'daki devlet müzesinde sergileneceğini sözlerine ekledi.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.