YANGIN BÖLGESİNDEN GELEN YAZARIMIZ GÜLŞEN KILINÇER,DEN ÖNEMLİ BİR TEKLİF,: İTFAİYE TEŞKİLATLARI DEVLET HİMAYESİNE GEÇMELİDİR

YOLCULUK NASIL BAŞLADI? Ciğerlerimiz yandı. Geleceğimizin ciğerleri yakıldı. Yeşilimiz karardı. Sadece ülkemizde değil dünyanın dört bir yanında başgösteren yangınlarla birlikte yüreklerimiz dağlandı. Vicdanlarımız sızladı. Ben de sorumlu bir gazeteci olarak bu acının başladığı noktada bulunmalı ve o sıcak sahayı gözlemlemeliydim. Böylece yolculuğum başlamış oldu. İLK GÖRDÜĞÜNÜZ OLAYDA NELER HİSSETTİNİZ? Yüzlerce yıllık emeğin, yeşilin, doğanın, ülkenin, insanlığın geleceğinin katledilme tablosu karşısında acı ve ıstırap duydum. İNSANLARIN MANEVİYAT DURUMLARI NASIL? Güçlü, umutlu, geleceği inşa edebilecek yüreklilikte, toprağı yeniden yeşillendirecek azimde…. Cehennemi yaşayan o insanlar bizleri gördüklerinde sevinçle karşılıyor sanki o acıyı kendileri yaşamamış gibi güler yüzle bizleri ağırlıyorlardı. TAHRİBAT HANGİ SAFHADA? İnsanların evleri, ahırları, hayvanları, samanlarına varana kadar yanmış, kül olmuştu. Ormanların yanması, küresel ısınmayı tetikleyebileceği gibi önümüzdeki süreçte kuraklığı ve susuzluğu da körükleyecektir. Bununla beraber su savaşlarını da beraberinde getireceği aşikârdır. O yüzden çok geç olmadan gereken önlemler alınmalıdır. Temmuz 2021, dünya tarihinde şu ana kadar kaydedilen en sıcak ay oldu. “Nerede devlet” diyenlere karşı siz devleti orada gördünüz mü? Devlet, bütün kadroları ve imkânları ile topyekün vatandaşının yanında idi. DEVLET MİLLET EL ELE İKEN PROVAKATÖRLERİN PROVAKATİF EYLEMLERİNE ŞAHİT OLDUNUZ MU? Buna canlı olarak şahit olmadım ancak birçok sosyal medya platformunda maalesef bu tarz provakatif yaklaşımların olduğu görüntülere şahit oldum. VATANDAŞIN BEKLENTİLERİ NEDİR? DEVLETTEN VE MİLLETİMİZDEN İSTEDİKLERİ VAR MI? Bir daha bu tarz üzüntü verici afetlerin yaşanmaması için herkesin daha dikkatli ve bilinçli davranması yönünde beklentilere sahiplerdi geleceğe dair... YARDIMLAR GELİYOR MU? GELİYORSA ADİL BİR BİÇİMDE DAĞITILIYOR MU? STK’lar da oldukça duyarlı ve etkin bir şekilde sahada yerlerini almışlardı. Yardımlar ihtiyaçlara göre adil bir şekilde dağıtılıyordu. Hatta vatandaşımız o kadar duyarlı ki kendi aralarında İMECE usulü yemekler pişiriyor, dönüşümlü olarak yangın söndürme faaliyetlerinde yer alıyorlardı. BU SAATTEN SONRA NELER YAPILABİLİR? Burada doğal bir afet, beklenmedik bir durum söz konusu. Kalıcı çözümler üretilmeli… Geçimlerini ormancılık, hayvancılık ve tarımla karşılayan insanların geçim kaynakları tükenmiştir. Geçici çözümler yerine kalıcı imkânların sunulması yönünde devletin yeni politikalar geliştirmesi gerektiğine inanıyorum. Yaraya anında müdahale edilerek pansuman yapıldı. Bu müthiş bir şey. Evet insanlara balık da verilmeli ancak yeni balık tutma yöntemleri de öğretilmeli. Somut adımlara gelince, itfaiyeciler, belediyelere bağlı olarak çalışıyorlar. Her belediyede gerekli ekipman ya da personel olmuyor. Herkese eşit hizmet ve 81 ilin eşit oranda hizmet alabilmesi için bu teşkilatın belediyelerin elinden alınarak ya Acil Durum ve Afet Bakanlığı kurulmalı ya da İçişleri Bakanlığına bağlı İtfaiye Genel Müdürlüğü kurularak tüm itfaiye teşkilatları bir merkezde toplanmalı, devlet himayesinde olmalıdır. Orman yangın işçileri sezonluk değil daimi işçi olarak çalıştırılmalıdır. İtfaiyecilik meslek olarak sayılmalı ve onlar da işleri sırasında öldüklerinde şehit sayılmalıdır. Aktif olmayan yangın kuleleri aktif hale getirilmeli ve sayıları çoğaltılmalıdır. Ormanlarımızdaki yangın bariyerleri çoğaltılmalı vb… Yangında birlik ve beraberlik mesajları verilmesi gerekirken bazı siyasiler ve liderlerinin kışkırtıcı ve provakatif söylemleri için neler söyleyeceksiniz? Ülkemizi etkileyen olumsuz olaylarda öncelik vatanımızın feraha çıkması olmalıdır. Bunu malzeme olarak kullanacak odaklar her zaman olacaktır. Siyasiler önceliğine ülkesinin birlik ve beraberliğini koymalıdır. Ve bu zor koşullardan hep birlikte el ele çıkılmalıdır. Ve dün de bugün de yarın da vatandaşın kalbinde doğrular kazanacaktır. Ellerimiz ateşi söndürmek için beraber olmalıdır. Harlamak için değil. SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEYLER VAR MI? Umut varsa yaşam var, umut varsa huzur var, umut varsa gelecek var. ‘’Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz’’ der Peygamber Efendimiz… Bu bilinçteki insanları hiçbir yangın yıldıramaz. Röportaj: Bülent Ertekin