NATO 2030 projeksiyonu ve Asya-Avrupa dengesizliği

<div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Son d&ouml;nemde&nbsp;k&uuml;resel jeostratejik durum&nbsp;değişiyor: Asya&rsquo;nın &ouml;n plana &ccedil;ıkması Asya&rsquo;da daha fazla, Avrupa&rsquo;da ise daha az ABD etkinliği anlamına geliyor. Transatlantik değerler ve &ccedil;ıkarlar da daha kırılgan hale geliyor. Brexit&rsquo;in de g&ouml;sterdiği gibi, Avrupa&rsquo;nın birliği tartışmaya a&ccedil;ılıyor. NATO&rsquo;nun &ouml;ng&ouml;r&uuml; ve stratejisi Avrupa&rsquo;nın bu durumla nasıl başa &ccedil;ıkacağı konusunda siyaseti belirliyor. NATO ve ABD, Avrupa&rsquo;nın hayat sigortası olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor ancak &ccedil;er&ccedil;eve koşulları temelden değişirse, Avrupa&rsquo;nın t&uuml;m savunmasının yeniden d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmesi gerekebilir. Bu ayrıca k&uuml;resel g&uuml;venlik ekosistemini de derinden etkileyecek, siyasi rekabet ve işbirliği alanlarında temelleri tartışmaya a&ccedil;acak bir durum.&nbsp;NATO 2030 stratejisi&nbsp;t&uuml;m bu meydan okumalara, Avrupa&rsquo;nın taleplerine ve ABD dış politika ve g&uuml;venlik siyasetine uyumlu şekilde cevap bulma &ccedil;abasında.</p> <p>1949&rsquo;daki kuruluşundan bu yana, ABD &ouml;nderliğindeki Batı&rsquo;nın silahlı kolu olarak&nbsp;NATO&rsquo;nun a&ccedil;ık bir d&uuml;şmanı vardı: Sovyetler Birliği. Bu rakip 1990&rsquo;ların başında ortadan kaybolduğunda, yeni bir ama&ccedil; &ccedil;abucak bulunmalıydı. ABD&rsquo;de yapılan değerlendirmelere dayanarak o andan itibaren ama&ccedil;, Batı &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; korumak ve m&uuml;mk&uuml;nse genişletmek i&ccedil;in askeri m&uuml;dahaleleri kullanmaktı. Bu hedef, Kasım 1991&rsquo;de Roma Zirvesi&rsquo;nde zaten kabul edilmiş olan yeni NATO stratejisine yansıdı. Doğu Bloku&rsquo;ndan kaynaklanan &ldquo;&ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir&rdquo; tehdidin yerini artık &ldquo;&ccedil;ok y&ouml;nl&uuml;&rdquo; tehditlere bıraktığı belirtildi. O zamanlar bu, kitle imha silahlarının yayılmasını, ter&ouml;rizmi ve aynı zamanda &ouml;nemli hammadde akışlarının kesilmesini de i&ccedil;eriyordu.</p> <p>Bu yeni strateji NATO&rsquo;nun resm&icirc; bir savunma ittifakından, ittifak toprakları dışındaki g&ouml;revler i&ccedil;in de bir m&uuml;dahale ittifakına d&ouml;n&uuml;şmesini, Nisan 1999&rsquo;da yeni bir stratejik kavramın kabul edilmesiyle birlikte kesinleştirdi ve somutlaştırdı. NATO&rsquo;nun Yugoslavya&rsquo;ya karşı&nbsp;Birleşmiş Milletler&nbsp;(BM) yetkisi olmadan operasyon d&uuml;zenlemesiyle ittifakın yeni temel g&ouml;revi de ilan edilmiş oldu. İttifak, buna benzer m&uuml;dahalelerinin Rusya&rsquo;nın (hatta &Ccedil;in&rsquo;in) BM G&uuml;venlik Konseyi&rsquo;ndeki veto hakkıyla engellenmesini istemediğinin altını &ccedil;izmek i&ccedil;in, gelecekte muhtemelen BM yetkisi olmaksızın askeri m&uuml;dahalelerde bulunma niyetinde olduğunu da vurgulamış oldu.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>NATO &uuml;yesi devletler ge&ccedil;en yıl silahlanma ve ordu i&ccedil;in &Ccedil;in&rsquo;in harcamalarının d&ouml;rt katına tekab&uuml;l eden 1 trilyon ABD dolarından fazla para harcadı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne (SIPRI) g&ouml;re, &Ccedil;in, askeri harcamalarını ge&ccedil;en yıl 266 milyar ABD dolarına eşdeğer artırdı. Bu, n&uuml;fusuna oranla kişi başı 190 ABD dolarına denk geliyor.</blockquote> <p>Buna karşılık, Soğuk Savaş&rsquo;ın sona ermesinin ardından kabul edilen &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; strateji belgesi (Kasım 2010) &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmeyen yeni a&ccedil;ılımlar getirmedi. Rusya ile ilişkiler bug&uuml;n olduğu kadar artmamıştı ve &Ccedil;in&rsquo;den hi&ccedil; s&ouml;z edilmiyordu.</p> <p>2014 yılından itibaren Rusya ile ilişkilerde b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de Batı&rsquo;dan kaynaklanan artış zamanlama olarak &ouml;nemliydi. Sonu&ccedil;ta bu, &ldquo;bir Rus genişleme iradesine karşı&rdquo; bir siper olarak NATO&rsquo;nun etkinliğini g&ouml;sterdi. Yıllar ge&ccedil;tik&ccedil;e, rakip k&uuml;melenmesi odak kaydırdı ve &Ccedil;in&rsquo;in ekonomik ve siyasi genleşmesi asker&icirc; olarak da dikkat g&ouml;sterilmesi gereken başka bir &ouml;zne olarak &ouml;n plana &ccedil;ıkmaya başladı.</p> <p>Bir askeri ittifak olan NATO, kendisini &ldquo;daha barış&ccedil;ıl bir d&uuml;nyanın garant&ouml;r&uuml;&rdquo; olarak adlandırmayı seviyor, ancak son zamanlarda m&uuml;ttefikler arasındaki pek &ccedil;ok siyasi &ccedil;ekişme beraberinde evvela i&ccedil;erideki birliğin sağlanmasına dair eleştiri ve soru işaretlerini getirdi. ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın s&ouml;ylem ve eylemleri &ouml;nce ABD&rsquo;nin, ardından da bazı ittifak &uuml;yelerinin NATO&rsquo;ya sadakatleri konusunda ş&uuml;phe uyandırdı. M&uuml;teakiben ABD&rsquo;nin Almanya&rsquo;dan asker &ccedil;ekme kararı ve iki NATO &uuml;yesi T&uuml;rkiye ile Yunanistan&rsquo;ın askeri olarak karşı karşıya gelmesi &ouml;zellikle diğer &uuml;yelere ittifakın ge&ccedil;erliliğini sorgulattı. T&uuml;m bu gelişmeler, Kasım 2019&rsquo;da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron&rsquo;un ittifak i&ccedil;in yaptığı &ldquo;beyin &ouml;l&uuml;m&uuml;&rdquo; teşhisi derecesinde eleştirilerin gelmesine neden oldu.</p> <p>O zaman neredeyse t&uuml;m m&uuml;ttefikler bu teşhise tepki g&ouml;sterdi ve NATO&rsquo;ya ateşli taahh&uuml;tlerde bulundular. Fakat yine neredeyse hepsi temel bir soruya cevap vermekten ka&ccedil;ındı: Bu h&acirc;l&acirc; ger&ccedil;ek bir ittifak mı? Macron&rsquo;a g&ouml;re NATO askeri olarak &ccedil;alışmasına devam etmekle beraber politik olarak ittifakı sağlayamıyor ve m&uuml;ttefiklerin siyasi ve stratejik &ccedil;ıkarları ister Rusya&rsquo;ya ister ter&ouml;rizme y&ouml;nelik olsun, birbirinden gitgide uzaklaşıyor.</p> <p>Buna m&uuml;teakip Aralık 2019&rsquo;da Londra&rsquo;da d&uuml;zenlenen NATO zirvesinde ittifakın nasıl daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; hale gelebileceği&quot; konusunda bir &quot;tefekk&uuml;r s&uuml;reci&quot; başlatılması kararlaştırıldı ve bunun sonucunda Nisan 2020&rsquo;de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından &ouml;zel olarak se&ccedil;ilen bir grup uzman, ittifakın yeniden canlandırılması konusunda bir rapor hazırlamakla g&ouml;revlendirildi. Almanya&rsquo;nın eski Savunma ve İ&ccedil;işleri Bakanı Thomas de Maiziere (CDU) ve ABD&rsquo;nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Aaron Wess Mitchell, 10 kişilik uzman grubuna başkanlık ettiler.</p> <p>Bir şekilde Macron&rsquo;un teşhisine yanıt olarak kurulan bu uzman grubunun eşbaşkanı Maiziere, NATO&rsquo;nun &ldquo;kesinlikle bir i&ccedil; tahribat yaşamakta&rdquo; olduğunu doğrulasa da beyin &ouml;l&uuml;m&uuml; s&ouml;ylemi i&ccedil;in, &ldquo;Bu bir provokasyondu. Ancak bu s&uuml;reci harekete ge&ccedil;irdiği i&ccedil;in faydalı oldu&rdquo; dedi. Maiziere&rsquo;e g&ouml;re dış tehdit durumu da değiştiğinden, ittifakı yenilemenin zamanı gelmişti.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>NATO&rsquo;yu Washington ruhuna uygun şekilde &ldquo;Rusya&rsquo;ya karşı daha ileri farkındalık ve tedbirlere, &Ccedil;in ile de sistematik rekabete&rdquo; uyumlu hale getirmek i&ccedil;in bir &ccedil;alışma olduğu aşik&acirc;r. Bununla birlikte Biden, Donald Trump&rsquo;ın &Ccedil;in&rsquo;e y&ouml;nelik agresif politikasına devam edeceğini &ccedil;oktan duyurdu. Avrupa ile g&uuml;venlik ve savunma ilişkilerinde NATO&rsquo;ya bağlılığını da ilan eden Biden, Avrupa&rsquo;da bazı kanatlar tarafından hoş karşılanmadı.</blockquote> <p>Belirlenen bu uzman grubu Batı savunma ittifakının uyumlu hale getirilmesi i&ccedil;in aylardır eylem &ouml;nerileri hazırladılar. NATO diplomatlarına g&ouml;re rapor, Macron&rsquo;un iddialarına ve ittifakın geleceğe yavaş uyum sağladığına y&ouml;nelik genel eleştirilere karşı NATO ittifakının Batı&rsquo;nın temel taşı olarak daha siyasi bir rol &uuml;stlenmesi gerektiğini savunan bir cevap niteliğinde.</p> <h3>Daha fazla birlik, daha hızlı kararlar</h3> <p>&ldquo;NATO 2030: United for a New Era&rdquo; (NATO 2030: Yeni Bir &Ccedil;ağ i&ccedil;in Birliktelik) başlığını taşıyan raporda 138 tavsiye listelenmiş. Uzman grubu, i&ccedil; birliği g&uuml;&ccedil;lendirmek (veya onu yeniden tesis etmek) i&ccedil;in, kararların daha hızlı alınmasını tavsiye ediyor. Bu hızlı karar alma s&uuml;recini de onlarca yıldır y&uuml;r&uuml;rl&uuml;kte olan ve NATO tarafından neredeyse bir sığınak gibi korunan oybirliği ilkesini yumuşatarak sağlamayı &ouml;neriyor.</p> <p>Maiziere, uzlaşma ilkesinin &ldquo;koltuğumda kalıyorum ve her zaman &lsquo;hayır&rsquo; diyorum&rdquo; durumuna izin vermemesi gerektiğini s&ouml;yleyerek bu durumun ittifakın yoluna taş koyacağı uyarısında bulunuyor. Oybirliği ilkesinin tamamen tersine &ccedil;evrilmesi m&uuml;mk&uuml;n g&ouml;r&uuml;nmese de sadece doğrudan bakanlık d&uuml;zeyinde veto edebilme y&ouml;ntemi ile ablukaların daha da zorlaştırılması isteniyor. Ancak Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, &ldquo;NATO savaş veya barışla ilgilidir&rdquo; diyerek oybirliğinden sapmanın olası olmadığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor. Bu &ouml;neri ayrıca &ccedil;eşitli nedenlerle &ouml;zellikle T&uuml;rkiye, İngiltere ve Doğu Avrupalılar başta olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok &uuml;yenin de direnişiyle karşılaşacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor.</p> <p>Savunma bakanlarının NATO Genel Merkezi ve m&uuml;ttefik başkentlerinde farklı formatlarda yapacakları daha fazla toplantının yanı sıra dışişleri bakanlarının da sıklıkla resm&icirc; toplantılar yapması ittifakın ortak siyaset geliştirmesinde etkili g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Askeri meselelerin savunma ve g&uuml;venlik boyutunu genişleten bu fikir, NATO&rsquo;nun olgu/olay odaklı etkinliğini artıracağı gibi devletlerin birbirleriyle ilişkilerini de kuvvetlendirmeyi ama&ccedil;lıyor. Uzmanlar ayrıca NATO &uuml;lkelerinin birbirlerini s&uuml;rekli olarak şaşırtmaması i&ccedil;in &ouml;nemli kararlar vermeden &ouml;nce birbirlerini bilgilendirmek i&ccedil;in bir &ldquo;g&ouml;n&uuml;ll&uuml; taahh&uuml;t&rdquo; (voluntary commitment) sistemi &ouml;neriyor.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Bir askeri ittifak olan NATO, kendisini &ldquo;daha barış&ccedil;ıl bir d&uuml;nyanın garant&ouml;r&uuml;&rdquo; olarak adlandırmayı seviyor, ancak son zamanlarda m&uuml;ttefikler arasındaki pek &ccedil;ok siyasi &ccedil;ekişme beraberinde evvela i&ccedil;erideki birliğin sağlanmasına dair eleştiri ve soru işaretlerini getirdi. ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın s&ouml;ylem ve eylemleri &ouml;nce ABD&rsquo;nin, ardından da bazı ittifak &uuml;yelerinin NATO&rsquo;ya sadakatleri konusunda ş&uuml;phe uyandırdı.</blockquote> <h3>NATO&rsquo;ya Asya tehdidi: Genetiğindeki Rusya ve y&uuml;kselen &Ccedil;in</h3> <p>NATO&rsquo;nun kuruluş amacı olan Sovyetler Birliği&rsquo;nin yıkılması, Soğuk Savaş&rsquo;ın bitmesi ve farklı tehditlere uyum sağlama s&uuml;reci devam etse de Rusya, ittifakın metinlerinde yer almaya, politika belirlemede etkin olmaya devam etti. Bir s&uuml;redir s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len o tanıdık, diyalog ve caydırıcılığın karışımından oluşan iki y&ouml;nl&uuml; yaklaşım, Moskova&rsquo;ya karşı koymanın en etkili yolu olarak g&ouml;r&uuml;lmeye devam ediyor.</p> <p>Rusya NATO&rsquo;nun tehdit odaklarından biri olarak teyit edilse de rapor, ittifakın Moskova ile &ldquo;barış i&ccedil;inde bir arada yaşama konusunu tartışmaya a&ccedil;ık olduğunu&rdquo; ancak herhangi bir d&uuml;şmanca harekete derhal yanıt verme yeteneğinden mahrum kalmadığını ileri s&uuml;r&uuml;yor.</p> <p>&Ccedil;in ise Batı&rsquo;nın umduğu iyi huylu ticaret ortağı değil, bu y&uuml;zyılın y&uuml;kselen g&uuml;c&uuml; olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Raporda &Ccedil;in, yalnızca ABD i&ccedil;in değil, Avrupa i&ccedil;in de potansiyel bir askeri tehdit olarak tanımlanıyor ve bu da Pekin&rsquo;i NATO&rsquo;nun 30 Batılı &uuml;lkesinin toplu savunma sistemine bir meydan okuma haline getiriyor. Rapora g&ouml;re, &Ccedil;in&rsquo;in askeri g&uuml;c&uuml;n&uuml; uzun vadede yalnızca Avrupa-Atlantik b&ouml;lgesine değil, aynı zamanda k&uuml;resel olarak yansıtma olasılığı giderek artıyor.</p> <p>İttifakın &Ccedil;in&rsquo;e karşı artan dikkati, esas olarak &Ccedil;in&rsquo;in barış&ccedil;ıl bir şekilde k&uuml;resel bir s&uuml;per g&uuml;ce evrilme girişiminin kabullerini yerine getirememesinden kaynaklanıyor. Rapor &Ccedil;in&rsquo;in hem askeri modernizasyonunun hızını hem de Hint-Pasifik b&ouml;lgesindeki komşularına karşı ekonomik baskı ve diplomasi yoluyla g&uuml;&ccedil; kullanımını sorguluyor. &Ccedil;in&rsquo;in Kasım 2020&rsquo;de b&ouml;lgedeki 15 &uuml;lke ile imzaladığı B&ouml;lgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) serbest ticaret anlaşmasını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zde, hissedilen riskin kaynağı anlaşılmış oluyor.</p> <p>&Ccedil;in, Avrupa-Atlantik b&ouml;lgesine mutlak bir askeri tehdit oluşturmazken, askeri erişimini Atlantik, Akdeniz ve Kuzey Kutbu&rsquo;na doğru genişlettiği, Rusya ile savunma bağlarını derinleştirdiği, uzun menzilli f&uuml;zeler, u&ccedil;aklar ve u&ccedil;ak gemileri ile k&uuml;resel erişime sahip, geniş uzay tabanlı yeteneklere ve daha geniş bir n&uuml;kleer cephaneliğe sahip n&uuml;kleer denizaltılar ile savunma/saldırı kabiliyetini artırma &ccedil;alışmalarında olduğu biliniyor. Raporda, &ouml;zellikle n&uuml;kleer silahlar ve balistik f&uuml;zeler bağlamında, gelecekteki silah kontrol&uuml; m&uuml;zakerelerinde &Ccedil;in&rsquo;le kurulacak temasın dikkate alınmasının &ccedil;ok &ouml;nemli olacağı vurgulanıyor.</p> <p>NATO &uuml;lkeleri &Ccedil;in tarafından tehdit ediliyorsa, tabiatı gereği ittifakın koruma sağlamada etkili bir akt&ouml;r olma yeteneğini g&ouml;sterebilmesi gerekiyor. Bu nedenle rapor, &Ccedil;in&rsquo;in m&uuml;ttefiklerin g&uuml;venliğini zayıflatan faaliyetlerini &ouml;nceden tahmin etme ve bunlara tepki verme yeteneğini artırma ihtiyacını vurguluyor. Rapor, NATO&rsquo;ya, &Ccedil;in&rsquo;in oluşturduğu g&uuml;venlik sorunlarına zaman ve siyasi kaynak ayırmasını, somut adımlar atmasını ve bir strateji koordine etme ve m&uuml;ttefiklerin g&uuml;venliğini koruma becerisini geliştirmesini tavsiye ediyor.</p> <p>Belgenin yazarlarına g&ouml;re NATO&rsquo;nun, &Ccedil;in&rsquo;in teknolojik gelişiminin sonu&ccedil;larını değerlendirmek, ittifakın toplu savunmasını, askeri hazırlığını veya direncini etkileyebilecek herhangi bir &Ccedil;in faaliyetine karşı kendisini hazırlamak ve savunmak i&ccedil;in &ccedil;abalarını genişletmesi gerekiyor. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki on yıl i&ccedil;inde &Ccedil;in, NATO&rsquo;nun kritik altyapısını koruma, 5G gibi gelişmekte olan teknolojilere uyum sağlama ve tedarik zincirleri de dahil olmak &uuml;zere ekonomisinin hassas sekt&ouml;rlerini koruma kapasitesine meydan okuyabilecek bir seviyeye erişecek.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Rusya NATO&rsquo;nun tehdit odaklarından biri olarak teyit edilse de rapor, ittifakın Moskova ile &ldquo;barış i&ccedil;inde bir arada yaşama konusunu tartışmaya a&ccedil;ık olduğunu&rdquo; ancak herhangi bir d&uuml;şmanca harekete derhal yanıt verme yeteneğinden mahrum kalmadığını ileri s&uuml;r&uuml;yor.</blockquote> <p>Raporda ayrıca, ekonomik cephede &Ccedil;in tehdidi konusuna değinilerek, Avrasya&rsquo;daki ticari altyapıların iyileştirilmesi i&ccedil;in stratejik bir proje olan Yeni İpek Yolu ve &Ccedil;in&rsquo;in teşvik ettiği 17+1 platformu ve &ldquo;Kuşak Yol İnisiyatifi (BRI)&rdquo; formatlarına atıfta bulunuluyor. Bu formatlarda &Ccedil;in ile ekonomik ilişkiler m&uuml;ttefik &uuml;lkelerin siyasetlerine etki edeceği endişesiyle NATO bağlılığını koruma &ccedil;abası raporda yer alıyor.</p> <p>NATO&rsquo;nun &ouml;n alma stratejisi olarak temasa ge&ccedil;tiği &ldquo;Hint-Pasifik ortakları&rdquo; ve &ouml;zellikle &Ccedil;in&rsquo;in b&ouml;lgesel rakibi Hindistan, yeni d&ouml;nemdeki &ouml;nemli ortaklar olabilir. Stratejik gerekliliklerden dolayı, Tayvan veya diğerleri i&ccedil;in bir g&uuml;venlik garantisi verilmesi ve diğer b&ouml;lge &uuml;lkeleriyle ilişkilerin ilerlemesi, NATO&rsquo;nun transatlantik bir ittifaktan Hint-Pasifik ittifakına ge&ccedil;eceği endişelerine neden olsa da rapor b&ouml;yle bir &ouml;ng&ouml;r&uuml;de bulunmuyor.</p> <h3>Atlantik&rsquo;in iki kıyısındaki durum: NATO ve Avrupa</h3> <p>Rapor, ABD&rsquo;nin Avrupa&rsquo;dan &ccedil;ekilmesi ve değişen tehditler karşısında gergin olan AB&rsquo;nin Haziran 2020&rsquo;de aldığı karar doğrultusunda 2022&rsquo;ye kadar kendi &ldquo;Stratejik Pusula&rdquo; ve askeri doktrini &uuml;zerinde &ccedil;alışmaya başladığı bir zamanda hazırlandı.</p> <p>Beyaz Saray&rsquo;daki değişikliğin Avrupalı ​​m&uuml;ttefiklere karşı d&uuml;şmanca tavrı tersine &ccedil;evirme ihtimaline rağmen, Avrupa&rsquo;nın ABD&rsquo;den bağımsız olarak askeri g&uuml;c&uuml;n&uuml; artırması gerekip gerekmediği konusunda giderek artan bir tartışmanın ortasında, rapor ile birlikte, cesurca adımlar atılması gerekiyor. NATO diplomatları, rapordaki tavsiyelerin ABD se&ccedil;im sonu&ccedil;larını tamamen hesaba katmadığını, ama bir başkan değişikliği durumunda da ge&ccedil;erliliğini koruyacağına inanıyorlar.</p> <p>Uzman grubunun eşbaşkanı Maiziere, AB&rsquo;nin askeri olarak daha bağımsız hale gelmesi, hatta kendi &ldquo;Avrupa ordusunu&rdquo; kurması gerektiği fikrini yok sayamadı. Bu tartışma i&ccedil;inde Alman siyaset&ccedil;i, NATO dışında bir &ldquo;stratejik &ouml;zerkliği&rdquo; mantıklı bulmuyor. Aksine, AB&rsquo;nin NATO i&ccedil;indeki yeteneklerini g&uuml;&ccedil;lendirmesi gerektiğini vurgulayan Maiziere, &ldquo;Biraz daha az b&uuml;y&uuml;k s&ouml;zler ve biraz daha fazla eylem, Avrupa g&uuml;venlik politikası ve aynı zamanda ittifak i&ccedil;in iyi olacaktır&rdquo; diyerek konu hakkında &ccedil;ok&ccedil;a s&ouml;ylemde bulunan Avrupalı siyaset&ccedil;ileri uyarıyor.</p> <p>Uzmanlar, NATO ve AB arasındaki ilişkide askeri hareketlilikle ilgili prosed&uuml;rler de dahil olmak &uuml;zere t&uuml;m m&uuml;ttefiklere eşit şekilde uygulanması gereken tutarlı bir yaklaşım ve sinerji izlenmesi &ouml;nerisiyle, işbirliğinin bir adım &ouml;teye taşınacağını &ouml;ng&ouml;r&uuml;yor. Fakat, Avrupa&rsquo;da NATO&rsquo;nun, g&uuml;&ccedil;l&uuml; toplu savunma i&ccedil;in, transatlantik &ccedil;er&ccedil;eve ile m&uuml;ttefikler arasında g&uuml;venlik istişareleri ve kararlarında temel forum olmaya devam ettiğinin kabul edilmesi &ouml;n şartı, ilişkilerdeki NATO &ouml;nc&uuml;ll&uuml;ğ&uuml;n&uuml; vurgular nitelikte.</p> <p>NATO&rsquo;nun &ldquo;beyin &ouml;l&uuml;m&uuml;&rdquo; teşhisiyle birlikte Fransız Cumhurbaşkanı Macron tarafından dile getirilen &ldquo;Avrupa stratejik &ouml;zerkliği&rdquo; fikri, daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; Avrupa savunmasının NATO&rsquo;ya sağlayacağı katkıdan dolayı destekleneceği s&ouml;ylemi &uuml;zerinden Macron&rsquo;un vurgulamaya &ccedil;alıştığı odaktan uzaklaştırıldı.</p> <p>NATO oybirliğiyle yeni bir d&ouml;neme girerse, bu, a&ccedil;ık&ccedil;ası, ABD liderliğinde olacaktır. Altmış yedi sayfalık rapordaki bir&ccedil;ok maddenin, ABD egemenliğini daha da g&uuml;&ccedil;lendirecek ve Avrupalılar i&ccedil;in stratejik &ouml;zerklik &ouml;nerilerini de buna tabi kılacak şekilde şekillendiği g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Keza oybirliği ilkesinin kaldırılmasına y&ouml;nelik d&uuml;ş&uuml;nceler de nihayetinde NATO&rsquo;nun (ve AB&rsquo;nin) b&uuml;y&uuml;k devletlerinin k&uuml;&ccedil;&uuml;klerin fikirlerine daha az &ouml;nem verdikleri/verecekleri eleştirisi ile birlikte anılıyor.</p> <h3>Transatlantik ilişkilerin alacağı hal Biden y&ouml;netimine bağlı</h3> <p>2030 vizyonu i&ccedil;in NATO&rsquo;ya pandemiler, &ccedil;evre ve sağlık gibi konularda da yeni rotalar &ccedil;izmesi i&ccedil;in &ouml;neriler sunan raporda genel olarak yeni tehditlere uyum ve siyasi istişare mekanizmaları &ouml;ne &ccedil;ıkıyor.</p> <p>NATO&rsquo;da transatlantik ilişkilerin alacağı hal, yeni se&ccedil;ilen ABD Başkanı Joe Biden&rsquo;a bağlı. 20 Ocak 2021&rsquo;de yemin ettikten sonra, Birleşik Devletler Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Br&uuml;ksel&rsquo;deki zirveye davet edilecek ve ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın transatlantik ilişkilerde derinleştirdiği &ccedil;atlaklar hızla doldurulmaya &ccedil;alışılacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor.</p> <p>NATO&rsquo;yu Washington ruhuna uygun şekilde &ldquo;Rusya&rsquo;ya karşı daha ileri farkındalık ve tedbirlere, &Ccedil;in ile de sistematik rekabete&rdquo; uyumlu hale getirmek i&ccedil;in bir &ccedil;alışma olduğu aşik&acirc;r. Bununla birlikte Biden, Donald Trump&rsquo;ın &Ccedil;in&rsquo;e y&ouml;nelik agresif politikasına devam edeceğini &ccedil;oktan duyurdu. Avrupa ile g&uuml;venlik ve savunma ilişkilerinde NATO&rsquo;ya bağlılığını da ilan eden Biden, Avrupa&rsquo;da bazı kanatlar tarafından hoş karşılanmadı.</p> <p>&Ccedil;in&rsquo;e karşı t&uuml;m bu uyarı ve tedbirlere karşın gelişen reaksiyon, rakamsal bazı veriler ile durumun g&uuml;venlikten &ouml;te olduğunu kanıtlamaya &ccedil;alışır nitelikte. Ortaya konulan ger&ccedil;ek şu ki, yalnızca NATO &uuml;yesi ABD&rsquo;nin 5 bin 800 n&uuml;kleer savaş başlığı varken &Ccedil;in&rsquo;in sahip olduğu 320 başlık kabaca NATO &uuml;yeleri Fransa (290) ve İngiltere (215) ile aynı seviyede. ABD&rsquo;nin d&uuml;nya genelinde yaklaşık 800 askeri &uuml;sten oluşan k&uuml;resel bir ağı bulunurken, &Ccedil;in&rsquo;in kendi &uuml;lkesi dışındaki tek askeri &uuml;ss&uuml; Cibuti&rsquo;de.</p> <p>NATO &uuml;yesi devletler ge&ccedil;en yıl silahlanma ve ordu i&ccedil;in &Ccedil;in&rsquo;in harcamalarının d&ouml;rt katına tekab&uuml;l eden 1 trilyon ABD dolarından fazla para harcadı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne (SIPRI) g&ouml;re, &Ccedil;in, askeri harcamalarını ge&ccedil;en yıl 266 milyar ABD dolarına eşdeğer artırdı. Bu, n&uuml;fusuna oranla kişi başı 190 ABD dolarına denk geliyor. NATO silahlanma politikası bu orandaki artışa karşı &ccedil;ıkıyor ama aynı d&ouml;nemde ABD&rsquo;nin askeri harcaması n&uuml;fusuna oranla kişi başı 2 bin 200 dolardan fazla. Diğer taraftan, birka&ccedil; yıl i&ccedil;inde Almanya askeri harcamada Rusya&rsquo;nın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;erek, Avrupa&rsquo;da en &ccedil;ok harcama yapan askeri g&uuml;&ccedil; haline gelecek.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>1949&rsquo;daki kuruluşundan bu yana, ABD &ouml;nderliğindeki Batı&rsquo;nın silahlı kolu olarak&nbsp;NATO&rsquo;nun a&ccedil;ık bir d&uuml;şmanı vardı: Sovyetler Birliği. Bu rakip 1990&rsquo;ların başında ortadan kaybolduğunda, yeni bir ama&ccedil; &ccedil;abucak bulunmalıydı. ABD&rsquo;de yapılan değerlendirmelere dayanarak o andan itibaren ama&ccedil;, Batı &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; korumak ve m&uuml;mk&uuml;nse genişletmek i&ccedil;in askeri m&uuml;dahaleleri kullanmaktı.</blockquote> <p>NATO diplomatları, askeri harcama grafikleri, dış politika vizyonu, ekonomik ilerlemesi ve Arktik&rsquo;ten Afrika&rsquo;ya NATO topraklarına yaklaşma stratejisini g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne aldığında, ortak Batı değerlerini paylaşmayan &Ccedil;in&rsquo;in diğer &uuml;lkeleri, &ouml;zellikle ekonomik olarak sindirmeye &ccedil;alıştığı yorumunu yapıyorlar. &Ccedil;in&rsquo;in BRI gibi formatlarla kalkındırdığı Asya ve Doğu Avrupa &uuml;lkelerinde NATO&rsquo;nun n&uuml;fuz kaybetme ve &Ccedil;in&rsquo;in n&uuml;fuz kazanma olgusu her ne kadar &ldquo;sindirme&rdquo; olarak g&ouml;r&uuml;lse de orta vadede b&ouml;lgesel dinamikleri değiştireceği tahmin edilebilir.</p> <p>Avrupa&rsquo;da ise Biden&rsquo;ın NATO&rsquo;ya bağlılığı, stratejik &ouml;zerklik ve Avrupa ordusu gibi savunma y&ouml;netiminde ABD etkisini azaltacak adımları sekteye uğratacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Macron&rsquo;un NATO aleyhindeki s&ouml;ylemlerinin ardından Fransa ve Almanya&rsquo;nın y&uuml;ksek orandaki askeri harcama artışı bu duruma hazırlık gibi g&ouml;r&uuml;nebilirdi. Fakat bug&uuml;n yeni bir strateji i&ccedil;in &ccedil;alışmalara başlanması gerekiyor. &Ouml;zellikle liderler zirvesinde bu konuda vizyon adımları belirlenebilir.</p> <p>NATO&rsquo;nun oybirliği ilkesindeki taviz ve ittifak i&ccedil;inde yer almayan AB &uuml;yesi devletlerle işbirliği ise tartışmaya &ccedil;ok a&ccedil;ık. İttifak i&ccedil;inde iki ayrı taraf olarak g&ouml;r&uuml;lebilecek Fransa ve T&uuml;rkiye bile bu d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me ortak diren&ccedil; sergileyebilir.</p> <p>NATO 2030, bağlayıcı olmamakla birlikte aslında transatlantik ilişkilerin ve k&uuml;resel g&uuml;venlik mimarisinin nasıl şekilleneceğinin bir &ouml;zeti şeklinde g&ouml;r&uuml;lebilir. Yeni d&ouml;nem NATO&rsquo;da hem i&ccedil; hem dış risklerin y&ouml;netilmesini gerektiren zorlu bir s&uuml;re&ccedil; olacak.</p> <p>[Dış politika, g&uuml;venlik ve strateji konuları &uuml;zerinde &ccedil;alışan Tolga Sakman Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanıdır]</p> </div>