Çölyak mutfağında 'glütensiz un' mücadelesi

EĞİTİM (AA) - Anadolu Ajansı | 09.03.2019 - 14:01, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

Çölyak mutfağında 'glütensiz un' mücadelesi

Kayseri'de Melikgazi Belediyesince oluşturulan "Çölyak Mutfağı" kursuna katılan kadınlar, kimi çölyak hastası çocuğu, kimi eşi kimi de kendisi için glütensiz yiyecekler yapmayı öğreniyor.
<p>Kayseri&#39;de,&nbsp;gl&uuml;tensiz&nbsp;gıdalarla beslenmek zorunda olan &ccedil;&ouml;lyak hastaları i&ccedil;in a&ccedil;ılan &quot;&Ccedil;&ouml;lyak Mutfağı&quot; kursuna katılan kadınlar, zor yoğrulan ve kolay şekil almayan gl&uuml;tensiz unla mantı, baklava, su b&ouml;reği gibi hamur işlerini yapmayı &ouml;ğrenerek sofralarını zenginleştiriyor.</p> <p>Kayseri &Ccedil;&ouml;lyakla Yaşam Derneğince hazırlanan proje kapsamında Melikgazi Belediyesince Yıldırım Beyazıt Sosyal Tesisleri&#39;nde &quot;&Ccedil;&ouml;lyak Mutfağı&quot; kursu a&ccedil;ıldı. İki haftadır devam eden kursa katılanlar, gl&uuml;tensiz unla kendileri i&ccedil;in uygun lezzetler yapmayı &ouml;ğreniyor.</p> <p>Uygulamaları gereken diyet gereği her istediklerini yiyemeyen, beyaz unlu, buğdaylı gıdaları t&uuml;ketemeyen &ccedil;&ouml;lyak hastaları, gl&uuml;tensiz unla gl&uuml;tenli gıdalara benzeyen lezzetler yapmanın ve yemenin mutluluğunu yaşıyor.</p> <p>Kursiyerlerden &ccedil;&ouml;lyak hastalığıyla 4 yıl &ouml;nce tanışan Nebahat Kelek, AA muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, doktorunun hastalığın ardından kendisine bir diyet listesi verdiğini, listeyi g&ouml;r&uuml;nce sadece ekmek yememesinin yeterli olacağı d&uuml;ş&uuml;ncesine kapıldığını s&ouml;yledi. G&uuml;n ge&ccedil;tik&ccedil;e hazır sal&ccedil;adan dondurmaya pek &ccedil;ok şeyin i&ccedil;inde gl&uuml;ten olduğunu &ouml;ğrendiğini, yiyecek bir şey bulmakta sıkıntı &ccedil;ektiğini ifade eden Kelek, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Biz acıktığımızda markete gidip bir şey alıp yiyemiyoruz. &Ouml;yle bir durumdayız ki almamız gereken şeyler sadece bir, iki b&uuml;y&uuml;k markette bulunuyor. Ayrıca bulduklarımız da &ccedil;ok pahalı. İlk zamanlar gl&uuml;tensiz unları alıp eve geliyorduk, onlarla bir şey yapamıyorduk. Un bildiğimiz un gibi değil, daha &ccedil;ok nişastaya benziyor. Unla ne yapacağımızı bilmiyorduk, &ccedil;&ouml;p tenekemizi zenginleştiriyorduk. Sonra bu kurs a&ccedil;ıldı. Artık hi&ccedil;bir şeyi ziyan etmiyoruz. Arkadaşlarımızla fikir alışverişi yapıyoruz. Yapacağımız gıdaların p&uuml;f noktalarını &ouml;ğreniyoruz.&quot;</p> <p>Devletin &ccedil;&ouml;lyak hastalarına ila&ccedil; yardımı yerine 108 lira un yardımında bulunduğunu aktaran Kelek, bu paranın artması gerektiğini &ccedil;&uuml;nk&uuml; unlarına s&uuml;rekli zam geldiğini dile getirdi.</p> <p>Hem 6 yaşındaki kızı hem de eşi &ccedil;&ouml;lyak hastası olan Raziye Yal&ccedil;ın ise kurs sayesinde gl&uuml;tensiz nasıl yemekler yapacağını &ouml;ğrendiğini anlattı.</p> <p>&Ccedil;&ouml;lyak hastalarının sosyal hayatlarının kısıtlı olduğuna dikkati &ccedil;eken Yal&ccedil;ın, &quot;Dışarıda ailece yemek yiyemiyoruz. Evde &ccedil;orbamızı yapıp i&ccedil;iyoruz ama bir lokantada rahat&ccedil;a &ccedil;orba i&ccedil;emiyoruz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; i&ccedil;inde gl&uuml;ten var mı yok mu bilmiyoruz. Bu kursta gl&uuml;tensiz unla su b&ouml;reği, baklava yapmayı &ouml;ğrendim. Yemek soframız zenginleşti. En &ccedil;ok kızım mutlu &ccedil;&uuml;nk&uuml; artık gl&uuml;tenli yiyeceklere benzeyen ama gl&uuml;tensiz yemekler hazırlıyorum ve beslenme &ccedil;antasına koyabiliyorum.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;Kurs sayesinde aynı &ccedil;atı altında aynı şeyi yapmayı ve yemeyi &ouml;ğrendik&quot;</h3> <p>Kızı &ccedil;&ouml;lyak hastası olan İfakat Mantar ise gl&uuml;tensiz gıdalara ulaşmanın zorluğuna işaret etti. Gl&uuml;tensiz yiyecek bulamadıkları i&ccedil;in pek &ccedil;ok yerden a&ccedil; d&ouml;nd&uuml;klerini vurgulayan Mantar, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Hastaneye, okula nereye gidersek a&ccedil; gidip a&ccedil; geliyoruz. U&ccedil;akta, uzun yol otob&uuml;slerinde, yurtlarda gl&uuml;tensiz gıdalara ulaşmak istiyoruz. Kızım yanımızda olunca biz de bir yere gidip rahat yemek yiyemiyoruz, o imrenmesin diye. Marketlerde de her şeyin &uuml;st&uuml;nde &#39;gl&uuml;tensiz&#39; diye bir uyarı bulunmuyor. Gıda ihtiya&ccedil;larımız i&ccedil;in her zaman kent merkezine inmemiz gerekiyor. Sosyal hayatımız olumsuz etkileniyor. &Ccedil;&ouml;lyak deyince herkesin aklına mısır ekmeği geliyor ancak insan sadece mısır ekmeği t&uuml;ketmiyor. Kızım arkadaşlarıyla vakit ge&ccedil;iremiyor, bir aktivite yapamıyor. Şu an 15 yaşında, ya şehir dışında &uuml;niversite kazanırsa ne yiyecek diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Yurtlarda, okul kantinlerinde &uuml;r&uuml;nlerimizi bulmak istiyoruz. Kızım daha &ouml;nceleri 120 lira un parası alıyordu, 15 yaşına girince parası 108 liraya d&uuml;şt&uuml;. Yaşı b&uuml;y&uuml;y&uuml;nce masrafı d&uuml;şm&uuml;yor, artıyor aksine. Bu kurs sayesinde aynı &ccedil;atı altında aynı şeyi yapmayı ve yemeyi &ouml;ğrendik.&quot;</p> <p>Kayseri &Ccedil;&ouml;lyakla Yaşam Derneği Başkanı Zahide Kaya ise 300&#39;e yakın &uuml;yeleri bulunduğunu, kendisinin de &ccedil;&ouml;lyak hastası olduğunu belirtti. &quot;8 yıl &ouml;nce &ccedil;ok g&ouml;zyaşı d&ouml;kt&uuml;m.&quot; diyen Kaya, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;&Ccedil;&ouml;lyak teşhisi konulalı 8 yıl oldu. 8 yıl &ouml;nce &ccedil;&ouml;pleri zengin ettik, g&ouml;zyaşları d&ouml;kt&uuml;k. Şimdi kursumuzda kendimizin ve &ccedil;&ouml;lyak hastalarımızın yiyebileceği yemekler, hamur işleri yapıyoruz. T&uuml;rkiye&#39;de her ge&ccedil;en g&uuml;n &ccedil;&ouml;lyak hastası sayısı artıyor. &Ouml;zellikle unlarımızın fiyatları konusunda yardımcı olunmasını istiyoruz. Bizlere yapılan bir un parası yardımı var, bu paranın da artan fiyatlara g&ouml;re artmasını istiyoruz.&quot;</p> <p>Kurs &ouml;ğreticisi &Ccedil;iğdem Mutier, &ccedil;&ouml;lyakla m&uuml;cadele eden kursiyerlerinin hastalıkları konusunda bilin&ccedil;li olduklarını ifade etti. Gl&uuml;tenin unun i&ccedil;indeki yapışkan bir madde olduğunu anlatan Mutier, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Gl&uuml;tensiz unla yapılan hamuru bağlamakta zorlanıyoruz. Gl&uuml;tensiz &uuml;r&uuml;nler kullanıp hamuru bağlamaya &ccedil;alışıyoruz. Bu undan yapılan hamur zor yoğruluyor ve şekil alması zor. Artık unun p&uuml;f noktalarını &ouml;ğrendik. K&ouml;y yufkasından baklavaya, su b&ouml;reğinden mantıya kadar pek &ccedil;ok şeyi yapabiliyoruz. Bunları gl&uuml;tensiz unla yapmak &uuml;st&uuml;n beceri gerektiriyor ve kursiyerlerimiz de azimleriyle bunu başardı.&quot;</p>
Kayseri'de Melikgazi Belediyesince oluşturulan "Çölyak Mutfağı" kursuna katılan kadınlar, kimi çölyak hastası çocuğu, kimi eşi kimi de kendisi için glütensiz yiyecekler yapmayı öğreniyor.
<p>Kayseri&#39;de,&nbsp;gl&uuml;tensiz&nbsp;gıdalarla beslenmek zorunda olan &ccedil;&ouml;lyak hastaları i&ccedil;in a&ccedil;ılan &quot;&Ccedil;&ouml;lyak Mutfağı&quot; kursuna katılan kadınlar, zor yoğrulan ve kolay şekil almayan gl&uuml;tensiz unla mantı, baklava, su b&ouml;reği gibi hamur işlerini yapmayı &ouml;ğrenerek sofralarını zenginleştiriyor.</p> <p>Kayseri &Ccedil;&ouml;lyakla Yaşam Derneğince hazırlanan proje kapsamında Melikgazi Belediyesince Yıldırım Beyazıt Sosyal Tesisleri&#39;nde &quot;&Ccedil;&ouml;lyak Mutfağı&quot; kursu a&ccedil;ıldı. İki haftadır devam eden kursa katılanlar, gl&uuml;tensiz unla kendileri i&ccedil;in uygun lezzetler yapmayı &ouml;ğreniyor.</p> <p>Uygulamaları gereken diyet gereği her istediklerini yiyemeyen, beyaz unlu, buğdaylı gıdaları t&uuml;ketemeyen &ccedil;&ouml;lyak hastaları, gl&uuml;tensiz unla gl&uuml;tenli gıdalara benzeyen lezzetler yapmanın ve yemenin mutluluğunu yaşıyor.</p> <p>Kursiyerlerden &ccedil;&ouml;lyak hastalığıyla 4 yıl &ouml;nce tanışan Nebahat Kelek, AA muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, doktorunun hastalığın ardından kendisine bir diyet listesi verdiğini, listeyi g&ouml;r&uuml;nce sadece ekmek yememesinin yeterli olacağı d&uuml;ş&uuml;ncesine kapıldığını s&ouml;yledi. G&uuml;n ge&ccedil;tik&ccedil;e hazır sal&ccedil;adan dondurmaya pek &ccedil;ok şeyin i&ccedil;inde gl&uuml;ten olduğunu &ouml;ğrendiğini, yiyecek bir şey bulmakta sıkıntı &ccedil;ektiğini ifade eden Kelek, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Biz acıktığımızda markete gidip bir şey alıp yiyemiyoruz. &Ouml;yle bir durumdayız ki almamız gereken şeyler sadece bir, iki b&uuml;y&uuml;k markette bulunuyor. Ayrıca bulduklarımız da &ccedil;ok pahalı. İlk zamanlar gl&uuml;tensiz unları alıp eve geliyorduk, onlarla bir şey yapamıyorduk. Un bildiğimiz un gibi değil, daha &ccedil;ok nişastaya benziyor. Unla ne yapacağımızı bilmiyorduk, &ccedil;&ouml;p tenekemizi zenginleştiriyorduk. Sonra bu kurs a&ccedil;ıldı. Artık hi&ccedil;bir şeyi ziyan etmiyoruz. Arkadaşlarımızla fikir alışverişi yapıyoruz. Yapacağımız gıdaların p&uuml;f noktalarını &ouml;ğreniyoruz.&quot;</p> <p>Devletin &ccedil;&ouml;lyak hastalarına ila&ccedil; yardımı yerine 108 lira un yardımında bulunduğunu aktaran Kelek, bu paranın artması gerektiğini &ccedil;&uuml;nk&uuml; unlarına s&uuml;rekli zam geldiğini dile getirdi.</p> <p>Hem 6 yaşındaki kızı hem de eşi &ccedil;&ouml;lyak hastası olan Raziye Yal&ccedil;ın ise kurs sayesinde gl&uuml;tensiz nasıl yemekler yapacağını &ouml;ğrendiğini anlattı.</p> <p>&Ccedil;&ouml;lyak hastalarının sosyal hayatlarının kısıtlı olduğuna dikkati &ccedil;eken Yal&ccedil;ın, &quot;Dışarıda ailece yemek yiyemiyoruz. Evde &ccedil;orbamızı yapıp i&ccedil;iyoruz ama bir lokantada rahat&ccedil;a &ccedil;orba i&ccedil;emiyoruz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; i&ccedil;inde gl&uuml;ten var mı yok mu bilmiyoruz. Bu kursta gl&uuml;tensiz unla su b&ouml;reği, baklava yapmayı &ouml;ğrendim. Yemek soframız zenginleşti. En &ccedil;ok kızım mutlu &ccedil;&uuml;nk&uuml; artık gl&uuml;tenli yiyeceklere benzeyen ama gl&uuml;tensiz yemekler hazırlıyorum ve beslenme &ccedil;antasına koyabiliyorum.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;Kurs sayesinde aynı &ccedil;atı altında aynı şeyi yapmayı ve yemeyi &ouml;ğrendik&quot;</h3> <p>Kızı &ccedil;&ouml;lyak hastası olan İfakat Mantar ise gl&uuml;tensiz gıdalara ulaşmanın zorluğuna işaret etti. Gl&uuml;tensiz yiyecek bulamadıkları i&ccedil;in pek &ccedil;ok yerden a&ccedil; d&ouml;nd&uuml;klerini vurgulayan Mantar, ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Hastaneye, okula nereye gidersek a&ccedil; gidip a&ccedil; geliyoruz. U&ccedil;akta, uzun yol otob&uuml;slerinde, yurtlarda gl&uuml;tensiz gıdalara ulaşmak istiyoruz. Kızım yanımızda olunca biz de bir yere gidip rahat yemek yiyemiyoruz, o imrenmesin diye. Marketlerde de her şeyin &uuml;st&uuml;nde &#39;gl&uuml;tensiz&#39; diye bir uyarı bulunmuyor. Gıda ihtiya&ccedil;larımız i&ccedil;in her zaman kent merkezine inmemiz gerekiyor. Sosyal hayatımız olumsuz etkileniyor. &Ccedil;&ouml;lyak deyince herkesin aklına mısır ekmeği geliyor ancak insan sadece mısır ekmeği t&uuml;ketmiyor. Kızım arkadaşlarıyla vakit ge&ccedil;iremiyor, bir aktivite yapamıyor. Şu an 15 yaşında, ya şehir dışında &uuml;niversite kazanırsa ne yiyecek diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Yurtlarda, okul kantinlerinde &uuml;r&uuml;nlerimizi bulmak istiyoruz. Kızım daha &ouml;nceleri 120 lira un parası alıyordu, 15 yaşına girince parası 108 liraya d&uuml;şt&uuml;. Yaşı b&uuml;y&uuml;y&uuml;nce masrafı d&uuml;şm&uuml;yor, artıyor aksine. Bu kurs sayesinde aynı &ccedil;atı altında aynı şeyi yapmayı ve yemeyi &ouml;ğrendik.&quot;</p> <p>Kayseri &Ccedil;&ouml;lyakla Yaşam Derneği Başkanı Zahide Kaya ise 300&#39;e yakın &uuml;yeleri bulunduğunu, kendisinin de &ccedil;&ouml;lyak hastası olduğunu belirtti. &quot;8 yıl &ouml;nce &ccedil;ok g&ouml;zyaşı d&ouml;kt&uuml;m.&quot; diyen Kaya, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&quot;&Ccedil;&ouml;lyak teşhisi konulalı 8 yıl oldu. 8 yıl &ouml;nce &ccedil;&ouml;pleri zengin ettik, g&ouml;zyaşları d&ouml;kt&uuml;k. Şimdi kursumuzda kendimizin ve &ccedil;&ouml;lyak hastalarımızın yiyebileceği yemekler, hamur işleri yapıyoruz. T&uuml;rkiye&#39;de her ge&ccedil;en g&uuml;n &ccedil;&ouml;lyak hastası sayısı artıyor. &Ouml;zellikle unlarımızın fiyatları konusunda yardımcı olunmasını istiyoruz. Bizlere yapılan bir un parası yardımı var, bu paranın da artan fiyatlara g&ouml;re artmasını istiyoruz.&quot;</p> <p>Kurs &ouml;ğreticisi &Ccedil;iğdem Mutier, &ccedil;&ouml;lyakla m&uuml;cadele eden kursiyerlerinin hastalıkları konusunda bilin&ccedil;li olduklarını ifade etti. Gl&uuml;tenin unun i&ccedil;indeki yapışkan bir madde olduğunu anlatan Mutier, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;Gl&uuml;tensiz unla yapılan hamuru bağlamakta zorlanıyoruz. Gl&uuml;tensiz &uuml;r&uuml;nler kullanıp hamuru bağlamaya &ccedil;alışıyoruz. Bu undan yapılan hamur zor yoğruluyor ve şekil alması zor. Artık unun p&uuml;f noktalarını &ouml;ğrendik. K&ouml;y yufkasından baklavaya, su b&ouml;reğinden mantıya kadar pek &ccedil;ok şeyi yapabiliyoruz. Bunları gl&uuml;tensiz unla yapmak &uuml;st&uuml;n beceri gerektiriyor ve kursiyerlerimiz de azimleriyle bunu başardı.&quot;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.