Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli: Türkiye tarımsal hasılada Avrupa'da birinci

BÜROKRASİ (AA) - Anadolu Ajansı | 23.03.2019 - 15:34, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli: Türkiye tarımsal hasılada Avrupa'da birinci

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, "Türkiye tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, küçükbaş hayvan sayısında Avrupa'da birinci, büyükbaş hayvan sayısında Avrupa'da ikinci. Hayvancılıkta da aşağı yukarı 2-2,5 misli bir büyüme var." dedi.
<h6>Bursa</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Uludağ Ekonomi Zirvesi&#39;nde moderat&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; BNP Cardif T&uuml;rkiye CEO&#39;su Cemal Kişmir&#39;in &uuml;stlendiği&nbsp;&quot;Tarımın Ajandası&quot;&nbsp;oturumunda konuşan&nbsp;Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarımın teknik bir konu olduğunu, bu nedenle &uuml;zerinden siyaset yapılan bir meta olmaktan &ccedil;ıkarılması gerektiğini s&ouml;yledi.</p> <p>Pakdemirli, uzun vadede tarımın her g&uuml;n konuşulan, eleştirilen bir konu halinden &ccedil;ıkması gerektiğini belirterek, &quot;Kılı&ccedil;daroğlu saman ithalatından bahsediyor, T&uuml;rkiye&#39;nin ihtiyacı 66 milyar ton, ithal edilmiş saman 9 bin ton. 150 bin dolar bedelli saman ithal edilmiş. Neden ithal edildiğini bilmiyorum ama bir &uuml;lkenin ithalatı da olabilir, ihracatı da olabilir. Konuşurken rakamlar &uuml;zerinden konuşmamız lazım. T&uuml;rkiye tarımsal hasılada Avrupa&#39;da birinci, k&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvan sayısında Avrupa&#39;da birinci, b&uuml;y&uuml;kbaş hayvan sayısında Avrupa&#39;da ikinci. Hayvancılıkta da aşağı yukarı 2-2,5 misli bir b&uuml;y&uuml;me var.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>Tarımda genel fotoğrafa bakıldığında bir başarı olduğunu dile getiren Pakdemirli, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Bu başarı bizi ileriye taşır mı? En &ouml;nemli soru bu. Bu başarı bizi ileriye taşımayabilir &ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki 20-25 yıl i&ccedil;inde y&uuml;zde 50 daha fazla gıdaya ihtiyacımız olacak. Bu anlamda bu başarı bizi ileriye taşımayacak gibi g&ouml;z&uuml;k&uuml;yor. Yapısal problemlere de neşter atacak bir şekilde tarımda bir vizyon ortaya koymamız gerekiyor. Birlikte &uuml;retim ve başarı modellerini T&uuml;rkiye ortaya koymak durumunda. 14 bin 200 kooperatifimiz var. Bunlardan ilk 100&#39;e, ilk 50&#39;ye, ilk 10&#39;a, ilk 5&#39;e giren yok. Nasıl giriyor diyeceksiniz, işte cirosuna bakacaksınız. Japonya aynı bizim durumumuzdaymış, 700 kooperatife d&uuml;ş&uuml;rm&uuml;şler ve 46,8 milyar dolar cirosu olan bir tane kooperatifleri var. Bu kooperatif t&uuml;m planlamayı ve &uuml;reticiyle, t&uuml;keticiyi birleştirmeyi yapıyor.&quot;</p> <h3>Tarımda Milli Birlik Projesi</h3> <p>Pakdemirli, sivil toplumun tarım anlamında &ouml;nemli olduğunu belirtti.</p> <p>Yeni bir proje i&ccedil;in hazırlıklarının s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; aktaran Pakdemirli, &quot;Tarımda Milli Birlik adında bir projemiz var, bunu da inşallah nisan, mayıs ayı i&ccedil;inde a&ccedil;ıklıyor olacağız. Alt detaylarını da şu anda doldurma aşamasındayız, y&uuml;zde 90-95 oranında bitirdik. Tarımın T&uuml;rkiye&#39;deki yol haritası, bundan sonraki 25-30 yıllık s&uuml;re&ccedil; belli.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Bakan Pakdemirli, &ccedil;ocukların toprakla buluşmasının &ouml;nemli olduğunu anlatarak, bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli &ccedil;alıştıklarını, tarım liselerine de gereken &ouml;nemi verdiklerini aktardı.</p> <p>Bakanlığın kapısında, binlerce atama bekleyen ziraat m&uuml;hendisi olduğunu s&ouml;yleyen Pakdemirli, &quot;&Ccedil;&uuml;nk&uuml; bunların bir&ccedil;oğu toprağa hayatı boyunca ellememiş, teorik olarak bitirmiş, sınavlarını vermiş, diplomayı almış. M&uuml;mk&uuml;nse toprakla buluşmayacağı bir konumda kendilerini konumlandırmak istiyorlar. Bug&uuml;n benim de itiraf etmem gereken bir şey var: Bizim Tarım Bakanlığı personelimiz yeterince sahada değil. Şimdi herkes de b&ouml;yle iş istiyor. Mutlaka toprakla buluşturmamız lazım. Bu ziraat m&uuml;hendisleri de baştan toprakla buluşmadığı i&ccedil;in toprağı belki &ccedil;ok severek, aşık olarak gelmiyorlar.&quot; diye konuştu.</p> <p>Pakdemirli, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;B&uuml;t&uuml;n ziraat m&uuml;hendislerine şunu s&ouml;yl&uuml;yorum: &#39;Ne olursunuz gidin &ouml;zel sekt&ouml;rde &ccedil;alışın. Devletin verdiği bu kadar teşvik var, gen&ccedil; &ccedil;ift&ccedil;i teşviklerimiz var, birine başvurun, m&uuml;teşebbis olun. Batın, &ccedil;ıkın, gerekirse 2-3 sene kaybedin. Bir yandan memur olmak da g&ouml;nl&uuml;n&uuml;zde varsa KPSS&#39;yi de alın bir kenara koyun, bir atama yapacaksak o zaman yaparız ama şu anda edinmiş olduğunuz deneyim, hayat boyu memuriyette edinemeyeceğiniz bir deneyim.&#39; Bu y&uuml;zden mutlaka bu sekt&ouml;rde olan insanlarımız sahada olmalı ama toprakla buluşmayı &ccedil;ok &ccedil;ok &ouml;nemsiyorum.&quot;</p> <h3>&quot;Tarım topraklarını kaybetmiyor olmamız lazım&quot;</h3> <p>Sadece insan kaynağının s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliği değil ekonomik s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik de &ouml;nemli olduğunu vurgulayan Pakdemirli, &ccedil;ift&ccedil;ilerin yarın &quot;Ben bu &uuml;r&uuml;n&uuml; satamayacağım.&quot; kaygısına d&uuml;şmesi durumunda burada da sorunlar yaşanabileceğini belirtti.</p> <p>Doğal kaynakların s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliğinin de &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu anlatan Pakdemirli, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Su kaynaklarımız hakikaten kıt. Bunların s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliği &ouml;nemli. Bununla beraber toprağı da s&uuml;rd&uuml;rebiliyor olmamız lazım. Yani tarım topraklarını kaybetmiyor olmamız lazım. Aslında son d&ouml;nemde atılan adımlar &ccedil;ok iyi. &Ccedil;izilen resim k&ouml;t&uuml; bir resim ama T&uuml;rkiye&#39;nin aşağı yukarı senelik tarım toprağı kaybı 150 bin hektardı. 2005&#39;te &ccedil;ıkarılan kanunla beraber bu 60 bin hektara d&uuml;şt&uuml;. Ge&ccedil;en yıl benim bakanlığa gelmemle beraber 17 bin 500 hektara d&uuml;şt&uuml;. İnşallah biz bakanlık olarak bu toprakların s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir tarım amacıyla kullanılması gayesiyle savaşımızı s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yor olacağız.&quot;</p> <h3>&quot;K&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvan sayısını 84 milyona taşımayla ilgili bir hedef koyduk&quot;</h3> <p>Et ithalatının nedenlerine değinen Pakdemirli, &quot;15 yıl evvel ortalama bir T&uuml;rk vatandaşımız 6 kilogram et yiyormuş, şimdi 15 kilogram et yiyoruz. Avrupa&#39;da da domuz etini hari&ccedil; tutarsak 15, 17, 19 kilogramlardadır. Yani et yemede &uuml;&ccedil; aşağı beş yukarı Avrupa seviyesine yetişmişiz. Yani et yiyen bir toplum haline gelmişiz. Buradaki t&uuml;ketici tercihleri bizim i&ccedil;in de &ouml;ncelik ama zaman zaman bu konuyla ilgili ithalatın olmasının sebebi budur. Genel anlamda bakarsak 2002&#39;deki karkas ağırlığımız kabaca 174 kilogram iken, bug&uuml;n 280 kilogramlara gelmiş yani burada ırkların ıslahı anlamında k&ouml;t&uuml; bir iş de &ccedil;ıkarılmamış.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;de s&uuml;tte biraz fazla, ette ise biraz eksik oluştuğunu anlatan Pakdemirli, &quot;Hayvanın memesinden siz ertesi g&uuml;n para almaya başlıyorsunuz ama besi yaptığınız zaman o hayvana en azından bir 6 ay para yatırmanız gerekiyor. &Uuml;lkedeki sermaye birikimi de malumunuz, o anlamda herkes biraz daha s&uuml;te veya kombine ırklara y&ouml;nelmiş ama işin doğrusu kombine ırk değil besiyse besi ırkı, s&uuml;tse s&uuml;t ırkı olması lazım. Bununla ilgili kesin ayrımları yaptık, yol haritamız da hazır.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;3 yıl i&ccedil;inde ancak ithalattan kurtulabiliriz&quot;</h3> <p>Bakan Pakdemirli, k&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvancılıkla ilgili yeni bir program hazırladıkları bilgisini paylaştı.</p> <p>K&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş et t&uuml;ketimini de &ouml;nemsediklerini dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;&Ccedil;&uuml;nk&uuml; aslında T&uuml;rkiye&#39;yi kurtaracak şeylerden biridir. B&uuml;y&uuml;kbaşta yapmış olduğunuz herhangi bir aksiyonun neticesini g&ouml;rmeniz 3 sene. Benim bug&uuml;n T&uuml;rkiye&#39;nin b&uuml;y&uuml;kbaş hayvancılığıyla ilgili b&uuml;t&uuml;n doğruları yaptığımı varsaysanız ki yaptık, 3 sene i&ccedil;inde neticesini alacağız. Yani biz 3 yıl i&ccedil;inde ancak ithalattan kurtulabiliriz ama k&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvanda 6 ay i&ccedil;inde netice alıyorsunuz. 2022 ile ilgili bir hedef koyduk, bug&uuml;n 44 milyon k&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvanımız var, bunu 84 milyona taşımayla ilgili bir hedef koyduk. 84 milyona taşıdığımız zaman, problem kalmayacak.&quot;</p> <h3>&quot;En b&uuml;y&uuml;k odak alanım bu olacak&quot;&nbsp;</h3> <p>Pakdemirli, kooperatif&ccedil;iliğin de &ouml;nemli olduğunu vurguladı.</p> <p>Kooperatif&ccedil;ilikle ilgili alınabilecek mesafeler olduğunu ifade eden Pakdemirli, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Belki k&uuml;lt&uuml;rel bazı eksikliklerimiz de olabilir, geliştirmemiz gereken yollar da olabilir ama iyi &ouml;rneklerimiz yok mu var. Bunların adetlerini artırmamız lazım. İzmir&#39;de yoğurt yapan bir kadın var, tek kişi kooperatifi idare ediyor. S&uuml;t bug&uuml;n kabaca, aşağı yukarı desteklerle beraber 2 liraya satılıyor. Yani benim ineğim varsa bug&uuml;n s&uuml;t&uuml; 2 liraya satabiliyorum. O kooperatifin &uuml;yesiysem akşam hesap kesiliyor ve s&uuml;t&uuml;m&uuml; 3,5 liraya satıyorum &ccedil;&uuml;nk&uuml; yoğurt oluyor, marketlere satılıyor, para toplanıyor anında kadın hesabı g&ouml;r&uuml;yor ve 3,5 lira &uuml;reticinin parasını &ouml;d&uuml;yor akşamında. İşte &uuml;reticiye değer yaratmak burada. Adı kooperatif olan, bir&ccedil;ok da ortağı olan, &uuml;reticileri de olan ama &uuml;reticiye ne yazık ki değer yaratamayan bir&ccedil;ok birlik ve kooperatifimiz var. Bunların hepsinin Ankara&#39;da, İstanbul&#39;da g&uuml;zel kuleleri var, otelleri var ama &uuml;reticimize nihai anlamda değer yaratmak b&ouml;yle bir şey işte. Benim de karşıma gelen kooperatiflerdeki başarı; ne kadar ciro yapmış ne kadar &uuml;reticiye fayda sağlamış, ben bu işe bakıyorum. Bunun &ouml;rneklerini mutlaka artırıyor olmamız lazım. Yeni d&ouml;nemde &ouml;zellikle artık şu se&ccedil;im s&uuml;recini de ge&ccedil;elim, benim en b&uuml;y&uuml;k odak alanım bu olacak.&quot;</p> <p>&quot;Nişantaşı hayvancılığı&quot; diye bir durum olduğunu aktaran Bakan Pakdemirli, &quot;Hafta sonu u&ccedil;ağa biniyor gidiyor buzağının başını ş&ouml;yle bir okşuyor, ondan sonra &ccedil;ekip gidiyor. Sonra bir sene sonra geliyor hesaplara bakıyor &#39;Ben para kazanmamışım, kapat burayı&#39; diyor. Aile işletmeleri zarar da etse ısrar ediyor ve işin i&ccedil;inde kalıyor. S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik anlamında k&uuml;&ccedil;&uuml;k aile işletmelerini de orada tutmamız lazım.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> </div>
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, "Türkiye tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, küçükbaş hayvan sayısında Avrupa'da birinci, büyükbaş hayvan sayısında Avrupa'da ikinci. Hayvancılıkta da aşağı yukarı 2-2,5 misli bir büyüme var." dedi.
<h6>Bursa</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Uludağ Ekonomi Zirvesi&#39;nde moderat&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; BNP Cardif T&uuml;rkiye CEO&#39;su Cemal Kişmir&#39;in &uuml;stlendiği&nbsp;&quot;Tarımın Ajandası&quot;&nbsp;oturumunda konuşan&nbsp;Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarımın teknik bir konu olduğunu, bu nedenle &uuml;zerinden siyaset yapılan bir meta olmaktan &ccedil;ıkarılması gerektiğini s&ouml;yledi.</p> <p>Pakdemirli, uzun vadede tarımın her g&uuml;n konuşulan, eleştirilen bir konu halinden &ccedil;ıkması gerektiğini belirterek, &quot;Kılı&ccedil;daroğlu saman ithalatından bahsediyor, T&uuml;rkiye&#39;nin ihtiyacı 66 milyar ton, ithal edilmiş saman 9 bin ton. 150 bin dolar bedelli saman ithal edilmiş. Neden ithal edildiğini bilmiyorum ama bir &uuml;lkenin ithalatı da olabilir, ihracatı da olabilir. Konuşurken rakamlar &uuml;zerinden konuşmamız lazım. T&uuml;rkiye tarımsal hasılada Avrupa&#39;da birinci, k&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvan sayısında Avrupa&#39;da birinci, b&uuml;y&uuml;kbaş hayvan sayısında Avrupa&#39;da ikinci. Hayvancılıkta da aşağı yukarı 2-2,5 misli bir b&uuml;y&uuml;me var.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>Tarımda genel fotoğrafa bakıldığında bir başarı olduğunu dile getiren Pakdemirli, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Bu başarı bizi ileriye taşır mı? En &ouml;nemli soru bu. Bu başarı bizi ileriye taşımayabilir &ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki 20-25 yıl i&ccedil;inde y&uuml;zde 50 daha fazla gıdaya ihtiyacımız olacak. Bu anlamda bu başarı bizi ileriye taşımayacak gibi g&ouml;z&uuml;k&uuml;yor. Yapısal problemlere de neşter atacak bir şekilde tarımda bir vizyon ortaya koymamız gerekiyor. Birlikte &uuml;retim ve başarı modellerini T&uuml;rkiye ortaya koymak durumunda. 14 bin 200 kooperatifimiz var. Bunlardan ilk 100&#39;e, ilk 50&#39;ye, ilk 10&#39;a, ilk 5&#39;e giren yok. Nasıl giriyor diyeceksiniz, işte cirosuna bakacaksınız. Japonya aynı bizim durumumuzdaymış, 700 kooperatife d&uuml;ş&uuml;rm&uuml;şler ve 46,8 milyar dolar cirosu olan bir tane kooperatifleri var. Bu kooperatif t&uuml;m planlamayı ve &uuml;reticiyle, t&uuml;keticiyi birleştirmeyi yapıyor.&quot;</p> <h3>Tarımda Milli Birlik Projesi</h3> <p>Pakdemirli, sivil toplumun tarım anlamında &ouml;nemli olduğunu belirtti.</p> <p>Yeni bir proje i&ccedil;in hazırlıklarının s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; aktaran Pakdemirli, &quot;Tarımda Milli Birlik adında bir projemiz var, bunu da inşallah nisan, mayıs ayı i&ccedil;inde a&ccedil;ıklıyor olacağız. Alt detaylarını da şu anda doldurma aşamasındayız, y&uuml;zde 90-95 oranında bitirdik. Tarımın T&uuml;rkiye&#39;deki yol haritası, bundan sonraki 25-30 yıllık s&uuml;re&ccedil; belli.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Bakan Pakdemirli, &ccedil;ocukların toprakla buluşmasının &ouml;nemli olduğunu anlatarak, bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli &ccedil;alıştıklarını, tarım liselerine de gereken &ouml;nemi verdiklerini aktardı.</p> <p>Bakanlığın kapısında, binlerce atama bekleyen ziraat m&uuml;hendisi olduğunu s&ouml;yleyen Pakdemirli, &quot;&Ccedil;&uuml;nk&uuml; bunların bir&ccedil;oğu toprağa hayatı boyunca ellememiş, teorik olarak bitirmiş, sınavlarını vermiş, diplomayı almış. M&uuml;mk&uuml;nse toprakla buluşmayacağı bir konumda kendilerini konumlandırmak istiyorlar. Bug&uuml;n benim de itiraf etmem gereken bir şey var: Bizim Tarım Bakanlığı personelimiz yeterince sahada değil. Şimdi herkes de b&ouml;yle iş istiyor. Mutlaka toprakla buluşturmamız lazım. Bu ziraat m&uuml;hendisleri de baştan toprakla buluşmadığı i&ccedil;in toprağı belki &ccedil;ok severek, aşık olarak gelmiyorlar.&quot; diye konuştu.</p> <p>Pakdemirli, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;B&uuml;t&uuml;n ziraat m&uuml;hendislerine şunu s&ouml;yl&uuml;yorum: &#39;Ne olursunuz gidin &ouml;zel sekt&ouml;rde &ccedil;alışın. Devletin verdiği bu kadar teşvik var, gen&ccedil; &ccedil;ift&ccedil;i teşviklerimiz var, birine başvurun, m&uuml;teşebbis olun. Batın, &ccedil;ıkın, gerekirse 2-3 sene kaybedin. Bir yandan memur olmak da g&ouml;nl&uuml;n&uuml;zde varsa KPSS&#39;yi de alın bir kenara koyun, bir atama yapacaksak o zaman yaparız ama şu anda edinmiş olduğunuz deneyim, hayat boyu memuriyette edinemeyeceğiniz bir deneyim.&#39; Bu y&uuml;zden mutlaka bu sekt&ouml;rde olan insanlarımız sahada olmalı ama toprakla buluşmayı &ccedil;ok &ccedil;ok &ouml;nemsiyorum.&quot;</p> <h3>&quot;Tarım topraklarını kaybetmiyor olmamız lazım&quot;</h3> <p>Sadece insan kaynağının s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliği değil ekonomik s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik de &ouml;nemli olduğunu vurgulayan Pakdemirli, &ccedil;ift&ccedil;ilerin yarın &quot;Ben bu &uuml;r&uuml;n&uuml; satamayacağım.&quot; kaygısına d&uuml;şmesi durumunda burada da sorunlar yaşanabileceğini belirtti.</p> <p>Doğal kaynakların s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliğinin de &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu anlatan Pakdemirli, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Su kaynaklarımız hakikaten kıt. Bunların s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliği &ouml;nemli. Bununla beraber toprağı da s&uuml;rd&uuml;rebiliyor olmamız lazım. Yani tarım topraklarını kaybetmiyor olmamız lazım. Aslında son d&ouml;nemde atılan adımlar &ccedil;ok iyi. &Ccedil;izilen resim k&ouml;t&uuml; bir resim ama T&uuml;rkiye&#39;nin aşağı yukarı senelik tarım toprağı kaybı 150 bin hektardı. 2005&#39;te &ccedil;ıkarılan kanunla beraber bu 60 bin hektara d&uuml;şt&uuml;. Ge&ccedil;en yıl benim bakanlığa gelmemle beraber 17 bin 500 hektara d&uuml;şt&uuml;. İnşallah biz bakanlık olarak bu toprakların s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir tarım amacıyla kullanılması gayesiyle savaşımızı s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yor olacağız.&quot;</p> <h3>&quot;K&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvan sayısını 84 milyona taşımayla ilgili bir hedef koyduk&quot;</h3> <p>Et ithalatının nedenlerine değinen Pakdemirli, &quot;15 yıl evvel ortalama bir T&uuml;rk vatandaşımız 6 kilogram et yiyormuş, şimdi 15 kilogram et yiyoruz. Avrupa&#39;da da domuz etini hari&ccedil; tutarsak 15, 17, 19 kilogramlardadır. Yani et yemede &uuml;&ccedil; aşağı beş yukarı Avrupa seviyesine yetişmişiz. Yani et yiyen bir toplum haline gelmişiz. Buradaki t&uuml;ketici tercihleri bizim i&ccedil;in de &ouml;ncelik ama zaman zaman bu konuyla ilgili ithalatın olmasının sebebi budur. Genel anlamda bakarsak 2002&#39;deki karkas ağırlığımız kabaca 174 kilogram iken, bug&uuml;n 280 kilogramlara gelmiş yani burada ırkların ıslahı anlamında k&ouml;t&uuml; bir iş de &ccedil;ıkarılmamış.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;de s&uuml;tte biraz fazla, ette ise biraz eksik oluştuğunu anlatan Pakdemirli, &quot;Hayvanın memesinden siz ertesi g&uuml;n para almaya başlıyorsunuz ama besi yaptığınız zaman o hayvana en azından bir 6 ay para yatırmanız gerekiyor. &Uuml;lkedeki sermaye birikimi de malumunuz, o anlamda herkes biraz daha s&uuml;te veya kombine ırklara y&ouml;nelmiş ama işin doğrusu kombine ırk değil besiyse besi ırkı, s&uuml;tse s&uuml;t ırkı olması lazım. Bununla ilgili kesin ayrımları yaptık, yol haritamız da hazır.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;3 yıl i&ccedil;inde ancak ithalattan kurtulabiliriz&quot;</h3> <p>Bakan Pakdemirli, k&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvancılıkla ilgili yeni bir program hazırladıkları bilgisini paylaştı.</p> <p>K&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş et t&uuml;ketimini de &ouml;nemsediklerini dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;&Ccedil;&uuml;nk&uuml; aslında T&uuml;rkiye&#39;yi kurtaracak şeylerden biridir. B&uuml;y&uuml;kbaşta yapmış olduğunuz herhangi bir aksiyonun neticesini g&ouml;rmeniz 3 sene. Benim bug&uuml;n T&uuml;rkiye&#39;nin b&uuml;y&uuml;kbaş hayvancılığıyla ilgili b&uuml;t&uuml;n doğruları yaptığımı varsaysanız ki yaptık, 3 sene i&ccedil;inde neticesini alacağız. Yani biz 3 yıl i&ccedil;inde ancak ithalattan kurtulabiliriz ama k&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvanda 6 ay i&ccedil;inde netice alıyorsunuz. 2022 ile ilgili bir hedef koyduk, bug&uuml;n 44 milyon k&uuml;&ccedil;&uuml;kbaş hayvanımız var, bunu 84 milyona taşımayla ilgili bir hedef koyduk. 84 milyona taşıdığımız zaman, problem kalmayacak.&quot;</p> <h3>&quot;En b&uuml;y&uuml;k odak alanım bu olacak&quot;&nbsp;</h3> <p>Pakdemirli, kooperatif&ccedil;iliğin de &ouml;nemli olduğunu vurguladı.</p> <p>Kooperatif&ccedil;ilikle ilgili alınabilecek mesafeler olduğunu ifade eden Pakdemirli, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Belki k&uuml;lt&uuml;rel bazı eksikliklerimiz de olabilir, geliştirmemiz gereken yollar da olabilir ama iyi &ouml;rneklerimiz yok mu var. Bunların adetlerini artırmamız lazım. İzmir&#39;de yoğurt yapan bir kadın var, tek kişi kooperatifi idare ediyor. S&uuml;t bug&uuml;n kabaca, aşağı yukarı desteklerle beraber 2 liraya satılıyor. Yani benim ineğim varsa bug&uuml;n s&uuml;t&uuml; 2 liraya satabiliyorum. O kooperatifin &uuml;yesiysem akşam hesap kesiliyor ve s&uuml;t&uuml;m&uuml; 3,5 liraya satıyorum &ccedil;&uuml;nk&uuml; yoğurt oluyor, marketlere satılıyor, para toplanıyor anında kadın hesabı g&ouml;r&uuml;yor ve 3,5 lira &uuml;reticinin parasını &ouml;d&uuml;yor akşamında. İşte &uuml;reticiye değer yaratmak burada. Adı kooperatif olan, bir&ccedil;ok da ortağı olan, &uuml;reticileri de olan ama &uuml;reticiye ne yazık ki değer yaratamayan bir&ccedil;ok birlik ve kooperatifimiz var. Bunların hepsinin Ankara&#39;da, İstanbul&#39;da g&uuml;zel kuleleri var, otelleri var ama &uuml;reticimize nihai anlamda değer yaratmak b&ouml;yle bir şey işte. Benim de karşıma gelen kooperatiflerdeki başarı; ne kadar ciro yapmış ne kadar &uuml;reticiye fayda sağlamış, ben bu işe bakıyorum. Bunun &ouml;rneklerini mutlaka artırıyor olmamız lazım. Yeni d&ouml;nemde &ouml;zellikle artık şu se&ccedil;im s&uuml;recini de ge&ccedil;elim, benim en b&uuml;y&uuml;k odak alanım bu olacak.&quot;</p> <p>&quot;Nişantaşı hayvancılığı&quot; diye bir durum olduğunu aktaran Bakan Pakdemirli, &quot;Hafta sonu u&ccedil;ağa biniyor gidiyor buzağının başını ş&ouml;yle bir okşuyor, ondan sonra &ccedil;ekip gidiyor. Sonra bir sene sonra geliyor hesaplara bakıyor &#39;Ben para kazanmamışım, kapat burayı&#39; diyor. Aile işletmeleri zarar da etse ısrar ediyor ve işin i&ccedil;inde kalıyor. S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik anlamında k&uuml;&ccedil;&uuml;k aile işletmelerini de orada tutmamız lazım.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> </div>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.