İzmir'den Madde Bağımlılığına Karşı Alarm Zilleri: Uzmanlar Konferansı Öncesinde Kritik Uyarılar
İzmir'den Madde Bağımlılığına Karşı Alarm Zilleri: Uzmanlar Konferansı Öncesinde Kritik Uyarılar
Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi İzmir Şubesi, ülkemizin ve geleceğimizin en büyük tehditlerinden biri olarak gördüğü hızla artan madde bağımlılığı ve uyuşturucu sorununa dikkat çekmek amacıyla önemli bir adım atıyor. Şube Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Attila Karaaslan, konuyla ilgili uzmanların katılımıyla düzenlenecek bir konferans öncesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Karaaslan, Türkiye genelindeki vahim tabloyu gözler önüne sererek, nüfusun %15,8’ini oluşturan 15-25 yaş grubundaki gençlerimizin ve toplamda yaklaşık 10 milyon vatandaşımızın madde ve davranış bağımlılığı riski altında olduğunu vurguladı. 13 milyon çocuğumuzun bu tehlikeye karşı savunmasız olduğunu belirten Karaaslan, 125 bin sivil toplum kuruluşunun bu konuda yeterli duyarlılığı göstermemesinin üzücü olduğunu ifade etti.
Ülke genelinde cinayetlerin %60’ının, saldırıların %40’ının ve tecavüzlerin %33’ünün alkol ve madde etkisi altındaki kişiler tarafından işlendiğine dikkat çeken Karaaslan, maddeye başlama yaşının giderek düşmesinin (ortalama 20,8 yaş) ve 12-17 yaş arasındaki gençlerin büyük risk altında olmasının vahametini dile getirdi. Uyuşturucu kullanımına başlamadan önce tütün (%81) ve alkol (%38) kullanım oranlarının yüksekliğine işaret eden Karaaslan, kullanıcıların %82’sinin ilk olarak esrar ile tanıştığını ve %74,4’ünün maddeyi arkadaş veya yakın çevresinden temin ettiğini söyledi.
Karaaslan, Ulusal Sağlık Araştırmaları verilerine göre 7 milyonun üzerinde kişinin alkol kullandığını, sigara içme oranlarının da yüksek seviyelerde seyrettiğini belirtti. Sanal kumarın da ciddi bir sorun teşkil ettiğini ve İsveçli kumar şirketlerinin gelirlerinin önemli bir kısmını Türkiye’den elde ettiğini vurguladı. Uyuşturucunun %80 oranında sokak satıcıları ve internet üzerinden temin edildiği bilgisini paylaşan Karaaslan, İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara ve Antalya başta olmak üzere 81 ilin tamamında uyuşturucu kullanımının tespit edildiğini kaydetti.
Arz ve talep önleyici politikaların etkin bir şekilde yürütülememesi durumunda, "Bağımlılıklarla Mücadele" sorununun önümüzdeki dönemde başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere 15 büyük şehrin en büyük güvenlik problemi hâline gelebileceği uyarısında bulunan Karaaslan, 125 bin STK’nın bu mücadelede aktif rol alması gerektiğini vurguladı. STK’ların yılda en az bir kez riskli bölgelerde 14-19 yaş grubuna yönelik uzun vadeli kültür, sanat ve spor projeleri hayata geçirmesinin önemine değindi.
Kamu, sivil toplum, üniversite, medya, sanat ve spor camiasının iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Karaaslan, aksi takdirde madde ve teknoloji bağımlılığı sorununun önümüzdeki 5 yıl içinde daha da derinleşeceğini ifade etti. Uyuşturucu ile mücadelede kamu personelinin (muhtarlar, öğretmenler, din görevlileri, emniyet personeli) planlı ve sistemli bir şekilde kullanılmasıyla önemli adımlar atılabileceğini söyledi.
Genç ve işsiz durumdaki 14-24 yaş grubundaki 13 milyon gencin büyük risk altında olduğunu belirten Karaaslan, “İddaa” türü şans oyunları ve sanal kumar bağımlılığının 3 milyon kişiyi esir aldığını ve her kumar ve teknoloji bağımlısının potansiyel bir madde bağımlısı adayı olduğunu unutmamamız gerektiğini vurguladı. Gençlerin %50’sinin bağımlılık riski altında olduğunu ve Türkiye’deki uyuşturucu bağımlısı sayısının 1 milyon 700 bin civarında tahmin edildiğini aktardı.
Karaaslan, uyuşturucu ile mücadelenin dönemsel değil, sürekli ve kararlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Nüfusun %72’sinin 35 yaş altında olması ve halkın %92’sinin şehirlerde yaşaması gibi demografik özelliklerin mücadeleyi zorlaştırdığını belirten Karaaslan, tütün, alkol, kumar, teknoloji ve uyuşturucu bağımlılığı sorunlarının tek bir çatı altında ele alınması ve mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Bağımlılıkla mücadelede iş birliğinin şart olduğunu vurgulayan Karaaslan, uzmanların arzla mücadelenin yanı sıra taleple mücadeleye de ağırlık verilmesi gerektiği yönündeki görüşlerini destekledi. İnsanların madde kullanmasının engellenmesi, tedaviye erişimin kolaylaştırılması ve bağımlıların tedavi sürecinde sürekli desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Bu mücadelenin ancak TBMM, sağlık, sosyal, hukuk, özel sektör, medya, üniversiteler, kamu ve sivil toplumun sonuç odaklı iş birliğiyle başarıya ulaşabileceğini belirtti.
Son olarak Karaaslan, uyuşturucu, sigara, alkol, teknoloji ve kumar bağımlılıklarıyla mücadelede toplumsal bilincin oluşturulması ve farkındalığın artırılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayarak, kamu, sivil toplum, üniversite, medya, sanat ve spor camiasının bu süreçte birlikte hareket etmesi çağrısında bulundu.
Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi İzmir Şubesi’nin düzenleyeceği uzmanlar konferansının, bu kritik konuda önemli bir farkındalık yaratması ve çözüm önerilerinin geliştirilmesine katkı sağlaması bekleniyor.
Haber: Deniz Karabağ