"Tüp bebek tedavisinde iyi embriyo transferi yapmak önemli"
<p>İSTANBUL (AA) - Bahçeci Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Remzi Abalı, “Tüp bebek tedavisinde temel başarı eve götürülen canlı tek bebek, iki embriyo transferinin gebelik şansını ikiye katlamıyor” dedi. </p>
<p>Bahçeci Fulya Tüp Bebek Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, hiçbir sağlık sorunu bulunmayan ve çocuk isteyen çiftlerin yüzde 85’i genelde bir yılın sonunda bebeklerine kavuşuyor. Geriye kalan yüzde 15’lik grubun ise yaklaşık yarısı bir yıl daha bekledikten sonra anne-baba olabiliyor. Yüzde 7-8’lik kısım ise tüp bebek tedavisine başlıyor. </p>
<p>Açıklamada görüşlerine yer verilen Abalı, yasa gereği 35 yaşın altında, ilk iki denemede tek embriyo transfer edildiğini aktararak “35 yaş sonrası iki embriyo ya da 35 yaşın altında iki başarısızlığı olan hastalara iki embriyo transfer edilebilir. Bunlarda yüzde 20-30 oranında ikiz gebelikler oluşur” ifadelerini kullandı. </p>
<p>Abalı, iki embriyo transferi yapmanın, tek embriyo transferi yapmakla karşılaştırıldığında, ortada başarı açısından bariz bir üstünlük olmadığını vurgulayarak, “Başarı, canlı çocuğu eve götürmekse, ikisi arasında fark yoktur. ‘Fark var’ diyen çalışmalarda bu oran, yüzde 5-10’u geçmez. Amaç, çok embriyo transferi yapmak değil, iyi embriyo transferi yapmaktır. Ayrıca vitrifikasyon yöntemiyle embriyoları beş yıl boyunca, hatta daha uzun yıllar saklayabiliyoruz. Birden fazla iyi embriyoları bulunan çiftlerin, geride kalan embriyolarını dondurabiliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. </p>
<p>Abalı, yasal olarak tüp bebeği denemenin bir üst sınırı bulunmadığını ama genelde ilk üç denemede hastaların yüzde 90- 95’inin gebe kaldığını söyledi. <br />
<br />
</p>
<p>- "Yaş faktörü tüp bebek tedavisinde çok önemlidir"<br />
</p>
<p>Abalı, maddi imkansızlıklar nedeniyle hastaların tedaviye geç başladığını belirterek, “Tüp bebek dışındaki tedavilerle çok fazla zaman kaybedebiliyor. Oysa ki, yaş faktörü tüp bebek tedavisinde çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.</p>
<p>Hastanın tedaviye uyum sağlayamamasının da bir problem olduğunu da hatırlatan Abalı, “Hastanın sigarayı bırakmasını, kilo vermesini ve beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini söylüyoruz. Bir yılın sonunda gebelik oluşmayıp geri geldiğinde, bakıyoruz hala aşırı kilolu ve sigarayı bırakmamış. Kilo vererek, kötü alışkanlıkları bırakarak tedaviye katkıda bulunmaları mümkün.İyi merkezlerin büyük şehirlerde olmasından dolayı, çiftlerin çoğu çalıştığı ve tedavi takip süresi gerektirdiği için izin almakta zorlanıyor. Toplum baskısı da unutulmamalı. Bu, hem şehirde hem de kırsalda yaşayanlar için geçerli bir durum.” değerlendirmesinde bulundu. </p>