Ayasofya Cami eski imamlarından Toptaş: Minareler ezana, mihrap imama kavuştu

<p>Ayasofya Camisi&#39;nin eski imamlarından emekli İstanbul Vaizi Mahmut Toptaş, Ayasofya&#39;nın ibadete a&ccedil;ılmasına ilişkin, &quot;Minareler ezana kavuştu, mihrap imama kavuştu. Yağmur bekleyen toprak gibi, r&uuml;zgar bekleyen bayrak gibi, s&uuml;vari bekleyen kısrak gibi bekledik.&quot; dedi.</p> <p>Danıştayın, Ayasofya&#39;nın camiden m&uuml;zeye d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından Ayasofya Camisi&#39;nin eski imamlarından emekli İstanbul Vaizi, m&uuml;fessir Mahmut Toptaş, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.</p> <p>Toptaş, Ayasofya&#39;nın 1 Şubat 1935 yılında m&uuml;ze olarak a&ccedil;ıldığını anımsatarak, ibadete kapatıldığı g&uuml;n, &uuml;&ccedil; imamı, yedi m&uuml;ezzini, 10 hizmetlisi olan Ayasofya&rsquo;nın bu g&ouml;revlilerinin diğer camilere dağıtıldığını s&ouml;yledi.</p> <p>O tarihte (1934) bir imamla bir m&uuml;ezzinlik kadrosunun camide bırakıldığını, akabinde 27 Ağustos 1951 tarihli, 18698 sayılı yazıyla Diyanet İşleri Başkanı Ey&uuml;p Sabri Hayırlıoğlu&#39;nun, m&uuml;ezzinlik kadrosunu kaldırdığını ancak imamlık kadrosunun aralıksız devam ettiğini aktaran Toptaş, 4 Nisan 1988 tarihli ve 7163 sayılı yazı ile Ayasofya Camisi imamlığına atandığını fakat o d&ouml;nem Ayasofya Camisi kapalı olduğu i&ccedil;in Emin&ouml;n&uuml; camilerinde vaiz olarak g&ouml;rev yaptığını anlattı.</p> <p>Toptaş, daha sonra 1 Şubat 1991 yılında caminin dışında, Osmanlının ilavesi y&uuml;z metre karelik bir yeri ibadete a&ccedil;tıklarını ve kendisinin bu k&uuml;&ccedil;&uuml;k yerde imamlık yapmaya başladığını aktardı. Toptaş, 16 Mayıs 1991 tarihinde ise Ayasofya&rsquo;daki g&ouml;revinden ayrıldığını ifade etti.</p> <p>Mahmut Toptaş, Ayasofya Camisi&#39;ne olan hasretini şu ifadeler ile anlattı:</p> <p>&quot;Camiyi g&ouml;receksin ama giremeyeceksin dediler. Etrafında dolaşacaksın ama i&ccedil;inde namaz kılamayacaksın dediler. Otuz milyonduk o zaman. Kırk, elli, altmış milyon olduk hasret &ccedil;eken sayısını &ccedil;oğalttık, hasret &ccedil;eken sayısınca y&uuml;reklerimizde hasretimiz arttı. &Uuml;niversite yılları boyunca her okuldan yiğit delikanlılarımız &#39;Zincirler kırılacak, Ayasofya a&ccedil;ılacak&#39; sloganıyla y&uuml;r&uuml;d&uuml;ler. Ayasofya&rsquo;nın anahtarının Parlamentoda olduğuna karar verdiler ve oraya koştular. Gidenden hi&ccedil; hayırlı haber gelmedi.</p> <p>Ayasofya&rsquo;yı g&ouml;r&uuml;yoruz ama i&ccedil;ine giremiyoruz. Halkın hasretine d&uuml;nya M&uuml;sl&uuml;manlarının hasreti de eklendi. Su&ccedil;suz yere yıllarca hapis yatan ama haklılığın verdiği g&uuml;&ccedil;le zalimlere boyun eğmeyen yiğidin serbest bırakılırken kelep&ccedil;esinin &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesi gibi geldi Ayasofya&rsquo;nın kapılarını b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya M&uuml;sl&uuml;manlarının namaz kılmasına a&ccedil;ılması.&quot;</p> <p>Mahmut Toptaş, Ayasofya&#39;nın yeniden ibadete a&ccedil;ılmasına ilişkin ise, &quot;Ka&ccedil;ırılan &ccedil;ocuğuna kavuşan ana gibiyiz. Kurşun ge&ccedil;irmez cam arkasında tutsak iki sevgilinin hasret ateşiyle camı eritip kavuşmuş gibiyiz. Suya kavuşan toprak gibiyiz. Leylasını bulan Mecnun gibiyiz. Esaret zincirini kıran yiğit gibiyiz. G&ouml;r&uuml;yorduk ama giremiyorduk. Kucak a&ccedil;ıyorduk fakat kavuşamıyorduk. Minareler ezana kavuştu, mihrap imama kavuştu. Yağmur bekleyen toprak gibi, r&uuml;zgar bekleyen bayrak gibi, s&uuml;vari bekleyen kısrak gibi bekledik.&quot; şeklinde konuştu.</p> <p>Ayasofya&#39;nın a&ccedil;ılmasında emeği ge&ccedil;en herkese teşekk&uuml;r eden Toptaş, &quot;İsmail Kandemir&rsquo;den Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan&rsquo;a kadar T&uuml;rkiye&rsquo;de ve t&uuml;m d&uuml;nyada Cami olarak a&ccedil;ılması i&ccedil;in &ccedil;alışan, dua eden, a&ccedil;ılışını duyunca y&uuml;reğinde sevin&ccedil; meltemleri esen herkesten Allah razı olsun, iki d&uuml;nyalarını g&uuml;zelleştirsin.&quot; dedi.</p>