Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Akile Gürsoy, 27 Mayıs darbesinde yaşadıklarını anlattı

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 26.05.2021 - 12:22, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Akile Gürsoy, 27 Mayıs darbesinde yaşadıklarını anlattı

<p>T&uuml;rkiye&#39;nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar&#39;ın torunu Prof. Dr. Akile G&uuml;rsoy, T&uuml;rkiye&#39;de belli aralıklarla yapılan darbelerin iyi neticeler vermediğinin &ccedil;ok net şekilde g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirterek, &quot;15 Temmuz Darbe Girişimi&#39;nin olduğu gece, &#39;K&ouml;pr&uuml;n&uuml;n altından &ccedil;ok sular ge&ccedil;ti, artık bir darbe olamaz&#39; diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;m. Tabii, bu darbe teşebb&uuml;s&uuml;n&uuml;n de toplumumuzda &ccedil;ok ağır bedelleri oldu. Bu darbelerle bir kan kaybettiğimizi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum.&quot; dedi.</p> <p>Demokrasi tarihinde kara bir leke olarak nitelendirilen 27 Mayıs 1960 darbesinin &uuml;zerinden yarım asırdan fazla zaman ge&ccedil;mesine rağmen halkın vicdanında meydana getirdiği yaralar hala tazeliğini koruyor.</p> <p>Darbenin yıl d&ouml;n&uuml;m&uuml;nde AA muhabirine a&ccedil;ıklamalarda bulunan Prof. Dr. G&uuml;rsoy, daha &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir &ccedil;ocukken bu s&uuml;re&ccedil;te yaşadıklarını anlattı.</p> <p>İlk kez halkın oyları ile se&ccedil;ilen bir başbakan ve 2 bakanın darağacına g&ouml;nderildiğini belirten G&uuml;rsoy, yaşananların T&uuml;rk demokrasisine zararlarının yanında &ouml;zellikle darbeden doğrudan etkilenen binlerce insanın kalbinde ve hafızasında silinmez izler bıraktığını s&ouml;yledi.</p> <h3>&quot;Menderes&#39;in eşi Berrin Hanım ile oğlu Aydın Menderes k&ouml;şke geldiler&quot;</h3> <p>Darbenin ger&ccedil;ekleştiği yıl 8 yaşında olduğunu dile getiren G&uuml;rsoy, dedesi Cumhurbaşkanı olduğu i&ccedil;in &Ccedil;ankaya K&ouml;şk&uuml;&#39;nde yaşadıklarını kaydetti.</p> <p>Babası Ahmet İhsan G&uuml;rsoy&#39;un Demokrat Parti K&uuml;tahya Milletvekili olduğunu, darbeden birka&ccedil; g&uuml;n &ouml;nce iş i&ccedil;in Almanya&#39;ya gittiğini, darbe sabahı &Ccedil;ankaya K&ouml;şk&uuml;&#39;n&uuml; &ccedil;evreleyen tank sesleri ile uyandıklarını aktaran G&uuml;rsoy, &quot;Tankların namluları k&ouml;şke doğru &ccedil;evrilmişti. &Ccedil;ocuk olduğumuz i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;kler bizi daha i&ccedil; kısımlarda tutmaya &ccedil;alıştı. Bir s&uuml;re sonra d&ouml;nemin Başbakanı Adnan Menderes&#39;in eşi Berrin hanım ile oğlu Aydın Menderes k&ouml;şke geldiler. Biz &ccedil;ocuklar olarak Aydın ile vakit ge&ccedil;irdik. Bu sırada darbeciler k&ouml;şke girerek, b&uuml;y&uuml;kbabam Celal Bayar&#39;ı alıp, g&ouml;t&uuml;rmek istediler. Ancak kendisi darbecilere direniyor ve basit bir şekilde teslim olmak istemiyor. Tabancasını &ccedil;ekip gelenleri vurmak istiyor fakat &ccedil;ok kalabalık olduklarını g&ouml;r&uuml;yor. Daha sonra bir muhakeme yapıyor ve birka&ccedil; kişiyi &ouml;ld&uuml;rse de bir sonu&ccedil; alamayacağını anlayınca, &#39;Boş yere katil olmayayım&#39; diye silahı kendisine &ccedil;eviriyor. İşte o teredd&uuml;t halinden faydalanan darbeciler, elinden silahı alıp, orduevine g&ouml;t&uuml;r&uuml;yor.&quot; dedi.</p> <p>Prof. Dr. G&uuml;rsoy, dedesinin orduevine gittiğinde &ccedil;ok kısa s&uuml;rede Demokrat Parti H&uuml;k&uuml;metinin bakanları, milletvekilleri, valileri ve t&uuml;m yetkililerinin tutuklandığını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti.</p> <p>Almanya&#39;da olan babasının Ankara&#39;ya d&ouml;nmek i&ccedil;in ilk u&ccedil;ağa bindiğini ifade eden G&uuml;rsoy, &quot;Yolcular, darbeyi duyunca babama, &#39;T&uuml;rkiye&#39;ye d&ouml;nme, DP&#39;liler &ccedil;ok eziyet ediliyor, siz burada kalın.&#39; diyorlar. Babam ise &#39;Ailemi yalnız bırakamam, zaten kalacak param da yok.&#39; diyor. Bunun &uuml;zerine yolcular para toplayıp veriyorlar ama kabul etmiyor. Babam Ankara&#39;ya iner inmez onu da alıp, tutukluyorlar.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;Darbenin ilk şehidi İ&ccedil;işleri Bakanımız Namık Gedik&quot;</h3> <p>Demokrat Partililerin Yassıada ile Harbiye Orduevi&#39;nde kendilerine yapılan k&ouml;t&uuml; muameleyi hi&ccedil;bir zaman dillendirmediklerine, bunu onur meselesi yaptıklarına dikkati &ccedil;eken G&uuml;rsoy, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;O y&uuml;zden ne dedemden ne de babamdan, &#39;Bize şunu yaptılar, bunu yaptılar&#39; gibi bir şey duymadım. En fazla başka birine yapılmış olanları naklettiler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu yapılanlara hem y&uuml;rekleri el vermedi hem de T&uuml;rkiye&#39;ye yakıştırmadılar diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Ailelerin yaşadığı acı ve aşağılanmaların &ouml;tesinde 27 Mayıs&#39;ta, aslında T&uuml;rkiye&#39;nin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir kaybı oldu. Bunun yeterince analiz edilmediğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Darbe olmadan &ouml;nce Menderes H&uuml;k&uuml;meti ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar, T&uuml;rkiye&#39;den Almanya&#39;ya iş&ccedil;i g&ouml;nderilmesi i&ccedil;in bir anlaşma yapmak istiyorlardı. H&uuml;k&uuml;met, Almanya&#39;ya iş&ccedil;i g&ouml;ndermenin yanı sıra Almanlar da T&uuml;rkiye&#39;de fabrikalar kursun, yani her iki tarafın da yararına anlaşmalar yapılsın istiyordu. Bu g&ouml;r&uuml;şmeler sırasında darbe olunca, darbeciler Almanya&#39;nın istekleri doğrultusunda iş g&ouml;&ccedil;&uuml;n&uuml; kabul etmek zorunda kalıyor. &quot;</p> <p>Prof. Dr. G&uuml;rsoy, d&ouml;nemin İ&ccedil;işleri Bakanı Namık Gedik&#39;in Harbiye Orduevi&#39;ndeki &ouml;l&uuml;m&uuml;yle ilgili s&uuml;rekli, &quot;İntihar etti, camdan atladı&quot; dendiğini s&ouml;yledi.</p> <p>&Ouml;l&uuml;m şartlarını okuduğunda intihar etmesinin pek m&uuml;mk&uuml;n olmadığını anlatan G&uuml;rsoy, &quot;S&ouml;z ettikleri camlar &ccedil;ok y&uuml;ksekti, o yaştaki biri o camlardan nasıl atlayabilir hem de g&ouml;zetim altındayken? Kızı Ayla Gedik&#39;in anlattığına g&ouml;re, babasının naaşını haftalarca vermemişler. G&ouml;m&uuml;l&uuml;rken kimsenin y&uuml;z&uuml;n&uuml; g&ouml;rmesine de m&uuml;saade etmemişler. Sadece ayak parmaklarını g&ouml;stermişler. Verdikleri &ouml;zel eşyalardan &ccedil;ok hırpalanmış olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle darbenin ilk şehidi İ&ccedil;işleri Bakanımız Namık Gedik&#39;tir.&quot; değerlendirmesini yaptı.</p> <h3>&quot;&Uuml;lkenin itibarının sarsılması ve malzeme haline gelmesi uluslararası camia a&ccedil;ısından &ccedil;ok acıydı&quot;</h3> <p>Darbenin ardından Yassıada&#39;ya g&ouml;t&uuml;r&uuml;len tutukluların ancak 8-9 ay sonra sadece bir kez aileleriyle subayların nezaretinde g&ouml;r&uuml;şt&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade eden G&uuml;rsoy, bunun &quot;Ailelerle son bir kez g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ls&uuml;n&quot; diye planlandığını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yledi.</p> <p>Prof. Dr. Akile G&uuml;rsoy, buna rağmen insanların hep umutlu olduğunu dile getirerek, &quot;İdam beklemesek de &ccedil;ok vahim sonu&ccedil;lar &ccedil;ıkacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorduk. Zira o g&uuml;nlerde tutuklular i&ccedil;in &ccedil;ok fazla mezar kazıldığını biliyoruz. 27 Mayıs&#39;tan sonra b&uuml;t&uuml;n T&uuml;rkiye bir darbe girdabına girdi. Bırakın Demokrat Partilileri sempatizan olanlar bile hapsediliyordu. Fikir &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; tamamen askıya alındı. Bunlar &uuml;lke i&ccedil;in vahim bir durumdu.&quot; dedi.</p> <p>T&uuml;rkiye Cumhuriyetinin &ccedil;ok kolay kurulmadığının, bunun i&ccedil;in milli bir m&uuml;cadelenin verildiğinin altını &ccedil;izen G&uuml;rsoy, kurucuların en b&uuml;y&uuml;k hayalinin demokrasiye ge&ccedil;ilmesi olduğunu ancak darbenin bu hayallere ve toplumun i&ccedil; dinamiklerine darbe vurduğunu bildirdi.</p> <p>Yassıada&#39;da başlayan mahkeme s&uuml;recinin aileler i&ccedil;inde &ccedil;ok sancılı ge&ccedil;tiğini aktaran G&uuml;rsoy, &quot;O zamanlar televizyon olmadığı i&ccedil;in mahkemeler radyodan veriliyordu. O mahkemelerde Demokrat Partililerin itibari sarsılmak istenirken tam tersi oldu. O mahkemelerin adaletle hi&ccedil; ilgisi olmadığı g&ouml;r&uuml;ld&uuml; ki bu yine T&uuml;rkiye i&ccedil;in y&uuml;z kızartıcıydı. B&uuml;t&uuml;n bir &uuml;lkenin itibarının sarsılması ve malzeme haline gelmesi uluslararası camia a&ccedil;ısından &ccedil;ok acıydı.&quot; ifadelerine yer verdi.</p> <h3>&quot;Bu darbeyi sadece ordu yapmadı&quot;</h3> <p>G&uuml;rsoy, 27 Mayıs ile demokrasiye b&uuml;y&uuml;k bir darbe vurulduğunu, halkın hi&ccedil; bir zaman bunu hoş karşılamadığını belirtti.</p> <p>Bu darbeyi sadece ordunun yapmadığını kaydeden G&uuml;rsoy, muhalefetin i&ccedil;inden ve &uuml;niversitelerden de darbeyi destekleyenlerin olduğuna dikkati &ccedil;ekerek, &quot;Asker darbeyi yaptıktan sonra, &#39;İyi de şimdi ne yapacağız, nasıl ilerleyeceğiz?&#39; diye sormaya başladığında hukuk profes&ouml;rleri, &#39;Siz onları su&ccedil;lu bulmazsanız o zaman siz su&ccedil;lu duruma d&uuml;şeceksiniz&#39; dediler. Yani darbenin tek sorumlusu asker değil &ccedil;ok geniş bir organizasyon vardı arkasında.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>Prof. Dr. Akile G&uuml;rsoy, T&uuml;rkiye&#39;de belli aralıklarla darbelerin yaşanmasının iyi neticeler vermediğinin &ccedil;ok net bir şekilde g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne işaret ederek, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Gelecek nesiller i&ccedil;in bireysel mağduriyetlerin &ouml;tesinde darbelerin analizinin &ccedil;ok iyi yapılması gerektiğine inanıyorum. T&uuml;rkiye konumu itibariyle &ccedil;ok stratejik bir nokta. O nedenle darbelerin i&ccedil; ve dış dinamiklerle nasıl oluştuğunu inceleyerek, ilerlememiz gerekiyor. 15 Temmuz Darbe Girişimi&#39;nin olduğu gece, &#39;K&ouml;pr&uuml;n&uuml;n altından &ccedil;ok sular ge&ccedil;ti artık bir darbe olamaz&#39; diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;m. Tabii, bu darbe teşebb&uuml;s&uuml;n&uuml;n de toplumumuzda &ccedil;ok ağır bedelleri oldu. Bu darbelerle bir kan kaybettiğimizi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Toplumsal barışa da bir dinamit konmuş gibi oluyor. Toplumsal uzlaşmayla ve meşruiyet &ccedil;izgisinde ilerlememiz gerekiyor.&quot;</p>
<p>T&uuml;rkiye&#39;nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar&#39;ın torunu Prof. Dr. Akile G&uuml;rsoy, T&uuml;rkiye&#39;de belli aralıklarla yapılan darbelerin iyi neticeler vermediğinin &ccedil;ok net şekilde g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirterek, &quot;15 Temmuz Darbe Girişimi&#39;nin olduğu gece, &#39;K&ouml;pr&uuml;n&uuml;n altından &ccedil;ok sular ge&ccedil;ti, artık bir darbe olamaz&#39; diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;m. Tabii, bu darbe teşebb&uuml;s&uuml;n&uuml;n de toplumumuzda &ccedil;ok ağır bedelleri oldu. Bu darbelerle bir kan kaybettiğimizi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum.&quot; dedi.</p> <p>Demokrasi tarihinde kara bir leke olarak nitelendirilen 27 Mayıs 1960 darbesinin &uuml;zerinden yarım asırdan fazla zaman ge&ccedil;mesine rağmen halkın vicdanında meydana getirdiği yaralar hala tazeliğini koruyor.</p> <p>Darbenin yıl d&ouml;n&uuml;m&uuml;nde AA muhabirine a&ccedil;ıklamalarda bulunan Prof. Dr. G&uuml;rsoy, daha &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir &ccedil;ocukken bu s&uuml;re&ccedil;te yaşadıklarını anlattı.</p> <p>İlk kez halkın oyları ile se&ccedil;ilen bir başbakan ve 2 bakanın darağacına g&ouml;nderildiğini belirten G&uuml;rsoy, yaşananların T&uuml;rk demokrasisine zararlarının yanında &ouml;zellikle darbeden doğrudan etkilenen binlerce insanın kalbinde ve hafızasında silinmez izler bıraktığını s&ouml;yledi.</p> <h3>&quot;Menderes&#39;in eşi Berrin Hanım ile oğlu Aydın Menderes k&ouml;şke geldiler&quot;</h3> <p>Darbenin ger&ccedil;ekleştiği yıl 8 yaşında olduğunu dile getiren G&uuml;rsoy, dedesi Cumhurbaşkanı olduğu i&ccedil;in &Ccedil;ankaya K&ouml;şk&uuml;&#39;nde yaşadıklarını kaydetti.</p> <p>Babası Ahmet İhsan G&uuml;rsoy&#39;un Demokrat Parti K&uuml;tahya Milletvekili olduğunu, darbeden birka&ccedil; g&uuml;n &ouml;nce iş i&ccedil;in Almanya&#39;ya gittiğini, darbe sabahı &Ccedil;ankaya K&ouml;şk&uuml;&#39;n&uuml; &ccedil;evreleyen tank sesleri ile uyandıklarını aktaran G&uuml;rsoy, &quot;Tankların namluları k&ouml;şke doğru &ccedil;evrilmişti. &Ccedil;ocuk olduğumuz i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;kler bizi daha i&ccedil; kısımlarda tutmaya &ccedil;alıştı. Bir s&uuml;re sonra d&ouml;nemin Başbakanı Adnan Menderes&#39;in eşi Berrin hanım ile oğlu Aydın Menderes k&ouml;şke geldiler. Biz &ccedil;ocuklar olarak Aydın ile vakit ge&ccedil;irdik. Bu sırada darbeciler k&ouml;şke girerek, b&uuml;y&uuml;kbabam Celal Bayar&#39;ı alıp, g&ouml;t&uuml;rmek istediler. Ancak kendisi darbecilere direniyor ve basit bir şekilde teslim olmak istemiyor. Tabancasını &ccedil;ekip gelenleri vurmak istiyor fakat &ccedil;ok kalabalık olduklarını g&ouml;r&uuml;yor. Daha sonra bir muhakeme yapıyor ve birka&ccedil; kişiyi &ouml;ld&uuml;rse de bir sonu&ccedil; alamayacağını anlayınca, &#39;Boş yere katil olmayayım&#39; diye silahı kendisine &ccedil;eviriyor. İşte o teredd&uuml;t halinden faydalanan darbeciler, elinden silahı alıp, orduevine g&ouml;t&uuml;r&uuml;yor.&quot; dedi.</p> <p>Prof. Dr. G&uuml;rsoy, dedesinin orduevine gittiğinde &ccedil;ok kısa s&uuml;rede Demokrat Parti H&uuml;k&uuml;metinin bakanları, milletvekilleri, valileri ve t&uuml;m yetkililerinin tutuklandığını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti.</p> <p>Almanya&#39;da olan babasının Ankara&#39;ya d&ouml;nmek i&ccedil;in ilk u&ccedil;ağa bindiğini ifade eden G&uuml;rsoy, &quot;Yolcular, darbeyi duyunca babama, &#39;T&uuml;rkiye&#39;ye d&ouml;nme, DP&#39;liler &ccedil;ok eziyet ediliyor, siz burada kalın.&#39; diyorlar. Babam ise &#39;Ailemi yalnız bırakamam, zaten kalacak param da yok.&#39; diyor. Bunun &uuml;zerine yolcular para toplayıp veriyorlar ama kabul etmiyor. Babam Ankara&#39;ya iner inmez onu da alıp, tutukluyorlar.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;Darbenin ilk şehidi İ&ccedil;işleri Bakanımız Namık Gedik&quot;</h3> <p>Demokrat Partililerin Yassıada ile Harbiye Orduevi&#39;nde kendilerine yapılan k&ouml;t&uuml; muameleyi hi&ccedil;bir zaman dillendirmediklerine, bunu onur meselesi yaptıklarına dikkati &ccedil;eken G&uuml;rsoy, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;O y&uuml;zden ne dedemden ne de babamdan, &#39;Bize şunu yaptılar, bunu yaptılar&#39; gibi bir şey duymadım. En fazla başka birine yapılmış olanları naklettiler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu yapılanlara hem y&uuml;rekleri el vermedi hem de T&uuml;rkiye&#39;ye yakıştırmadılar diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Ailelerin yaşadığı acı ve aşağılanmaların &ouml;tesinde 27 Mayıs&#39;ta, aslında T&uuml;rkiye&#39;nin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir kaybı oldu. Bunun yeterince analiz edilmediğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Darbe olmadan &ouml;nce Menderes H&uuml;k&uuml;meti ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar, T&uuml;rkiye&#39;den Almanya&#39;ya iş&ccedil;i g&ouml;nderilmesi i&ccedil;in bir anlaşma yapmak istiyorlardı. H&uuml;k&uuml;met, Almanya&#39;ya iş&ccedil;i g&ouml;ndermenin yanı sıra Almanlar da T&uuml;rkiye&#39;de fabrikalar kursun, yani her iki tarafın da yararına anlaşmalar yapılsın istiyordu. Bu g&ouml;r&uuml;şmeler sırasında darbe olunca, darbeciler Almanya&#39;nın istekleri doğrultusunda iş g&ouml;&ccedil;&uuml;n&uuml; kabul etmek zorunda kalıyor. &quot;</p> <p>Prof. Dr. G&uuml;rsoy, d&ouml;nemin İ&ccedil;işleri Bakanı Namık Gedik&#39;in Harbiye Orduevi&#39;ndeki &ouml;l&uuml;m&uuml;yle ilgili s&uuml;rekli, &quot;İntihar etti, camdan atladı&quot; dendiğini s&ouml;yledi.</p> <p>&Ouml;l&uuml;m şartlarını okuduğunda intihar etmesinin pek m&uuml;mk&uuml;n olmadığını anlatan G&uuml;rsoy, &quot;S&ouml;z ettikleri camlar &ccedil;ok y&uuml;ksekti, o yaştaki biri o camlardan nasıl atlayabilir hem de g&ouml;zetim altındayken? Kızı Ayla Gedik&#39;in anlattığına g&ouml;re, babasının naaşını haftalarca vermemişler. G&ouml;m&uuml;l&uuml;rken kimsenin y&uuml;z&uuml;n&uuml; g&ouml;rmesine de m&uuml;saade etmemişler. Sadece ayak parmaklarını g&ouml;stermişler. Verdikleri &ouml;zel eşyalardan &ccedil;ok hırpalanmış olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle darbenin ilk şehidi İ&ccedil;işleri Bakanımız Namık Gedik&#39;tir.&quot; değerlendirmesini yaptı.</p> <h3>&quot;&Uuml;lkenin itibarının sarsılması ve malzeme haline gelmesi uluslararası camia a&ccedil;ısından &ccedil;ok acıydı&quot;</h3> <p>Darbenin ardından Yassıada&#39;ya g&ouml;t&uuml;r&uuml;len tutukluların ancak 8-9 ay sonra sadece bir kez aileleriyle subayların nezaretinde g&ouml;r&uuml;şt&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade eden G&uuml;rsoy, bunun &quot;Ailelerle son bir kez g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ls&uuml;n&quot; diye planlandığını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yledi.</p> <p>Prof. Dr. Akile G&uuml;rsoy, buna rağmen insanların hep umutlu olduğunu dile getirerek, &quot;İdam beklemesek de &ccedil;ok vahim sonu&ccedil;lar &ccedil;ıkacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorduk. Zira o g&uuml;nlerde tutuklular i&ccedil;in &ccedil;ok fazla mezar kazıldığını biliyoruz. 27 Mayıs&#39;tan sonra b&uuml;t&uuml;n T&uuml;rkiye bir darbe girdabına girdi. Bırakın Demokrat Partilileri sempatizan olanlar bile hapsediliyordu. Fikir &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; tamamen askıya alındı. Bunlar &uuml;lke i&ccedil;in vahim bir durumdu.&quot; dedi.</p> <p>T&uuml;rkiye Cumhuriyetinin &ccedil;ok kolay kurulmadığının, bunun i&ccedil;in milli bir m&uuml;cadelenin verildiğinin altını &ccedil;izen G&uuml;rsoy, kurucuların en b&uuml;y&uuml;k hayalinin demokrasiye ge&ccedil;ilmesi olduğunu ancak darbenin bu hayallere ve toplumun i&ccedil; dinamiklerine darbe vurduğunu bildirdi.</p> <p>Yassıada&#39;da başlayan mahkeme s&uuml;recinin aileler i&ccedil;inde &ccedil;ok sancılı ge&ccedil;tiğini aktaran G&uuml;rsoy, &quot;O zamanlar televizyon olmadığı i&ccedil;in mahkemeler radyodan veriliyordu. O mahkemelerde Demokrat Partililerin itibari sarsılmak istenirken tam tersi oldu. O mahkemelerin adaletle hi&ccedil; ilgisi olmadığı g&ouml;r&uuml;ld&uuml; ki bu yine T&uuml;rkiye i&ccedil;in y&uuml;z kızartıcıydı. B&uuml;t&uuml;n bir &uuml;lkenin itibarının sarsılması ve malzeme haline gelmesi uluslararası camia a&ccedil;ısından &ccedil;ok acıydı.&quot; ifadelerine yer verdi.</p> <h3>&quot;Bu darbeyi sadece ordu yapmadı&quot;</h3> <p>G&uuml;rsoy, 27 Mayıs ile demokrasiye b&uuml;y&uuml;k bir darbe vurulduğunu, halkın hi&ccedil; bir zaman bunu hoş karşılamadığını belirtti.</p> <p>Bu darbeyi sadece ordunun yapmadığını kaydeden G&uuml;rsoy, muhalefetin i&ccedil;inden ve &uuml;niversitelerden de darbeyi destekleyenlerin olduğuna dikkati &ccedil;ekerek, &quot;Asker darbeyi yaptıktan sonra, &#39;İyi de şimdi ne yapacağız, nasıl ilerleyeceğiz?&#39; diye sormaya başladığında hukuk profes&ouml;rleri, &#39;Siz onları su&ccedil;lu bulmazsanız o zaman siz su&ccedil;lu duruma d&uuml;şeceksiniz&#39; dediler. Yani darbenin tek sorumlusu asker değil &ccedil;ok geniş bir organizasyon vardı arkasında.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>Prof. Dr. Akile G&uuml;rsoy, T&uuml;rkiye&#39;de belli aralıklarla darbelerin yaşanmasının iyi neticeler vermediğinin &ccedil;ok net bir şekilde g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne işaret ederek, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Gelecek nesiller i&ccedil;in bireysel mağduriyetlerin &ouml;tesinde darbelerin analizinin &ccedil;ok iyi yapılması gerektiğine inanıyorum. T&uuml;rkiye konumu itibariyle &ccedil;ok stratejik bir nokta. O nedenle darbelerin i&ccedil; ve dış dinamiklerle nasıl oluştuğunu inceleyerek, ilerlememiz gerekiyor. 15 Temmuz Darbe Girişimi&#39;nin olduğu gece, &#39;K&ouml;pr&uuml;n&uuml;n altından &ccedil;ok sular ge&ccedil;ti artık bir darbe olamaz&#39; diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;m. Tabii, bu darbe teşebb&uuml;s&uuml;n&uuml;n de toplumumuzda &ccedil;ok ağır bedelleri oldu. Bu darbelerle bir kan kaybettiğimizi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Toplumsal barışa da bir dinamit konmuş gibi oluyor. Toplumsal uzlaşmayla ve meşruiyet &ccedil;izgisinde ilerlememiz gerekiyor.&quot;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.