"Tuzu azaltmak, böbrek sağlığını korumak için elzem"

<div class="iliskiIcerik ltr" id="icerikDiv_35378062" style="overflow-wrap: break-word; color: rgb(43, 43, 43); font-family: &quot;Segoe UI&quot;, &quot;Helvetica Neue&quot;, &quot;Droid Sans&quot;, Arial, Tahoma, Geneva, sans-serif; font-size: 14px; padding: 0px 7px;"> <p>İSTANBUL (AA) -&nbsp;Bezmialem Vakıf &Uuml;niversitesi Rekt&ouml;r&uuml; ve Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. R&uuml;meyza Kazancıoğlu,&nbsp;T&uuml;rkiye&#39;de yapılan araştırma ve &ccedil;alışmaların, g&uuml;nl&uuml;k tuz miktarının 16 ila 18 gram aralığında olduğunu g&ouml;sterdiğini belirterek,&nbsp;&quot;Normalde alınması gereken g&uuml;nl&uuml;k tuz miktarı 4 ila 6 gramdır. Dolayısıyla g&uuml;nl&uuml;k beslenme rutinimiz i&ccedil;erisinde tuzu azaltmak, b&ouml;brek sağlığını korumak i&ccedil;in elzemdir.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Kazancıoğlu, &quot;D&uuml;nya B&ouml;brek G&uuml;n&uuml;&quot; dolayısıyla&nbsp;yaptığı yazılı a&ccedil;ıklamada,&nbsp;tuz t&uuml;ketimi ile b&ouml;brek sağlığına etkilerine dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Tuz t&uuml;ketiminin sınırlandırılması konusunda &ccedil;ağrıda bulunan Kazancıoğlu, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;T&uuml;rkiye&#39;de yapılan araştırma ve &ccedil;alışmalar, g&uuml;nl&uuml;k tuz miktarının 16 ila 18 gram aralığında olduğunu g&ouml;steriyor. Normalde alınması gereken g&uuml;nl&uuml;k tuz miktarı 4 ila 6 gramdır. Dolayısıyla g&uuml;nl&uuml;k beslenme rutinimiz i&ccedil;erisinde tuzu azaltmak, b&ouml;brek sağlığını korumak i&ccedil;in elzemdir. &Ouml;rnek verecek olursak; ekmek bizim mutfağımızın temel gıda maddelerinden biri. G&uuml;n i&ccedil;erisinde ekmeğin fazla t&uuml;ketilmesi, g&uuml;nl&uuml;k tuz ihtiyacının karşılanması anlamına gelir. Dolayısıyla diğer besinlerden alınan tuz miktarı da d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde, g&uuml;nl&uuml;k tuz miktarını olduk&ccedil;a aşıyoruz. Buna dikkat etmek gerekir.&quot;</p> <p>Hazır gıdaların i&ccedil;eriğinde koruyucu olarak kullanılan fosfat tuzlarının da bulunduğunu kaydeden&nbsp;Kazancıoğlu,&nbsp;b&ouml;brek hastalığı gelişen kişilerde, fosforun kısıtlı t&uuml;ketilmesi gerektiğini ifade etti.&nbsp;Kazancıoğlu, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;</p> <p>&quot;Dolayısıyla bu hazır gıda paketlerinde sadece sodyum (tuz) oranının değil, fosfor oranının da daha net ve anlaşılır şekilde belirtilmesi gerekir. Farkındalık a&ccedil;ısından da &ouml;nemli bir &ccedil;alışma olabilir. Tuzu d&uuml;ş&uuml;k ve lif oranı y&uuml;ksek sağlıklı bir diyet, daha fazla fiziksel aktivite ve sigaranın bırakılması gibi basit yaşam tarzı &ouml;nerileri, kronik b&ouml;brek yetmezliğinin ilerleme oranını y&uuml;zde 50&#39;ye kadar yavaşlatabilir.&quot;<br /> &nbsp;</p> <p>- &quot;Sessizce ilerleyen k&uuml;resel salgın, kronik b&ouml;brek yetmezliği&quot;<br /> &nbsp;</p> <p>Prof. Dr.&nbsp;Kazancıoğlu, b&ouml;brek hastalığının genellikle sessizce ilerlediğini, sıklıkla ciddi bir belirtiye neden olmadan &ouml;nce, kişinin, b&ouml;brek fonksiyonlarının bir kısmını zaten kaybetmiş olabileceğini vurgulayarak, &quot;Erken tanı bu hastalıkta da &ouml;nemlidir. &Ccedil;ok su i&ccedil;me, sık idrara &ccedil;ıkma, yorgunluk, bulantı-kusma ve şişlikler, uyarıcı olmalıdır. Diyabet (t&uuml;m vakaların yaklaşık &uuml;&ccedil;te birinin nedeni olarak belirlenmiştir) ve y&uuml;ksek tansiyon (hipertansiyon), b&ouml;brek hastalığının en sık nedenleridir. Y&uuml;ksek tansiyon t&uuml;m b&ouml;brek yetmezliği vakalarının d&ouml;rtte birinden fazlasına neden olur.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Kronik b&ouml;brek yetmezliği a&ccedil;ısından riskli olan kişilerin kimler olduğuna dair a&ccedil;ıklamada bulunan Kazancıoğlu, &quot;Riskli grupta yer alan bireyler, şeker yani diyabet hastaları, y&uuml;ksek tansiyonu olan hastalar, ailesinde b&ouml;brek hastası olanlardır. Ayrıca sigara kullanan, fazla kilosu olan, sağlıksız beslenen, uygunsuz bitkisel &uuml;r&uuml;n kullanan, yetersiz sıvı t&uuml;keten bireyler de risk altındadır.&quot; bilgisini verdi.<br /> &nbsp;</p> <p>- &quot;T&uuml;rkiye sağlık hizmetleri a&ccedil;ısından şanslı bir &uuml;lke&quot;<br /> &nbsp;</p> <p>Kazancıoğlu, International Society of Nephrology (ISN) ve International Federation of Kidney Foundations&#39;ın (IFKF), bu yıl &quot;D&uuml;nya B&ouml;brek G&uuml;n&uuml;&quot;n&uuml;n temasını &quot;Herkes i&ccedil;in B&ouml;brek Sağlığı&quot; olarak belirlediğini anımsatarak, kronik b&ouml;brek yetmezliğinin tedavisinin olduk&ccedil;a maliyetli olduğunu belirtti.</p> <p>Pek &ccedil;ok &uuml;lkede b&ouml;brek yerine koyma (diyaliz ve organ nakli) tedavilerine erişimin olmadığına işaret eden Kazancıoğlu, T&uuml;rkiye&rsquo;deki hastaların bu konuda şanslı olduğunu kaydetti.</p> <p>Kazancıoğlu, d&uuml;nyada her 10 kişiden biri, T&uuml;rkiye&#39;de ise her 7 kişiden birinde kronik&nbsp;b&ouml;brek hastalığı&nbsp;bulunduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:</p> <p>&quot;Her yaşta gelişebilir. Bu b&uuml;y&uuml;yen salgının tedavisinin maliyeti, d&uuml;nya &ccedil;apında sağlık sistemlerinde b&uuml;y&uuml;k bir y&uuml;k oluşturuyor. D&uuml;ş&uuml;k ve orta gelirli &uuml;lkelerde uzun vadeli diyaliz tedavisi m&uuml;mk&uuml;n olmamakta, bu da yılda 1 milyondan fazla insanın tedavi edilmeyen b&ouml;brek yetmezliğinden &ouml;lmesine neden olmaktadır. Sağlık hizmetlerine ulaşma konusunda şanslı &uuml;lkelerden biriyiz. Diyaliz merkezleri, diyaliz cihazları ve sağlık &ccedil;alışanları a&ccedil;ısından &uuml;lkemizde her hangi bir yetersizlik s&ouml;z konusu değil. &Uuml;lkemizde 865 Hemodiyaliz, 120 Periton Diyalizi ve 78 B&ouml;brek Nakli ger&ccedil;ekleştiren sağlık kuruluşu bulunmakta ve tedavilerin hepsi devlet tarafından karşılanmaktadır.&quot;<br /> &nbsp;</p> <p>- &quot;Mesafe kat etmemiz gereken konu, organ nakli&quot;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bezmialem Vakıf &Uuml;niversitesi Rekt&ouml;r&uuml; Kazancıoğlu, T&uuml;rkiye&#39;nin diyaliz hizmetlerinde iyi durumda olduğunu belirterek, &quot;Mesafe kat etmemiz gereken konu ise organ nakli. İnsanların haftada 3 g&uuml;n 4 saat diyalize bağlı kalması, bazı a&ccedil;ılardan kısıtlanması anlamına gelebiliyor. Fakat organ nakliyle, hem fizyolojik ve psikolojik anlamda yenilenme sağlanıyor hem de yaşam standartları y&uuml;kseliyor.&quot; bilgisini verdi.</p> <p>Kazancıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;&Uuml;lkemizde 77 binin &uuml;zerinde son d&ouml;nem b&ouml;brek yetmezliği tanısı almış hasta var. Ulusal organ kadavra bekleme listesinde kayıtlı toplam 26 bin hasta kendisine uygun organın bulunmasıyla yeniden hayata tutunmayı bekliyor. Bu hastaların yaklaşık 23 binini ise b&ouml;brek bekleyen hastalar oluşturuyor (y&uuml;zde 86). &Uuml;stelik her yıl bu hastaların 2 bin 500&rsquo;&uuml; de bekleme listesinde uygun organ bulunamadığı i&ccedil;in yaşamını yitiriyor. 2018 yılındaki nakillere bakıldığında, canlıdan 3 bin 11 b&ouml;brek nakli, kadavradan 859 b&ouml;brek nakli yapılmıştır. Organ nakli konusunda yeterince bilin&ccedil;lenme sağlanamadığı takdirde kadavra bekleme listesindeki &ouml;l&uuml;m oranlarındaki artış ka&ccedil;ınılmaz olacaktır.&quot;<br /> &nbsp;</p> <p>- &quot;Her b&ouml;brek hastası aynı değil&quot;&nbsp;<br /> &nbsp;</p> <p>B&ouml;brek hastalığının her bireyde farklı &ouml;zellikler nedeniyle ortaya &ccedil;ıktığını, dolayısıyla hastaların tedavi ve yaşam bi&ccedil;imiyle ilgili birbirine tavsiyede bulunmasının doğru olmadığını vurgulayan Kazancıoğlu, &quot;Hastaların her birinin hastalığının &ouml;zelliği farklı olup, uygulayacağı tedavi bi&ccedil;imi de farklı olacaktır. B&ouml;brek yetmezliğine neden olan durum, hastanın mevcut hastalıkları, yaş, ailede b&ouml;brek hastası olma durumu gibi pek &ccedil;ok unsur değerlendirilir. T&uuml;m bu değişkenlerden yola &ccedil;ıkarak en uygun tedavi şekli belirlenir.&quot; yorumunu yaptı.</p> <p>Prof. Dr. Kazancıoğlu, şu ifadeleri kullandı:</p> <p>&quot;Kronik b&ouml;brek hastalığı teşhisi, hemen diyaliz veya nakil ihtiyacınız olacağı anlamına gelmez ancak iyi takip ve tedavi edilme zorunluluğu getirir. Kan basıncının iyi kontrol&uuml;, kan şekerinin normal seviyelerde tutulması, tuz t&uuml;ketiminin azaltılması, sigaranın bırakılması, kilo verilmesi, d&uuml;zenli egzersiz yapılması ve kendileri i&ccedil;in &ouml;nerilen tedavilerin d&uuml;zenli yapılması ile hastalıkların ilerlemesi engellenebilir. T&uuml;m bireyler b&ouml;breklerinin kıymetini bilmeli ve esas gayeleri sağlıklı bir yaşam s&uuml;rmek olmalıdır.&quot;</p> </div> <div class="data_tags" id="parentdivEtiket_35378062" style="overflow-wrap: break-word; color: rgb(43, 43, 43); font-family: &quot;Segoe UI&quot;, &quot;Helvetica Neue&quot;, &quot;Droid Sans&quot;, Arial, Tahoma, Geneva, sans-serif; font-size: 14px; padding-top: 10px; padding-left: 5px;"> <div class="ltr" id="splitteryayin_callbackhaberdetay_HaberDetayGoster_dListIliski_divEtiket_1" style="overflow-wrap: break-word;">&nbsp;</div> </div>