Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Güvenli bölge fiilen oluşmuş durumdadır

<h6>Ankara</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; İbrahim Kalın, &quot;M&uuml;nbi&ccedil;&#39;e kadar olan T&uuml;rkiye-Suriye sınırı i&ccedil;erisinde bug&uuml;n&nbsp;g&uuml;venli bir b&ouml;lge fiilen oluşmuş durumdadır.&quot; dedi.&nbsp;</p> <p>Kalın, T&uuml;rkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı K&uuml;lliyesi&#39;nde yapılanCumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı&nbsp;devam ederken a&ccedil;ıklamalarda bulundu, basın mensuplarının g&uuml;ndeme ilişkin sorularını yanıtladı.</p> <p>M&uuml;nbi&ccedil; ve Fırat&#39;ın doğusuyla ilgili ABD ile y&uuml;r&uuml;t&uuml;len m&uuml;zakerelerin devam ettiğini belirten Kalın, &quot;Evvelsi g&uuml;n Sayın Milli Savunma Bakanımız ile Washington&#39;a yaptığımız ziyaret &ccedil;er&ccedil;evesinde de bu konuları etraflı bir şekilde ele alma imkanımız oldu. Aynı şekilde Hazine ve Maliye Bakanımız da kendi ekonomik konularının dışında Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump ile yaptığı g&ouml;r&uuml;şmede bu konuları etraflı bir şekilde ele aldılar. Bizim beklentimiz,&nbsp;M&uuml;nbi&ccedil; yol haritasının bir an &ouml;nce hayata ge&ccedil;irilmesi ve Fırat&#39;ın doğusunda hi&ccedil;bir ter&ouml;r unsurunun barındırılmasına m&uuml;saade edilmemesi.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>M&uuml;nbi&ccedil;&#39;te, T&uuml;rk ve Amerikan askerlerinin&nbsp;ortak devriye faaliyetlerinin devam ettiğini ve yeni devriye faaliyetlerinin yapılması i&ccedil;in de g&ouml;r&uuml;şmelerin s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anımsatan Kalın, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Askeri birliklerimiz ve istihbari unsurlarımız tarafından bu &ccedil;alışma y&uuml;r&uuml;t&uuml;l&uuml;yor. Burada g&uuml;venli b&ouml;lge meselesi de &ouml;ncelik arz eden bir konu. Sayın&nbsp;Trump&#39;ın kamuoyuna a&ccedil;ık bir şekilde deklare ettiği yaklaşık 32 kilometrelik g&uuml;venli b&ouml;lge meselesi de g&uuml;ndemimizde olmaya devam ediyor. Beklentimiz s&uuml;recinin devam etmesi, g&uuml;venli b&ouml;lgenin kurulması bunun da T&uuml;rkiye&#39;nin kontrol&uuml;nde olmasıdır. Bu b&ouml;lgenin hi&ccedil;bir&nbsp;ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne, PYD/YPG, DEAŞ&nbsp;veya rejim unsurlarına bir g&uuml;venli b&ouml;lge ya da nefes alabilecekleri bir alan haline gelmemesidir. Bunun i&ccedil;in de &ccedil;alışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor.&quot;</p> <h3>Suriye&#39;nin toprak b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;</h3> <p>Suriye&#39;nin g&uuml;venliği &ccedil;er&ccedil;evesinde T&uuml;rkiye&#39;nin, hem Astana s&uuml;recinde hem de&nbsp;Cenevre&nbsp;s&uuml;recinde &ccedil;alışmalarının devam ettiğini aktaran Kalın, &quot;T&uuml;rkiye aynı anda iki s&uuml;re&ccedil;te de bulunan hemen hemen tek &uuml;lke. Dolayısıyla hem Astana&#39;da İran ve Rusya ile hem de Cenevre&#39;de uluslararası toplumun diğer akt&ouml;rleriyle bu &ccedil;alışmaları yoğun bir şekilde s&uuml;rd&uuml;rmeye devam edeceğiz.&quot; diye konuştu.</p> <p>Kalın, Irat&#39;ta, Suriye&#39;de ya da d&uuml;nyanın herhangi bir yerinde T&uuml;rkiye&#39;ye y&ouml;nelik tehditlere karşı her t&uuml;rl&uuml; tedbirin bundan sonra da kararlı bir şekilde alınacağını vurguladı.</p> <h3>İran Dışişleri Bakanı Zarif&#39;in T&uuml;rkiye ziyareti</h3> <p>İbrahim Kalın, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif&#39;in Suriye ziyareti sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan&#39;a bir rapor sunacağını s&ouml;ylediği, s&ouml;z konusu raporda Şam&#39;dan gelen net bir mesajın olup olmadığına ilişkin soruyu şu şekilde yanıtladı:</p> <p>&quot;Sayın Zarif&#39;in Şam&#39;dan sonra Ankara&#39;ya gelip g&ouml;r&uuml;şmeler yapması bu t&uuml;r yorumlara sebep olmuş olabilir ama bizim b&ouml;yle bir&nbsp;ara buluculuk arayışımız s&ouml;z konusu değil, &ouml;ncelikle bunun altını &ccedil;izmek isterim. İran ile iyi ilişkiler i&ccedil;erisinde olduğumuz, Suriye konusunda birlikte &ccedil;alıştığımız bir &uuml;lkedir. Suriye&#39;de &ouml;zellikle Esed rejiminin geleceği konusundaki g&ouml;r&uuml;ş ayrılığımız da zaten bilinmektedir. Biz Suriye&#39;nin toprak b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; ve siyasi birliği &ccedil;er&ccedil;evesinde meşru bir y&ouml;netimin iş başına gelmesi ve bunun i&ccedil;in de Anayasa Komisyonunun kurulması ve se&ccedil;imlerin yapılmasıyla ilgili &ccedil;er&ccedil;evemizi baştan beri net bir şekilde ortaya koymuş bulunuyoruz. O manada ara buluculuk arayışımız s&ouml;z konusu değil. Rejimle bir temasımız, diyaloğumuz s&ouml;z konusu değil. Oraya d&ouml;n&uuml;k bir mesaj iletmemiz gerektiğinde bunu zaten&nbsp;İran ve Rusya &uuml;zerinden&nbsp;yapmaktayız. Bunu da &ouml;ncelikle sınır g&uuml;venliğimizin sağlanması &ccedil;er&ccedil;evesinde y&uuml;r&uuml;t&uuml;yoruz. &Ccedil;atışmaların sona erdirilmesi ve siyasi s&uuml;recin hayata ge&ccedil;irilmesi konusunda İran ile yakın &ccedil;alışmaya devam edeceğiz ama kastettiği manada bir ara buluculuk s&uuml;reci s&ouml;z konusu değil.&quot;</p> <h3>Zarif&#39;in &ouml;nerisi</h3> <p>Bir gazetecinin, &quot;İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif&#39;in d&uuml;nk&uuml; basın toplantısında, &#39;Suriye&#39;de sınır b&ouml;lgelerinin Esed rejimine verilmesi&#39; gibi bir &ouml;nerisi oldu. T&uuml;rkiye bu &ouml;neriye nasıl bakıyor?&quot; sorusunu &uuml;zerine Kalın, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;Cerablus&#39;tan Afrin&#39;e, Afrin&#39;den İdlib&#39;e kadar o b&ouml;lgede oluşturduğumuz stat&uuml;ye baktığınızda burada ne PKK&#39;nın ne DEAŞ&#39;ın ne de rejim unsurlarının olmadığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Dolayısıyla b&ouml;yle bir yapı m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. Dolayısıyla &#39;T&uuml;rkiye&#39;nin temizlediği yerlere rejim unsurları gelsin&#39; demek biraz fırsat&ccedil;ılık oluyor. T&uuml;rkiye buralarda ter&ouml;rle m&uuml;cadele ederek, buraları temizleyip hem kendi g&uuml;venliğini hem de b&ouml;lge halkının g&uuml;venliğini teminat altına almış durumda ama Suriye haritasının diğer b&ouml;lgelerine baktığınız zaman rejimin,&nbsp;Fırat&#39;ın doğusunu Amerikalılara bıraktığını, belli yerleri bizim m&uuml;dahalemizden &ouml;nce Afrin&#39;de PYG/YPG&#39;ye bıraktığını, belli yerleri Rusya Federasyonu&#39;na bıraktığını, g&uuml;neyde başka unsurlara bıraktığını g&ouml;r&uuml;yoruz. &#39;T&uuml;rkiye&#39;nin temizlediği yerlere rejim unsurları gelsin&#39; demek ger&ccedil;eklerle bağdaşmıyor. Bizim zaten b&ouml;yle bir beklentimiz, talebimiz ne de bir onayımız s&ouml;z konusu. &Ouml;ncelikli olarak sınırda &ouml;ng&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z,&nbsp;Cerablus-İdlib&nbsp;hattında mevcut stat&uuml;n&uuml;n korunması, yerel halkın kendi imkanlarıyla buraları y&ouml;netmesi. Fırat&#39;ın doğusunda da bir g&uuml;venli b&ouml;lge kurulduğu zaman buranın kontrol&uuml;n&uuml;n T&uuml;rkiye&#39;de olması.&quot;</p> <p>&quot;ABD&#39;nin Suriye&#39;den &ccedil;ekilme konusunda bir aksama oldu, bu kararı geri mi aldılar? ABD&#39;deki g&ouml;r&uuml;şmelerinizde g&ouml;zleminiz nedir?&quot; sorusuna Kalın, şu cevabı verdi:</p> <p>&quot;Sayın Trump&#39;ın ABD&#39;nin Suriye&#39;den &ccedil;ekileceğini duyurmasından beri&nbsp;Amerikalılar arasında da bir tartışma devam ediyor. Bununla ilgili net bir yol haritasının ortaya konulamadığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Yani bir g&uuml;n s&ouml;ylenen şeyleri ertesi g&uuml;n yalanlandığını ya da revize edildiğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Washington&#39;da bizim edindiğimiz izlenimler de bu y&ouml;nde. Belli ki farklı birimler arasında da farklı g&ouml;r&uuml;şler dile getiriliyor. Bizim a&ccedil;ımızdan &ccedil;ekilme kararı doğru bir karardır, g&uuml;venli b&ouml;lgenin kurulması doğru bir karardır ama bunun şeklinin nasıl olacağı, buraları kimin kontrol edeceği, bu b&ouml;lgenin kime hizmet edeceği konusu bunlardan daha da &ouml;nemlidir. Buradaki temel mesele, Amerikan y&ouml;netiminin halen YPG/PYD unsurlarına destek vermesidir. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Trump ile yaptığı bir&ccedil;ok g&ouml;r&uuml;şmede a&ccedil;ık&ccedil;a ifade ettiler. Bizim Suriye&#39;nin herhangi bir b&ouml;lgesinde, Fırat&#39;ın doğusunda,&nbsp;Deyrizor&#39;da, Rakka&#39;da ya da başka bir yerde g&uuml;venliği sağlamak i&ccedil;in PYD/YPG gibi bir ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne ihtiyacımız yok.&nbsp;</p> <p>Burada DEAŞ&#39;a karşı bir m&uuml;cadele verilecekse, başka bir ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne karşı m&uuml;cadele verilecekse bunu birlikte yapabiliriz. Birlikten kasıt T&uuml;rkiye&#39;dir, ABD&#39;dir, uluslararası koalisyondur, yerel halktır,&nbsp;&Ouml;zg&uuml;r Suriye Ordusudur. Bir&ccedil;ok unsurun i&ccedil;erisinde&nbsp;ter&ouml;rle doğrudan irtibatlı bir &ouml;rg&uuml;t&uuml;&nbsp;se&ccedil;ip bunlara destek vermek zaten baştan beri&nbsp;Amerikan politikasının en yanlış tarafını&nbsp;teşkil etmiştir. Dolayısıyla beklentimiz s&uuml;recinin devam etmesi, g&uuml;venli b&ouml;lgenin kurulması bunun da T&uuml;rkiye&#39;nin kontrol&uuml;nde olmasıdır.&quot;</p> <h3>&quot;Nihai karar Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulunundur&quot;</h3> <p>Toplantıda&nbsp;se&ccedil;im konusunun g&uuml;ndeme geldiğini, detayların ise sunumlar bittikten sonra yapılacak &ouml;zel oturumda ele alınacağını anlatan Kalın, &quot;Sayın Cumhurbaşkanımız da a&ccedil;ılış konuşmasında bu se&ccedil;imlerin başarıyla ger&ccedil;ekleşmiş olmasından, herhangi bir g&uuml;ven zaafına yol a&ccedil;madan tamamlanmış olmasından duyduğu memnuniyeti ifade ettiler ve bundan sonra&nbsp;2023 hedeflerine kenetlenerek el birliğiyle T&uuml;rkiye toplumunun b&uuml;t&uuml;n&uuml;n&uuml; hedefleyen bir ittifak ile &ccedil;alışmalarımıza devam edeceğimizin altını &ccedil;izdiler.&quot; diye konuştu.&nbsp;</p> <p>Kalın, kabinenin yoğun bir g&uuml;ndemi olduğunu ve ilgili bakanlıkların alanlarında &ccedil;alışmalarını yoğun şekilde s&uuml;rd&uuml;rmeye devam edeceklerini ifade etti.&nbsp;</p> <p>Cumhurbaşkanı Erdoğan&#39;ın se&ccedil;im sonu&ccedil;larına y&ouml;nelik bir &ouml;n değerlendirmesi olduğunu dile getiren Kalın, se&ccedil;imlerin millet i&ccedil;in hayırlı olması temennilerini iletti.&nbsp;</p> <p>Kalın, &quot;Bu se&ccedil;imler, aslında AK Parti&#39;nin aldığı oyu,&nbsp;Cumhur İttifakı&#39;nın aldığı oyu dikkate aldığınızda Cumhurbaşkanımıza olan g&uuml;venin tekrar teyit edildiğini bir kez daha g&ouml;stermektedir.&quot; dedi.</p> <p>Se&ccedil;im sonu&ccedil;larıyla ilgili İstanbul başta olmak &uuml;zere bazı yerlerde hukuki s&uuml;re&ccedil;lerin devam ettiğini belirten Kalın, &quot;Sayın Cumhurbaşkanımızın daha &ouml;nce de ifade ettiği gibi nihai karar&nbsp;Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulunundur. Hukuki yolların t&uuml;ketilmesinin ardından Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulunun vereceği karar da nihai olarak bizim temel kabul&uuml;m&uuml;z olacaktır. B&ouml;ylece milletin iradesi sandığa yansıdığı şekliyle de siyasi ve hukuki bir kimlik kazanacak, bağlayıcı hale gelmiş olacaktır. Yapılan itirazlar bu ikisi arasında, yani sandığa giden se&ccedil;men ile onun iradesinin olduğu gibi yansıtılması arasında yaşanmış olan muhtemel ihlalleri, hukuksuzlukları, kasıtlı veya kasıtsız yanlışlıkları ortaya &ccedil;ıkartmayı hedeflemektedir.&quot; değerlendirmesinde bulundu.&nbsp;</p> <h3>Ter&ouml;rle m&uuml;cedele</h3> <p>İbrahim Kalın, toplantıda&nbsp;i&ccedil; ve dış g&uuml;venlik konularının da geniş yer tuttuğunu, bunlarla ilgili Milli Savunma Bakanlığı, İ&ccedil;işleri Bakanlığı ve MİT Başkanlığının i&ccedil; ve dış g&uuml;venlikle ilgili sunumlarının yapıldığını aktararak, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Ter&ouml;rle m&uuml;cadele kararlı bir şekilde bundan sonra da devam edecektir. Bu kurumlarımız arasında, Milli Savunma Bakanlığı, İ&ccedil;işleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatımızın tam bir koordinasyon i&ccedil;erisinde y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; faaliyetlerle T&uuml;rkiye&#39;nin i&ccedil;inde ve dışında g&uuml;venlik alanında ciddi hissedilebilir bir ivmenin kazanıldığını, başarıların elde edildiğini memnuniyetle s&ouml;yleyebiliriz.&nbsp;PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;&nbsp;olsun, PYD/YPG gibi iltisaklı ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleri olsun, DHKP-C gibi,&nbsp;FET&Ouml;&nbsp;gibi, DEAŞ gibi diğer ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleri olsun bunlara karşı yoğun ve kapsamlı m&uuml;cadelemiz bundan sonra da devam edecektir. Ter&ouml;rle m&uuml;cadele T&uuml;rkiye&#39;nin sadece sınırları i&ccedil;inde verilen bir m&uuml;cadele değildir. T&uuml;rkiye&#39;nin sınırlarını, sınır &ouml;tesinde sağlamamız &ouml;ncelikli hedeftir.&quot;</p> <p>Bu konuda i&ccedil; ve dış istihbaratla ilgili birimlerin &ccedil;alışmalarını bundan sonra da yoğun şekilde devam ettireceklerini dile getiren Kalın, &quot;&Ouml;zellikle Milli İstihbarat Teşkilatımızın insani ve teknolojik istihbaratın b&uuml;t&uuml;n imkanlarını kullanarak i&ccedil;eride ve dışarıda ter&ouml;rle m&uuml;cadele konusunda,&nbsp;istihbari bilgi&nbsp;sağlama konusunda, karşı espiyonaj konularında yoğun &ccedil;alışmalar y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve sahada &ccedil;ok ciddi başarılar elde ettiğini de ifade etmek isterim.&quot; şeklinde konuştu.</p> <p>Kalın, İ&ccedil;işleri Bakanlığının ter&ouml;rle m&uuml;cadelenin yanında uyuşturucuyla m&uuml;cadele, kamu d&uuml;zeninin sağlanması ve trafik gibi konularla ilgili &ccedil;alışmalarının devam ettiğini, bunların da toplantıda detaylı bir şekilde ele alındığını bildirdi.&nbsp;</p> <h3>Dijital d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m</h3> <p>Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay&#39;ın b&uuml;rokrasinin azaltılması ve e-devlet yapısının g&uuml;&ccedil;lendirilmesiyle ilgili&nbsp;kapsamlı bir sunum&nbsp;yaptığını anlatan Kalın, son yıllarda dijital d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m konusunda d&uuml;nyada &ouml;nemli gelişmeler yaşandığını, T&uuml;rkiye&#39;nin bu konuda değişimi ilk g&ouml;ğ&uuml;sleyen ve hayata ge&ccedil;iren &uuml;lkelerin başında geldiğini anlattı.&nbsp;</p> <p>Konuya ilişkin verileri de paylaşan Kalın, &quot;Vatandaşlarımızın devletle ilgili kamu işlerini yaparken hem başvuru sayısını hem sunmak zorunda oldukları belge sayısını hem de gezmek zorunda oldukları kurum sayısını azaltan bir dijital d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m s&uuml;recinden ge&ccedil;iyoruz. Yani daha &ouml;nce ortalama bir işlem i&ccedil;in 3-4 belge istenirken, bununla ilgili harcanan zaman bazen yarım g&uuml;n, bazen bir g&uuml;ne yayılırken, bug&uuml;n bu rakamlar belge sayısı 1,5&#39;lere d&uuml;şm&uuml;ş durumda, sarfedilen zaman ise 10-20 dakika gibi s&uuml;relere inmiş durumda.&quot; bilgisini paylaştı.&nbsp;</p> <p>Kalın, bunun vatandaşın devletle ilgili işlemlerinde kolaylığı artıran &ouml;nemli bir unsur olduğuna dikkati &ccedil;ekerek, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;Bug&uuml;n itibarıyla 42 milyon vatandaşımız e-devlet sistemini etkin olarak kullanmaktadır. Ge&ccedil;tiğimiz yıl 2018 rakamını veriyorum, bu sistem &uuml;zerinden 2,5 milyar hizmet işlemi ger&ccedil;ekleştirilmiştir. 2019&#39;un ilk &ccedil;eyreği, bug&uuml;n 18 Nisan itibarıyla da yapılan işlem sayısı 1 milyarı aşmış bulunmaktadır. Bunların sorunsuz bir şekilde devam ediyor olması da bu konuda e-devlet alt yapısının ne kadar g&uuml;&ccedil;l&uuml; olduğunu, dijital d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m s&uuml;recinin de başarılı bir şekilde devam ettiğini ortaya koymaktadır.&quot;&nbsp;</p> <h3>Suriye&#39;deki gelişmeler</h3> <p>Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; Kalın, Suriye ile ilgili s&uuml;reci yakından takip etmeye devam ettiklerine işaret ederek, &quot;Suriye&#39;nin toprak b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; ve siyasi birliği &ccedil;er&ccedil;evesinde buradaki savaşın sona erdirilmesi, anayasa komisyonunun kurulması ve siyasi ge&ccedil;iş s&uuml;recinin se&ccedil;imler yoluyla sağlanması i&ccedil;in &ccedil;alışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor.&quot; diye konuştu. Kalın, &quot;Sayın Cumhurbaşkanımızın Moskova&#39;ya yaptığı ziyarette bu konu Rus mevkidaşlarımızla ele alınmıştı. Şu anda beklentimiz, orada &ouml;zellikle anayasa komisyonunun bir an &ouml;nce kurulması, &uuml;zerinde ihtilaf edilen birka&ccedil; isim vardı, bunların nihai olarak &ccedil;&ouml;z&uuml;lerek anayasa komisyonunun &ccedil;alışmalarına bir an &ouml;nce Birleşmiş Milletler &ccedil;atısı altında başlaması. Bu anlamda Astana S&uuml;reci başarılı bir şekilde devam ediyor.&quot; ifadelerini kullandı.&nbsp;</p> <p>Bir diğer &ouml;nceliklerinin&nbsp;İdlib&#39;deki mevcut stat&uuml;n&uuml;n korunması&nbsp;olduğunu dile getiren Kalın, &quot;Sayın Cumhurbaşkanımızın kişisel girişim ve inisiyatifleriyle sağlanmış olan&nbsp;İdlib mutabakatının kalıcı hale getirilmesi &ouml;ncelikli hedefimiz, bunu da b&uuml;y&uuml;k oranda başarmış bulunuyoruz.&quot; diye konuştu.&nbsp;</p> <p>Kalın, mevcut stat&uuml;n&uuml;n muhafaza edilmesinin b&uuml;y&uuml;k bir insani dram ve g&ouml;&ccedil; dalgasının &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;tiğini belirterek, &quot;Aynı şekilde&nbsp;Afrin-Cerablus hattında&nbsp;da genel olarak bir s&uuml;kunetin, istikrarın hakim olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu aslında T&uuml;rkiye&#39;nin Suriye&#39;de fiilen g&uuml;venli b&ouml;lgenin nasıl olabileceğine dair g&ouml;sterdiği en &ouml;nemli başarıdır.&quot; değerlendirmesinde bulundu.&nbsp;</p> <h3>&quot;G&uuml;venli b&ouml;lge fiilen aslında oluşmuş durumda&quot;</h3> <p>Daha &ouml;nce g&uuml;venli b&ouml;lge ya da tampon b&ouml;lge gibi konular g&uuml;ndeme geldiğinde bunun pratik olmadığı, uygulamasının zor olacağı, bu b&ouml;lgelerde kimlerin olacağı gibi &ccedil;eşitli sorular ve ş&uuml;phelerin g&uuml;ndeme geldiğini hatırlatan Kalın, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Bu b&ouml;lgeye baktığınızda, İdlib&#39;de, Afrin&#39;de ve Cerablus&#39;a kadar olan aslında M&uuml;nbi&ccedil;&#39;e kadar olan&nbsp;T&uuml;rkiye Suriye sınırı&nbsp;i&ccedil;erisinde bug&uuml;n g&uuml;venli bir b&ouml;lge fiilen aslında oluşmuş durumda. Burada ne PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; vardır, burada ne DEAŞ ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; vardır ne de rejim unsurları vardır. Burada yerel halk kendi imkanlarıyla ve T&uuml;rkiye&#39;nin desteğiyle bizim de ve uluslararası toplumun da desteklediği h&uuml;r Suriye ordusu ve diğer Suriyeli unsurlarla kendi y&ouml;netimini sağlamakta, kendi ekonomisini y&ouml;netmekte, kendi i&ccedil; dinamikleriyle bu b&ouml;lgeyi g&uuml;venli bir şekilde y&ouml;netmeye devam etmektedir. Aslında bu bile kendi başına b&uuml;y&uuml;k bir başarı.&quot;</p> <p>Bu b&ouml;lgelere&nbsp;T&uuml;rkiye&#39;den d&ouml;nen m&uuml;lteci sayısının 350 bini aştığını&nbsp;belirten Kalın, &quot;Yani Suriye savaşı boyunca yaklaşık&nbsp;8 yıldır devam eden bu savaş&nbsp;boyunca bu yoğunlukta geri d&ouml;n&uuml;ş&uuml;n olduğu bir başka b&ouml;lge de yoktur. Bu da aslında T&uuml;rkiye&#39;nin izlediği politikanın ve sahadaki uygulamalarının başarısını g&ouml;stermesi a&ccedil;ısından &ouml;zellikle not edilmeli.&quot; ifadelerini kullandı.&nbsp;</p> </div>