Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ayasofya'nın statüsüyle ilgili nihai karar mercii Türk milletidir

BÜROKRASİ (AA) - Anadolu Ajansı | 12.07.2020 - 15:31, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ayasofya'nın statüsüyle ilgili nihai karar mercii Türk milletidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayasofya'nın statüsüyle ilgili nihai karar mercii başkaları değil, Türk milletidir. Bu, bizim iç meselemizdir. Diğer ülkelere de ancak alınan karara saygı göstermek düşer." dedi.
<p>T&uuml;rkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kriter dergisindeki s&ouml;yleşide, g&uuml;ndeme ilişkin soruları yanıtladı.&nbsp;</p> <p>15 Temmuz i&ccedil;in &quot;Tarihimizin en b&uuml;y&uuml;k direniş destanlarından biri.&quot; ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece milletin, kadını, erkeği, genci ve yaşlısıyla iradesine, geleceğine ve devletine sahip &ccedil;ıktığını belirtti.</p> <p>Erdoğan, 15 Temmuz&#39;un aynı zamanda milli irade &uuml;zerindeki vesayet zincirlerinin kırılması a&ccedil;ısından da milat olduğunu belirterek, T&uuml;rkiye&#39;yi esaret altına almak isteyen g&uuml;&ccedil;lerin 40 yıldır beslediği, b&uuml;y&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; FET&Ouml;&#39;n&uuml;n ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml;n ortaya &ccedil;ıktığını kaydetti.</p> <p>Şehitlere Allah&#39;tan rahmet, gazilere sağlıklı ve uzun &ouml;m&uuml;r temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;Şehit ve gazilerimize olan minnet borcumuzu asla &ouml;deyemeyiz. Bug&uuml;n topraklarımızda &ouml;zg&uuml;rce yaşıyorsak şehitlerimizin ve gazilerimizin sayesindedir.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <h3>&quot;Hainler tasfiye edilince ordumuz adeta kendini yeniden buldu&quot;</h3> <p>15 Temmuz&#39;la birlikte FET&Ouml;&#39;c&uuml; unsurların T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) b&uuml;y&uuml;k oranda temizlendiğini vurgulayan Erdoğan, &quot;İ&ccedil;erideki hainler tasfiye edilince ordumuz adeta kendini yeniden buldu. Silahlı Kuvvetlerimizin ter&ouml;rle m&uuml;cadeleden yurt dışı operasyonlara kadar farklı cephelerde imza attığı başarıların altında, b&uuml;nyesinde yapmış olduğu işte bu temizlik vardır. Silahlı Kuvvetlerimiz asıl g&ouml;revine yoğunlaşmış ve vazifesini bihakkın yerine getirmeye başlamıştır. Emniyet teşkilatımızda da benzer durum s&ouml;z konusudur. Bu insicamı korumakta ve g&uuml;&ccedil;lendirmekte kararlıyız.&quot; değerlendirmesini yaptı.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;nin 1950&#39;de başlayan demokrasi yolculuğunun her 10 yılda bir tekrarlanan m&uuml;dahalelerle s&uuml;rekli kesintiye uğradığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Sandıktan &ccedil;ıkan irade hi&ccedil;bir zaman tam olarak &uuml;lke y&ouml;netimine yansımadı. 1961 Anayasası&#39;yla tesis edilen vesayet kurumları, milletten almadıkları yetkileri kullanarak milletin iradesine ortak oldu. Gerek İstanbul B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanlığımız d&ouml;neminde gerekse Başbakanlığımızda bunları hep karşımızda bulduk. Ne yaptıysak bunlara rağmen yaptık. Kefenimizi giyerek &ccedil;ıktığımız bu yolculukta, milletin emanetine sahip &ccedil;ıkma noktasında her t&uuml;rl&uuml; m&uuml;cadeleyi verdik. Bu tarihi s&uuml;re&ccedil; i&ccedil;inde 15 Temmuz bir d&ouml;n&uuml;m noktasıdır. 15 Temmuz, T&uuml;rkiye&#39;de ger&ccedil;ek anlamda millet egemenliğinin tesis edildiği g&uuml;nd&uuml;r. Milletin iradesini teslim alma teşebb&uuml;s&uuml;, bizzat milletin direnişi ile engellenmiştir.&quot;</p> <h3>&quot;15 Temmuz&#39;un da en b&uuml;y&uuml;k destek&ccedil;isi CHP&#39;dir&quot;</h3> <p>Daha &ouml;nce &quot;Darbe girişimi olursa tankın &uuml;zerine ilk ben &ccedil;ıkarım&quot; ifadesini kullanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılı&ccedil;daroğlu&#39;nun, 15 Temmuz&#39;daki tavrını değerlendirmesi istenen Erdoğan, demokrasiyi ve milli iradeyi savunmanın sadece iktidarın değil, herkesin g&ouml;revi olduğunu, demokrasiyi hedef alan girişimler karşısında siyasi ikbal kaygısı g&uuml;tmeden, korkmadan, &ccedil;ekinmeden tepki koymaları gerektiğini vurguladı.</p> <p>Erdoğan, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Ancak 1960&#39;tan beri CHP&#39;nin darbeyi destekleyen, m&uuml;dahaleye &ccedil;anak tutan bir politika izlediğini g&ouml;r&uuml;yoruz. 27 Mayıs&rsquo;ın da 28 Şubat&#39;ın da 15 Temmuz&#39;un da en b&uuml;y&uuml;k destek&ccedil;isi CHP&#39;dir. Normal şartlarda bu tarz iddialı c&uuml;mleler kuran birisinden, s&ouml;z&uuml;n&uuml; tutması ve tankların &uuml;st&uuml;ne &ccedil;ıkması beklenirdi. Ancak CHP Genel Başkanı tankların &uuml;st&uuml;ne &ccedil;ıkmak yerine darbecilerle anlaşıp tankların arasından ka&ccedil;mayı tercih etti. Sığındığı Bakırk&ouml;y Belediye Başkanı&#39;nın evinde, milletin m&uuml;cadelesini kahve i&ccedil;erek televizyondan takip etti.</p> <p>Tabii ortada &ccedil;ok ciddi bir muamma var. D&ouml;rt yıl ge&ccedil;mesine rağmen a&ccedil;ıklığa kavuşturulmamış sorular var. CHP Genel Başkanı 15 Temmuz gecesine dair ş&uuml;phe bulutlarını artık dağıtmalıdır. O gece kimlerle konuştuğunu, kimlerle hangi pazarlıkları yaptığını &ouml;ncelikle kendisinin anlatması gerekir. 15 Temmuz sonrasında kullandığı FET&Ouml; jargonu ile o gece yaşananlar arasında bir irtibat olup olmadığını a&ccedil;ıklığa kavuşturmalıdır.&quot;</p> <h3>&quot;&Ouml;rg&uuml;t&uuml;n gizli yapılanmasına y&ouml;nelik operasyonlar devam ediyor&quot;</h3> <p>FET&Ouml; ile m&uuml;cadelede gelinen son noktaya ilişkin bir soru &uuml;zerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeye karışanlarla ilgili davaların &ouml;nemli bir kısmının tamamlandığını, milletin kanını d&ouml;kenlerin ve millete kurşun sıkanların işledikleri cinayetlerin hesabını hukuka verdiğini ve vermeye devam ettiğini ifade etti.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;&Ouml;rg&uuml;t&uuml;n gizli yapılanmasına y&ouml;nelik operasyonlar ise devam ediyor. Elbette 40 yıl boyunca devlete sızan sinsi bir yapıyı 4 yılda tamamen temizlemek m&uuml;mk&uuml;n değildir. Nitekim g&uuml;venlik ve yargı birimlerimiz, her g&uuml;n yeni bir bulguya ulaşarak &ouml;rg&uuml;t&uuml;n kripto yapılanmasını deşifre ediyor. Firari şahısların &uuml;lkemize iadesi konusunda da Adalet Bakanlığımız gereken &ccedil;alışmayı titizlikle y&uuml;r&uuml;t&uuml;yor. &Ouml;rg&uuml;t&uuml;n &uuml;st d&uuml;zey militanlarından bazılarının &uuml;lkemize iadesini sağladık.</p> <p>Burada kimi &uuml;lkelerin tavırlarıyla ilgili şu hususu ifade etmek zorundayım. Lafa gelince s&uuml;rekli demokrasiden bahsedenler, bize hukuk dersi verenler maalesef demokrasi d&uuml;şmanlarına kol kanat germekten &ccedil;ekinmiyorlar. Bir&ccedil;ok batı &uuml;lkesinin FET&Ouml;&rsquo;c&uuml;leri himaye ettiğini, bunlara aleni destek verdiğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Kimi devletler bunu sırf bize zarar vermek i&ccedil;in yaparken bazıları da gafletten, FET&Ouml; tehdidini idrak edememekten yapıyor. Ancak Antifa &ouml;rneğinin herkes i&ccedil;in bir ibret vesilesi olacağına inanıyorum. Daha birka&ccedil; yıl &ouml;ncesine kadar romantik s&ouml;zlerle desteklenen bu yapı, şimdi ter&ouml;r estiriyor, sokakları ateşe veriyor. Nitekim bu taşkınlıklar karşısında Sayın Trump, Antifa&#39;yı ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; olarak ilan edeceklerini a&ccedil;ıkladı. Benzer tehdit, FET&Ouml; i&ccedil;in de ge&ccedil;erlidir.&quot;</p> <h3>&quot;B&ouml;lgemizin geleceğinde bu &ouml;rg&uuml;te yer yoktur&quot;</h3> <p>TSK&#39;nin, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; PKK&#39;ya y&ouml;nelik operasyonlarına karşılık Avrupa ve ABD kamuoyunda oluşturulmaya &ccedil;alışılan algıyı yorumlaması istenen Erdoğan, &quot;Ter&ouml;r&uuml; bu toprakların kaderi olmaktan muhakkak &ccedil;ıkartacağız. Bu y&ouml;nde son yıllarda ger&ccedil;ekten &ouml;nemli adımlar attık. Suriye&#39;de kurulmak istenen ter&ouml;r koridorunu, ger&ccedil;ekleştirdiğimiz operasyonlarla akamete uğrattık. Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerinin bir d&ouml;nem kol gezdiği 8 bin 200 kilometrekarelik alanı, DEAŞ ve PKK/YPG&#39;li ter&ouml;ristlerden temizledik. Irak&#39;ta da PKK hedeflerine y&ouml;nelik başarılı harekatlar d&uuml;zenliyoruz. Haziran ayının ortasında yapılan hava ve kara harekatları, bu s&uuml;recin par&ccedil;alarıdır. PKK bu toprakların iklimine, insanına, inancına, değerlerine ve k&uuml;lt&uuml;r&uuml;ne d&uuml;şman bir ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;d&uuml;r. On binlerce insanımızın katilidir. B&ouml;lgemizin geleceğinde bu &ouml;rg&uuml;te yer yoktur.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <h3>&quot;İHA ve SİHA&#39;lara y&ouml;nelik de &ccedil;ok ciddi dış talep var&quot;</h3> <p>Savunma sanayisi alanında T&uuml;rkiye&#39;nin durumuna y&ouml;nelik bir soru &uuml;zerine de savunma sanayisinde yerlilik oranını y&uuml;zde 20 seviyelerinden alarak y&uuml;zde 70&#39;lerin &uuml;st&uuml;ne &ccedil;ıkardıklarına işaret eden Erdoğan, 2002&#39;de sadece 62 savunma projesi y&uuml;r&uuml;t&uuml;l&uuml;rken bug&uuml;n bu sayının 700&#39;e yaklaştığını kaydetti.</p> <p>Son 5 yılda yaklaşık 350 yeni proje başlattıklarını, 2002&#39;de yaklaşık 5,5 milyar dolar b&uuml;t&ccedil;eli savunma projeleri y&uuml;r&uuml;t&uuml;l&uuml;rken gelinen noktada yaklaşık 11 katlık bir artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihale s&uuml;reci devam eden projelerle bu rakamın 75 milyar doların &uuml;zerine &ccedil;ıktığını, aynı d&ouml;nemde firma sayısının da 56&#39;dan 1500&#39;e ulaştığını bildirdi.</p> <p>G&ouml;reve geldiklerinde 1 milyar dolar olan sekt&ouml;r cirosunun, 2019&#39;da 10,8 milyar dolara y&uuml;kseldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;2002&rsquo;de yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2019 itibarıyla 3 milyar doları ge&ccedil;ti. Neredeyse yok d&uuml;zeyinde olan Ar-Ge harcaması 2019&rsquo;da 1,5 milyar doları ge&ccedil;ti. Bug&uuml;n d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k savunma şirketleri listesinde 5 firmamız bulunuyor. Diğer taraftan havuzlu &ccedil;ıkarma gemimiz TCG Anadolu&#39;nun inşasının sonuna geldik. Nitekim gemimiz 1 Temmuz&#39;da liman test hazırlıkları i&ccedil;in rıhtıma indi. Tasarımından &uuml;retimine her aşamada yerli olacak savaş u&ccedil;ağımızı da 2023&#39;te hangardan &ccedil;ıkaracağız.</p> <p>Bulunduğumuz noktayı &ouml;nemsiyoruz fakat daha fazlasını yapmamız gerekiyor. B&ouml;yle bir iradeye, altyapıya ve birikime sahibiz. Savunma sanayi projelerimizin en &ouml;nemlisi ş&uuml;phesiz SİHA ve İHA&#39;lardır. AKINCI ile bu alanda d&uuml;nyanın ilk 4 &uuml;lkesinden biri olacağız. Ter&ouml;rle m&uuml;cadelemize SİHA&#39;lar ger&ccedil;ekten b&uuml;y&uuml;k katkı yapıyor. Bunun yanında eşg&uuml;d&uuml;m i&ccedil;inde y&uuml;r&uuml;yen bir s&uuml;re&ccedil; var. G&uuml;venlik teşkilatlarımız olan TSK, emniyet, jandarma ve MİT arasındaki koordinasyon şu an en &uuml;st d&uuml;zeyde. İnşallah bunu daha da artıracağız.&quot;</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, silahlı insansız hava ara&ccedil;larına (SİHA) ilişkin bir soruyu, &quot;Sadece ter&ouml;rle m&uuml;cadelede değil, Suriye&#39;de ve Libya&#39;da da İHA ve SİHA&#39;lar &ccedil;ok etkin rol oynuyor. Bu alanda d&uuml;nyanın ilgisini &ccedil;ekmiş durumdayız. İHA ve SİHA&#39;lara y&ouml;nelik de &ccedil;ok ciddi dış talep var. Tabii savunma sanayii alanındaki diğer yerli &uuml;retimlerimize y&ouml;nelik de b&uuml;y&uuml;k bir ilgi var. Hem &ouml;zel sekt&ouml;r hem de devlet olarak bu alanda atılan adımlarımız kesintisiz s&uuml;recek.&quot; şeklinde cevapladı.</p> <h3>&quot;Kimsenin toprağında, egemenliğinde g&ouml;z&uuml;m&uuml;z yoktur&quot;</h3> <p>15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaptığı bir konuşmada kullandığı &quot;Artık sadece &uuml;lkemiz &uuml;zerine oynanan oyunları değil, b&ouml;lgemizde kurulan tuzakları da bozacağız.&quot; ifadeler hatırlatılarak T&uuml;rkiye&#39;nin bu alanda nasıl bir strateji izlediğini sorulması &uuml;zerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:</p> <p>&quot;B&ouml;lgemizle ilgili konularda taraflı, fırsat&ccedil;ı ve diğer tarafı yok sayan bir yaklaşım i&ccedil;inde asla olmadık. Barışın inşa edilmesi, akan kanın durması i&ccedil;in &ccedil;aba harcıyoruz. &Ccedil;atışmalar sebebiyle insanların m&uuml;lteci durumuna d&uuml;şmesini, evini, barkını, hayatını kaybetmesini istemiyoruz. T&uuml;rkiye&#39;nin bu konudaki duruşu nettir; bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde g&ouml;z&uuml;m&uuml;z yoktur. Kendi g&uuml;venliğimizin &uuml;zerine ne kadar titriyorsak, komşularımızdan başlayarak dost ve kardeş &uuml;lkelerin g&uuml;venliğine de aynı şekilde hassasiyet g&ouml;steriyoruz.</p> <p>Fransa ve Abu Dabi y&ouml;netimi başta olmak &uuml;zere, kimi &uuml;lkelerce y&uuml;r&uuml;t&uuml;len propagandanın arkasında, T&uuml;rkiye&#39;nin hukuk, demokrasi ve adalet eksenli m&uuml;cadelesine y&ouml;nelik tahamm&uuml;ls&uuml;zl&uuml;k vardır. T&uuml;rkiye, sahada ve masada verdiği başarılı m&uuml;cadelelerle kan ve kaostan beslenenlerin hesaplarını bozmuştur. Bug&uuml;n y&uuml;z milyonlarca mazlum ve mağdurun nazarında T&uuml;rkiye; umutla, adaletle, merhametle &ouml;zdeş hale gelmiştir. &Uuml;lkemize y&ouml;nelik bu tevecc&uuml;h&uuml; korumakta kararlıyız.&quot;</p> <h3>&quot;Libya&#39;nın g&uuml;&ccedil;lenmesi hem Kuzey Afrika&#39;yı hem de Avrupa&#39;yı rahatlatacaktır&quot;</h3> <p>Soru &uuml;zerine Libya konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, T&uuml;rkiye&#39;nin kararlı tavrı sayesinde darbeci Hafter ile destek&ccedil;ilerinin Trablus&#39;u işgal planının tutmadığını ifade etti.</p> <p>Uluslararası meşruiyeti haiz Milli Mutabakat H&uuml;k&uuml;meti&#39;nin, kısa s&uuml;rede darbecileri Trablus&#39;tan s&ouml;k&uuml;p atmayı başardığına işaret eden Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Sahada elde edilen bu kazanımlar, inşallah Libya&#39;nın tamamında barış ve huzurun m&uuml;jdecisi olacaktır. T&uuml;rkiye ile Libya arasında imzalanan &#39;G&uuml;venlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası&#39; ile &#39;Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası&#39; son derece &ouml;nemlidir. Bu iki muhtıra ile &uuml;lkemiz, Doğu Akdeniz&#39;deki hak ve menfaatlerini garantiye almış, aynı zamanda da Libyalı kardeşlerine sahip &ccedil;ıkmıştır. Ayrıca Libya&#39;ya sağlıktan ulaşım altyapısında kadar her alanda destek oluyoruz.</p> <p>Libya&#39;nın bir an &ouml;nce istikrara kavuşması, sadece Libya halkının değil, t&uuml;m b&ouml;lgenin &ccedil;ıkarınadır. Bu &uuml;lkenin siyasi ve ekonomik a&ccedil;ıdan g&uuml;&ccedil;lenmesi hem Kuzey Afrika&#39;yı hem de Avrupa&#39;yı rahatlatacaktır. Uluslararası toplum meşru h&uuml;k&uuml;meti destekleyerek artık tercihini yapmalı, savaş su&ccedil;u işleyen darbecileri durdurmalıdır. Libya&#39;yı kan g&ouml;l&uuml;ne &ccedil;eviren lejyonerler bir an &ouml;nce bu &uuml;lkeden &ccedil;ıkarılmalıdır. Terhune ve daha bir&ccedil;ok şehirde ortaya &ccedil;ıkan toplu mezarların hesabı, darbecilerden muhakkak sorulmalıdır.&quot;</p> <h3>&quot;Paylaşımı esas alan her t&uuml;rl&uuml; teklife kapımız a&ccedil;ıktır&quot;</h3> <p>T&uuml;rkiye&#39;nin, Libya ile Doğu Akdeniz&#39;de de aktif bir strateji izlediği belirtilerek &quot;T&uuml;rkiye&#39;nin buradaki gelişmelere bakış a&ccedil;ısı nasıl?&quot; şeklindeki bir soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu karşılığı verdi:</p> <p>&quot;Aralarında komşularımızın da olduğu bazı &uuml;lkeler, T&uuml;rkiye&#39;yi Doğu Akdeniz&#39;de etkisizleştirmek i&ccedil;in hatalı bir s&uuml;recin i&ccedil;ine girdiler. Kuzey Kıbrıs T&uuml;rk Cumhuriyeti ve T&uuml;rkiye&#39;nin Akdeniz&#39;deki haklarını gasbetmek istediler. Defalarca bunun yanlış olduğunu, hukuka uygun olmadığını s&ouml;yledik. T&uuml;rkiye&#39;nin hak ve hukukunu koruma noktasında kararlı olduğunu ifade ettik. Hedefleri, Akdeniz&#39;e en uzun kıyıya sahip olan &uuml;lkemizi sadece oltayla balık tutacak bir kıyı şeridine mahkum etmekti ama attığımız adımlarla bu planı boşa &ccedil;ıkardık. İki sondaj gemimizi g&ouml;ndererek, &uuml;lkemize ait alanlarda sismik araştırmalar yapmaya başladık.</p> <p>A&ccedil;ık ve net s&ouml;yl&uuml;yorum; biz tarih boyunca farklı medeniyetlere beşiklik etmiş Akdeniz&#39;de gerilim istemiyoruz. Bilakis burada var olduğu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len hidrokarbon kaynaklarının, t&uuml;m b&ouml;lge i&ccedil;in bir fırsat teşkil ettiğine inanıyoruz. İş birliğini ve adil bir paylaşımı esas alan her t&uuml;rl&uuml; teklife kapımız a&ccedil;ıktır. Bu prensipler temelinde herkesle &ccedil;alışmaya hazırız.&quot;</p> <h3>&quot;CHP eksenini kaybetmiş bir partidir&quot;</h3> <p>Muhalefetin bu konuda izlenen yol haritasına y&ouml;nelik eleştirilerine y&ouml;nelik değerlendirmelerinin sorulması &uuml;zerine Erdoğan, muhalefet partilerinin ve &ouml;zellikle de CHP&#39;nin bu tarz eleştirilerine ilk defa şahit olmadıklarını belirtti.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 yıllık iktidarlarında T&uuml;rkiye&#39;yi, milleti ve demokrasiyi g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in attıkları t&uuml;m adımlarda CHP&#39;nin saldırılarına ve ithamlarına muhatap olduklarını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Suriye&#39;nin kuzeyinde kurulmaya &ccedil;alışılan ter&ouml;r koridorunu, CHP&rsquo;ye rağmen akamete uğrattık. Hendek ve &ccedil;ukur ter&ouml;r&uuml;n&uuml; CHP&#39;ye rağmen engelledik. İdlibli kardeşlerimize yine CHP&#39;ye rağmen sahip &ccedil;ıktık. 15 Temmuz sonrasında FET&Ouml;&#39;ye karşı m&uuml;cadelemizi yine CHP&#39;ye rağmen s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;k. Aynı şekilde Libya ve Doğu Akdeniz&#39;deki &ccedil;ıkarlarımızı CHP&#39;nin muhalefetine rağmen savunduk ve savunuyoruz. 40 yıllık siyasi hayatımızda edindiğimiz tecr&uuml;be, bize CHP&#39;nin millet ve memleket gibi bir derdinin olmadığını, T&uuml;rkiye&#39;nin &ccedil;ıkarları konusunda herhangi bir hassasiyetlerinin bulunmadığını g&ouml;stermiştir. Şu an CHP, eksenini kaybetmiş bir partidir. R&uuml;zgar nereden eserse oraya y&ouml;neliyorlar. S&uuml;rekli bocalamalarının sebebi budur. Milli meselelerde CHP ve ş&uuml;rekasının ne dediğine değil, milletimizin ne dediğine, neyi talep ettiğine bakıyoruz. Bizim i&ccedil;in asıl olan T&uuml;rkiye ve T&uuml;rk milletinin huzuru, emniyeti ve bekasıdır. Bunun dışındaki her şey laf&uuml;g&uuml;zaftır.&quot;</p> <h3>&quot;8&#39;i aşı olmak &uuml;zere 17 ila&ccedil; geliştirme projemiz devam ediyor&quot;</h3> <p>T&uuml;rkiye&#39;nin, aralarında ABD ve İngiltere&#39;nin de bulunduğu 140 &uuml;lkeye, yeni tip koronavir&uuml;s (Kovid-19) salgınıyla m&uuml;cadele edebilmeleri i&ccedil;in yardım g&ouml;nderdiği hatırlatılarak &quot;ABD&#39;ye ve İngiltere&#39;ye yardımı tam konumlandıramıyor bazıları, T&uuml;rkiye bu g&uuml;c&uuml;n&uuml; nereden alıyor?&quot; sorusu &uuml;zerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet geleneklerinin &quot;insanı yaşat ki devlet yaşasın&quot; prensibi &uuml;zerine bina edildiğini s&ouml;yledi.</p> <p>&quot;Biz aynı zamanda paylaşmanın, yardımlaşma ve dayanışmanın bereketine inanan bir milletiz.&quot; ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavir&uuml;s salgınının, insanlık tarihinin son asırda y&uuml;zleştiği en b&uuml;y&uuml;k sağlık krizlerinden biri olduğunu, bir&ccedil;ok &uuml;lkenin bu salgına sağlık altyapısı bakımından hazırlıksız yakalandığını belirtti.</p> <p>Bazı gelişmiş &uuml;lkelerin vatandaşlarına ve sağlık &ccedil;alışanlarına tulum, maske, koruyucu ekipman gibi temel ihtiya&ccedil; malzemelerini sağlamakta zorlandığına dikkati &ccedil;eken Erdoğan, T&uuml;rkiye olarak, 40 bin yoğun bakım yatağı, 246 bin yatak kapasitesi, bin 213 bilgisayarlı tomografi cihazı, 4 bin tedavi kurumu, 1 milyon 100 bin sağlık &ccedil;alışanıyla salgını en rahat karşılayan &uuml;lkelerden biri olduklarını ifade etti.</p> <p>Bu s&uuml;re&ccedil;te sağlık yatırımlarına da hız verdiklerini s&ouml;yleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul&#39;da bin 8&#39;er yataklı iki acil durum hastanesini kısa s&uuml;rede faaliyete ge&ccedil;irdiklerini hatırlattı.</p> <p>İstanbul&#39;da Başakşehir &Ccedil;am ve Sakura Şehir Hastanesi gibi devasa sağlık tesislerini devreye aldıklarını anımsatan Erdoğan, &quot;Milletimizi, CHP Genel Başkanı&#39;nın &#39;sahra hastanesi&#39; diye reklamını yaptığı hangarlara mahkum etmedik.&quot; dedi.</p> <p>İnsanların ilgisizlikten &ouml;ld&uuml;ğ&uuml;, sağlık &ccedil;alışanlarının maske bulamadığı, yaşlı bakım evlerinden utan&ccedil; verici g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lerin yansıdığı durumların hi&ccedil;birinin T&uuml;rkiye&#39;de yaşanmadığını anlatan Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Sosyal g&uuml;venlik sistemimizin kapsayıcılığı ve kuşatıcılığı sayesinde vatandaşlarımız, kimi yerlerde olduğu gibi milyon dolarlık faturalarla karşı karşıya kalmadı. Testten teşhis, tedavi ve ilaca hastalıkla m&uuml;cadele i&ccedil;in gereken her şeyi insanımıza &uuml;cretsiz sunduk. Bunun yanında din, dil, ırk ve b&ouml;lge ayrımı g&ouml;zetmeden d&uuml;nyanın 140 &uuml;lkesine tıbbi te&ccedil;hizat ve malzeme g&ouml;nderdik. Yine bu s&uuml;re&ccedil;te T&uuml;rk m&uuml;hendisleri tarafından geliştirilip T&uuml;rk firmalarınca &uuml;retilen solunum cihazları yaptık.</p> <p>Hamdolsun kendi hastanelerimizin yanı sıra Brezilya&#39;dan Somali&#39;ye kadar bir&ccedil;ok kıtada T&uuml;rk malı solunum cihazları kullanılıyor. 8&#39;i aşı olmak &uuml;zere 17 ila&ccedil; geliştirme projemiz devam ediyor. Yıl sonundan &ouml;nce, hatta daha erken bu projelerde klinik &ouml;ncesi aşamaya ge&ccedil;meyi planlıyoruz. Sağlığın kıymetinin daha iyi anlaşıldığı bu d&ouml;nemde, T&uuml;rkiye&#39;nin b&uuml;y&uuml;k bir &ccedil;ekim merkezi olacağına, sağlık turizmi alanında da kendisinden s&ouml;z ettireceğine inanıyorum. Bu vesileyle salgın s&uuml;recinde &ouml;zverili bir şekilde g&ouml;rev yapan, sağlık &ccedil;alışanları başta olmak &uuml;zere t&uuml;m kamu ve &ouml;zel sekt&ouml;r personeline, milletim adına ş&uuml;kranlarımı sunuyorum.&quot;</p> <h3>&quot;&Uuml;lkemizi 2023 hedeflerine bir adım daha yaklaştıracağız&quot;</h3> <p>Ekonomi konusunda yeni s&uuml;re&ccedil;te izleyecekleri yol haritasına ilişkin bir soru &uuml;zerine Erdoğan, ekonominin kendileri i&ccedil;in her zaman &ouml;ncelikli meselelerden biri olduğunu ve 2002&#39;de iktidara geldiklerinde, kriz yorgunu bir &uuml;lkeyi devraldıklarını ifade etti.</p> <p>Kişi başı geliri 3 bin 500 dolar, eğitim, sağlık, ulaşım, enerji gibi alanlarda yetersiz altyapıyla ağır aksak yol y&uuml;r&uuml;meye &ccedil;alışan bir T&uuml;rkiye&#39;nin bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tablo karşısında Cumhuriyet tarihinin en b&uuml;y&uuml;k demokrasi ve yatırım hamlesini başlattıklarını vurguladı.</p> <p>On sekiz yıl boyunca yaptıkları icraatlara ilişkin bilgi veren Erdoğan, &quot;D&ouml;nemimizde T&uuml;rkiye&rsquo;yi enerjinin otoyolu haline getirdik. T&uuml;rkAkım ve TANAP projeleriyle enerjinin uzaklara g&uuml;venli ulaşımında s&ouml;z ve yetki sahibi konuma gelen T&uuml;rkiye, Akkuyu N&uuml;kleer G&uuml;&ccedil; Santraliyle de enerjisine enerji katacaktır. Son 18 yılda &uuml;lkemize 220 milyar dolardan fazla doğrudan yatırım &ccedil;ektik. Bug&uuml;n satın alma paritesine g&ouml;re değerlendirirsek milli gelir sıralamasında 13&#39;&uuml;nc&uuml; b&uuml;y&uuml;k ekonomiyiz.&quot; dedi.</p> <p>Salgın d&ouml;neminde herkesin yanında olduklarını, &quot;Sosyal Koruma Kalkanı&quot; &ccedil;er&ccedil;evesinde millete doğrudan 24 milyar lirayı aşkın kaynak aktardıklarını hatırlatan Erdoğan, kısa &ccedil;alışma &ouml;deneği ve nakdi &uuml;cret desteğinin s&uuml;resini uzatarak salgın sonrası d&ouml;nemde de &ccedil;alışanların yanında yer almaya devam ettiklerini bildirdi.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;K&uuml;resel d&uuml;zeyde yeniden şekilleneceği anlaşılan siyasi ve ekonomik yapıda T&uuml;rkiye, ger&ccedil;ekten avantajlı bir yerde duruyor. Daha salgın d&ouml;nemi bitmeden, d&uuml;nyanın d&ouml;rt bir yanından alternatif &uuml;retim ve tedarik kanalları i&ccedil;in &uuml;lkemizdeki firmalarla temasa ge&ccedil;ilmeye başlandı. İnşallah bu sıkıntılı s&uuml;reci fırsata &ccedil;evirecek, &uuml;lkemizi 2023 hedeflerine bir adım daha yaklaştıracağız.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;&Ccedil;ift başlılıktan neşet eden sorunlar bu s&uuml;re&ccedil;te yaşanmadı&quot;</h3> <p>24 Haziran 2018 se&ccedil;imleriyle ge&ccedil;ilen Cumhurbaşkanlığı H&uuml;k&uuml;met Sisteminin salgınla m&uuml;cadeledeki etkisine y&ouml;nelik değerlendirmelerinin sorulması &uuml;zerine Erdoğan, sistemin getirdiği avantajları &ccedil;ok iyi kullandıklarını ifade etti.</p> <p>Kabineyle tam bir koordinasyon i&ccedil;inde, vakit kaybına mahal vermeden, b&uuml;rokratik oligarşiye takılmadan gereken t&uuml;m kararları aldıklarını ve bunları s&uuml;ratle uyguladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Daha &ouml;nce &ccedil;ift başlılıktan neşet eden sorunların hi&ccedil;biri bu s&uuml;re&ccedil;te yaşanmadı. Kriz d&ouml;neminde sistem tıpkı bir saat gibi tıkır tıkır işledi. B&ouml;ylece muhalefetin sistemle ilgili eleştirilerinin ne kadar yersiz, haksız ve gereksiz olduğu ortaya &ccedil;ıktı. &Ouml;te yandan biz 83 milyonun huzuru ve sağlığı i&ccedil;in başarılı bir m&uuml;cadele y&uuml;r&uuml;t&uuml;rken muhalefet belediye başkanlarının &ccedil;oğu, en basitinden toplu taşımadaki sefer sayısını dahi d&uuml;zenlemekte aciz kaldı. İnsanımızın sağlığını hi&ccedil;e sayan, tamamen iş bilmezlik ve koordinasyonsuzluktan kaynaklanan sıkıntılara şahit olduk.</p> <p>Koronavir&uuml;s krizini t&uuml;m d&uuml;nyaya &ouml;rnek bir başarıyla y&ouml;neten kabinemize ve y&ouml;netim sistemimize y&ouml;nelik vatandaşımızın duyduğu g&uuml;ven de artmış durumda. Salgın d&ouml;neminde yapılan kamuoyu yoklamaları bu ger&ccedil;eği a&ccedil;ık&ccedil;a ortaya koyuyor. Devletimizin a&ccedil;ıkladığı tedbirlere riayet ederek s&uuml;recin başarısına katkı sunan herkese teşekk&uuml;r ediyorum. T&uuml;m vatandaşlarımı &#39;tamam&#39; diye sloganlaştırdığımız temizlik, mesafe ve maske kurallarına uymaya davet ediyorum.&quot;</p> <h3>&quot;Cumhur İttifakı bu m&uuml;cadelenin sancaktarıdır&quot;</h3> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı&#39;nın uyum ve geleceğine ilişkin değerlendirmesinin sorulması &uuml;zerine, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;T&uuml;rkiye, Libya&#39;dan Doğu Akdeniz&#39;e, Suriye&#39;den Irak&rsquo;a kadar &ccedil;ok farklı cephelerde beka m&uuml;cadelesi veriyor. Bu m&uuml;cadelenin başarısı en az İstiklal Harbi&#39;miz kadar &ouml;nemlidir. &Uuml;lkemizin zaferden başka şansı yoktur. AK Parti ve Cumhur İttifakı ise bu m&uuml;cadelenin sancaktarıdır. Zira bu ittifak 15 Temmuz gecesi sokaklarda, meydanlarda omuz omuza y&uuml;r&uuml;t&uuml;len bir m&uuml;cadeleyle kurulmuştur. Bu ittifak, pazarlıkların ve gizli-kapaklı anlaşmaların olmadığı şeffaf bir ittifaktır. Cumhur İttifakı ne kadar g&uuml;&ccedil;l&uuml; olursa, T&uuml;rkiye de hedeflerine o derece hızlı ve sağlam y&uuml;r&uuml;r. &Uuml;lkemizin ve milletimizin bağımsızlığı i&ccedil;in, ay yıldızlı bayrağımız i&ccedil;in, vatan toprağımız i&ccedil;in hi&ccedil;bir fedakarlıkta bulunmaktan &ccedil;ekinmeyiz. Milliyet&ccedil;i Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın (Devlet) Bah&ccedil;eli de bu konularda bizimle aynı hassasiyeti, aynı hissiyatı paylaşıyor.</p> <p>Nitekim geride bıraktığımız zaman zarfında i&ccedil;eriden ve dışarıdan gelen nifak girişimlerine rağmen Yenikapı ruhunu diri tutmayı başardık. Cumhurbaşkanlığı H&uuml;k&uuml;met Sistemi başta olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok reformu hayata ge&ccedil;irerek T&uuml;rkiye&#39;nin &ouml;n&uuml;nde yeni yolların a&ccedil;ılmasını sağladık. FET&Ouml; ve PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle m&uuml;cadelede tarihi ivme yakaladık. Ekonomimize y&ouml;nelik sabotaj girişimlerini başarıyla p&uuml;sk&uuml;rtt&uuml;k. Suriye ve Libya&#39;da T&uuml;rkiye&#39;nin menfaatlerini kararlılıkla koruduk. Millet ve memleket ortak paydasında kurduğumuz bu g&uuml;zel birlikteliği inşallah &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde daha da g&uuml;&ccedil;lendireceğiz.&quot;</p> <h3>&quot;Gen&ccedil;lerimize g&uuml;venmeye devam edeceğiz&quot;</h3> <p>Yeni sosyoloji ve gen&ccedil;lik konusuna ilişkin bir soru &uuml;zerine ise Erdoğan, 40 yılı aşkın s&uuml;redir siyasetin i&ccedil;erisinde olduğunu ve bu s&uuml;re i&ccedil;erisinde hep gen&ccedil;lerle yol y&uuml;r&uuml;d&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, onlara g&uuml;vendiğini, onların enerjisini, heyecanını ve desteğini yanında hissettiğini anlattı.</p> <p>Başbakan olduktan sonra ilk işlerinin, Anayasa değişikliğiyle gen&ccedil;lerin se&ccedil;ilme yaşını 30&#39;dan 25&#39;e d&uuml;ş&uuml;rmek olduğunu, 16 Nisan halk oylamasında gen&ccedil;lerin se&ccedil;ilme yaşını, se&ccedil;me yaşıyla eşitleyip 18&#39;e indirdiklerini hatırlatan Erdoğan, eğitim alanında liseden &uuml;niversiteye, barınma imkanından burs meselesine kadar pek &ccedil;ok reforma imza attıklarını belirtti.</p> <p>Kangrene d&ouml;nm&uuml;ş &uuml;niversite har&ccedil;larını kaldırarak, gen&ccedil;lere eğitimde fırsat eşitliği sunduklarına işaret eden Erdoğan, &uuml;niversite imkanını t&uuml;m illere yaygınlaştırdıklarını, başvuran her &ouml;ğrenciye ya burs ya da kredi verdiklerine dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Son 18 yılda &uuml;niversite sayısını 3 kat artırarak 200&#39;&uuml;n &uuml;zerine &ccedil;ıkardıklarını her kademede eğitim alt yapısını s&uuml;rekli g&uuml;&ccedil;lendirmekte kararlı olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Yeni y&ouml;netim yapımızı oluştururken Gen&ccedil;lik ve Spor Bakanlığını kurmuş olmamız, gen&ccedil;lerimize verdiğimiz &ouml;zel &ouml;nemin ispatıdır. Genel Başkanı olduğum AK Parti&#39;nin Gen&ccedil;lik Kolları 1,5 milyon civarında &uuml;ye sayısıyla, diğer partilerin toplam &uuml;ye sayılarının bile &uuml;zerindedir. Gen&ccedil;lik kollarımızda 19-20 yaşında ilk defa siyasete atılan arkadaşlarımız, bug&uuml;n genel başkan yardımcısı, milletvekili, belediye başkanı olarak g&ouml;rev yapıyor. Şu anda da hem partide hem Cumhurbaşkanlığında hem b&uuml;rokraside yakın &ccedil;alıştığım ekibimin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir b&ouml;l&uuml;m&uuml;, gen&ccedil; denilebilecek yaşlardaki arkadaşlarımızdan oluşuyor. İnşallah bundan sonra da gen&ccedil;lerimize g&uuml;venmeye devam edeceğiz.&quot;</p> <h3>&quot;D&uuml;nya bu gidişata dur demeli&quot;</h3> <p>İsrail&#39;in Batı Şeria&#39;nın bazı b&ouml;l&uuml;mlerini ilhak planı hatırlatılarak İsrail&rsquo;in bu işgalci tutumuna ilişkin değerlendirmelerinin sorulması &uuml;zerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu karşılığı verdi:</p> <p>&quot;D&uuml;nyada adaletsizliğin zirveye &ccedil;ıktığı yerlerin başında, İsrail işgali altında bulunan Filistin toprakları geliyor. Ancak İsrail g&uuml;&ccedil;lerinin acımasızca katlettiği Filistinler, artık k&uuml;resel medyada haber olarak bile yer almıyor. İsrail&rsquo;i g&uuml;n ge&ccedil;tik&ccedil;e pervasızlaştıran, daha da hukuk tanımaz hale getiren en &ouml;nemli sebep, işte bu k&uuml;resel sessizliktir. İsrail&#39;in, Batı Şeria&rsquo;daki yerleşim birimlerini ve &Uuml;rd&uuml;n Vadisi&#39;ni ilhak edeceğini a&ccedil;ıklaması, işgal ve zul&uuml;m politikasının yeni bir adımıdır. D&uuml;nya bu gidişata dur demeli, İsrail&rsquo;in hukuk tanımaz adımlarına engel olmalıdır.</p> <p>Ge&ccedil;en yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu&#39;ndaki konuşmamda, İsrail&#39;in Filistin topraklarında nasıl yayıldığını bir harita eşliğinde g&ouml;stererek anlatmıştım. D&uuml;nyaya &#39;Acaba İsrail neresidir, toprakları nereleri kapsıyor?&#39; sorusunu y&ouml;neltmiştim. Ger&ccedil;ekten de İsrail 1947&#39;de, 1949&#39;da, 1967&#39;de neresiydi, şu anda neresi diye baktığınızda sorunun kaynağı ortaya &ccedil;ıkıyor. 1947 haritasında o toprakların tamamı Filistin&#39;e aitken yıllar i&ccedil;inde Filistin k&uuml;&ccedil;&uuml;lm&uuml;ş, İsrail b&uuml;y&uuml;m&uuml;şt&uuml;r. 1967&#39;de Kud&uuml;s&#39;&uuml;n de işgaliyle yeni bir aşamaya ge&ccedil;ildi. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde ise haritada maalesef artık Filistin diye bir yer kalmadı. Filistin&#39;in neredeyse tamamına yakını İsrail tarafından yutuldu. İsrail şimdi de kalanını işgal etmenin peşinde. İlhak planları bunun bir par&ccedil;asıdır.</p> <p>Gazze&#39;deki insanlık dışı abluka ile Kud&uuml;s&rsquo;&uuml;n tarihi ve hukuki stat&uuml;s&uuml;ne y&ouml;nelik saldırılar da devam ediyor. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kud&uuml;s olan egemen, bitişik ve bağımsız bir Filistin Devleti&#39;nin kurulması, bizim politikamızın ana eksenidir. Bunun dışındaki herhangi bir barış planının adil olma, kabul edilme ve uygulanma şansı yoktur.&quot;</p> <p>Kud&uuml;s&#39;&uuml;n &uuml;&ccedil; semavi dinin mukaddes mekanı, Mescid-i Aksa&#39;nın ise M&uuml;sl&uuml;manların ilk kıblesi olduğunu anımsatan Erdoğan, &quot;Mescidi Aksa&#39;nın izzetini korumak, buraya el uzatılmasına mani olmak M&uuml;sl&uuml;manların ortak g&ouml;revidir. B&uuml;t&uuml;n İslam aleminin bu ger&ccedil;eği anlaması ve buna uygun davranması gerekiyor. Şunu da ilave edeyim; bizim Musevilere karşı herhangi bir &ouml;nyargımız veya husumetimiz de yoktur. İsrail halkıyla da bir sorunumuz bulunmuyor. Bizim karşı olduğumuz, İsrail h&uuml;k&uuml;metinin işgalci ve hukuk tanımaz politikalarıdır.&quot; dedi.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya Camisi&#39;nin yeniden ibadete a&ccedil;ılmasına ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:</p> <p>&quot;Burası, Fatih Sultan Mehmet Han&#39;ın İstanbul&rsquo;u fethettiğinde ilk cuma namazını kıldığı ve fethin sembol&uuml; olarak camiye d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; bir mekandır. Bu y&uuml;zden toplum hafızamızdaki yeri vazge&ccedil;ilmezdir. 1934&#39;te Ayasofya&#39;nın camiden m&uuml;zeye d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmesi, milletimizin i&ccedil;ini acıtan bir karardı. Ayasofya&rsquo;nın tekrar asli h&uuml;viyetine kavuşturulması gerekiyordu. Danıştay, yapılan başvuru sonucu nihai kararı verdi. Danıştay&#39;ın kararını hukuk devleti adına, maşeri vicdanı rahatlatma adına m&uuml;spet bir adım olarak g&ouml;r&uuml;yoruz. Dava s&uuml;recinde i&ccedil;erden ve yurt dışından &ccedil;ıkan &ccedil;atlak seslerin ise hi&ccedil;bir kıymetiharbiyesi yoktur. Ayasofya&#39;nın stat&uuml;s&uuml;yle ilgili nihai karar mercii başkaları değil, T&uuml;rk milletidir. Bu, bizim i&ccedil; meselemizdir. Diğer &uuml;lkelere de ancak alınan karara saygı g&ouml;stermek d&uuml;şer.&quot;</p>
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayasofya'nın statüsüyle ilgili nihai karar mercii başkaları değil, Türk milletidir. Bu, bizim iç meselemizdir. Diğer ülkelere de ancak alınan karara saygı göstermek düşer." dedi.
<p>T&uuml;rkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kriter dergisindeki s&ouml;yleşide, g&uuml;ndeme ilişkin soruları yanıtladı.&nbsp;</p> <p>15 Temmuz i&ccedil;in &quot;Tarihimizin en b&uuml;y&uuml;k direniş destanlarından biri.&quot; ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece milletin, kadını, erkeği, genci ve yaşlısıyla iradesine, geleceğine ve devletine sahip &ccedil;ıktığını belirtti.</p> <p>Erdoğan, 15 Temmuz&#39;un aynı zamanda milli irade &uuml;zerindeki vesayet zincirlerinin kırılması a&ccedil;ısından da milat olduğunu belirterek, T&uuml;rkiye&#39;yi esaret altına almak isteyen g&uuml;&ccedil;lerin 40 yıldır beslediği, b&uuml;y&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; FET&Ouml;&#39;n&uuml;n ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml;n ortaya &ccedil;ıktığını kaydetti.</p> <p>Şehitlere Allah&#39;tan rahmet, gazilere sağlıklı ve uzun &ouml;m&uuml;r temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;Şehit ve gazilerimize olan minnet borcumuzu asla &ouml;deyemeyiz. Bug&uuml;n topraklarımızda &ouml;zg&uuml;rce yaşıyorsak şehitlerimizin ve gazilerimizin sayesindedir.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <h3>&quot;Hainler tasfiye edilince ordumuz adeta kendini yeniden buldu&quot;</h3> <p>15 Temmuz&#39;la birlikte FET&Ouml;&#39;c&uuml; unsurların T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) b&uuml;y&uuml;k oranda temizlendiğini vurgulayan Erdoğan, &quot;İ&ccedil;erideki hainler tasfiye edilince ordumuz adeta kendini yeniden buldu. Silahlı Kuvvetlerimizin ter&ouml;rle m&uuml;cadeleden yurt dışı operasyonlara kadar farklı cephelerde imza attığı başarıların altında, b&uuml;nyesinde yapmış olduğu işte bu temizlik vardır. Silahlı Kuvvetlerimiz asıl g&ouml;revine yoğunlaşmış ve vazifesini bihakkın yerine getirmeye başlamıştır. Emniyet teşkilatımızda da benzer durum s&ouml;z konusudur. Bu insicamı korumakta ve g&uuml;&ccedil;lendirmekte kararlıyız.&quot; değerlendirmesini yaptı.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;nin 1950&#39;de başlayan demokrasi yolculuğunun her 10 yılda bir tekrarlanan m&uuml;dahalelerle s&uuml;rekli kesintiye uğradığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Sandıktan &ccedil;ıkan irade hi&ccedil;bir zaman tam olarak &uuml;lke y&ouml;netimine yansımadı. 1961 Anayasası&#39;yla tesis edilen vesayet kurumları, milletten almadıkları yetkileri kullanarak milletin iradesine ortak oldu. Gerek İstanbul B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanlığımız d&ouml;neminde gerekse Başbakanlığımızda bunları hep karşımızda bulduk. Ne yaptıysak bunlara rağmen yaptık. Kefenimizi giyerek &ccedil;ıktığımız bu yolculukta, milletin emanetine sahip &ccedil;ıkma noktasında her t&uuml;rl&uuml; m&uuml;cadeleyi verdik. Bu tarihi s&uuml;re&ccedil; i&ccedil;inde 15 Temmuz bir d&ouml;n&uuml;m noktasıdır. 15 Temmuz, T&uuml;rkiye&#39;de ger&ccedil;ek anlamda millet egemenliğinin tesis edildiği g&uuml;nd&uuml;r. Milletin iradesini teslim alma teşebb&uuml;s&uuml;, bizzat milletin direnişi ile engellenmiştir.&quot;</p> <h3>&quot;15 Temmuz&#39;un da en b&uuml;y&uuml;k destek&ccedil;isi CHP&#39;dir&quot;</h3> <p>Daha &ouml;nce &quot;Darbe girişimi olursa tankın &uuml;zerine ilk ben &ccedil;ıkarım&quot; ifadesini kullanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılı&ccedil;daroğlu&#39;nun, 15 Temmuz&#39;daki tavrını değerlendirmesi istenen Erdoğan, demokrasiyi ve milli iradeyi savunmanın sadece iktidarın değil, herkesin g&ouml;revi olduğunu, demokrasiyi hedef alan girişimler karşısında siyasi ikbal kaygısı g&uuml;tmeden, korkmadan, &ccedil;ekinmeden tepki koymaları gerektiğini vurguladı.</p> <p>Erdoğan, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Ancak 1960&#39;tan beri CHP&#39;nin darbeyi destekleyen, m&uuml;dahaleye &ccedil;anak tutan bir politika izlediğini g&ouml;r&uuml;yoruz. 27 Mayıs&rsquo;ın da 28 Şubat&#39;ın da 15 Temmuz&#39;un da en b&uuml;y&uuml;k destek&ccedil;isi CHP&#39;dir. Normal şartlarda bu tarz iddialı c&uuml;mleler kuran birisinden, s&ouml;z&uuml;n&uuml; tutması ve tankların &uuml;st&uuml;ne &ccedil;ıkması beklenirdi. Ancak CHP Genel Başkanı tankların &uuml;st&uuml;ne &ccedil;ıkmak yerine darbecilerle anlaşıp tankların arasından ka&ccedil;mayı tercih etti. Sığındığı Bakırk&ouml;y Belediye Başkanı&#39;nın evinde, milletin m&uuml;cadelesini kahve i&ccedil;erek televizyondan takip etti.</p> <p>Tabii ortada &ccedil;ok ciddi bir muamma var. D&ouml;rt yıl ge&ccedil;mesine rağmen a&ccedil;ıklığa kavuşturulmamış sorular var. CHP Genel Başkanı 15 Temmuz gecesine dair ş&uuml;phe bulutlarını artık dağıtmalıdır. O gece kimlerle konuştuğunu, kimlerle hangi pazarlıkları yaptığını &ouml;ncelikle kendisinin anlatması gerekir. 15 Temmuz sonrasında kullandığı FET&Ouml; jargonu ile o gece yaşananlar arasında bir irtibat olup olmadığını a&ccedil;ıklığa kavuşturmalıdır.&quot;</p> <h3>&quot;&Ouml;rg&uuml;t&uuml;n gizli yapılanmasına y&ouml;nelik operasyonlar devam ediyor&quot;</h3> <p>FET&Ouml; ile m&uuml;cadelede gelinen son noktaya ilişkin bir soru &uuml;zerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeye karışanlarla ilgili davaların &ouml;nemli bir kısmının tamamlandığını, milletin kanını d&ouml;kenlerin ve millete kurşun sıkanların işledikleri cinayetlerin hesabını hukuka verdiğini ve vermeye devam ettiğini ifade etti.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;&Ouml;rg&uuml;t&uuml;n gizli yapılanmasına y&ouml;nelik operasyonlar ise devam ediyor. Elbette 40 yıl boyunca devlete sızan sinsi bir yapıyı 4 yılda tamamen temizlemek m&uuml;mk&uuml;n değildir. Nitekim g&uuml;venlik ve yargı birimlerimiz, her g&uuml;n yeni bir bulguya ulaşarak &ouml;rg&uuml;t&uuml;n kripto yapılanmasını deşifre ediyor. Firari şahısların &uuml;lkemize iadesi konusunda da Adalet Bakanlığımız gereken &ccedil;alışmayı titizlikle y&uuml;r&uuml;t&uuml;yor. &Ouml;rg&uuml;t&uuml;n &uuml;st d&uuml;zey militanlarından bazılarının &uuml;lkemize iadesini sağladık.</p> <p>Burada kimi &uuml;lkelerin tavırlarıyla ilgili şu hususu ifade etmek zorundayım. Lafa gelince s&uuml;rekli demokrasiden bahsedenler, bize hukuk dersi verenler maalesef demokrasi d&uuml;şmanlarına kol kanat germekten &ccedil;ekinmiyorlar. Bir&ccedil;ok batı &uuml;lkesinin FET&Ouml;&rsquo;c&uuml;leri himaye ettiğini, bunlara aleni destek verdiğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Kimi devletler bunu sırf bize zarar vermek i&ccedil;in yaparken bazıları da gafletten, FET&Ouml; tehdidini idrak edememekten yapıyor. Ancak Antifa &ouml;rneğinin herkes i&ccedil;in bir ibret vesilesi olacağına inanıyorum. Daha birka&ccedil; yıl &ouml;ncesine kadar romantik s&ouml;zlerle desteklenen bu yapı, şimdi ter&ouml;r estiriyor, sokakları ateşe veriyor. Nitekim bu taşkınlıklar karşısında Sayın Trump, Antifa&#39;yı ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; olarak ilan edeceklerini a&ccedil;ıkladı. Benzer tehdit, FET&Ouml; i&ccedil;in de ge&ccedil;erlidir.&quot;</p> <h3>&quot;B&ouml;lgemizin geleceğinde bu &ouml;rg&uuml;te yer yoktur&quot;</h3> <p>TSK&#39;nin, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; PKK&#39;ya y&ouml;nelik operasyonlarına karşılık Avrupa ve ABD kamuoyunda oluşturulmaya &ccedil;alışılan algıyı yorumlaması istenen Erdoğan, &quot;Ter&ouml;r&uuml; bu toprakların kaderi olmaktan muhakkak &ccedil;ıkartacağız. Bu y&ouml;nde son yıllarda ger&ccedil;ekten &ouml;nemli adımlar attık. Suriye&#39;de kurulmak istenen ter&ouml;r koridorunu, ger&ccedil;ekleştirdiğimiz operasyonlarla akamete uğrattık. Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerinin bir d&ouml;nem kol gezdiği 8 bin 200 kilometrekarelik alanı, DEAŞ ve PKK/YPG&#39;li ter&ouml;ristlerden temizledik. Irak&#39;ta da PKK hedeflerine y&ouml;nelik başarılı harekatlar d&uuml;zenliyoruz. Haziran ayının ortasında yapılan hava ve kara harekatları, bu s&uuml;recin par&ccedil;alarıdır. PKK bu toprakların iklimine, insanına, inancına, değerlerine ve k&uuml;lt&uuml;r&uuml;ne d&uuml;şman bir ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;d&uuml;r. On binlerce insanımızın katilidir. B&ouml;lgemizin geleceğinde bu &ouml;rg&uuml;te yer yoktur.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <h3>&quot;İHA ve SİHA&#39;lara y&ouml;nelik de &ccedil;ok ciddi dış talep var&quot;</h3> <p>Savunma sanayisi alanında T&uuml;rkiye&#39;nin durumuna y&ouml;nelik bir soru &uuml;zerine de savunma sanayisinde yerlilik oranını y&uuml;zde 20 seviyelerinden alarak y&uuml;zde 70&#39;lerin &uuml;st&uuml;ne &ccedil;ıkardıklarına işaret eden Erdoğan, 2002&#39;de sadece 62 savunma projesi y&uuml;r&uuml;t&uuml;l&uuml;rken bug&uuml;n bu sayının 700&#39;e yaklaştığını kaydetti.</p> <p>Son 5 yılda yaklaşık 350 yeni proje başlattıklarını, 2002&#39;de yaklaşık 5,5 milyar dolar b&uuml;t&ccedil;eli savunma projeleri y&uuml;r&uuml;t&uuml;l&uuml;rken gelinen noktada yaklaşık 11 katlık bir artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihale s&uuml;reci devam eden projelerle bu rakamın 75 milyar doların &uuml;zerine &ccedil;ıktığını, aynı d&ouml;nemde firma sayısının da 56&#39;dan 1500&#39;e ulaştığını bildirdi.</p> <p>G&ouml;reve geldiklerinde 1 milyar dolar olan sekt&ouml;r cirosunun, 2019&#39;da 10,8 milyar dolara y&uuml;kseldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;2002&rsquo;de yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2019 itibarıyla 3 milyar doları ge&ccedil;ti. Neredeyse yok d&uuml;zeyinde olan Ar-Ge harcaması 2019&rsquo;da 1,5 milyar doları ge&ccedil;ti. Bug&uuml;n d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k savunma şirketleri listesinde 5 firmamız bulunuyor. Diğer taraftan havuzlu &ccedil;ıkarma gemimiz TCG Anadolu&#39;nun inşasının sonuna geldik. Nitekim gemimiz 1 Temmuz&#39;da liman test hazırlıkları i&ccedil;in rıhtıma indi. Tasarımından &uuml;retimine her aşamada yerli olacak savaş u&ccedil;ağımızı da 2023&#39;te hangardan &ccedil;ıkaracağız.</p> <p>Bulunduğumuz noktayı &ouml;nemsiyoruz fakat daha fazlasını yapmamız gerekiyor. B&ouml;yle bir iradeye, altyapıya ve birikime sahibiz. Savunma sanayi projelerimizin en &ouml;nemlisi ş&uuml;phesiz SİHA ve İHA&#39;lardır. AKINCI ile bu alanda d&uuml;nyanın ilk 4 &uuml;lkesinden biri olacağız. Ter&ouml;rle m&uuml;cadelemize SİHA&#39;lar ger&ccedil;ekten b&uuml;y&uuml;k katkı yapıyor. Bunun yanında eşg&uuml;d&uuml;m i&ccedil;inde y&uuml;r&uuml;yen bir s&uuml;re&ccedil; var. G&uuml;venlik teşkilatlarımız olan TSK, emniyet, jandarma ve MİT arasındaki koordinasyon şu an en &uuml;st d&uuml;zeyde. İnşallah bunu daha da artıracağız.&quot;</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, silahlı insansız hava ara&ccedil;larına (SİHA) ilişkin bir soruyu, &quot;Sadece ter&ouml;rle m&uuml;cadelede değil, Suriye&#39;de ve Libya&#39;da da İHA ve SİHA&#39;lar &ccedil;ok etkin rol oynuyor. Bu alanda d&uuml;nyanın ilgisini &ccedil;ekmiş durumdayız. İHA ve SİHA&#39;lara y&ouml;nelik de &ccedil;ok ciddi dış talep var. Tabii savunma sanayii alanındaki diğer yerli &uuml;retimlerimize y&ouml;nelik de b&uuml;y&uuml;k bir ilgi var. Hem &ouml;zel sekt&ouml;r hem de devlet olarak bu alanda atılan adımlarımız kesintisiz s&uuml;recek.&quot; şeklinde cevapladı.</p> <h3>&quot;Kimsenin toprağında, egemenliğinde g&ouml;z&uuml;m&uuml;z yoktur&quot;</h3> <p>15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaptığı bir konuşmada kullandığı &quot;Artık sadece &uuml;lkemiz &uuml;zerine oynanan oyunları değil, b&ouml;lgemizde kurulan tuzakları da bozacağız.&quot; ifadeler hatırlatılarak T&uuml;rkiye&#39;nin bu alanda nasıl bir strateji izlediğini sorulması &uuml;zerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:</p> <p>&quot;B&ouml;lgemizle ilgili konularda taraflı, fırsat&ccedil;ı ve diğer tarafı yok sayan bir yaklaşım i&ccedil;inde asla olmadık. Barışın inşa edilmesi, akan kanın durması i&ccedil;in &ccedil;aba harcıyoruz. &Ccedil;atışmalar sebebiyle insanların m&uuml;lteci durumuna d&uuml;şmesini, evini, barkını, hayatını kaybetmesini istemiyoruz. T&uuml;rkiye&#39;nin bu konudaki duruşu nettir; bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde g&ouml;z&uuml;m&uuml;z yoktur. Kendi g&uuml;venliğimizin &uuml;zerine ne kadar titriyorsak, komşularımızdan başlayarak dost ve kardeş &uuml;lkelerin g&uuml;venliğine de aynı şekilde hassasiyet g&ouml;steriyoruz.</p> <p>Fransa ve Abu Dabi y&ouml;netimi başta olmak &uuml;zere, kimi &uuml;lkelerce y&uuml;r&uuml;t&uuml;len propagandanın arkasında, T&uuml;rkiye&#39;nin hukuk, demokrasi ve adalet eksenli m&uuml;cadelesine y&ouml;nelik tahamm&uuml;ls&uuml;zl&uuml;k vardır. T&uuml;rkiye, sahada ve masada verdiği başarılı m&uuml;cadelelerle kan ve kaostan beslenenlerin hesaplarını bozmuştur. Bug&uuml;n y&uuml;z milyonlarca mazlum ve mağdurun nazarında T&uuml;rkiye; umutla, adaletle, merhametle &ouml;zdeş hale gelmiştir. &Uuml;lkemize y&ouml;nelik bu tevecc&uuml;h&uuml; korumakta kararlıyız.&quot;</p> <h3>&quot;Libya&#39;nın g&uuml;&ccedil;lenmesi hem Kuzey Afrika&#39;yı hem de Avrupa&#39;yı rahatlatacaktır&quot;</h3> <p>Soru &uuml;zerine Libya konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, T&uuml;rkiye&#39;nin kararlı tavrı sayesinde darbeci Hafter ile destek&ccedil;ilerinin Trablus&#39;u işgal planının tutmadığını ifade etti.</p> <p>Uluslararası meşruiyeti haiz Milli Mutabakat H&uuml;k&uuml;meti&#39;nin, kısa s&uuml;rede darbecileri Trablus&#39;tan s&ouml;k&uuml;p atmayı başardığına işaret eden Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Sahada elde edilen bu kazanımlar, inşallah Libya&#39;nın tamamında barış ve huzurun m&uuml;jdecisi olacaktır. T&uuml;rkiye ile Libya arasında imzalanan &#39;G&uuml;venlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası&#39; ile &#39;Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası&#39; son derece &ouml;nemlidir. Bu iki muhtıra ile &uuml;lkemiz, Doğu Akdeniz&#39;deki hak ve menfaatlerini garantiye almış, aynı zamanda da Libyalı kardeşlerine sahip &ccedil;ıkmıştır. Ayrıca Libya&#39;ya sağlıktan ulaşım altyapısında kadar her alanda destek oluyoruz.</p> <p>Libya&#39;nın bir an &ouml;nce istikrara kavuşması, sadece Libya halkının değil, t&uuml;m b&ouml;lgenin &ccedil;ıkarınadır. Bu &uuml;lkenin siyasi ve ekonomik a&ccedil;ıdan g&uuml;&ccedil;lenmesi hem Kuzey Afrika&#39;yı hem de Avrupa&#39;yı rahatlatacaktır. Uluslararası toplum meşru h&uuml;k&uuml;meti destekleyerek artık tercihini yapmalı, savaş su&ccedil;u işleyen darbecileri durdurmalıdır. Libya&#39;yı kan g&ouml;l&uuml;ne &ccedil;eviren lejyonerler bir an &ouml;nce bu &uuml;lkeden &ccedil;ıkarılmalıdır. Terhune ve daha bir&ccedil;ok şehirde ortaya &ccedil;ıkan toplu mezarların hesabı, darbecilerden muhakkak sorulmalıdır.&quot;</p> <h3>&quot;Paylaşımı esas alan her t&uuml;rl&uuml; teklife kapımız a&ccedil;ıktır&quot;</h3> <p>T&uuml;rkiye&#39;nin, Libya ile Doğu Akdeniz&#39;de de aktif bir strateji izlediği belirtilerek &quot;T&uuml;rkiye&#39;nin buradaki gelişmelere bakış a&ccedil;ısı nasıl?&quot; şeklindeki bir soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu karşılığı verdi:</p> <p>&quot;Aralarında komşularımızın da olduğu bazı &uuml;lkeler, T&uuml;rkiye&#39;yi Doğu Akdeniz&#39;de etkisizleştirmek i&ccedil;in hatalı bir s&uuml;recin i&ccedil;ine girdiler. Kuzey Kıbrıs T&uuml;rk Cumhuriyeti ve T&uuml;rkiye&#39;nin Akdeniz&#39;deki haklarını gasbetmek istediler. Defalarca bunun yanlış olduğunu, hukuka uygun olmadığını s&ouml;yledik. T&uuml;rkiye&#39;nin hak ve hukukunu koruma noktasında kararlı olduğunu ifade ettik. Hedefleri, Akdeniz&#39;e en uzun kıyıya sahip olan &uuml;lkemizi sadece oltayla balık tutacak bir kıyı şeridine mahkum etmekti ama attığımız adımlarla bu planı boşa &ccedil;ıkardık. İki sondaj gemimizi g&ouml;ndererek, &uuml;lkemize ait alanlarda sismik araştırmalar yapmaya başladık.</p> <p>A&ccedil;ık ve net s&ouml;yl&uuml;yorum; biz tarih boyunca farklı medeniyetlere beşiklik etmiş Akdeniz&#39;de gerilim istemiyoruz. Bilakis burada var olduğu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len hidrokarbon kaynaklarının, t&uuml;m b&ouml;lge i&ccedil;in bir fırsat teşkil ettiğine inanıyoruz. İş birliğini ve adil bir paylaşımı esas alan her t&uuml;rl&uuml; teklife kapımız a&ccedil;ıktır. Bu prensipler temelinde herkesle &ccedil;alışmaya hazırız.&quot;</p> <h3>&quot;CHP eksenini kaybetmiş bir partidir&quot;</h3> <p>Muhalefetin bu konuda izlenen yol haritasına y&ouml;nelik eleştirilerine y&ouml;nelik değerlendirmelerinin sorulması &uuml;zerine Erdoğan, muhalefet partilerinin ve &ouml;zellikle de CHP&#39;nin bu tarz eleştirilerine ilk defa şahit olmadıklarını belirtti.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 yıllık iktidarlarında T&uuml;rkiye&#39;yi, milleti ve demokrasiyi g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in attıkları t&uuml;m adımlarda CHP&#39;nin saldırılarına ve ithamlarına muhatap olduklarını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Suriye&#39;nin kuzeyinde kurulmaya &ccedil;alışılan ter&ouml;r koridorunu, CHP&rsquo;ye rağmen akamete uğrattık. Hendek ve &ccedil;ukur ter&ouml;r&uuml;n&uuml; CHP&#39;ye rağmen engelledik. İdlibli kardeşlerimize yine CHP&#39;ye rağmen sahip &ccedil;ıktık. 15 Temmuz sonrasında FET&Ouml;&#39;ye karşı m&uuml;cadelemizi yine CHP&#39;ye rağmen s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;k. Aynı şekilde Libya ve Doğu Akdeniz&#39;deki &ccedil;ıkarlarımızı CHP&#39;nin muhalefetine rağmen savunduk ve savunuyoruz. 40 yıllık siyasi hayatımızda edindiğimiz tecr&uuml;be, bize CHP&#39;nin millet ve memleket gibi bir derdinin olmadığını, T&uuml;rkiye&#39;nin &ccedil;ıkarları konusunda herhangi bir hassasiyetlerinin bulunmadığını g&ouml;stermiştir. Şu an CHP, eksenini kaybetmiş bir partidir. R&uuml;zgar nereden eserse oraya y&ouml;neliyorlar. S&uuml;rekli bocalamalarının sebebi budur. Milli meselelerde CHP ve ş&uuml;rekasının ne dediğine değil, milletimizin ne dediğine, neyi talep ettiğine bakıyoruz. Bizim i&ccedil;in asıl olan T&uuml;rkiye ve T&uuml;rk milletinin huzuru, emniyeti ve bekasıdır. Bunun dışındaki her şey laf&uuml;g&uuml;zaftır.&quot;</p> <h3>&quot;8&#39;i aşı olmak &uuml;zere 17 ila&ccedil; geliştirme projemiz devam ediyor&quot;</h3> <p>T&uuml;rkiye&#39;nin, aralarında ABD ve İngiltere&#39;nin de bulunduğu 140 &uuml;lkeye, yeni tip koronavir&uuml;s (Kovid-19) salgınıyla m&uuml;cadele edebilmeleri i&ccedil;in yardım g&ouml;nderdiği hatırlatılarak &quot;ABD&#39;ye ve İngiltere&#39;ye yardımı tam konumlandıramıyor bazıları, T&uuml;rkiye bu g&uuml;c&uuml;n&uuml; nereden alıyor?&quot; sorusu &uuml;zerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet geleneklerinin &quot;insanı yaşat ki devlet yaşasın&quot; prensibi &uuml;zerine bina edildiğini s&ouml;yledi.</p> <p>&quot;Biz aynı zamanda paylaşmanın, yardımlaşma ve dayanışmanın bereketine inanan bir milletiz.&quot; ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavir&uuml;s salgınının, insanlık tarihinin son asırda y&uuml;zleştiği en b&uuml;y&uuml;k sağlık krizlerinden biri olduğunu, bir&ccedil;ok &uuml;lkenin bu salgına sağlık altyapısı bakımından hazırlıksız yakalandığını belirtti.</p> <p>Bazı gelişmiş &uuml;lkelerin vatandaşlarına ve sağlık &ccedil;alışanlarına tulum, maske, koruyucu ekipman gibi temel ihtiya&ccedil; malzemelerini sağlamakta zorlandığına dikkati &ccedil;eken Erdoğan, T&uuml;rkiye olarak, 40 bin yoğun bakım yatağı, 246 bin yatak kapasitesi, bin 213 bilgisayarlı tomografi cihazı, 4 bin tedavi kurumu, 1 milyon 100 bin sağlık &ccedil;alışanıyla salgını en rahat karşılayan &uuml;lkelerden biri olduklarını ifade etti.</p> <p>Bu s&uuml;re&ccedil;te sağlık yatırımlarına da hız verdiklerini s&ouml;yleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul&#39;da bin 8&#39;er yataklı iki acil durum hastanesini kısa s&uuml;rede faaliyete ge&ccedil;irdiklerini hatırlattı.</p> <p>İstanbul&#39;da Başakşehir &Ccedil;am ve Sakura Şehir Hastanesi gibi devasa sağlık tesislerini devreye aldıklarını anımsatan Erdoğan, &quot;Milletimizi, CHP Genel Başkanı&#39;nın &#39;sahra hastanesi&#39; diye reklamını yaptığı hangarlara mahkum etmedik.&quot; dedi.</p> <p>İnsanların ilgisizlikten &ouml;ld&uuml;ğ&uuml;, sağlık &ccedil;alışanlarının maske bulamadığı, yaşlı bakım evlerinden utan&ccedil; verici g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lerin yansıdığı durumların hi&ccedil;birinin T&uuml;rkiye&#39;de yaşanmadığını anlatan Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Sosyal g&uuml;venlik sistemimizin kapsayıcılığı ve kuşatıcılığı sayesinde vatandaşlarımız, kimi yerlerde olduğu gibi milyon dolarlık faturalarla karşı karşıya kalmadı. Testten teşhis, tedavi ve ilaca hastalıkla m&uuml;cadele i&ccedil;in gereken her şeyi insanımıza &uuml;cretsiz sunduk. Bunun yanında din, dil, ırk ve b&ouml;lge ayrımı g&ouml;zetmeden d&uuml;nyanın 140 &uuml;lkesine tıbbi te&ccedil;hizat ve malzeme g&ouml;nderdik. Yine bu s&uuml;re&ccedil;te T&uuml;rk m&uuml;hendisleri tarafından geliştirilip T&uuml;rk firmalarınca &uuml;retilen solunum cihazları yaptık.</p> <p>Hamdolsun kendi hastanelerimizin yanı sıra Brezilya&#39;dan Somali&#39;ye kadar bir&ccedil;ok kıtada T&uuml;rk malı solunum cihazları kullanılıyor. 8&#39;i aşı olmak &uuml;zere 17 ila&ccedil; geliştirme projemiz devam ediyor. Yıl sonundan &ouml;nce, hatta daha erken bu projelerde klinik &ouml;ncesi aşamaya ge&ccedil;meyi planlıyoruz. Sağlığın kıymetinin daha iyi anlaşıldığı bu d&ouml;nemde, T&uuml;rkiye&#39;nin b&uuml;y&uuml;k bir &ccedil;ekim merkezi olacağına, sağlık turizmi alanında da kendisinden s&ouml;z ettireceğine inanıyorum. Bu vesileyle salgın s&uuml;recinde &ouml;zverili bir şekilde g&ouml;rev yapan, sağlık &ccedil;alışanları başta olmak &uuml;zere t&uuml;m kamu ve &ouml;zel sekt&ouml;r personeline, milletim adına ş&uuml;kranlarımı sunuyorum.&quot;</p> <h3>&quot;&Uuml;lkemizi 2023 hedeflerine bir adım daha yaklaştıracağız&quot;</h3> <p>Ekonomi konusunda yeni s&uuml;re&ccedil;te izleyecekleri yol haritasına ilişkin bir soru &uuml;zerine Erdoğan, ekonominin kendileri i&ccedil;in her zaman &ouml;ncelikli meselelerden biri olduğunu ve 2002&#39;de iktidara geldiklerinde, kriz yorgunu bir &uuml;lkeyi devraldıklarını ifade etti.</p> <p>Kişi başı geliri 3 bin 500 dolar, eğitim, sağlık, ulaşım, enerji gibi alanlarda yetersiz altyapıyla ağır aksak yol y&uuml;r&uuml;meye &ccedil;alışan bir T&uuml;rkiye&#39;nin bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tablo karşısında Cumhuriyet tarihinin en b&uuml;y&uuml;k demokrasi ve yatırım hamlesini başlattıklarını vurguladı.</p> <p>On sekiz yıl boyunca yaptıkları icraatlara ilişkin bilgi veren Erdoğan, &quot;D&ouml;nemimizde T&uuml;rkiye&rsquo;yi enerjinin otoyolu haline getirdik. T&uuml;rkAkım ve TANAP projeleriyle enerjinin uzaklara g&uuml;venli ulaşımında s&ouml;z ve yetki sahibi konuma gelen T&uuml;rkiye, Akkuyu N&uuml;kleer G&uuml;&ccedil; Santraliyle de enerjisine enerji katacaktır. Son 18 yılda &uuml;lkemize 220 milyar dolardan fazla doğrudan yatırım &ccedil;ektik. Bug&uuml;n satın alma paritesine g&ouml;re değerlendirirsek milli gelir sıralamasında 13&#39;&uuml;nc&uuml; b&uuml;y&uuml;k ekonomiyiz.&quot; dedi.</p> <p>Salgın d&ouml;neminde herkesin yanında olduklarını, &quot;Sosyal Koruma Kalkanı&quot; &ccedil;er&ccedil;evesinde millete doğrudan 24 milyar lirayı aşkın kaynak aktardıklarını hatırlatan Erdoğan, kısa &ccedil;alışma &ouml;deneği ve nakdi &uuml;cret desteğinin s&uuml;resini uzatarak salgın sonrası d&ouml;nemde de &ccedil;alışanların yanında yer almaya devam ettiklerini bildirdi.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;K&uuml;resel d&uuml;zeyde yeniden şekilleneceği anlaşılan siyasi ve ekonomik yapıda T&uuml;rkiye, ger&ccedil;ekten avantajlı bir yerde duruyor. Daha salgın d&ouml;nemi bitmeden, d&uuml;nyanın d&ouml;rt bir yanından alternatif &uuml;retim ve tedarik kanalları i&ccedil;in &uuml;lkemizdeki firmalarla temasa ge&ccedil;ilmeye başlandı. İnşallah bu sıkıntılı s&uuml;reci fırsata &ccedil;evirecek, &uuml;lkemizi 2023 hedeflerine bir adım daha yaklaştıracağız.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;&Ccedil;ift başlılıktan neşet eden sorunlar bu s&uuml;re&ccedil;te yaşanmadı&quot;</h3> <p>24 Haziran 2018 se&ccedil;imleriyle ge&ccedil;ilen Cumhurbaşkanlığı H&uuml;k&uuml;met Sisteminin salgınla m&uuml;cadeledeki etkisine y&ouml;nelik değerlendirmelerinin sorulması &uuml;zerine Erdoğan, sistemin getirdiği avantajları &ccedil;ok iyi kullandıklarını ifade etti.</p> <p>Kabineyle tam bir koordinasyon i&ccedil;inde, vakit kaybına mahal vermeden, b&uuml;rokratik oligarşiye takılmadan gereken t&uuml;m kararları aldıklarını ve bunları s&uuml;ratle uyguladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Daha &ouml;nce &ccedil;ift başlılıktan neşet eden sorunların hi&ccedil;biri bu s&uuml;re&ccedil;te yaşanmadı. Kriz d&ouml;neminde sistem tıpkı bir saat gibi tıkır tıkır işledi. B&ouml;ylece muhalefetin sistemle ilgili eleştirilerinin ne kadar yersiz, haksız ve gereksiz olduğu ortaya &ccedil;ıktı. &Ouml;te yandan biz 83 milyonun huzuru ve sağlığı i&ccedil;in başarılı bir m&uuml;cadele y&uuml;r&uuml;t&uuml;rken muhalefet belediye başkanlarının &ccedil;oğu, en basitinden toplu taşımadaki sefer sayısını dahi d&uuml;zenlemekte aciz kaldı. İnsanımızın sağlığını hi&ccedil;e sayan, tamamen iş bilmezlik ve koordinasyonsuzluktan kaynaklanan sıkıntılara şahit olduk.</p> <p>Koronavir&uuml;s krizini t&uuml;m d&uuml;nyaya &ouml;rnek bir başarıyla y&ouml;neten kabinemize ve y&ouml;netim sistemimize y&ouml;nelik vatandaşımızın duyduğu g&uuml;ven de artmış durumda. Salgın d&ouml;neminde yapılan kamuoyu yoklamaları bu ger&ccedil;eği a&ccedil;ık&ccedil;a ortaya koyuyor. Devletimizin a&ccedil;ıkladığı tedbirlere riayet ederek s&uuml;recin başarısına katkı sunan herkese teşekk&uuml;r ediyorum. T&uuml;m vatandaşlarımı &#39;tamam&#39; diye sloganlaştırdığımız temizlik, mesafe ve maske kurallarına uymaya davet ediyorum.&quot;</p> <h3>&quot;Cumhur İttifakı bu m&uuml;cadelenin sancaktarıdır&quot;</h3> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı&#39;nın uyum ve geleceğine ilişkin değerlendirmesinin sorulması &uuml;zerine, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;T&uuml;rkiye, Libya&#39;dan Doğu Akdeniz&#39;e, Suriye&#39;den Irak&rsquo;a kadar &ccedil;ok farklı cephelerde beka m&uuml;cadelesi veriyor. Bu m&uuml;cadelenin başarısı en az İstiklal Harbi&#39;miz kadar &ouml;nemlidir. &Uuml;lkemizin zaferden başka şansı yoktur. AK Parti ve Cumhur İttifakı ise bu m&uuml;cadelenin sancaktarıdır. Zira bu ittifak 15 Temmuz gecesi sokaklarda, meydanlarda omuz omuza y&uuml;r&uuml;t&uuml;len bir m&uuml;cadeleyle kurulmuştur. Bu ittifak, pazarlıkların ve gizli-kapaklı anlaşmaların olmadığı şeffaf bir ittifaktır. Cumhur İttifakı ne kadar g&uuml;&ccedil;l&uuml; olursa, T&uuml;rkiye de hedeflerine o derece hızlı ve sağlam y&uuml;r&uuml;r. &Uuml;lkemizin ve milletimizin bağımsızlığı i&ccedil;in, ay yıldızlı bayrağımız i&ccedil;in, vatan toprağımız i&ccedil;in hi&ccedil;bir fedakarlıkta bulunmaktan &ccedil;ekinmeyiz. Milliyet&ccedil;i Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın (Devlet) Bah&ccedil;eli de bu konularda bizimle aynı hassasiyeti, aynı hissiyatı paylaşıyor.</p> <p>Nitekim geride bıraktığımız zaman zarfında i&ccedil;eriden ve dışarıdan gelen nifak girişimlerine rağmen Yenikapı ruhunu diri tutmayı başardık. Cumhurbaşkanlığı H&uuml;k&uuml;met Sistemi başta olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok reformu hayata ge&ccedil;irerek T&uuml;rkiye&#39;nin &ouml;n&uuml;nde yeni yolların a&ccedil;ılmasını sağladık. FET&Ouml; ve PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle m&uuml;cadelede tarihi ivme yakaladık. Ekonomimize y&ouml;nelik sabotaj girişimlerini başarıyla p&uuml;sk&uuml;rtt&uuml;k. Suriye ve Libya&#39;da T&uuml;rkiye&#39;nin menfaatlerini kararlılıkla koruduk. Millet ve memleket ortak paydasında kurduğumuz bu g&uuml;zel birlikteliği inşallah &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde daha da g&uuml;&ccedil;lendireceğiz.&quot;</p> <h3>&quot;Gen&ccedil;lerimize g&uuml;venmeye devam edeceğiz&quot;</h3> <p>Yeni sosyoloji ve gen&ccedil;lik konusuna ilişkin bir soru &uuml;zerine ise Erdoğan, 40 yılı aşkın s&uuml;redir siyasetin i&ccedil;erisinde olduğunu ve bu s&uuml;re i&ccedil;erisinde hep gen&ccedil;lerle yol y&uuml;r&uuml;d&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, onlara g&uuml;vendiğini, onların enerjisini, heyecanını ve desteğini yanında hissettiğini anlattı.</p> <p>Başbakan olduktan sonra ilk işlerinin, Anayasa değişikliğiyle gen&ccedil;lerin se&ccedil;ilme yaşını 30&#39;dan 25&#39;e d&uuml;ş&uuml;rmek olduğunu, 16 Nisan halk oylamasında gen&ccedil;lerin se&ccedil;ilme yaşını, se&ccedil;me yaşıyla eşitleyip 18&#39;e indirdiklerini hatırlatan Erdoğan, eğitim alanında liseden &uuml;niversiteye, barınma imkanından burs meselesine kadar pek &ccedil;ok reforma imza attıklarını belirtti.</p> <p>Kangrene d&ouml;nm&uuml;ş &uuml;niversite har&ccedil;larını kaldırarak, gen&ccedil;lere eğitimde fırsat eşitliği sunduklarına işaret eden Erdoğan, &uuml;niversite imkanını t&uuml;m illere yaygınlaştırdıklarını, başvuran her &ouml;ğrenciye ya burs ya da kredi verdiklerine dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Son 18 yılda &uuml;niversite sayısını 3 kat artırarak 200&#39;&uuml;n &uuml;zerine &ccedil;ıkardıklarını her kademede eğitim alt yapısını s&uuml;rekli g&uuml;&ccedil;lendirmekte kararlı olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Yeni y&ouml;netim yapımızı oluştururken Gen&ccedil;lik ve Spor Bakanlığını kurmuş olmamız, gen&ccedil;lerimize verdiğimiz &ouml;zel &ouml;nemin ispatıdır. Genel Başkanı olduğum AK Parti&#39;nin Gen&ccedil;lik Kolları 1,5 milyon civarında &uuml;ye sayısıyla, diğer partilerin toplam &uuml;ye sayılarının bile &uuml;zerindedir. Gen&ccedil;lik kollarımızda 19-20 yaşında ilk defa siyasete atılan arkadaşlarımız, bug&uuml;n genel başkan yardımcısı, milletvekili, belediye başkanı olarak g&ouml;rev yapıyor. Şu anda da hem partide hem Cumhurbaşkanlığında hem b&uuml;rokraside yakın &ccedil;alıştığım ekibimin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir b&ouml;l&uuml;m&uuml;, gen&ccedil; denilebilecek yaşlardaki arkadaşlarımızdan oluşuyor. İnşallah bundan sonra da gen&ccedil;lerimize g&uuml;venmeye devam edeceğiz.&quot;</p> <h3>&quot;D&uuml;nya bu gidişata dur demeli&quot;</h3> <p>İsrail&#39;in Batı Şeria&#39;nın bazı b&ouml;l&uuml;mlerini ilhak planı hatırlatılarak İsrail&rsquo;in bu işgalci tutumuna ilişkin değerlendirmelerinin sorulması &uuml;zerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu karşılığı verdi:</p> <p>&quot;D&uuml;nyada adaletsizliğin zirveye &ccedil;ıktığı yerlerin başında, İsrail işgali altında bulunan Filistin toprakları geliyor. Ancak İsrail g&uuml;&ccedil;lerinin acımasızca katlettiği Filistinler, artık k&uuml;resel medyada haber olarak bile yer almıyor. İsrail&rsquo;i g&uuml;n ge&ccedil;tik&ccedil;e pervasızlaştıran, daha da hukuk tanımaz hale getiren en &ouml;nemli sebep, işte bu k&uuml;resel sessizliktir. İsrail&#39;in, Batı Şeria&rsquo;daki yerleşim birimlerini ve &Uuml;rd&uuml;n Vadisi&#39;ni ilhak edeceğini a&ccedil;ıklaması, işgal ve zul&uuml;m politikasının yeni bir adımıdır. D&uuml;nya bu gidişata dur demeli, İsrail&rsquo;in hukuk tanımaz adımlarına engel olmalıdır.</p> <p>Ge&ccedil;en yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu&#39;ndaki konuşmamda, İsrail&#39;in Filistin topraklarında nasıl yayıldığını bir harita eşliğinde g&ouml;stererek anlatmıştım. D&uuml;nyaya &#39;Acaba İsrail neresidir, toprakları nereleri kapsıyor?&#39; sorusunu y&ouml;neltmiştim. Ger&ccedil;ekten de İsrail 1947&#39;de, 1949&#39;da, 1967&#39;de neresiydi, şu anda neresi diye baktığınızda sorunun kaynağı ortaya &ccedil;ıkıyor. 1947 haritasında o toprakların tamamı Filistin&#39;e aitken yıllar i&ccedil;inde Filistin k&uuml;&ccedil;&uuml;lm&uuml;ş, İsrail b&uuml;y&uuml;m&uuml;şt&uuml;r. 1967&#39;de Kud&uuml;s&#39;&uuml;n de işgaliyle yeni bir aşamaya ge&ccedil;ildi. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde ise haritada maalesef artık Filistin diye bir yer kalmadı. Filistin&#39;in neredeyse tamamına yakını İsrail tarafından yutuldu. İsrail şimdi de kalanını işgal etmenin peşinde. İlhak planları bunun bir par&ccedil;asıdır.</p> <p>Gazze&#39;deki insanlık dışı abluka ile Kud&uuml;s&rsquo;&uuml;n tarihi ve hukuki stat&uuml;s&uuml;ne y&ouml;nelik saldırılar da devam ediyor. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kud&uuml;s olan egemen, bitişik ve bağımsız bir Filistin Devleti&#39;nin kurulması, bizim politikamızın ana eksenidir. Bunun dışındaki herhangi bir barış planının adil olma, kabul edilme ve uygulanma şansı yoktur.&quot;</p> <p>Kud&uuml;s&#39;&uuml;n &uuml;&ccedil; semavi dinin mukaddes mekanı, Mescid-i Aksa&#39;nın ise M&uuml;sl&uuml;manların ilk kıblesi olduğunu anımsatan Erdoğan, &quot;Mescidi Aksa&#39;nın izzetini korumak, buraya el uzatılmasına mani olmak M&uuml;sl&uuml;manların ortak g&ouml;revidir. B&uuml;t&uuml;n İslam aleminin bu ger&ccedil;eği anlaması ve buna uygun davranması gerekiyor. Şunu da ilave edeyim; bizim Musevilere karşı herhangi bir &ouml;nyargımız veya husumetimiz de yoktur. İsrail halkıyla da bir sorunumuz bulunmuyor. Bizim karşı olduğumuz, İsrail h&uuml;k&uuml;metinin işgalci ve hukuk tanımaz politikalarıdır.&quot; dedi.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya Camisi&#39;nin yeniden ibadete a&ccedil;ılmasına ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:</p> <p>&quot;Burası, Fatih Sultan Mehmet Han&#39;ın İstanbul&rsquo;u fethettiğinde ilk cuma namazını kıldığı ve fethin sembol&uuml; olarak camiye d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; bir mekandır. Bu y&uuml;zden toplum hafızamızdaki yeri vazge&ccedil;ilmezdir. 1934&#39;te Ayasofya&#39;nın camiden m&uuml;zeye d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmesi, milletimizin i&ccedil;ini acıtan bir karardı. Ayasofya&rsquo;nın tekrar asli h&uuml;viyetine kavuşturulması gerekiyordu. Danıştay, yapılan başvuru sonucu nihai kararı verdi. Danıştay&#39;ın kararını hukuk devleti adına, maşeri vicdanı rahatlatma adına m&uuml;spet bir adım olarak g&ouml;r&uuml;yoruz. Dava s&uuml;recinde i&ccedil;erden ve yurt dışından &ccedil;ıkan &ccedil;atlak seslerin ise hi&ccedil;bir kıymetiharbiyesi yoktur. Ayasofya&#39;nın stat&uuml;s&uuml;yle ilgili nihai karar mercii başkaları değil, T&uuml;rk milletidir. Bu, bizim i&ccedil; meselemizdir. Diğer &uuml;lkelere de ancak alınan karara saygı g&ouml;stermek d&uuml;şer.&quot;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.