Yumurtaları sanat eserine dönüştürüyor

<p>ADANA (AA) - Adanaʹda yaşayan Naci Eroğlu, tavuk yumurtalarına işlediği desen ve fig&uuml;rlerle onları birer sanat eseri haline getiriyor. </p><p>Sandalye kiralayan babasının yanında k&uuml;&ccedil;&uuml;k yaşta &ccedil;alışmaya başlayan 60 yaşındaki Eroğlu, o yıllarda kırılan sandalyeleri tamir eden babası aracılığıyla alet edevatla tanıştı, daha okula gitmeden &ccedil;eki&ccedil; tutmaya başladı. Lise yıllarında resim yeteneği ortaya &ccedil;ıkan Eroğlu, bir yandan kara kalem resimler yaparak, diğer yandan siyah beyaz fotoğrafları boyayarak hem para kazandı hem de iyi bir sanat&ccedil;ı olma yolunda ilerledi. </p><p>Y&uuml;ksek &ouml;ğrenimine d&ouml;nemin şartları nedeniyle ara vermek zorunda kalan Eroğlu, bir kamu kurumunda &ccedil;alışırken hobi ama&ccedil;lı &ccedil;eşitli tekniklerde resim yaptı, minyat&uuml;r ahşap, vitray, r&ouml;lyef sanatlarıyla ilgilendi. Eroğlu, o d&ouml;nem sanat okuluna giden &ccedil;ocuğunun elektronik &ouml;devine yardım ederken k&uuml;&ccedil;&uuml;k devrelerin delinmesinde kullanılan f&ouml;n makinesi motoruyla yumurtaları da delebileceği d&uuml;ş&uuml;ncesiyle yumurta oyma ve kabuklarını işleme işine başladı.</p><p>Yumurtların altında k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir delik a&ccedil;ıp i&ccedil;ini boşaltan Eroğlu, evinin balkonunda kurduğu tezgahta yumurtaların kabuklarına &ccedil;izdiği desenleri f&ouml;n makinesi motoruna takılan k&uuml;&ccedil;&uuml;k matkap u&ccedil;ları ve hobi ama&ccedil;lı oyma motorları kullanarak sanat eserine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;yor. </p><p>Eroğlu, kullandığı materyalin k&uuml;&ccedil;&uuml;k ve dayanıksız olması nedeniyle sanatını b&uuml;y&uuml;k bir &ouml;zen ve sabırla s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yor. Yumurtanın hassas ve kırılgan yapısından dolayı Eroğlu, eser olarak işlenmiş bir yumurtayı ortaya &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in &ccedil;oğu zaman 10ʹdan fazla yumurta &uuml;zerinde &ccedil;alışmak zorunda kalıyor.</p><p>Zamanla sanatını geliştiren Eroğlu, bıldırcın yumurtaları &uuml;zerinde &ccedil;alışmaya başlarken, kimi oyulmuş tavuk yumurtalarının i&ccedil;ini de tela ile kaplayarak daha estetik bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m kazandırıyor.</p><p>Eroğlu, AA muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, 1990ʹlı yıllarda okula giden &ccedil;ocuklarının f&ouml;n motoru kullanarak elektronik devrelerini deldiğini, kendisinin yardım ederken bu aleti yumurta delmek i&ccedil;in de kullanabileceği d&uuml;ş&uuml;ncesiyle yumurta delmeye başladığını belirtti.</p><p>Yumurtanın bir kaideye oturması ve oyulması i&ccedil;ini boşalttığını anlatan Eroğlu, bir hafta devam eden oyma sonrası daha fazla zevk almak i&ccedil;in zor olanı se&ccedil;ip uygun g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; eserlerin i&ccedil;ine cımbız kullanarak tela yerleştirdiğini aktardı.</p><p>Sanatını yaparken hep daha zor olanını denediğini anlatan Eroğlu, şunları s&ouml;yledi:</p><p>ˮBenim kulandığım aletin devri 20-30 bin civarı. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde &ccedil;ok y&uuml;ksek devirli makineler var. Devir hızı y&uuml;kseldik&ccedil;e iş daha kolaylaşıyor, kırılma riski daha da azalıyor. Yumurta &ccedil;ok rahatlıkla kolaylıkla işlenebilir hale geliyor ama orda da işin sanat kısmı bir tarafa itilmiş oluyor. Bug&uuml;n CNCʹler var, yumurtayı koyuyorsun istediği şekli verebiliyor. Buna &ccedil;ok sanat diyemeyiz. O y&uuml;zden ben bu f&ouml;n motorunu benimsedim. &Ccedil;alışmamı sanatsal olması sebebiyle benimsiyorum. ˮ</p>ˮSanat, sanat i&ccedil;indirˮ<p>Eroğlu, sanatında daha ileriye gitmek i&ccedil;in muhabbet kuşları ve bıldırcı yumurtaları &uuml;zerinde de &ccedil;alıştığını aktardı. </p><p>Yaptığı işin riski arttık&ccedil;a kendisine daha fazla zevk verdiğini anlatan Eroğlu, şunları s&ouml;yledi:</p><p>ˮSanat sanat i&ccedil;indir d&uuml;ş&uuml;ncesiyle &ccedil;alışıyorum. Bu işi yaparken işin maddi boyutunu kesinlikle d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yorum. Mesela bir sipariş verilmiş olsa bana, ʹŞu kadar paraya şunu yapar mısın?ʹ dedikleri zaman &ccedil;alıştığım zaman o para aklıma gelse ben o işi bırakırım. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu paraya bu iş yapılmaz. Ben haz alıyorum, zevk alıyorum, mutlu oluyorum. Bu işi bana para yaptıramaz. &Ccedil;ok farklı bir duydu. Bu işle uğraşan insanlar bilir bunu. Zevk i&ccedil;in yapıyorum, mutlu oluyorum, huzurlu oluyorum.ˮ</p>Yumurta oymacılığı k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;ze yerleşebilir<p>Eroğlu, yaptığı sanatın T&uuml;rk el sanatları i&ccedil;ine girmesi i&ccedil;in &ouml;nceki yıllarda K&uuml;lt&uuml;r ve Turizm Bakanlığına yaptığı başvurunun kabul edilmediğini aktardı.</p><p>Hristiyanların Paskalya Bayramıʹnda yumurta boyama etkinliği olduğunu, ancak oyma yapılmadığına dikkat &ccedil;eken Eroğlu, şunları s&ouml;yledi:</p><p>ˮGe&ccedil;mişte Mimar Sinan camilerde yumurtayı farklı nedenlerle kullanmış. Ama delerek kullanmamış. O da bir k&uuml;lt&uuml;rd&uuml;. O, t&uuml;m olarak koymuşsa biz de bug&uuml;n i&ccedil;in onu delerek, motifler vererek kullanım alanı a&ccedil;ıyoruz. Ge&ccedil;mişte bu alanda bir yumurta kullanım varken bug&uuml;ne kadar farklılık g&ouml;stererek gelmiş halidir diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Yumurta oyma sanatını k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;ze yerleştirebiliriz. Ben yerleşmesini &ccedil;ok isterim. Bizim k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;ze ait olsun. Şu an sahipsiz ortada duran bir k&uuml;lt&uuml;r bu. Boyama tarzı paskalya şenliklerinde kullanılıyor ama işleme olarak, delerek yapılanı kabullenmiş bir millet yok. Ben en azından kendim bulamadım.ˮ</p>