Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu sene İslam düşmanlığı virüsü ile de mücadele etmek zorunda kaldık

<p>T&uuml;rkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,&nbsp;Amerika M&uuml;sl&uuml;man Cemiyeti&#39;nin 23. Yıllık Kongresi&#39;ne video konferans yoluyla yaptığı bağlantıda, video konferans vasıtasıyla da olsa kongreye katılanlarla beraber olmaktan b&uuml;y&uuml;k bir bahtiyarlık duyduğunu s&ouml;yledi.</p> <p>&quot;T&uuml;rkiye&#39;deki 83 milyon kardeşinizin selamlarını sizlere iletmek istiyorum. Sizlerin vasıtasıyla d&uuml;nyanın d&ouml;rt bir yanındaki kardeşlerimize, dostlarımıza, b&uuml;y&uuml;k bir heyecanla toplantımızı takip eden mazlum ve mağdurlara, selam ve muhabbetlerimi g&ouml;nderiyorum.&quot; diyen Erdoğan, Amerika M&uuml;sl&uuml;man Cemiyeti&#39;nin 23. Yıllık Kongresi&#39;nin başarılı ge&ccedil;mesi temennisinde bulundu.</p> <p>Kongrenin t&uuml;m İslam alemi i&ccedil;in hayırlara vesile olmasını dileyerek, d&uuml;zenlenmesinde emeği ge&ccedil;enlere teşekk&uuml;rlerini ileten Erdoğan, &quot;G&ouml;n&uuml;l isterdi ki, bu g&uuml;zel buluşmayı, y&uuml;z y&uuml;ze ger&ccedil;ekleştirelim, siz kardeşlerimle ruberu hasbihal edelim. Ancak t&uuml;m d&uuml;nyayla beraber &uuml;lkelerimizi de etkileyen koronavir&uuml;s salgını, bu sene b&ouml;yle bir kucaklaşmaya izin vermiyor. Bu yıl hem bu tarz programlarımızı hem de cihanş&uuml;mul kardeşliğimizin timsali olan bayramlarımızı biraz buruk yaşıyoruz.&quot; diye konuştu.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;G&ouml;n&uuml;ller arasına sınır &ccedil;izilemeyeceğinin de gayet iyi farkındayız. Kalpleri, y&uuml;rekleri bir olanlar, bir atanlar i&ccedil;in mesafelerin de engellerin de hi&ccedil;bir kıymeti yoktur. Fiziken bir arada olmasak da şu an ekranları başında bizi izleyen t&uuml;m kardeşlerimle g&ouml;n&uuml;llerimizin bir ve beraber olduğunu biliyorum. İnşallah kısa zamanda fiziken de bir araya geleceğimize inanıyorum.&quot; ifadesini kullandı.</p> <p>Bu sene insanlığın b&uuml;y&uuml;k bir sağlık kriziyle, koronavir&uuml;s salgınıyla m&uuml;cadele ettiğine dikkati &ccedil;eken Erdoğan, &quot;Şimdiye kadar yaklaşık 1,5 milyon insanın hayatına mal olan salgın, dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor. Hemen her g&uuml;n bir sevdiğimizin, yakınımızın, komşumuzun veya varlığıyla huzur bulduğumuz kadim bir dostumuzun vefat haberini alıyoruz. D&uuml;nya hayatının varlıkla ve yoklukla sınanmak olduğunu bilen insanlar olarak kaybettiklerimizin acısı y&uuml;reğimizi yaksa da sabrediyor, Rabbimizden bizi ve t&uuml;m insanlığı bu musibetten bir an &ouml;nce kurtarmasını niyaz ediyoruz. Kovid-19 hastalığına kurban verdiğimiz t&uuml;m kardeşlerimize Allah&#39;tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, hastalarımıza acil şifalar diliyorum.&quot; şeklinde konuştu.</p> <h3>&quot;Talepte bulunan 156 &uuml;lke ve 9 uluslararası kuruluşa da tıbbi malzeme ve te&ccedil;hizat g&ouml;nderdik&quot;</h3> <p>Hazreti Mevlana&#39;nın &quot;&Uuml;mitsizliğin ardından nice &uuml;mitler var. Karanlığın ardında nice nice g&uuml;neşler var.&quot; s&ouml;z&uuml;n&uuml;n salgınla m&uuml;cadelede rehber olmaya devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Yeise kapılmayı, &uuml;mitsizliğe d&uuml;şmeyi k&uuml;f&uuml;rle eş g&ouml;ren bir dinin mensupları olarak umudumuzu asla yitirmedik, yitirmiyoruz. Dayanışmanın g&uuml;c&uuml;ne, paylaşmanın bereketine inanarak, tedbire sarılıp takdire ram olarak salgınla m&uuml;cadelemizi kararlılıkla s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yoruz. Bizim inancımızda her imtihan aynı zamanda bir ibret vesilesidir. Salgın bize sadece kulluğumuzu ve acizliğimizi değil, din, dil, ırk, renk, &uuml;lke ayrımı g&ouml;zetmeden t&uuml;m insanlığın kaderi ve kederinin ortak olduğunu da hatırlatmıştır. Biz de bu s&uuml;re&ccedil;te &#39;Hayrun nas, men yenfeun nas&#39; diyerek, &#39;İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır.&#39; tavsiyesinden hareketle, elimizdeki t&uuml;m imkanları insanlık i&ccedil;in seferber ettik. Kendi vatandaşlarımızın ihtiya&ccedil;larını karşılamanın yanı sıra, hi&ccedil;bir ayrım yapmadan &uuml;lkemizden talepte bulunan 156 &uuml;lke ve 9 uluslararası kuruluşa da tıbbi malzeme ve te&ccedil;hizat g&ouml;nderdik. Filistin&#39;den Somali&#39;ye, Yemen&#39;den Libya&#39;ya, Arakan&#39;dan Afganistan&#39;a, Gine&#39;den L&uuml;bnan&#39;a, Pakistan&#39;a kadar g&ouml;n&uuml;l coğrafyamızdaki t&uuml;m kardeşlerimize yardım elimizi uzattık.&quot;</p> <p>Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Nisan ve 1 Mayıs&#39;ta Amerika Birleşik Devletleri&#39;ne g&ouml;nderdikleri iki u&ccedil;ak dolusu tıbbi yardım malzemesiyle, Kovid-19&#39;la m&uuml;cadele eden sağlık &ccedil;alışanlarına destek olduklarını dile getirdi.&nbsp;</p> <p>Ataların &quot;İyilik et denize at, balık bilmezse halik bilir.&quot; dediğini hatırlatan Erdoğan, T&uuml;rkiye olarak farklı coğrafyalarda y&uuml;r&uuml;tt&uuml;kleri yardım &ccedil;alışmalarına bu nazarla baktıklarını belirterek, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Yardımlarımızı, bir kamu diplomasisi veya koronavir&uuml;s diplomasisi olarak değil, inancımızın ve imanımızın, elbette M&uuml;sl&uuml;manlığımızın gereği olarak yapıyoruz. Amerikan İslam Toplumunun da bu s&uuml;re&ccedil;te ger&ccedil;ekten takdire şayan bir duruş sergilediğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Amerika&#39;da yerleşik vakıf ve dernekler, d&uuml;zenledikleri yardım kampanyalarıyla farklı şehirlerdeki ihtiya&ccedil; sahiplerinin imdadına koştular. Online psikolojik destek hizmetinden salgın nedeniyle evinden &ccedil;ıkamayan yaşlıların ihtiya&ccedil;larının giderilmesine kadar &ccedil;ok geniş bir yelpazede hepsi birbirinden kıymetli &ccedil;alışmalara imza attılar. M&uuml;sl&uuml;man olmanın g&uuml;zelliğini yaşayışlarıyla Amerikan toplumuna g&ouml;steren t&uuml;m kardeşlerimi g&ouml;n&uuml;lden tebrik ediyorum. Sizlerin bu &ouml;rnek davranışının, İslam&#39;ı ter&ouml;rle, şiddetle, cehaletle &ouml;zdeşleştirmeye &ccedil;alışanlara verilmiş en esaslı cevap olduğuna inanıyorum.&quot;</p> <p>Bu sene sadece Kovid-19 vir&uuml;s&uuml;yle değil, ondan daha hızlı yayılan &quot;İslam d&uuml;şmanlığı&quot; vir&uuml;s&uuml; ile de m&uuml;cadele etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Erdoğan, &quot;Uzun yıllar demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen &uuml;lkelerde k&uuml;lt&uuml;rel ırk&ccedil;ılık, ayrımcılık, hoşg&ouml;r&uuml;s&uuml;zl&uuml;k artık gizlenemez boyutlara ulaşmıştır.&quot; dedi.</p> <p>İslam d&uuml;şmanlığı ve yabancı karşıtlığının, siyaseti esir alan, g&uuml;nl&uuml;k hayatı zorlaştıran, devlet politikalarına y&ouml;n veren bir akıma d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kaydeden Erdoğan, bir&ccedil;ok &uuml;lkede inancından, dilinden, adından veya kılık kıyafetinden dolayı M&uuml;sl&uuml;manların &ouml;tekileştirilmesinin artık sıradan hale geldiğini aktardı.</p> <p>İsve&ccedil;&#39;te Kur&#39;an-ı Kerim yakılması, Norve&ccedil;&#39;te Kur&#39;an-ı Kerim&#39;in yırtılması, Fransa&#39;da ise basın &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; adına Hazreti Peygamberi tahkir eden karikat&uuml;rlerin teşvik edilmesinin M&uuml;sl&uuml;manların kutsallarına y&ouml;nelik saldırılardan sadece birka&ccedil;ı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;Ge&ccedil;en yıl Yeni Zelanda&#39;da 52 kardeşimizin şehit edildiği ter&ouml;r saldırısı, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidi g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne sermiştir. 2017 yılında Kanada&#39;daki cami saldırısında 6 M&uuml;sl&uuml;man hayatını kaybetti. Daha &ouml;nce 2015 yılında Chapel Hill kentinde pırıl pırıl 3 evladımız, yine bir ırk&ccedil;ı tarafından evlerinde vurularak şehit edildi. Irk&ccedil;ı eylemlerin hedefinde elbette sadece M&uuml;sl&uuml;manlar bulunmuyor. Kimliği, g&ouml;r&uuml;n&uuml;ş&uuml;, dini aidiyeti farklı olan diğer kesimler de bu saldırılardan olumsuz etkileniyor.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;İnsanların kutsallarını aşağılamanın &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kle alakası yoktur&quot;&nbsp;</h3> <p>Erdoğan aşırı sağcı grupların T&uuml;rkler kadar Afrikalı, Asyalı g&ouml;&ccedil;menleri, M&uuml;sl&uuml;manlar kadar Musevileri de hedef aldığına dikkati &ccedil;ekerek, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Zihniyet itibarıyla DEAŞ veya FET&Ouml;&#39;den hi&ccedil;bir farkı olmayan bu ideolojik fanatizmin, giderek daha fazla zemin kazandığını, hatta devlet başkanı seviyesinde teşvik edildiğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Son g&uuml;nlerde Fransa&#39;da fikir &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; adı altında Peygamber Efendimize y&ouml;nelik al&ccedil;aklıkları sizler de yakından takip ediyorsunuz. İnsanların kutsallarını aşağılamanın &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kle alakası yoktur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; d&uuml;ş&uuml;nce farklıdır, hakaret farklıdır. Hakarete fikir muamelesi yapmak, en başta d&uuml;ş&uuml;nceye hakarettir. Kur&#39;an-ı Kerim&#39;i yakanların sırtını sıvazlayanlar, Peygamber Efendimize hakareti teşvik edenler, mescitlere y&ouml;nelik saldırıları g&ouml;rmezden gelenler, t&uuml;m bunları &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k adına değil, i&ccedil;lerindeki faşizmi gizlemek i&ccedil;in yapıyor. Dikkat edin, bizim mukaddes değerlerimize y&ouml;nelik her t&uuml;rl&uuml; saldırıyı fikir ve basın &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; parantezine alırlarken, kendileriyle ilgili en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir eleştiriye dahi tahamm&uuml;l g&ouml;steremiyorlar. Kimi zaman tehdit ederek, kimi zaman gazetecileri azarlayarak, kimi zaman da g&uuml;venlik kuvvetleriyle bizzat gazeteleri basarak, &ccedil;ıkarlarına zarar verenlere hadlerini bildiriyorlar.&quot;</p> <p>Erdoğan, İslam ve insanlık d&uuml;şmanlarının bu kadar pervasızlaşmasının en b&uuml;y&uuml;k sebebinin M&uuml;sl&uuml;manların i&ccedil;inde bulunduğu atalet ve gaflet olduğuna değinerek, M&uuml;sl&uuml;manların sadece ekonomi, siyaset, savunma ve diplomaside değil, en &ccedil;ok da kendi aralarında ayrılığa d&uuml;şm&uuml;ş durumda olduğunu vurguladı.</p> <p>M&uuml;sl&uuml;manların birbiriyle uğraşmaktan, hak ve hukuklarını savunmaya maalesef fırsat bulamadığını belirten Erdoğan, &quot;&Ouml;zellikle gayrim&uuml;slim &uuml;lkelerde yaşayan M&uuml;sl&uuml;man azınlıkların, Şii-S&uuml;nni, siyah-beyaz, Afrikalı-Asyalı, Arap-Acem olarak kendi aralarında tefrikaya d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&ouml;r&uuml;yoruz. Oysa Rabbimiz Hucurat Suresinde &#39;İnnemel m&uuml;minune ihvetun&#39;, &#39;M&uuml;minler ancak kardeştirler.&#39; diyerek M&uuml;sl&uuml;manlar arasındaki ilişkinin &ccedil;er&ccedil;evesini belirliyor. Peygamberimiz de veda hutbesinde, &#39;Ne Arap&#39;ın Arap olmayana, ne de Arap olmayanın Arap olana &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; vardır. &Uuml;st&uuml;nl&uuml;k ancak takvadadır.&#39; buyurarak, bu konuda net bir sınır &ccedil;iziyor.&quot; diye konuştu.</p> <p>&quot;Hal b&ouml;yleyken, her kim etnik aidiyetini dini kimliğinin &ouml;n&uuml;ne koyuyorsa, o &quot;asabiyyet-i cahiliyye&quot; yani kavmiyet&ccedil;ilik hastalığına yakalanmış demektir.&quot; ifadelerini kullanan Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Her kim kardeşini k&ouml;keninden, ırkından veya ten renginden dolayı hor g&ouml;r&uuml;yorsa, o İslam&#39;ın ruhunu, rahmet ve merhamet, Peygamberi Efendimizin kutlu mesajını kavrayamamıştır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; biz T&uuml;rk, Arap, Acem, Afrikalı, Malay, Hintli, Amerikalı olmadan &ouml;nce &#39;Bezm-i Elestte Kal&uuml; Bela&#39; demiş M&uuml;sl&uuml;manlarız. Kutsallarımıza y&ouml;nelik saldırılar karşısında t&uuml;m farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp İslam ortak paydasında buluşmak hepimizin g&ouml;revidir. M&uuml;sl&uuml;man hak yemediği gibi, hakkına, hukukuna, onuruna el uzatılmasına da m&uuml;saade etmez. M&uuml;sl&uuml;man şiddete bulaşmadığı gibi, k&ouml;r şiddetle birilerinin haklarını gasbetmesine de rıza g&ouml;stermez. M&uuml;sl&uuml;man, barış i&ccedil;in, adalet i&ccedil;in, t&uuml;m insanlığın huzur ve esenliği i&ccedil;in sorumluluk &uuml;stlenen bir misyonun temsilcisidir. M&uuml;sl&uuml;man &ccedil;evresine g&uuml;ven aşılayan, insanların elinden ve dilinden emin olduğu insandır. Başka bir dinden olduğu i&ccedil;in insanların canına, malına, haysiyetine el uzatma, hatta saygı g&ouml;stermeme M&uuml;sl&uuml;mana yakışmaz. Kimden gelirse gelsin haksızlık ve hukuksuzluk karşısında susmak, bir M&uuml;sl&uuml;mana yakışmaz. Kardeşine sırt &ccedil;evirme, kardeşini sırtından han&ccedil;erleme bir M&uuml;sl&uuml;mana asla yakışmaz.&quot;</p> <h3>&quot;Kud&uuml;s&#39;&uuml;n hakkını, canımız pahasına savunmak zorundayız&quot;</h3> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;Biz &uuml;mmetin bir ferdi olarak şahsımızla, ailelerimiz ve komşularımızla beraber, milyarlarca kardeşimizin de mesuliyetini taşıyoruz.&quot; ifadesini kullandı.</p> <p>&quot;Suriyeli mazlumların, a&ccedil;lıktan ve hastalıktan kırılan Yemenli &ccedil;ocukların, Filistinli yetimlerin hukukunu da korumakla m&uuml;kellefiz.&quot; diyen Erdoğan, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Bizler İslam &uuml;mmetinin harim-i ismeti, namusu, g&ouml;zbebeği olan Kud&uuml;s&#39;&uuml;n hakkını, canımız pahasına savunmak zorundayız. T&uuml;rkiye olarak Filistin&#39;den Libya&#39;ya, Dağlık Karabağ&#39;dan Suriye&#39;ye kadar İslam coğrafyasının farklı yerlerindeki sıkıntılara bu anlayışla yaklaşıyoruz. Zalimler karşısında dik duruyor, sağlam duruyor, mazlumun kimliğine bakmadan elinden tutuyoruz. Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle amansız bir m&uuml;cadele y&uuml;r&uuml;t&uuml;rken, kutsallarımıza y&ouml;nelik hadsizlikler karşısında da tepkimizi g&ouml;stermekten &ccedil;ekinmiyoruz. Asırlardır farklı k&uuml;lt&uuml;rlere ve inan&ccedil;lara ev sahipliği yapan bir &uuml;lke olarak, etnik ve mezhep temelli &ccedil;atışmaları engellemek i&ccedil;in gayret g&ouml;steriyoruz. &Ouml;zellikle dini &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kler konusunda t&uuml;m insanlığa &ouml;rnek olacak dengeli, adaletli ve &ouml;zg&uuml;venli bir politika izlemeye &ccedil;alışıyoruz. Kimsenin inancına, hayat tarzına m&uuml;dahale etmediğimiz gibi, &uuml;lkemizde yaşayan t&uuml;m vatandaşlarımızın ibadet h&uuml;rriyetini garanti altına alıyoruz. 86 yıl boyunca m&uuml;ze olarak kullanılan Ayasofya Camii&#39;ni asli kimliğine kavuştururken, 1600 yıllık mazisiyle &uuml;lkemizin sembollerinden olan S&uuml;mela Manastırı&#39;nın restorasyonunu da ihmal etmiyoruz.&quot;</p> <h3>&quot;M&uuml;sl&uuml;man ortak paydasında buluşmaktan başka bir &ccedil;ıkış yolumuz yoktur&quot;</h3> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;M&uuml;sl&uuml;man ortak paydasında buluşmaktan, birbirimizi Allah i&ccedil;in, Allah rızası i&ccedil;in sevmekten başka bir &ccedil;ıkış yolumuz yoktur. Kardeşliğimiz ne kadar kaviyse, M&uuml;sl&uuml;manlığımız o derece muhkemdir.&quot; şeklinde konuştu.</p> <p>Erdoğan, imkanlarla beraber sorunların da k&uuml;reselleştiği g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde, sıkıntılara kalıcı &ccedil;&ouml;z&uuml;mler bulmanın yegane yolunun ortak değerler etrafında birleşmek, kenetlenmek ve iş birliğini arttırmak olduğunu dile getirdi.</p> <p>&quot;Bizi i&ccedil;eriden &ccedil;&ouml;kerten, bizi g&uuml;&ccedil;s&uuml;z bırakan tuzağı ancak bu şekilde boşa &ccedil;ıkarabilir, ger&ccedil;ek İslam kardeşliğini ancak bu şekilde tesis edebiliriz.&quot; diyen Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Bu temel d&uuml;sturları hayata ge&ccedil;irdiğimiz zaman hem kendi aramızda birlik ve beraberliğimizi per&ccedil;inleyeceğimize hem de k&uuml;resel planda &ccedil;ok daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir konuma geleceğimize inanıyorum. Amerika M&uuml;sl&uuml;man Cemiyeti&#39;nin &#39;Vakti Kuşan&#39; temasıyla d&uuml;zenlediği bu seneki toplantısının bu &ccedil;abalara katkı vereceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Amerikan M&uuml;sl&uuml;man toplumunun, giderek daha &ouml;rg&uuml;tl&uuml; hale geldiğini g&ouml;rmekten ayrıca bahtiyarlık duyuyorum. Esasen bug&uuml;nk&uuml; toplantı da bunun en b&uuml;y&uuml;k g&ouml;stergelerinden biridir. Bug&uuml;n bizleri bir araya getiren Amerika M&uuml;sl&uuml;man Cemiyeti başta olmak &uuml;zere, Amerika&#39;daki M&uuml;sl&uuml;man kuruluşların &ccedil;alışmalarını desteklediğimizi bilmenizi isterim.&quot;</p> <p>Erdoğan, Amerika&#39;da yaşayan T&uuml;rk toplumunun, diğer M&uuml;sl&uuml;man gruplarla geliştirdiği yakın kardeşlik ilişkisini memnuniyetle takip ettiklerini vurguladı. 2016 yılında a&ccedil;ılışını yaptıkları, Maryland eyaletinde bulunan Diyanet Amerika Merkezi&#39;nin de t&uuml;m ABD&#39;de yaşayan M&uuml;sl&uuml;manların hizmetinde olduğunu hatırlatmakta fayda g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;New Haven Diyanet Camisi&#39;ne y&ouml;nelik ge&ccedil;en yıl ger&ccedil;ekleştirilen kundaklama sonrasında birlik ve dayanışma i&ccedil;inde hareket ederek, gerek saldırıya verdiğiniz hızlı tepki, gerekse camimizin onarımına yaptığınız değerli katkılar i&ccedil;in teşekk&uuml;r ediyorum. Geride bıraktığımız se&ccedil;imlerde, kongredeki M&uuml;sl&uuml;man temsilcilerin tekrar se&ccedil;ilmiş olmalarından &ouml;t&uuml;r&uuml; duyduğumuz memnuniyeti huzurlarınızda dile getirmek istiyorum. Halihazırdaki M&uuml;sl&uuml;man temsilci sayısının giderek artmasını ve bu sayede M&uuml;sl&uuml;man toplumun, kongre ve Amerika siyasetinde daha g&ouml;r&uuml;n&uuml;r olmasını temenni ediyorum. Amerikan M&uuml;sl&uuml;man toplumunun bu y&ouml;nde yaptığı her t&uuml;rl&uuml; girişime ve projeye T&uuml;rk Devleti olarak, bug&uuml;ne kadar olduğu gibi bundan sonra da her t&uuml;rl&uuml; desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Allah kardeşliğimizi daim kılsın, muhabbetimizi ebedi eylesin diyorum. Amerika M&uuml;sl&uuml;man Cemiyeti&#39;nin 23. yıllık toplantısı vesilesiyle oluşan kardeşlik ikliminin, İslam &uuml;mmetine umut ve g&uuml;&ccedil; vereceğine inanıyorum. Allah&#39;ın selamı, rahmeti, bereketi &uuml;zerinize olsun diyor, hepinizi Allah&#39;a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla.&quot;</p>