Gönüllü doktorların yeryüzü hikayeleri

<h6>İstanbul</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Yery&uuml;z&uuml; Doktorları&#39;ndan yapılan a&ccedil;ıklamaya g&ouml;re, 100 yıl &ouml;nce, 14 Mart 1919&#39;da, tıbbiye 3. sınıf &ouml;ğrencisi Hikmet Boran&#39;ın &ouml;nderliğinde, tıp okulu &ouml;ğrencileri İstanbul&#39;un işgalini protesto i&ccedil;in toplandı. Devrin &uuml;nl&uuml; doktorlarının da destek vermesiyle 14 Mart, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak kutlanmaya başlandı.&nbsp;</p> <p>Bug&uuml;n de &uuml;lkenin sağlık neferleri, ge&ccedil;mişten gelen bu motivasyonla d&uuml;nyanın d&ouml;rt bir yanındaki ihtiya&ccedil; sahiplerine ulaşıyor, iyiliği yery&uuml;z&uuml;ne yaymak i&ccedil;in &ccedil;abalıyor.</p> <p>20 bini aşkın g&ouml;n&uuml;ll&uuml;s&uuml;yle sağlık alanında yardım faaliyetlerini s&uuml;rd&uuml;ren Yery&uuml;z&uuml; Doktorları&#39;nın g&ouml;n&uuml;ll&uuml; sağlık neferleri, ihtiya&ccedil; sahibi &uuml;lkelerde ger&ccedil;ekleştirdikleri &ccedil;alışmalar sırasında yaşadıklarını anlattı.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/61711173-5fde-465e-9a7e-6afe03048c5b/20192Fmart2Fdoktor.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; vertical-align:middle" /></p> <h3>&quot;&Ouml;nce ameliyathanelerdeki toz ve kumu temizliyorduk&quot;</h3> <p>Yery&uuml;z&uuml; Doktorları g&ouml;n&uuml;ll&uuml;s&uuml; ve Y&ouml;netim Kurulu &Uuml;yesi Prof. Dr. Mehmet Akif Kaygusuz, gittikleri &uuml;lkelerde ameliyathanelerin teknik yetersizliği ve fiziksel durumlarının k&ouml;t&uuml; olması nedeniyle bazen ameliyat mikroskobu gibi ağır malzemeleri yanlarında taşıdıklarını aktardı.</p> <p>Ameliyathanelerde başta fayansların &uuml;zerindeki toz ve kum tabakasını temizlediklerini dile getiren Kaygusuz, &quot;Aynı zamanda T&uuml;rkiye&#39;de &ccedil;alıştığımız saatlerin &ccedil;ok &ccedil;ok &uuml;st&uuml;ne &ccedil;ıkıyorduk &ccedil;&uuml;nk&uuml; bizim gelmemiz i&ccedil;in beklemiş &ccedil;ok sayıda ihtiya&ccedil; sahibi vardı. Bu y&uuml;zden orada bir hekim olarak &ccedil;alışma saatlerinin sizler i&ccedil;in bir &ouml;nemi olmuyordu.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <h3>Kız &ccedil;ocuğunun g&ouml;z yaşları</h3> <p>Yery&uuml;z&uuml; Doktorları g&ouml;n&uuml;ll&uuml;s&uuml; diş hekimi Og&uuml;n Onur &Ccedil;&ouml;mlek&ccedil;i, &Ccedil;ad Sido&#39;daki m&uuml;lteci kampında anestezi sırasında hi&ccedil; kıpırdamadan duran bir kız &ccedil;ocuğunu g&ouml;r&uuml;nce &ccedil;ok şaşırdığını dile getirerek, şunları anlattı:</p> <p>&quot;İnsanların bu coğrafyada ne kadar dayanıklı olduğunu d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;şt&uuml;m. Ta ki o k&uuml;&ccedil;&uuml;k kız &ccedil;ocuğu ağzını kapattığında yanaklarından s&uuml;z&uuml;len, sessizce akıttığı iki damla g&ouml;z yaşını g&ouml;rene kadar. Bu iki damla g&ouml;zyaşı bana bir tarafta &ccedil;aresizliğin, imkansızlıkların nasıl bir dirayeti ortaya &ccedil;ıkarttığını, diğer tarafta ise ne olursa olsun acı duymanın evrensel bir ger&ccedil;eklik olduğunu g&ouml;stermişti.&quot;</p> <h3>&quot;İ&ccedil;imize &ccedil;&ouml;ken o acı bir anda yerini mutluluğa bırakmıştı&quot;</h3> <p>Anestezi uzmanı Dr. Ayşe Hızal Ocak, ocak ayında Afganistan&#39;daki g&ouml;n&uuml;ll&uuml; sağlık &ccedil;alışmaları sırasında, b&ouml;lge şartlarında ameliyatı &ccedil;ok zor olan, boyun t&uuml;m&ouml;rl&uuml; bir hastayı, ekibin &ouml;zverili &ccedil;abasıyla ameliyat etiklerini anlatarak, uyanık ve iletişim kurabilen hastanın kısa bir s&uuml;re sonra kalbinin durduğunu kaydetti.</p> <p>Ocak, hastaya kalp masajı yapıldığını dile getirerek, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Yabancı bir &uuml;lkedeydik, iyilik ve hayır i&ccedil;in yola &ccedil;ıkmıştık, hastayı &ouml;yle g&ouml;r&uuml;nce &ouml;nce &ouml;mr&uuml;mden &ouml;m&uuml;r gitti diyebilirim.1 saate yakın g&ouml;sterdiğimiz &ccedil;aba ile hasta hayata d&ouml;nd&uuml;. Adeta yeniden doğmuş gibiydik, i&ccedil;imize &ccedil;&ouml;ken o acı bir anda yerini mutluluğa bırakmıştı. &Ouml;yle ki hasta bizimle konuşmaya başladı, kısa bir sohbet bile ettik. Meslek hayatım boyunca b&ouml;ylesine mutlu olduğum anlar sayılıdır, o anı her d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;mde i&ccedil;ime bir ferahlık doğar. Eminim ki t&uuml;m ekibin kulaklarında, hasta hayata d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;nde adını bağırarak s&ouml;ylemem hala yankılanıyordur.&quot;</p> </div>