Türk Halk Müziği sanatçısı Sevcan Orhan: İnsanda değişmeyen tek şey duygudur

YAŞAM (AA) - Anadolu Ajansı | 22.03.2021 - 16:00, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Türk Halk Müziği sanatçısı Sevcan Orhan: İnsanda değişmeyen tek şey duygudur

Sevcan Orhan, "İnsanda değişmeyen şey duygudur. Türkü, müzik, sanat dediğiniz şey de duygudur. Pir Sultan Abdal'ın türküsünü aynı duyguyla söylüyorum ve benden sonrakinin de aynı duyguyla söyleyebilmesinin tek sebebi o duygunun değişmemesidir." dedi.
<p>&quot;Nenni Bebek&quot;, &quot;Bir T&uuml;rk&uuml;yd&uuml; Yaşamak&quot;, &quot;Adı Aşk&quot;, &quot;Zemheriden &Ouml;tesi Bahar&quot;, &quot;D&uuml;şten Ger&ccedil;eğe&quot; alb&uuml;mlerine imza atan, &quot;Tatlı Dile G&uuml;ler Y&uuml;ze&quot; ve &quot;Dillere Destan&quot; adlı televizyon programlarını yapan&nbsp;Sevcan Orhan, sanat hayatına ve t&uuml;rk&uuml;lerin halk k&uuml;lt&uuml;r&uuml;ndeki yerine ilişkin AA muhabirine a&ccedil;ıklamalarda bulundu.</p> <div class="col-12 videoembed" style="box-sizing: border-box; position: relative; width: 791px; min-height: 1px; padding: 0px; flex: 0 0 100; max-width: 100; color: rgb(33, 37, 41); font-family: GothamNarrow-Book; font-size: 17px; margin-bottom: 10px !important;">&nbsp;</div> <p><br /> Erzincanlı bir ailenin İstanbul&#39;da d&uuml;nyaya gelen &ccedil;ocuğu olan Orhan, ilkokul yıllarından itibaren m&uuml;zikle i&ccedil; i&ccedil;e bir hayatı olduğunu belirterek. &quot;Bizim evde herkesin sesi g&uuml;zeldir. O y&uuml;zden bir şey yapmak lazım. M&uuml;zikle ilgili bağlama &ccedil;alıyordum. Babam da kız başına gitmesin diye, ağabeyimle ikimizi bağlama kursuna g&ouml;nderdi. Ağabeyim daha iyi bağlama &ccedil;alınca dedim ki &#39;Buradan bana ekmek yok. Ben iyisi mi s&ouml;yleyeyim. Hi&ccedil; değilse hayatımızı idame ettirebiliriz. Biri &ccedil;alsın biri s&ouml;ylesin.&#39; B&ouml;yle bir hayat.&quot; diye konuştu.</p> <p>Orhan, daha sonra İstanbul Teknik &Uuml;niversitesi T&uuml;rk M&uuml;ziği Devlet Konservatuvarını kazandığını ve ilk alb&uuml;m&uuml;n&uuml; konservatuvar &ouml;ğrencisiyken yaptığını dile getirdi.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/de89f914-66b1-4a0b-9347-13c0eafe70cc/20212F032Forhan1.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Alb&uuml;m &ccedil;ıkarana kadar hi&ccedil;bir yerde profesyonel olarak sahne almadığını vurgulayan Orhan, şu bilgileri verdi:</p> <p>&quot;O zaman benim yapımcılarım, devam ettiğim dershanelerin hocalarıydı. Onlar da amat&ouml;rd&uuml; aslında. Fakat alb&uuml;m yani Aynalı K&ouml;r&uuml;k&#39;&uuml;n olduğu alb&uuml;m g&uuml;zel bir şekilde, iyi gitti. Sonrasında onlar da bu iyi gidişin altından kalkamadı. Firma kapandı zaten ama ben yoluma tek başıma devam ettim. Okul bittikten hemen sonra &#39;Tatlı Dile, G&uuml;ler Y&uuml;ze&#39; adıyla TRT&#39;de bir program teklifi geldi. 4 yıl boyunca yaz kış yani yaz arası verilmeden 4 yıl bilfiil devam eden bir programdı. İşte tam da orada eğitildim aslında. Yani ben ekran adabını, TRT &uuml;slubunu orada &ouml;ğrendim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ger&ccedil;ekten bir okul. Bir de Ankara Arı St&uuml;dyosu, tarihi bir yerdir orası, orada program yapıyordum, TRT&#39;de yetiştim diyebilirim. Beni herkes TRT sanat&ccedil;ısı zanneder ama hayır &ouml;yle değilim. Fakat TRT, oranın adabını biraz almak mecburiyetinde bırakan bir kurum. Kuralları olan, kaidelerine uyulması gereken bir kurum.&quot;</p> <h3>&quot;Hi&ccedil; gitmeden ben size Tokat&#39;ı, Sivas&#39;ı, Erzurum&#39;u, Diyarbakır&#39;ı anlatabilirim&quot;</h3> <p>Sevcan Orhan, halk m&uuml;ziğini sevmenin bir yaşam bi&ccedil;imi olduğuna işaret ederek, t&uuml;rk&uuml;ler s&ouml;ylenen bir aile ortamında &ccedil;ocukluk yıllarının ge&ccedil;tiğini, k&uuml;&ccedil;&uuml;k yaşlarda anlamını bilmediği t&uuml;rk&uuml;leri ezbere bildiğini dile getirdi.</p> <p>K&uuml;&ccedil;&uuml;kken ezberlediği t&uuml;rk&uuml;leri yıllar ge&ccedil;tik&ccedil;e anladığının altını &ccedil;izen sanat&ccedil;ı, &quot;Aslında halk m&uuml;ziğini bilen, seven ve icra eden insanlar, bunu bir yaşam bi&ccedil;imine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;yor. Yani ben Anadolu&#39;yu biliyorum. Hi&ccedil; gitmeden ben size Tokat&#39;ı, Sivas&#39;ı, Erzurum&#39;u, Diyarbakır&#39;ı anlatabilirim. Yani o coğrafyaya dair bir şeyler s&ouml;yleyebilirim. Oranın il&ccedil;elerini size s&ouml;yleyebilirim. Hi&ccedil; gitmeden coğrafya ve tarihi &ouml;ğreniyorsunuz. Anadolu&#39;nun kadim &ouml;ğretilerini &ouml;ğrendiğiniz deyişlerden, semahlardan, nefeslerden inanılmaz bir bilgelik akıyor. Derya deniz ucu bucağı yok.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/de89f914-66b1-4a0b-9347-13c0eafe70cc/20212F032Forhan2.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Orhan, her t&uuml;rk&uuml;n&uuml;n d&ouml;nem d&ouml;nem iyi ve k&ouml;t&uuml; şeyler yaşattığını kaydederek, bir hatırasını şu s&ouml;zlerle anlattı:</p> <p>&quot;TRT&#39;de bir g&uuml;n Zafer G&uuml;ndoğdu program yapıyor. Benim de bu mesleğe başladığım birinci yıl yani 18-19 yaşındayım, 20 yok. Bir usta, bir &ccedil;ırak, Belkıs Akkale konuk, ben de bir &ccedil;ırağım. O hafta Gaziantep t&uuml;rk&uuml;leri işlenecek. Belkıs Akkale tabii ki kendi repertuvarını okuyor. Ben bir &ccedil;ırak olarak ustalar hangi repertuvarı istiyorsa onu s&ouml;yleyeceğim. &#39;Hışı Hışı Han&ccedil;er Boynuma&#39; diye bir Gaziantep t&uuml;rk&uuml;s&uuml; var, form olarak da basit bir t&uuml;rk&uuml;. Ben bu t&uuml;rk&uuml;y&uuml; ezberleyemiyorum. Ezber yapamıyorum, provada şaşırıyorum. Zafer ağabeye &#39;bir nota sehpası koyabilir miyiz&#39; dedim. Y&ouml;netmenin g&ouml;r&uuml;nt&uuml;s&uuml;n&uuml; bozduğu i&ccedil;in &#39;Olmaz.&#39; dedi. Ben de elime yazdım fakat okurken de bakamıyorum. Bakınca k&ouml;t&uuml; g&ouml;z&uuml;kecek diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Astigmat var bende, k&uuml;&ccedil;&uuml;k yazmışım okuyamıyorum. Allah&#39;ım tam bir kabustu. Birinci, ikinci, &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; tekrar. Ben olsam oradaki seyircilerin yerinde, &#39;Kızım git başka bir iş yap. Senden hi&ccedil;bir şey olmaz.&#39; derdim. Finalde s&ouml;ylemişim ve oturup ailece izliyoruz. Kamerada eller g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Sanki Arap&ccedil;a dua yazmışım, asla s&ouml;zlerini unutmayacağım tek t&uuml;rk&uuml;d&uuml;r.&quot;</p> <h3>&quot;İnsanda değişmeyen tek şey duygudur&quot;</h3> <p>Sevcan Orhan, yaşam tarzı ve hayatıyla usta sanat&ccedil;ı Belkıs Akkale&#39;yi kendisine &ouml;rnek aldığını aktardı.</p> <p>Bir d&ouml;nem, ekranda başka birini izliyor gibi olduğunu ve kendisini sevemediğini ifade eden sanat&ccedil;ı, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Ustalarımızın biraz keskin &ccedil;izgileri vardı. B&ouml;yle oturulmaz, &ouml;yle gidilmez, o şekilde konuşulmaz, fazla g&uuml;l&uuml;nmez, &ccedil;ok da konuşulmaz... Ben bunlara &ccedil;ok uyan bir tip değilim aslında. Sonra dedim ki &#39;Bu iş b&ouml;yle olmayacak, ya kendin olacaksın ve kaybedeceksin ya da başka biri olup kaybedeceksin.&#39; Ama en azından kendin olduğunda kazanabilme şansın var. &Ouml;rnek aldığım, akıl danıştığım &ccedil;ok ustam oldu. Arif Sağ hayatımın d&ouml;n&uuml;m noktasıdır. 10 yaşındayken kendisini dinlediğim bir Harbiye A&ccedil;ıkhava konseri sırasında bu işi yapmaya karar verdim. &#39;Bir g&uuml;n o sahnede olmalıyım&#39; diye karar verdiğim andır.&quot;</p> <p>Orhan, her d&ouml;nemin kendi yaşayışını belirlediğine vurgu yaparak, &quot;Hayatta değişmeyen tek şey değişim. Bu kuşak da kendi yaşam tarzını bulacak. Hayatta her şey değişebilir. Giyim kuşam, sa&ccedil; şekli, inanışlar, inan&ccedil;lar, yaşam koşulları, oturduğumuz koltuk, kullandığınız telefon, teknoloji, her şey... İnsanda değişmeyen tek şey duygudur. D&uuml;ş&uuml;nceniz de değişir ama duygunuz değişmez. T&uuml;rk&uuml;, m&uuml;zik, sanat dediğiniz şey de duygudur. O y&uuml;zden ben Pir Sultan Abdal&#39;ın t&uuml;rk&uuml;s&uuml;n&uuml; bug&uuml;n aynı duyguyla s&ouml;yl&uuml;yorum ve benden sonrakinin de aynı duyguyla s&ouml;yleyebilmesinin tek sebebi insana ait o duygunun değişmemesidir.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>T&uuml;rk&uuml;lerin ninni, ağıt, oyun havası gibi formlarıyla hayatın her alanında var olduğunun altını &ccedil;izen sanat&ccedil;ıOrhan, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Halk s&ouml;yler t&uuml;rk&uuml; olur, t&uuml;rk&uuml;ler s&ouml;ylenir halk &ouml;ğrenir. Bakalım şimdiki zamanın &ccedil;ocukları ileriye neler s&ouml;yleyecek, neler bırakacak? Ben &ouml;zellikle dijital mecralar i&ccedil;in bol bol t&uuml;rk&uuml;, şarkı s&ouml;yl&uuml;yorum. Akustik videolar hazırlıyorum. Kendi firmamı kurmaya karar verdim. Alb&uuml;m artık hi&ccedil;birimiz yapmayacağız, o s&uuml;re&ccedil; ge&ccedil;ti. Ben &ccedil;ıktığımda kaset vardı. Şimdi iTunes, Spotify, Fizy diye bir şeyler var. Tek tek eserlerin alınıp dinlendiği mecralar var. Dinleyicilerde de hakikaten karşılık bulduğunu g&ouml;r&uuml;nce &ccedil;ok mutlu olduğum bir d&ouml;nem ge&ccedil;iriyorum.&quot;</p>
Sevcan Orhan, "İnsanda değişmeyen şey duygudur. Türkü, müzik, sanat dediğiniz şey de duygudur. Pir Sultan Abdal'ın türküsünü aynı duyguyla söylüyorum ve benden sonrakinin de aynı duyguyla söyleyebilmesinin tek sebebi o duygunun değişmemesidir." dedi.
<p>&quot;Nenni Bebek&quot;, &quot;Bir T&uuml;rk&uuml;yd&uuml; Yaşamak&quot;, &quot;Adı Aşk&quot;, &quot;Zemheriden &Ouml;tesi Bahar&quot;, &quot;D&uuml;şten Ger&ccedil;eğe&quot; alb&uuml;mlerine imza atan, &quot;Tatlı Dile G&uuml;ler Y&uuml;ze&quot; ve &quot;Dillere Destan&quot; adlı televizyon programlarını yapan&nbsp;Sevcan Orhan, sanat hayatına ve t&uuml;rk&uuml;lerin halk k&uuml;lt&uuml;r&uuml;ndeki yerine ilişkin AA muhabirine a&ccedil;ıklamalarda bulundu.</p> <div class="col-12 videoembed" style="box-sizing: border-box; position: relative; width: 791px; min-height: 1px; padding: 0px; flex: 0 0 100; max-width: 100; color: rgb(33, 37, 41); font-family: GothamNarrow-Book; font-size: 17px; margin-bottom: 10px !important;">&nbsp;</div> <p><br /> Erzincanlı bir ailenin İstanbul&#39;da d&uuml;nyaya gelen &ccedil;ocuğu olan Orhan, ilkokul yıllarından itibaren m&uuml;zikle i&ccedil; i&ccedil;e bir hayatı olduğunu belirterek. &quot;Bizim evde herkesin sesi g&uuml;zeldir. O y&uuml;zden bir şey yapmak lazım. M&uuml;zikle ilgili bağlama &ccedil;alıyordum. Babam da kız başına gitmesin diye, ağabeyimle ikimizi bağlama kursuna g&ouml;nderdi. Ağabeyim daha iyi bağlama &ccedil;alınca dedim ki &#39;Buradan bana ekmek yok. Ben iyisi mi s&ouml;yleyeyim. Hi&ccedil; değilse hayatımızı idame ettirebiliriz. Biri &ccedil;alsın biri s&ouml;ylesin.&#39; B&ouml;yle bir hayat.&quot; diye konuştu.</p> <p>Orhan, daha sonra İstanbul Teknik &Uuml;niversitesi T&uuml;rk M&uuml;ziği Devlet Konservatuvarını kazandığını ve ilk alb&uuml;m&uuml;n&uuml; konservatuvar &ouml;ğrencisiyken yaptığını dile getirdi.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/de89f914-66b1-4a0b-9347-13c0eafe70cc/20212F032Forhan1.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Alb&uuml;m &ccedil;ıkarana kadar hi&ccedil;bir yerde profesyonel olarak sahne almadığını vurgulayan Orhan, şu bilgileri verdi:</p> <p>&quot;O zaman benim yapımcılarım, devam ettiğim dershanelerin hocalarıydı. Onlar da amat&ouml;rd&uuml; aslında. Fakat alb&uuml;m yani Aynalı K&ouml;r&uuml;k&#39;&uuml;n olduğu alb&uuml;m g&uuml;zel bir şekilde, iyi gitti. Sonrasında onlar da bu iyi gidişin altından kalkamadı. Firma kapandı zaten ama ben yoluma tek başıma devam ettim. Okul bittikten hemen sonra &#39;Tatlı Dile, G&uuml;ler Y&uuml;ze&#39; adıyla TRT&#39;de bir program teklifi geldi. 4 yıl boyunca yaz kış yani yaz arası verilmeden 4 yıl bilfiil devam eden bir programdı. İşte tam da orada eğitildim aslında. Yani ben ekran adabını, TRT &uuml;slubunu orada &ouml;ğrendim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ger&ccedil;ekten bir okul. Bir de Ankara Arı St&uuml;dyosu, tarihi bir yerdir orası, orada program yapıyordum, TRT&#39;de yetiştim diyebilirim. Beni herkes TRT sanat&ccedil;ısı zanneder ama hayır &ouml;yle değilim. Fakat TRT, oranın adabını biraz almak mecburiyetinde bırakan bir kurum. Kuralları olan, kaidelerine uyulması gereken bir kurum.&quot;</p> <h3>&quot;Hi&ccedil; gitmeden ben size Tokat&#39;ı, Sivas&#39;ı, Erzurum&#39;u, Diyarbakır&#39;ı anlatabilirim&quot;</h3> <p>Sevcan Orhan, halk m&uuml;ziğini sevmenin bir yaşam bi&ccedil;imi olduğuna işaret ederek, t&uuml;rk&uuml;ler s&ouml;ylenen bir aile ortamında &ccedil;ocukluk yıllarının ge&ccedil;tiğini, k&uuml;&ccedil;&uuml;k yaşlarda anlamını bilmediği t&uuml;rk&uuml;leri ezbere bildiğini dile getirdi.</p> <p>K&uuml;&ccedil;&uuml;kken ezberlediği t&uuml;rk&uuml;leri yıllar ge&ccedil;tik&ccedil;e anladığının altını &ccedil;izen sanat&ccedil;ı, &quot;Aslında halk m&uuml;ziğini bilen, seven ve icra eden insanlar, bunu bir yaşam bi&ccedil;imine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;yor. Yani ben Anadolu&#39;yu biliyorum. Hi&ccedil; gitmeden ben size Tokat&#39;ı, Sivas&#39;ı, Erzurum&#39;u, Diyarbakır&#39;ı anlatabilirim. Yani o coğrafyaya dair bir şeyler s&ouml;yleyebilirim. Oranın il&ccedil;elerini size s&ouml;yleyebilirim. Hi&ccedil; gitmeden coğrafya ve tarihi &ouml;ğreniyorsunuz. Anadolu&#39;nun kadim &ouml;ğretilerini &ouml;ğrendiğiniz deyişlerden, semahlardan, nefeslerden inanılmaz bir bilgelik akıyor. Derya deniz ucu bucağı yok.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/de89f914-66b1-4a0b-9347-13c0eafe70cc/20212F032Forhan2.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Orhan, her t&uuml;rk&uuml;n&uuml;n d&ouml;nem d&ouml;nem iyi ve k&ouml;t&uuml; şeyler yaşattığını kaydederek, bir hatırasını şu s&ouml;zlerle anlattı:</p> <p>&quot;TRT&#39;de bir g&uuml;n Zafer G&uuml;ndoğdu program yapıyor. Benim de bu mesleğe başladığım birinci yıl yani 18-19 yaşındayım, 20 yok. Bir usta, bir &ccedil;ırak, Belkıs Akkale konuk, ben de bir &ccedil;ırağım. O hafta Gaziantep t&uuml;rk&uuml;leri işlenecek. Belkıs Akkale tabii ki kendi repertuvarını okuyor. Ben bir &ccedil;ırak olarak ustalar hangi repertuvarı istiyorsa onu s&ouml;yleyeceğim. &#39;Hışı Hışı Han&ccedil;er Boynuma&#39; diye bir Gaziantep t&uuml;rk&uuml;s&uuml; var, form olarak da basit bir t&uuml;rk&uuml;. Ben bu t&uuml;rk&uuml;y&uuml; ezberleyemiyorum. Ezber yapamıyorum, provada şaşırıyorum. Zafer ağabeye &#39;bir nota sehpası koyabilir miyiz&#39; dedim. Y&ouml;netmenin g&ouml;r&uuml;nt&uuml;s&uuml;n&uuml; bozduğu i&ccedil;in &#39;Olmaz.&#39; dedi. Ben de elime yazdım fakat okurken de bakamıyorum. Bakınca k&ouml;t&uuml; g&ouml;z&uuml;kecek diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Astigmat var bende, k&uuml;&ccedil;&uuml;k yazmışım okuyamıyorum. Allah&#39;ım tam bir kabustu. Birinci, ikinci, &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; tekrar. Ben olsam oradaki seyircilerin yerinde, &#39;Kızım git başka bir iş yap. Senden hi&ccedil;bir şey olmaz.&#39; derdim. Finalde s&ouml;ylemişim ve oturup ailece izliyoruz. Kamerada eller g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Sanki Arap&ccedil;a dua yazmışım, asla s&ouml;zlerini unutmayacağım tek t&uuml;rk&uuml;d&uuml;r.&quot;</p> <h3>&quot;İnsanda değişmeyen tek şey duygudur&quot;</h3> <p>Sevcan Orhan, yaşam tarzı ve hayatıyla usta sanat&ccedil;ı Belkıs Akkale&#39;yi kendisine &ouml;rnek aldığını aktardı.</p> <p>Bir d&ouml;nem, ekranda başka birini izliyor gibi olduğunu ve kendisini sevemediğini ifade eden sanat&ccedil;ı, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Ustalarımızın biraz keskin &ccedil;izgileri vardı. B&ouml;yle oturulmaz, &ouml;yle gidilmez, o şekilde konuşulmaz, fazla g&uuml;l&uuml;nmez, &ccedil;ok da konuşulmaz... Ben bunlara &ccedil;ok uyan bir tip değilim aslında. Sonra dedim ki &#39;Bu iş b&ouml;yle olmayacak, ya kendin olacaksın ve kaybedeceksin ya da başka biri olup kaybedeceksin.&#39; Ama en azından kendin olduğunda kazanabilme şansın var. &Ouml;rnek aldığım, akıl danıştığım &ccedil;ok ustam oldu. Arif Sağ hayatımın d&ouml;n&uuml;m noktasıdır. 10 yaşındayken kendisini dinlediğim bir Harbiye A&ccedil;ıkhava konseri sırasında bu işi yapmaya karar verdim. &#39;Bir g&uuml;n o sahnede olmalıyım&#39; diye karar verdiğim andır.&quot;</p> <p>Orhan, her d&ouml;nemin kendi yaşayışını belirlediğine vurgu yaparak, &quot;Hayatta değişmeyen tek şey değişim. Bu kuşak da kendi yaşam tarzını bulacak. Hayatta her şey değişebilir. Giyim kuşam, sa&ccedil; şekli, inanışlar, inan&ccedil;lar, yaşam koşulları, oturduğumuz koltuk, kullandığınız telefon, teknoloji, her şey... İnsanda değişmeyen tek şey duygudur. D&uuml;ş&uuml;nceniz de değişir ama duygunuz değişmez. T&uuml;rk&uuml;, m&uuml;zik, sanat dediğiniz şey de duygudur. O y&uuml;zden ben Pir Sultan Abdal&#39;ın t&uuml;rk&uuml;s&uuml;n&uuml; bug&uuml;n aynı duyguyla s&ouml;yl&uuml;yorum ve benden sonrakinin de aynı duyguyla s&ouml;yleyebilmesinin tek sebebi insana ait o duygunun değişmemesidir.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>T&uuml;rk&uuml;lerin ninni, ağıt, oyun havası gibi formlarıyla hayatın her alanında var olduğunun altını &ccedil;izen sanat&ccedil;ıOrhan, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Halk s&ouml;yler t&uuml;rk&uuml; olur, t&uuml;rk&uuml;ler s&ouml;ylenir halk &ouml;ğrenir. Bakalım şimdiki zamanın &ccedil;ocukları ileriye neler s&ouml;yleyecek, neler bırakacak? Ben &ouml;zellikle dijital mecralar i&ccedil;in bol bol t&uuml;rk&uuml;, şarkı s&ouml;yl&uuml;yorum. Akustik videolar hazırlıyorum. Kendi firmamı kurmaya karar verdim. Alb&uuml;m artık hi&ccedil;birimiz yapmayacağız, o s&uuml;re&ccedil; ge&ccedil;ti. Ben &ccedil;ıktığımda kaset vardı. Şimdi iTunes, Spotify, Fizy diye bir şeyler var. Tek tek eserlerin alınıp dinlendiği mecralar var. Dinleyicilerde de hakikaten karşılık bulduğunu g&ouml;r&uuml;nce &ccedil;ok mutlu olduğum bir d&ouml;nem ge&ccedil;iriyorum.&quot;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.