Koronavirüs, petrol savaşları ve küresel kriz

<p>Uluslararası sistemin 19.y&uuml;zyıldaki &#39;Pax-Britanica&#39; ve 20.y&uuml;zyıldaki &#39;Pax-Americana&#39; d&ouml;nemlerinde tek bir k&uuml;resel akt&ouml;r&uuml;n siyasi, ekonomik ve askeri alanlardaki tartışılmaz &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; sayesinde g&ouml;rece istikrarlı olduğunu iddia eden &lsquo;hegemonik istikrar&rsquo; teorisyenleri son yıllardaki &ccedil;alkantıları izlerken haklı &ccedil;ıktıklarını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor olmalılar.</p> <p>ABD&rsquo;nin Obama d&ouml;neminden itibaren sessiz ve derinden başlatıp Trump d&ouml;neminde &ccedil;ok daha g&uuml;r&uuml;lt&uuml;l&uuml; bi&ccedil;imde s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; &lsquo;k&uuml;resel istikrarı garanti eden akt&ouml;r&lsquo; rol&uuml;nden &ccedil;ekilme stratejisi, gerek Birleşmiş Milletler sistemini gerekse k&uuml;resel ekonomik y&ouml;netişim mimarisini ciddi bi&ccedil;imde zayıflatıp uluslararası krizleri idare etme kapasitelerini erozyona uğrattı. Buna ek olarak, &ouml;nce &Ccedil;in&rsquo;e karşı başlatılan ardından diğer &uuml;lkeleri i&ccedil;erecek şekilde genişletilen ticaret savaşları, serbest ticaret ve adil rekabet ilkelerine dayandığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len liberal uluslararası sistemin temellerini aşındırdı. Dolayısıyla tek-kutuplu, ya da iki kutuplu d&uuml;nya d&uuml;zenlerinde g&ouml;rmeye alıştığımız istikrar oluşturucu m&uuml;dahale bi&ccedil;imlerinin tarihe karıştığı &ccedil;ok-kutuplu k&uuml;resel d&uuml;zen, farklı akt&ouml;rlerin ulusal &ccedil;ıkarlarını savunmak i&ccedil;in &ccedil;ok daha sert ve &ccedil;atışmacı taktik ve stratejiler izlemelerine uygun bir zemin hazırladı. Bu zeminde bir yandan vek&acirc;let savaşları &uuml;zerinden d&uuml;nyanın farklı b&ouml;lgelerindeki siyasi ve askeri &ccedil;atışmalar yoğunlaşırken, diğer yandan enerji kaynakları ya da ekonomik ve teknolojik &uuml;st&uuml;nl&uuml;k fakt&ouml;rleri bağlamındaki uluslararası rekabet giderek daha yıkıcı bir hal almaya başladı.</p> <h3>Salgın k&acirc;busu atlatılamadan enerji savaşları</h3> <p>Hen&uuml;z başında olduğumuz 2020 yılının birbiri ardına patlak veren şok gelişmelerle d&uuml;nya ekonomisinde 2008&rsquo;deki k&uuml;resel finans krizinden bu yana tartışmasız en &ccedil;alkantılı d&ouml;nem olma sinyalleri vermesini, uluslararası sistemde yukarıda &ouml;zetlediğimiz gelişmeler bağlamında değerlendirmek gerekiyor. ABD-&Ccedil;in ticaret savaşlarının tansiyonu karşılıklı m&uuml;zakerelerle d&uuml;ş&uuml;r&uuml;l&uuml;p &ccedil;&ouml;z&uuml;m yoluna girilmeye &ccedil;alışılırken &Ccedil;in&rsquo;in Wuhan kentinden &ouml;nce Doğu Asya&rsquo;ya, ardından da t&uuml;m d&uuml;nyaya yayılarak kamu sağlığı endişelerine yol a&ccedil;an ve bir&ccedil;ok &uuml;lkede g&uuml;nl&uuml;k hayatla insan hareketliliğini durma noktasına getiren koronavir&uuml;s salgını ciddi endişeleri tetikledi. Bu salgının &ouml;nce &Ccedil;in ve Doğu Asya ile sınırlı kalacağı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rken ABD, Avrupa ve Orta Doğu &uuml;lkeleri başta olmak &uuml;zere k&uuml;resel bir sağlık riski haline gelmesi, d&uuml;nya ekonomisinin hem &uuml;retim hem de talep tarafında &ouml;nemli daralma eğilimlerini tetikledi.&nbsp;Koronavir&uuml;s&nbsp;tehlikesi karşısında alınan ulusal tedbirlerin ve muhtemel ekonomik etkilerine karşı atılacak adımların g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir uluslararası koordinasyon ağı tarafından desteklenmemesi ise k&uuml;resel y&ouml;netişim mekanizmalarındaki zayıflamanın altını tekrar &ccedil;izdi. Ardından bu salgının d&uuml;nya ekonomisinde neden olabileceği uzun vadeli etkiler konusunda hen&uuml;z net değerlendirmeler yapılıp ortak tepki mekanizmaları kurulamamışken uluslararası&nbsp;petrol&nbsp;piyasalarından şok edici haberler geliverdi. Rusya ve Suudi Arabistan arasında k&uuml;resel petrol fiyatlarının belirlenmesi ve pazar paylaşımı &uuml;zerinden enerji savaşlarının işaret fişeği verilmişti.</p> <p>Aslında koronavir&uuml;s salgınının neden olduğu k&uuml;resel ekonomik yavaşlama ve petrole talep azalması ışığında uluslararası petrol fiyatlarının d&uuml;şmesini &ouml;nlemek &uuml;zere Viyana&rsquo;da başlayan g&ouml;r&uuml;şmeler, olduk&ccedil;a rutin bir s&uuml;recin devamı olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yordu. Zira&nbsp;Petrol İhra&ccedil; Eden &Uuml;lkeler &Ouml;rg&uuml;t&uuml; (OPEC)&nbsp;i&ccedil;inde de facto lider konumundaki Suudi Arabistan&rsquo;la OPEC-dışı &uuml;reticileri temsil eden Rusya otoriteleri arasında petrol &uuml;retim hacmini kontrol ederek k&uuml;resel fiyat d&uuml;zeyini belirlemek &uuml;zere 2016&rsquo;da kurulan OPEC-Artı (OPEC+) adlı mekanizma bir s&uuml;redir işliyordu. Taraflar yapılan anlaşma uyarınca her altı ayda bir muhtemel kesinti miktarlarını g&ouml;r&uuml;ş&uuml;yor ve uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının aşırı değer kaybetmesini &ouml;nlemek &uuml;zere koordineli kesintilere gidiyorlardı. ABD&rsquo;nin &ccedil;ok-kutuplu d&uuml;nya d&uuml;zeni mantığına uygun olarak d&uuml;nya enerji piyasalarında istikrar sağlayıcı akt&ouml;r olma rol&uuml;n&uuml; terk edip kendi ulusal &ccedil;ıkarlarına odaklanması ve &#39;kaya petrol&uuml;&#39; teknolojisini geliştirerek en b&uuml;y&uuml;k petrol &uuml;reticisi haline gelmesi ise buradaki resmi daha da karmaşık hale getirdi. OPEC-Artı grubunda yaşanan ilk &ccedil;atlak, 2019 ortalarında b&uuml;t&ccedil;e dengelerini 40 dolar/varil d&uuml;zeyindeki petrol fiyatına g&ouml;re ayarladığını bildiren Rusya ile verdiği ciddi b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ıklarını kapatmak i&ccedil;in fiyatların y&uuml;kselmesine ihtiyacı olan Suudi Arabistan arasında ortaya &ccedil;ıktı. Yaklaşık bir ay s&uuml;ren zorlu g&ouml;r&uuml;şmelerin ardından Moskova &uuml;retim kesintilerine razı olsa da, yakın gelecekte kopacak fırtınanın ilk işaretleri verilmişti.</p> <h3>Moskova-Riyad d&uuml;ellosu</h3> <p>Ancak yine de koronavir&uuml;s salgınının d&uuml;nya ekonomisinde neden olduğu yavaşlama ve petrol talebinin d&uuml;şmesi karşısında bir s&uuml;redir seslendirilen ek &uuml;retim kesintisi taleplerinin Viyana&rsquo;daki son g&ouml;r&uuml;şmelerde karara bağlanması bekleniyordu. Genel kanı, b&ouml;ylesine kritik bir uluslararası konjonkt&uuml;rde k&uuml;resel enerji sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n başat oyuncularının aralarındaki g&ouml;r&uuml;ş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak ortak &ccedil;ıkarlar doğrultusunda karar alacakları y&ouml;n&uuml;ndeydi.</p> <p>Ancak Rus tarafının &uuml;retim kesintisi taleplerini reddedip k&uuml;resel petrol fiyatlarındaki d&uuml;şmenin devam etmesi pahasına h&acirc;kim olduğu pazarlardaki payını korumak istemesi, enerji diplomasisinde iplerin tam anlamıyla kopmasına neden oldu. B&uuml;t&ccedil;e gelirlerinin yaklaşık y&uuml;zde 80&rsquo;i petrole bağlı olduğu i&ccedil;in k&uuml;resel petrol fiyatlarının belli bir d&uuml;zeyin altına d&uuml;şmemesine b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem veren Suudi Arabistan, Rusya&rsquo;ya &ccedil;ok sert tepki g&ouml;sterdi. B&uuml;t&ccedil;e gelirlerinin daha az bir kısmı (y&uuml;zde 38) petrole bağlı olduğu, birikmiş gelirlerle g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir Varlık Fonu kurulduğu ve Merkez Bankası rezervleri elini rahatlattığı i&ccedil;in enerji satrancını daha kolay oynayan Putin y&ouml;netimine karşı adeta meydan okundu. Riyad y&ouml;netimi, petrol &uuml;retiminde &ouml;nceden planlanan kesintilerin yapılmayacağını, aksine 9.7 milyon varil d&uuml;zeyindeki g&uuml;nl&uuml;k &uuml;retimin 12,5 milyon varile kadar artırılacağını a&ccedil;ıkladı. Ayrıca Suudi milli petrol şirketi Aramco, Asya m&uuml;şterileri i&ccedil;in 4-6 dolar/varil, Avrupa m&uuml;şterileri i&ccedil;in ise 6-8 dolar/varil d&uuml;zeyinde fiyat indirimleri uygulayacağını duyurdu. Bir taraftan zaten talebin d&uuml;şmekte olduğu k&uuml;resel piyasalara petrol arzının artırılması, diğer taraftan da Rusların &ouml;nemli pazar payına sahip oldukları Asya ve Avrupa piyasalarına y&ouml;nelik fiyat indirimleri, enerji savaşları bağlamında Pandora&rsquo;nın kutusunu a&ccedil;mak demekti. Nitekim bu adımlarla k&uuml;resel piyasalarda g&ouml;sterge olan varil başına Brent cinsi ham petrol fiyatı 5 Mart&rsquo;ta 50 dolar d&uuml;zeyindeyken 9 Mart&rsquo;ta 30 doların altına kadar inerek bir&ccedil;ok &uuml;retici &uuml;lke i&ccedil;in &uuml;retim maliyetlerinin altında bir seviyeye &ccedil;ekildi. Rusya ile Suudi Arabistan arasındaki karşılıklı d&uuml;ello daha ne kadar uzun bir s&uuml;re devam edecek ve k&uuml;resel petrol piyasalarındaki fiyat savaşları hangi akt&ouml;re ne kadar zarar verecek, bunları &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&uuml;nlerde izlemeye devam edeceğiz.&nbsp;</p> <h3>Herkes başının &ccedil;aresine bakmak durumunda kalacak</h3> <p>Ancak petrol fiyatlarının da diğer emtialarla birlikte finansallaştığı ve sadece arz-talep şartlarına g&ouml;re değil, aksine k&uuml;resel ekonominin ve başat &uuml;reticilerin ekonomik durumlarına g&ouml;re şekillendiği g&uuml;n&uuml;m&uuml;z konjonkt&uuml;r&uuml;nde enerji savaşlarının uluslararası sermaye piyasalarında derin bir şok etkisi oluşturması ka&ccedil;ınılmazdı. Bu bağlamda enerji sekt&ouml;r&uuml;ndeki fiyat savaşları, k&uuml;resel piyasalarda koronovir&uuml;s salgını dolayısıyla oluşan endişeleri ve bilinmezlikleri bir kat daha artırarak 9 Mart&rsquo;ta &lsquo;Kara Pazartesi&rsquo; olarak tanımlanan şiddetli bir &ccedil;alkantının tetiklenmesine yol a&ccedil;tı. Asya piyasalarındaki a&ccedil;ılışları takiben Japon hisse senetleri y&uuml;zde 6&rsquo;dan fazla değer kaybederken İtalya&rsquo;daki koronavir&uuml;s etkileriyle zaten gergin seyreden Avrupa piyasalarında daha b&uuml;y&uuml;k d&uuml;ş&uuml;şler yaşandı. ABD&rsquo;de S&amp;P 500 endeksi y&uuml;zde 7 civarında d&uuml;şerken Amazon ve Microsoft gibi &#39;unicorn&#39; teknoloji şirketleri tek bir g&uuml;nde 5-6 milyar dolar seviyesine ulaşan değer kayıplarıyla y&uuml;zleştiler. Uzun yıllar sonra ABD borsalarında işlemlere ara verilmek zorunda kalınırken 10 yıllık Amerikan Hazinesi tahvil faizleri ilk defa y&uuml;zde 0.5 d&uuml;zeyinin altını g&ouml;rd&uuml;. Bu k&uuml;resel &ccedil;alkantı ortamında yatırımcılar g&uuml;venli liman olarak g&ouml;rd&uuml;kleri altın, Japon yeni ve hazine tahvilleri gibi enstr&uuml;manlara sarılmayı tercih ettiler. Acil bir toplantı yaparak politika faizlerini 50 baz puan indiren ABD Merkez Bankası FED&rsquo;in Nisan ayındaki olağan toplantısında tekrar bir faiz indirimi yaparak piyasalardaki panik havasını yatıştırmaya ve ekonomik yavaşlamanın &ouml;n&uuml;n&uuml; almaya &ccedil;alışacağı yaygın bi&ccedil;imde tahmin ediliyor. Ancak para politikası ara&ccedil;larıyla yapılacak bu m&uuml;dahalelerin uzun vadede k&uuml;resel durgunluğu aşmakta ne kadar etkili olabilecekleri belirsiz.</p> <p>T&uuml;m bu yaşananlara k&uuml;resel y&ouml;netişim yapılarındaki uzun d&ouml;nemli değişimler a&ccedil;ısından bakacak olursak; &ccedil;ok-kutuplu d&uuml;zende hi&ccedil;bir başat akt&ouml;r&uuml;n &lsquo;istikrar oluşturucu g&uuml;&ccedil;&rsquo; rol&uuml;n&uuml; &uuml;stlenmek istemediği g&uuml;n&uuml;m&uuml;z şartları, k&uuml;resel siyasi ve ekonomik krizlerin yayılmasına uygun zemin hazırlıyor. Ulusal &ccedil;ıkarlarının peşinde koşarken son derece sert uluslararası rekabet stratejileri uygulayan akt&ouml;rler arasındaki ticaret, kur, teknoloji ve enerji savaşlarının &ccedil;eşitlenerek yayılması d&uuml;nya ekonomisinin hem &uuml;retim hem de talep tarafında daralma baskılarıyla y&uuml;zleşeceği bir kriz d&ouml;neminin ufukta olduğuna işaret ediyor. İşin k&ouml;t&uuml;s&uuml; &ouml;nceki krizlerden farklı olarak bu defa, retorik d&uuml;zeyinde de olsa, liberal kapitalizmin koruyuculuğunu yapmaya g&ouml;n&uuml;ll&uuml; ve erdemli bir &lsquo;k&uuml;resel hegemonik g&uuml;&ccedil;&rsquo; artık ortada yok. Herkes uzun vadede kendi başının &ccedil;aresine bakmak durumunda kalacak. T&uuml;rkiye gibi gelişmekte olan &uuml;lkelerin de bu &ccedil;alkantılı k&uuml;resel konjonkt&uuml;r&uuml;n potansiyel zorluklarını dikkate alarak orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirmeleri faydalı olacak.&nbsp;</p>