Karabağ zaferinin anatomisi

<p>1988 yılından beri &ccedil;&ouml;z&uuml;ms&uuml;z bir şekilde g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar gelen ve donmuş bir &ccedil;atışma olarak nitelendirilen&nbsp;Dağlık Karabağ&nbsp;meselesi, 32 yıl sonra&nbsp;Azerbaycan&nbsp;ordusunun başarılı operasyonuyla epey kısa bir s&uuml;re i&ccedil;inde Azerbaycan lehine &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşturuldu. S&uuml;rece dair genel bir değerlendirme yapıldığında, yaklaşık bir bu&ccedil;uk ay s&uuml;ren operasyonun başarıya ulaşmasının arka planındaki fakt&ouml;rler ulusal, b&ouml;lgesel ve uluslararası fakt&ouml;rler olarak &uuml;&ccedil;e ayrılabilir. Bu fakt&ouml;rleri bir b&uuml;t&uuml;n halinde değerlendirip anatomisini &ccedil;ıkarmak, Karabağ&rsquo;da zaferin anlaşılması a&ccedil;ısından &ouml;nem arz ediyor.</p> <h3>Ulusal fakt&ouml;rler</h3> <p>Azerbaycan&rsquo;ı Karabağ&rsquo;da zafere g&ouml;t&uuml;ren ulusal fakt&ouml;rlere baktığımızda karşımıza &ccedil;ıkan ilk husus Azerbaycan&rsquo;ın bu meseledeki haklılığıdır. Zira Ermenistan Soğuk Savaş sonrası d&ouml;nemin Kafkaslarda oluşturduğu g&uuml;&ccedil; boşluğu sayesinde, Azerbaycan&rsquo;a ait Dağlık Karabağ&rsquo;ı uluslararası hukuk prensiplerini hi&ccedil;e sayarak işgal etmişti. Aradan ge&ccedil;en yaklaşık otuz yıl boyunca, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok uluslararası &ouml;rg&uuml;t Ermenistan&rsquo;a işgali sonlandırma &ccedil;ağrısı yapmış, fakat Erivan y&ouml;netimi bu &ccedil;ağrıları karşılıksız bırakarak işgali s&uuml;rd&uuml;rm&uuml;şt&uuml;. Haliyle Azerbaycan 27 Eyl&uuml;l&rsquo;de başlattığı operasyonda her y&ouml;nden haklıydı ve bu haklılığı uluslararası kamuoyunun vicdanında da kabul ediliyordu. Zaten Ermenistan dışında hi&ccedil;bir &uuml;lkenin Azerbaycan&rsquo;a neden operasyon başlattığını sormaması, bu haklılığın somut bir g&ouml;stergesi. Ayrıca bu haklılığın meydana getirdiği siyasi &ouml;zg&uuml;venin ve toplumsal birliğin, Azerbaycan&rsquo;ın operasyona kenetlenmesine de imk&acirc;n sağladığını ifade etmek gerekir.</p> <p>Azerbaycan&rsquo;a Karabağ&rsquo;da zaferin yolunu a&ccedil;an asıl fakt&ouml;r ise hi&ccedil; ş&uuml;phesiz Ermenistan karşısındaki asker&icirc; &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; oldu. Somut rakamlar &uuml;zerinden konuşmak gerekirse, iki &uuml;lkenin asker&icirc; g&uuml;c&uuml; ve sahip oldukları silah sistemleri karşılaştırıldığında bu &uuml;st&uuml;nl&uuml;k a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. &Ouml;rneğin ABD merkezli araştırma kuruluşu Global Fire Power&rsquo;ın mevcut asker&icirc; g&uuml;&ccedil; endeksinde Azerbaycan 64&rsquo;&uuml;nc&uuml;, Ermenistan ise 111&rsquo;inci sırada yer alıyor. Daha da &ouml;zele inip iki &uuml;lkenin asker&icirc; g&uuml;c&uuml;ne bakıldığında, Karabağ operasyonunun başladığı 27 Eyl&uuml;l&rsquo;de Azerbaycan&rsquo;ın 67 bin aktif asker&icirc; personel sayısına karşılık Ermenistan&rsquo;ın 45 bin aktif asker&icirc; personeli bulunuyordu. [1]</p> <p>Armed Forces isimli platformun verilerine g&ouml;re ise Azerbaycan&rsquo;ın 2,7 milyar dolarlık yıllık asker&icirc; b&uuml;t&ccedil;esine karşılık Ermenistan&rsquo;ın 500 milyon dolarlık asker&icirc; b&uuml;t&ccedil;esi bulunuyor. Bu harcamaların somut birer &ccedil;ıktısı olarak, operasyon başladığı sıralarda kara kuvvetleri envanterlerinde Azerbaycan&rsquo;ın 665 tankına, bin 637 zırhlı aracına ve 740 top&ccedil;u sistemine karşılık Ermenistan&rsquo;ın 529 tankı, bin zırhlı aracı ve 293 top&ccedil;u sistemi bulunuyordu. Hava kuvvetlerinde ise Azerbaycan&rsquo;ın 13 &ccedil;ok fonksiyonlu u&ccedil;ağına, 5 savaş u&ccedil;ağına, 11 bombardıman u&ccedil;ağına ve 75 savaş helikopterine karşılık Ermenistan&rsquo;ın sadece 13 bombardıman u&ccedil;ağı ve 42 savaş helikopteri bulunmaktaydı. T&uuml;m bu rakamların g&ouml;sterdiği &uuml;zere, Azerbaycan operasyon başladığı sıralarda sahadaki asker&icirc; &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; elinde bulunduruyordu. Ayrıca operasyon sonucunda Azerbaycan ordusunun Ermenistan&rsquo;a ait yaklaşık 5 milyar dolar değerinde silahı imha etmesi ya da ele ge&ccedil;irmesi dikkate alındığında, Ermenistan&rsquo;ın yaşadığı kayıp daha iyi anlaşılabilir. [2] S&ouml;z konusu a&ccedil;ık &uuml;st&uuml;nl&uuml;k ve kısa s&uuml;rede elde edilen asker&icirc; zafer, sert g&uuml;c&uuml;n ve ulusal kabiliyetlerin &uuml;lkeler i&ccedil;in h&acirc;l&acirc; ne kadar &ouml;nemli ve stratejik mahiyette olduğunu g&ouml;stermesi bakımından &ouml;nem taşıyor.</p> <h3>B&ouml;lgesel fakt&ouml;rler</h3> <p>Otuz iki yıl sonra Dağlık Karabağ meselesinin asker&icirc; bir zaferle &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;n&uuml; getiren b&ouml;lgesel fakt&ouml;rlerden ilki ve en g&uuml;&ccedil;l&uuml;s&uuml; ise hi&ccedil; ş&uuml;phesiz T&uuml;rkiye&rsquo;nin desteğidir. Zira Ermeni g&uuml;&ccedil;lerinin &ouml;nemli enerji merkezi olan Tovuz&rsquo;a yaptığı ilk saldırıdan itibaren, Ankara y&ouml;netimi Azerbaycan&rsquo;ın yanında olduğunu a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;sterdi ve t&uuml;m imkanlarıyla &ccedil;atışma boyunca Azerbaycan&rsquo;a destek verdi. S&ouml;z konusu desteğin &ouml;zellikle 2010 yılında T&uuml;rkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması&rsquo;na dayandığını burada ifade etmek gerekir; &ccedil;&uuml;nk&uuml; s&ouml;z konusu anlaşmayla iki &uuml;lke arasındaki ilişkiler s&ouml;ylem d&uuml;zeyindeki destekten &ccedil;ıkarak hukuki bağlayıcılığı olan somut bir hale d&ouml;n&uuml;şt&uuml;. Bu &ccedil;er&ccedil;evede iki &uuml;lke, birinden birine bir saldırı olması durumunda t&uuml;m imkanlarıyla birbirlerine destek vereceklerini taahh&uuml;t ettiler. Bu sebeple T&uuml;rkiye Azerbaycan&rsquo;a &ccedil;atışmalar boyunca siyasi, asker&icirc; ve diplomatik a&ccedil;ılardan destek sundu. Bunlar arasında ise &ouml;zellikle Azerbaycan&rsquo;ın T&uuml;rkiye&rsquo;den insansız hava ara&ccedil;ları (İHA) tedarik etmesi ve bunları başarıyla kullanması, ona sahada dengelenmesi zor bir asker&icirc; &uuml;st&uuml;nl&uuml;k sağladı.</p> <p>Bir diğer &ouml;nemli b&ouml;lgesel fakt&ouml;r ise Rusya&rsquo;nın &ccedil;atışmalar boyunca izlediği pasif siyaset oldu. Zira Ermenistan&rsquo;ın bir nevi garant&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yapan Rusya&rsquo;nın, 30 yılı aşkın s&uuml;redir Dağlık Karabağ meselesinin &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; yolundaki en &ouml;nemli engel olduğu biliniyordu. Fakat Rusya&rsquo;nın Ermenistan&rsquo;daki Nikol Paşinyan y&ouml;netimiyle yaşadığı siyasi sorunlar, Karabağ meselesi &uuml;zerinden Ermeni h&uuml;k&uuml;metini yıpratma siyaseti izlemesini beraberinde getirdi. 2018 yılında sokaklardan aldığı destekle y&ouml;netime gelen Paşinyan hep Batı yanlısı bir siyaset&ccedil;i olarak g&ouml;r&uuml;ld&uuml;. &Ouml;yle ki siyasi su&ccedil;lu olarak arandığı d&ouml;nemde ABD el&ccedil;iliğinde saklandığına dair dedikodular &ccedil;ıkmıştı; başbakan olduğunda ise Rusya&rsquo;ya yakın siyaset&ccedil;iler tutuklanarak hapse atıldılar. Aslında Paşinyan&rsquo;ın kendi d&ouml;neminde verdiği bu siyasi otonomi m&uuml;cadelesinden hoşlanmayan Moskova &ouml;ncelikle Paşinyan h&uuml;k&uuml;metini yıpratmak istedi. Buna paralel olarak, jeopolitik m&uuml;cadelelerin arttığı bir konjonkt&uuml;rde Karabağ sorununun &ccedil;&ouml;z&uuml;ms&uuml;z kalmasının uzun vadede Batılı g&uuml;&ccedil;lerin m&uuml;dahalesine zemin hazırlamasından &ccedil;ekindiği i&ccedil;in, Moskova sorunun &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; &uuml;zerine mesai harcamaya başladı. Paşinyan y&ouml;netimini zorlayarak yedi rayonun beşinin Azerbaycan&rsquo;a bırakılması gerektiğini dile getirdi. Buna yanaşmayan Paşinyan y&ouml;netimine ise &ccedil;atışmaların Ermenistan topraklarına sı&ccedil;ramadığı gerek&ccedil;esiyle beklediği desteği vermedi.</p> <p>Değinilmesi gereken ve zaferin ortaya &ccedil;ıkmasında etkili olan bir diğer b&ouml;lgesel fakt&ouml;r ise İran&rsquo;ın &ccedil;atışmalara dair yaşadığı ikilem ve i&ccedil; g&uuml;venlik endişelerinin ortaya &ccedil;ıkardığı siyasi zayıflıktı. İran&rsquo;ın &ccedil;atışma boyunca aldığı pozisyona bakıldığında, G&uuml;ney Kafkasya&rsquo;daki etkinliğini artırma arayışından ziyade, &ouml;ncelikle İsrail&rsquo;in Azerbaycan&rsquo;a destek vermesinden rahatsız olduğu ve sınır b&ouml;lgesinde yaşanan &ccedil;atışmaların İran&rsquo;ın kuzeyindeki Azeri b&ouml;lgelerine sı&ccedil;ramasından endişe duyduğu g&ouml;r&uuml;ld&uuml;. Her ne kadar Rusya &uuml;zerinden gelen yardımların sınırdan Karabağ b&ouml;lgesine ulaştırılmasında rol oynasa da, i&ccedil; g&uuml;venlik endişeleriyle &ccedil;atışmaya doğrudan m&uuml;dahil g&ouml;r&uuml;nmemek amacıyla &ccedil;aba sarf etti. Bu bakımdan İran coğrafi yakınlığı sebebiyle &ccedil;atışma sonrası oluşan jeopolitik denklemin i&ccedil;inde yer alamadı, i&ccedil; g&uuml;venlik endişeleri sebebiyle y&uuml;ksek perdeden angajmana giremedi ve &ccedil;atışma boyunca sınır muhafız g&uuml;&ccedil;lerini tahkim etmekten ve &uuml;lke i&ccedil;inde ger&ccedil;ekleştirilen protestolara y&ouml;nelik sert &ouml;nlemler almaktan &ouml;te, sahada dengeleri değiştirebilecek bir politika ortaya koyamadı. Bu durum bir yandan Dağlık Karabağ sorununun &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;n&uuml; daha az akt&ouml;rl&uuml; ve &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesi kolay bir hale getirirken diğer yandan İran&rsquo;ın b&ouml;lgedeki etkisinin zayıflaması sonucunu ortaya &ccedil;ıkardı.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak, b&ouml;lgesel a&ccedil;ıdan T&uuml;rkiye&rsquo;nin Azerbaycan&rsquo;a verdiği &ccedil;ok boyutlu stratejik destek, Rusya&rsquo;nın Paşinyan y&ouml;netimini bir nevi cezalandırmak istemesi ve İran&rsquo;ın i&ccedil; g&uuml;venlik kaygılarıyla izlediği d&uuml;ş&uuml;k angajman bir araya gelince, 32 yıldır &ccedil;&ouml;z&uuml;lemeyen Karabağ meselesi 44 g&uuml;n kısa bir s&uuml;rede &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşmuş oldu.</p> <h3>Uluslararası fakt&ouml;rler</h3> <p>Azerbaycan&rsquo;ın Karabağ&rsquo;da zafere ulaşmasında rol oynayan uluslararası fakt&ouml;rleri de g&ouml;zden ka&ccedil;ırmamak gerekiyor. Burada &ouml;ncelikle, d&uuml;nya genelinde neredeyse t&uuml;m &uuml;lkelerin yeni tip koronavir&uuml;s (Kovid-19) kriziyle meşgul olmalarından &ouml;t&uuml;r&uuml; Karabağ meselesine vakit ayıramadıklarını s&ouml;yleyebiliriz. Bununla ilintili olarak, Karabağ meselesi doğrudan Azerbaycan ve Ermenistan&rsquo;ı ilgilendiren bir mesele olduğu i&ccedil;in, bir&ccedil;ok &uuml;lke kendisini ilgilendirmeyen bu operasyona &ccedil;ok fazla ilgi g&ouml;stermedi. Haliyle, operasyonun daha ilk g&uuml;nlerinde, Erivan y&ouml;netiminin dışarıdan destek bulma &ccedil;abaları akamete uğradı. Bu da Azerbaycan&rsquo;ın Ermenistan ile sahada baş başa kalmasına olanak sağlayarak g&uuml;n&uuml;n sonunda zaferin &ouml;n&uuml;n&uuml; a&ccedil;mış oldu.</p> <p>Bu bağlamda, Ermenistan&rsquo;ın Karabağ&rsquo;da bel bağladığı &uuml;lkeler arasında ilk sıralarda yer alan ABD&rsquo;nin s&uuml;re&ccedil; boyunca pasif kalmasının Azerbaycan&rsquo;ın zafere ulaşmasında &ouml;nemli rol oynadığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Zira Erivan y&ouml;netimi operasyon başladıktan hemen sonra Rusya ve Fransa ile birlikte Avrupa G&uuml;venlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu &uuml;yesi olan ABD&rsquo;nin s&uuml;rece aktif şekilde dahil olarak kendisine destek vereceğini &uuml;mit etmişti. Ancak malum olunduğu &uuml;zere, 2020 ABD başkanlık se&ccedil;iminin Donald Trump ve Joe Biden arasında başa baş gitmesi nedeniyle, Trump y&ouml;netimi se&ccedil;im sonu&ccedil;larını riske atabilecek bir hamle yapmaktan geri durdu. Buna paralel olarak, se&ccedil;imlerden &ouml;t&uuml;r&uuml; ABD, dışarıda yaşananlardan ziyade i&ccedil;eride yaşananlara &ouml;ncelik verdi. Bu da ABD&rsquo;nin Ermenistan&rsquo;a olası siyasi ve asker&icirc; desteğinin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;erek Azerbaycan&rsquo;ın kısa s&uuml;rede zafere ulaşmasında &ouml;nemli rol oynadı. Nitekim &uuml;st d&uuml;zey Ermeni siyaset&ccedil;ilerin ve ABD&rsquo;deki Ermeni lobi &ouml;rg&uuml;tlerinin aktif &ccedil;abalarına rağmen, Trump y&ouml;netimi taraflar arasında sadece bir kez ateşkesin sağlanmasına &ouml;nc&uuml;l&uuml;k etti. Ancak Ermenistan&rsquo;ın saatler sonra yeniden saldırması &uuml;zerine ateşkes başarısız oldu. H&uuml;lasa Trump ve Biden arasındaki başkanlık yarışı nedeniyle &uuml;lkenin kendi i&ccedil; g&uuml;ndemine odaklanmasından &ouml;t&uuml;r&uuml;, ABD Karabağ&rsquo;daki gelişmeleri b&uuml;y&uuml;k oranda izlemekle yetindi ve b&ouml;ylece Ermenistan&rsquo;ın b&uuml;t&uuml;n &uuml;mitlerini boşa &ccedil;ıkardı.</p> <p>&Ouml;te yandan, Azerbaycan&rsquo;ın Karabağ&rsquo;daki işgali sona erdirmek i&ccedil;in operasyon başlatması &uuml;zerine, Erivan y&ouml;netimi uluslararası &ouml;rg&uuml;tler nezdinde de destek arayışına başladı; fakat g&uuml;n&uuml;n sonunda &uuml;mit ettiği desteği hi&ccedil;bir şekilde bulamadı. Bu &ccedil;er&ccedil;evede, &ouml;rneğin bizzat Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan operasyonun kızıştığı d&ouml;nemde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg&rsquo;le g&ouml;r&uuml;şerek kendilerine destek verilmesi talebinde bulundu; fakat beklediği desteği bulamadı. Zira NATO Kafkasları Rusya&rsquo;nın arka bah&ccedil;esi olarak g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in, &ldquo;alan dışı&rdquo; konseptini &ouml;ne s&uuml;rerek olası bir m&uuml;dahaleye hi&ccedil;bir şekilde yanaşmadı ve Ermenistan&rsquo;a kapıları kapattı. Nitekim NATO y&ouml;netimi, operasyonun devam ettiği bir bu&ccedil;uk ay boyunca, taraflara sadece m&uuml;zakere &ccedil;ağrıları yaparak tarafsızlığını muhafaza etti.</p> <p>NATO&rsquo;ya benzer şekilde, Avrupa Birliği (AB) de kurumsal olarak Karabağ meselesinde bir taraf benimsemeyerek tarafsız kaldı. &Uuml;ye &uuml;lkelerden sadece Fransa, Ermeni lobisinin etkisiyle ve b&ouml;lgedeki reel-politik hedeflerinden &ouml;t&uuml;r&uuml; s&uuml;rece m&uuml;dahil oldu ve Ermenistan&rsquo;a siyasi ve asker&icirc; destek verdi. Diğer &uuml;ye &uuml;lkelerse Br&uuml;ksel&rsquo;in tutumunu takip ederek tarafsız kalmayı yeğlediler. Her ne kadar Avrupa Parlamentosu (AP) &uuml;yeleri Ermenistan&rsquo;a destek verilmesine y&ouml;nelik kararlar aldırmaya &ccedil;alıştılarsa da AB&rsquo;nin icra makamları bu &ccedil;abalara prim vermedi. Burada, AB&rsquo;nin ge&ccedil;miş yıllarda yaşadığı G&uuml;rcistan ve Ukrayna tecr&uuml;belerinden &ouml;t&uuml;r&uuml;, Kafkaslarda Rusya ile karşı karşıya gelmek istememesi, s&uuml;re&ccedil; boyunca sergilenen pasif tutumun en &ouml;nemli sebebi olarak g&ouml;r&uuml;lebilir. Buna ilaveten, Azerbaycan&rsquo;ın Şah Deniz 2 sahasından Avrupa&rsquo;ya doğalgaz taşıyacak Trans-Adriyatik doğal gaz boru hattı projesi &ccedil;atışmalar devam ederken bitirildiğinden, &ouml;zellikle Almanya gibi dışarıdan doğalgaza bağımlı &uuml;lkeler, enerji arzının devamlılığı ve &ccedil;eşitliliği i&ccedil;in Bak&uuml; y&ouml;netimiyle karşı karşıya gelmek istemediler. Dolayısıyla kurumsal olarak AB&rsquo;nin ve bir&ccedil;ok &uuml;ye &uuml;lkenin Karabağ meselesinde dikkatli davranmasını ekonomi-politik endişeler kapsamında değerlendirilebiliriz.</p> <p>Son olarak BM&rsquo;ye bakıldığında ise kurumun zaten aldığı kararlarla ilk g&uuml;nden beri işgale karşı &ccedil;ıktığı g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. &Ouml;rneğin BM G&uuml;venlik Konseyi (BMGK) 30 Nisan 1993 tarihinde aldığı kararla, Azerbaycan&rsquo;a ait Dağlık Karabağ b&ouml;lgesinin Ermenistan tarafından hukuka aykırı şekilde işgal edildiğini kabul etmiş ve Ermeni g&uuml;&ccedil;lerin derhal b&ouml;lgeden &ccedil;ekilmesini istemişti. Fakat aradan ge&ccedil;en s&uuml;re zarfında Ermenistan bu kararı hi&ccedil;e saymış ve işgale devam etmişti. Bu a&ccedil;ıdan bakıldığında, Azerbaycan&rsquo;ın 27 Eyl&uuml;l&rsquo;de başlattığı operasyon boyunca Ermenistan&rsquo;ın BM&rsquo;den bir destek bulması s&ouml;z konusu değildi. Ayrıca operasyon sona erene kadar Ermenistan Azerbaycan&rsquo;ın b&ouml;lgede sivilleri hedef aldığına dair yalan haberleri dolaşıma sokarak BM&rsquo;nin ilgisini &ccedil;ekmeye &ccedil;alışmışsa da bunlara itibar edilmemesi, Erivan y&ouml;netimine duyulan g&uuml;vensizliği g&ouml;stermesi bakımından da &ouml;nemli bir ayrıntı teşkil ediyor.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak ulusal, b&ouml;lgesel ve uluslararası olmak &uuml;zere &uuml;&ccedil; seviyeden oluşan t&uuml;m bu fakt&ouml;rler, operasyonun 44 g&uuml;n gibi kısa bir s&uuml;rede başarıya ulaşmasının daha rahat anlaşılmasını sağlıyor. Bir başka ifadeyle, cephede g&ouml;sterilen asker&icirc; başarının ve stratejilerin yanı sıra, bir b&uuml;t&uuml;n halinde t&uuml;m bu fakt&ouml;rlerin de zafer &uuml;zerinde belirleyici olduğu s&ouml;ylenmeli.</p> <p>[SETA Avrupa Araştırmaları Direkt&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;&rsquo;nde g&ouml;revli olan Hacı Mehmet Boyraz Sakarya &Uuml;niversitesi Uluslararası İlişkiler B&ouml;l&uuml;m&uuml;&rsquo;nde doktora &ccedil;alışmalarına devam etmektedir]</p> <p>[SETA Avrupa Araştırmaları Direkt&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;&rsquo;nde g&ouml;revli olan Oğuz G&uuml;ng&ouml;rmez Marmara &Uuml;niversitesi Uluslararası İlişkiler B&ouml;l&uuml;m&uuml;&rsquo;nde doktora &ccedil;alışmalarına devam etmektedir]</p> <p>[1] İki &uuml;lkenin asker&icirc; g&uuml;&ccedil;leriyle ilgili paylaşılan t&uuml;m veriler şu kaynaktan derlenmiştir: https://armedforces.eu/compare/country_Azerbaijan_vs_Armenia</p> <p>[2] https://www.aa.com.tr/tr/azerbaycan-cephe-hatti/ermenistanin-2-daglik-karabag-savasinda-imha-edilen-silahlarinin-maddi-karsiligi-4-8-milyar-dolar/2066420</p>