Anayasa Mahkemesinden 'avukat' kararı

<h6>Ankara</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Resmi Gazete&#39;nin bug&uuml;nk&uuml; sayısında yer alan karara g&ouml;re, aile mahkemesinde g&ouml;r&uuml;len velayet davasında, davalı tarafın avukatı davacıya y&ouml;nelik &quot;Davacı baba d&uuml;r&uuml;st olmayıp, yalancı ve dolandırıcı miza&ccedil;tadır. &Ccedil;alışmayı sevmemektedir. Gayrimeşru işlerle uğraşmaktadır.&quot; şeklinde ifadeler kullandı.</p> <p>Bunun &uuml;zerine davacı taraf, davalı avukatının mahkemeye sunduğu dilek&ccedil;ede kendisine hakaret ettiğini belirterek, su&ccedil; duyurusunda bulundu.</p> <p>Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, avukatın, hakaret su&ccedil;undan bin 500 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ve h&uuml;km&uuml;n a&ccedil;ıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. İtirazın reddedilmesi &uuml;zerine avukat, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.</p> <p>Başvurucu avukat, hakaret kastının olmadığını, amacının velayetin m&uuml;vekkiline verilmesindeki haklılığı ispatlamak &uuml;zere etkin savunma yapmaktan ibaret olduğunu belirterek, ifade &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n ihlal edildiğini ileri s&uuml;rd&uuml;.</p> <p>İfade &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n ihlal edildiğine, ihlalin sonu&ccedil;larının ortadan kaldırılması i&ccedil;in yeniden yargılama yapılmasına h&uuml;kmeden Anayasa Mahkemesi, avukata 9 bin 150 lira manevi tazminat &ouml;denmesine karar verdi.</p> <h3>Karardan</h3> <p>Y&uuml;ksek Mahkemenin kararında, Anayasa&#39;nın 36. maddesinde g&uuml;vence altına alınan iddia ve savunma dokunulmazlığı uyarınca herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri &ouml;n&uuml;nde davacı veya davalı olarak iddia ve savunmalarını sunma ve adil yargılanma hakkına sahip olduğu vurgulandı.</p> <p>Avukatın beyanlarının tamamının dikkate alınması, s&ouml;ylenilenlerin bağlamdan kopartılmadan olayın b&uuml;t&uuml;nselliği i&ccedil;inde değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi.</p> <p>Kararda, devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;kleri &ccedil;er&ccedil;evesinde şeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasa&#39;da g&uuml;vence altına alınmış olan iddia ve savunma dokunulmazlığı ile ifade &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;nden yararlanma hakkı arasında adil denge kurması gerektiği ifade edildi.</p> <p>Davada başvurucu avukatın, evlilik birliği bozulmadan &ouml;nce ve bozulduktan sonra meydana gelen olaylar ile eski eşin tutum ve davranışları hakkında m&uuml;vekkilinden edindiği bilgiler ile tez ve antitezlerini ileri s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; aktarılan kararda, şunlar kaydedildi:</p> <p>&quot;Dilek&ccedil;ede karşı taraf d&uuml;r&uuml;st olmamakla, &ccedil;ocuklarını kandırmakla, yalancı ve dolandırıcı bir miza&ccedil;ta olmakla, &ccedil;alışmayı sevmemekle ve gayrimeşru işlerle uğraşmakla itham edilmiş, karşı tarafın &ccedil;ocuklarla yaşamaya uygun biri olmadığı anlatılmıştır. Başvurucu, s&ouml;z konusu ifadeleri karşı tarafın hal ve hareketlerini anlatmak i&ccedil;in kullanmıştır. Meslek kuralları gereğince avukattan iddia ve savunma ara&ccedil;larını kullanırken &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; olması ve mesleğe yaraşır bi&ccedil;imde hareket etmesi beklenir ancak bu beklenti, avukatı kullanacağı her s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml; &ouml;l&ccedil;&uuml;p tartmaya, fikir beyanında bulunmaktan ka&ccedil;ınmaya sevk edecek boyuta ulaşmamalıdır.&quot;</p> <p>Başvurucunun kullandığı ifadelerin vekilinin menfaatlerini korumak i&ccedil;in ileri s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; tezlerin par&ccedil;ası olduğu ve olayın b&uuml;t&uuml;n&uuml; ışığında objektif bakımdan savunulabilir amaca hizmet ettiği sonucuna ulaşıldığı anlatılan kararda, anılan ifadelerin iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında değerlendirilmemesi halinde savunma hak ve g&ouml;revinin yerine getirilmesinin engelleneceği bildirildi.</p> <p>Kararda, ilk derece mahkemesinin, savunma g&ouml;revini yerine getiren avukat hakkında cezaya h&uuml;kmetmesinin zorunlu bir sosyal ihtiya&ccedil;tan kaynaklandığını ortaya koyamadığına, bahse konu s&ouml;zlerin hakaret olduğunu tespit etmekle yetindiğine dikkati &ccedil;ekildi.</p> <p>S&ouml;zlerin kullanıldığı bağlam ve amacının, kime karşı y&ouml;neltildiğinin, olayın b&uuml;t&uuml;n&uuml; i&ccedil;inde dikkate alınmadığı vurgulanan kararda, Anayasa&#39;nın 26. maddesinde g&uuml;vence altına alınan ifade &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n ihlal edildiği belirtildi.</p> </div>