EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

SOSYOLOJİK BAKIŞ AÇISIYLA 28 ŞUBAT

<p>T&uuml;rk siyasetinde bazı tarihler vardır ki &uuml;stlendikleri anlam itibari ile &ccedil;ok şey ifade ederler. Bu tarihler sadece birer takvim yaprağının &ccedil;ok &ouml;tesinde genellikle olumsuz &ccedil;ağrışımlar yaparlar. Ge&ccedil;mişimiz de buna benzer bir&ccedil;ok simgesel tarih mevcut olup bunlardan en &ouml;nemli olanı da 28 Şubat&rsquo;tır.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Kısaca hatırlamak gerekir ise nedir 28 Şubat? Mecliste bulunan iki partinin koalisyon kurması ile T&uuml;rkiye&rsquo;yi y&ouml;netmeye talip olmalarının &ouml;n&uuml;n&uuml;n kesilmesidir. İrtica ve irticai faaliyetler gerek&ccedil;e g&ouml;sterilmek suretiyle MGK&rsquo;da ordunun h&uuml;k&uuml;metin istifasına gidecek s&uuml;rece m&uuml;dahil olmasıdır.&nbsp; Bu konuda detaylı bilgilere ulaşmak zor olmadığı i&ccedil;in mesele kişiler &uuml;zerinden değil, toplumun meseleye bakışı a&ccedil;ısından irdelenmiştir. Bu s&uuml;re&ccedil; &ouml;ncesinde h&uuml;k&uuml;mete g&ouml;zdağı vermek i&ccedil;in &ldquo;Demokrasiye balans ayarı yaptık&rdquo; diyerek tanklar y&uuml;r&uuml;t&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. Genelkurmayda başta gazeteciler, b&uuml;rokratlar ve sivil toplum kuruluşları olmak &uuml;zere brifingler verilmek suretiyle &ldquo;Aba altından sopa g&ouml;sterilmek suretiyle&rdquo; toplum sindirilmiştir.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Aslında yapılan post-modern bir darbe olup atanmışların se&ccedil;ilmişler &uuml;zerinde ki tahakk&uuml;m&uuml; test edilmiştir. Bunu yaparken de s&ouml;zde laiklik ve demokrasi adına yaptıkları yalanı ile g&ouml;zler boyanmıştır. Yine ordu tarafından hi&ccedil; de vazifesi olmadığı halde Batı &Ccedil;alışma Gurubu adı altında takip ve fişleme yapılmıştır. B&uuml;t&uuml;n bunlar olurken bu s&uuml;recin bin yıl s&uuml;receği &ouml;ng&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. Yine garip olan başka bir husus ise defaetle darbeye maruz kalarak cumhurbaşkanı olan zatın olayları taraflı bir şekilde izlemiş olmasıdır.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Toplum ise gelişmeleri film izler gibi tepkisiz bir şekilde izlemiş ve pasif&nbsp; bir şekilde haksızlıklar karşısında susmuştur. Kutsallarına ve değerlerine yapılan bu hadsiz ve hukuksuz saldırıları sineyi &ccedil;ekmiş, tepkisini sadece sandık da ifade etmiştir. O d&ouml;nemde sosyal medyanın olmaması kitlelerin organize bir şekilde bir araya gelmesine engel olmuştur. &Ouml;zellikle &uuml;niversite kapılarında baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; kızlarımızın g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; baskı ve işkenceler arşı alaya &ccedil;ıkarken d&ouml;nemin cumhurbaşkanı t&uuml;rbanlı &ouml;ğrencilere okumaları i&ccedil;in Arabistan&rsquo;a gitmelerini tavsiye etmiştir.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;B&uuml;t&uuml;n bu baskı ve yıldırma harek&acirc;tı sonrasında &uuml;lke i&ccedil; savaşa s&uuml;r&uuml;klenmesin diye mevcut h&uuml;k&uuml;met istifa etmek zorunda kalmıştır. Daha garibi mecliste &ccedil;oğunluğa sahip ikinci partiye değil daha sonraki partiye h&uuml;k&uuml;met kurma g&ouml;revi verilerek hukuk cinayeti işlenmiştir. Bu durum kendisine daha sonra hatırlatıldığında CB, &ldquo;Anayasa takdir hakkı vermiştir, ben de onu kullandım&rdquo; diyerek meseleyi sığlaştırmıştır.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Akabinde yapılan se&ccedil;imlerde baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; ile meclise giren milletvekiline d&ouml;nemin başbakanı tarafından &ldquo;Bu hanıma haddini bildirin!&rdquo; denilerek halkın iradesine ipotek konulmuştur. Bu başbakan ki naif, h&uuml;manist ve demokrat kimliği ile parlatılarak cilalanmış olmasına rağmen yaptığı bu&nbsp; hakaret t&uuml;m imajını yerle yeksan etmiştir.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Sonu&ccedil; olarak; &uuml;lkemiz bu karanlık d&ouml;nemi geride bırakarak bug&uuml;nlere gelmiştir. Askeri ve b&uuml;rokratik vesayeti geriletmek kolay olmamış, zaman almıştır. T&uuml;rkiye&rsquo;yi geriye g&ouml;t&uuml;ren bu ve benzeri hareketlere halkın tepkisi 15 Temmuzda en g&uuml;zel cevap olmuştur. Umarım bundan sonra hi&ccedil;bir kurum ve kuruluş 28 Şubat ve benzeri oluşumların i&ccedil;ine girmez. Zaten konjonkt&uuml;r de buna m&uuml;saade etmeyecektir.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>Erol Aydın</p>
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2021 - Pazartesi

SOSYOLOJİK BAKIŞ AÇISIYLA 28 ŞUBAT

<p>T&uuml;rk siyasetinde bazı tarihler vardır ki &uuml;stlendikleri anlam itibari ile &ccedil;ok şey ifade ederler. Bu tarihler sadece birer takvim yaprağının &ccedil;ok &ouml;tesinde genellikle olumsuz &ccedil;ağrışımlar yaparlar. Ge&ccedil;mişimiz de buna benzer bir&ccedil;ok simgesel tarih mevcut olup bunlardan en &ouml;nemli olanı da 28 Şubat&rsquo;tır.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Kısaca hatırlamak gerekir ise nedir 28 Şubat? Mecliste bulunan iki partinin koalisyon kurması ile T&uuml;rkiye&rsquo;yi y&ouml;netmeye talip olmalarının &ouml;n&uuml;n&uuml;n kesilmesidir. İrtica ve irticai faaliyetler gerek&ccedil;e g&ouml;sterilmek suretiyle MGK&rsquo;da ordunun h&uuml;k&uuml;metin istifasına gidecek s&uuml;rece m&uuml;dahil olmasıdır.&nbsp; Bu konuda detaylı bilgilere ulaşmak zor olmadığı i&ccedil;in mesele kişiler &uuml;zerinden değil, toplumun meseleye bakışı a&ccedil;ısından irdelenmiştir. Bu s&uuml;re&ccedil; &ouml;ncesinde h&uuml;k&uuml;mete g&ouml;zdağı vermek i&ccedil;in &ldquo;Demokrasiye balans ayarı yaptık&rdquo; diyerek tanklar y&uuml;r&uuml;t&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. Genelkurmayda başta gazeteciler, b&uuml;rokratlar ve sivil toplum kuruluşları olmak &uuml;zere brifingler verilmek suretiyle &ldquo;Aba altından sopa g&ouml;sterilmek suretiyle&rdquo; toplum sindirilmiştir.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Aslında yapılan post-modern bir darbe olup atanmışların se&ccedil;ilmişler &uuml;zerinde ki tahakk&uuml;m&uuml; test edilmiştir. Bunu yaparken de s&ouml;zde laiklik ve demokrasi adına yaptıkları yalanı ile g&ouml;zler boyanmıştır. Yine ordu tarafından hi&ccedil; de vazifesi olmadığı halde Batı &Ccedil;alışma Gurubu adı altında takip ve fişleme yapılmıştır. B&uuml;t&uuml;n bunlar olurken bu s&uuml;recin bin yıl s&uuml;receği &ouml;ng&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. Yine garip olan başka bir husus ise defaetle darbeye maruz kalarak cumhurbaşkanı olan zatın olayları taraflı bir şekilde izlemiş olmasıdır.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Toplum ise gelişmeleri film izler gibi tepkisiz bir şekilde izlemiş ve pasif&nbsp; bir şekilde haksızlıklar karşısında susmuştur. Kutsallarına ve değerlerine yapılan bu hadsiz ve hukuksuz saldırıları sineyi &ccedil;ekmiş, tepkisini sadece sandık da ifade etmiştir. O d&ouml;nemde sosyal medyanın olmaması kitlelerin organize bir şekilde bir araya gelmesine engel olmuştur. &Ouml;zellikle &uuml;niversite kapılarında baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; kızlarımızın g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; baskı ve işkenceler arşı alaya &ccedil;ıkarken d&ouml;nemin cumhurbaşkanı t&uuml;rbanlı &ouml;ğrencilere okumaları i&ccedil;in Arabistan&rsquo;a gitmelerini tavsiye etmiştir.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;B&uuml;t&uuml;n bu baskı ve yıldırma harek&acirc;tı sonrasında &uuml;lke i&ccedil; savaşa s&uuml;r&uuml;klenmesin diye mevcut h&uuml;k&uuml;met istifa etmek zorunda kalmıştır. Daha garibi mecliste &ccedil;oğunluğa sahip ikinci partiye değil daha sonraki partiye h&uuml;k&uuml;met kurma g&ouml;revi verilerek hukuk cinayeti işlenmiştir. Bu durum kendisine daha sonra hatırlatıldığında CB, &ldquo;Anayasa takdir hakkı vermiştir, ben de onu kullandım&rdquo; diyerek meseleyi sığlaştırmıştır.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Akabinde yapılan se&ccedil;imlerde baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; ile meclise giren milletvekiline d&ouml;nemin başbakanı tarafından &ldquo;Bu hanıma haddini bildirin!&rdquo; denilerek halkın iradesine ipotek konulmuştur. Bu başbakan ki naif, h&uuml;manist ve demokrat kimliği ile parlatılarak cilalanmış olmasına rağmen yaptığı bu&nbsp; hakaret t&uuml;m imajını yerle yeksan etmiştir.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Sonu&ccedil; olarak; &uuml;lkemiz bu karanlık d&ouml;nemi geride bırakarak bug&uuml;nlere gelmiştir. Askeri ve b&uuml;rokratik vesayeti geriletmek kolay olmamış, zaman almıştır. T&uuml;rkiye&rsquo;yi geriye g&ouml;t&uuml;ren bu ve benzeri hareketlere halkın tepkisi 15 Temmuzda en g&uuml;zel cevap olmuştur. Umarım bundan sonra hi&ccedil;bir kurum ve kuruluş 28 Şubat ve benzeri oluşumların i&ccedil;ine girmez. Zaten konjonkt&uuml;r de buna m&uuml;saade etmeyecektir.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>Erol Aydın</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.