Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kendilerini hukukun üzerinde gören sosyal medya şirketlerinin baskılarına boyun eğmeyeceğiz

<p>T&uuml;rkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,&nbsp;Cumhurbaşkanlığı K&uuml;lliyesi&#39;nde d&uuml;zenlenen Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) 2019 yılı Medya Oscar &Ouml;d&uuml;lleri T&ouml;reni&#39;nde konuştu.</p> <p>Konuşmasına t&uuml;m katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;Medya Oscarları &ouml;d&uuml;l t&ouml;reni m&uuml;nasebetiyle sizleri Cumhurbaşkanlığı K&uuml;lliyesi&#39;nde, milletin evinde misafir etmekten memnuniyet duyuyorum. Radyo Televizyon Gazetecileri Derneğimizin y&ouml;neticilerine de bu g&uuml;zel buluşmaya vesile oldukları i&ccedil;in şahsım, milletim adına teşekk&uuml;r ediyorum.&quot; diye konuştu.</p> <p>Bu seneki Medya Oscarlarına layık g&ouml;r&uuml;len televizyoncuları, radyocuları, muhabir ve sanat&ccedil;ıları g&ouml;n&uuml;lden tebrik eden Erdoğan, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Fedakarca y&uuml;r&uuml;tt&uuml;kleri &ccedil;alışmalarla halkımızı bilgilendirme faaliyeti y&uuml;r&uuml;ten medya mensuplarımıza ş&uuml;kranlarımı sunuyorum. Radyo Televizyon Gazetecileri Derneğimizin hem kendi alanında hem de sosyal sorumluluk projelerinde &uuml;stlendiği &ouml;nc&uuml; rol&uuml; takdirle karşılıyor, derneğimiz hepsi de birbirinden &ouml;nemli alanlarda bir&ccedil;ok kritik projeyi başarıyla hayata ge&ccedil;iriyor.</p> <p>&nbsp;</p> <div class="embed-responsive embed-responsive-16by9" style="box-sizing: border-box; position: relative; width: 791px; padding: 0px; overflow: hidden;"><iframe class="embed-responsive-item" frameborder="0" height="486" src="https://www.youtube.com/embed/h9GRfVOIP4U" style="box-sizing: border-box; position: absolute; top: 0px; bottom: 0px; left: 0px; width: 791px; height: 444.938px; border-width: 0px; border-style: initial;" width="864"></iframe></div> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>D&ouml;rd&uuml;nc&uuml; senesini artık geride bırakan &#39;Sporla Kal G&uuml;vende Kal&#39; kampanyasıyla şimdiye kadar binlerce gencimiz spor ve sanata teşvik edildi. Farklı branşlardan milli sporcularımız, gazetecilerimiz, sanat&ccedil;ılarımız, &uuml;lkemizin d&ouml;rt bir yanında ailelerimizle ve evlatlarımızla bir araya geldi. Yine gen&ccedil;lerimizi uyuşturucu ve her t&uuml;rl&uuml; bağımlılıktan korumak, aileleri bilin&ccedil;lendirmek amacıyla &#39;En İyi Narkotik Polisi: Anne&#39; projesi hayata ge&ccedil;irildi.&quot;</p> <p>Derneğin, ter&ouml;r mağduru kadınların haklı m&uuml;cadelesini d&uuml;nyaya duyurmak i&ccedil;in y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; &ccedil;alışmaları da &ouml;nemsediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 40 yıldır ter&ouml;rle m&uuml;cadele eden bir &uuml;lke olarak &ouml;rg&uuml;t&uuml;n ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml; deşifre etme konusunda halen arzu edilen seviyede olunmadığını s&ouml;yledi.</p> <p>B&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n, askerin, polisin, &ouml;ğretmenin, din g&ouml;revlisini ve en &ccedil;ok da K&uuml;rt k&ouml;kenli vatandaşların kanını d&ouml;kerek varlığını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirten Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Baskıyla tehditle kandırarak dağa &ccedil;ıkardığı binlerce gencimizin kanından beslenen bu nebbaşlar, en b&uuml;y&uuml;k acıyı &ccedil;ocuklarını &ouml;rg&uuml;te kaptıran analara yaşatmıştır. Kendi evlatlarını Paris&#39;e, Londra&#39;ya, Br&uuml;ksel&#39;e tatile g&ouml;nderenler, analarından kopardıkları K&uuml;rt &ccedil;ocuklarını Kandil&#39;e, Sincar&#39;a, Suriye&#39;ye &ouml;l&uuml;me yolladılar. Diyarbakır Anneleri, evlatlarına kavuşmak i&ccedil;in a&ccedil;tıkları bayrakla hem korku duvarlarını yıktılar hem de ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n kanlı y&uuml;z&uuml;n&uuml; ifşa ettiler. Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; sempatizanlarının kimi iğren&ccedil; saldırısına rağmen 500 g&uuml;nd&uuml;r evlat n&ouml;beti tutan bu cesur anneleri bir kez daha şahsım, eşim, milletim adına saygıyla selamlıyorum.</p> <p>Ciğerparesine sarılmak isteyen bir ana y&uuml;reğini hi&ccedil;bir tehdit korkutamaz, yıldıramaz. Anaları karşısına alan hi&ccedil;bir yapı ne kadar &ccedil;irkefleşirse &ccedil;irkefleşsin hedefine ulaşamaz. &Ccedil;ocuklarını kurtarmak i&ccedil;in &ccedil;ırpınan anaların &ouml;n&uuml;ne hi&ccedil;bir set vurulamaz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; anaların evlatları i&ccedil;in d&ouml;kt&uuml;kleri her damla g&ouml;zyaşında zalimi sarsan, zulm&uuml; deviren bir kuvvet vardır. Kandil&#39;deki ter&ouml;r baronları ve siyasetteki uzantılarının Diyarbakır Annelerinin evlat n&ouml;betinden korkmalarının temel sebebi de işte budur. T&uuml;rkiye ter&ouml;re, şiddete g&ouml;z&uuml;n&uuml; kan ve kin b&uuml;r&uuml;m&uuml;ş katil s&uuml;r&uuml;lerine karşı y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; m&uuml;cadeleyi inşallah anaların da desteği ile zafere taşıyacaktır, hi&ccedil; endişeniz olmasın. Bu toprakların geleceğinde ter&ouml;re ve şiddete yer yoktur, olmayacaktır. Ş&uuml;phesiz bu s&uuml;re&ccedil;te hepimize &ouml;zellikle de siz değerli basın mensuplarına, sanat&ccedil;ılarımıza b&uuml;y&uuml;k sorumluluklar d&uuml;ş&uuml;yor.&quot;</p> <h3>&quot;Ter&ouml;rle m&uuml;cadele t&uuml;m toplumun g&ouml;revi&quot;</h3> <p>Ter&ouml;ristle m&uuml;cadelenin g&uuml;venlik kuvvetlerinin, ter&ouml;rle m&uuml;cadelenin ise siyaset kurumundan medyaya t&uuml;m toplumun g&ouml;revi olduğuna dikkati &ccedil;eken Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;Ancak bu konuda &uuml;lke olarak yıllardır &ccedil;ok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. T&uuml;rkiye&#39;de b&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r&uuml;n 40 yıldır bitirilememesinde bir d&ouml;nem yapılan yanlışlar kadar kimi basın yayın organlarının ter&ouml;r&uuml; meşrulaştıran, masumlaştıran dilinin de payı bulunuyor.&quot; dedi.</p> <p>Diyarbakır annelerinin s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; evlat n&ouml;betinin bu a&ccedil;ıdan bir turnusol işlevi g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;ne inandığını belirten Erdoğan, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;Kandil&#39;deki ter&ouml;ristlerin reklam ajansına d&ouml;n&uuml;şen kimi medya kuruluşları bırakın Diyarbakır annelerine destek vermeyi yaptıkları haberlerle bu masum eylemi itibarsız hale getirmeye &ccedil;alıştılar. Aynı şekilde b&ouml;l&uuml;c&uuml; &ouml;rg&uuml;te g&ouml;n&uuml;ll&uuml; avukatlık hizmeti sunan s&ouml;zde insan hakları dernekleri bu annelerin feryatlarını k&ouml;r ve sağır kesildiler. Bir kere ziyaret ettiklerini duydunuz mu, geldiler mi? Hayır, ama başka zamanlarda buralardan hi&ccedil; eksik olmadılar. İttifak ortaklarını k&uuml;st&uuml;rmemek i&ccedil;in devleti su&ccedil;layan, destek vermek yerine anaları desteye giden bakanlarımızın eleştiren partiler oldu. Diyarbakır&#39;a kadar gidip b&ouml;l&uuml;c&uuml; &ouml;rg&uuml;t&uuml;n uzantılarına şirinlik yaparken, iki adım &ouml;tedeki bu acılı anneleri ziyaret dahi etmeyen siyaset&ccedil;iler g&ouml;rd&uuml;m.&quot;</p> <h3>&quot;Hi&ccedil;bir dayanışma mesajı duymadık&quot;</h3> <p>&quot;Lafa gelince demokrasiyi, &ccedil;ocuk ve kadın haklarını, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri kimseye bırakmayanlar, evlatları dağa ka&ccedil;ırılmış annelere sahip &ccedil;ıkmadılar.&quot; ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Yine bu d&ouml;nemde ne batılı medyadan ne de batılı insan hakları kuruluşlarından hi&ccedil;bir dayanışma mesajı duymadık. 6-8 Ekim olaylarında onlarca masum insanın kanının d&ouml;k&uuml;lmesine sebep olan bir şahsı adaletten ka&ccedil;ırmaya &ccedil;alışanlar, &ccedil;ocukları ellerinden alınan anneler i&ccedil;in tek bir c&uuml;mle dahi kurmadı. &Uuml;lkemizdeki muhalefet partilerinden s&ouml;zde insan hakları &ouml;rg&uuml;tlerine, medyadan yazarlara kadar bir&ccedil;ok kesim tam 500 g&uuml;nd&uuml;r bu meselede &uuml;&ccedil; maymunu oynadı. Diyarbakır Anneleri, haklı m&uuml;cadeleleriyle sadece ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n karanlık y&uuml;z&uuml;n&uuml; değil işte bu riyakarlığı da ifşa ettiler.</p> <p>Ter&ouml;r ve şiddet konusunda &uuml;lkemiz i&ccedil;indeki ideolojik bağnazlığın ortaya &ccedil;ıkmasını onlar sağladı. Bu tablo karşısında Radyo Televizyon Gazetecileri Derneğimizin Diyarbakır Anneleri ile ilgili aldığı inisiyatifin daha da anlamlı hale geldiğine inanıyorum. Yurt dışındaki insanların b&ouml;l&uuml;c&uuml; &ouml;rg&uuml;t&uuml;n bu coğrafyada a&ccedil;tığı derin yaraları &ouml;ğrenmesi, anlaması, bizzat mağdurlardan dinlemesi &ouml;nemlidir. Bu y&ouml;nde atılacak her adımı desteklemekte kararlıyız. Derneğimizi bu y&ouml;ndeki gayretleri i&ccedil;in tekrar tekrar tebrik ediyor, Rabb&#39;imden kendilerine Muvaffakiyetler diliyorum.&quot;</p> <h3>&quot;Koronavir&uuml;s salgınıyla beraber dijitalleşmede yeni bir safhaya ge&ccedil;tik&quot;</h3> <p>Dijitalleşmeyle beraber hayatın her alanında olduğu gibi iletişimde de k&ouml;kl&uuml; değişiklikler yaşandığını s&ouml;yleyen Erdoğan, insanlığın, merkezinde teknolojinin yer aldığı yeni bir hayat bi&ccedil;imine doğru yol aldığını dile getirdi.&nbsp;</p> <p>Bir &ouml;nceki kuşağın hayal dahi edemediği pek &ccedil;ok imkana bug&uuml;n teknoloji sayesinde saniyeler i&ccedil;erisinde ulaşabildiklerini ifade eden Erdoğan, &quot;Ben buna adeta bir &#39;teknolojik faşizm&#39; diyorum, b&ouml;yle bir yapıyla karşı karşıyayız.&quot; diye konuştu.&nbsp;</p> <p>D&uuml;nyanın en &uuml;cra k&ouml;şesinde meydana gelen herhangi bir gelişmeden anında haberdar olunduğunu, &ouml;nceden saatler harcanan işlerin bug&uuml;n saniyeler i&ccedil;inde yapılabildiğini anlatan Erdoğan, &quot;Koronavir&uuml;s salgınıyla beraber dijitalleşmede yeni bir safhaya ge&ccedil;tik. Eve kapanma zorunluluğu teknolojinin g&uuml;nl&uuml;k hayatımızdaki yerini hi&ccedil; olmadığı kadar artırdı. İş d&uuml;nyasından eğitime, ticaretten sağlığa hayatın rutin d&uuml;zeninin kısmen devam ettirebilmesinde teknolojinin katkısını elbette inkar edemeyiz.&quot; değerlendirmesinde bulundu.&nbsp;</p> <h3>&quot;Dezenformasyona maruz kalıyoruz&quot;</h3> <p>&Ccedil;ocukların okula gidemeseler de &ccedil;evrim i&ccedil;i olarak eğitimlerini s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;klerini, bir&ccedil;ok meslek mensubunun da bu zorlu d&ouml;nemde vazifelerini dijital altyapılar sayesinde s&uuml;rd&uuml;rebildiklerine işaret eden Erdoğan, &quot;Ancak dijitalleşme ve yeni medya ara&ccedil;ları sağladıkları kolaylıkların yanında ciddi riskler de getirmektedir. Bir yanda demokratik mecraları &ccedil;eşitlendiren dijital ağlar, diğer yanda siber zorbalık, siber ter&ouml;r ve yalan haber gibi kavramları da g&uuml;ndemimize taşımıştır. Hayatımızın hi&ccedil;bir d&ouml;neminde olmadığı kadar &ccedil;ok dezenformasyona maruz kalıyoruz. Bilhassa sosyal medyada yayılan haberlerin kahir ekseriyetini d&uuml;zmece haberler oluşturuyor. Son g&uuml;nlerde yaşanan dramatik hadiselerin bu bakımdan &ouml;nemli olduğuna inanıyorum.&quot; diye konuştu.&nbsp;</p> <p>Amerika&#39;daki başkanlık se&ccedil;imlerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, &quot;Amerikan se&ccedil;im sonu&ccedil;ları ekseninde s&uuml;ren tartışmalar bizim de bir s&uuml;redir dile getirdiğimiz, bir taraftan teknolojik dedim diğer taraftan da dijital faşizmin nerelere kadar uzanacağını g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne sermiştir. Bakınız burada sadece sosyal medyanın denetimsizliğinin yol a&ccedil;abileceği toplumsal kargaşalardan bahsetmiyorum asıl tehlikeli olan sosyal medya tr&ouml;stlerinin siyasete ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klere y&ouml;nelik keyfi ve aleni m&uuml;dahale cesaretlerinin artmasıdır. Demokrasiyi, demokratik kurumları hedef alan şiddet eylemlerini elbette mazur g&ouml;remeyiz ancak hi&ccedil;bir hukuki dayanağı olmadan insanların iletişim kanallarının kapatılmasını da kabul edemeyiz.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, s&ouml;z konusu sosyal medya şirketlerinin, devletlerin vatandaşlarını koruma amacıyla attığı adımlara verdikleri tepkileri de gayet iyi bildiklerine vurgu yaparak, &quot;T&uuml;rk mahkemelerinin ter&ouml;r&uuml; ve şiddeti &ouml;ven hesaplarla ilgili kararlarının hemen hi&ccedil;birini uygulamadılar. B&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; mensuplarına sergiledikleri m&uuml;samahayı, bu katillerin canını yaktığı insanlara g&ouml;stermediler. Sosyal medya lincine uğrayan insanların mağduriyetini giderecek hi&ccedil;bir &ccedil;abanın i&ccedil;ine girmediler. Daha da vahimi; i&ccedil;eriği, gayesi, &ccedil;er&ccedil;evesi ne olursa olsun t&uuml;m hukuki d&uuml;zenlemeleri &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klere m&uuml;dahale yaygarasıyla sabote ettiler.&quot; dedi.&nbsp;</p> <p>T&uuml;rkiye olarak, Gezi olaylarından başlayarak bug&uuml;ne kadar sosyal medya şirketlerinin bir&ccedil;ok keyfiliğine maruz kaldıklarını dile getiren Erdoğan, &quot;Bu yapılara karşı vatandaşımızı ve demokrasimizi savunduğumuz i&ccedil;in başta muhalefet partileri olmak &uuml;zere acımasızca eleştirildik. Ancak geldiğimiz noktada dijital diktat&ouml;rl&uuml;ğe ve siber zorbalığa karşı verdiğimiz hukuk m&uuml;cadelesinin &ouml;nemini daha iyi anlıyoruz. &#39;İyi ki bu meseleyi &ccedil;ok erkenden g&uuml;ndemimize almışız&#39; diyoruz.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;Sosyal medya şirketlerinin baskılarına boyun eğmeyeceğiz&quot;</h3> <p>Bir hususun altını tekrar &ccedil;izmek istediğini belirten ve devletin g&ouml;revinin vatandaşlarının &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; korumak, g&uuml;venliğini, huzurunu, hak ve hukukunu temin etmek olduğunu s&ouml;yleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Biz, genci yaşlısıyla 83 milyonun tamamına karşı sorumluyuz. Nasıl &uuml;lkemiz sınırları i&ccedil;inde ter&ouml;re izin vermiyorsak sanal d&uuml;nyada da ter&ouml;r propagandasına, ter&ouml;r&uuml;n zemin kazanmasına m&uuml;saade edemeyiz. İnsanların tacize uğradığı, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, lin&ccedil; edildiği, her t&uuml;rl&uuml; haklarının &ccedil;iğnendiği bir sanal d&uuml;nyaya asla teslim olmayacağız. &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;k kılıfı altında T&uuml;rkiye&#39;yi yalan haberin, iftiranın, hakaretin, tehdidin, provokasyonların kol gezdiği bir iklime terk etmeyeceğiz. İnsanımızın hak ve hukukunu g&ouml;zetmede kendilerini hukukun &uuml;st&uuml;nde g&ouml;ren sosyal medya şirketlerinin baskılarına boyun eğmeyeceğiz. Burada bir ofis kurma ama buradan reklamlarla her şeyiyle paraları al, topla ve T&uuml;rkiye&#39;yi adeta bir soygun cennetine &ccedil;evir, yok b&ouml;yle şey. Bak şimdi cezalar kesilmeye başlayınca onlar da kuzu olmaya başladılar. &Ouml;deyeceksin, Batı&#39;da nasıl &ouml;d&uuml;yorsan burada da &ouml;deyeceksin.&quot;</p> <p>Erdoğan, bu ama&ccedil;la bir taraftan kendi milli ve yerli alternatiflerini geliştirirken diğer taraftan da hukuki d&uuml;zenlemeleri kararlılıkla hayata ge&ccedil;irdiklerine işaret etti.&nbsp;</p> <p>Vatandaşların can ve mal emniyetine g&ouml;sterdikleri hassasiyetin aynısını verilerin korunmasına da g&ouml;sterdiklerini s&ouml;yleyen Erdoğan, &quot;T&uuml;rkiye&#39;nin verisi T&uuml;rkiye&#39;de kalmalı&quot; diyerek başlattıkları &ccedil;alışmalarda &ouml;nemli mesafe aldıklarına dikkati &ccedil;ekti.</p> <h3>&quot;İnşallah yerlisini, millisini biz de kuracağız, zaman yakın&quot;</h3> <p>Ge&ccedil;en hafta yaşanan hadiselerden sonra bu &ccedil;alışmaları daha da hızlandıracaklarını belirten Erdoğan, &quot;Son d&ouml;nemde bazı uluslararası şirketlerin de i&ccedil;inde yer aldığı skandallar bu konuda ne kadar dikkatli ve hassas olmamız gerektiğini g&ouml;stermiştir. Veri mahremiyetine dair farkındalık y&uuml;kseldik&ccedil;e milli teknolojilere y&ouml;nelim de artıyor. Yabancı uygulamaların kişisel veriler konusundaki &ccedil;ifte standartlarıyla &#39;Bip&#39; gibi milli anlık mesajlaşma uygulamalarının kullanımı yaygınlaşıyor. İnşallah &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde bu alanda yerli ve milli altyapımızın g&uuml;c&uuml;n&uuml; arzu ettiğimiz seviyeye &ccedil;ıkartacağımıza inanıyorum. İnşallah yerlisini, millisini biz de kuracağız, zaman yakın.&quot; dedi.</p> <p>Medyanın, toplum adına kamuoyu oluşturan bir kuvvetten ziyade kendisini siyasetin, yargının, yasamanın yerine koyan bir anlayışa s&uuml;r&uuml;klenmesinin en b&uuml;y&uuml;k zararının yine medyaya olacağını vurgulayan Erdoğan, &quot;Darbe d&ouml;nemlerinde T&uuml;rk medyasının nasıl k&ouml;t&uuml; bir g&ouml;r&uuml;nt&uuml;ye s&uuml;r&uuml;klendiğini hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Ayrıcalıklarını kaybedenler rahatsız olsalar da bug&uuml;n daha renkli, daha demokratik, daha &ccedil;oğulcu bir medya yapısına sahibiz. Halen eksikliklerimiz yok mu? Elbette var, bu eksiklikleri de gidermenin yollarını arıyoruz. Kaleminin ve mesleğinin hakkını verenlerin sayısı arttık&ccedil;a inşallah T&uuml;rk medyasındaki k&ouml;t&uuml; hatıraların izleri de silinecektir.&quot; diye konuştu.</p> <p>Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneğinin bu konuda &ouml;nemli bir rol oynamaya devam edeceğine inandığını belirten Erdoğan, 2019 yılı Medya Oscarları&#39;na layık g&ouml;r&uuml;len basın mensuplarını ve kuruluşları tebrik ederek, &ccedil;alışmalarında başarı diledi.&nbsp;</p> <h3>T&ouml;renden notlar</h3> <p>Konuşmaların ardından farklı kategorilerde &ouml;d&uuml;llerin takdimi ger&ccedil;ekleştirildi. Buna g&ouml;re, tartışma programı kategorisinde Tarafsız B&ouml;lge programı ile CNN T&uuml;rk&#39;ten Ahmet Hakan Coşkun, kuşak haber programı kategorisinde TRT Haber&#39;den Cengizhan Cevahiroğlu, g&uuml;ncel program kategorisinde Beyaz TV&#39;den Ferda Yıldırım, kısa belgesel programı kategorisinde Toplumsal Hafıza programıyla A Haber&#39;den Haktan Uysal, akt&uuml;el siyasi program kategorisinde Başkent Kulisi programıyla Kanal 7&#39;den Mehmet Acet, ekonomi kuşağı kategorisinde A Para&#39;dan Şafak T&uuml;kle Uysal ile Seans &Ouml;ncesi programı, ekonomi programı kategorisinde Piyasa Hattı programıyla Bloomberg HT&#39;den Gizem Yılmaz, spor programı kategorisinde Son Sayfa Programı ile A Spor&#39;dan Mustafa G&ouml;ksu &ouml;d&uuml;l aldı.</p> <p>Televizyon dizisi kategorisinde Atv&#39;den Hercai, kadın oyuncu kategorisinde Kanal D Hekimoğlu dizisinden Ebru &Ouml;zkan, erkek oyuncu kategorisinde Atv&#39;den Kuruluş Osman dizisinden Burak &Ouml;z&ccedil;ivit, yarışma programı kategorisinde Atv&#39;den Kim Milyoner Olmak İster programıyla Kenan İmrizalıoğlu, radyo kategorisinde Polis Radyosu, radyo yapımcısı kategorisinde TRT T&uuml;rk&uuml; Radyosu&#39;ndan T&uuml;rk&uuml;ler Ne Der programıyla Mehmet &Ouml;zbek, yerel kanal kategorisinde Afyonkarahisar&#39;dan Kanal 3 &ouml;d&uuml;le layık g&ouml;r&uuml;ld&uuml;.</p> <p>Mustafa Cambaz &Ouml;zel &Ouml;d&uuml;l&uuml; 24 Tv&#39;de An ve Zaman programıyla Koray Şerbet&ccedil;i&#39;ye ve Nursal Tekin &Ouml;zel &Ouml;d&uuml;l&uuml; ise Kanal D&#39;de yayınlanan Arka Sokaklar dizisi ekibine verildi.</p> <p>T&ouml;rene, T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile, &Ccedil;alışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Z&uuml;mr&uuml;t Sel&ccedil;uk, Gen&ccedil;lik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İ&ccedil;işleri Bakanı S&uuml;leyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, RT&Uuml;K Başkanı Ebubekir Şahin ile TRT Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; İbrahim Eren de katıldı.</p>