Mahiye ebe 28 Şubat sürecinde gördüğü baskıları anlattı

<p>Kayseri&#39;nin Develi il&ccedil;esine bağlı bir k&ouml;yde ebe olarak &ccedil;alışırken&nbsp;28 Şubat&nbsp;s&uuml;recinde baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; olduğu i&ccedil;in istifaya zorlanan&nbsp;Mahiye Ge&ccedil;eli, o d&ouml;nem yaşadıklarını unutamıyor.</p> <p>G&ouml;reve 2002 yılında yeniden d&ouml;nen ve 28 Şubat s&uuml;recinde ge&ccedil;irdiği zor g&uuml;nlere rağmen, d&uuml;nyaya g&ouml;z&uuml;n&uuml; a&ccedil;tırdığı bebeklerle yaşama sevincini taze tutan Ge&ccedil;eli, mesleğini Kayseri Şehir Hastanesi&#39;nde s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yor.</p> <p>Mahiye Ge&ccedil;eli, AA muhabirine, 1997 yılında Kahramanmaraş&#39;ın G&ouml;ksun il&ccedil;esi Kavşut k&ouml;y&uuml;nde &ccedil;alışırken 28 Şubat baskılarının başladığını, uyarı, maaş kesme cezaları verildiğini, bu nedenle memleketi Kayseri&#39;ye tayin istediğini belirtti.</p> <p>Develi&#39;ye bağlı Yazıbaşı k&ouml;y&uuml;ndeki sağlıkevine tayininin &ccedil;ıktığını anlatan Ge&ccedil;eli, &quot;Anne adaylarını &ccedil;ok iyi takip ederdim, gece 12&#39;de gebemi bekliyorum doğum i&ccedil;in, jandarma geliyor, asker geliyor. Gece o saatte &#39;Sizi denetlemeye geldik&#39; diyorlar. Mezarlığın yanında, kepenkleri tak tak vuran r&uuml;zgarlı, soğuk bir yerdi sağlıkevi. Yıldırmak i&ccedil;in k&ouml;m&uuml;r vermediler. &Uuml;zerime yatak, yorgan, onları koyup yattığım oluyordu.&quot; diye konuştu.</p> <p>S&uuml;rekli soruşturma i&ccedil;in Develi&#39;ye &ccedil;ağrıldığını, &ccedil;eşitli yıldırma politikalarıyla karşı karşıya kaldığını aktaran Ge&ccedil;eli, k&ouml;yden merkeze otob&uuml;s bulamadığı i&ccedil;in kimi zaman hayvan satmaya giden bir k&ouml;yl&uuml;n&uuml;n arabasıyla kimi zaman da bir seyyar satıcının aracıyla il&ccedil;eye gittiğini s&ouml;yledi.</p> <p>Y&ouml;rede &ccedil;ok sayıda &ccedil;ocuğun aşılamasında g&ouml;rev aldığını, yoğun tempoda &ccedil;alışırken soruşturmalarla uğraşmak durumunda bırakıldığını dile getiren Ge&ccedil;eli, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;O k&ouml;yde bir yıldan az &ccedil;alıştım ama bana daha uzun geldi. Kendimi 50&#39;li yaşlarda hissediyordum. Fotoğraflarıma bakıyorum, &ccedil;ok k&ouml;t&uuml;y&uuml;m, bir deri bir kemik. Kaymakamın şof&ouml;r&uuml; demişti ki &#39;Sizden bıktık&#39;. Ben bıkmadım size ne diyordum. İl&ccedil;ede &#39;asayişi tehdit edenler&#39; listesi vardı, ben ikinci sıradayım. Beni birinci sıraya aldırmak istemişler. 28 Şubat izleme kurulları vardı, beni birinci sıraya aldırmak i&ccedil;in uğraştılar. Ben insan &ouml;ld&uuml;rmedim, doğum yaptırıyorum, o d&ouml;nem doğum yaptırıp para alanlar vardı, ben b&ouml;yle bir şey yapmıyordum. Yakın k&ouml;ylerden &#39;bu ebe iyi&#39; diye bana geliyorlardı. Hastalandım, sağlık karnemde başı a&ccedil;ık fotoğrafım olmadığı i&ccedil;in doktora gidemiyorum, ilacımı alamıyorum, muayene olamıyorum. Bana şu teklif yapıldı; &#39;Ebe hanım sen &ccedil;alışma, pazartesi g&uuml;n&uuml; sağlıkevinin bayrağını &ccedil;ek, cuma g&uuml;n&uuml; indir, maaşını al ama başını a&ccedil;.&#39; Onlara &ccedil;ok basit geliyor ama ben işten ka&ccedil;mıyorum ki benim işle sıkıntım yoktu, kabul etmedim.&quot;</p> <p>Mahiye Ge&ccedil;eli, 1999 yılında Develi merkeze toplantıya &ccedil;ağrıldığını, istifa i&ccedil;in gittiğini bildiğini ancak bunu kesinlikle yapma niyetinde olmadığını ifade etti.</p> <h3>&quot;Dediğim hi&ccedil;bir savunmanın, c&uuml;mlenin, noktanın onlar i&ccedil;in anlamı yoktu&quot;</h3> <p>İstifa g&uuml;n&uuml;n&uuml; anlatan Ge&ccedil;eli, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;O odadaki insanları biliyorum, siyah bir perde &ccedil;ekilmiş gibiydi. Doktorlar, &#39;Bizim senden dolayı başımız &ccedil;ok ağrıdı. Bug&uuml;n bu odadan ya istifa etmiş olarak ya da başını a&ccedil;mış olarak &ccedil;ıkacaksın&#39; dediler. Dua ediyorum, &#39;Rabbim sen g&ouml;r&uuml;yorsun&#39; diyorum. T&uuml;m m&uuml;lki amirler vardı o odada, il milli eğitim m&uuml;d&uuml;r&uuml; ne alaka, o bile vardı. Ben bir sandalyede oturuyorum. Dediğim hi&ccedil;bir savunmanın, c&uuml;mlenin, noktanın onlar i&ccedil;in anlamı yoktu. O odada uzun s&uuml;re kaldım, neler yaptığımı, nasıl &ccedil;alıştığımı anlattım. En sonunda ben &#39;Baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; olduğum i&ccedil;in başımı a&ccedil;mam isteniyor. Bunu kabul etmiyorum, istifa ediyorum&#39; diye dilek&ccedil;e yazdım ancak onu alıp yırttılar, &#39;Ailevi nedenlerle işimi bırakacağım&#39; diye dilek&ccedil;e yazdırdılar.&quot;</p> <p>İstifanın ardından kendisini sudan &ccedil;ıkmış balık olarak tarif eden Ge&ccedil;eli, bu d&ouml;nemde depresyona girdiğini, bir iş başvurusu sırasında adını dahi unuttuğunu, s&ouml;yleyemediğini kaydetti.</p> <p>Ge&ccedil;eli o d&ouml;nem Melikgazi Belediye Başkanı olan şimdiki B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanı Memduh B&uuml;y&uuml;kkılı&ccedil;&#39;ın yardımıyla bir &ouml;zel hastanede işe başladığını, &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k maaş aldığı i&ccedil;in iş harici bir laboratuvarda &ccedil;alıştığını belirtti.</p> <h3>&quot;Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun, hep dua ediyorum&quot;</h3> <p>Bir arkadaşının ısrarıyla 2001 yılında g&ouml;reve d&ouml;nme dilek&ccedil;esi verdiğini ancak devlet dairelerine girmekten korktuğu i&ccedil;in dilek&ccedil;esinin akıbetini ancak 3 ay sonra sorabildiğini dile getiren Ge&ccedil;eli, 2002&#39;de Develi&#39;nin başka bir k&ouml;y&uuml;nde işe başladığını s&ouml;yledi.</p> <p>Ge&ccedil;eli, 2012&#39;de aşı almak i&ccedil;in İl Sağlık M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;ne gittiğinde ağladığını, etrafındakilerin kendisine şaşkın g&ouml;zlerle baktığını aktararak, &quot;İnsanlar anlamadı ama yaşadıkları insanın ruhundan silinmiyor. Ben o binaya hi&ccedil; giremiyordum ki. Allah, Cumhurbaşkanımızdan razı olsun, hep dua ediyorum. Amel defteri hi&ccedil; kapanmasın. Ben bug&uuml;n bu şekilde &ccedil;alışıyorum, elhamd&uuml;lillah. 2009 yılında sorun bitti ama bir d&ouml;nem yine s&uuml;rg&uuml;n yaşadım. Onu yapanlar da 15 Temmuz&#39;da ortaya &ccedil;ıktı, onlar da onlardanmış. Ş&uuml;krediyorum, ş&uuml;kretmezsem Allah elimizden alır diye korkuyorum.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; sorunu biterse kendi kendine eğitimini ilerleteceğinin s&ouml;z&uuml;n&uuml; verdiğine işaret eden Ge&ccedil;eli, ebelik &ouml;n lisans ve lisans eğitimini bitirdiğini, 45 yaşında olmasına rağmen şimdi &ouml;zel bir &uuml;niversitede tezli y&uuml;ksek lisans yaptığını, aynı zamanda Anadolu &Uuml;niversitesi Sosyoloji B&ouml;l&uuml;m&uuml; son sınıfta okuduğunu dile getirdi.</p> <p>Mesleğini &ccedil;ok sevdiğini vurgulayan Ge&ccedil;eli, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Ben &#39;Nasıl iyi ebe olabilirim&#39; onun derdindeyim &ccedil;&uuml;nk&uuml; geleceğin nesilleri bizim elimizden ge&ccedil;iyor. Doğum demek psikoloji demek. 17 yeğenim var, 12&#39;sinin ebesi benim. İyi olmalıyız, biz kardeşiz. Hi&ccedil;bir zaman k&uuml;smedim ben, devlete bir g&uuml;n k&uuml;smedim.&quot;</p>