'Milletimiz örtülü ittifaka asla prim vermeyecek'

<div class="iliskiIcerik ltr" id="icerikDiv_35621831" style="overflow-wrap: break-word; color: rgb(43, 43, 43); font-family: &quot;Segoe UI&quot;, &quot;Helvetica Neue&quot;, &quot;Droid Sans&quot;, Arial, Tahoma, Geneva, sans-serif; font-size: 14px; padding: 0px 7px;">Adalet Bakanı Abdulhamit G&uuml;l, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Edit&ouml;r Masası&#39;nda g&uuml;ndeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.&nbsp;<br /> <br /> 31 Mart yerel se&ccedil;imlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Adalet Bakanı G&uuml;l, &quot;Hava &ccedil;ok g&uuml;zel. Se&ccedil;im meydanlarında, vatandaşımızda, esnafımızda, sokakta, &ccedil;arşıda, pazarda Cumhur İttifakı&#39;nın, AK Parti&#39;nin 31 Mart&#39;ta yeni bir zaferiyle karşılaşacağımızı g&ouml;r&uuml;yoruz. Kararsız vatandaşlarımız artık &#39;Maceraya girecek halimiz yok, tecr&uuml;be ve istikrarın yanındayız&#39; diye g&uuml;&ccedil;l&uuml; desteğini ifade ediyor. Her ge&ccedil;en g&uuml;n kararsızların AK Parti ve Cumhur İttifakı lehine karar verdiğini, milletimizin g&ouml;n&uuml;l belediyeciliğinde karar kıldığını g&ouml;r&uuml;yoruz.&quot; şeklinde konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Milletin 24 Haziran&#39;da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan&#39;ı se&ccedil;erek &quot;5 yıllık bir istikrar&quot;da karar kıldığını dile getiren G&uuml;l, milletin, 31 Mart&#39;ta da yerel y&ouml;netimlerde istikrarı, daha fazla hizmeti se&ccedil;eceğini s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;4,5 yıl se&ccedil;im yok. Ne var? Ge&ccedil;im. Vatandaşımızın ekmeğini b&uuml;y&uuml;tmek, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerini artırmak, huzuru korumak i&ccedil;in &ouml;n&uuml;m&uuml;zde 4,5 yıl gibi bir d&ouml;nem var. Bu anlamda se&ccedil;imin b&uuml;y&uuml;k bir mahiyeti var.&quot; diyen Bakan G&uuml;l, milletin, merkezi h&uuml;k&uuml;mette olduğu gibi yerel y&ouml;netimde de istikrar, uyum ve tecr&uuml;beden yana karar vereceğini kaydetti.&nbsp;<br /> <br /> &quot;HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli&#39;nin Millet İttifakı adaylarıyla ilgili &#39;Bilecek ki se&ccedil;ilmişse HDP oylarıyla se&ccedil;ilmiştir&#39; s&ouml;z&uuml;n&uuml;n gizli bir ittifakın a&ccedil;ığa &ccedil;ıkması şeklinde yorumlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?&quot; sorusu &uuml;zerine G&uuml;l, milletten y&uuml;z bulamayacağını g&ouml;renlerin yaptığı &ouml;rt&uuml;l&uuml; ittifakın a&ccedil;ık olduğunu s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şimdiden diyet almaya başladılar&quot;&nbsp;<br /> Sokakta, &ccedil;arşıda, pazarda il&ccedil;eleri bilen vatandaşların HDP&#39;li belediye meclis adaylarını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirten G&uuml;l, ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şimdiden diyet almaya başladılar. &#39;HDP olarak bizim oylarımızla se&ccedil;ileceksiniz ve biz y&ouml;neteceğiz şimdiden s&ouml;yl&uuml;yoruz&#39; diye pazarlığa oturuyor. Ankaralı vatandaşlarımız şunu g&ouml;rd&uuml;, 1 Nisan&#39;dan sonra Sayın Yavaş se&ccedil;ilirse Ankara&#39;da belediyeyi HDP y&ouml;netecektir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; mecliste HDP şu ana kadar yer alamadı. İstanbul&#39;da, Ankara&#39;da g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde belediye meclis &uuml;yesi olarak girecekler. Bu anlamda &ouml;rt&uuml;k bir ittifakın olduğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Siz, bunu saklıyorsanız demek ki milletten ka&ccedil;ırdığınız, gizlediğiniz bir şey var. Demek ki milletin rahatsız olduğu bir iş yapıyorsunuz. Bu a&ccedil;ık olmuştur. Sayın Yavaş&#39;a soruyorlar, &#39;HDP&#39;yi ziyaret edecek misiniz?&#39; &#39;Onu ajansa soracağız&#39; diyor. 1 Nisan&#39;a kadar ajansa sordun, 1 Nisan&#39;dan sonra HDP&#39;ye mi soracaksınız? Evet, HDP y&ouml;netecek. Milletimiz bu anlamdaki kirli, &ouml;rt&uuml;l&uuml; ittifaka asla prim vermeyecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Her partinin, istediği partiyle bir araya gelebileceğine işaret eden G&uuml;l, ittifak yapanların &ccedil;ıkıp &quot;Ben b&ouml;yle bir ittifak yaptım.&quot; demesi gerektiğini vurguladı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oyu kimsenin cebinde değil&quot;&nbsp;<br /> A&ccedil;ık bir şekilde ittifak yapmayanları &quot;şahin g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; kartal&quot;a benzeten Bakan G&uuml;l, milletten bir şey ka&ccedil;ırılmaması gerektiğinin altını &ccedil;izdi.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, gizli pazarlık ve ittifakın ortaya &ccedil;ıktığını ifade ederek, &quot;Milletimiz, t&uuml;m bu gizli, &ouml;rt&uuml;l&uuml; yapılan ittifakı g&ouml;zleriyle g&ouml;rmektedir ve sandıkta da bu ittifaka değil, Cumhur İttifakı&#39;na destek verecektir.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oylarıyla se&ccedil;ildin.&quot; gibi ırk temelli bir yaklaşımın doğru olmadığını vurgulayan G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oyu kimsenin cebinde değildir. En fazla K&uuml;rt oyunu alan parti AK Parti&#39;dir, bu se&ccedil;imde de &ouml;yle olacaktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; AK Parti yasakları ortadan kaldıran bir partidir. K&uuml;rt&ccedil;e şarkı dinlemenin, kasetlerin yasak olduğu, faili me&ccedil;huller T&uuml;rkiyesinden bug&uuml;n devletin K&uuml;rt&ccedil;e yayın yaptığı televizyon var. &#39;Mem u Zin&#39;i devlet yayın organlarına, bakanlık yayınlarına &ccedil;ıkan bir T&uuml;rkiye&#39;ye geldik. Bunlar Cumhurbaşkanımız &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde yapıldı. Dolayısıyla biz ayrımcı, b&ouml;l&uuml;c&uuml; bu t&uuml;r dili şiddetle kınıyoruz. T&uuml;rkiye&#39;de 82 milyon eşit vatandaştır. Vatandaşları &ouml;telemek, ayrımcılığa tabi tutmak asla kabul edilemez. Bu siyaset dilini de 31 Mart&#39;ta vatandaşlarımız asla tasvip etmeyecek.&quot;&nbsp;<br /> <br /> CHP ve İYİ Parti listelerinden ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleri ile bağlantılı isimlerin HDP kontenjanlarından aday g&ouml;sterildiği iddialarına ilişkin soru &uuml;zerine G&uuml;l, se&ccedil;ilme hakkının anayasada belli şartlara bağlanan ve kanunlarla d&uuml;zenlenmiş hususlar olduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml; desteklemek ve &ouml;rg&uuml;t propagandası yapmaktan dolayı bazı kişilere y&ouml;nelik eylemleri nedeniyle g&ouml;zaltılar olduğunu, soruşturmaların da devam ettiğini belirterek, bu konuda kesin mahkumiyetin se&ccedil;ilmeye engel olduğunu, bunun da Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulunun g&uuml;ndeminde ve yetkisindeki bir konu olduğunu vurguladı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;HDP&#39;nin belediye meclisine taşınmasına milletimiz izin vermeyecek&quot;&nbsp;<br /> Adalet Bakanı G&uuml;l, bir şekilde ter&ouml;re destek vermiş ve &ouml;rg&uuml;t propagandası yapmış kişilerin, saklanarak CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin listelerine İzmir&#39;de, Ankara&#39;da, İstanbul&#39;da ve diğer bir&ccedil;ok ilde &ouml;rt&uuml;l&uuml; bir şekilde girdiğini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Burada milletimizin rahatsız olduğu konu, HDP&#39;den daha &ouml;nce aday olmuş, siz HDP ile ilgili sokakta farklı s&ouml;yl&uuml;yorsunuz ama listenizde onlarla alakalı, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; propagandası yapmış, &ouml;rg&uuml;te destek vermiş kişileri listenizde veriyorsunuz. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi se&ccedil;meninin bunu takdir edeceğini ve bu konuda gereken takdiri yapacağına inanıyoruz. Bu konuyu asla tasvip etmeyeceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.&nbsp;<br /> <br /> HDP&#39;nin, kendi amblemiyle &ccedil;ıkmayıp CHP gibi bir partinin i&ccedil;inden &ccedil;ıkması, İYİ Parti gibi milliyet&ccedil;i g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; bir partinin i&ccedil;inden &ccedil;ıkması. Bu, millete karşı ahlaki olmayan bir tutumdur. HDP&#39;nin bir şekilde belediye meclisine taşınmasına milletimiz izin vermeyecektir. Olsa zaten HDP kendi ismiyle &ccedil;ıkardı. Kalkıp CHP listeleri &uuml;zerinden girmesi, bu anlamdaki bir takiye, &ouml;rt&uuml;l&uuml; bir iş birliğini milletimiz a&ccedil;ığa &ccedil;ıkarmıştır. Bunu da tasvip etmeyecektir. Benzemezlerin ittifakının yeni bir &ouml;rt&uuml;l&uuml; boyutu daha a&ccedil;ığa &ccedil;ıkmıştır.&quot;&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; ile bağlantılı oldukları ve belediye meclis adaylığı listelerinde yer aldıkları iddia edilen 299 kişinin adaylığına neden m&uuml;dahale edilmediği y&ouml;n&uuml;ndeki soruya, şu karşılığı verdi:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargılamalar devam eder, kesinleşir. Ondan sonra bu hususlar elbette sonuca bağlanır. Bu konularla ilgili Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulu da incelemeleri yapar, itirazlara bakar. Esasen burada siyasi bir tutum gerekir ve buna milletimiz karar verecektir. A&ccedil;ık&ccedil;a kendi ismiyle, partisiyle &ccedil;ıkmayıp CHP gibi bir partinin i&ccedil;erisinden HDP&#39;nin &ccedil;ıkması ya da İYİ Parti gibi milliyet&ccedil;i g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; bir partinin i&ccedil;erisinden &ccedil;ıkması. Bu, millete karşı ahlaki olmayan bir tutumdur. Milletimiz bunu, siyaseten bu erdemsizliği, kendisine karşı yapılan bu kirli iş birliğini a&ccedil;ığa &ccedil;ıkarmış, bunun gereğini yapacak, sandıkta bunun hesabı sorulacaktır. &Ouml;rt&uuml;l&uuml;, gizli bir pazarlık ve gizli bir pazarlık olunca milletimiz bunu kabul etmiyor. Siyaseten de milletimiz bunun karşılığını sandıkta verecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> S&uuml;ren davalarda mahkumiyet &ccedil;ıkması durumunda se&ccedil;ilen kişinin hukuki durumunun sorulması &uuml;zerine G&uuml;l, bu kişilerin yetkilerinin sona ereceğini vurguladı. G&uuml;l, &quot;Belediye başkanı da se&ccedil;ilmiş olsa, Meclis &uuml;yesi de se&ccedil;ilmiş olsa o yetkiler alınır.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> O durumda halkın oyunun boşa gidip gitmeyeceğine ilişkin soru &uuml;zerine de G&uuml;l, &quot;&Ouml;yle bir mahkumiyet olursa elbette bu konuda kamu hizmetlerinden kısıtlılık ve g&ouml;revi yapamama gibi sonu&ccedil;ları olabilir. Vatandaşımızın oy verirken bunu g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurması gerekiyor.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Ankaralı hemşehrilerimiz takdir edecektir&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, CHP&#39;nin Ankara B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş hakkındaki senet iddialarının hukuki a&ccedil;ıdan ne aşamada olduğunun sorulması &uuml;zerine de bu konunun yargı s&uuml;reci i&ccedil;erisinde, yargı makamlarınca s&uuml;rd&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> Yavaş hakkındaki iddiaların savcılıklar tarafından resen başlatılan bir soruşturma olmadığını dile getiren G&uuml;l, hikayenin 2015&#39;e kadar uzandığını belirtti. G&uuml;l, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Senetin sahte olduğu iddia edilmiş ve mahkeme bunu tespit etmiş, Yargıtay da bunu onaylamış. Bu konu &uuml;zerinde ceza ve hukuk davaları devam ediyor. Bu konuya elbette yargı karar verecek. Burada &ouml;nemli olan husus, bu konularla ilgili sorulara cevap verilememesi, siyaseten konunun değerlendirilmesi... Elbette hukuken yargı makamları bunun kararını verecektir. Beyanlarında &#39;300 bin dolar vergi &ccedil;ıkar, o y&uuml;zden s&ouml;zleşme yapmadık, makbuz kesmedik, senet aldık&#39; gibi ifadeleri milletimiz takdir edecektir. Mansur Yavaş&#39;ın siyaseten kamuoyunu tatmin edici a&ccedil;ıklamalar yapması gerekir. Hukuken yargı bağımsızdır, kendi s&uuml;recinde devam edecektir. B&ouml;yle bir konuda beyanlara da yansıdığı hususuyla &#39;300 bin dolar vergi &ouml;deyeceğiz&#39; şeklindeki bir a&ccedil;ıklaması elbette Ankaralı hemşehrilerimiz takdir edecek, elbette değerlendirecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Aday olanların etik ve ahlaki olarak Ankaralıların sorularına cevap vermesi gerektiğinin altını &ccedil;izen G&uuml;l, Ankaralı se&ccedil;menin iddialara cevap bulamadığını s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> Bu işin yargıda devam ettiğini belirten G&uuml;l, borca konu olan ticari ilişkilere ilişkin, &quot;O da tabii tam flu olan bir konu. Avukatlık ilişkisi olsa, bir s&ouml;zleşme karşılığında makbuz kesilir. Eski hakimlere sordum, baktım gibi hususlar avukatlık mesleğinde &ccedil;ok karşılaştığımız hususlar değil. Bu cevaplanamayan soruları milletimiz 31 Mart&#39;ta, sandıkta se&ccedil;men verecektir. Konu, hukuki olarak y&uuml;r&uuml;yor.&quot; değerlendirmesinde bulundu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu konuyla alakalı s&uuml;re&ccedil; ilgili birimlerimizce takip ediliyor&quot;&nbsp;<br /> Yeni Zelanda&#39;daki ter&ouml;r saldırısını d&uuml;zenleyen ter&ouml;ristin T&uuml;rkiye ziyareti ve bağlantıları ile ilgili soru &uuml;zerine G&uuml;l, bu ter&ouml;r saldırısını kınadığını ve Batı&#39;nın konuyla ilgili arzu edilen y&uuml;ksek sesli tepkiyi ortaya koymadığını belirtti.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, bu t&uuml;r yaklaşımın ter&ouml;r hadiselerini, yabancı ve M&uuml;sl&uuml;man d&uuml;şmanlığını artırdığına işaret ederek, &quot;Batı&#39;daki hakim olan siyaset ve medyadaki dil, yabancı d&uuml;şmanlığı &uuml;zerine bina edilmiştir. Burada &ccedil;ok etkili bir şekilde y&uuml;ksek sesle bir tepki ortaya konsaydı, bu t&uuml;r hadiselerin belki &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilmesi i&ccedil;in bir fırsat olabilirdi ama Yeni Zelanda h&uuml;k&uuml;meti, Başbakanı ve halkı bu konuda &ccedil;ok iyi bir tavır ortaya koymuşlardır.&quot; diye konuştu. G&uuml;l, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şunu s&ouml;ylemek lazım. Hi&ccedil;bir dinin ter&ouml;r&uuml; yoktur. Ter&ouml;r&uuml;n dini yoktur. Ge&ccedil;mişte bu t&uuml;r saldırı eğer bir M&uuml;sl&uuml;man tarafından olsaydı, &#39;İslami ter&ouml;r&#39; diye hemen b&uuml;t&uuml;n M&uuml;sl&uuml;manlara karşı şiddet, nefret doruk noktaya &ccedil;ıkardı. Ama bizce o zaman da eleştirdiğimiz gibi din ile ter&ouml;r yan yana gelemez. Bir ter&ouml;r eylemini yapan kişinin dinine g&ouml;re &#39;Hristiyan ter&ouml;r&#39;, &#39;Yahudi ter&ouml;r, &#39;İslami ter&ouml;r&#39; asla denemez. Bu konuda b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu aklıselim ve b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya yaptığı &ccedil;ağrı gibi d&uuml;şmanlığı değil kardeşliği ve bu konudaki dinlere olan yaklaşımı g&ouml;zden ge&ccedil;irmesi lazım. Bu s&ouml;yleme ihtiya&ccedil; var. Bu ortaya konmamıştır.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Saldırıyla ilgili T&uuml;rkiye&#39;nin istihbarat ve g&uuml;venlik birimlerinin t&uuml;m &ccedil;alışmayı yaptığını anlatan G&uuml;l, &quot;Yeni Zelanda&#39;da hadiseyi yapan kişinin T&uuml;rkiye&#39;ye yaptığı ziyaretin, turistik ziyaretin &ouml;tesinde olduğu a&ccedil;ık. Dolayısıyla bu konuyla alakalı s&uuml;re&ccedil; ilgili birimlerimizce takip ediliyor. Yeni Zelanda makamlarıyla da bu konuda adli yardımlaşma talepleri, iş birliği i&ccedil;erisinde olacağız. Bu konudaki bilgileri ve yine oradan gelen talepleri de dikkate alarak yardımcı olacağız.&quot; ifadelerini kullandı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yeni Zelanda&#39;ya destek olacağız&quot;&nbsp;<br /> G&uuml;l, olayın adli olarak Yeni Zelanda makamları tarafında soruşturulacağını hatırlatarak, saldırıyı yapan kişinin adil bir şekilde hak ettiği cezayı alması, s&uuml;recin şeffaf bir şekilde y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmesi ve arkasında destek veren başka &ouml;rg&uuml;tler ve kişiler varsa bunların t&uuml;m a&ccedil;ıklığıyla ortaya &ccedil;ıkmasını beklediklerini kaydetti.&nbsp;<br /> <br /> Yeni Zelanda makamlarıyla adli olarak her t&uuml;rl&uuml; iş birliğinin yapılacağını bildiren G&uuml;l, &quot;T&uuml;rkiye&#39;deki t&uuml;m bu gelişmeleri, ziyaretlerle ve diğer &uuml;lkelerle ilgili t&uuml;m boyutlarıyla araştırılması lazım. Hangi &uuml;lkelere gitti oralarda ne yapıldı? Bu konuda bizler de destek olacağız Yeni Zelanda&#39;ya. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın da destek&ccedil;i olması lazım. Biz de ayrıca yine adli makamlarımızla t&uuml;m kapasitelerini dikkate alıp değerlendireceğiz.&quot; ifadelerini kullandı.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, saldırganın Cumhurbaşkanı Erdoğan&#39;a y&ouml;nelik ifadeleri i&ccedil;in bir soruşturma s&ouml;z konusu olup olmadığının sorulması &uuml;zerine &quot;O konuda elbette yargı organları bu anlamda bir değerlendirme yapabilir. İnsanlığa karşı işlenen su&ccedil; boyutuyla da değerlendirilebilir. T&uuml;rk Ceza Kanunu&#39;nda bu anlamda da bir yetki, imkan var. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; b&uuml;t&uuml;n insanlığa karşı işlenen bir su&ccedil;a bizim kayıtsız kalmamız m&uuml;mk&uuml;n değil.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Yargıda ihtisaslaşma&nbsp;<br /> Hakim ve savcıların ihtisaslaşması ve yargıda niteliğin artırılmasına ilişkin nasıl bir d&uuml;zenleme yapılacağı sorusunu yanıtlayan G&uuml;l, yargı mensuplarının tarafsızlığına uygun bir şekilde g&uuml;vencelerle donatılmasının &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &Ouml;zellikle Yargı Reformu Belgesi ile yargı hizmetlerinin kalitesinin artırılmasını hedeflediklerini aktaran G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu &ccedil;er&ccedil;evede hakim savcıların uzmanlaşmasına &ccedil;ok &ouml;nem veriyoruz. Hakim ya da savcı mesleğe başladı, emekli oluncaya kadar bazen hukuk hakimi, bazen ceza hakimi, bazen savcı, bazen ağır ceza... Bu t&uuml;r değişiklikler ihtisaslaşmayı, uzmanlaşmayı ve yargılamanın kalitesini d&uuml;ş&uuml;r&uuml;yor. Bu &ccedil;alışmamızla inşallah &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemdeki hedefimiz nasıl başlarsa, bu konudaki uzmanlaşmasıyla emekli oluncaya, mesleği tamamlayıncaya kadar hukuk hakimi, hukuk hakimi olarak kendisini daha fazla geliştirecek. D&uuml;nya ve T&uuml;rkiye&#39;deki i&ccedil;tihatları takip edecek. Ceza hakimiyse de ceza ihtisası olarak devam edecek. Bu konuda bir &ouml;zenli bir &ccedil;alışmamız olacak.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Atamalara ilişkin &quot;coğrafi teminat&quot; uygulamasının kapsamını da anlatan G&uuml;l, şu değerlendirmede bulundu:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Tarafsızlık ilkesini son anayasa değişikliğiyle biz getirdik. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hakim bağımsız ve tarafsız olmak zorunda. Hi&ccedil;bir şekilde anayasa, hukuk ve vicdanından başka hi&ccedil;bir yerden talimat almamalı. B&ouml;yle &#39;Acaba tayinim &ccedil;ıkar mı? Şu olur mu&#39; ya da &#39;Bir dosyayla uğraşırken şimdi tayinim &ccedil;ıkarsa dosya yarım kalır&#39; şeklinde bir d&uuml;ş&uuml;nceye son vermek i&ccedil;in g&ouml;rev yaptığı yerde tayininin &ccedil;ıkmaması anlamında bir teminat &ouml;ng&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Bunun &uuml;zerine &ccedil;alışıyoruz.&nbsp;<br /> <br /> Ben avukat olarak da yaptım, duruşma 6 ay atıldı. Niye? Hakim değişti. Ne olacak gelince, &#39;Ben de yeni geldim&#39;. Geliyor, 6 ay sonra &#39;Yeni geldim, biraz daha bakayım.&#39; O hakimin, savcının su&ccedil;u yok. Bizim bunu planlamamız lazım. Hem davaların da hızlı, makul seviyede bitmesi anlamında hem de hakimlerimizin tarafsız bir şekilde daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir g&uuml;venceye sahip olması i&ccedil;in yer teminatı &uuml;zerine &ccedil;alışıyoruz. Yargılamanın niteliğini artırıcı. Bir kıdem &uuml;zerinden &ccedil;alışma yapılıyor. Birinci sınıf, b&ouml;lgeler şeklinde. Bunun ayrıntılarını &ccedil;alışıyoruz. Ama vatandaşımızın dosyasının daha hızlı bir şekilde, uzamasını engelleyecek şekilde tedbirlerimizi aldık hem de hakimlerimizin, savcılarımızın bu anlamda teminatını g&uuml;&ccedil;lendirici bir &ccedil;alışmamız var.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargı Reformu Strateji Belgesi&#39;ni akın tarihte a&ccedil;ıklayacağız&quot;&nbsp;<br /> Yargı Reformu Strateji Belgesi&#39;nin ne zaman kamuoyu ile paylaşılacağına ilişkin bir soru &uuml;zerine G&uuml;l, belgenin 5 yıllık bir s&uuml;reyi kapsadığına işaret ederek, &quot;&Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde, yakın tarihte a&ccedil;ıklayacağız.&quot; bilgisini verdi.&nbsp;<br /> <br /> Belgede genel itibarıyla g&uuml;ven veren ve erişilebilir bir adalet yaklaşımı &uuml;zerinde &ccedil;alıştıklarını anlatan G&uuml;l, &quot;Adliye, adaletin kapısıdır. O kapıdan giren herkes, adil bir şekilde yargılanmış ve adil bir şekilde sonuca ulaşmış olarak &ccedil;ıkmak zorunda. Bizim b&uuml;t&uuml;n &ccedil;abamız da bu. Adliyeye yolu d&uuml;şen, ya da d&uuml;şmese bile &#39;benim yolum d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;nde adil bir şekilde yargılanacağım&#39; d&uuml;ş&uuml;ncesini, inancını oluşturmak i&ccedil;in &ccedil;abalarımızı artırıyoruz. &Ccedil;ok &ouml;nemli elbette &ccedil;alışmalar yapıldı ama reformlar bisiklet &uuml;zerinde gitmek gibidir. Daha fazla yapacaksınız ki geriye gitmeyesiniz, adım atmanız lazım.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Bakan G&uuml;l, adil ve makul s&uuml;rede yargılama konusuna değinerek, T&uuml;rkiye&#39;de hakim ve savcıların &ouml;n&uuml;nde ge&ccedil;en yıl itibarıyla 11 milyon dosyanın bulunduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> Adil ve makul s&uuml;rede yargılamada arabuluculuğun &ouml;nemine dikkati &ccedil;eken G&uuml;l, ticari davalarda arabuluculuğa başladıklarını, milyonlarca liralık uyuşmazlıkların arabuluculukta birka&ccedil; hafta i&ccedil;erisinde &ccedil;&ouml;z&uuml;lebildiğini aktardı.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, arabuluculuk konusunda, &quot;İş davalarında ge&ccedil;en yıl başlamıştık. Şimdi bunun se&ccedil;im sonrasında Meclis a&ccedil;ılması durumunda bunu Meclisimizle de paylaşacağız. Alanlarını genişletmek i&ccedil;in &ouml;nerilerimizi de sunacağız.&quot; bilgisini verdi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Aile uyuşmazlıklarında arabuluculuğu tartışıyoruz&quot;&nbsp;<br /> Arabuluculuk sistemini aile ve t&uuml;ketici ihtilaflarında uygulamayı planladıklarını ifade eden G&uuml;l, herkes t&uuml;ketici olduğundan bu konunun 81 milyonu ilgilendirdiğini vurguladı. Bakan G&uuml;l, &quot;T&uuml;ketici ihtilafı ile alakalı mahkemeye gelip...Şimdi hakem heyetleri devam edecek zaten ama onların &uuml;st&uuml;ndekiler i&ccedil;in de mahkemeye gidiyor. Zaten kendisi t&uuml;kenmiş oluyor, dava bitene kadar. Ama bir arabulucuya bu kapıyı a&ccedil;acağız. Orada anlaşamazlarsa yine mahkemeye gelecekler. &Ccedil;ocukların ve tarafların &ouml;rselenmemesi, kamu d&uuml;zeni ile ilgili kısımlar ayrı olmak &uuml;zere mahkemenin uygun g&ouml;rmesi ile arabuluculuk sistemini yine aile uyuşmazlıklarında tartışıyoruz, &ccedil;alışıyoruz. Bu anlamda genişlemesini planlıyoruz.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, reformda, hakim ve savcı yardımcılığının bulunduğuna işaret ederek, ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Mezun olan bir arkadaşımız, hemen c&uuml;bbesini giyiyor, hakim ve savcı olarak karar veriyor. Burada daha fazla tecr&uuml;be, daha fazla teori, daha fazla pratik yapacak, hakimin yanında karar verirken savcının yanında iddianame hazırlarken bazı işlemleri yapacak ama doğrudan kendisinin vereceği karar yerine hakim buna bakacak, uygunsa &ouml;yle karar verecek. Sonrasında da sınavı kazanarak hakim olup, c&uuml;bbeyi giyip kendisi bizzat karar verecek. Bu T&uuml;rk yargısında yeni bir olay, yeni bir devrim niteliğinde.&nbsp;<br /> <br /> Savcı yardımcılığı da d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Bunlarla alakalı &ccedil;alışmalarımız, reform belgemizde var. Hukuk eğitimi kalitesiyle ilgili Y&Ouml;K ile yaptığımız &ccedil;alışmalar var. Hukuk eğitiminin niteliğinin artırılması konusunda &ccedil;alışmalarımız da var.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Etik Bildirgesi T&uuml;rk yargısında bir ilk&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, T&uuml;rk Yargı Etiği Bildirgesi&#39;nden neler beklendiğine ilişkin bir soru &uuml;zerine, bunun T&uuml;rk yargısında ilk olduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu, T&uuml;rkiye&#39;nin uzun s&uuml;reden beri &uuml;zerinde tartıştığı bir konunun karara bağlanması olarak mı değerlendirilmeli.&quot; ifadelerine karşılık G&uuml;l, &quot;Doğru. Her meslekte etik, ahlaki bir ilkeler olması lazım. Bunlar yazılı da olmayabilir ama &#39;mesleğe yakıştı mı&#39; gibi de hep s&ouml;yleriz. Bu ilk defa ete kemiğe b&uuml;r&uuml;nd&uuml;r&uuml;lm&uuml;ş, yazılı hale getirilmiş oldu.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> Hakim ve savcıların da dahil olduğu katılımcı bir d&uuml;zenleme yaptıklarını anlatan G&uuml;l, ş&ouml;yle konuştu:&nbsp;<br /> <br /> &quot;S&uuml;p&uuml;rge temiz olacak ki temizlerken b&uuml;t&uuml;n kirleri alsın. İşte yargı da &ouml;yledir. En temiz olması gereken, yani b&uuml;t&uuml;n sıkıntıları s&uuml;p&uuml;r&uuml;rken siz hep temiz olacaksınız. Bu konuda en fazla hakim, savcılarımız &ccedil;ok hassas. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bir kişinin yaptığı bir hata, t&uuml;m yargıya mal olabiliyor. En fazla yargı mensuplarımız bu konuda etik ilkeler, ahlaki ilkelerle... Vatandaş, mesleğine yakışır şekilde hakim, savcı ilkelerini, davranışlarını g&ouml;r&uuml;nce bu yargıya olan g&uuml;veni de artıracak. Dolayısıyla bu konuda bağlayıcı olarak t&uuml;m hakim savcılarımızın uyacağı meslek kuralı olarak, vatandaş geldiğinde nezaketle davranmadan tutun da hukukun &uuml;st&uuml;nde hi&ccedil;bir g&uuml;&ccedil; olmadığını, bu konuyla ilgili sosyal davranışlardan tutun, meslektaşlar arasındaki hukuka varıncaya kadar bağımsız, tarafsızlığı vurgulayıcı da t&uuml;m ilkeler var. Bu da T&uuml;rk yargısının standardını daha y&uuml;kseğe &ccedil;ıkarma anlamında millete verdiği bir taahh&uuml;tt&uuml;r. Bu yargı mensuplarımızın bir s&ouml;z&uuml;d&uuml;r. Dolayısıyla elbette etik boyutu aşan, disiplin boyutuna gelenler de vardır. Burada a&ccedil;ığa alma, ihra&ccedil; gibi hususlar da var. Yani biz bunu kamuoyu ile paylaşmıyoruz ama Hakimler Savcılar Kurulunda bir kişi, disiplinle ilgili bir boyuta geldiyse bu hususta a&ccedil;ığa almalar oluyor, gerekli yargılamalar oluyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; asla leke kaldırmayacak meslek, hakim, savcı mesleğidir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargıda hedef s&uuml;re, yargıya g&uuml;veni artırıcı bir &ccedil;alışma&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, yargıda hedef s&uuml;re uygulamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. S&uuml;recin 1 Ocak&#39;tan itibaren başladığını hatırlatan G&uuml;l, dava a&ccedil;an vatandaşa, davasının ne zaman biteceğine ilişkin tahmini bir s&uuml;renin bulunduğu yazılı bir belge verildiğini dile getirdi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Uygulamada, yalnızca s&uuml;reyi bildirmiyorsunuz aynı zamanda dava s&uuml;resini kısaltma ile ilgili de bir iddia var.&quot; değerlendirmesinin yapılması &uuml;zerine G&uuml;l, &quot;Evet bir iddia var.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Bunun yargı makamlarını bağlayıcı bir s&uuml;re olduğuna işaret eden G&uuml;l, yaklaşık 2 bin ihtilaf t&uuml;r&uuml;ne g&ouml;re, bu davaların bitme s&uuml;relerine ilişkin bilgilerin yer aldığını anlattı. G&uuml;l, &quot;Hakimler Savcılar Kurulu &uuml;zerinden bir izleme değerlendirme kurulu oluşturuldu. Bu s&uuml;re neden aşıldı? Biz vatandaşa &#39;senin davan 180 g&uuml;nde bitecek&#39; dedik ya da savcılık makamı, &#39;davanı 120 g&uuml;nde a&ccedil;acağım&#39; dedi. 220 g&uuml;n oldu diyelim a&ccedil;ılmadı. Sistem buradaki eksiklik nedir, ona bakarak takip edecek. 120 g&uuml;n dedik ama 30 g&uuml;nde de a&ccedil;ılabilir. Bu azami s&uuml;re. Kısalması da değil adil, makul s&uuml;rede olmasına y&ouml;nelik belirlenen s&uuml;re. Bu da yargıya g&uuml;veni artırıcı bir &ccedil;alışma.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Dosya, vadedilen s&uuml;re i&ccedil;erisinde bitirilmediğinde not mu kırıyorsunuz?&quot; sorusu &uuml;zerine Adalet Bakanı G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Hakimler Savcılar Kurulu Teftiş Kurulunda bu konuda d&uuml;zenleme yapıldı. Terfide ve diğer hususlarda bu konuda bir uzama olduğunda, &#39;demek ki davaları &ccedil;ok uzatıyor, duruşmaları erteliyor, yan taraftaki mahkeme ortalaması şu kadarken diğeri bu kadar&#39;... Ama personelden kaynaklı bir sorunu var, yani doğrudan hakim ve savcı ile ilgili olmayan bir konuysa, mevzuatta o konuyla ilgili bir sorun varsa onu laboratuvar gibi test etme imkanı da oluyor. Yani personel yok, tek başına &ccedil;alışıyorsa onu g&ouml;rm&uuml;ş oluyoruz. Bilirkişiler geciktirmişse, avukatlar, taraflar uzatmışsa, yani fotoğrafı r&ouml;ntgen gibi &ccedil;ekmiş olacağız.&quot;</div> <div class="data_tags" id="parentdivEtiket_35621831" style="overflow-wrap: break-word; color: rgb(43, 43, 43); font-family: &quot;Segoe UI&quot;, &quot;Helvetica Neue&quot;, &quot;Droid Sans&quot;, Arial, Tahoma, Geneva, sans-serif; font-size: 14px; padding-top: 10px; padding-left: 5px;"> <div class="ltr" id="splitteryayin_callbackhaberdetay_HaberDetayGoster_dListIliski_divEtiket_0" style="overflow-wrap: break-word;">&nbsp;</div> </div>