<p>ŞANLIURFA (AA) - Şanlıurfaʹda ˮTiritçi Babaˮ olarak tanınan 70 yaşındaki Bedir Gül, ˮHalil İbrahim sofrası ve bereketiˮ ile özdeşleşen ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerden tirit yemeğini 50 yıldır babasından öğrendiği asırlık tarifle geleneksel yöntemlerle hazırlıyor. </p><p>Birbirinden lezzetli yemekleri ve zengin mutfağıyla tanınan gastronomi kenti Şanlıurfaʹda, özel günlerin vazgeçilmez yemeği olan ve giderek unutulmaya başlanan tirit yemeği, gelecek nesillere aktarılmaya çalışılıyor. </p><p>Kentte daha çok düğün ve davetler ile Kutlu Doğum Haftasıʹnda ikram edilen tiridin ustalarının sayıları da gün geçtikçe azalıyor.</p><p>Unutulmaya yüz tutmuş bu eşsiz lezzeti, tarihi Haşimiye Çarşısıʹnda yaşatmaya çalışan 70 yaşındaki Bedir Gül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tiridin Şanlıurfaʹya özgü bir tat olduğunu ve çoğu yerde bulunmadığını söyledi.</p><p>En güzel tiridin Şanlıurfaʹda yapıldığını savunan Gül, yemeğin geçmişte düğün ve davetlerde ikram edildiğini ve erkekler tarafından hazırlandığını dile getirerek, günümüzde bu geleneğin artık unutulmaya yüz tuttuğunu ifade etti.</p><p>Gül, kentin yöresel yemeklerinin birçoğunun artık pişirilmediğini vurgulayarak, ˮSon yıllarda yöresel yemeklere olduğu gibi tirit yemeğine olan ilgi de azaldı. Ben yıllarca düğünlerde ve davetlerde binlerce kişiye yemek yaptım. Davetlere gelenler çok beğenirdi. Tiridi sonra burada yapmaya başladım. Yıllardan beri bu güzel ve önemli yemeği yaşatmaya çalışıyorum. Herkes bu yemeği yapamaz.ˮ diye konuştu.</p>Babasından öğrendiği tarifle yapıyor<p>Tirit yemeğini kendisine has bir tarifle yaptığını anlatan Gül, şöyle devam etti:</p><p>ˮTirit zahmetli, herkes kıvamını tutturamaz. Babam ve büyüklerimden öğrendiğim asırlık tarifle yıllardan beri bu yemeği yapıyorum. Herkes beğeniyor. En güzel tirit yemeği kuzu etinden yapılır. Bakır kaplarda et yaklaşık 10 saat ateşte pişirilmeli, şimdilerde düdüklü tencerelerde yapıyorlar. Bu tiridin lezzetini kaybettirir. Bunun yanında ʹsarı kökʹ (zerdeçal) dediğimiz bir kök var, onu katıyorum çok güzel oluyor. Bu kök çok faydalı ve çok güzel tat veriyor. Bunu çoğu kimse bilmiyor ve yapmıyor. Tirit yemeği birçok rahatsızlığa iyi geliyor. Özellikle kışın hastalıklardan korunmak için çok tüketilirdi. Annelerimiz çoğu zaman evde hastalıklardan korumak için tiridi çok yaparlardı. Ne yazık ki artık yapan yok bu tür yemekleri. Yeni nesil bu yemekleri pek bilmiyor ama öğrenmeli. İnsanlar sağlıksız yiyeceklere yönelince hastalıklarda artı. Bu tür yemekleri özellikle yeni nesil öğrenmeli ve tüketmeli.ˮ</p>ˮGüne daha zinde başlıyorumˮ<p>Emin Aybar da (50) tiridin Şanlıurfalıların bir geleneği olduğunu dile getirdi.</p><p>Her gün tirit yemeğe çalıştığını anlatan Aybar, ˮSabah namazından sonra gelip tirit yiyorum. Güne daha zinde başlıyorum. Bu yemeği Bedir usta çok güzel yapıyor. Memlekette onunu gibi yapan yok. Herkese tavsiye ederimˮ dedi.</p><p>Üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Uğur Şanlı da Kahramanmaraşʹta okuduğunu belirterek, ˮMemleketime gelme fırsatı bulduğumda arkadaşlarımla mutlaka tirit yiyorum. Bu bizim buraya has bir yemek, fırsat buldukça tüketiyorum.ˮ ifadelerini kullandı.</p><p>Şanlıurfaʹnın yöresel yemeklerinden olan tiritin yapımı oldukça zahmetli. 10 saat ateşte pişen kuzu eti, kemik suyu, yoğurt ve sarımsak ile hazırlanan tirit, genellikle sabah namazından sonra tüketiliyor.</p>