MHP Genel Başkanı Bahçeli: HDP'nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır

<p>MHP Genel Başkanı Devlet Bah&ccedil;eli,&nbsp;sosyal medya hesabından yaptığı a&ccedil;ıklamada, merhum yazar Cemil Meri&ccedil;&#39;in &quot;Fikir adamı i&ccedil;in namus abeste direniş değil, hakikate teslimiyettir.&quot; ifadesini anımsatarak, ger&ccedil;ek m&uuml;nevverin aydınlatması i&ccedil;in &ouml;nce kendisinin aydınlığa kavuşması gerektiğini belirtti.</p> <p>Karanlığa mahkum ve meftun olan meflu&ccedil; zihniyetlerin aydın iddiasının apa&ccedil;ık sahtekarlık olduğunu belirten Bah&ccedil;eli, &quot;Ger&ccedil;ek m&uuml;nevver hakikati &ouml;z&uuml;mser, halkı dinler, hakkı s&ouml;yler, yalan maskelerini birer birer indirip ademe havale eder.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;nin en temel problemlerinden birisinin &quot;aydın sorunu&quot; olduğunu savunan Bah&ccedil;eli, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Bunlar &ouml;ylesine zavallı ve zelil durumdadır ki tıpkı kedinin aynanın karşısına ge&ccedil;ip kendisini aslan g&ouml;rmesi gibi, bunlar da kendilerini adamdan sayar.</p> <p>10 Aralık İnsan Hakları G&uuml;n&uuml; m&uuml;nasebetiyle, yine bildik aydın m&uuml;sveddeleri, kiralık kalem, s&ouml;zde gazeteci ve kimliksiz akademisyenlerden m&uuml;rekkep 805 &ccedil;&uuml;r&uuml;k şahıs, sipariş bir zillet bildirisine ortaklaşa imza atmışlardır. İhanet masasının başında mama kuyruğuna girmişlerdir. &Ouml;zellikle siyasileri i&ccedil;eren bir af &ccedil;ıkarılmasını, Anayasa ve AİHM kararlarına rağmen s&ouml;zde tutsaklıkları s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len muhalif aydınların, siyaset&ccedil;ilerin &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerine kavuşturulmasını dile getirmişlerdir. Nasıl olsa dilin kemiği, b&ouml;l&uuml;c&uuml;lerin karakter ve keyfiyeti yoktur. B&ouml;l&uuml;c&uuml;l&uuml;k pervasızdır, pişkindir, pisliktir. B&ouml;l&uuml;c&uuml;l&uuml;k medyada, &uuml;niversitede, belediyede, Meclis&#39;tedir. T&uuml;rkiye ter&ouml;r&uuml;n belini hamdolsun kırmıştır, dağdaki eşkıyanın mukavemeti kırılmış, ter&ouml;ristlerin yurt i&ccedil;inde, yurt dışında sonları g&ouml;r&uuml;nm&uuml;şt&uuml;r. Bu gelişme tarihidir.</p> <p>Kandil&#39;in sesi kesilmiş, ter&ouml;ristlerde korku dağları sarmış, ka&ccedil;acak ve saklanacak yeni delikler aramaya başlamışlardır. Ancak bu defa da TBMM&#39;de grubu bulunan ter&ouml;rizmin vekil suretleri, sabırları zorlayan, tahamm&uuml;lleri test eden konuşmalarla yegane mihrak haline gelmişlerdir.&quot;</p> <h3>&quot;Bu ter&ouml;r ve b&ouml;l&uuml;c&uuml;l&uuml;k yatağı kapatılmalıdır&quot;</h3> <p>2021 Yılı Merkezi Y&ouml;netim B&uuml;t&ccedil;e Kanun Teklifi&#39;nin TBMM&#39;deki g&ouml;r&uuml;şmelerinde, &quot;milletvekilliğin her hakkından istifade eden siyasi b&ouml;l&uuml;c&uuml;lerin, taşlaşmış kalpleriyle, kararmış g&ouml;zleriyle, nefret ve zehir sa&ccedil;an &uuml;sluplarıyla&quot; millette b&uuml;y&uuml;k rahatsızlığa neden olduğunu belirten Bah&ccedil;eli, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;HDP isimli husumet ve hıyanet oluşumu, demokrasinin ardına saklanarak, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k ve insan hakları sığınığına yuvalanarak T&uuml;rkiye&#39;ye meydan okumaktadır. HDP bir ter&ouml;r sorunudur, b&ouml;l&uuml;c&uuml;l&uuml;k yuvasıdır, fitne tezgahıdır, demokratik g&uuml;venliğimize doğrulmuş melun bir silahtır. Bu kervan b&ouml;yle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP&#39;nin kapısına a&ccedil;ılmamak &uuml;zere kilit vurulmalıdır. Yani demem odur ki HDP&#39;yi T&uuml;rk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur. Bu ter&ouml;r ve b&ouml;l&uuml;c&uuml;l&uuml;k yatağı kapatılmalıdır.&quot;</p> <h3>&quot;A&ccedil;ık &ccedil;ek veriyoruz&quot;</h3> <p>Devlet Bah&ccedil;eli, 2021&#39;in reform yılı olacağını, kendilerinin de arayış ve &ouml;zleminin bu olduğunu vurguladı. Bah&ccedil;eli, &quot;Hukuktan ekonomiye, daha doğrusu hayatın her alanında 2023 vizyonuna muvafık ve m&uuml;zahir bir reform seferberliğine sonuna kadar destek olacağımızın g&uuml;vence ve s&ouml;z&uuml;n&uuml; a&ccedil;ık &ccedil;ek olarak veriyoruz.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>&quot;Zillet ittifakının istismar kozlarının elinden alınması&quot; gerektiğini belirten Bah&ccedil;eli, şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Uzayıp giden davalar s&uuml;ratle karara bağlanmalıdır. Ter&ouml;rist Demirtaş veya Soros&ccedil;u Kavala hakkında karar oluşmalı, hukuken su&ccedil;lu olup olmadıkları da teyit ve tescil edilmelidir. Yargı reformunun &ouml;nceliği bu olmalıdır. Cezaevinde tutuklu bulunan bir ter&ouml;ristten demokrasi abidesi &ccedil;ıkarma &ccedil;abalarına, bağımsız ve tarafsız T&uuml;rk mahkemeleri geldiğimiz bu aşamada bir son vermelidir. Kim olursa olsun, muhatap şahısların hakkında T&uuml;rk adaletinin vereceği her karara saygı duymak da temel ilkemizdir. Ter&ouml;rist Demirtaş davasının bu kadar s&uuml;rmesinin, mesela 16 Mart 2021&#39;e ertelenmesinin makul bir nedeni var mıdır? Su&ccedil; ve su&ccedil;luyla gecikmeksizin m&uuml;cadele edilmelidir. 2021&#39;de ter&ouml;rle ilgili t&uuml;m davalar sonu&ccedil;lanmalı, T&uuml;rkiye bu bahsi hukuken kapatmalıdır.</p> <p>Dağdaki azimli m&uuml;cadelenin aynısını siyaset ve toplum hayatında da yapmak, bu m&uuml;cadeleyi zaferle ta&ccedil;landırmak istikbalimize muhterem bir hizmet, istiklal haklarımıza muhteşem bir hediye olacaktır. İ&ccedil; ve dış işgal cephesinin hesapları boşa &ccedil;ıkacaksa başka yolumuz kalmamıştır.&quot;</p> <h3>&quot;Biz varız, a&ccedil;ık tarafız, elimizi taşın altına koymuş bulunuyoruz&quot;</h3> <p>Bah&ccedil;eli, Cumhurbaşkanlığı H&uuml;k&uuml;met Sistemi&#39;nin k&ouml;kleşmesi ve tam yerleşmesi, t&uuml;m kurum ve kurallarıyla devlet ile toplum hayatının kılcal damarlarına n&uuml;fuz etmesi i&ccedil;in gerekenin yapılması ve &ouml;ng&ouml;r&uuml;len reform s&uuml;recinin tatbik edilmesi gerektiğini vurguladı.</p> <p>Devlet Bah&ccedil;eli, a&ccedil;ıklamasını ş&ouml;yle tamamladı:</p> <p>&quot;Nitekim biz varız, a&ccedil;ık tarafız, elimizi taşın altına koymuş bulunuyoruz. Bir derviş sabrıyla geleceğimizi planlamalıyız. B&uuml;y&uuml;k bir fikir hamulesiyle, y&uuml;ksek bir milli idrakle T&uuml;rk nesillerinin hayatını değiştirmeyi hedefleyen kılavuzluk g&ouml;revimizi yapmalıyız. Varsın fincancı katırları &uuml;rks&uuml;n dursun, biz T&uuml;rk milletini hak ettiği zirvelere inan&ccedil;la, iradeyle, heyecanla taşımalıyız. Zihinlere yerleşmiş peşin h&uuml;k&uuml;mlerin buzunu eritmeliyiz, kalplere &ccedil;&ouml;km&uuml;ş tortuların izini kazımalıyız, vicdanlara &ccedil;akılmış paslı &ccedil;ivileri s&ouml;k&uuml;p &ccedil;ıkarmalıyız. Marifet ihanet metinlerine imza atmak değil, T&uuml;rk mucizesine imza atmak, T&uuml;rk milletini bir bayrak gibi y&uuml;kseltmektir. Bunu da Cumhurbaşkanlığı H&uuml;k&uuml;met Sistemi&#39;nin mihmandarlığı ve mihrabı altında Cumhur İttifakı yapacak ve Allah&#39;ın izniyle başaracaktır.&quot;</p>