Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Tedbirlerle yaşamaya uzun bir süre daha devam edeceğiz

BÜROKRASİ (AA) - Anadolu Ajansı | 17.05.2020 - 22:26, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Tedbirlerle yaşamaya uzun bir süre daha devam edeceğiz

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Korona sonrası sürecin yeni normal olduğunu akıldan çıkarmayalım. Yeni normalin şartları, dinamikleri, parametreleri şu anda inşa ediliyor. Bu tedbirlerle yaşamaya uzun bir süre daha devam edeceğiz." dedi.
<p>Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; İbrahim Kalın, GZT&#39;nin YouTube sayfasından canlı yayınlanan programda, g&uuml;ndeme dair değerlendirmelerde bulundu.</p> <p>Yeni tip koronavir&uuml;s&nbsp;(Kovid-19) salgını sonrasında normal hayat d&ouml;n&uuml;şe ilişkin bilgiler veren Kalın, &quot;Bu salgın d&ouml;nemi dinamik bir s&uuml;re&ccedil;. Aldığımız tedbirleri hep salgının seyrine g&ouml;re g&uuml;ncelleyerek geldik. Burada Cumhurbaşkanımızın siyasi liderliği ve devlet başkanlığı koordinasyonunda Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz ve ilgili b&uuml;t&uuml;n bakanlıklarımız yoğun bir mesai i&ccedil;erisindeler. Sorumluluk ve hassasiyetle hareket ediyorlar. Martta bu vakaların T&uuml;rkiye&#39;de g&ouml;r&uuml;lmeye başlamasıyla &ccedil;ok hızlı hareket ederek Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla bir dizi tedbirleri a&ccedil;ıkladık.&quot; diye konuştu.</p> <p>Kalın, ekosistemin bir ayağını sağlık tedbirleri, diğer ayaklarını ise kamu d&uuml;zeni, gıda sekt&ouml;r&uuml;, ulaştırma ve haberleşme alanlarının oluşturduğuna dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>S&ouml;z konusu alanlara bug&uuml;ne kadar yapılan yatırımların sonu&ccedil;larının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne vurgu yapan Kalın, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Tedarik zinciri, ulaşım b&uuml;t&uuml;n bunları d&uuml;ş&uuml;n&uuml;nce burada bir ekosistem var. Alınan tedbirler bu sistemin b&uuml;t&uuml;n girdileriyle beraber alındı. Normalleşme, tedbirlerin esnetilmesi s&uuml;reci de bu birimlerden gelen girdiler, &ouml;neriler ve değerlendirmelerle her g&uuml;n g&uuml;ncelleniyor. İnsanlarımız yaklaşık 2 aydır evlerinde, normal hayat ritminden uzaklaştığı i&ccedil;in herkes &#39;Ne zaman normale d&ouml;necek?&#39; sorusunu soruyor. Bu tamamen bizim elimizde. Sağlık Bakanlığımızın her g&uuml;n a&ccedil;ıkladığı tedbirlerin uygulanması ve bunların neticeleri &ccedil;er&ccedil;evesinde g&uuml;ncellenecek bir s&uuml;re&ccedil;. Biz başta &#39;Panik ve rehavet yok.&#39; dedik. Vir&uuml;s bizden daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; değil. Şimdi gelinen bu aşamada. Buna ikinci aşama diyebilirsiniz. Normalleşmenin ilk safhaları diyebilirsiniz. Bu s&uuml;re&ccedil;te de rehavete yer yok. Normalleşme rehavet veya gevşemek demek değildir. Vir&uuml;s etkisini koruyor. İkinci dalga her an gelebilir, başka &uuml;lkelerden gelebilir. Bunun &ouml;rneklerini başka yerlerde g&ouml;rd&uuml;k.&quot;</p> <h3>Yeni normal hayat</h3> <p>Kalın, tedbiri elden bırakmadan, teyakkuz halinde ama tedbirleri uygulayarak kademe kademe bir normalleşmeye ge&ccedil;ileceğini ifade ederek, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Normalleşme derken korona sonrası s&uuml;recin yeni normal olduğunu akıldan &ccedil;ıkarmayalım. Yeni normalin şartları, dinamikleri, parametreleri şu anda inşa ediliyor. Hi&ccedil;bir şey eskisi gibi olmayacak. Bu tedbirlerle yaşamaya uzun bir s&uuml;re daha devam edeceğiz. Maskeyle yaşamaya, sosyal mesafeye dikkat etmeye, kalabalık ortamlara girmemeye, bazı işlerimizi online yapmaya, belki evden &ccedil;alışmaya, toplu hareketlerden uzak durmaya devam edeceğiz. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zde Ramazan Bayramı var. İnsanlar haklı olarak ne olacağını soruyor. Bu da b&uuml;y&uuml;k oranda &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki bir hafta i&ccedil;inde ortaya &ccedil;ıkacak tabloya bağlı. Ama ramazanda da birtakım tedbirlerin alınması kuvvetle muhtemel.&quot;</p> <h3>AB, uluslararası kuruluşlar ve Kovid-19</h3> <p>Kalın, Kovid-19 salgını d&ouml;neminde Avrupa Birliği&#39;nde vir&uuml;sle m&uuml;cadelede yaşananlar, &uuml;lkelerin birbirini desteklememesi konusunda da değerlendirmelerde bulundu.</p> <p>Avrupa&#39;da salgının izlediği seyrin AB fikrini ve dayanışma ruhunu zayıflattığını dile getiren Kalın, &quot;Zaten İngiltere&#39;nin ayrılmasından sonra AB i&ccedil;erisinde devam eden tartışmalarla beraber AB fikri konusunda ş&uuml;phecilikle atbaşı gidiyordu. Bu salgına hazırlıksız yakalanan Avrupa &uuml;lkeleri &ouml;zellikle İspanya, İtalya, Fransa ardından İngiltere... İngiltere AB &uuml;yesi değil ama Avrupa kıtasında olması nedeniyle... Bu tartışmalar hızlandı. Bu d&ouml;nemin en &ouml;nemli &ouml;zelliklerinen biri belki her şey &ccedil;ok radikal bir şekilde değişmeyecek ama tarihin hızı arttı. Bizim g&uuml;nl&uuml;k hayatımızın hızı yavaşladı ama tarihin hızı ve kırılgan noktaları daha belirgin hale geldi, hızlandı. O k&uuml;resel d&uuml;zenin bağışıklığının ne kadar zayıf olduğu ortaya &ccedil;ıktı. Bunun en akut yaşandığı yerleden biri de AB oldu. İster istemez b&ouml;yle bir d&ouml;nemde dayanışma g&ouml;sterilmediği zaman &uuml;ye &uuml;lkeler &#39;Bu birlik neden var?&#39; diye sorgulamaya başladı.&quot; diye konuştu.</p> <p>Kalın, AB&#39;nin salgınla m&uuml;cadelede yaşadıklarının krizin k&uuml;resel yansımlarından biri olduğunu anlatarak, AB etrafında yaşanan tartışmanın b&uuml;t&uuml;n uluslararası kuruluşlarla da alakalı olduğunu s&ouml;yledi.</p> <p>Bug&uuml;n sadece AB&#39;nin tartışılmadığını ifade eden Kalın, şunları aktardı:</p> <p>&quot;BM&#39;nin etkinliği ve meşruiyeti de sorgulanıyor. D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml; bu s&uuml;re&ccedil;te ne kadar etkin oldu? Bunlar sorgulanıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam &uuml;lkelerinin en &uuml;st &ccedil;atı kuruluşu olarak ne kadar etkili oldu? G20 sorgulanıyor. Ka&ccedil;ınılmaz olarak bu sorgulama bundan sonra da devam edecek. Eğer uluslararası kurumlar kendilerine &ccedil;ekid&uuml;zen verirlerse bu dayanışma ruhunu, iş birliği ortamını g&uuml;&ccedil;lendirirlerse, paylaşmayı yaygınlaştırırlasa, adil paylaşmayı &ccedil;oğaltabilirlerse bu krizi fırsata d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rebilirler. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa bu kurumlarla ilgili meşruiyet tartışmaları bundan sonra daha fazla hız kazanacak.&quot;</p> <p>Kalın, konuşmasının devamında d&uuml;nyada salgınlar ve Osmanlı d&ouml;neminde alınan &ouml;nlemlere dair değerlendirmeler yaptı.</p> <h3>&quot;K&uuml;resel pandemi ile tabiatın ne kadar hoyrat&ccedil;a kullanıldığı &ccedil;ok net bir şekilde anlaşıldı&quot;</h3> <p>İbrahim Kalın, yeni teknolojilerin s&uuml;rekli geliştiğini ancak bu gelişmenin ve tabiatla olan modern ilişki bi&ccedil;iminin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir bir tarafının olmadığını s&ouml;yledi.</p> <p>Yaklaşık 3 asırdır tabiatın hoyrat şekilde kullanıldığını vurgulayan Kalın, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Roger Bacon&#39;ın, &#39;Tabiat sırlarını işkence altında ifşa eden bir varlıktır.&#39; s&ouml;z&uuml; meşhurdur. Tabiata b&ouml;yle bakmaya devam ettiğimiz m&uuml;ddet&ccedil;e, tabiatla kavga etme karşılığında da bu t&uuml;r sorunlarla karşılaşmaya devam edeceğiz. Teknik ve teknoloji tabiatla kavga etmek zorunda değildir. Daha da &ouml;nemlisi teknoloji bizi domine eden, bizi y&ouml;neten bir enstr&uuml;man haline gelmek zorunda değildir. Bu olduğu zaman biz zaten kontrol&uuml; kaybederiz. Kontrol kendi elimizle &uuml;rettiğimiz teknolojilerin eline ge&ccedil;tiği zaman &ouml;zne olma vasfımızı kaybederiz. Eşyanın tabiatını g&ouml;z ardı edip teknolojik &uuml;r&uuml;nler &uuml;retmeye başladığınızda bunlar bir zaman sonra kendi kendini yok eden mekanizmalar haline gelir. K&uuml;resel pandemi ile tabiatın ne kadar hoyrat&ccedil;a kullanıldığı &ccedil;ok net bir şekilde anlaşıldı. &Uuml;rettiğimiz teknolojiler havayla, suyla, toprakla m&uuml;cadele edip onları t&uuml;ketmeye başladı. B&ouml;ylece hava hava olmaktan, su su olmaktan, toprak toprak olmaktan &ccedil;ıktı. Tabiatla ilişkimiz yoruldu, insan yoruldu. Tabiatın dinlenmeye ihtiyacı var. Aşırı &uuml;retim, aşırı t&uuml;ketim, aşırı hız tabiatı materyalize etti. &Uuml;retimi insanların arzularına g&ouml;re değil ihtiya&ccedil;larına g&ouml;re yapmalıyız.&quot;&nbsp;</p> <p>İbrahim Kalın, ABD Başkanı Donald Trump&#39;ın yeni tip koronavir&uuml;s&uuml; &quot;&Ccedil;in vir&uuml;s&uuml;&quot; olarak tanımlamasının, ABD ile &Ccedil;in arasında uzun s&uuml;redir devam eden ticaret savaşlarının bir tezah&uuml;r&uuml; olduğunu vurguladı.</p> <p>B&ouml;yle bir salgını etnik k&ouml;kene indirgemenin, sadece bir &uuml;lkeye mal ederek izah etmenin sorunu &ccedil;&ouml;zmeyeceğini dile getiren Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Irk&ccedil;ılık son d&ouml;nemlerde maalesef sıradanlaştırılan bir hastalık haline geldi. İnsanların giderek bu t&uuml;r ırk&ccedil;ı s&ouml;ylemlere, politikalara, saldırılara karşı duyarsız hale gelmesi ırk&ccedil;ılık fikrini de normalleştiriyor. Bu &ccedil;ok tehlikeli bir gidişattır. Koronavir&uuml;s &ouml;ncesinde de bu vardı. Bu M&uuml;sl&uuml;manlara karşı İslamofobi olarak, Afrikalılara karşı, k&ouml;lelik ve s&ouml;m&uuml;rgecilik d&ouml;nemlerini andıran referanslarla g&uuml;ndeme geldi.Yahudilere karşı antisemitizm olarak g&uuml;ndeme geldi. ABD&#39;de siyahilere karşı ırk&ccedil;ılık olarak g&uuml;ndeme geldi. Avrupa&#39;da ise ırk&ccedil;ılığın değişik formalarını g&ouml;rd&uuml;k, g&ouml;rmeye de devam ediyoruz.&quot;</p> <p>Bu mantik doğruysa İspanyol gribi ortaya &ccedil;ıktığında b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın İspanyollara karşı bir ırk&ccedil;ılık yapması gerekiyordu. Bu t&uuml;r felaketler herkesin başına gelebilir. Herhangi bir &uuml;lkeden &ccedil;ıkabilir. Bu t&uuml;r ırk&ccedil;ılık s&ouml;ylemlerini meşrulaştıracak s&ouml;ylemlerden uzak durmak gerekiyor.&quot;</p> <h3>&quot;ABD&#39;de son d&ouml;nemde silah satışlarında b&uuml;y&uuml;k bir patlama var&quot;</h3> <p>İbrahim Kalın, &ouml;zellikle ABD&#39;de son d&ouml;nemlerde silah satışlarında b&uuml;y&uuml;k bir patlama olduğunu, belli yerlerde belli ırk gruplarına karşı ırk&ccedil;ı bir takım s&ouml;ylemlerin, tavırların geliştirildiğini g&ouml;rd&uuml;klerini s&ouml;yledi.</p> <p>Hindistan&#39;da da &ccedil;ok tehlikeli gelişmeler olduğunu aktaran Kalın, &quot;Mesela vir&uuml;s&uuml;n Hindistan&#39;da M&uuml;sl&uuml;manlar &uuml;zerinden yayıldığı, M&uuml;sl&uuml;manların, dini ibadetlerinde gerekli tedbirleri almadıkları i&ccedil;in yayıldığı y&ouml;n&uuml;nde ithamlar oldu. Bunlara karşı hepimizin &ccedil;ok dikkatlı olması gerekiyor. Ge&ccedil;tiğimiz aylarda 2 Fransız doktorun, aşı deneyleri Afrika&#39;da yapılmalı, y&ouml;n&uuml;nde a&ccedil;ıklamaları oldu. Eski alışkanlıklar maalesef değişmiyor.&quot;</p> <p>Kalın, salgın dolayısıyla insanların duvarlarını y&uuml;kseltmesinin, bah&ccedil;elerine &ccedil;it &ccedil;ekmesinin, &uuml;lkelerin sınırlarını kapatmasının normal olduğunu belirtti.</p> <p>K&uuml;reselleşme ile ulus devletlerle uluslaşma geriliminin biraz daha keskin hale geldiğini dile getiren Kalın, &quot;Bu yeni bir şey değil. Bu d&ouml;nemde k&uuml;reselcilerle ulusalcılar ve bunların dışında ulus devlet&ccedil;iler arasındaki rekabet giderek daha kızışacak. Kimin kazanacağını hep birlikte g&ouml;receğiz. Ama &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde k&uuml;rsel rekabetin &ouml;nemli akt&ouml;rleri bunlar olacaklar. K&uuml;reselleşme s&ouml;ylemi bu s&uuml;re&ccedil;te ciddi bir darbe yedi. K&uuml;reselleşme kontrols&uuml;z bir şekilde devam eden bu yayılma &uuml;lkeleri tek tek daha g&uuml;venli hale getirmedi. Buna karşı bir takım pop&uuml;list, ırk&ccedil;ı, sağcı, hareketlerin y&uuml;kselişe ge&ccedil;tiğini de g&ouml;rd&uuml;k. Ama bunlar reel siyasi hareketler olarak ne kadar &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retecekler, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde g&ouml;receğiz.&quot; şeklinde konuştu.</p> <h3>Kalın&#39;dan kitap &ouml;nerileri</h3> <p>İbrahim Kalın, kaleme aldığı &quot;Perde ve Mana - Akıl &Uuml;zerine Bir Tahlil&quot; kitabıyla ilgili konuşurken de şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Akıl bazen kendisiyle &ccedil;elişebilir, kendi &ouml;z&uuml;ne yabancılaşabilir. İnsan sadece akıldan ibaret bir varlık değil. İnsanın ruhu, nefsi, kalbi, talepleri var. İnsan bu b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k i&ccedil;erisinde incelenmesi gereken bir varlık. Akıl onun en &ouml;nemli unsurlarından biri. Onu diğer b&uuml;t&uuml;n varlıklardan ayıran ilahi bir vergisi ama bazen diğer duygular daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; hale gelip aklı yenebilir. Dahası akıl kendi kurduğu tuzaklara kendi d&uuml;şebilir.&quot;&nbsp;</p> <p>Kitap &ouml;nerisinde bulunursa, hangi 10 kitabı &ouml;nerebileceği sorulan Kalın, kitapları ve yazarları ş&ouml;yle sıraladı:</p> <p>&quot;İmam Gazali&#39;nin &#39;Dalaletten Kurtuluş&#39;, Farabi&#39;nin &#39;Erdemli Şehri&#39;, Sait Halim Paşa &#39;Buhranlarımız&#39;, Ahmet Hamdi Tanpınar &#39;Huzur&#39;, Mustafa Kutlu &#39;Ya Tahamm&uuml;l Ya Sefer&#39;, &#39;Yokuşa Akan Sular&#39;, &#39;Sevincini Bulmak&#39;, İsmet &Ouml;zel &#39;Erbain&#39;, İbrahim Tenekeci &#39;&Uuml;&ccedil; K&ouml;p&uuml;k&#39;, &#39;Peltek Vaiz&#39;, Tolstoy &#39;Hacı Murat&#39;, Marcus Aurelius &#39;D&uuml;ş&uuml;nceler&#39;, Seyyid H&uuml;seyin Nasr &#39;İnsan ve Tabiat.&quot;</p> <h3>&quot;Samimiyet karesi olarak g&ouml;r&uuml;yorum&quot;</h3> <p>Canlı yayının son b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde ise fotoğraflar ekrana getirilerek, Kalın&#39;ın o fotoğraflar hakkında neler s&ouml;ylemek istediği soruldu.</p> <p>İlk olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca&#39;nın &quot;Bana yaklaşma&quot; dediği videodan bir kareyle ilgili g&ouml;r&uuml;ş&uuml; sorulan Kalın, &quot;Sağlık Bakanımız sekt&ouml;rden gelen birisi olarak b&uuml;y&uuml;k bir &ouml;zveriyle &ccedil;alışıyor. Cumhurbaşkanımızın direktifleri &ccedil;er&ccedil;evesinde başarılı bir &ccedil;alışma y&uuml;r&uuml;tt&uuml; ve y&uuml;r&uuml;t&uuml;yor. Bu fotoğrafı samimiyet karesi olarak g&ouml;r&uuml;yorum.&quot; dedi.</p> <p>İkinci fotoğraf olarak koronavir&uuml;s sebebiyle boşaltılan Kabe fotoğrafının g&ouml;sterilmesi &uuml;zerine Kalın, &quot;Aklıma gelen iki kelime h&uuml;z&uuml;n ve umut.&quot; değerlendirmesinde bulunurken, Anadolu Ajansı tarafından &ccedil;ekilen yaşlıların y&uuml;r&uuml;d&uuml;ğ&uuml; fotoğraf ile ilgili, &quot;Kendi doğallıkları i&ccedil;erisinde g&ouml;nl&uuml;m&uuml;z&uuml; ısıtan bir fotoğraf oldu. O g&uuml;n&uuml;n en g&uuml;zel fotoğrafı buydu. Ben de aynı Adalet Bakanımız gibi &#39;6 g&uuml;zel adam&#39; diyorum.&quot; diye konuştu.</p> <p>Boğaz&#39;da y&uuml;zen yunus balıkları fotoğrafıyla ilgili de Kalın &quot;Adeta dirilişin sevinci. Yunusların Boğaz&#39;a geri d&ouml;nmesi ayrı bir g&uuml;zellik kattı.&quot; yorumunu yaparken, Anadolu Ajansı tarafından &ccedil;ekilen sağlık &ccedil;alışanlarının yer aldığı fotoğrafla ilgili ise şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;Bu, fedakarlığın fotoğrafı. Kendi hayatlarını riske ettiler. Ailelerinden, tatillerinden, dostlarından, &ouml;zel vakitlerinden feragat ederek b&uuml;y&uuml;k bir başarıya imza attılar. İnsanımızın g&ouml;n&uuml;llerinde &ccedil;ok &ouml;zel bir yer var. Bu fotoğrafta diğerkamlık g&ouml;r&uuml;yorum.&quot;</p> <h3>&quot;Haklı gururu hep birlikte yaşayalım&quot;</h3> <p>Son olarak Başakşehir Şehir Hastanesinin ilk fazının a&ccedil;ıldığı g&uuml;n &ccedil;ekilen bir kare ile ilgili de Kalın, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Bu bir gurur fotoğrafı. Yerli ve milli imkanlarla yeterliliğe ulaşabildiğimizi g&ouml;steren muazzam bir başarının fotoğrafı. Buradaki solunum cihazlarının T&uuml;rk m&uuml;hendisler tarafından &ccedil;ok kısa bir s&uuml;rede &uuml;retilmesinin muazzam bir başarı hikayesi. Bunlara basit cihaz g&ouml;z&uuml;yle bakmayın, şu an d&uuml;nyanın en &ouml;nemli cihazlarından, &ccedil;&uuml;nk&uuml; hayat kurtarıyorlar. Bu cihazları &uuml;retmek ve insanımızın hizmetine bu kadar kısa s&uuml;rede sunabilmek T&uuml;rkiye&#39;nin geldiği yeri g&ouml;stermek adına haklı gurur verici ve bu gururu hep birlikte paylaşalım. Tarihe d&uuml;ş&uuml;lmesi gereken bir diğer &ouml;nemli not ise bu &uuml;retilen yerli solunum cihazlarından 10 tane Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Afrika &uuml;lkesi olan Somali&#39;ye g&ouml;nderildi.&quot;</p>
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Korona sonrası sürecin yeni normal olduğunu akıldan çıkarmayalım. Yeni normalin şartları, dinamikleri, parametreleri şu anda inşa ediliyor. Bu tedbirlerle yaşamaya uzun bir süre daha devam edeceğiz." dedi.
<p>Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; İbrahim Kalın, GZT&#39;nin YouTube sayfasından canlı yayınlanan programda, g&uuml;ndeme dair değerlendirmelerde bulundu.</p> <p>Yeni tip koronavir&uuml;s&nbsp;(Kovid-19) salgını sonrasında normal hayat d&ouml;n&uuml;şe ilişkin bilgiler veren Kalın, &quot;Bu salgın d&ouml;nemi dinamik bir s&uuml;re&ccedil;. Aldığımız tedbirleri hep salgının seyrine g&ouml;re g&uuml;ncelleyerek geldik. Burada Cumhurbaşkanımızın siyasi liderliği ve devlet başkanlığı koordinasyonunda Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz ve ilgili b&uuml;t&uuml;n bakanlıklarımız yoğun bir mesai i&ccedil;erisindeler. Sorumluluk ve hassasiyetle hareket ediyorlar. Martta bu vakaların T&uuml;rkiye&#39;de g&ouml;r&uuml;lmeye başlamasıyla &ccedil;ok hızlı hareket ederek Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla bir dizi tedbirleri a&ccedil;ıkladık.&quot; diye konuştu.</p> <p>Kalın, ekosistemin bir ayağını sağlık tedbirleri, diğer ayaklarını ise kamu d&uuml;zeni, gıda sekt&ouml;r&uuml;, ulaştırma ve haberleşme alanlarının oluşturduğuna dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>S&ouml;z konusu alanlara bug&uuml;ne kadar yapılan yatırımların sonu&ccedil;larının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne vurgu yapan Kalın, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Tedarik zinciri, ulaşım b&uuml;t&uuml;n bunları d&uuml;ş&uuml;n&uuml;nce burada bir ekosistem var. Alınan tedbirler bu sistemin b&uuml;t&uuml;n girdileriyle beraber alındı. Normalleşme, tedbirlerin esnetilmesi s&uuml;reci de bu birimlerden gelen girdiler, &ouml;neriler ve değerlendirmelerle her g&uuml;n g&uuml;ncelleniyor. İnsanlarımız yaklaşık 2 aydır evlerinde, normal hayat ritminden uzaklaştığı i&ccedil;in herkes &#39;Ne zaman normale d&ouml;necek?&#39; sorusunu soruyor. Bu tamamen bizim elimizde. Sağlık Bakanlığımızın her g&uuml;n a&ccedil;ıkladığı tedbirlerin uygulanması ve bunların neticeleri &ccedil;er&ccedil;evesinde g&uuml;ncellenecek bir s&uuml;re&ccedil;. Biz başta &#39;Panik ve rehavet yok.&#39; dedik. Vir&uuml;s bizden daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; değil. Şimdi gelinen bu aşamada. Buna ikinci aşama diyebilirsiniz. Normalleşmenin ilk safhaları diyebilirsiniz. Bu s&uuml;re&ccedil;te de rehavete yer yok. Normalleşme rehavet veya gevşemek demek değildir. Vir&uuml;s etkisini koruyor. İkinci dalga her an gelebilir, başka &uuml;lkelerden gelebilir. Bunun &ouml;rneklerini başka yerlerde g&ouml;rd&uuml;k.&quot;</p> <h3>Yeni normal hayat</h3> <p>Kalın, tedbiri elden bırakmadan, teyakkuz halinde ama tedbirleri uygulayarak kademe kademe bir normalleşmeye ge&ccedil;ileceğini ifade ederek, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Normalleşme derken korona sonrası s&uuml;recin yeni normal olduğunu akıldan &ccedil;ıkarmayalım. Yeni normalin şartları, dinamikleri, parametreleri şu anda inşa ediliyor. Hi&ccedil;bir şey eskisi gibi olmayacak. Bu tedbirlerle yaşamaya uzun bir s&uuml;re daha devam edeceğiz. Maskeyle yaşamaya, sosyal mesafeye dikkat etmeye, kalabalık ortamlara girmemeye, bazı işlerimizi online yapmaya, belki evden &ccedil;alışmaya, toplu hareketlerden uzak durmaya devam edeceğiz. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zde Ramazan Bayramı var. İnsanlar haklı olarak ne olacağını soruyor. Bu da b&uuml;y&uuml;k oranda &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki bir hafta i&ccedil;inde ortaya &ccedil;ıkacak tabloya bağlı. Ama ramazanda da birtakım tedbirlerin alınması kuvvetle muhtemel.&quot;</p> <h3>AB, uluslararası kuruluşlar ve Kovid-19</h3> <p>Kalın, Kovid-19 salgını d&ouml;neminde Avrupa Birliği&#39;nde vir&uuml;sle m&uuml;cadelede yaşananlar, &uuml;lkelerin birbirini desteklememesi konusunda da değerlendirmelerde bulundu.</p> <p>Avrupa&#39;da salgının izlediği seyrin AB fikrini ve dayanışma ruhunu zayıflattığını dile getiren Kalın, &quot;Zaten İngiltere&#39;nin ayrılmasından sonra AB i&ccedil;erisinde devam eden tartışmalarla beraber AB fikri konusunda ş&uuml;phecilikle atbaşı gidiyordu. Bu salgına hazırlıksız yakalanan Avrupa &uuml;lkeleri &ouml;zellikle İspanya, İtalya, Fransa ardından İngiltere... İngiltere AB &uuml;yesi değil ama Avrupa kıtasında olması nedeniyle... Bu tartışmalar hızlandı. Bu d&ouml;nemin en &ouml;nemli &ouml;zelliklerinen biri belki her şey &ccedil;ok radikal bir şekilde değişmeyecek ama tarihin hızı arttı. Bizim g&uuml;nl&uuml;k hayatımızın hızı yavaşladı ama tarihin hızı ve kırılgan noktaları daha belirgin hale geldi, hızlandı. O k&uuml;resel d&uuml;zenin bağışıklığının ne kadar zayıf olduğu ortaya &ccedil;ıktı. Bunun en akut yaşandığı yerleden biri de AB oldu. İster istemez b&ouml;yle bir d&ouml;nemde dayanışma g&ouml;sterilmediği zaman &uuml;ye &uuml;lkeler &#39;Bu birlik neden var?&#39; diye sorgulamaya başladı.&quot; diye konuştu.</p> <p>Kalın, AB&#39;nin salgınla m&uuml;cadelede yaşadıklarının krizin k&uuml;resel yansımlarından biri olduğunu anlatarak, AB etrafında yaşanan tartışmanın b&uuml;t&uuml;n uluslararası kuruluşlarla da alakalı olduğunu s&ouml;yledi.</p> <p>Bug&uuml;n sadece AB&#39;nin tartışılmadığını ifade eden Kalın, şunları aktardı:</p> <p>&quot;BM&#39;nin etkinliği ve meşruiyeti de sorgulanıyor. D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml; bu s&uuml;re&ccedil;te ne kadar etkin oldu? Bunlar sorgulanıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam &uuml;lkelerinin en &uuml;st &ccedil;atı kuruluşu olarak ne kadar etkili oldu? G20 sorgulanıyor. Ka&ccedil;ınılmaz olarak bu sorgulama bundan sonra da devam edecek. Eğer uluslararası kurumlar kendilerine &ccedil;ekid&uuml;zen verirlerse bu dayanışma ruhunu, iş birliği ortamını g&uuml;&ccedil;lendirirlerse, paylaşmayı yaygınlaştırırlasa, adil paylaşmayı &ccedil;oğaltabilirlerse bu krizi fırsata d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rebilirler. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa bu kurumlarla ilgili meşruiyet tartışmaları bundan sonra daha fazla hız kazanacak.&quot;</p> <p>Kalın, konuşmasının devamında d&uuml;nyada salgınlar ve Osmanlı d&ouml;neminde alınan &ouml;nlemlere dair değerlendirmeler yaptı.</p> <h3>&quot;K&uuml;resel pandemi ile tabiatın ne kadar hoyrat&ccedil;a kullanıldığı &ccedil;ok net bir şekilde anlaşıldı&quot;</h3> <p>İbrahim Kalın, yeni teknolojilerin s&uuml;rekli geliştiğini ancak bu gelişmenin ve tabiatla olan modern ilişki bi&ccedil;iminin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir bir tarafının olmadığını s&ouml;yledi.</p> <p>Yaklaşık 3 asırdır tabiatın hoyrat şekilde kullanıldığını vurgulayan Kalın, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Roger Bacon&#39;ın, &#39;Tabiat sırlarını işkence altında ifşa eden bir varlıktır.&#39; s&ouml;z&uuml; meşhurdur. Tabiata b&ouml;yle bakmaya devam ettiğimiz m&uuml;ddet&ccedil;e, tabiatla kavga etme karşılığında da bu t&uuml;r sorunlarla karşılaşmaya devam edeceğiz. Teknik ve teknoloji tabiatla kavga etmek zorunda değildir. Daha da &ouml;nemlisi teknoloji bizi domine eden, bizi y&ouml;neten bir enstr&uuml;man haline gelmek zorunda değildir. Bu olduğu zaman biz zaten kontrol&uuml; kaybederiz. Kontrol kendi elimizle &uuml;rettiğimiz teknolojilerin eline ge&ccedil;tiği zaman &ouml;zne olma vasfımızı kaybederiz. Eşyanın tabiatını g&ouml;z ardı edip teknolojik &uuml;r&uuml;nler &uuml;retmeye başladığınızda bunlar bir zaman sonra kendi kendini yok eden mekanizmalar haline gelir. K&uuml;resel pandemi ile tabiatın ne kadar hoyrat&ccedil;a kullanıldığı &ccedil;ok net bir şekilde anlaşıldı. &Uuml;rettiğimiz teknolojiler havayla, suyla, toprakla m&uuml;cadele edip onları t&uuml;ketmeye başladı. B&ouml;ylece hava hava olmaktan, su su olmaktan, toprak toprak olmaktan &ccedil;ıktı. Tabiatla ilişkimiz yoruldu, insan yoruldu. Tabiatın dinlenmeye ihtiyacı var. Aşırı &uuml;retim, aşırı t&uuml;ketim, aşırı hız tabiatı materyalize etti. &Uuml;retimi insanların arzularına g&ouml;re değil ihtiya&ccedil;larına g&ouml;re yapmalıyız.&quot;&nbsp;</p> <p>İbrahim Kalın, ABD Başkanı Donald Trump&#39;ın yeni tip koronavir&uuml;s&uuml; &quot;&Ccedil;in vir&uuml;s&uuml;&quot; olarak tanımlamasının, ABD ile &Ccedil;in arasında uzun s&uuml;redir devam eden ticaret savaşlarının bir tezah&uuml;r&uuml; olduğunu vurguladı.</p> <p>B&ouml;yle bir salgını etnik k&ouml;kene indirgemenin, sadece bir &uuml;lkeye mal ederek izah etmenin sorunu &ccedil;&ouml;zmeyeceğini dile getiren Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Irk&ccedil;ılık son d&ouml;nemlerde maalesef sıradanlaştırılan bir hastalık haline geldi. İnsanların giderek bu t&uuml;r ırk&ccedil;ı s&ouml;ylemlere, politikalara, saldırılara karşı duyarsız hale gelmesi ırk&ccedil;ılık fikrini de normalleştiriyor. Bu &ccedil;ok tehlikeli bir gidişattır. Koronavir&uuml;s &ouml;ncesinde de bu vardı. Bu M&uuml;sl&uuml;manlara karşı İslamofobi olarak, Afrikalılara karşı, k&ouml;lelik ve s&ouml;m&uuml;rgecilik d&ouml;nemlerini andıran referanslarla g&uuml;ndeme geldi.Yahudilere karşı antisemitizm olarak g&uuml;ndeme geldi. ABD&#39;de siyahilere karşı ırk&ccedil;ılık olarak g&uuml;ndeme geldi. Avrupa&#39;da ise ırk&ccedil;ılığın değişik formalarını g&ouml;rd&uuml;k, g&ouml;rmeye de devam ediyoruz.&quot;</p> <p>Bu mantik doğruysa İspanyol gribi ortaya &ccedil;ıktığında b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın İspanyollara karşı bir ırk&ccedil;ılık yapması gerekiyordu. Bu t&uuml;r felaketler herkesin başına gelebilir. Herhangi bir &uuml;lkeden &ccedil;ıkabilir. Bu t&uuml;r ırk&ccedil;ılık s&ouml;ylemlerini meşrulaştıracak s&ouml;ylemlerden uzak durmak gerekiyor.&quot;</p> <h3>&quot;ABD&#39;de son d&ouml;nemde silah satışlarında b&uuml;y&uuml;k bir patlama var&quot;</h3> <p>İbrahim Kalın, &ouml;zellikle ABD&#39;de son d&ouml;nemlerde silah satışlarında b&uuml;y&uuml;k bir patlama olduğunu, belli yerlerde belli ırk gruplarına karşı ırk&ccedil;ı bir takım s&ouml;ylemlerin, tavırların geliştirildiğini g&ouml;rd&uuml;klerini s&ouml;yledi.</p> <p>Hindistan&#39;da da &ccedil;ok tehlikeli gelişmeler olduğunu aktaran Kalın, &quot;Mesela vir&uuml;s&uuml;n Hindistan&#39;da M&uuml;sl&uuml;manlar &uuml;zerinden yayıldığı, M&uuml;sl&uuml;manların, dini ibadetlerinde gerekli tedbirleri almadıkları i&ccedil;in yayıldığı y&ouml;n&uuml;nde ithamlar oldu. Bunlara karşı hepimizin &ccedil;ok dikkatlı olması gerekiyor. Ge&ccedil;tiğimiz aylarda 2 Fransız doktorun, aşı deneyleri Afrika&#39;da yapılmalı, y&ouml;n&uuml;nde a&ccedil;ıklamaları oldu. Eski alışkanlıklar maalesef değişmiyor.&quot;</p> <p>Kalın, salgın dolayısıyla insanların duvarlarını y&uuml;kseltmesinin, bah&ccedil;elerine &ccedil;it &ccedil;ekmesinin, &uuml;lkelerin sınırlarını kapatmasının normal olduğunu belirtti.</p> <p>K&uuml;reselleşme ile ulus devletlerle uluslaşma geriliminin biraz daha keskin hale geldiğini dile getiren Kalın, &quot;Bu yeni bir şey değil. Bu d&ouml;nemde k&uuml;reselcilerle ulusalcılar ve bunların dışında ulus devlet&ccedil;iler arasındaki rekabet giderek daha kızışacak. Kimin kazanacağını hep birlikte g&ouml;receğiz. Ama &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde k&uuml;rsel rekabetin &ouml;nemli akt&ouml;rleri bunlar olacaklar. K&uuml;reselleşme s&ouml;ylemi bu s&uuml;re&ccedil;te ciddi bir darbe yedi. K&uuml;reselleşme kontrols&uuml;z bir şekilde devam eden bu yayılma &uuml;lkeleri tek tek daha g&uuml;venli hale getirmedi. Buna karşı bir takım pop&uuml;list, ırk&ccedil;ı, sağcı, hareketlerin y&uuml;kselişe ge&ccedil;tiğini de g&ouml;rd&uuml;k. Ama bunlar reel siyasi hareketler olarak ne kadar &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retecekler, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde g&ouml;receğiz.&quot; şeklinde konuştu.</p> <h3>Kalın&#39;dan kitap &ouml;nerileri</h3> <p>İbrahim Kalın, kaleme aldığı &quot;Perde ve Mana - Akıl &Uuml;zerine Bir Tahlil&quot; kitabıyla ilgili konuşurken de şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Akıl bazen kendisiyle &ccedil;elişebilir, kendi &ouml;z&uuml;ne yabancılaşabilir. İnsan sadece akıldan ibaret bir varlık değil. İnsanın ruhu, nefsi, kalbi, talepleri var. İnsan bu b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k i&ccedil;erisinde incelenmesi gereken bir varlık. Akıl onun en &ouml;nemli unsurlarından biri. Onu diğer b&uuml;t&uuml;n varlıklardan ayıran ilahi bir vergisi ama bazen diğer duygular daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; hale gelip aklı yenebilir. Dahası akıl kendi kurduğu tuzaklara kendi d&uuml;şebilir.&quot;&nbsp;</p> <p>Kitap &ouml;nerisinde bulunursa, hangi 10 kitabı &ouml;nerebileceği sorulan Kalın, kitapları ve yazarları ş&ouml;yle sıraladı:</p> <p>&quot;İmam Gazali&#39;nin &#39;Dalaletten Kurtuluş&#39;, Farabi&#39;nin &#39;Erdemli Şehri&#39;, Sait Halim Paşa &#39;Buhranlarımız&#39;, Ahmet Hamdi Tanpınar &#39;Huzur&#39;, Mustafa Kutlu &#39;Ya Tahamm&uuml;l Ya Sefer&#39;, &#39;Yokuşa Akan Sular&#39;, &#39;Sevincini Bulmak&#39;, İsmet &Ouml;zel &#39;Erbain&#39;, İbrahim Tenekeci &#39;&Uuml;&ccedil; K&ouml;p&uuml;k&#39;, &#39;Peltek Vaiz&#39;, Tolstoy &#39;Hacı Murat&#39;, Marcus Aurelius &#39;D&uuml;ş&uuml;nceler&#39;, Seyyid H&uuml;seyin Nasr &#39;İnsan ve Tabiat.&quot;</p> <h3>&quot;Samimiyet karesi olarak g&ouml;r&uuml;yorum&quot;</h3> <p>Canlı yayının son b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde ise fotoğraflar ekrana getirilerek, Kalın&#39;ın o fotoğraflar hakkında neler s&ouml;ylemek istediği soruldu.</p> <p>İlk olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca&#39;nın &quot;Bana yaklaşma&quot; dediği videodan bir kareyle ilgili g&ouml;r&uuml;ş&uuml; sorulan Kalın, &quot;Sağlık Bakanımız sekt&ouml;rden gelen birisi olarak b&uuml;y&uuml;k bir &ouml;zveriyle &ccedil;alışıyor. Cumhurbaşkanımızın direktifleri &ccedil;er&ccedil;evesinde başarılı bir &ccedil;alışma y&uuml;r&uuml;tt&uuml; ve y&uuml;r&uuml;t&uuml;yor. Bu fotoğrafı samimiyet karesi olarak g&ouml;r&uuml;yorum.&quot; dedi.</p> <p>İkinci fotoğraf olarak koronavir&uuml;s sebebiyle boşaltılan Kabe fotoğrafının g&ouml;sterilmesi &uuml;zerine Kalın, &quot;Aklıma gelen iki kelime h&uuml;z&uuml;n ve umut.&quot; değerlendirmesinde bulunurken, Anadolu Ajansı tarafından &ccedil;ekilen yaşlıların y&uuml;r&uuml;d&uuml;ğ&uuml; fotoğraf ile ilgili, &quot;Kendi doğallıkları i&ccedil;erisinde g&ouml;nl&uuml;m&uuml;z&uuml; ısıtan bir fotoğraf oldu. O g&uuml;n&uuml;n en g&uuml;zel fotoğrafı buydu. Ben de aynı Adalet Bakanımız gibi &#39;6 g&uuml;zel adam&#39; diyorum.&quot; diye konuştu.</p> <p>Boğaz&#39;da y&uuml;zen yunus balıkları fotoğrafıyla ilgili de Kalın &quot;Adeta dirilişin sevinci. Yunusların Boğaz&#39;a geri d&ouml;nmesi ayrı bir g&uuml;zellik kattı.&quot; yorumunu yaparken, Anadolu Ajansı tarafından &ccedil;ekilen sağlık &ccedil;alışanlarının yer aldığı fotoğrafla ilgili ise şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;Bu, fedakarlığın fotoğrafı. Kendi hayatlarını riske ettiler. Ailelerinden, tatillerinden, dostlarından, &ouml;zel vakitlerinden feragat ederek b&uuml;y&uuml;k bir başarıya imza attılar. İnsanımızın g&ouml;n&uuml;llerinde &ccedil;ok &ouml;zel bir yer var. Bu fotoğrafta diğerkamlık g&ouml;r&uuml;yorum.&quot;</p> <h3>&quot;Haklı gururu hep birlikte yaşayalım&quot;</h3> <p>Son olarak Başakşehir Şehir Hastanesinin ilk fazının a&ccedil;ıldığı g&uuml;n &ccedil;ekilen bir kare ile ilgili de Kalın, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Bu bir gurur fotoğrafı. Yerli ve milli imkanlarla yeterliliğe ulaşabildiğimizi g&ouml;steren muazzam bir başarının fotoğrafı. Buradaki solunum cihazlarının T&uuml;rk m&uuml;hendisler tarafından &ccedil;ok kısa bir s&uuml;rede &uuml;retilmesinin muazzam bir başarı hikayesi. Bunlara basit cihaz g&ouml;z&uuml;yle bakmayın, şu an d&uuml;nyanın en &ouml;nemli cihazlarından, &ccedil;&uuml;nk&uuml; hayat kurtarıyorlar. Bu cihazları &uuml;retmek ve insanımızın hizmetine bu kadar kısa s&uuml;rede sunabilmek T&uuml;rkiye&#39;nin geldiği yeri g&ouml;stermek adına haklı gurur verici ve bu gururu hep birlikte paylaşalım. Tarihe d&uuml;ş&uuml;lmesi gereken bir diğer &ouml;nemli not ise bu &uuml;retilen yerli solunum cihazlarından 10 tane Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Afrika &uuml;lkesi olan Somali&#39;ye g&ouml;nderildi.&quot;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.