Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinin 82'nci yılı

<p>T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&#39;nin kurucusu ve &ouml;nderi Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 57 yıllık yaşamında milletinin ve vatanının bağımsızlığı i&ccedil;in girdiği her m&uuml;cadeleyi askeri ve siyasi dehasıyla zaferle ta&ccedil;landırdı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder Atat&uuml;rk, 1881&#39;de Selanik&#39;te d&uuml;nyaya geldi. Annesi Z&uuml;beyde Hanım&#39;ın arzusu doğrultusunda ilk&ouml;ğrenimine Hafız Mehmet Efendi&#39;nin mahalle mektebinde başlayan Atat&uuml;rk, daha sonra babası Ali Rıza Efendi&#39;nin isteği ile ge&ccedil;tiği Şemsi Efendi Mektebinde ilkokulu bitirdi.</p> <p>Ortaokul eğitimi i&ccedil;in gittiği Selanik M&uuml;lkiye R&uuml;ştiyesinden kendi isteğiyle ayrılan Atat&uuml;rk, &ouml;ğrenimini Selanik Askeri R&uuml;ştiyesinde s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;. Bu okulda matematik &ouml;ğretmenliği yapan Y&uuml;zbaşı Mustafa Efendi, Atat&uuml;rk&#39;&uuml; sınıftaki diğer Mustafalar&#39;dan ayırmak i&ccedil;in &uuml;st&uuml;n yetenekli &ouml;ğrencisine ikinci ad olarak &quot;Kemal&quot; ismini koydu.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-2-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Mustafa Kemal, Selanik Askeri R&uuml;ştiyesini bitirdikten sonra Manastır Askeri İdadisinden ikincilikle mezun oldu. Askeri &ouml;ğreniminin yanında yabancı dil eğitimi de alan Atat&uuml;rk, yazları izinli d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml; Selanik&#39;te Fransızca dersleri g&ouml;rd&uuml;.</p> <p>Daha sonra İstanbul&#39;a gelerek 1899&#39;da girdiği Harp Okulu&#39;nu 1902&#39;de teğmen r&uuml;tbesiyle bitiren Atat&uuml;rk, Harp Akademisinden de 1905&#39;te kurmay y&uuml;zbaşı r&uuml;tbesiyle mezun oldu.</p> <p>&nbsp;</p> <p><a href="https://www.aa.com.tr/tr/info/infografik/20811" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank"><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/4164aa16-2a0e-4a00-98ad-deb5a750816b/20202FKASIM2FEBEDC4B0_.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></a></p> <p>Atat&uuml;rk, kurmaylık stajı i&ccedil;in, 1905&#39;te Şam&#39;da 5. Ordu emrine atandı. Suriye b&ouml;lgesindeki &uuml;st&uuml;n hizmetleri nedeniyle Beşinci R&uuml;tbe&#39;den Mecidi Nişanı verilen Atat&uuml;rk, 1907&#39;de merkezi Makedonya&#39;nın Manastır şehrinde bulunan 3. Ordu Karargahı&#39;na atandı. Atat&uuml;rk, 3. Ordu Karargahı&#39;nın Selanik&#39;teki kurmay şubesinde g&ouml;revlendirildi.</p> <p>Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, Manastır ve Selanik&#39;te g&ouml;revliyken 1909&#39;da İstanbul&#39;daki 31 Mart Vakası&#39;nı bastıran Hareket Ordusu&#39;nda g&ouml;rev yaptı.&nbsp;&nbsp;</p> <p>1910&#39;da Arnavutluk&#39;taki isyanı bastırmak i&ccedil;in d&uuml;zenlenen harekatta da g&ouml;revlendirilen Atat&uuml;rk, İtalya&#39;nın 1911&#39;de Trablusgarp&#39;a asker &ccedil;ıkarması &uuml;zerine Tobruk&#39;a g&ouml;nderildi.</p> <p>Tobruk ve Derne&#39;de T&uuml;rk kuvvetlerini başarıyla y&ouml;nettikten sonra binbaşı r&uuml;tbesiyle 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı&#39;na katılan Atat&uuml;rk, Edirne&#39;yi Bulgaristan&#39;dan geri alan kolorduda g&ouml;rev yaptı.</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-3-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>&Ccedil;anakkale&#39;de &uuml;st&uuml;n başarı</h3> <p>Atat&uuml;rk, 1913&#39;te Sofya&#39;da ataşeliğe atandı. Ataşe olarak g&ouml;rev yaptığı sırada, Birinci D&uuml;nya Savaşı&#39;nın başlaması &uuml;zerine Atat&uuml;rk, Başkomutanlık Vekaleti&#39;ne m&uuml;racaat ederek cephede g&ouml;rev almak istedi.</p> <p>Kendisine &quot;Sizin i&ccedil;in orduda her zaman bir g&ouml;rev vardır. Ancak Sofya Ataşemiliterliği&#39;ni daha &ouml;nemli g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zden sizi orada bırakıyoruz.&quot; cevabının verilmesi &uuml;zerine B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, Başkomutan Vekili Enver Paşa&#39;ya şu mektubu yazdı:</p> <p>&quot;Vatanın m&uuml;dafaasına ait faal vazifelerden daha m&uuml;him ve y&uuml;ce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken ben, Sofya&#39;da ataşemiliterlik yapamam. Eğer birinci sınıf subay olmak liyakatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise, l&uuml;tfen a&ccedil;ık s&ouml;yleyiniz.&quot;</p> <p>Bunun &uuml;zerine Atat&uuml;rk, 1915&#39;te Esat Paşa komutasındaki 3. Kolordu&#39;ya bağlı Tekirdağ&#39;da oluşturulacak 19. T&uuml;men Komutanlığına atandı.</p> <p>Gelibolu Yarımadası&#39;na asker &ccedil;ıkaran ve Conkbayırı&#39;na ilerleyen d&uuml;şman birlikleri Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n komutasındaki 19. T&uuml;men kuvvetlerinin taarruzuyla geri &ccedil;ekildi. Atat&uuml;rk, &quot;Anafartalar kahramanı&quot; olarak &uuml;n kazandı.</p> <p>Atat&uuml;rk, Conkbayırı taarruzu sırasında g&ouml;ğs&uuml;ne isabet eden şarapnel par&ccedil;asının g&ouml;ğ&uuml;s cebindeki saati par&ccedil;alayarak d&ouml;nmesi sonucu mutlak bir &ouml;l&uuml;mden kurtuldu.</p> <p>Doğu Cephesi&#39;nde 16. Kolordu Komutanlığına atanan Atat&uuml;rk, 1916&#39;da Rus saldırılarını durdurarak Bitlis ve Muş&#39;u d&uuml;şmandan geri aldı ve bu cephede generalliğe terfi etti.</p> <p>1917&#39;de Filistin ve Suriye&#39;de g&ouml;revli 7&#39;nci Ordu Komutanlığı&#39;na atanan Atat&uuml;rk, aynı yıl Veliaht Vahdettin ile Almanya&#39;ya giderek Alman Genel Karargahı ve Alman savaş cephelerinde incelemelerde bulundu.</p> <p>1918&#39;de yeniden g&ouml;revlendirildiği Suriye cephesinde 7&#39;nci Ordu Komutanıyken, Birinci D&uuml;nya Savaşı&#39;nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması&#39;ndan sonra İstanbul&#39;a d&ouml;nd&uuml;. &Uuml;lkeyi d&uuml;şman işgalinden kurtarmak amacını gizli tutarak, Ordu M&uuml;fettişliği g&ouml;revi ile İstanbul&#39;dan ayrıldı.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-4-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Tam bağımsızlığa giden ilk adım</h3> <p>Karadeniz yoluyla 19 Mayıs 1919&#39;da Samsun&#39;a &ccedil;ıkan Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919&#39;da Amasya Genelgesi&#39;ni yayımladı. T&uuml;rk milletine, &quot;Vatanın b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu, azim ve kararlılıkla vatanın kurtarılması i&ccedil;in Sivas&#39;ta bir kongre toplanacağını&quot; bildirdi. Ayrıca Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti&#39;nin verdiği g&ouml;revden ve askerlikten istifa ederek, 23 Temmuz 1919&#39;da Erzurum&#39;da, 4 Eyl&uuml;l 1919&#39;da Sivas&#39;ta toplanan kongrelerin başkanlığını yaptı.</p> <p>Bu kongrelerde, &quot;D&uuml;şman işgaline karşı milletin vatanı savunacağı, bu ama&ccedil;la ge&ccedil;ici bir h&uuml;k&uuml;metin kurulacağı ve bir milli meclisin toplanacağı, manda ve himayenin kabul edilmeyeceği&quot; kararları alındı ve a&ccedil;ıklandı.</p> <p>T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi (TBMM), onun &ccedil;abalarıyla 23 Nisan 1920&#39;de Ankara&#39;da tarihi g&ouml;revine başladı. Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, Meclis ve H&uuml;k&uuml;met Başkanı se&ccedil;ildi.</p> <p>TBMM a&ccedil;ılmadan 17 g&uuml;n &ouml;nce, 6 Nisan 1920&#39;de, Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n talimatıyla Anadolu Ajansı (AA) kuruldu. &quot;T&uuml;rkiye&#39;nin sesini d&uuml;nyaya duyurmak&quot; amacıyla kurulan AA, TBMM&#39;nin &ccedil;ıkardığı ilk yasaları duyurdu, Milli M&uuml;cadele&#39;nin ve Kurtuluş Savaşı&#39;nın her aşamasına tanıklık etti.</p> <p>TBMM a&ccedil;ılarak milli bir h&uuml;k&uuml;met kurulmasına rağmen Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti ile İtilaf Devletleri arasında 10 Ağustos 1920&#39;de Sevr Antlaşması imzalandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder Atat&uuml;rk, United Telegraph gazetesi muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, Sevr Antlaşması&#39;nı tanımadıklarını vurgulayarak, &quot;Siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlığımızı imhaya ve neticede yaşama hakkımızı inkara ve kaldırmaya y&ouml;neltilmiş Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>TBMM tarafından Osmanlı H&uuml;k&uuml;meti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması&#39;nın kabul edilmediği d&uuml;nyaya duyuruldu.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-5-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Yunan Ordusu bozguna uğratıldı</h3> <p>İtilaf Devletleri&#39;nin yardımıyla İzmir&#39;i işgal eden Yunan kuvvetlerinin ilerlemesi, 1921&#39;de Birinci ve İkinci İn&ouml;n&uuml; savaşlarıyla durduruldu.</p> <p>Yunan ordusunun 23 Ağustos 1921&#39;de yeniden taarruz etmesiyle Sakarya Meydan Muharebesi başladı. Atat&uuml;rk, birliklere, &quot;Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh b&uuml;t&uuml;n vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadık&ccedil;a terk olunamaz.&quot; emrini verdi.</p> <p>Yunan ordusu bozguna uğratılarak, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa&#39;nın y&ouml;nettiği T&uuml;rk ordusu, Sakarya Meydan Muharebesi&#39;ni zaferle sonu&ccedil;landırdı. 22 g&uuml;n s&uuml;ren bu savaşta Yunan ordusu ağır kayıplara uğratıldı. Bu zafer nedeniyle Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;e, TBMM tarafından &quot;Mareşal&quot; r&uuml;tbesi ve &quot;Gazi&quot; unvanı verildi.</p> <p>Sakarya Zaferi&#39;nin ardından 13 Ekim 1921&#39;de Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması, 20 Ekim 1921&#39;de Fransızlarla Hatay haricinde bug&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye sınırının &ccedil;izildiği Ankara Antlaşması imzalandı.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n komutanlığında T&uuml;rk ordusu, vatanı d&uuml;şman işgalinden kurtarmak i&ccedil;in 26 Ağustos 1922&#39;de karşı saldırıya ge&ccedil;erek B&uuml;y&uuml;k Taarruz&#39;u başlattı.</p> <p>Mustafa Kemal Paşa&#39;nın y&ouml;nettiği 30 Ağustos 1922&#39;deki Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi&#39;nde T&uuml;rk ordusu, Yunan ordusunun b&uuml;y&uuml;k kısmını yok etti. Bozguna uğrayarak ka&ccedil;an d&uuml;şman kuvvetlerini izleyen T&uuml;rk ordusu, 9 Eyl&uuml;l 1922&#39;de İzmir&#39;e girdi.</p> <p>Anadolu&#39;yu d&uuml;şman istilasından kurtaran b&uuml;y&uuml;k askeri zaferlerin ardından 11 Ekim 1922&#39;de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri T&uuml;rk topraklarından &ccedil;ekildi.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-6-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Lozan Antlaşması</h3> <p>İsmet İn&ouml;n&uuml; başkanlığındaki T&uuml;rkiye heyeti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında 24 Temmuz 1923&#39;te Lozan Antlaşması imzalandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, Lozan Antlaşması&#39;na ilişkin, &quot;Bu antlaşma, T&uuml;rk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması&#39;yla tamamlandığı zannedilmiş b&uuml;y&uuml;k bir suikastın yıkılışını ifade eder bir vesikadır.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <h3>T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&#39;nin ilk Cumhurbaşkanı</h3> <p>Kurtuluş Savaşı&#39;nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923&#39;te Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atat&uuml;rk de cumhurbaşkanı se&ccedil;ildi. 1938&#39;deki &ouml;l&uuml;m&uuml;ne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı se&ccedil;ilen Atat&uuml;rk, bu g&ouml;revi en uzun s&uuml;re y&uuml;r&uuml;ten Cumhurbaşkanı oldu.</p> <p>Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atat&uuml;rk&#39;e 14 Haziran 1926&#39;da İzmir&#39;de yapılması planlanan suikast girişimi engellendi. Suikast girişiminin elebaşları İzmir&#39;de tutuklandı.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &Ouml;nder, suikast girişimine ilişkin Anadolu Ajansı&#39;na yaptığı a&ccedil;ıklamada, &quot;Al&ccedil;ak girişimin benim şahsımdan ziyade mukaddes Cumhuriyetimize ve onun dayandığı y&uuml;ksek ilkelerimize y&ouml;nelmiş bulunduğuna ş&uuml;phe yoktur. Benim na&ccedil;iz v&uuml;cudum bir g&uuml;n elbet toprak olacaktır fakat T&uuml;rkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>Gazi Mustafa Kemal&#39;e, 24 Kasım 1934&#39;te 2587 sayılı Kanunla &quot;Atat&uuml;rk&quot; soyadı verildi ve bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklandı.</p> <h3>T&uuml;rkiye&#39;nin b&ouml;lgesinde ve d&uuml;nyada etkili bir akt&ouml;r olarak &ouml;ne &ccedil;ıkmasına katkıda bulundu</h3> <p>Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 1929 D&uuml;nya Ekonomik Bunalımı&#39;nın etkilerini hafifletmek ve &uuml;lkenin kalkınmasını hızlandırmak amacıyla 1933&#39;te Beş Yıllık Sanayi Planı&#39;nı başlattı. Aynı d&ouml;nemde dış politikada da &ouml;nemli adımlar atıldı; Milletler Cemiyeti&#39;ne girilmesi, Balkan Antantı&#39;nın imzalanması, Montr&ouml; Boğazlar S&ouml;zleşmesi ve Sadabat Paktı gibi girişimler, T&uuml;rkiye&#39;nin b&ouml;lgesinde ve d&uuml;nyada etkili bir akt&ouml;r olarak &ouml;ne &ccedil;ıkmasına katkıda bulundu.</p> <p>Atat&uuml;rk, Hatay&#39;ın anavatana katılması i&ccedil;in yoğun diplomatik &ccedil;aba sarf etti ve onun bu amacı, vefatının ardından 1939&#39;da ger&ccedil;ekleşti.&nbsp;</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fataturk1-7-.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Yalnızca T&uuml;rk milletinin Kurtuluş Savaşı&#39;nı başarıyla y&ouml;neten bir komutan olarak değil, aynı zamanda ger&ccedil;ekleştirdiği devrimlerle de dahi bir devlet adamı olarak tarihe ge&ccedil;en Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 57 yıl s&uuml;ren yaşamında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı i&ccedil;in yılmadan &ccedil;alıştı ve girdiği her m&uuml;cadeleden zaferle &ccedil;ıktı.</p> <p>Askeri ve siyasi dehasıyla T&uuml;rk ve d&uuml;nya tarihine adını altın harflerle yazdıran Mustafa Kemal Atat&uuml;rk, 10 Kasım 1938&#39;de 57 yaşındayken Dolmabah&ccedil;e Sarayı&#39;nda saat 9&#39;u 5 ge&ccedil;e hayata g&ouml;zlerini yumdu.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n vefatı sadece T&uuml;rkiye&#39;de değil b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyada b&uuml;y&uuml;k &uuml;z&uuml;nt&uuml;yle karşılanırken, yabancı devlet adamları bir&ccedil;ok a&ccedil;ıklama yaptı ve mesaj yayımladı.</p> <h3>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n naaşı 10 Kasım 1953&#39;te Anıtkabir&#39;e nakledildi</h3> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n T&uuml;rk bayrağına sarılı tabutu, Dolmabah&ccedil;e Sarayı b&uuml;y&uuml;k t&ouml;ren salonunda bir katafalk &uuml;zerine yerleştirilerek 3 g&uuml;n s&uuml;reyle milletin ziyaretine bırakıldı.</p> <p>Cenaze, daha sonra 20 Kasım 1938&#39;de Ankara&#39;ya getirildi ve 21 Kasım 1938&#39;de b&uuml;y&uuml;k t&ouml;renle Etnografya M&uuml;zesi&#39;ndeki ge&ccedil;ici kabrine konuldu. Cenaze t&ouml;renine b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya devletleri &ouml;zel temsilciler g&ouml;nderdi. T&ouml;rende, &Ccedil;anakkale&#39;de ve diğer muharebelerde Atat&uuml;rk&#39;e karşı savaşmış yabancı generaller de yer aldı.</p> <p>Atat&uuml;rk&#39;&uuml;n naaşı, &ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n 15&#39;inci yılı olan 10 Kasım 1953&#39;te Anıtkabir&#39;e nakledildi.&nbsp;</p>