'Hayatımı kaybetme korkusu yaşadım'

<p><span style="color:rgb(33, 37, 41); font-family:-apple-system,blinkmacsystemfont,segoe ui,roboto,helvetica neue,arial,sans-serif,apple color emoji,segoe ui emoji,segoe ui symbol,noto color emoji; font-size:16px">Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi&#39;nde yeni tip koronavir&uuml;s (Kovid-19) salgınının ilk g&uuml;n&uuml;nden itibaren &ouml;zveriyle &ccedil;alışan ve bu s&uuml;re&ccedil;te yakalandıkları hastalığı yenerek g&ouml;revlerinin başına d&ouml;nen Dr. Yusuf Tolga Şanlı ve hemşire Ayşe Umul, hastalıkla m&uuml;cadelede yaşadıklarını anlattı.</span></p> <p>&nbsp;</p> <p>Radyasyon Onkolojisi Birim Sorumlusu Uzman Dr. Yusuf Tolga Şanlı, AA muhabirine, kentte ilk Kovid-19 vakasının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; g&uuml;nden bu yana salgına karşı t&uuml;m g&uuml;&ccedil;leriyle savaştıklarını s&ouml;yledi.</p> <p>PCR testinin pozitif &ccedil;ıktığı ilk anda yaşadığı duyguları aktaran Şanlı, &quot;Kronik rahatsızlığım olmasından dolayı testimin pozitif &ccedil;ıktığını &ouml;ğrendiğim anda başımdan aşağı kaynar sular d&ouml;k&uuml;ld&uuml;. Hayatımı kaybetme korkusu yaşadım. Sevdiklerime &uuml;z&uuml;ld&uuml;m. &#39;Oğlum ne yapar, acaba ona da bulaştırdım mı?&#39; diye bir şok ve korku oluştu.&quot; diye konuştu.</p> <p>Şanlı, evinde ge&ccedil;irdiği 11 g&uuml;nl&uuml;k tedavi s&uuml;recinde eşi ve &ccedil;ocuğundan ayrı kaldığını belirterek ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;&Ccedil;ocuğum telefonda g&ouml;r&uuml;nt&uuml;l&uuml; konuştuğumuzda &#39;Baba sen hasta değilsin, ne zaman iyileşeceksin?&#39; şeklinde sorular soruyordu. Bir s&uuml;re sonra &#39;Babam yalan s&ouml;yl&uuml;yor, gelmeyecek, beni istemiyor.&#39; gibi tepkiler vermeye başladı. Bu durumu 3 yaşındaki &ccedil;ocuğa anlatamıyorsun. Beni en &ccedil;ok zorlayan şey buydu. Bu s&uuml;re&ccedil;te eşim ile &ccedil;ocuğumu &ouml;zledim.&quot;</p> <h3>&quot;Herkesin &ouml;zen g&ouml;stermeye devam etmesi lazım&quot;</h3> <p>Hastalığı yenerek g&ouml;revinin başına d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getiren Şanlı, Sağlık Bakanlığınca toplumsal bağışıklığın kazanılması i&ccedil;in uygulanan aşının, salgınla m&uuml;cadele &ccedil;ok &ouml;nemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.</p> <p>Şanlı, aşıyla ilgili teredd&uuml;t yaşanmaması gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Aşılarımızı vurulduk. Bu aşının &ccedil;ocukluğumuzdan beri vurulduğumuz herhangi bir aşıdan farkı yok. Herhangi bir etkisi de olmadı. Kafam artık &ccedil;ok rahat. Herkes elini taşın altına koymalı, kul hakkı yememek i&ccedil;in bu işi ciddiye almalı. Salgın kesinlikle bitmiş değil. Daha iyiye gidiyoruz ama bu &ouml;yle bir d&uuml;şman ki boş bulunduğumuzda bulaşıcılığının artması garanti. Herkesin &ouml;zen g&ouml;stermeye devam etmesi lazım.&quot;</p> <h3>&quot;Ailemle birlikte vir&uuml;se karşı savaş verdik&quot;</h3> <p>Yenidoğan &Uuml;nitesi Sorumlu Hemşiresi Ayşe Umul da eşinin evde ge&ccedil;irdiği karantina s&uuml;recinde hastalığa yakalandığını ifade etti.</p> <p>Evde 2 &ccedil;ocuğuyla ge&ccedil;irdiği 10 g&uuml;nl&uuml;k karantina d&ouml;neminde yaşadığı zorluklara değinen Umul, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;Boğaz ağrım vardı. &Ccedil;ok belirgin bir sırt ağrısı yaşadım. Sabah uyandığımda iyi hissedip &ouml;ğleden sonra bitkin ve halsizlikle hi&ccedil;bir şey yapamayacak hale geliyordum. Birka&ccedil; kez kendimi balkona &ccedil;ıkarttım. Aldığım nefesin yetmediğini hissediyordum. Tat ve koku kaybım uzun bir s&uuml;re gelmedi. O d&ouml;nemde duyularımı kaybetme korkusu yaşadım. &#39;Acaba hi&ccedil; gelmeyecek mi?&#39; diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;m.&quot;</p> <p>Umul, yaşadığı zor g&uuml;nleri unutamadığını kaydederek ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Ailemle vir&uuml;se karşı savaş verdik. Hepimiz bundan etkilendik. &Ccedil;ocuklarım i&ccedil;in &ccedil;ok endişe ettim. Eşim ve benim aynı anda hastalanmamız &#39;Bize bir şey olursa &ccedil;ocuklarıma ne olacak?&#39; d&uuml;ş&uuml;ncesini hissettirdi. &Ouml;l&uuml;m korkusu gelmişti. O an ger&ccedil;ekten &ccedil;ok k&ouml;t&uuml; oluyorsunuz. O s&uuml;re&ccedil;le ilgili aklıma gelen ilk şey, &ccedil;ocuklarımın ateşlendiği d&ouml;nemde onlara sarılamamak. &Ccedil;ocuğum benden bir şey bekliyordu ama onlara yaklaşamıyordum. Ayrıca yediğiniz bir lokmanın tadı ve kokusunu alamamak da ger&ccedil;ekten &ccedil;ok k&ouml;t&uuml;yd&uuml;.&quot;</p>