AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: İnsanları hala başı açıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek yobazlıktır

<p>TRT Haber canlı yayınında g&uuml;ndeme ilişkin soruları cevaplayan&nbsp;AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 2020&#39;nin zor ve uzun bir yıl olduğunu vurgulayarak, pandemiyle birlikte yeni bir k&uuml;resel sistem arayışının d&uuml;nyaya damgasını vurduğunu anlattı.&nbsp;</p> <p>Kurtulmuş, yeni d&ouml;nemde T&uuml;rkiye-ABD ilişkilerine de değinerek, &quot;T&uuml;rkiye sadece ABD değil t&uuml;m &uuml;lkelerle ilişkileri a&ccedil;ısından yeni bir d&ouml;neme giriyor. T&uuml;rkiye b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle eşit olarak m&uuml;zakere etmeye hazırdır. Onların belirlediği bir alanda durmak olarak değil, T&uuml;rkiye egemen bir devlet olarak b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle eşit m&uuml;zakereye hazırdır. T&uuml;rkiye, &#39;karşılıklı rıza ve m&uuml;zakereyle sorunlarımızı &ccedil;&ouml;zmek istiyoruz&#39; diyor. B&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerin T&uuml;rkiye&#39;yi bu şekilde değerlendirmesi gerekir. &quot; diye konuştu.</p> <p>T&uuml;rkiye-ABD ilişkilerinin hi&ccedil;bir zaman d&uuml;z bir &ccedil;izgide ilerlemediğini ancak hi&ccedil;bir zaman da kopmadığını aktaran Kurtulmuş, &quot;Bu yeni d&ouml;nemde de ABD&#39;nin T&uuml;rkiye ile ilişkilerini l&uuml;zumsuz yere bir takım etkilerle olumsuz y&ouml;ne y&ouml;nlendireceğini d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yorum. ABD ile T&uuml;rkiye&#39;nin bazı meselelere bakışında ciddi farklılıklar vardır. Bu farklılıklar i&ccedil;inde hareket etmemiz m&uuml;mk&uuml;n. T&uuml;rkiye&#39;ye karşı CAATSA yaptırımları gibi yaptırımları planlamak aslında bir haksızlıktır. T&uuml;rkiye ile ABD d&uuml;şman değildir, bir kere bunu anlamaları lazım. NATO &ccedil;er&ccedil;evesinde ciddi bir ittifakımız s&ouml;z konusudur. T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada kendi hava savunma sistemlerine ihtiyacı var. ABD&#39;ye &quot;ver&quot; diyorsunuz vermiyor. T&uuml;rkiye&#39;nin S-400&#39;lere y&ouml;nelmesi bir zorunluluktur. Bazı lobilerin etkisinde kalarak yeni d&ouml;nemde T&uuml;rkiye&#39;ye karşı yaptırımlarda ileri bir adım atılırsa bunun anlamı T&uuml;rkiye&#39;ye karşı hasmane bir tutum i&ccedil;inde olmak demektir. Yeni y&ouml;netimin b&ouml;yle bir tavır i&ccedil;inde olacağına ihtimal dahi vermiyorum.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Avrupa Birliği (AB) ile T&uuml;rkiye ilişkilerine dikkati &ccedil;eken Kurtulmuş, T&uuml;rkiye&#39;nin kimsenin tehditlerine pabu&ccedil; bırakacak bir &uuml;lke olmadığını belirterek, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Aynen ABD ile ilişkilerimizde olduğu gibi AB ile de ilişkilerimizde inişli &ccedil;ıkışlı s&uuml;re&ccedil;ler yaşadık. AB&#39;nin siyaset&ccedil;ilerinin &ouml;nce d&ouml;n&uuml;p bir kendilerine de bakmalarını rica ederim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye&#39;ye karşı &ccedil;ifte standartlı davranan Avrupa&#39;nın siyaset&ccedil;ileridir. Bizim kimsenin toprağında, altınında g&ouml;z&uuml;m&uuml;z yok ama haklarımızı da Kıbrıslı T&uuml;rklerin haklarını da yedirmeyiz. Onlar &ouml;yle istiyor diye hakkımızdan vazge&ccedil;meyiz. Mart&#39;taki toplantıda da T&uuml;rkiye karşıtı bir kararın &ccedil;ıkmayacağı kanaatindeyim. Avrupa&#39;ya da diyoruz ki, &#39;Gelin sorunlarımızı m&uuml;zakere ile &ccedil;&ouml;zelim.&#39; Biz m&uuml;zakere kapılarını sonuna kadar a&ccedil;ık tutarız. Onlar &ouml;yle istiyor diye de haklarımızı korumaktan vazge&ccedil;meyiz. AB ile T&uuml;rkiye arasında da yeni bir d&ouml;nemin başladığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Bizim kadar onların da kendilerini g&ouml;zden ge&ccedil;irmesi gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. T&uuml;rkiye b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle barış, hakkaniyet ve eşitlik temelinde bir s&uuml;reci y&ouml;netecektir. T&uuml;rkiye&#39;ye karşı ayrımcılık uygulayan AB&#39;dir. AB genişlenme y&ouml;n&uuml;nde bir adım atacaksa başlarını kaldırıp baktıklarında ilk g&ouml;recekleri &uuml;lke T&uuml;rkiye olacaktır.&quot;</p> <p>Kurtulmuş, 2021&#39;de yapılması planlanan ekonomi ve hukuk alanındaki reformlara ilişkin ise şunları kaydetti:</p> <p>&quot;B&uuml;t&uuml;n b&uuml;y&uuml;k sorunlar, tıkanmış sorunların hepsinin &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; reformlar AK Parti d&ouml;neminde yapıldı. T&uuml;rkiye&#39;nin &ouml;nlenemeyen y&uuml;kselişini yaşıyoruz. B&uuml;t&uuml;n Avrupa diyor ki, &quot;Sakın Doğu Akdeniz&#39;de doğal gaz aramayın.&quot; Hi&ccedil; kimseyi dinlemeden kendi menfaatlerimizi koruyor, mavi vatanımıza sahip &ccedil;ıkıyoruz. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya bir takım şeyler s&ouml;yl&uuml;yor, &#39;Ayasofya&#39;yı a&ccedil;mayın&#39; deniyor. Y&uuml;ksek yargı kararını veriyor ve Ayasofya ibadete a&ccedil;ılıyor. Karabağ&#39;daki işgal, T&uuml;rkiye&#39;nin yanında durmasıyla Azerbaycan b&uuml;y&uuml;k bir başarı elde ediyor. Helikopter motorumuzun a&ccedil;ılış t&ouml;renini yapıyoruz. Milli savunma sanayiinde başarılar elde ediyoruz. Bunlar hi&ccedil; &ccedil;ekinmeden attığımız adımlardır ve bunların her biri T&uuml;rkiye&#39;nin &ouml;nlenemez y&uuml;kselişidir. Kapalı Maraş&#39;ın a&ccedil;ılması da tarihi bir meseledir. 2021 b&uuml;t&uuml;n alanlarda daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde kararlılıkla y&uuml;r&uuml;d&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z bir yıl olacaktır. Bunu sağlayabilmek i&ccedil;inde i&ccedil;eride obamızı g&uuml;&ccedil;l&uuml; kılmalıyız. Onun i&ccedil;in ekonomik reformlarımızla siyasi ve hukuki reformlarımızı eş zamanlı olarak yapacağız. 2021 T&uuml;rkiye i&ccedil;in adalet ve reform yılı olacaktır.&quot;</p> <h3>&nbsp;&quot;Vatikan bile bu kadar tepki g&ouml;stermedi&quot;</h3> <p>Numan Kurtulmuş, bir gazetenin Ayasofya&#39;nın a&ccedil;ılışını 2020&#39;nin felaketleri arasında g&ouml;stermesine ilişkin, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;B&uuml;y&uuml;k bir sa&ccedil;malıktır. Milletin değerleriyle savaşmaktır. Bu milletin sahip olduğu medeniyet değerlerine hi&ccedil;bir şekilde ait olmamanın tezah&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Vatikan bile bu kadar tepki g&ouml;stermedi. Bu adamlar niye bu kadar tepki g&ouml;steriyorlar, onu da anlamıyorum. Şunu demek &ccedil;ok mu zor, &#39;Yanlış yaptık. Ey aziz milletimiz, sizden &ouml;z&uuml;r diliyoruz.&#39; 83 milyon vatandaşımızın kahir ekseriyetinin bayram sevinci yaşadığı, insanların tamamına yakının o g&uuml;n Ayasofya&#39;ya gelmek i&ccedil;in can attığı ama &ccedil;ok az bir kısmının gelebildiği, &ccedil;ocukluğumuzda, gen&ccedil;lik yıllarımızda &#39;Zincirler kırılsın, Ayasofya a&ccedil;ılsın.&#39; idealleriyle dualarıyla mottolarıyla milyonlarca insanın yetiştiği bir &uuml;lkede, Allah aşkına bu ne yabancılıktır? Tekrar tekrar okuduk, baktık. Her ay ile ilgili b&uuml;y&uuml;k bir felaket oldu, şu oldu, bu oldu sayıyor. Temmuz&#39;da ne hikmetse Ayasofya&#39;nın a&ccedil;ılışı diye koymuş. Altında da diyor ki, &#39;B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya tepki g&ouml;sterdi.&#39; Kusura bakmasınlar bu milleti de cahil zannetmesinler. D&uuml;nyanın ne tepki g&ouml;sterdiğini de biliyoruz. Bu insanlar kendi zihinlerinde olanı s&ouml;yl&uuml;yorlar. Bu, milletin değerleriyle barışmaktır. Bu, milletin egemenlik hakkını bir kere daha c&uuml;mle aleme ilan etmesidir. Bu, Fatih&#39;in fetih hakkıdır. B&uuml;t&uuml;n bunların hepsini &uuml;st &uuml;ste koyduğunuz zaman, eğer bu gazete hakikaten millete ait bir yayın yaptığını iddia ediyorsa sayfasının başında, &#39;2020 yılının en &ouml;nemli olayı T&uuml;rkiye i&ccedil;in Ayasofya&#39;nın yeniden ibadete a&ccedil;ılmasıdır.&#39; demesi gerekirdi. Bunları h&uuml;z&uuml;nle izliyoruz.&quot;</p> <h3>&quot;İnsanları hala başı a&ccedil;ıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek &ccedil;ağ dışılıktır&quot;</h3> <p>Numan Kurtulmuş, son g&uuml;nlerde baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne ilişkin a&ccedil;ıklamaların hatırlatılması ve &quot;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;n&uuml;n hala bu noktada tartışılıyor olması doğru mudur?&quot; sorusunun y&ouml;netilmesi &uuml;zerine, 28 Şubat s&uuml;recinde yaşananlara işaret ederek, o d&ouml;nemlerde eşinin de do&ccedil;ent olarak &uuml;niversiteden sırf baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; diye atıldığını, binlerce &ouml;ğrencinin kapının &ouml;n&uuml;ne koyulduğunu, devlet memuru olan arkadaşlarının iş yerlerinden atıldığını, Fazilet Partisi&#39;nden İstanbul milletvekili olarak se&ccedil;ilen Merve Kavakcı&#39;nın Meclis&#39;e sokulup yemin dahi ettirilmediğini s&ouml;yledi.</p> <p>Bu devirlerin geride kaldığının altını &ccedil;izen Kurtulmuş, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Bu beyler artık zihinlerini bir temizlesinler. G&ouml;n&uuml;llerindeki, kalplerindeki zehirden kurtulsunlar. T&uuml;rkiye&#39;de k&ouml;pr&uuml;n&uuml;n altından &ccedil;ok sular ge&ccedil;ti. Artık o eski devirlere isteseler de gelemeyecekler. Bu millet buna m&uuml;saade etmeyecektir. Bir tane kişi baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; devlet memuru değildi, yapılamazdı. Bug&uuml;n binlerce baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; var. On binlerce başı a&ccedil;ık kardeşimiz var. Meclis&#39;te aynı şekilde. Sadece bizim partimizden değil başka partiden de baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; insanlar var. Bu millette ne varsa TBMM&#39;de olacak. Bu millette ne varsa hakim, savcı k&uuml;rs&uuml;s&uuml;nde de oturacak. Yani baş&ouml;rt&uuml;l&uuml;s&uuml; de olacak başı a&ccedil;ığı da olacak. İnsanları hala kendi zihninde ve g&ouml;nl&uuml;nde başı a&ccedil;ıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek &ccedil;ağ dışılıktır, gericiliktir, yobazlıktır. Bu milleti b&ouml;yle bir konuyla meşgul etmememiz lazım. Ama hala kıyıda k&ouml;şede kaldığı g&ouml;r&uuml;len o eski d&ouml;nem &ouml;zlemcilerine, despot bir zihin d&uuml;nyasına sahip olanlara yapacak bir şeyimiz yok. Bizim onlara yapacağımız şey T&uuml;rkiye&#39;de demokrasinin, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerin alanını genişletmektir. &Ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r onların hepsi geride kaldı. Herkes istediği yere istediği pozisyona nitelikleri yetiyorsa geliyor. Bunların tartışılmaması lazım. Onlara tavsiyemiz &ouml;nce zihninizi ve g&ouml;nl&uuml;n&uuml;z&uuml; şu zehirlerden bir şekilde temizleyin ve bu milletin b&uuml;t&uuml;n fertlerine eşit ve &ouml;zg&uuml;r yurttaşlar olarak bakın.&quot;</p> <h3>&quot;Erken se&ccedil;im tartışmalarını yapmak vakit israfıdır&quot;</h3> <p>Erken se&ccedil;im s&ouml;ylemlerini de değerlendiren Kurtulmuş, Cumhur İttifakı&#39;nın erken se&ccedil;im takvimi olmadığını ifade etti.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;de Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel se&ccedil;iminin 2023&#39;te, yerel se&ccedil;imlerin de 2024&#39;te yapılacağına işaret eden Kurtulmuş, bu s&ouml;ylemlerin neden g&uuml;ndeme geldiğine dair ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Siyaseten bir alan oluşturmak istiyorlar. Erken se&ccedil;im tartışmaları etrafından &#39;h&uuml;k&uuml;met karşıtı bloğu&#39; bir şekilde sıklaştırmaya &ccedil;alışıyorlar. Erken se&ccedil;imi &ouml;ne alarak, kendilerince yeni bir sistem teklifini g&uuml;ndeme getirebilecekleri bir zemin oluşturmaya &ccedil;alışıyorlar. T&uuml;rkiye&#39;de her zaman erken se&ccedil;im tartışmaları muhalefet tarafından g&uuml;ndeme getirilir ama erken se&ccedil;imin g&uuml;ndeme gelmesi ve erken se&ccedil;im konusunda yol alınabilmesi i&ccedil;in rasyonel şartların ortada olması lazım. Yani, iktidar olan parti ya da partilerin istedikleri bir takım yasal değişikleri, d&uuml;zenlemeleri yapabilme imkanından uzaklaşmış olmaları lazım. Parlamentodaki &ccedil;oğunluklarının tehlikeye girmiş olması lazım. B&uuml;t&uuml;n bu rasyonel şartların hi&ccedil;birisi bug&uuml;n s&ouml;z konusu değildir. Tam tersine i&ccedil;eride ve dışarıda son derece olumlu bir g&uuml;ndemle belli bir istikamette y&uuml;r&uuml;yoruz. Yeniden g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye hedefine doğru adım adım yaklaşıyoruz. B&ouml;yle bir ortamda erken se&ccedil;im tartışmalarını yapmak bence vakit israfıdır.&quot;</p> <h3>&quot;T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olarak ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur&quot;</h3> <p>AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, T&uuml;rkiye&#39;nin 2021 hedef ve planlarına ilişkin soru &uuml;zerine şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Sayın Cumhurbaşkanımızın bu &uuml;lkeye katmış olduğu en değerli şey bence burasıdır; bir hedef belirlemiştir. 2023, 2051 lafları sadece bir hikaye olsun diye değil, T&uuml;rkiye&#39;nin yeniden g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye olma idealiyle bir yol y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml;n&uuml;n belirlenmesidir. T&uuml;rkiye bu anlamda kendisine bir hedef &ccedil;izmiştir. Bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir &uuml;lke olarak var olmak, dış politikadaki temel ilkelerimiz bellidir. İ&ccedil;erideki siyaset, demokrasi, hukuk alanlarındaki ilkelerimiz bellidir. T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olarak ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur. Edilgen, kim ne derse desin, kendisine ne yer g&ouml;sterilirse orada duran bir &uuml;lke olamayız. Onlar artık geride kaldı. T&uuml;rkiye g&uuml;&ccedil;l&uuml;, milli &ouml;nceliklerini bilen ve bu istikamette rasyonel şekilde hareket eden &uuml;lke olmak mecburiyetindedir ve bu istikamette y&uuml;r&uuml;yor. Dolayısıyla &ouml;n&uuml;m&uuml;zde &ccedil;ıkan b&uuml;t&uuml;n sorunları T&uuml;rkiye&#39;nin milli menfaatlerini g&ouml;zeterek, m&uuml;zakereyle kimseyle kavga etmeden ama varolan sorunlarımızı da m&uuml;zakereyle &ccedil;&ouml;zebilecek perspektifi ortaya koyuyoruz.&quot;</p> <p>&quot;B&ouml;lgemizde huzur, barış istiyoruz.&quot; diyen Kurtulmuş, bu huzur ve barışın teminatının da g&uuml;&ccedil;l&uuml; ve b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye&#39;den ge&ccedil;tiğine inandıklarını, masada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olmanın şartının sahada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olmaktan ge&ccedil;tiğini g&ouml;rd&uuml;klerini, bunun i&ccedil;in de adımlarını attıklarını s&ouml;zlerine ekledi.</p>