'Postmodern darbe'nin psikolojik baskı ve yıpratma aracı: İkna odaları

<p>Demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alan ve toplumda derin yaralar a&ccedil;an 28 Şubat 1997&#39;deki postmodern darbenin &uuml;zerinden 24 yıl ge&ccedil;ti. D&ouml;nemin tanıkları ve mağdurları, bu s&uuml;re&ccedil;te toplumun yaşam bi&ccedil;imi ve inan&ccedil;larını yaşayış tarzı &uuml;zerinden oluşturulan yoğun baskıyı, aradan ge&ccedil;en yıllara rağmen hala unutamıyor.</p> <p>28 Şubat&#39;ın en &ccedil;ok etkilediği kesim, baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; takmaları nedeniyle &ouml;ğrenim hakları engellenen &ouml;ğrenciler oldu. Baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;ğrencilere karşı lin&ccedil; kampanyası başlatıldı, tek istekleri eğitimlerine devam etmek olan &ouml;ğrencilerin y&uuml;zlerine okul kapıları birer birer kapandı.</p> <p>&nbsp;</p> <div class="embed-responsive embed-responsive-16by9" style="box-sizing: border-box; position: relative; width: 791px; padding: 0px; overflow: hidden;"><iframe class="embed-responsive-item" frameborder="0" height="486" src="https://www.youtube.com/embed/mDhzLZBzbD8" style="box-sizing: border-box; position: absolute; top: 0px; bottom: 0px; left: 0px; width: 791px; height: 444.938px; border-width: 0px; border-style: initial;" width="864"></iframe></div> <p>&nbsp;</p> <p>&Ouml;ğrencilerin &uuml;niversite &ouml;nlerinde eylem yaparak başlattıkları baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; m&uuml;cadelesi, kısa s&uuml;rede t&uuml;m &uuml;lkeye yayılarak b&uuml;y&uuml;k bir direnişe d&ouml;n&uuml;şt&uuml;. Haklarını arayan &ouml;ğrenciler, adeta ter&ouml;rist muamelesi g&ouml;rd&uuml;ler, okul bah&ccedil;esine dahi sokulmadılar hatta g&ouml;zaltına alınıp yargılandılar.</p> <h3>İkna odaları baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;ğrencilerin kabusu oldu</h3> <p>&Ouml;ğrencilerin baş&ouml;rt&uuml;lerini &ccedil;ıkarmaları i&ccedil;in İstanbul &Uuml;niversitesinde (İ&Uuml;) kurulan &quot;ikna odaları&quot; da 28 Şubat s&uuml;reciyle &ouml;zdeşleşen olaylardan biri olarak hafızalara kazındı. İkna odaları, hen&uuml;z daha gen&ccedil;liğinin baharında olan kız &ouml;ğrencilerin adeta kabusu haline geldi.</p> <p>İkna odalarında &ouml;ğrencilere, başlarını a&ccedil;maları karşılığında bir&ccedil;ok teklif sunuldu, okula baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;z gireceklerine dair baskıyla taahh&uuml;tname imzalatıldı ve bu sırada g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leri kamerayla kayıt altına alındı.</p> <p>Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; eylemlerinin en yoğun yaşandığı, &ouml;ğrencilerin şiddete maruz kaldığı o g&uuml;nlerde, Fetullah&ccedil;ı Ter&ouml;r &Ouml;rg&uuml;t&uuml; (FET&Ouml;) elebaşı Fetullah G&uuml;len&#39;in &quot;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; f&uuml;ruattır&quot; a&ccedil;ıklaması yasak&ccedil;ılara malzeme olurken, baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; direnişini de b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de sekteye uğrattı.</p> <p>Bu a&ccedil;ıklamanın &uuml;zerine bazı &ouml;ğrenciler baş&ouml;rt&uuml;lerini &ccedil;ıkarırken, bu durum m&uuml;cadele eden &ouml;ğrencilerin &uuml;zerindeki baskıyı daha da artırdı; &ouml;ğrenciler ikna odaları ve karakollarda, bu s&ouml;z &uuml;zerinden yasak&ccedil;ıların telkinlerine maruz kaldı.</p> <h3>&quot;Peruk, bone ve şapka &#39;İkna olmadık&#39; demenin aracı haline geldi&quot;</h3> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/52f7c4d2-852f-4a9e-b343-be9ef8b66754/20212F022Fikna_odalari_kitap_0.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>&quot;İkna Odaları&quot; kitabının yazarı G&uuml;lşen Demirkol &Ouml;zer, AA muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, İ&Uuml; Sosyoloji B&ouml;l&uuml;m&uuml;&#39;nden mezun olmasına &ccedil;ok az bir s&uuml;re kala okula baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;yle girme yasağının başladığını, ilk başta uygulanabilir olmadığını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;kleri yasağın her katmanda &ccedil;ok sert bir şekilde uygulandığını, okulda yaptıkları eylemlerde sert m&uuml;dahalelerle karşılaştıklarını anlattı.</p> <p>O yıl pek &ccedil;ok arkadaşının mezun olamadığını belirten &Ouml;zer, Edebiyat Fak&uuml;ltesi&#39;nde baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; protestosu g&uuml;&ccedil;l&uuml; olduğundan yasağın bir s&uuml;re geri &ccedil;ekildiğini, o sayede mezun olduğunu ve &ouml;ğretmenliğe atandığını fakat diğer kamu kurumlarında da yasak uygulandığı i&ccedil;in &ouml;ğretmenlikten aynı yıl ihra&ccedil; edildiğini s&ouml;yledi.</p> <p>Mezun olduğu yıl okula yeni gelen &ouml;ğrencilerin kayıt &ouml;ncesi ikna odalarına alınması &uuml;zerine onlarla g&ouml;r&uuml;şerek &quot;İkna Odaları&quot; isimli bir kitap kaleme aldığını kaydeden &Ouml;zer, &quot;Konuştuklarımdan 3-4 kişi hari&ccedil; &ccedil;oğu ikna odasına girerek bir şekilde okula kayıtlarını yaptırdılar. Okullarına peruk, bere ya da şapkayla giriyorlardı. Bu aslında şunu ifade ediyor, &#39;Biz o odalara okuldan kaydımız d&uuml;şmesin diye mecburen girdik fakat asla ikna olmadık.&#39; Peruk, bone ve şapka aslında bir d&ouml;nem baş&ouml;rt&uuml;n&uuml;n yerini aldı, &#39;İkna olmadık&#39; demenin aracı haline geldi. Bu nedenle de &ccedil;ok kısa bir s&uuml;re sonra okullarda peruk ve şapka yasakları uygulanmaya başladı. Konuştuğum kişiler, başındaki kendi sa&ccedil;ı mı peruk diye kontrol edilmeye başlandığını anlattılar. &Ccedil;ok &uuml;zg&uuml;nlerdi, psikolojileri dağılmış vaziyetteydi. Hatta pek &ccedil;oğu kabus g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yl&uuml;yordu.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;Başını a&ccedil;mayı reddederse sert bir şekilde muamele ediyorlardı&quot;</h3> <p>G&uuml;lşen Demirkol &Ouml;zer, ikna odalarında baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;ğrencilerin maruz kaldıkları baskıyı şu s&ouml;zlerle anlattı:</p> <p><img alt="" src="https://admin.aa.com.tr/uploads/userFiles/52f7c4d2-852f-4a9e-b343-be9ef8b66754/20212F022Fikna_odalari_kitap_1.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>&quot;&Ouml;ğrenci, ikna odasına tek başına alınıyordu. Burada bir psikolog g&ouml;revlendirilmiş ve yanında okula kayıt yapan bir kadın ve erkek kameraman vardı. Eğer imam hatipliyse dini arg&uuml;manlar &uuml;zerinden değil daha &ccedil;ok &#39;G&uuml;zelsin, gen&ccedil;sin, gelecek vadediyorsun. Burs verelim, seni okutalım ama okula bu şekilde giremezsin, başını a&ccedil;man lazım.&#39; şeklinde telkinlerde bulunuyorlardı. Kişi eğer reddederse bu sefer sert bir şekilde muamele ediyorlardı. Ailesini aramakla tehdit ediyorlar ya da dini bilgisinin zayıf olduğunu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorlarsa Kur&#39;an&#39;da b&ouml;yle bir emrin olmadığını s&ouml;yl&uuml;yorlardı. İkna odasının &ouml;zeti şu; bir genci her t&uuml;r arg&uuml;manla sıkıştırarak &ouml;n&uuml;nde bulunan kağıdı imzalatıp o anda başını a&ccedil;masını sağlayarak onun farklı bir y&ouml;ne girmesini istediler. Başını a&ccedil;masını isteyip kayıt aldıklarında aslında &ouml;ğrenciye &#39;Sen artık yenildin, bize teslim oldun, başını a&ccedil;tın bir kere bundan sonra da a&ccedil;malısın.&#39; mesajını veriyorlardı.&quot;</p> <p>&Ouml;zer, g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; &ouml;ğrencilerin ikna odasında yaşadıklarını ağlayarak anlattığını, bir yandan da o d&ouml;nemde okula hala devam ettikleri i&ccedil;in tedirginlik duyduklarını aktardı.</p> <p>28 Şubat&#39;ın tarihte kalmış ve bitmiş bir acı olmadığına, bug&uuml;n hala o d&ouml;nemin yaralarının sarılmadığına işaret eden &Ouml;zer, &quot;Her kademede memuriyetten atılanların yaşadıkları sorunlar devam ediyor. &Ouml;zl&uuml;k haklarımızı almadık, iadeiitibar i&ccedil;in uğraşıyoruz. Bu, darbenin boyutlarını ve derinliğini g&ouml;steriyor. Bin yıl s&uuml;rmedi belki ama izlerini silemediğimiz i&ccedil;in hala kanayan taze bir yara.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <h3>&quot;Okula almadılar ama atılma sebebi olarak devamsızlığı g&ouml;sterdiler&quot;</h3> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/52f7c4d2-852f-4a9e-b343-be9ef8b66754/20212F022Fzehra_kaya.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; float:right; max-width:100; vertical-align:middle" />28 Şubat s&uuml;recinde İ&Uuml; Edebiyat Fak&uuml;ltesi Sanat Tarihi B&ouml;l&uuml;m&uuml; 3. sınıf &ouml;ğrencisiyken baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; nedeniyle &uuml;niversiteden atılan Zehra Erg&uuml;l Kaya, o d&ouml;nemde okuluna devam edebilmek i&ccedil;in verdiği m&uuml;cadele ve karşılaştığı zorluklar ile &ouml;ğrencilerin baskıya maruz kaldıkları ikna odalarıyla ilgili tanık olduğu olayları anlattı.</p> <p>Okullarda hen&uuml;z yasak uygulanmaya başlamadan &ouml;nce dahi baskıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Kaya, sınıftaki baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; arkadaşıyla hi&ccedil;bir gerek&ccedil;e g&ouml;sterilmeksizin kazı alanına g&ouml;t&uuml;r&uuml;lmediklerini, sınıf arkadaşlarının buna karşı imza topladığını ama işe yaramadığını s&ouml;yledi.</p> <p>Yasakların ilk &ouml;nce &Ccedil;apa ve Cerrahpaşa Tıp Fak&uuml;ltelerinde başladığını dile getiren Kaya, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;&Ouml;ğrencileri derslere almadılar. Yaka pa&ccedil;a sınav ve uygulama salonlarından &ccedil;ıkardılar. Darbeden birka&ccedil; ay sonra da Edebiyat Fak&uuml;ltesi&#39;nde de yasak uygulanmaya başladı. Bir g&uuml;n okulun kapısına geldiğimizde robokoplar ve k&ouml;peklerle durdurulduk. Bir daha da uzun yıllar boyunca okuluma giremedim. Yasak yasal değildi ve uygulayıcılar bunu biliyorlardı. 1998&#39;de devamsızlıktan okuldan atıldım. Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; kanunen yasak değildi, kılık kıyafet y&ouml;netmeliği de atılmayı gerektirmezdi. Bizi okula fiilen almadılar ama atılma sebebi olarak devamsızlığı g&ouml;sterdiler. Y&ouml;netim, okula almadıklarını kabul etmiyordu. Defalarca tartaklandım, yumruk yedim, yerlerde s&uuml;r&uuml;klendim, &uuml;zerime k&ouml;pekleri saldılar. G&ouml;zaltına alındım, nezarette yattım hatta cezaevinde tutuklu yargılama talebi olduğu i&ccedil;in beraat etmeme rağmen cezaevine giriş &ccedil;ıkış yapmak zorunda kaldım. 1 ay sonra yapılacak yargılama i&ccedil;in tutuklu yargılama kararı verildi. B&uuml;t&uuml;n bunlar 3 yılını tamamladığım okuluma son sene de devam etmek istediğin i&ccedil;in ger&ccedil;ekleşti.&quot;</p> <h3>&quot;&Ccedil;ok tacizkar bir uygulamaydı&quot;</h3> <p>Okula devam &ouml;ğrenciler i&ccedil;in başı a&ccedil;ık fotoğraf zorunluluğu getirildiğini ve kayıt yenileyecekleri zaman kendisinden a&ccedil;ık fotoğraf istenildiğini fakat vermediğini ifade eden Kaya, a&ccedil;ık fotoğraf veren arkadaşlarının da &quot;Kimliklerinizde a&ccedil;ık fotoğraf var, &ouml;rt&uuml;l&uuml; giremezsiniz.&quot; gerek&ccedil;esiyle okullara alınmadıklarını aktardı.</p> <p>Zehra Erg&uuml;l Kaya, ikna odalarına ilişkin tanıklığını ise şu s&ouml;zlerle dile getirdi:</p> <p>&quot;İlk kez kayıt i&ccedil;in gelen &ouml;ğrencilerden de a&ccedil;ık fotoğraf istediler. Onları farklı bir girişten aldılar. Okulun &ouml;n&uuml;ne perdeleri olan ge&ccedil;ici kabin gibi yerler yapmışlardı. Buraya sadece yeni gelen kız &ouml;ğrencileri alıyorlardı. &Ccedil;oğu arkadaş ağlayarak o odalardan &ccedil;ıkıyordu. Biz de oradaydık. İ&ccedil;eride kamera karşısında oturtularak verdikleri emeğin o noktada verecekleri karara bağlı olduğunu, eğer başlarını a&ccedil;arlarsa onları &ccedil;ok parlak bir geleceğin beklediğini telkin etmişler. Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; i&ccedil;in ailelerinden baskı g&ouml;r&uuml;yorlarsa burs vererek her t&uuml;rl&uuml; sahip &ccedil;ıkacaklarını, orada verecekleri kararla geleceklerine y&ouml;n vereceklerini s&ouml;yleyerek bir uygulama yaptılar. Bu &ccedil;ok tacizkar bir uygulamaydı. O g&uuml;nlerde yasak&ccedil;ıların kendince daha az şiddetli bir uygulaması gibi lanse edildi. Nur Serter ve ekibi de b&ouml;yle s&ouml;yl&uuml;yorlardı. İstanbul&#39;daki s&uuml;reci yakından biliyorum, &ccedil;ok acımasızca uygulandı, kimsenin g&ouml;z&uuml;n&uuml;n yaşına da bakmadılar.&quot;</p> <p>16 yıl sonra aftan yararlanıp 4 &ccedil;ocuk annesi olarak okula d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirten Kaya, &quot;Başvurumu kabul eden hoca olarak da sınıf arkadaşımı karşımda buldum. Bu benim i&ccedil;in bir kırılma anıydı. Biz yasağa karşı bir duruş g&ouml;sterirken &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k m&uuml;cadelesi veriyorduk aslında. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; inancımıza uygun olarak yaşamak istiyorduk. Yine de insanın hayatının 16 yıl ertelenmesi &ccedil;ok etkili bir yıkım ve bunun tazmini olamaz. Benim gibi binlerce insanın hayatı ertelendi. Kariyeri yok edildi. Bu &ccedil;ok ağırdı. Zannedildiğinde &ccedil;ok daha fazla kişiyi etkiledi, hala da etkileri devam ediyor.&quot; şeklinde konuştu.</p>