İnsanlar, atalarının yaptıklarını doğru tarihten öğrenmelidir. Bilinmeyenleri araştırmalıdırlar.

KÜLTÜR SANAT 13.08.2021 - 07:17, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

İnsanlar, atalarının yaptıklarını doğru tarihten öğrenmelidir. Bilinmeyenleri araştırmalıdırlar.

İnsanlar, atalarının yaptıklarını doğru tarihten öğrenmelidir. Bilinmeyenleri araştırmalıdırlar.
-Murat Gülşan kimdir? Öncelikle; vatanına, bayrağına, manevi duygularla bağımlı bir vatandaştır. Şair-Araştırmacı yazarım. 2 adet şiir kitabım, 3 adet araştırma, 1 adette roman kitabım var. Ayrıca çeşitli internet haber sayfalarında köşe yazarlığı yapmaktayım. -Hem çalışan hem de tarihin bilinmeyenlerinin peşinde olan birisi olarak bu kadar koşuşturmak sizi yormuyor mu? İşçi olarak maaşlı çalışan biriyim. Geçindirmekle yükümlü olduğum bir ailem var. Hem çalışarak, hem de tarih araştırmalarım beni çok yoruyor elbette. Hem zaman olayı, hem de maddiyet külfet oluyor ama bu yokluğun içinde bunları yapabiliyorsak daha iyi durumda nelerini yapabiliriz demek ki. İnsanlara nakli de olsa ilim, bilgi öğrettiğimiz de, bu koşuşturma, bu fedakârlık çekilen sıkıntıya değiyor. -Niçin tarihin bilinmeyenleri. Çünkü, kulaktan dolma o kadar çok yanlış bilgiler var. İnsanlar, atalarının yaptıklarını doğru tarihten öğrenmelidir. Bilinmeyenleri araştırmalıdırlar. Bilinmeyenler gün yüzüne çıktıkça tarihimiz daha da anlam kazanıyor. Erenlerimiz, evliyalarımız, Allah dostlarının Anadolu topraklarına neden gelmişler araştırdıkça şaşırıyoruz. İlahi sırlara vakıf oluyoruz. Romanlarım da ben bunların bazılarından bahsettim ki bizimki bu çalışmaların içinde okyanusta bir damla dahi değil. -İzmir ve Ege bölgesinde bilmediğimiz daha neler var. Mesela; İzmir gavur İzmir olarak anılır ama doğrusu Müslüman İzmir’dir. İzmir fatihi Temur, tam olarak anlatılmamıştır. Çaka bey, Umur Bey tam olarak anlatılmamıştır. Hacı Bektaşi Beli Hazretlerinin Besmele Risalesi Tire'de bölgenin en önemli el yazmalı eserlerinin bulunduğu Necip Paşa kütüphanesin de çıkmıştır. Mustafa Kemal’e Buhara'dan 3 eren neden gelmiştir? Manisa neden padişahların yetişme yeridir. Gerek, Amazon kadınlar, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı çok bilinmeyenler var. Hele Ege Bölgesi. Bölgemiz inanın çok ama çok bilinmeyenlerle dolu. Bu nedenle bölgenin tarihe sevdalı bir ferdi olarak bu bilinmeyenleri bulmak açığa çıkarmak ve özellikle genç neslimize sonrasında da tüm vatan ve bayrak sevdalılarına bu bilinmeyenleri ulaştırmak İŞTE BİZİM ATALARIMIZ, DEDELERİMİZ! BİLİN VE TANIYIN diyerek tarihe bir miras bırakmak istiyorum. -Gençlik tarihinden uzaklaşıyor ne yapmalı ki gençlere tarihini sevdirmeli, dedeleriyle barıştırmalıyız. Ben çocukken Kara Murat, Malkoçoğlu, Battal gazi, Tarkan, Karaoğlan filmlerinden etkilenmiş olarak büyüdüm. Üç hilal bayrak hep sembolüm oldu. Görsel beni çok etkiledi. Günümüzde ise özellikle henüz çocuk yaştaki evlatlarımıza gelişme çağındayken çizgi filmlerle ve çocuk filmleriyle giriş yapacağız. Televizyonlara da Türk tarihiyle ilgili yarışmalar düzenleyeceğiz. Tişörtlerimizde Türk kahramanları olacak. Milli manevi isimlerimizi koyacağız. Büyükler de örf ve adetlerini yaşatacak. Ancak böyle ayağa kalkarız herkes bu konularda ciddi olacak. -Bu araştırmalarınızda sizi en çok üzen, en çok duygulandıran, en çok sevindiren olaylar neler oldu. Bedel ödenmiş bu topraklara, bizlerin gayri ciddi yaşamları beni kahrediyor. Ecdada lâyık torun olamadık. Beni en çok üzen ise; kendimi Murat Gülşan olarak türbelerimizi araştırmaya adamışım. Lakin bu adanmışlık bazı vatandaşlar tarafından; küçük görme, horlanma, hatta bazı vatandaşlarımız dalga geçiyorlar. "Ne istiyorsun onlardan, gel bak bizim burada da yatır var, çek onu da" diye. Üzenlerden bir diğeri de türbelerimizin çok bakımsız olması, gereken ilginin gösterilmemesi. Bunlar beni üzüyor. Sadece bu durum değil, ecdanın eserlerine sahip çıkmada çok gerideyiz. Sevindiren olayda oluyor elbette. Kimse zannetmeyin ki herkes lakayt, vurdumduymaz. Asla. Bu konuda toptancılık yapmak istemem. Zira öyle güzel insanlarla tanışıyoruz ki vatan sevdasının yüreklerde bir güneş gibi hergün yeni bir kalbde, ruhda doğduğuna inanıyorum. Çok şükür. Elhamdülillah diyorum. Hergün bölgenin değişik yerlerinden hatta ve hatta köylerinden bu tarihe duyarlı, sevdalı, aşk ile insanlarla tanışıyorum. Yaslari yetmiş seksen doksan olmuş adeta tarihi bir kitabe bir kütüphane gibi dimdik ayaktalar. Onları görüp dinleyince sevdam daha da artıyor. Duygulandıran olaylarsa Türbede yaşadığım sırlı olaylar. Onlar hep benimle, hissediyorum onların varlıklarını. -Yerel yönetimin idarecileri ile bu konularda gençliğin eğitimi açısından projeleriniz çalışmalarınız var mı? Maalesef yok. Yaniz yerel yöneticilerimiz sanki böyle bir çaba içinde değiller. Oysa bir fırsat verilse destek verilse örneğin gençlerimizle tarihi mekanlara yolculuk yapar anlatırım. Yine gençlerimizle belirlenen günlerde tarih sohbeti yaparım. Sorulu cevaplı onları sıkmadan küçük ödüllü yarışmalar yaparım. Milli ve manevi değerlerimizin önemini kat ve kat anlatırım. Hatta müze çalışmalarında bizzat yardımcı olurum. Mesela; 700 bin nüfuslu Buca ilçemizde tarih müzesi yok. Koca İzmir'de panoramik müze yok. Oysaki tarihi çok köklü İzmir’imizin. -Son söz olarak ne söylemek istersiniz? Bizler amatör yazarlarız, gerek araştırma yaparken, gerekse kitap çalışmalarımızda maddi anlamda yetersiz kalıyoruz. Bizlere sponsor olabilecek tarih sever insanlarımıza, iş adamlarımıza ihtiyacımız var. Çıkardığımız kitapları hediye olarak istemesinler, en az 1 kitap alarak katkıda bulunsunlar. Sosyal medyadan çalışmalarımızı insanlarımız kaile alsın, orada ilim var bilgi var tarih var. Sosyal medyada boş boş paylaşımlar yerine çalışmalarımızı paylaşsınlar her anlamda destek olsunlar derim. Bu güzel röportaj içinde size çok teşekkür ederim tüm okurlarımıza saygılarımı sunarım. Röportaj: Bülent Ertekin
İnsanlar, atalarının yaptıklarını doğru tarihten öğrenmelidir. Bilinmeyenleri araştırmalıdırlar.
-Murat Gülşan kimdir? Öncelikle; vatanına, bayrağına, manevi duygularla bağımlı bir vatandaştır. Şair-Araştırmacı yazarım. 2 adet şiir kitabım, 3 adet araştırma, 1 adette roman kitabım var. Ayrıca çeşitli internet haber sayfalarında köşe yazarlığı yapmaktayım. -Hem çalışan hem de tarihin bilinmeyenlerinin peşinde olan birisi olarak bu kadar koşuşturmak sizi yormuyor mu? İşçi olarak maaşlı çalışan biriyim. Geçindirmekle yükümlü olduğum bir ailem var. Hem çalışarak, hem de tarih araştırmalarım beni çok yoruyor elbette. Hem zaman olayı, hem de maddiyet külfet oluyor ama bu yokluğun içinde bunları yapabiliyorsak daha iyi durumda nelerini yapabiliriz demek ki. İnsanlara nakli de olsa ilim, bilgi öğrettiğimiz de, bu koşuşturma, bu fedakârlık çekilen sıkıntıya değiyor. -Niçin tarihin bilinmeyenleri. Çünkü, kulaktan dolma o kadar çok yanlış bilgiler var. İnsanlar, atalarının yaptıklarını doğru tarihten öğrenmelidir. Bilinmeyenleri araştırmalıdırlar. Bilinmeyenler gün yüzüne çıktıkça tarihimiz daha da anlam kazanıyor. Erenlerimiz, evliyalarımız, Allah dostlarının Anadolu topraklarına neden gelmişler araştırdıkça şaşırıyoruz. İlahi sırlara vakıf oluyoruz. Romanlarım da ben bunların bazılarından bahsettim ki bizimki bu çalışmaların içinde okyanusta bir damla dahi değil. -İzmir ve Ege bölgesinde bilmediğimiz daha neler var. Mesela; İzmir gavur İzmir olarak anılır ama doğrusu Müslüman İzmir’dir. İzmir fatihi Temur, tam olarak anlatılmamıştır. Çaka bey, Umur Bey tam olarak anlatılmamıştır. Hacı Bektaşi Beli Hazretlerinin Besmele Risalesi Tire'de bölgenin en önemli el yazmalı eserlerinin bulunduğu Necip Paşa kütüphanesin de çıkmıştır. Mustafa Kemal’e Buhara'dan 3 eren neden gelmiştir? Manisa neden padişahların yetişme yeridir. Gerek, Amazon kadınlar, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı çok bilinmeyenler var. Hele Ege Bölgesi. Bölgemiz inanın çok ama çok bilinmeyenlerle dolu. Bu nedenle bölgenin tarihe sevdalı bir ferdi olarak bu bilinmeyenleri bulmak açığa çıkarmak ve özellikle genç neslimize sonrasında da tüm vatan ve bayrak sevdalılarına bu bilinmeyenleri ulaştırmak İŞTE BİZİM ATALARIMIZ, DEDELERİMİZ! BİLİN VE TANIYIN diyerek tarihe bir miras bırakmak istiyorum. -Gençlik tarihinden uzaklaşıyor ne yapmalı ki gençlere tarihini sevdirmeli, dedeleriyle barıştırmalıyız. Ben çocukken Kara Murat, Malkoçoğlu, Battal gazi, Tarkan, Karaoğlan filmlerinden etkilenmiş olarak büyüdüm. Üç hilal bayrak hep sembolüm oldu. Görsel beni çok etkiledi. Günümüzde ise özellikle henüz çocuk yaştaki evlatlarımıza gelişme çağındayken çizgi filmlerle ve çocuk filmleriyle giriş yapacağız. Televizyonlara da Türk tarihiyle ilgili yarışmalar düzenleyeceğiz. Tişörtlerimizde Türk kahramanları olacak. Milli manevi isimlerimizi koyacağız. Büyükler de örf ve adetlerini yaşatacak. Ancak böyle ayağa kalkarız herkes bu konularda ciddi olacak. -Bu araştırmalarınızda sizi en çok üzen, en çok duygulandıran, en çok sevindiren olaylar neler oldu. Bedel ödenmiş bu topraklara, bizlerin gayri ciddi yaşamları beni kahrediyor. Ecdada lâyık torun olamadık. Beni en çok üzen ise; kendimi Murat Gülşan olarak türbelerimizi araştırmaya adamışım. Lakin bu adanmışlık bazı vatandaşlar tarafından; küçük görme, horlanma, hatta bazı vatandaşlarımız dalga geçiyorlar. "Ne istiyorsun onlardan, gel bak bizim burada da yatır var, çek onu da" diye. Üzenlerden bir diğeri de türbelerimizin çok bakımsız olması, gereken ilginin gösterilmemesi. Bunlar beni üzüyor. Sadece bu durum değil, ecdanın eserlerine sahip çıkmada çok gerideyiz. Sevindiren olayda oluyor elbette. Kimse zannetmeyin ki herkes lakayt, vurdumduymaz. Asla. Bu konuda toptancılık yapmak istemem. Zira öyle güzel insanlarla tanışıyoruz ki vatan sevdasının yüreklerde bir güneş gibi hergün yeni bir kalbde, ruhda doğduğuna inanıyorum. Çok şükür. Elhamdülillah diyorum. Hergün bölgenin değişik yerlerinden hatta ve hatta köylerinden bu tarihe duyarlı, sevdalı, aşk ile insanlarla tanışıyorum. Yaslari yetmiş seksen doksan olmuş adeta tarihi bir kitabe bir kütüphane gibi dimdik ayaktalar. Onları görüp dinleyince sevdam daha da artıyor. Duygulandıran olaylarsa Türbede yaşadığım sırlı olaylar. Onlar hep benimle, hissediyorum onların varlıklarını. -Yerel yönetimin idarecileri ile bu konularda gençliğin eğitimi açısından projeleriniz çalışmalarınız var mı? Maalesef yok. Yaniz yerel yöneticilerimiz sanki böyle bir çaba içinde değiller. Oysa bir fırsat verilse destek verilse örneğin gençlerimizle tarihi mekanlara yolculuk yapar anlatırım. Yine gençlerimizle belirlenen günlerde tarih sohbeti yaparım. Sorulu cevaplı onları sıkmadan küçük ödüllü yarışmalar yaparım. Milli ve manevi değerlerimizin önemini kat ve kat anlatırım. Hatta müze çalışmalarında bizzat yardımcı olurum. Mesela; 700 bin nüfuslu Buca ilçemizde tarih müzesi yok. Koca İzmir'de panoramik müze yok. Oysaki tarihi çok köklü İzmir’imizin. -Son söz olarak ne söylemek istersiniz? Bizler amatör yazarlarız, gerek araştırma yaparken, gerekse kitap çalışmalarımızda maddi anlamda yetersiz kalıyoruz. Bizlere sponsor olabilecek tarih sever insanlarımıza, iş adamlarımıza ihtiyacımız var. Çıkardığımız kitapları hediye olarak istemesinler, en az 1 kitap alarak katkıda bulunsunlar. Sosyal medyadan çalışmalarımızı insanlarımız kaile alsın, orada ilim var bilgi var tarih var. Sosyal medyada boş boş paylaşımlar yerine çalışmalarımızı paylaşsınlar her anlamda destek olsunlar derim. Bu güzel röportaj içinde size çok teşekkür ederim tüm okurlarımıza saygılarımı sunarım. Röportaj: Bülent Ertekin
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.