KADEM Başkanı Gümrükçüoğlu 'Kadın Haklarına Dair İlkeler Bildirgesi'ni açıkladı

<p>Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM)&nbsp;tarafından 8 Mart D&uuml;nya Kadınlar G&uuml;n&uuml; dolayısıyla d&uuml;zenlenen online programda, dernek tarafından hazırlanan &quot;Kadın Haklarına Dair İlkeler Bildirgesi&quot; kamuoyuna duyuruldu.</p> <p>Programda konuşan KADEM Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Saliha Okur G&uuml;mr&uuml;k&ccedil;&uuml;oğlu, KADEM olarak 8 yıl &ouml;nce &quot;Kadın hakları konusu insan hakları konusudur&quot; diyerek yola &ccedil;ıktıklarını, bu s&uuml;re&ccedil;te kadının bireysel, sosyal ve ekonomik haklarını korumak, kadını ve aileyi g&uuml;&ccedil;lendirmek hedefine adım adım y&uuml;r&uuml;d&uuml;klerini anlattı.</p> <p>Kadının cinsiyeti nedeniyle hi&ccedil;bir ayrımcılığa uğramadığı ve her alanda var olabildiği bir d&uuml;nya i&ccedil;in t&uuml;m g&uuml;&ccedil;leriyle &ccedil;alıştıklarını kaydeden G&uuml;mr&uuml;k&ccedil;&uuml;oğlu, &quot;Ulusal ve uluslararası organizasyonlarımızla eğitim ve hukuk alanındaki &ccedil;alışmalarımız ve proje desteklerimizle her zaman kadınların yanında yer aldık. Bug&uuml;n 50 temsilciliğimiz, &ccedil;alışanlarımız, &uuml;yelerimiz, Gen&ccedil; KADEM ve g&ouml;n&uuml;ll&uuml;lerimizle her ferdi birbirinden değerli &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir aileyiz. KADEM ailesi adına hepinizin 8 Mart Kadınlar G&uuml;n&uuml;&#39;n&uuml; kutluyorum.&quot; dedi.</p> <p>Kadın ve erkeğin &quot;bir b&uuml;t&uuml;n&uuml;n iki yarısı&quot; olduğunu dile getiren G&uuml;mr&uuml;k&ccedil;&uuml;oğlu, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;Var oluşta eşit iki insan ancak kadınları tarih boyunca bu ilahi eşitliğin &ouml;tesine iten yerel ve k&uuml;lt&uuml;rel yaklaşımlar, hepimizin malumu. Bunların başında kadınlara yaşadıkları toplum tarafından bi&ccedil;ilen adaletsiz roller geliyor ve bu roller, kadının omuzlarına g&ouml;r&uuml;nmeyen ağırlıklar y&uuml;kl&uuml;yor. Bizler KADEM olarak kadın haklarının belirlenmesi ve korunması noktasında insanlık tarihinin t&uuml;m erdemli yaklaşımlarını da i&ccedil;eren ve kendi k&uuml;lt&uuml;r coğrafyamızın değerlerini yansıtan bir metin hazırladık. Her kelimesini hukuk&ccedil;ular, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle tartışarak &ouml;zenle oluşturduğumuz bu metin inanıyorum ki kadına dair olumsuz algıların değişmesine yardımcı olacaktır. Bunun i&ccedil;in 8 yıldır olduğu gibi, bundan sonra da &ccedil;alışmaya devam edeceğiz.&quot;</p> <h3>Kadın Haklarına Dair İlkeler Bildirgesi</h3> <p>KADEM Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Saliha Okur G&uuml;mr&uuml;k&ccedil;&uuml;oğlu daha sonra &quot;Kadın Haklarına Dair İlkeler Bildirgesi&quot;ni okudu.</p> <p>Bildirgede, insanın akıl ve irade sahibi &ouml;zg&uuml;r bir varlık olduğu ve varlığını şeref ve izzetle tamamladığı belirtilerek, şu g&ouml;r&uuml;şlere yer verildi:</p> <p>&quot;Kadın ve erkek yaradılış &ouml;z&uuml; itibarıyla eşittir. Devredilemez ve vazge&ccedil;ilemez temel hakları, bireysel ve toplumsal sorumlulukları vardır. İnsanlığın ortak tecr&uuml;besi de bizlere bu ger&ccedil;ekleri s&ouml;ylemektedir. Bu temel haklar, ruh ve beden b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n korunması, inan&ccedil;, d&uuml;ş&uuml;nce ve ifade &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n teminat altına alınması, ailenin ve neslin devamlılığı, m&uuml;lkiyet hakkının tahakkuk ettirilmesidir. Bu &ccedil;er&ccedil;evede kadın ve erkek birbirlerine karşı sorumludur. Sorumlulukların hayata ge&ccedil;irilmesi noktasında kadınla erkek arasında toplumsal bir hiyerarşi yoktur. Mesuliyet alanlarının farklı olması, eşitlik ilkesini etkilemez. Aile i&ccedil;inde g&ouml;rev paylaşımı, adalet ve hakkaniyet zemininde, t&uuml;m fertlerin haklarını g&ouml;zetecek şekilde ger&ccedil;ekleşmelidir. Gerek ailede gerek toplumda kadının ruh ve beden b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; hi&ccedil;bir nedenle ihlal edilemez. İzzet ve haysiyetinin zedelenmesine hi&ccedil;bir meşru gerek&ccedil;e g&ouml;sterilemez. Kadının inan&ccedil;, d&uuml;ş&uuml;nce ve ifade &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;, eğitime erişimi ve m&uuml;lkiyet edinme hakkı engellenemez. Kadın, kendisini toplumun dayattığı sosyal ve ekonomik kalıplaşmış rollerle tanımlamak zorunda bırakılamaz. Ekonomik getiri beklentisiyle &ccedil;alışmaya zorlanamayacağı gibi &ccedil;alışmadığı i&ccedil;in de aşağılanamaz.&quot;</p> <p>Anne olmamış ya da olamamış kadınların &quot;eksik ve yetersiz&quot; g&ouml;r&uuml;lemeyeceğinin vurgulandığı bildirgede, tercih ve zorunlulukların da kadının insanlık değerini belirleyemeyeceği ifade edildi.</p> <p>Bildirgede ayrıca şu ilkeler yer aldı:</p> <p>&quot;Kadının akıl, ruh ve beden b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; dokunulmazdır. Hi&ccedil;bir telakki ve toplumsal uygulama, şiddeti meşru g&ouml;steremez. Dayak, taciz, tecav&uuml;z gibi fiziksel şiddet t&uuml;rleri ile tahkir etme, zayıf ve yetersiz g&ouml;rme, s&uuml;rekli kontrol etme, k&uuml;&ccedil;&uuml;k d&uuml;ş&uuml;rme gibi psikolojik şiddet t&uuml;rleri kabul edilemez. Evin ve ailenin mahrem alan olması da kadına y&ouml;nelik şiddete meşruiyet sağlamaz. Devlet, kadının inan&ccedil;, d&uuml;ş&uuml;nce ve ifade &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; teminat altına almak ve bu hakları &ouml;zg&uuml;rce kullanabilmesi i&ccedil;in gereken şartları sağlamakla y&uuml;k&uuml;ml&uuml;d&uuml;r. Kadınların bu hakları, kişi ve kurumların iznine veya onayına bağlı olmayan temel hak ve h&uuml;rriyetler kapsamındadır. Neslin ve nesebin korunması i&ccedil;in aile ve evlilik kurumunun varlığı aile kurumunun s&uuml;rekliliği ve sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi i&ccedil;in tedbir alınmalı, hukuki ve sosyal altyapı oluşturularak, l&uuml;zumu halinde her t&uuml;rl&uuml; destek sağlanmalıdır. Evlilik ve &ccedil;ocuk sahibi olmak i&ccedil;in fizyolojik yeterlilik tek kıstas olamaz. H&uuml;r irade ve karar verme yetisi de temel şartlardandır. Kadınlar rızaları dışında ve &ccedil;ocuk yaşta evlenmeye zorlanamaz. Boşanmak istemesi durumunda kadının canı, malı ve velayet hakkı teminat altında olmalıdır.</p> <p>&Ouml;te yandan &uuml;reme teknolojilerinin nesebin karışmasına yol a&ccedil;acak şekilde kontrols&uuml;z kullanımı, kısırlaştırmaya y&ouml;nelik keyfi uygulamalar ve cinsel y&ouml;nelimler &uuml;zerinden y&uuml;r&uuml;t&uuml;len uluslararası toplum m&uuml;hendisliği stratejileri, m&uuml;cadele edilmesi gereken alanlardır. Kadının &ccedil;alışma hakkını kullanması i&ccedil;in gerekli şartlar oluşturulmalı ve bu alanda hukuki ve toplumsal engeller ortadan kaldırılmalıdır. Kadının ekonomik hakları, &ccedil;alışma hayatına katılmaktan ibaret değildir. Eşit işe eşit &uuml;cret bu haklardandır. İş hayatında kadınların, dini inan&ccedil; ve dış g&ouml;r&uuml;n&uuml;şleri nedeniyle ayrımcılığa uğraması kabul edilemez. &Ccedil;alışma hayatında yer almayan kadınların da topluma sağladıkları faydayı g&ouml;r&uuml;n&uuml;r kılmak ve takdir etmek, devletin ve sivil toplum kuruluşlarının g&ouml;revidir.&quot;</p> <p>Bildirgede kadınların, aile hukukundan doğan mali haklarının ihlal edilemeyeceği, inan&ccedil; ve &ouml;rfe bağlı olarak ortak irade ile belirlenen mehir ve mirastan adil şekilde pay alabilmesinin kadının ekonomik hakkı olduğu kaydedildi.</p> <p>Adalet &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;nde belirlenmiş nafaka ve boşanma tazminatının da bu kapsamda olduğunun kaydedildiği bildirgede, &quot;Yukarıda saydığımız temel ilkeler, sağlıklı bir toplumun oluşmasını ama&ccedil;lamaktadır. Bu esaslar evrensel d&uuml;ş&uuml;nce tarihinde aklın, bedenin, inancın, neslin ve m&uuml;lkiyetin korunmasını hedefleyen kadim değerlerin yanı sıra pek &ccedil;ok ilke, s&ouml;zleşme ve bildirgeye dayanmaktadır. Kadın ve Demokrasi Derneği olarak bizler, yery&uuml;z&uuml;ndeki t&uuml;m kadınların onurlu ve g&uuml;ven i&ccedil;inde yaşayacağı bir d&uuml;nya i&ccedil;in, bu esaslara bağlı kalarak m&uuml;cadeleyi s&uuml;rd&uuml;receğimizi ilan ediyor, hak ve adalet iddiasındaki t&uuml;m kişi ve kurumları, bu ilkelerin koruyucusu ve uygulayıcısı olmaya davet ediyoruz.&quot; ifadelerine yer verildi.</p> <p>Programın ardından bildirge, www.imzamiatarim.com internet adresinden imzaya a&ccedil;ıldı.</p>