Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinin 82'nci yılı

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 10.11.2020 - 10:07, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinin 82'nci yılı

Askeri ve siyasi dehasıyla Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda saat 9'u 5 geçe hayata gözlerini yumdu.
<p>T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&#39;nin kurucusu ve &ouml;nderi Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 57 yıllık yaşamında milletinin ve vatanının bağımsızlığı i&ccedil;in girdiği her m&uuml;cadeleyi askeri ve siyasi dehasıyla zaferle ta&ccedil;landırdı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder Atat&uuml;rk, 1881&#39;de Selanik&#39;te d&uuml;nyaya geldi. Annesi Z&uuml;beyde Hanım&#39;ın arzusu doğrultusunda ilk&ouml;ğrenimine Hafız Mehmet Efendi&#39;nin mahalle mektebinde başlayan Atat&uuml;rk, daha sonra babası Ali Rıza Efendi&#39;nin isteği ile ge&ccedil;tiği Şemsi Efendi Mektebinde ilkokulu bitirdi.</p> <p>Ortaokul eğitimi i&ccedil;in gittiği Selanik M&uuml;lkiye R&uuml;ştiyesinden kendi isteğiyle ayrılan Atat&uuml;rk, &ouml;ğrenimini Selanik Askeri R&uuml;ştiyesinde s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;. Bu okulda matematik &ouml;ğretmenliği yapan Y&uuml;zbaşı Mustafa Efendi, Atat&uuml;rk&#39;&uuml; sınıftaki diğer Mustafalar&#39;dan ayırmak i&ccedil;in &uuml;st&uuml;n yetenekli &ouml;ğrencisine ikinci ad olarak &quot;Kemal&quot; ismini koydu.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-2-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Mustafa Kemal, Selanik Askeri R&uuml;ştiyesini bitirdikten sonra Manastır Askeri İdadisinden ikincilikle mezun oldu. Askeri &ouml;ğreniminin yanında yabancı dil eğitimi de alan Atat&uuml;rk, yazları izinli d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml; Selanik&#39;te Fransızca dersleri g&ouml;rd&uuml;.</p> <p>Daha sonra İstanbul&#39;a gelerek 1899&#39;da girdiği Harp Okulu&#39;nu 1902&#39;de teğmen r&uuml;tbesiyle bitiren Atat&uuml;rk, Harp Akademisinden de 1905&#39;te kurmay y&uuml;zbaşı r&uuml;tbesiyle mezun oldu.</p> <p>&nbsp;</p> <p><a href="https://www.aa.com.tr/tr/info/infografik/20811" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank"><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/4164aa16-2a0e-4a00-98ad-deb5a750816b/20202FKASIM2FEBEDC4B0_.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></a></p> <p>Atat&uuml;rk, kurmaylık stajı i&ccedil;in, 1905&#39;te Şam&#39;da 5. Ordu emrine atandı. Suriye b&ouml;lgesindeki &uuml;st&uuml;n hizmetleri nedeniyle Beşinci R&uuml;tbe&#39;den Mecidi Nişanı verilen Atat&uuml;rk, 1907&#39;de merkezi Makedonya&#39;nın Manastır şehrinde bulunan 3. Ordu Karargahı&#39;na atandı. Atat&uuml;rk, 3. Ordu Karargahı&#39;nın Selanik&#39;teki kurmay şubesinde g&ouml;revlendirildi.</p> <p>Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, Manastır ve Selanik&#39;te g&ouml;revliyken 1909&#39;da İstanbul&#39;daki 31 Mart Vakası&#39;nı bastıran Hareket Ordusu&#39;nda g&ouml;rev yaptı.&nbsp;&nbsp;</p> <p>1910&#39;da Arnavutluk&#39;taki isyanı bastırmak i&ccedil;in d&uuml;zenlenen harekatta da g&ouml;revlendirilen Atat&uuml;rk, İtalya&#39;nın 1911&#39;de Trablusgarp&#39;a asker &ccedil;ıkarması &uuml;zerine Tobruk&#39;a g&ouml;nderildi.</p> <p>Tobruk ve Derne&#39;de T&uuml;rk kuvvetlerini başarıyla y&ouml;nettikten sonra binbaşı r&uuml;tbesiyle 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı&#39;na katılan Atat&uuml;rk, Edirne&#39;yi Bulgaristan&#39;dan geri alan kolorduda g&ouml;rev yaptı.</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-3-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>&Ccedil;anakkale&#39;de &uuml;st&uuml;n başarı</h3> <p>Atat&uuml;rk, 1913&#39;te Sofya&#39;da ataşeliğe atandı. Ataşe olarak g&ouml;rev yaptığı sırada, Birinci D&uuml;nya Savaşı&#39;nın başlaması &uuml;zerine Atat&uuml;rk, Başkomutanlık Vekaleti&#39;ne m&uuml;racaat ederek cephede g&ouml;rev almak istedi.</p> <p>Kendisine &quot;Sizin i&ccedil;in orduda her zaman bir g&ouml;rev vardır. Ancak Sofya Ataşemiliterliği&#39;ni daha &ouml;nemli g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zden sizi orada bırakıyoruz.&quot; cevabının verilmesi &uuml;zerine B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, Başkomutan Vekili Enver Paşa&#39;ya şu mektubu yazdı:</p> <p>&quot;Vatanın m&uuml;dafaasına ait faal vazifelerden daha m&uuml;him ve y&uuml;ce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken ben, Sofya&#39;da ataşemiliterlik yapamam. Eğer birinci sınıf subay olmak liyakatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise, l&uuml;tfen a&ccedil;ık s&ouml;yleyiniz.&quot;</p> <p>Bunun &uuml;zerine Atat&uuml;rk, 1915&#39;te Esat Paşa komutasındaki 3. Kolordu&#39;ya bağlı Tekirdağ&#39;da oluşturulacak 19. T&uuml;men Komutanlığına atandı.</p> <p>Gelibolu Yarımadası&#39;na asker &ccedil;ıkaran ve Conkbayırı&#39;na ilerleyen d&uuml;şman birlikleri Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n komutasındaki 19. T&uuml;men kuvvetlerinin taarruzuyla geri &ccedil;ekildi. Atat&uuml;rk, &quot;Anafartalar kahramanı&quot; olarak &uuml;n kazandı.</p> <p>Atat&uuml;rk, Conkbayırı taarruzu sırasında g&ouml;ğs&uuml;ne isabet eden şarapnel par&ccedil;asının g&ouml;ğ&uuml;s cebindeki saati par&ccedil;alayarak d&ouml;nmesi sonucu mutlak bir &ouml;l&uuml;mden kurtuldu.</p> <p>Doğu Cephesi&#39;nde 16. Kolordu Komutanlığına atanan Atat&uuml;rk, 1916&#39;da Rus saldırılarını durdurarak Bitlis ve Muş&#39;u d&uuml;şmandan geri aldı ve bu cephede generalliğe terfi etti.</p> <p>1917&#39;de Filistin ve Suriye&#39;de g&ouml;revli 7&#39;nci Ordu Komutanlığı&#39;na atanan Atat&uuml;rk, aynı yıl Veliaht Vahdettin ile Almanya&#39;ya giderek Alman Genel Karargahı ve Alman savaş cephelerinde incelemelerde bulundu.</p> <p>1918&#39;de yeniden g&ouml;revlendirildiği Suriye cephesinde 7&#39;nci Ordu Komutanıyken, Birinci D&uuml;nya Savaşı&#39;nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması&#39;ndan sonra İstanbul&#39;a d&ouml;nd&uuml;. &Uuml;lkeyi d&uuml;şman işgalinden kurtarmak amacını gizli tutarak, Ordu M&uuml;fettişliği g&ouml;revi ile İstanbul&#39;dan ayrıldı.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-4-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Tam bağımsızlığa giden ilk adım</h3> <p>Karadeniz yoluyla 19 Mayıs 1919&#39;da Samsun&#39;a &ccedil;ıkan Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919&#39;da Amasya Genelgesi&#39;ni yayımladı. T&uuml;rk milletine, &quot;Vatanın b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu, azim ve kararlılıkla vatanın kurtarılması i&ccedil;in Sivas&#39;ta bir kongre toplanacağını&quot; bildirdi. Ayrıca Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti&#39;nin verdiği g&ouml;revden ve askerlikten istifa ederek, 23 Temmuz 1919&#39;da Erzurum&#39;da, 4 Eyl&uuml;l 1919&#39;da Sivas&#39;ta toplanan kongrelerin başkanlığını yaptı.</p> <p>Bu kongrelerde, &quot;D&uuml;şman işgaline karşı milletin vatanı savunacağı, bu ama&ccedil;la ge&ccedil;ici bir h&uuml;k&uuml;metin kurulacağı ve bir milli meclisin toplanacağı, manda ve himayenin kabul edilmeyeceği&quot; kararları alındı ve a&ccedil;ıklandı.</p> <p>T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi (TBMM), onun &ccedil;abalarıyla 23 Nisan 1920&#39;de Ankara&#39;da tarihi g&ouml;revine başladı. Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, Meclis ve H&uuml;k&uuml;met Başkanı se&ccedil;ildi.</p> <p>TBMM a&ccedil;ılmadan 17 g&uuml;n &ouml;nce, 6 Nisan 1920&#39;de, Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n talimatıyla Anadolu Ajansı (AA) kuruldu. &quot;T&uuml;rkiye&#39;nin sesini d&uuml;nyaya duyurmak&quot; amacıyla kurulan AA, TBMM&#39;nin &ccedil;ıkardığı ilk yasaları duyurdu, Milli M&uuml;cadele&#39;nin ve Kurtuluş Savaşı&#39;nın her aşamasına tanıklık etti.</p> <p>TBMM a&ccedil;ılarak milli bir h&uuml;k&uuml;met kurulmasına rağmen Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti ile İtilaf Devletleri arasında 10 Ağustos 1920&#39;de Sevr Antlaşması imzalandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder Atat&uuml;rk, United Telegraph gazetesi muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, Sevr Antlaşması&#39;nı tanımadıklarını vurgulayarak, &quot;Siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlığımızı imhaya ve neticede yaşama hakkımızı inkara ve kaldırmaya y&ouml;neltilmiş Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>TBMM tarafından Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması&#39;nın kabul edilmediği d&uuml;nyaya duyuruldu.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-5-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Yunan Ordusu bozguna uğratıldı</h3> <p>İtilaf Devletleri&#39;nin yardımıyla İzmir&#39;i işgal eden Yunan kuvvetlerinin ilerlemesi, 1921&#39;de Birinci ve İkinci İn&ouml;n&uuml; savaşlarıyla durduruldu.</p> <p>Yunan ordusunun 23 Ağustos 1921&#39;de yeniden taarruz etmesiyle Sakarya Meydan Muharebesi başladı. Atat&uuml;rk, birliklere, &quot;Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh b&uuml;t&uuml;n vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadık&ccedil;a terk olunamaz.&quot; emrini verdi.</p> <p>Yunan ordusu bozguna uğratılarak, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa&#39;nın y&ouml;nettiği T&uuml;rk ordusu, Sakarya Meydan Muharebesi&#39;ni zaferle sonu&ccedil;landırdı. 22 g&uuml;n s&uuml;ren bu savaşta Yunan ordusu ağır kayıplara uğratıldı. Bu zafer nedeniyle Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;e, TBMM tarafından &quot;Mareşal&quot; r&uuml;tbesi ve &quot;Gazi&quot; unvanı verildi.</p> <p>Sakarya Zaferi&#39;nin ardından 13 Ekim 1921&#39;de Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması, 20 Ekim 1921&#39;de Fransızlarla Hatay haricinde bug&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye sınırının &ccedil;izildiği Ankara Antlaşması imzalandı.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n komutanlığında T&uuml;rk ordusu, vatanı d&uuml;şman işgalinden kurtarmak i&ccedil;in 26 Ağustos 1922&#39;de karşı saldırıya ge&ccedil;erek B&uuml;y&uuml;k Taarruz&#39;u başlattı.</p> <p>Mustafa Kemal Paşa&#39;nın y&ouml;nettiği 30 Ağustos 1922&#39;deki Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi&#39;nde T&uuml;rk ordusu, Yunan ordusunun b&uuml;y&uuml;k kısmını yok etti. Bozguna uğrayarak ka&ccedil;an d&uuml;şman kuvvetlerini izleyen T&uuml;rk ordusu, 9 Eyl&uuml;l 1922&#39;de İzmir&#39;e girdi.</p> <p>Anadolu&#39;yu d&uuml;şman istilasından kurtaran b&uuml;y&uuml;k askeri zaferlerin ardından 11 Ekim 1922&#39;de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri T&uuml;rk topraklarından &ccedil;ekildi.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-6-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Lozan Antlaşması</h3> <p>İsmet İn&ouml;n&uuml; başkanlığındaki T&uuml;rkiye heyeti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında 24 Temmuz 1923&#39;te Lozan Antlaşması imzalandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, Lozan Antlaşması&#39;na ilişkin, &quot;Bu antlaşma, T&uuml;rk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması&#39;yla tamamlandığı zannedilmiş b&uuml;y&uuml;k bir suikastın yıkılışını ifade eder bir vesikadır.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <h3>T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&#39;nin ilk Cumhurbaşkanı</h3> <p>Kurtuluş Savaşı&#39;nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923&#39;te Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atat&uuml;rk de cumhurbaşkanı se&ccedil;ildi. 1938&#39;deki &ouml;l&uuml;m&uuml;ne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı se&ccedil;ilen Atat&uuml;rk, bu g&ouml;revi en uzun s&uuml;re y&uuml;r&uuml;ten Cumhurbaşkanı oldu.</p> <p>Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;e 14 Haziran 1926&#39;da İzmir&#39;de yapılması planlanan suikast girişimi engellendi. Suikast girişiminin elebaşları İzmir&#39;de tutuklandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, suikast girişimine ilişkin Anadolu Ajansı&#39;na yaptığı a&ccedil;ıklamada, &quot;Al&ccedil;ak girişimin benim şahsımdan ziyade mukaddes Cumhuriyetimize ve onun dayandığı y&uuml;ksek ilkelerimize y&ouml;nelmiş bulunduğuna ş&uuml;phe yoktur. Benim na&ccedil;iz v&uuml;cudum bir g&uuml;n elbet toprak olacaktır fakat T&uuml;rkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>Gazi Mustafa Kemal&#39;e, 24 Kasım 1934&#39;te 2587 sayılı Kanunla &quot;Atat&uuml;rk&quot; soyadı verildi ve bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklandı.</p> <h3>T&uuml;rkiye&#39;nin b&ouml;lgesinde ve d&uuml;nyada etkili bir akt&ouml;r olarak &ouml;ne &ccedil;ıkmasına katkıda bulundu</h3> <p>Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 1929 D&uuml;nya Ekonomik Bunalımı&#39;nın etkilerini hafifletmek ve &uuml;lkenin kalkınmasını hızlandırmak amacıyla 1933&#39;te Beş Yıllık Sanayi Planı&#39;nı başlattı. Aynı d&ouml;nemde dış politikada da &ouml;nemli adımlar atıldı; Milletler Cemiyeti&#39;ne girilmesi, Balkan Antantı&#39;nın imzalanması, Montr&ouml; Boğazlar S&ouml;zleşmesi ve Sadabat Paktı gibi girişimler, T&uuml;rkiye&#39;nin b&ouml;lgesinde ve d&uuml;nyada etkili bir akt&ouml;r olarak &ouml;ne &ccedil;ıkmasına katkıda bulundu.</p> <p>Atat&uuml;rk, Hatay&#39;ın anavatana katılması i&ccedil;in yoğun diplomatik &ccedil;aba sarf etti ve onun bu amacı, vefatının ardından 1939&#39;da ger&ccedil;ekleşti.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-7-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Yalnızca T&uuml;rk milletinin Kurtuluş Savaşı&#39;nı başarıyla y&ouml;neten bir komutan olarak değil, aynı zamanda ger&ccedil;ekleştirdiği devrimlerle de dahi bir devlet adamı olarak tarihe ge&ccedil;en Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 57 yıl s&uuml;ren yaşamında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı i&ccedil;in yılmadan &ccedil;alıştı ve girdiği her m&uuml;cadeleden zaferle &ccedil;ıktı.</p> <p>Askeri ve siyasi dehasıyla T&uuml;rk ve d&uuml;nya tarihine adını altın harflerle yazdıran Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 10 Kasım 1938&#39;de 57 yaşındayken Dolmabah&ccedil;e Sarayı&#39;nda saat 9&#39;u 5 ge&ccedil;e hayata g&ouml;zlerini yumdu.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n vefatı sadece T&uuml;rkiye&#39;de değil b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyada b&uuml;y&uuml;k &uuml;z&uuml;nt&uuml;yle karşılanırken, yabancı devlet adamları bir&ccedil;ok a&ccedil;ıklama yaptı ve mesaj yayımladı.</p> <h3>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n naaşı 10 Kasım 1953&#39;te Anıtkabir&#39;e nakledildi</h3> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n T&uuml;rk bayrağına sarılı tabutu, Dolmabah&ccedil;e Sarayı b&uuml;y&uuml;k t&ouml;ren salonunda bir katafalk &uuml;zerine yerleştirilerek 3 g&uuml;n s&uuml;reyle milletin ziyaretine bırakıldı.</p> <p>Cenaze, daha sonra 20 Kasım 1938&#39;de Ankara&#39;ya getirildi ve 21 Kasım 1938&#39;de b&uuml;y&uuml;k t&ouml;renle Etnografya M&uuml;zesi&#39;ndeki ge&ccedil;ici kabrine konuldu. Cenaze t&ouml;renine b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya devletleri &ouml;zel temsilciler g&ouml;nderdi. T&ouml;rende, &Ccedil;anakkale&#39;de ve diğer muharebelerde Atat&uuml;rk&#39;e karşı savaşmış yabancı generaller de yer aldı.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n naaşı, &ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n 15&#39;inci yılı olan 10 Kasım 1953&#39;te Anıtkabir&#39;e nakledildi.&nbsp;</p>
Askeri ve siyasi dehasıyla Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda saat 9'u 5 geçe hayata gözlerini yumdu.
<p>T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&#39;nin kurucusu ve &ouml;nderi Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 57 yıllık yaşamında milletinin ve vatanının bağımsızlığı i&ccedil;in girdiği her m&uuml;cadeleyi askeri ve siyasi dehasıyla zaferle ta&ccedil;landırdı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder Atat&uuml;rk, 1881&#39;de Selanik&#39;te d&uuml;nyaya geldi. Annesi Z&uuml;beyde Hanım&#39;ın arzusu doğrultusunda ilk&ouml;ğrenimine Hafız Mehmet Efendi&#39;nin mahalle mektebinde başlayan Atat&uuml;rk, daha sonra babası Ali Rıza Efendi&#39;nin isteği ile ge&ccedil;tiği Şemsi Efendi Mektebinde ilkokulu bitirdi.</p> <p>Ortaokul eğitimi i&ccedil;in gittiği Selanik M&uuml;lkiye R&uuml;ştiyesinden kendi isteğiyle ayrılan Atat&uuml;rk, &ouml;ğrenimini Selanik Askeri R&uuml;ştiyesinde s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;. Bu okulda matematik &ouml;ğretmenliği yapan Y&uuml;zbaşı Mustafa Efendi, Atat&uuml;rk&#39;&uuml; sınıftaki diğer Mustafalar&#39;dan ayırmak i&ccedil;in &uuml;st&uuml;n yetenekli &ouml;ğrencisine ikinci ad olarak &quot;Kemal&quot; ismini koydu.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-2-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Mustafa Kemal, Selanik Askeri R&uuml;ştiyesini bitirdikten sonra Manastır Askeri İdadisinden ikincilikle mezun oldu. Askeri &ouml;ğreniminin yanında yabancı dil eğitimi de alan Atat&uuml;rk, yazları izinli d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml; Selanik&#39;te Fransızca dersleri g&ouml;rd&uuml;.</p> <p>Daha sonra İstanbul&#39;a gelerek 1899&#39;da girdiği Harp Okulu&#39;nu 1902&#39;de teğmen r&uuml;tbesiyle bitiren Atat&uuml;rk, Harp Akademisinden de 1905&#39;te kurmay y&uuml;zbaşı r&uuml;tbesiyle mezun oldu.</p> <p>&nbsp;</p> <p><a href="https://www.aa.com.tr/tr/info/infografik/20811" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank"><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/4164aa16-2a0e-4a00-98ad-deb5a750816b/20202FKASIM2FEBEDC4B0_.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></a></p> <p>Atat&uuml;rk, kurmaylık stajı i&ccedil;in, 1905&#39;te Şam&#39;da 5. Ordu emrine atandı. Suriye b&ouml;lgesindeki &uuml;st&uuml;n hizmetleri nedeniyle Beşinci R&uuml;tbe&#39;den Mecidi Nişanı verilen Atat&uuml;rk, 1907&#39;de merkezi Makedonya&#39;nın Manastır şehrinde bulunan 3. Ordu Karargahı&#39;na atandı. Atat&uuml;rk, 3. Ordu Karargahı&#39;nın Selanik&#39;teki kurmay şubesinde g&ouml;revlendirildi.</p> <p>Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, Manastır ve Selanik&#39;te g&ouml;revliyken 1909&#39;da İstanbul&#39;daki 31 Mart Vakası&#39;nı bastıran Hareket Ordusu&#39;nda g&ouml;rev yaptı.&nbsp;&nbsp;</p> <p>1910&#39;da Arnavutluk&#39;taki isyanı bastırmak i&ccedil;in d&uuml;zenlenen harekatta da g&ouml;revlendirilen Atat&uuml;rk, İtalya&#39;nın 1911&#39;de Trablusgarp&#39;a asker &ccedil;ıkarması &uuml;zerine Tobruk&#39;a g&ouml;nderildi.</p> <p>Tobruk ve Derne&#39;de T&uuml;rk kuvvetlerini başarıyla y&ouml;nettikten sonra binbaşı r&uuml;tbesiyle 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı&#39;na katılan Atat&uuml;rk, Edirne&#39;yi Bulgaristan&#39;dan geri alan kolorduda g&ouml;rev yaptı.</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-3-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>&Ccedil;anakkale&#39;de &uuml;st&uuml;n başarı</h3> <p>Atat&uuml;rk, 1913&#39;te Sofya&#39;da ataşeliğe atandı. Ataşe olarak g&ouml;rev yaptığı sırada, Birinci D&uuml;nya Savaşı&#39;nın başlaması &uuml;zerine Atat&uuml;rk, Başkomutanlık Vekaleti&#39;ne m&uuml;racaat ederek cephede g&ouml;rev almak istedi.</p> <p>Kendisine &quot;Sizin i&ccedil;in orduda her zaman bir g&ouml;rev vardır. Ancak Sofya Ataşemiliterliği&#39;ni daha &ouml;nemli g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zden sizi orada bırakıyoruz.&quot; cevabının verilmesi &uuml;zerine B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, Başkomutan Vekili Enver Paşa&#39;ya şu mektubu yazdı:</p> <p>&quot;Vatanın m&uuml;dafaasına ait faal vazifelerden daha m&uuml;him ve y&uuml;ce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken ben, Sofya&#39;da ataşemiliterlik yapamam. Eğer birinci sınıf subay olmak liyakatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise, l&uuml;tfen a&ccedil;ık s&ouml;yleyiniz.&quot;</p> <p>Bunun &uuml;zerine Atat&uuml;rk, 1915&#39;te Esat Paşa komutasındaki 3. Kolordu&#39;ya bağlı Tekirdağ&#39;da oluşturulacak 19. T&uuml;men Komutanlığına atandı.</p> <p>Gelibolu Yarımadası&#39;na asker &ccedil;ıkaran ve Conkbayırı&#39;na ilerleyen d&uuml;şman birlikleri Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n komutasındaki 19. T&uuml;men kuvvetlerinin taarruzuyla geri &ccedil;ekildi. Atat&uuml;rk, &quot;Anafartalar kahramanı&quot; olarak &uuml;n kazandı.</p> <p>Atat&uuml;rk, Conkbayırı taarruzu sırasında g&ouml;ğs&uuml;ne isabet eden şarapnel par&ccedil;asının g&ouml;ğ&uuml;s cebindeki saati par&ccedil;alayarak d&ouml;nmesi sonucu mutlak bir &ouml;l&uuml;mden kurtuldu.</p> <p>Doğu Cephesi&#39;nde 16. Kolordu Komutanlığına atanan Atat&uuml;rk, 1916&#39;da Rus saldırılarını durdurarak Bitlis ve Muş&#39;u d&uuml;şmandan geri aldı ve bu cephede generalliğe terfi etti.</p> <p>1917&#39;de Filistin ve Suriye&#39;de g&ouml;revli 7&#39;nci Ordu Komutanlığı&#39;na atanan Atat&uuml;rk, aynı yıl Veliaht Vahdettin ile Almanya&#39;ya giderek Alman Genel Karargahı ve Alman savaş cephelerinde incelemelerde bulundu.</p> <p>1918&#39;de yeniden g&ouml;revlendirildiği Suriye cephesinde 7&#39;nci Ordu Komutanıyken, Birinci D&uuml;nya Savaşı&#39;nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması&#39;ndan sonra İstanbul&#39;a d&ouml;nd&uuml;. &Uuml;lkeyi d&uuml;şman işgalinden kurtarmak amacını gizli tutarak, Ordu M&uuml;fettişliği g&ouml;revi ile İstanbul&#39;dan ayrıldı.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-4-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Tam bağımsızlığa giden ilk adım</h3> <p>Karadeniz yoluyla 19 Mayıs 1919&#39;da Samsun&#39;a &ccedil;ıkan Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919&#39;da Amasya Genelgesi&#39;ni yayımladı. T&uuml;rk milletine, &quot;Vatanın b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu, azim ve kararlılıkla vatanın kurtarılması i&ccedil;in Sivas&#39;ta bir kongre toplanacağını&quot; bildirdi. Ayrıca Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti&#39;nin verdiği g&ouml;revden ve askerlikten istifa ederek, 23 Temmuz 1919&#39;da Erzurum&#39;da, 4 Eyl&uuml;l 1919&#39;da Sivas&#39;ta toplanan kongrelerin başkanlığını yaptı.</p> <p>Bu kongrelerde, &quot;D&uuml;şman işgaline karşı milletin vatanı savunacağı, bu ama&ccedil;la ge&ccedil;ici bir h&uuml;k&uuml;metin kurulacağı ve bir milli meclisin toplanacağı, manda ve himayenin kabul edilmeyeceği&quot; kararları alındı ve a&ccedil;ıklandı.</p> <p>T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi (TBMM), onun &ccedil;abalarıyla 23 Nisan 1920&#39;de Ankara&#39;da tarihi g&ouml;revine başladı. Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, Meclis ve H&uuml;k&uuml;met Başkanı se&ccedil;ildi.</p> <p>TBMM a&ccedil;ılmadan 17 g&uuml;n &ouml;nce, 6 Nisan 1920&#39;de, Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n talimatıyla Anadolu Ajansı (AA) kuruldu. &quot;T&uuml;rkiye&#39;nin sesini d&uuml;nyaya duyurmak&quot; amacıyla kurulan AA, TBMM&#39;nin &ccedil;ıkardığı ilk yasaları duyurdu, Milli M&uuml;cadele&#39;nin ve Kurtuluş Savaşı&#39;nın her aşamasına tanıklık etti.</p> <p>TBMM a&ccedil;ılarak milli bir h&uuml;k&uuml;met kurulmasına rağmen Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti ile İtilaf Devletleri arasında 10 Ağustos 1920&#39;de Sevr Antlaşması imzalandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder Atat&uuml;rk, United Telegraph gazetesi muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, Sevr Antlaşması&#39;nı tanımadıklarını vurgulayarak, &quot;Siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlığımızı imhaya ve neticede yaşama hakkımızı inkara ve kaldırmaya y&ouml;neltilmiş Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>TBMM tarafından Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması&#39;nın kabul edilmediği d&uuml;nyaya duyuruldu.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-5-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Yunan Ordusu bozguna uğratıldı</h3> <p>İtilaf Devletleri&#39;nin yardımıyla İzmir&#39;i işgal eden Yunan kuvvetlerinin ilerlemesi, 1921&#39;de Birinci ve İkinci İn&ouml;n&uuml; savaşlarıyla durduruldu.</p> <p>Yunan ordusunun 23 Ağustos 1921&#39;de yeniden taarruz etmesiyle Sakarya Meydan Muharebesi başladı. Atat&uuml;rk, birliklere, &quot;Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh b&uuml;t&uuml;n vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadık&ccedil;a terk olunamaz.&quot; emrini verdi.</p> <p>Yunan ordusu bozguna uğratılarak, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa&#39;nın y&ouml;nettiği T&uuml;rk ordusu, Sakarya Meydan Muharebesi&#39;ni zaferle sonu&ccedil;landırdı. 22 g&uuml;n s&uuml;ren bu savaşta Yunan ordusu ağır kayıplara uğratıldı. Bu zafer nedeniyle Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;e, TBMM tarafından &quot;Mareşal&quot; r&uuml;tbesi ve &quot;Gazi&quot; unvanı verildi.</p> <p>Sakarya Zaferi&#39;nin ardından 13 Ekim 1921&#39;de Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması, 20 Ekim 1921&#39;de Fransızlarla Hatay haricinde bug&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye sınırının &ccedil;izildiği Ankara Antlaşması imzalandı.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n komutanlığında T&uuml;rk ordusu, vatanı d&uuml;şman işgalinden kurtarmak i&ccedil;in 26 Ağustos 1922&#39;de karşı saldırıya ge&ccedil;erek B&uuml;y&uuml;k Taarruz&#39;u başlattı.</p> <p>Mustafa Kemal Paşa&#39;nın y&ouml;nettiği 30 Ağustos 1922&#39;deki Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi&#39;nde T&uuml;rk ordusu, Yunan ordusunun b&uuml;y&uuml;k kısmını yok etti. Bozguna uğrayarak ka&ccedil;an d&uuml;şman kuvvetlerini izleyen T&uuml;rk ordusu, 9 Eyl&uuml;l 1922&#39;de İzmir&#39;e girdi.</p> <p>Anadolu&#39;yu d&uuml;şman istilasından kurtaran b&uuml;y&uuml;k askeri zaferlerin ardından 11 Ekim 1922&#39;de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri T&uuml;rk topraklarından &ccedil;ekildi.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-6-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Lozan Antlaşması</h3> <p>İsmet İn&ouml;n&uuml; başkanlığındaki T&uuml;rkiye heyeti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında 24 Temmuz 1923&#39;te Lozan Antlaşması imzalandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, Lozan Antlaşması&#39;na ilişkin, &quot;Bu antlaşma, T&uuml;rk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması&#39;yla tamamlandığı zannedilmiş b&uuml;y&uuml;k bir suikastın yıkılışını ifade eder bir vesikadır.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <h3>T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&#39;nin ilk Cumhurbaşkanı</h3> <p>Kurtuluş Savaşı&#39;nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923&#39;te Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atat&uuml;rk de cumhurbaşkanı se&ccedil;ildi. 1938&#39;deki &ouml;l&uuml;m&uuml;ne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı se&ccedil;ilen Atat&uuml;rk, bu g&ouml;revi en uzun s&uuml;re y&uuml;r&uuml;ten Cumhurbaşkanı oldu.</p> <p>Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;e 14 Haziran 1926&#39;da İzmir&#39;de yapılması planlanan suikast girişimi engellendi. Suikast girişiminin elebaşları İzmir&#39;de tutuklandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, suikast girişimine ilişkin Anadolu Ajansı&#39;na yaptığı a&ccedil;ıklamada, &quot;Al&ccedil;ak girişimin benim şahsımdan ziyade mukaddes Cumhuriyetimize ve onun dayandığı y&uuml;ksek ilkelerimize y&ouml;nelmiş bulunduğuna ş&uuml;phe yoktur. Benim na&ccedil;iz v&uuml;cudum bir g&uuml;n elbet toprak olacaktır fakat T&uuml;rkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>Gazi Mustafa Kemal&#39;e, 24 Kasım 1934&#39;te 2587 sayılı Kanunla &quot;Atat&uuml;rk&quot; soyadı verildi ve bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklandı.</p> <h3>T&uuml;rkiye&#39;nin b&ouml;lgesinde ve d&uuml;nyada etkili bir akt&ouml;r olarak &ouml;ne &ccedil;ıkmasına katkıda bulundu</h3> <p>Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 1929 D&uuml;nya Ekonomik Bunalımı&#39;nın etkilerini hafifletmek ve &uuml;lkenin kalkınmasını hızlandırmak amacıyla 1933&#39;te Beş Yıllık Sanayi Planı&#39;nı başlattı. Aynı d&ouml;nemde dış politikada da &ouml;nemli adımlar atıldı; Milletler Cemiyeti&#39;ne girilmesi, Balkan Antantı&#39;nın imzalanması, Montr&ouml; Boğazlar S&ouml;zleşmesi ve Sadabat Paktı gibi girişimler, T&uuml;rkiye&#39;nin b&ouml;lgesinde ve d&uuml;nyada etkili bir akt&ouml;r olarak &ouml;ne &ccedil;ıkmasına katkıda bulundu.</p> <p>Atat&uuml;rk, Hatay&#39;ın anavatana katılması i&ccedil;in yoğun diplomatik &ccedil;aba sarf etti ve onun bu amacı, vefatının ardından 1939&#39;da ger&ccedil;ekleşti.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-7-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Yalnızca T&uuml;rk milletinin Kurtuluş Savaşı&#39;nı başarıyla y&ouml;neten bir komutan olarak değil, aynı zamanda ger&ccedil;ekleştirdiği devrimlerle de dahi bir devlet adamı olarak tarihe ge&ccedil;en Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 57 yıl s&uuml;ren yaşamında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı i&ccedil;in yılmadan &ccedil;alıştı ve girdiği her m&uuml;cadeleden zaferle &ccedil;ıktı.</p> <p>Askeri ve siyasi dehasıyla T&uuml;rk ve d&uuml;nya tarihine adını altın harflerle yazdıran Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 10 Kasım 1938&#39;de 57 yaşındayken Dolmabah&ccedil;e Sarayı&#39;nda saat 9&#39;u 5 ge&ccedil;e hayata g&ouml;zlerini yumdu.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n vefatı sadece T&uuml;rkiye&#39;de değil b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyada b&uuml;y&uuml;k &uuml;z&uuml;nt&uuml;yle karşılanırken, yabancı devlet adamları bir&ccedil;ok a&ccedil;ıklama yaptı ve mesaj yayımladı.</p> <h3>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n naaşı 10 Kasım 1953&#39;te Anıtkabir&#39;e nakledildi</h3> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n T&uuml;rk bayrağına sarılı tabutu, Dolmabah&ccedil;e Sarayı b&uuml;y&uuml;k t&ouml;ren salonunda bir katafalk &uuml;zerine yerleştirilerek 3 g&uuml;n s&uuml;reyle milletin ziyaretine bırakıldı.</p> <p>Cenaze, daha sonra 20 Kasım 1938&#39;de Ankara&#39;ya getirildi ve 21 Kasım 1938&#39;de b&uuml;y&uuml;k t&ouml;renle Etnografya M&uuml;zesi&#39;ndeki ge&ccedil;ici kabrine konuldu. Cenaze t&ouml;renine b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya devletleri &ouml;zel temsilciler g&ouml;nderdi. T&ouml;rende, &Ccedil;anakkale&#39;de ve diğer muharebelerde Atat&uuml;rk&#39;e karşı savaşmış yabancı generaller de yer aldı.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n naaşı, &ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n 15&#39;inci yılı olan 10 Kasım 1953&#39;te Anıtkabir&#39;e nakledildi.&nbsp;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.