İstanbul'un en eski mabetlerinden biri ibadete açılacağı günü bekliyor

<p>İstanbul &Ccedil;evre K&uuml;lt&uuml;r ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği (İSTED) Başkanı Dr. Erhan Sarışın,&nbsp;Lala Hayrettin Bey Camisi&#39;nin tarihi &ouml;zellikleri ve bulunarak restore edilme s&uuml;recini, AA muhabirine anlattı.</p> <p>İbadethanenin yapılış tarihi hakkında bilgi veren Sarışın, &quot;Lala Hayrettin Bey, diğer adıyla Acemağa Camisi, İstanbul&#39;un en eski ibadethanelerinden bir tanesi. Yaklaşık 1600 yıllık bir ibadethane. Yapılış tarihi miladi olarak 399-400 yıllarına dayanmakta. Bakırcılık yapan Yahudi esnaf, d&ouml;nemin Roma İmparatorundan burada bir sinagog yapmak i&ccedil;in izni alıyor ve bu yapı sinagog olarak inşa ediliyor. Konstantinopol&#39;&uuml;n Hristiyan halkı buna başkaldırıyor. Bir isyan &ccedil;ıkıyor ve sinagog yakılarak duvarları yıkılıyor. Burası yıkık halde kalıyor. 400 ile 450 yılları arasında da burası Bizanslılar tarafından kilise haline getiriliyor.&quot; dedi.</p> <div class="col-12 videoembed" style="box-sizing: border-box; position: relative; width: 791px; min-height: 1px; padding: 0px; flex: 0 0 100; max-width: 100; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px; margin-bottom: 10px !important;"> <div class="row" style="box-sizing: border-box; display: flex; flex-wrap: wrap; margin-right: 0px; margin-left: 0px; width: 791px;"> <h2>&nbsp;</h2> </div> </div> <p>Yapının sinagogdan kiliseye &ccedil;evrilmesinin ardından Hristiyanlığın en &ouml;nemli merkezlerinden biri haline geldiğini anlatan Sarışın, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Bizans burayı kilise haline getirdiğinde Meryem Ana&#39;nın kutsal emanetleri denen emanetler buraya getiriliyor. Bunların i&ccedil;inde bir de kuşak var. Buraya bu nedenle &#39;Meryem Ana Kuşak Kilisesi&#39; deniyor. Ardından iki kilise daha yapılarak bu b&ouml;lge kutsal bir alan haline getiriliyor. İstanbul&#39;a hacı olmak i&ccedil;in gelen Hristiyanların hatıralarında buranın kayıtları var. 532&#39;de Ayasofya&#39;nın &ccedil;ıkan b&uuml;y&uuml;k bir isyanda zarar g&ouml;rmesi &uuml;zerine patrikhanenin merkezi bu kiliseye taşınıyor. Burası 5 yıl boyunca Hristiyanların merkezi olarak hizmet ediyor.&quot;</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fanadoluimages_20824420.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>1200&#39;l&uuml; yıllara kadar Meryem Ana Kilisesi&#39;nin ayakta kaldığını ancak Latin istilasında b&uuml;y&uuml;k zarar g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anlatan Sarışın, bu istilayla kilisede bulunan kutsal emanetlerin Roma&#39;ya g&ouml;t&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade etti. Sarışın, kilisenin bir d&ouml;nem Katolik Hristiyanlara da merkez olarak hizmet ettiğini s&ouml;yledi.</p> <h3>İstanbul&#39;un fethinden 30 yıl sonra camiye &ccedil;evrildi</h3> <p>Harabe halde bulunan kilise yapısının 1480&#39;lerde Lala Hayrettin Paşa tarafından camiye &ccedil;evrilerek hizmete alındığı bilgisini veren Sarışın, Kur&#39;an-ı Kerim&#39;in en &ouml;nemli yazma eserlerinin bulunması nedeniyle caminin &ouml;nemli bir tarihi &ouml;zelliği olduğunu vurguladı.</p> <p>1935&#39;te cami ve mescitlerin tasnifi ve ihtiya&ccedil; duyulmayanların kapatılmasına dair &ccedil;ıkarılan kanunun ardından Lala Hayrettin Camisi&#39;nin kapatıldığını, 1937&#39;de minare ile &ccedil;atısındaki ahşap ve kiremitlerin d&ouml;nemin Vakıflar İdaresince satışa &ccedil;ıkarılarak satıldığını anlatan Sarışın, bu tarihten sonra caminin harabe olarak g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar beklediğini ifade etti.</p> <p>Caminin bulunması i&ccedil;in akademik bir araştırma yapıldığını ve harita ile tarihi fotoğraflardan yerinin tespit edildiğini kaydeden Erhan Sarışın, kalıntıların yerinde tespit edilmesinin ardından tescil ve imar planlarına işletildiğini vurguladı.</p> <p>Caminin harabe halinde bulunduğunu ve ka&ccedil;ak kazılarla zarar g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anlatan Sarışın, &quot;Burayı 2018&#39;de bulduğumuzda i&ccedil;inde 50&#39;ye yakın ağa&ccedil; olan hatta temizlemeye kalktığımızda 10 kamyon &ccedil;&ouml;p olan bir haldeydi. Daha sonra burayı Vakıflar B&ouml;lge M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z projelendirdi. Biz de bu proje i&ccedil;in hayırsever bir işadamı bulduk. Bir yılı ge&ccedil;en s&uuml;redir temizlik, proje ve restorasyon &ccedil;alışmalarının ardından cami bu hale geldi.&quot; diye konuştu.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fanadoluimages_20824424.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <h3>Zemininde papaz mezarı bulunuyor</h3> <p>Erhan Sarışın, caminin duvar kalıntılarında tuğla iş&ccedil;iliklerinin Bizans ile Osmanlı d&ouml;nemindeki taş duvar iş&ccedil;iliği &ouml;zelliklerini taşıdığını dile getirdi.</p> <p>Sarışın, &quot;Mabedin tabanına inen bir t&uuml;nelde d&ouml;nemin Hristiyan papazlarına ait mezar var. Buraya merdivenlerle iniliyor. Maalesef bu mezarlar da bir d&ouml;nem define avcıları tarafından ka&ccedil;ak kazı yapılarak tahrip edilmiş.&quot; dedi.</p> <p>Kilisenin 1600 yıllık tarihi olduğu bilgisine, i&ccedil;inde bulunan Bizans d&ouml;nemi tuğla kalıntıları &uuml;zerindeki m&uuml;h&uuml;rleri inceleterek ulaştıklarını anlatan Sarışın, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Burası ilk olarak sinagog olarak Musevilere, sonra Ortodoks ve Katolik Hristiyanlara, 1480&#39;den sonra da M&uuml;sl&uuml;manlara hizmet etmiş bir yapı. Tarihi 1600 senelik. Kilise i&ccedil;inde bulduğumuz kare tuğla taşların &uuml;zerinde Latince işaretler var. Onları terc&uuml;me ettirdiğimizde 5. y&uuml;zyıla ait damgalar olduğunu g&ouml;rd&uuml;k. Buranın 400&#39;l&uuml; yıllarda yapıldığına dair bir delil de bu. Ayrıca Hristiyan kaynaklar, buranın 400&#39;l&uuml; yıllarda kilise olarak a&ccedil;ıldığını s&ouml;yl&uuml;yor.&quot;</p> <h3>&quot;400&#39;e yakın kayıp cami var&quot;</h3> <p>Dernek olarak İstanbul&#39;da 400&#39;e yakın kayıp tarihi cami izi tespit ettiklerini anlatan Sarışın, &quot;İstanbul&#39;da kaybolmuş ya da harap edilmiş 400&#39;e yakın cami kalıntısı mevcut. Biz bunlar hakkında dernek olarak &ccedil;alışıyoruz. Her biri hakkında dosyalar oluşturuyoruz. M&uuml;mk&uuml;n olanlarını tescil ettirmeye, m&uuml;mk&uuml;n olanlarını imar planlarına işletmeye, projelerini &ccedil;izdirmeye ve yeniden yaptırmaya &ccedil;alışıyoruz.&quot; diye konuştu.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/7fc6ad83-e801-4dd2-b1c1-974abd5a6af0/20202FKasim2Fanadoluimages_20824429.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>Kayıp eserlerin &quot;tarihi birer tapu&quot; olduğunu belirten Sarışın, İstanbul&#39;daki t&uuml;m tarihi eserlerin &ouml;zel olarak korunması gerektiğinin altını &ccedil;izdi. Sarışın, &quot;Bunun gibi 400 cami, 1000&#39;e yakın &ccedil;eşme, 100&#39;e yakın medrese, 200&#39;e yakın hamam ve sıbyan mektebi kayıp. Hi&ccedil;bir kalıntısı kalmayan kayıp 3 tane de saray var.&quot; dedi.</p> <p>Restorasyonu devam eden Lala Hayrettin Camisi&#39;nin 2021 yılı i&ccedil;inde ibadete a&ccedil;ılması planlanıyor.</p>