Özalʹın ölümünün üzerinden 26 yıl geçti
SİYASET
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
16.04.2019 - 17:00, Güncelleme:
27.10.2022 - 05:58
Özalʹın ölümünün üzerinden 26 yıl geçti
Türkiyeʹnin demokratikleşmesi ve ülkede sivil siyasetin yerleşmesi için çaba harcayan, Türk siyasetinin renkli isimlerinden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özalʹın vefatının üzerinden 26 yıl geçti.
<p>ANKARA (AA) - Türkiyeʹnin demokratikleşmesi ve ülkede sivil siyasetin yerleşmesi için çaba harcayan, Türk siyasetinin renkli isimlerinden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özalʹın vefatının üzerinden 26 yıl geçti.</p><p>AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, bankacı bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak Malatyaʹda 1927ʹde dünyaya gelen Özal, babasının mesleği nedeniyle ilk, orta ve lise eğitimini farklı şehirlerde tamamladı.</p><p>İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünü 1950ʹde tamamlayan Özal, Elektrik İşleri Etüd İdaresinde çalışmaya başladı.</p><p>ABDʹde, ˮmühendislik ekonomisiˮ alanında uzmanlık eğitimi gören Özal, Türkiyeʹye döndükten sonra Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi.</p><p>Bu süreçte, 1954ʹte Semra Özal ile evlenen Turgut Özalʹın üç çocuğu oldu.</p><p>Askerlik hizmetini, Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi olarak 1961-1962 yılları arasında yapan Özal, Devlet Planlama Teşkilatının kurulmasına önemli katkılar sağladı.</p><p>Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini 1967-1971 yılları arasında yapan Özal, Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu, RCD Koordinasyon Kurulu ve AET Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında bulundu.</p><p>Dünya Bankasında 1971-1973 yıllarında danışman olan Özal, Türkiyeʹye döndükten sonra çeşitli sanayi kuruluşlarında çalıştı ve Madeni Eşya Sanayii Sendikası başkanlığı yaptı.</p>ˮSandalyesiz bakanˮ deniyordu<p>Sonrasında siyasete atılan Özal, ilk adımı 1977 genel seçimlerinde Milli Selamet Partisinden İzmir Milletvekili adayı olarak attı. Özal, bu denemesinde milletvekili seçilemedi.</p><p>Turgut Özal, 1979 sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı. Aynı dönemde Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı görevini de vekaleten yürüten Özal, bu özelliğiyle hem DPT Müsteşarlığı hem de Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış Türkiyeʹnin tek başbakanı ve cumhurbaşkanı oldu.</p><p>Türkiye ekonomisini liberalleştirmeyi hedefleyen ve ˮ24 Ocak Kararlarıˮ olarak bilinen geniş çaplı programın hazırlanmasında önemli rol oynayan Özal, o dönemde gösterdiği etkinlik nedeniyle ˮsandalyesiz bakanˮ sıfatını aldı.</p><p>Özal, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra kurulan hükümete Ekonomik İşlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı. Özal, bu tercihi, ˮGelen yönetim 24 Ocak Kararları ile başladığımız işe devam etmemi istedi. Zannediyorum bugün Türkiyeʹde varılan noktanın ana sebeplerinden biri bu kararın verilmiş olmasıdır.ˮ sözleriyle değerlendirdi.</p><p>Türkiyeʹye kredi imkanının ve ihracatta başarının sağlandığı bu dönemde Özal, izlenen para politikası konusunda hükümetle anlaşmazlığa düşerek Başbakan Yardımcılığı görevinden 1982ʹde istifa etti.</p>Anavatan Partisini kurdu<p>Bu süreçte 20 Mayıs 1983ʹte Anavatan Partisini kuran Özal, aynı yıl yapılan genel seçimde partisinin birinci gelmesi üzerine 45. Hükümeti kurmakla görevlendirildi. 1983ʹten 1991ʹe kadar aralıksız olarak tek başına iktidarda kalmayı başaran Anavatan Partisi, 1996 ile 2002 yılları arasında da çeşitli koalisyon hükümetlerinin içinde yer aldı.</p><p>Çeşitli siyasi eğilimleri birleştirme iddiasıyla ortaya çıkan ve iktisadi konulara ağırlık veren Anavatan Partisi, 1987ʹdeki genel seçimden tekrar birinci parti olarak çıktı ve Özal, Başbakanlık koltuğuna korudu.</p><p>Özal, bu dönemde kitlelere ulaşmak için ˮorta direkˮ temasını kullandı. İlk olarak ekonomiye yönelik adımlar atan Özal, bu alandaki sınırlamaları kaldırmaya odaklandı. </p>Silahlı saldırıya uğradı<p>Bu dönemde yaptığı reformlarla adından söz ettiren Özalʹın 1988ʹde uğradığı silahlı saldırı Türkiyeʹnin gündemi oldu.</p><p>Anavatan Partisinin 18 Haziranʹda Ankara Atatürk Spor Salonuʹnda düzenlenen 2. Olağan Kongresiʹnde yaptığı konuşma sırasında silahlı saldırıya uğrayan Özal, sağ elinden yaralandı. Yaralı halde kürsüye çıkan Özal, ˮBilhassa belirtmek istiyorum, Allahʹın verdiği ömrü, Oʹnun isteğinden başka alacak yoktur, biz de Oʹna teslim olmuşuzdur.ˮ ifadelerini kullandı.</p><p>Suikastı düzenleyen Kartal Demirağ, saldırı sonrasında yakalandı ve yargılama sonucunda idama mahkum edildi. Daha sonra cezası 20 yıl hapse çevrilen Demirağ, 4 yıl hapis yattıktan sonra Turgut Özal tarafından 1992ʹde affedildi.</p>Ekonomik ve sosyal gelişime katkı<p>Özal, döneminin sorunlarına farklı bakış açılarıyla yaklaşarak Türkiyeʹnin ekonomik ve sosyal gelişimine önemli katkılar sağladı.</p><p>Güneydoğu Anadolu Bölgesiʹnin su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesini amaçlayan ˮGüneydoğu Anadolu Projesi (GAP)ˮ, 1989ʹda hazırlanan ˮMaster Planˮ ile tarım, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, kırsal ve kentsel alt yapı yatırımlarını da içine alan bir bölgesel kalkınma projesine dönüştü.</p><p>Özalʹın ayrı bir önem verdiği bu proje ile bölge halkının gelir düzeyinin artırılması, yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi amaçlandı.</p>Sivil inisiyatif devrede<p>Siyasi kariyerinde yaptığı çalışmalarıyla adından söz ettiren Özal, TBMM tarafından, 31 Ekim 1989ʹda Türkiye Cumhuriyetiʹnin 8. Cumhurbaşkanı seçildi.</p><p>Turgut Özal, 9 Kasım 1989ʹda başladığı bu görevde, ekonomik alanda attığı önemli adımların yanı sıra dönemin büyük sorunları arasında yer alan terörle mücadele konusunda da farklı bir strateji izledi.</p><p>İlk kez sivil inisiyatifi devreye sokan Özal, sorunun çözümü için pek çok görüşme gerçekleştirdi ve rapor hazırlattı.</p><p>Çankaya Köşküʹnde 12 Mart 1991ʹde Celal Talabani ile görüşen Özal, terör olaylarının ve ˮKürt sorunununˮ çözümü için çaba harcadı. Görüşmeden kısa süre sonra 26 Mart 1991ʹde Der Spiegel dergisine bir açıklama yapan Talabani, Özalʹın ˮKürtlere özerklik vereceğiniˮ söylediğini iddia etti.</p><p>Turgut Özal, 1992ʹnin Mart ayında DEP milletvekilleri Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Orhan Doğanʹı Köşkʹte kabul ederek, onlarla da bir görüşme gerçekleştirdi. Sırrı Sakık, görüşmenin ardından Özalʹın kendilerine ˮGenel af çıkarıp, sorunu kökünden çözeceğiniˮ belirttiğini açıkladı.</p>ˮKesin ölüm nedeni tespit edilemediˮ<p>Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya Toperi ve Başyaveri Kurmay Albay Arslan Günerʹe 10 sayfalık bir Kürt raporu hazırlatan Özal, ANAP Milletvekili Adnan Kahveciʹyi bu konuda yeni bir rapor hazırlamak üzere görevlendirdi. Kahveci, Güneydoğuʹda bir süre inceleme yaptıktan sonra, ˮKürt sorunu nasıl çözülmezˮ başlıklı bir rapor hazırladı. Özal, bu raporu o dönem MGK toplantısında tartışmaya açtı.</p><p>Turgut Özalʹın, sorunun çözümüne ilişkin çabaları, 17 Nisan 1993ʹte vefat etmesiyle sonuca ulaşamadı.</p><p>Ölümünden 19 yıl sonra 2012ʹde ˮcinayet sonucu öldüğüˮ yönündeki iddialar nedeniyle otopsi yapılması için Özalʹın mezarı açıldı.</p><p>Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, otopsi raporuna göre, mevcut bilgi ve bulgularla Özalʹın kesin ölüm sebebinin tespit edilemediğini bildirdi. </p>
Türkiyeʹnin demokratikleşmesi ve ülkede sivil siyasetin yerleşmesi için çaba harcayan, Türk siyasetinin renkli isimlerinden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özalʹın vefatının üzerinden 26 yıl geçti.
<p>ANKARA (AA) - Türkiyeʹnin demokratikleşmesi ve ülkede sivil siyasetin yerleşmesi için çaba harcayan, Türk siyasetinin renkli isimlerinden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özalʹın vefatının üzerinden 26 yıl geçti.</p><p>AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, bankacı bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak Malatyaʹda 1927ʹde dünyaya gelen Özal, babasının mesleği nedeniyle ilk, orta ve lise eğitimini farklı şehirlerde tamamladı.</p><p>İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünü 1950ʹde tamamlayan Özal, Elektrik İşleri Etüd İdaresinde çalışmaya başladı.</p><p>ABDʹde, ˮmühendislik ekonomisiˮ alanında uzmanlık eğitimi gören Özal, Türkiyeʹye döndükten sonra Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi.</p><p>Bu süreçte, 1954ʹte Semra Özal ile evlenen Turgut Özalʹın üç çocuğu oldu.</p><p>Askerlik hizmetini, Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi olarak 1961-1962 yılları arasında yapan Özal, Devlet Planlama Teşkilatının kurulmasına önemli katkılar sağladı.</p><p>Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini 1967-1971 yılları arasında yapan Özal, Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu, RCD Koordinasyon Kurulu ve AET Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında bulundu.</p><p>Dünya Bankasında 1971-1973 yıllarında danışman olan Özal, Türkiyeʹye döndükten sonra çeşitli sanayi kuruluşlarında çalıştı ve Madeni Eşya Sanayii Sendikası başkanlığı yaptı.</p>ˮSandalyesiz bakanˮ deniyordu<p>Sonrasında siyasete atılan Özal, ilk adımı 1977 genel seçimlerinde Milli Selamet Partisinden İzmir Milletvekili adayı olarak attı. Özal, bu denemesinde milletvekili seçilemedi.</p><p>Turgut Özal, 1979 sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı. Aynı dönemde Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı görevini de vekaleten yürüten Özal, bu özelliğiyle hem DPT Müsteşarlığı hem de Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış Türkiyeʹnin tek başbakanı ve cumhurbaşkanı oldu.</p><p>Türkiye ekonomisini liberalleştirmeyi hedefleyen ve ˮ24 Ocak Kararlarıˮ olarak bilinen geniş çaplı programın hazırlanmasında önemli rol oynayan Özal, o dönemde gösterdiği etkinlik nedeniyle ˮsandalyesiz bakanˮ sıfatını aldı.</p><p>Özal, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra kurulan hükümete Ekonomik İşlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı. Özal, bu tercihi, ˮGelen yönetim 24 Ocak Kararları ile başladığımız işe devam etmemi istedi. Zannediyorum bugün Türkiyeʹde varılan noktanın ana sebeplerinden biri bu kararın verilmiş olmasıdır.ˮ sözleriyle değerlendirdi.</p><p>Türkiyeʹye kredi imkanının ve ihracatta başarının sağlandığı bu dönemde Özal, izlenen para politikası konusunda hükümetle anlaşmazlığa düşerek Başbakan Yardımcılığı görevinden 1982ʹde istifa etti.</p>Anavatan Partisini kurdu<p>Bu süreçte 20 Mayıs 1983ʹte Anavatan Partisini kuran Özal, aynı yıl yapılan genel seçimde partisinin birinci gelmesi üzerine 45. Hükümeti kurmakla görevlendirildi. 1983ʹten 1991ʹe kadar aralıksız olarak tek başına iktidarda kalmayı başaran Anavatan Partisi, 1996 ile 2002 yılları arasında da çeşitli koalisyon hükümetlerinin içinde yer aldı.</p><p>Çeşitli siyasi eğilimleri birleştirme iddiasıyla ortaya çıkan ve iktisadi konulara ağırlık veren Anavatan Partisi, 1987ʹdeki genel seçimden tekrar birinci parti olarak çıktı ve Özal, Başbakanlık koltuğuna korudu.</p><p>Özal, bu dönemde kitlelere ulaşmak için ˮorta direkˮ temasını kullandı. İlk olarak ekonomiye yönelik adımlar atan Özal, bu alandaki sınırlamaları kaldırmaya odaklandı. </p>Silahlı saldırıya uğradı<p>Bu dönemde yaptığı reformlarla adından söz ettiren Özalʹın 1988ʹde uğradığı silahlı saldırı Türkiyeʹnin gündemi oldu.</p><p>Anavatan Partisinin 18 Haziranʹda Ankara Atatürk Spor Salonuʹnda düzenlenen 2. Olağan Kongresiʹnde yaptığı konuşma sırasında silahlı saldırıya uğrayan Özal, sağ elinden yaralandı. Yaralı halde kürsüye çıkan Özal, ˮBilhassa belirtmek istiyorum, Allahʹın verdiği ömrü, Oʹnun isteğinden başka alacak yoktur, biz de Oʹna teslim olmuşuzdur.ˮ ifadelerini kullandı.</p><p>Suikastı düzenleyen Kartal Demirağ, saldırı sonrasında yakalandı ve yargılama sonucunda idama mahkum edildi. Daha sonra cezası 20 yıl hapse çevrilen Demirağ, 4 yıl hapis yattıktan sonra Turgut Özal tarafından 1992ʹde affedildi.</p>Ekonomik ve sosyal gelişime katkı<p>Özal, döneminin sorunlarına farklı bakış açılarıyla yaklaşarak Türkiyeʹnin ekonomik ve sosyal gelişimine önemli katkılar sağladı.</p><p>Güneydoğu Anadolu Bölgesiʹnin su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesini amaçlayan ˮGüneydoğu Anadolu Projesi (GAP)ˮ, 1989ʹda hazırlanan ˮMaster Planˮ ile tarım, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, kırsal ve kentsel alt yapı yatırımlarını da içine alan bir bölgesel kalkınma projesine dönüştü.</p><p>Özalʹın ayrı bir önem verdiği bu proje ile bölge halkının gelir düzeyinin artırılması, yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi amaçlandı.</p>Sivil inisiyatif devrede<p>Siyasi kariyerinde yaptığı çalışmalarıyla adından söz ettiren Özal, TBMM tarafından, 31 Ekim 1989ʹda Türkiye Cumhuriyetiʹnin 8. Cumhurbaşkanı seçildi.</p><p>Turgut Özal, 9 Kasım 1989ʹda başladığı bu görevde, ekonomik alanda attığı önemli adımların yanı sıra dönemin büyük sorunları arasında yer alan terörle mücadele konusunda da farklı bir strateji izledi.</p><p>İlk kez sivil inisiyatifi devreye sokan Özal, sorunun çözümü için pek çok görüşme gerçekleştirdi ve rapor hazırlattı.</p><p>Çankaya Köşküʹnde 12 Mart 1991ʹde Celal Talabani ile görüşen Özal, terör olaylarının ve ˮKürt sorunununˮ çözümü için çaba harcadı. Görüşmeden kısa süre sonra 26 Mart 1991ʹde Der Spiegel dergisine bir açıklama yapan Talabani, Özalʹın ˮKürtlere özerklik vereceğiniˮ söylediğini iddia etti.</p><p>Turgut Özal, 1992ʹnin Mart ayında DEP milletvekilleri Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Orhan Doğanʹı Köşkʹte kabul ederek, onlarla da bir görüşme gerçekleştirdi. Sırrı Sakık, görüşmenin ardından Özalʹın kendilerine ˮGenel af çıkarıp, sorunu kökünden çözeceğiniˮ belirttiğini açıkladı.</p>ˮKesin ölüm nedeni tespit edilemediˮ<p>Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya Toperi ve Başyaveri Kurmay Albay Arslan Günerʹe 10 sayfalık bir Kürt raporu hazırlatan Özal, ANAP Milletvekili Adnan Kahveciʹyi bu konuda yeni bir rapor hazırlamak üzere görevlendirdi. Kahveci, Güneydoğuʹda bir süre inceleme yaptıktan sonra, ˮKürt sorunu nasıl çözülmezˮ başlıklı bir rapor hazırladı. Özal, bu raporu o dönem MGK toplantısında tartışmaya açtı.</p><p>Turgut Özalʹın, sorunun çözümüne ilişkin çabaları, 17 Nisan 1993ʹte vefat etmesiyle sonuca ulaşamadı.</p><p>Ölümünden 19 yıl sonra 2012ʹde ˮcinayet sonucu öldüğüˮ yönündeki iddialar nedeniyle otopsi yapılması için Özalʹın mezarı açıldı.</p><p>Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, otopsi raporuna göre, mevcut bilgi ve bulgularla Özalʹın kesin ölüm sebebinin tespit edilemediğini bildirdi. </p>
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.