'Milletimiz örtülü ittifaka asla prim vermeyecek'

(AA) - Anadolu Ajansı | 25.03.2019 - 14:05, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

'Milletimiz örtülü ittifaka asla prim vermeyecek'

Adalet Bakanı Gül: "1 Nisan'dan sonra Sayın Yavaş seçilirse Ankara'da belediyeyi HDP yönetecektir. Milletimiz bu anlamdaki kirli, örtülü ittifaka asla prim vermeyecektir." dedi.
<div class="iliskiIcerik ltr" id="icerikDiv_35621831" style="overflow-wrap: break-word; color: rgb(43, 43, 43); font-family: &quot;Segoe UI&quot;, &quot;Helvetica Neue&quot;, &quot;Droid Sans&quot;, Arial, Tahoma, Geneva, sans-serif; font-size: 14px; padding: 0px 7px;">Adalet Bakanı Abdulhamit G&uuml;l, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Edit&ouml;r Masası&#39;nda g&uuml;ndeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.&nbsp;<br /> <br /> 31 Mart yerel se&ccedil;imlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Adalet Bakanı G&uuml;l, &quot;Hava &ccedil;ok g&uuml;zel. Se&ccedil;im meydanlarında, vatandaşımızda, esnafımızda, sokakta, &ccedil;arşıda, pazarda Cumhur İttifakı&#39;nın, AK Parti&#39;nin 31 Mart&#39;ta yeni bir zaferiyle karşılaşacağımızı g&ouml;r&uuml;yoruz. Kararsız vatandaşlarımız artık &#39;Maceraya girecek halimiz yok, tecr&uuml;be ve istikrarın yanındayız&#39; diye g&uuml;&ccedil;l&uuml; desteğini ifade ediyor. Her ge&ccedil;en g&uuml;n kararsızların AK Parti ve Cumhur İttifakı lehine karar verdiğini, milletimizin g&ouml;n&uuml;l belediyeciliğinde karar kıldığını g&ouml;r&uuml;yoruz.&quot; şeklinde konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Milletin 24 Haziran&#39;da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan&#39;ı se&ccedil;erek &quot;5 yıllık bir istikrar&quot;da karar kıldığını dile getiren G&uuml;l, milletin, 31 Mart&#39;ta da yerel y&ouml;netimlerde istikrarı, daha fazla hizmeti se&ccedil;eceğini s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;4,5 yıl se&ccedil;im yok. Ne var? Ge&ccedil;im. Vatandaşımızın ekmeğini b&uuml;y&uuml;tmek, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerini artırmak, huzuru korumak i&ccedil;in &ouml;n&uuml;m&uuml;zde 4,5 yıl gibi bir d&ouml;nem var. Bu anlamda se&ccedil;imin b&uuml;y&uuml;k bir mahiyeti var.&quot; diyen Bakan G&uuml;l, milletin, merkezi h&uuml;k&uuml;mette olduğu gibi yerel y&ouml;netimde de istikrar, uyum ve tecr&uuml;beden yana karar vereceğini kaydetti.&nbsp;<br /> <br /> &quot;HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli&#39;nin Millet İttifakı adaylarıyla ilgili &#39;Bilecek ki se&ccedil;ilmişse HDP oylarıyla se&ccedil;ilmiştir&#39; s&ouml;z&uuml;n&uuml;n gizli bir ittifakın a&ccedil;ığa &ccedil;ıkması şeklinde yorumlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?&quot; sorusu &uuml;zerine G&uuml;l, milletten y&uuml;z bulamayacağını g&ouml;renlerin yaptığı &ouml;rt&uuml;l&uuml; ittifakın a&ccedil;ık olduğunu s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şimdiden diyet almaya başladılar&quot;&nbsp;<br /> Sokakta, &ccedil;arşıda, pazarda il&ccedil;eleri bilen vatandaşların HDP&#39;li belediye meclis adaylarını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirten G&uuml;l, ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şimdiden diyet almaya başladılar. &#39;HDP olarak bizim oylarımızla se&ccedil;ileceksiniz ve biz y&ouml;neteceğiz şimdiden s&ouml;yl&uuml;yoruz&#39; diye pazarlığa oturuyor. Ankaralı vatandaşlarımız şunu g&ouml;rd&uuml;, 1 Nisan&#39;dan sonra Sayın Yavaş se&ccedil;ilirse Ankara&#39;da belediyeyi HDP y&ouml;netecektir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; mecliste HDP şu ana kadar yer alamadı. İstanbul&#39;da, Ankara&#39;da g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde belediye meclis &uuml;yesi olarak girecekler. Bu anlamda &ouml;rt&uuml;k bir ittifakın olduğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Siz, bunu saklıyorsanız demek ki milletten ka&ccedil;ırdığınız, gizlediğiniz bir şey var. Demek ki milletin rahatsız olduğu bir iş yapıyorsunuz. Bu a&ccedil;ık olmuştur. Sayın Yavaş&#39;a soruyorlar, &#39;HDP&#39;yi ziyaret edecek misiniz?&#39; &#39;Onu ajansa soracağız&#39; diyor. 1 Nisan&#39;a kadar ajansa sordun, 1 Nisan&#39;dan sonra HDP&#39;ye mi soracaksınız? Evet, HDP y&ouml;netecek. Milletimiz bu anlamdaki kirli, &ouml;rt&uuml;l&uuml; ittifaka asla prim vermeyecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Her partinin, istediği partiyle bir araya gelebileceğine işaret eden G&uuml;l, ittifak yapanların &ccedil;ıkıp &quot;Ben b&ouml;yle bir ittifak yaptım.&quot; demesi gerektiğini vurguladı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oyu kimsenin cebinde değil&quot;&nbsp;<br /> A&ccedil;ık bir şekilde ittifak yapmayanları &quot;şahin g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; kartal&quot;a benzeten Bakan G&uuml;l, milletten bir şey ka&ccedil;ırılmaması gerektiğinin altını &ccedil;izdi.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, gizli pazarlık ve ittifakın ortaya &ccedil;ıktığını ifade ederek, &quot;Milletimiz, t&uuml;m bu gizli, &ouml;rt&uuml;l&uuml; yapılan ittifakı g&ouml;zleriyle g&ouml;rmektedir ve sandıkta da bu ittifaka değil, Cumhur İttifakı&#39;na destek verecektir.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oylarıyla se&ccedil;ildin.&quot; gibi ırk temelli bir yaklaşımın doğru olmadığını vurgulayan G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oyu kimsenin cebinde değildir. En fazla K&uuml;rt oyunu alan parti AK Parti&#39;dir, bu se&ccedil;imde de &ouml;yle olacaktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; AK Parti yasakları ortadan kaldıran bir partidir. K&uuml;rt&ccedil;e şarkı dinlemenin, kasetlerin yasak olduğu, faili me&ccedil;huller T&uuml;rkiyesinden bug&uuml;n devletin K&uuml;rt&ccedil;e yayın yaptığı televizyon var. &#39;Mem u Zin&#39;i devlet yayın organlarına, bakanlık yayınlarına &ccedil;ıkan bir T&uuml;rkiye&#39;ye geldik. Bunlar Cumhurbaşkanımız &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde yapıldı. Dolayısıyla biz ayrımcı, b&ouml;l&uuml;c&uuml; bu t&uuml;r dili şiddetle kınıyoruz. T&uuml;rkiye&#39;de 82 milyon eşit vatandaştır. Vatandaşları &ouml;telemek, ayrımcılığa tabi tutmak asla kabul edilemez. Bu siyaset dilini de 31 Mart&#39;ta vatandaşlarımız asla tasvip etmeyecek.&quot;&nbsp;<br /> <br /> CHP ve İYİ Parti listelerinden ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleri ile bağlantılı isimlerin HDP kontenjanlarından aday g&ouml;sterildiği iddialarına ilişkin soru &uuml;zerine G&uuml;l, se&ccedil;ilme hakkının anayasada belli şartlara bağlanan ve kanunlarla d&uuml;zenlenmiş hususlar olduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml; desteklemek ve &ouml;rg&uuml;t propagandası yapmaktan dolayı bazı kişilere y&ouml;nelik eylemleri nedeniyle g&ouml;zaltılar olduğunu, soruşturmaların da devam ettiğini belirterek, bu konuda kesin mahkumiyetin se&ccedil;ilmeye engel olduğunu, bunun da Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulunun g&uuml;ndeminde ve yetkisindeki bir konu olduğunu vurguladı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;HDP&#39;nin belediye meclisine taşınmasına milletimiz izin vermeyecek&quot;&nbsp;<br /> Adalet Bakanı G&uuml;l, bir şekilde ter&ouml;re destek vermiş ve &ouml;rg&uuml;t propagandası yapmış kişilerin, saklanarak CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin listelerine İzmir&#39;de, Ankara&#39;da, İstanbul&#39;da ve diğer bir&ccedil;ok ilde &ouml;rt&uuml;l&uuml; bir şekilde girdiğini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Burada milletimizin rahatsız olduğu konu, HDP&#39;den daha &ouml;nce aday olmuş, siz HDP ile ilgili sokakta farklı s&ouml;yl&uuml;yorsunuz ama listenizde onlarla alakalı, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; propagandası yapmış, &ouml;rg&uuml;te destek vermiş kişileri listenizde veriyorsunuz. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi se&ccedil;meninin bunu takdir edeceğini ve bu konuda gereken takdiri yapacağına inanıyoruz. Bu konuyu asla tasvip etmeyeceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.&nbsp;<br /> <br /> HDP&#39;nin, kendi amblemiyle &ccedil;ıkmayıp CHP gibi bir partinin i&ccedil;inden &ccedil;ıkması, İYİ Parti gibi milliyet&ccedil;i g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; bir partinin i&ccedil;inden &ccedil;ıkması. Bu, millete karşı ahlaki olmayan bir tutumdur. HDP&#39;nin bir şekilde belediye meclisine taşınmasına milletimiz izin vermeyecektir. Olsa zaten HDP kendi ismiyle &ccedil;ıkardı. Kalkıp CHP listeleri &uuml;zerinden girmesi, bu anlamdaki bir takiye, &ouml;rt&uuml;l&uuml; bir iş birliğini milletimiz a&ccedil;ığa &ccedil;ıkarmıştır. Bunu da tasvip etmeyecektir. Benzemezlerin ittifakının yeni bir &ouml;rt&uuml;l&uuml; boyutu daha a&ccedil;ığa &ccedil;ıkmıştır.&quot;&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; ile bağlantılı oldukları ve belediye meclis adaylığı listelerinde yer aldıkları iddia edilen 299 kişinin adaylığına neden m&uuml;dahale edilmediği y&ouml;n&uuml;ndeki soruya, şu karşılığı verdi:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargılamalar devam eder, kesinleşir. Ondan sonra bu hususlar elbette sonuca bağlanır. Bu konularla ilgili Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulu da incelemeleri yapar, itirazlara bakar. Esasen burada siyasi bir tutum gerekir ve buna milletimiz karar verecektir. A&ccedil;ık&ccedil;a kendi ismiyle, partisiyle &ccedil;ıkmayıp CHP gibi bir partinin i&ccedil;erisinden HDP&#39;nin &ccedil;ıkması ya da İYİ Parti gibi milliyet&ccedil;i g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; bir partinin i&ccedil;erisinden &ccedil;ıkması. Bu, millete karşı ahlaki olmayan bir tutumdur. Milletimiz bunu, siyaseten bu erdemsizliği, kendisine karşı yapılan bu kirli iş birliğini a&ccedil;ığa &ccedil;ıkarmış, bunun gereğini yapacak, sandıkta bunun hesabı sorulacaktır. &Ouml;rt&uuml;l&uuml;, gizli bir pazarlık ve gizli bir pazarlık olunca milletimiz bunu kabul etmiyor. Siyaseten de milletimiz bunun karşılığını sandıkta verecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> S&uuml;ren davalarda mahkumiyet &ccedil;ıkması durumunda se&ccedil;ilen kişinin hukuki durumunun sorulması &uuml;zerine G&uuml;l, bu kişilerin yetkilerinin sona ereceğini vurguladı. G&uuml;l, &quot;Belediye başkanı da se&ccedil;ilmiş olsa, Meclis &uuml;yesi de se&ccedil;ilmiş olsa o yetkiler alınır.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> O durumda halkın oyunun boşa gidip gitmeyeceğine ilişkin soru &uuml;zerine de G&uuml;l, &quot;&Ouml;yle bir mahkumiyet olursa elbette bu konuda kamu hizmetlerinden kısıtlılık ve g&ouml;revi yapamama gibi sonu&ccedil;ları olabilir. Vatandaşımızın oy verirken bunu g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurması gerekiyor.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Ankaralı hemşehrilerimiz takdir edecektir&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, CHP&#39;nin Ankara B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş hakkındaki senet iddialarının hukuki a&ccedil;ıdan ne aşamada olduğunun sorulması &uuml;zerine de bu konunun yargı s&uuml;reci i&ccedil;erisinde, yargı makamlarınca s&uuml;rd&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> Yavaş hakkındaki iddiaların savcılıklar tarafından resen başlatılan bir soruşturma olmadığını dile getiren G&uuml;l, hikayenin 2015&#39;e kadar uzandığını belirtti. G&uuml;l, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Senetin sahte olduğu iddia edilmiş ve mahkeme bunu tespit etmiş, Yargıtay da bunu onaylamış. Bu konu &uuml;zerinde ceza ve hukuk davaları devam ediyor. Bu konuya elbette yargı karar verecek. Burada &ouml;nemli olan husus, bu konularla ilgili sorulara cevap verilememesi, siyaseten konunun değerlendirilmesi... Elbette hukuken yargı makamları bunun kararını verecektir. Beyanlarında &#39;300 bin dolar vergi &ccedil;ıkar, o y&uuml;zden s&ouml;zleşme yapmadık, makbuz kesmedik, senet aldık&#39; gibi ifadeleri milletimiz takdir edecektir. Mansur Yavaş&#39;ın siyaseten kamuoyunu tatmin edici a&ccedil;ıklamalar yapması gerekir. Hukuken yargı bağımsızdır, kendi s&uuml;recinde devam edecektir. B&ouml;yle bir konuda beyanlara da yansıdığı hususuyla &#39;300 bin dolar vergi &ouml;deyeceğiz&#39; şeklindeki bir a&ccedil;ıklaması elbette Ankaralı hemşehrilerimiz takdir edecek, elbette değerlendirecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Aday olanların etik ve ahlaki olarak Ankaralıların sorularına cevap vermesi gerektiğinin altını &ccedil;izen G&uuml;l, Ankaralı se&ccedil;menin iddialara cevap bulamadığını s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> Bu işin yargıda devam ettiğini belirten G&uuml;l, borca konu olan ticari ilişkilere ilişkin, &quot;O da tabii tam flu olan bir konu. Avukatlık ilişkisi olsa, bir s&ouml;zleşme karşılığında makbuz kesilir. Eski hakimlere sordum, baktım gibi hususlar avukatlık mesleğinde &ccedil;ok karşılaştığımız hususlar değil. Bu cevaplanamayan soruları milletimiz 31 Mart&#39;ta, sandıkta se&ccedil;men verecektir. Konu, hukuki olarak y&uuml;r&uuml;yor.&quot; değerlendirmesinde bulundu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu konuyla alakalı s&uuml;re&ccedil; ilgili birimlerimizce takip ediliyor&quot;&nbsp;<br /> Yeni Zelanda&#39;daki ter&ouml;r saldırısını d&uuml;zenleyen ter&ouml;ristin T&uuml;rkiye ziyareti ve bağlantıları ile ilgili soru &uuml;zerine G&uuml;l, bu ter&ouml;r saldırısını kınadığını ve Batı&#39;nın konuyla ilgili arzu edilen y&uuml;ksek sesli tepkiyi ortaya koymadığını belirtti.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, bu t&uuml;r yaklaşımın ter&ouml;r hadiselerini, yabancı ve M&uuml;sl&uuml;man d&uuml;şmanlığını artırdığına işaret ederek, &quot;Batı&#39;daki hakim olan siyaset ve medyadaki dil, yabancı d&uuml;şmanlığı &uuml;zerine bina edilmiştir. Burada &ccedil;ok etkili bir şekilde y&uuml;ksek sesle bir tepki ortaya konsaydı, bu t&uuml;r hadiselerin belki &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilmesi i&ccedil;in bir fırsat olabilirdi ama Yeni Zelanda h&uuml;k&uuml;meti, Başbakanı ve halkı bu konuda &ccedil;ok iyi bir tavır ortaya koymuşlardır.&quot; diye konuştu. G&uuml;l, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şunu s&ouml;ylemek lazım. Hi&ccedil;bir dinin ter&ouml;r&uuml; yoktur. Ter&ouml;r&uuml;n dini yoktur. Ge&ccedil;mişte bu t&uuml;r saldırı eğer bir M&uuml;sl&uuml;man tarafından olsaydı, &#39;İslami ter&ouml;r&#39; diye hemen b&uuml;t&uuml;n M&uuml;sl&uuml;manlara karşı şiddet, nefret doruk noktaya &ccedil;ıkardı. Ama bizce o zaman da eleştirdiğimiz gibi din ile ter&ouml;r yan yana gelemez. Bir ter&ouml;r eylemini yapan kişinin dinine g&ouml;re &#39;Hristiyan ter&ouml;r&#39;, &#39;Yahudi ter&ouml;r, &#39;İslami ter&ouml;r&#39; asla denemez. Bu konuda b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu aklıselim ve b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya yaptığı &ccedil;ağrı gibi d&uuml;şmanlığı değil kardeşliği ve bu konudaki dinlere olan yaklaşımı g&ouml;zden ge&ccedil;irmesi lazım. Bu s&ouml;yleme ihtiya&ccedil; var. Bu ortaya konmamıştır.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Saldırıyla ilgili T&uuml;rkiye&#39;nin istihbarat ve g&uuml;venlik birimlerinin t&uuml;m &ccedil;alışmayı yaptığını anlatan G&uuml;l, &quot;Yeni Zelanda&#39;da hadiseyi yapan kişinin T&uuml;rkiye&#39;ye yaptığı ziyaretin, turistik ziyaretin &ouml;tesinde olduğu a&ccedil;ık. Dolayısıyla bu konuyla alakalı s&uuml;re&ccedil; ilgili birimlerimizce takip ediliyor. Yeni Zelanda makamlarıyla da bu konuda adli yardımlaşma talepleri, iş birliği i&ccedil;erisinde olacağız. Bu konudaki bilgileri ve yine oradan gelen talepleri de dikkate alarak yardımcı olacağız.&quot; ifadelerini kullandı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yeni Zelanda&#39;ya destek olacağız&quot;&nbsp;<br /> G&uuml;l, olayın adli olarak Yeni Zelanda makamları tarafında soruşturulacağını hatırlatarak, saldırıyı yapan kişinin adil bir şekilde hak ettiği cezayı alması, s&uuml;recin şeffaf bir şekilde y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmesi ve arkasında destek veren başka &ouml;rg&uuml;tler ve kişiler varsa bunların t&uuml;m a&ccedil;ıklığıyla ortaya &ccedil;ıkmasını beklediklerini kaydetti.&nbsp;<br /> <br /> Yeni Zelanda makamlarıyla adli olarak her t&uuml;rl&uuml; iş birliğinin yapılacağını bildiren G&uuml;l, &quot;T&uuml;rkiye&#39;deki t&uuml;m bu gelişmeleri, ziyaretlerle ve diğer &uuml;lkelerle ilgili t&uuml;m boyutlarıyla araştırılması lazım. Hangi &uuml;lkelere gitti oralarda ne yapıldı? Bu konuda bizler de destek olacağız Yeni Zelanda&#39;ya. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın da destek&ccedil;i olması lazım. Biz de ayrıca yine adli makamlarımızla t&uuml;m kapasitelerini dikkate alıp değerlendireceğiz.&quot; ifadelerini kullandı.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, saldırganın Cumhurbaşkanı Erdoğan&#39;a y&ouml;nelik ifadeleri i&ccedil;in bir soruşturma s&ouml;z konusu olup olmadığının sorulması &uuml;zerine &quot;O konuda elbette yargı organları bu anlamda bir değerlendirme yapabilir. İnsanlığa karşı işlenen su&ccedil; boyutuyla da değerlendirilebilir. T&uuml;rk Ceza Kanunu&#39;nda bu anlamda da bir yetki, imkan var. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; b&uuml;t&uuml;n insanlığa karşı işlenen bir su&ccedil;a bizim kayıtsız kalmamız m&uuml;mk&uuml;n değil.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Yargıda ihtisaslaşma&nbsp;<br /> Hakim ve savcıların ihtisaslaşması ve yargıda niteliğin artırılmasına ilişkin nasıl bir d&uuml;zenleme yapılacağı sorusunu yanıtlayan G&uuml;l, yargı mensuplarının tarafsızlığına uygun bir şekilde g&uuml;vencelerle donatılmasının &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &Ouml;zellikle Yargı Reformu Belgesi ile yargı hizmetlerinin kalitesinin artırılmasını hedeflediklerini aktaran G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu &ccedil;er&ccedil;evede hakim savcıların uzmanlaşmasına &ccedil;ok &ouml;nem veriyoruz. Hakim ya da savcı mesleğe başladı, emekli oluncaya kadar bazen hukuk hakimi, bazen ceza hakimi, bazen savcı, bazen ağır ceza... Bu t&uuml;r değişiklikler ihtisaslaşmayı, uzmanlaşmayı ve yargılamanın kalitesini d&uuml;ş&uuml;r&uuml;yor. Bu &ccedil;alışmamızla inşallah &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemdeki hedefimiz nasıl başlarsa, bu konudaki uzmanlaşmasıyla emekli oluncaya, mesleği tamamlayıncaya kadar hukuk hakimi, hukuk hakimi olarak kendisini daha fazla geliştirecek. D&uuml;nya ve T&uuml;rkiye&#39;deki i&ccedil;tihatları takip edecek. Ceza hakimiyse de ceza ihtisası olarak devam edecek. Bu konuda bir &ouml;zenli bir &ccedil;alışmamız olacak.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Atamalara ilişkin &quot;coğrafi teminat&quot; uygulamasının kapsamını da anlatan G&uuml;l, şu değerlendirmede bulundu:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Tarafsızlık ilkesini son anayasa değişikliğiyle biz getirdik. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hakim bağımsız ve tarafsız olmak zorunda. Hi&ccedil;bir şekilde anayasa, hukuk ve vicdanından başka hi&ccedil;bir yerden talimat almamalı. B&ouml;yle &#39;Acaba tayinim &ccedil;ıkar mı? Şu olur mu&#39; ya da &#39;Bir dosyayla uğraşırken şimdi tayinim &ccedil;ıkarsa dosya yarım kalır&#39; şeklinde bir d&uuml;ş&uuml;nceye son vermek i&ccedil;in g&ouml;rev yaptığı yerde tayininin &ccedil;ıkmaması anlamında bir teminat &ouml;ng&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Bunun &uuml;zerine &ccedil;alışıyoruz.&nbsp;<br /> <br /> Ben avukat olarak da yaptım, duruşma 6 ay atıldı. Niye? Hakim değişti. Ne olacak gelince, &#39;Ben de yeni geldim&#39;. Geliyor, 6 ay sonra &#39;Yeni geldim, biraz daha bakayım.&#39; O hakimin, savcının su&ccedil;u yok. Bizim bunu planlamamız lazım. Hem davaların da hızlı, makul seviyede bitmesi anlamında hem de hakimlerimizin tarafsız bir şekilde daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir g&uuml;venceye sahip olması i&ccedil;in yer teminatı &uuml;zerine &ccedil;alışıyoruz. Yargılamanın niteliğini artırıcı. Bir kıdem &uuml;zerinden &ccedil;alışma yapılıyor. Birinci sınıf, b&ouml;lgeler şeklinde. Bunun ayrıntılarını &ccedil;alışıyoruz. Ama vatandaşımızın dosyasının daha hızlı bir şekilde, uzamasını engelleyecek şekilde tedbirlerimizi aldık hem de hakimlerimizin, savcılarımızın bu anlamda teminatını g&uuml;&ccedil;lendirici bir &ccedil;alışmamız var.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargı Reformu Strateji Belgesi&#39;ni akın tarihte a&ccedil;ıklayacağız&quot;&nbsp;<br /> Yargı Reformu Strateji Belgesi&#39;nin ne zaman kamuoyu ile paylaşılacağına ilişkin bir soru &uuml;zerine G&uuml;l, belgenin 5 yıllık bir s&uuml;reyi kapsadığına işaret ederek, &quot;&Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde, yakın tarihte a&ccedil;ıklayacağız.&quot; bilgisini verdi.&nbsp;<br /> <br /> Belgede genel itibarıyla g&uuml;ven veren ve erişilebilir bir adalet yaklaşımı &uuml;zerinde &ccedil;alıştıklarını anlatan G&uuml;l, &quot;Adliye, adaletin kapısıdır. O kapıdan giren herkes, adil bir şekilde yargılanmış ve adil bir şekilde sonuca ulaşmış olarak &ccedil;ıkmak zorunda. Bizim b&uuml;t&uuml;n &ccedil;abamız da bu. Adliyeye yolu d&uuml;şen, ya da d&uuml;şmese bile &#39;benim yolum d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;nde adil bir şekilde yargılanacağım&#39; d&uuml;ş&uuml;ncesini, inancını oluşturmak i&ccedil;in &ccedil;abalarımızı artırıyoruz. &Ccedil;ok &ouml;nemli elbette &ccedil;alışmalar yapıldı ama reformlar bisiklet &uuml;zerinde gitmek gibidir. Daha fazla yapacaksınız ki geriye gitmeyesiniz, adım atmanız lazım.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Bakan G&uuml;l, adil ve makul s&uuml;rede yargılama konusuna değinerek, T&uuml;rkiye&#39;de hakim ve savcıların &ouml;n&uuml;nde ge&ccedil;en yıl itibarıyla 11 milyon dosyanın bulunduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> Adil ve makul s&uuml;rede yargılamada arabuluculuğun &ouml;nemine dikkati &ccedil;eken G&uuml;l, ticari davalarda arabuluculuğa başladıklarını, milyonlarca liralık uyuşmazlıkların arabuluculukta birka&ccedil; hafta i&ccedil;erisinde &ccedil;&ouml;z&uuml;lebildiğini aktardı.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, arabuluculuk konusunda, &quot;İş davalarında ge&ccedil;en yıl başlamıştık. Şimdi bunun se&ccedil;im sonrasında Meclis a&ccedil;ılması durumunda bunu Meclisimizle de paylaşacağız. Alanlarını genişletmek i&ccedil;in &ouml;nerilerimizi de sunacağız.&quot; bilgisini verdi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Aile uyuşmazlıklarında arabuluculuğu tartışıyoruz&quot;&nbsp;<br /> Arabuluculuk sistemini aile ve t&uuml;ketici ihtilaflarında uygulamayı planladıklarını ifade eden G&uuml;l, herkes t&uuml;ketici olduğundan bu konunun 81 milyonu ilgilendirdiğini vurguladı. Bakan G&uuml;l, &quot;T&uuml;ketici ihtilafı ile alakalı mahkemeye gelip...Şimdi hakem heyetleri devam edecek zaten ama onların &uuml;st&uuml;ndekiler i&ccedil;in de mahkemeye gidiyor. Zaten kendisi t&uuml;kenmiş oluyor, dava bitene kadar. Ama bir arabulucuya bu kapıyı a&ccedil;acağız. Orada anlaşamazlarsa yine mahkemeye gelecekler. &Ccedil;ocukların ve tarafların &ouml;rselenmemesi, kamu d&uuml;zeni ile ilgili kısımlar ayrı olmak &uuml;zere mahkemenin uygun g&ouml;rmesi ile arabuluculuk sistemini yine aile uyuşmazlıklarında tartışıyoruz, &ccedil;alışıyoruz. Bu anlamda genişlemesini planlıyoruz.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, reformda, hakim ve savcı yardımcılığının bulunduğuna işaret ederek, ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Mezun olan bir arkadaşımız, hemen c&uuml;bbesini giyiyor, hakim ve savcı olarak karar veriyor. Burada daha fazla tecr&uuml;be, daha fazla teori, daha fazla pratik yapacak, hakimin yanında karar verirken savcının yanında iddianame hazırlarken bazı işlemleri yapacak ama doğrudan kendisinin vereceği karar yerine hakim buna bakacak, uygunsa &ouml;yle karar verecek. Sonrasında da sınavı kazanarak hakim olup, c&uuml;bbeyi giyip kendisi bizzat karar verecek. Bu T&uuml;rk yargısında yeni bir olay, yeni bir devrim niteliğinde.&nbsp;<br /> <br /> Savcı yardımcılığı da d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Bunlarla alakalı &ccedil;alışmalarımız, reform belgemizde var. Hukuk eğitimi kalitesiyle ilgili Y&Ouml;K ile yaptığımız &ccedil;alışmalar var. Hukuk eğitiminin niteliğinin artırılması konusunda &ccedil;alışmalarımız da var.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Etik Bildirgesi T&uuml;rk yargısında bir ilk&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, T&uuml;rk Yargı Etiği Bildirgesi&#39;nden neler beklendiğine ilişkin bir soru &uuml;zerine, bunun T&uuml;rk yargısında ilk olduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu, T&uuml;rkiye&#39;nin uzun s&uuml;reden beri &uuml;zerinde tartıştığı bir konunun karara bağlanması olarak mı değerlendirilmeli.&quot; ifadelerine karşılık G&uuml;l, &quot;Doğru. Her meslekte etik, ahlaki bir ilkeler olması lazım. Bunlar yazılı da olmayabilir ama &#39;mesleğe yakıştı mı&#39; gibi de hep s&ouml;yleriz. Bu ilk defa ete kemiğe b&uuml;r&uuml;nd&uuml;r&uuml;lm&uuml;ş, yazılı hale getirilmiş oldu.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> Hakim ve savcıların da dahil olduğu katılımcı bir d&uuml;zenleme yaptıklarını anlatan G&uuml;l, ş&ouml;yle konuştu:&nbsp;<br /> <br /> &quot;S&uuml;p&uuml;rge temiz olacak ki temizlerken b&uuml;t&uuml;n kirleri alsın. İşte yargı da &ouml;yledir. En temiz olması gereken, yani b&uuml;t&uuml;n sıkıntıları s&uuml;p&uuml;r&uuml;rken siz hep temiz olacaksınız. Bu konuda en fazla hakim, savcılarımız &ccedil;ok hassas. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bir kişinin yaptığı bir hata, t&uuml;m yargıya mal olabiliyor. En fazla yargı mensuplarımız bu konuda etik ilkeler, ahlaki ilkelerle... Vatandaş, mesleğine yakışır şekilde hakim, savcı ilkelerini, davranışlarını g&ouml;r&uuml;nce bu yargıya olan g&uuml;veni de artıracak. Dolayısıyla bu konuda bağlayıcı olarak t&uuml;m hakim savcılarımızın uyacağı meslek kuralı olarak, vatandaş geldiğinde nezaketle davranmadan tutun da hukukun &uuml;st&uuml;nde hi&ccedil;bir g&uuml;&ccedil; olmadığını, bu konuyla ilgili sosyal davranışlardan tutun, meslektaşlar arasındaki hukuka varıncaya kadar bağımsız, tarafsızlığı vurgulayıcı da t&uuml;m ilkeler var. Bu da T&uuml;rk yargısının standardını daha y&uuml;kseğe &ccedil;ıkarma anlamında millete verdiği bir taahh&uuml;tt&uuml;r. Bu yargı mensuplarımızın bir s&ouml;z&uuml;d&uuml;r. Dolayısıyla elbette etik boyutu aşan, disiplin boyutuna gelenler de vardır. Burada a&ccedil;ığa alma, ihra&ccedil; gibi hususlar da var. Yani biz bunu kamuoyu ile paylaşmıyoruz ama Hakimler Savcılar Kurulunda bir kişi, disiplinle ilgili bir boyuta geldiyse bu hususta a&ccedil;ığa almalar oluyor, gerekli yargılamalar oluyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; asla leke kaldırmayacak meslek, hakim, savcı mesleğidir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargıda hedef s&uuml;re, yargıya g&uuml;veni artırıcı bir &ccedil;alışma&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, yargıda hedef s&uuml;re uygulamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. S&uuml;recin 1 Ocak&#39;tan itibaren başladığını hatırlatan G&uuml;l, dava a&ccedil;an vatandaşa, davasının ne zaman biteceğine ilişkin tahmini bir s&uuml;renin bulunduğu yazılı bir belge verildiğini dile getirdi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Uygulamada, yalnızca s&uuml;reyi bildirmiyorsunuz aynı zamanda dava s&uuml;resini kısaltma ile ilgili de bir iddia var.&quot; değerlendirmesinin yapılması &uuml;zerine G&uuml;l, &quot;Evet bir iddia var.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Bunun yargı makamlarını bağlayıcı bir s&uuml;re olduğuna işaret eden G&uuml;l, yaklaşık 2 bin ihtilaf t&uuml;r&uuml;ne g&ouml;re, bu davaların bitme s&uuml;relerine ilişkin bilgilerin yer aldığını anlattı. G&uuml;l, &quot;Hakimler Savcılar Kurulu &uuml;zerinden bir izleme değerlendirme kurulu oluşturuldu. Bu s&uuml;re neden aşıldı? Biz vatandaşa &#39;senin davan 180 g&uuml;nde bitecek&#39; dedik ya da savcılık makamı, &#39;davanı 120 g&uuml;nde a&ccedil;acağım&#39; dedi. 220 g&uuml;n oldu diyelim a&ccedil;ılmadı. Sistem buradaki eksiklik nedir, ona bakarak takip edecek. 120 g&uuml;n dedik ama 30 g&uuml;nde de a&ccedil;ılabilir. Bu azami s&uuml;re. Kısalması da değil adil, makul s&uuml;rede olmasına y&ouml;nelik belirlenen s&uuml;re. Bu da yargıya g&uuml;veni artırıcı bir &ccedil;alışma.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Dosya, vadedilen s&uuml;re i&ccedil;erisinde bitirilmediğinde not mu kırıyorsunuz?&quot; sorusu &uuml;zerine Adalet Bakanı G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Hakimler Savcılar Kurulu Teftiş Kurulunda bu konuda d&uuml;zenleme yapıldı. Terfide ve diğer hususlarda bu konuda bir uzama olduğunda, &#39;demek ki davaları &ccedil;ok uzatıyor, duruşmaları erteliyor, yan taraftaki mahkeme ortalaması şu kadarken diğeri bu kadar&#39;... Ama personelden kaynaklı bir sorunu var, yani doğrudan hakim ve savcı ile ilgili olmayan bir konuysa, mevzuatta o konuyla ilgili bir sorun varsa onu laboratuvar gibi test etme imkanı da oluyor. Yani personel yok, tek başına &ccedil;alışıyorsa onu g&ouml;rm&uuml;ş oluyoruz. Bilirkişiler geciktirmişse, avukatlar, taraflar uzatmışsa, yani fotoğrafı r&ouml;ntgen gibi &ccedil;ekmiş olacağız.&quot;</div> <div class="data_tags" id="parentdivEtiket_35621831" style="overflow-wrap: break-word; color: rgb(43, 43, 43); font-family: &quot;Segoe UI&quot;, &quot;Helvetica Neue&quot;, &quot;Droid Sans&quot;, Arial, Tahoma, Geneva, sans-serif; font-size: 14px; padding-top: 10px; padding-left: 5px;"> <div class="ltr" id="splitteryayin_callbackhaberdetay_HaberDetayGoster_dListIliski_divEtiket_0" style="overflow-wrap: break-word;">&nbsp;</div> </div>
Adalet Bakanı Gül: "1 Nisan'dan sonra Sayın Yavaş seçilirse Ankara'da belediyeyi HDP yönetecektir. Milletimiz bu anlamdaki kirli, örtülü ittifaka asla prim vermeyecektir." dedi.
<div class="iliskiIcerik ltr" id="icerikDiv_35621831" style="overflow-wrap: break-word; color: rgb(43, 43, 43); font-family: &quot;Segoe UI&quot;, &quot;Helvetica Neue&quot;, &quot;Droid Sans&quot;, Arial, Tahoma, Geneva, sans-serif; font-size: 14px; padding: 0px 7px;">Adalet Bakanı Abdulhamit G&uuml;l, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Edit&ouml;r Masası&#39;nda g&uuml;ndeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.&nbsp;<br /> <br /> 31 Mart yerel se&ccedil;imlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Adalet Bakanı G&uuml;l, &quot;Hava &ccedil;ok g&uuml;zel. Se&ccedil;im meydanlarında, vatandaşımızda, esnafımızda, sokakta, &ccedil;arşıda, pazarda Cumhur İttifakı&#39;nın, AK Parti&#39;nin 31 Mart&#39;ta yeni bir zaferiyle karşılaşacağımızı g&ouml;r&uuml;yoruz. Kararsız vatandaşlarımız artık &#39;Maceraya girecek halimiz yok, tecr&uuml;be ve istikrarın yanındayız&#39; diye g&uuml;&ccedil;l&uuml; desteğini ifade ediyor. Her ge&ccedil;en g&uuml;n kararsızların AK Parti ve Cumhur İttifakı lehine karar verdiğini, milletimizin g&ouml;n&uuml;l belediyeciliğinde karar kıldığını g&ouml;r&uuml;yoruz.&quot; şeklinde konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Milletin 24 Haziran&#39;da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan&#39;ı se&ccedil;erek &quot;5 yıllık bir istikrar&quot;da karar kıldığını dile getiren G&uuml;l, milletin, 31 Mart&#39;ta da yerel y&ouml;netimlerde istikrarı, daha fazla hizmeti se&ccedil;eceğini s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;4,5 yıl se&ccedil;im yok. Ne var? Ge&ccedil;im. Vatandaşımızın ekmeğini b&uuml;y&uuml;tmek, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerini artırmak, huzuru korumak i&ccedil;in &ouml;n&uuml;m&uuml;zde 4,5 yıl gibi bir d&ouml;nem var. Bu anlamda se&ccedil;imin b&uuml;y&uuml;k bir mahiyeti var.&quot; diyen Bakan G&uuml;l, milletin, merkezi h&uuml;k&uuml;mette olduğu gibi yerel y&ouml;netimde de istikrar, uyum ve tecr&uuml;beden yana karar vereceğini kaydetti.&nbsp;<br /> <br /> &quot;HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli&#39;nin Millet İttifakı adaylarıyla ilgili &#39;Bilecek ki se&ccedil;ilmişse HDP oylarıyla se&ccedil;ilmiştir&#39; s&ouml;z&uuml;n&uuml;n gizli bir ittifakın a&ccedil;ığa &ccedil;ıkması şeklinde yorumlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?&quot; sorusu &uuml;zerine G&uuml;l, milletten y&uuml;z bulamayacağını g&ouml;renlerin yaptığı &ouml;rt&uuml;l&uuml; ittifakın a&ccedil;ık olduğunu s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şimdiden diyet almaya başladılar&quot;&nbsp;<br /> Sokakta, &ccedil;arşıda, pazarda il&ccedil;eleri bilen vatandaşların HDP&#39;li belediye meclis adaylarını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirten G&uuml;l, ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şimdiden diyet almaya başladılar. &#39;HDP olarak bizim oylarımızla se&ccedil;ileceksiniz ve biz y&ouml;neteceğiz şimdiden s&ouml;yl&uuml;yoruz&#39; diye pazarlığa oturuyor. Ankaralı vatandaşlarımız şunu g&ouml;rd&uuml;, 1 Nisan&#39;dan sonra Sayın Yavaş se&ccedil;ilirse Ankara&#39;da belediyeyi HDP y&ouml;netecektir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; mecliste HDP şu ana kadar yer alamadı. İstanbul&#39;da, Ankara&#39;da g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde belediye meclis &uuml;yesi olarak girecekler. Bu anlamda &ouml;rt&uuml;k bir ittifakın olduğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Siz, bunu saklıyorsanız demek ki milletten ka&ccedil;ırdığınız, gizlediğiniz bir şey var. Demek ki milletin rahatsız olduğu bir iş yapıyorsunuz. Bu a&ccedil;ık olmuştur. Sayın Yavaş&#39;a soruyorlar, &#39;HDP&#39;yi ziyaret edecek misiniz?&#39; &#39;Onu ajansa soracağız&#39; diyor. 1 Nisan&#39;a kadar ajansa sordun, 1 Nisan&#39;dan sonra HDP&#39;ye mi soracaksınız? Evet, HDP y&ouml;netecek. Milletimiz bu anlamdaki kirli, &ouml;rt&uuml;l&uuml; ittifaka asla prim vermeyecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Her partinin, istediği partiyle bir araya gelebileceğine işaret eden G&uuml;l, ittifak yapanların &ccedil;ıkıp &quot;Ben b&ouml;yle bir ittifak yaptım.&quot; demesi gerektiğini vurguladı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oyu kimsenin cebinde değil&quot;&nbsp;<br /> A&ccedil;ık bir şekilde ittifak yapmayanları &quot;şahin g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; kartal&quot;a benzeten Bakan G&uuml;l, milletten bir şey ka&ccedil;ırılmaması gerektiğinin altını &ccedil;izdi.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, gizli pazarlık ve ittifakın ortaya &ccedil;ıktığını ifade ederek, &quot;Milletimiz, t&uuml;m bu gizli, &ouml;rt&uuml;l&uuml; yapılan ittifakı g&ouml;zleriyle g&ouml;rmektedir ve sandıkta da bu ittifaka değil, Cumhur İttifakı&#39;na destek verecektir.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oylarıyla se&ccedil;ildin.&quot; gibi ırk temelli bir yaklaşımın doğru olmadığını vurgulayan G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;K&uuml;rtlerin oyu kimsenin cebinde değildir. En fazla K&uuml;rt oyunu alan parti AK Parti&#39;dir, bu se&ccedil;imde de &ouml;yle olacaktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; AK Parti yasakları ortadan kaldıran bir partidir. K&uuml;rt&ccedil;e şarkı dinlemenin, kasetlerin yasak olduğu, faili me&ccedil;huller T&uuml;rkiyesinden bug&uuml;n devletin K&uuml;rt&ccedil;e yayın yaptığı televizyon var. &#39;Mem u Zin&#39;i devlet yayın organlarına, bakanlık yayınlarına &ccedil;ıkan bir T&uuml;rkiye&#39;ye geldik. Bunlar Cumhurbaşkanımız &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde yapıldı. Dolayısıyla biz ayrımcı, b&ouml;l&uuml;c&uuml; bu t&uuml;r dili şiddetle kınıyoruz. T&uuml;rkiye&#39;de 82 milyon eşit vatandaştır. Vatandaşları &ouml;telemek, ayrımcılığa tabi tutmak asla kabul edilemez. Bu siyaset dilini de 31 Mart&#39;ta vatandaşlarımız asla tasvip etmeyecek.&quot;&nbsp;<br /> <br /> CHP ve İYİ Parti listelerinden ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleri ile bağlantılı isimlerin HDP kontenjanlarından aday g&ouml;sterildiği iddialarına ilişkin soru &uuml;zerine G&uuml;l, se&ccedil;ilme hakkının anayasada belli şartlara bağlanan ve kanunlarla d&uuml;zenlenmiş hususlar olduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml; desteklemek ve &ouml;rg&uuml;t propagandası yapmaktan dolayı bazı kişilere y&ouml;nelik eylemleri nedeniyle g&ouml;zaltılar olduğunu, soruşturmaların da devam ettiğini belirterek, bu konuda kesin mahkumiyetin se&ccedil;ilmeye engel olduğunu, bunun da Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulunun g&uuml;ndeminde ve yetkisindeki bir konu olduğunu vurguladı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;HDP&#39;nin belediye meclisine taşınmasına milletimiz izin vermeyecek&quot;&nbsp;<br /> Adalet Bakanı G&uuml;l, bir şekilde ter&ouml;re destek vermiş ve &ouml;rg&uuml;t propagandası yapmış kişilerin, saklanarak CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin listelerine İzmir&#39;de, Ankara&#39;da, İstanbul&#39;da ve diğer bir&ccedil;ok ilde &ouml;rt&uuml;l&uuml; bir şekilde girdiğini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Burada milletimizin rahatsız olduğu konu, HDP&#39;den daha &ouml;nce aday olmuş, siz HDP ile ilgili sokakta farklı s&ouml;yl&uuml;yorsunuz ama listenizde onlarla alakalı, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; propagandası yapmış, &ouml;rg&uuml;te destek vermiş kişileri listenizde veriyorsunuz. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi se&ccedil;meninin bunu takdir edeceğini ve bu konuda gereken takdiri yapacağına inanıyoruz. Bu konuyu asla tasvip etmeyeceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.&nbsp;<br /> <br /> HDP&#39;nin, kendi amblemiyle &ccedil;ıkmayıp CHP gibi bir partinin i&ccedil;inden &ccedil;ıkması, İYİ Parti gibi milliyet&ccedil;i g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; bir partinin i&ccedil;inden &ccedil;ıkması. Bu, millete karşı ahlaki olmayan bir tutumdur. HDP&#39;nin bir şekilde belediye meclisine taşınmasına milletimiz izin vermeyecektir. Olsa zaten HDP kendi ismiyle &ccedil;ıkardı. Kalkıp CHP listeleri &uuml;zerinden girmesi, bu anlamdaki bir takiye, &ouml;rt&uuml;l&uuml; bir iş birliğini milletimiz a&ccedil;ığa &ccedil;ıkarmıştır. Bunu da tasvip etmeyecektir. Benzemezlerin ittifakının yeni bir &ouml;rt&uuml;l&uuml; boyutu daha a&ccedil;ığa &ccedil;ıkmıştır.&quot;&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; ile bağlantılı oldukları ve belediye meclis adaylığı listelerinde yer aldıkları iddia edilen 299 kişinin adaylığına neden m&uuml;dahale edilmediği y&ouml;n&uuml;ndeki soruya, şu karşılığı verdi:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargılamalar devam eder, kesinleşir. Ondan sonra bu hususlar elbette sonuca bağlanır. Bu konularla ilgili Y&uuml;ksek Se&ccedil;im Kurulu da incelemeleri yapar, itirazlara bakar. Esasen burada siyasi bir tutum gerekir ve buna milletimiz karar verecektir. A&ccedil;ık&ccedil;a kendi ismiyle, partisiyle &ccedil;ıkmayıp CHP gibi bir partinin i&ccedil;erisinden HDP&#39;nin &ccedil;ıkması ya da İYİ Parti gibi milliyet&ccedil;i g&ouml;r&uuml;n&uuml;ml&uuml; bir partinin i&ccedil;erisinden &ccedil;ıkması. Bu, millete karşı ahlaki olmayan bir tutumdur. Milletimiz bunu, siyaseten bu erdemsizliği, kendisine karşı yapılan bu kirli iş birliğini a&ccedil;ığa &ccedil;ıkarmış, bunun gereğini yapacak, sandıkta bunun hesabı sorulacaktır. &Ouml;rt&uuml;l&uuml;, gizli bir pazarlık ve gizli bir pazarlık olunca milletimiz bunu kabul etmiyor. Siyaseten de milletimiz bunun karşılığını sandıkta verecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> S&uuml;ren davalarda mahkumiyet &ccedil;ıkması durumunda se&ccedil;ilen kişinin hukuki durumunun sorulması &uuml;zerine G&uuml;l, bu kişilerin yetkilerinin sona ereceğini vurguladı. G&uuml;l, &quot;Belediye başkanı da se&ccedil;ilmiş olsa, Meclis &uuml;yesi de se&ccedil;ilmiş olsa o yetkiler alınır.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> O durumda halkın oyunun boşa gidip gitmeyeceğine ilişkin soru &uuml;zerine de G&uuml;l, &quot;&Ouml;yle bir mahkumiyet olursa elbette bu konuda kamu hizmetlerinden kısıtlılık ve g&ouml;revi yapamama gibi sonu&ccedil;ları olabilir. Vatandaşımızın oy verirken bunu g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurması gerekiyor.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Ankaralı hemşehrilerimiz takdir edecektir&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, CHP&#39;nin Ankara B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş hakkındaki senet iddialarının hukuki a&ccedil;ıdan ne aşamada olduğunun sorulması &uuml;zerine de bu konunun yargı s&uuml;reci i&ccedil;erisinde, yargı makamlarınca s&uuml;rd&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> Yavaş hakkındaki iddiaların savcılıklar tarafından resen başlatılan bir soruşturma olmadığını dile getiren G&uuml;l, hikayenin 2015&#39;e kadar uzandığını belirtti. G&uuml;l, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Senetin sahte olduğu iddia edilmiş ve mahkeme bunu tespit etmiş, Yargıtay da bunu onaylamış. Bu konu &uuml;zerinde ceza ve hukuk davaları devam ediyor. Bu konuya elbette yargı karar verecek. Burada &ouml;nemli olan husus, bu konularla ilgili sorulara cevap verilememesi, siyaseten konunun değerlendirilmesi... Elbette hukuken yargı makamları bunun kararını verecektir. Beyanlarında &#39;300 bin dolar vergi &ccedil;ıkar, o y&uuml;zden s&ouml;zleşme yapmadık, makbuz kesmedik, senet aldık&#39; gibi ifadeleri milletimiz takdir edecektir. Mansur Yavaş&#39;ın siyaseten kamuoyunu tatmin edici a&ccedil;ıklamalar yapması gerekir. Hukuken yargı bağımsızdır, kendi s&uuml;recinde devam edecektir. B&ouml;yle bir konuda beyanlara da yansıdığı hususuyla &#39;300 bin dolar vergi &ouml;deyeceğiz&#39; şeklindeki bir a&ccedil;ıklaması elbette Ankaralı hemşehrilerimiz takdir edecek, elbette değerlendirecektir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Aday olanların etik ve ahlaki olarak Ankaralıların sorularına cevap vermesi gerektiğinin altını &ccedil;izen G&uuml;l, Ankaralı se&ccedil;menin iddialara cevap bulamadığını s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> Bu işin yargıda devam ettiğini belirten G&uuml;l, borca konu olan ticari ilişkilere ilişkin, &quot;O da tabii tam flu olan bir konu. Avukatlık ilişkisi olsa, bir s&ouml;zleşme karşılığında makbuz kesilir. Eski hakimlere sordum, baktım gibi hususlar avukatlık mesleğinde &ccedil;ok karşılaştığımız hususlar değil. Bu cevaplanamayan soruları milletimiz 31 Mart&#39;ta, sandıkta se&ccedil;men verecektir. Konu, hukuki olarak y&uuml;r&uuml;yor.&quot; değerlendirmesinde bulundu.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu konuyla alakalı s&uuml;re&ccedil; ilgili birimlerimizce takip ediliyor&quot;&nbsp;<br /> Yeni Zelanda&#39;daki ter&ouml;r saldırısını d&uuml;zenleyen ter&ouml;ristin T&uuml;rkiye ziyareti ve bağlantıları ile ilgili soru &uuml;zerine G&uuml;l, bu ter&ouml;r saldırısını kınadığını ve Batı&#39;nın konuyla ilgili arzu edilen y&uuml;ksek sesli tepkiyi ortaya koymadığını belirtti.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, bu t&uuml;r yaklaşımın ter&ouml;r hadiselerini, yabancı ve M&uuml;sl&uuml;man d&uuml;şmanlığını artırdığına işaret ederek, &quot;Batı&#39;daki hakim olan siyaset ve medyadaki dil, yabancı d&uuml;şmanlığı &uuml;zerine bina edilmiştir. Burada &ccedil;ok etkili bir şekilde y&uuml;ksek sesle bir tepki ortaya konsaydı, bu t&uuml;r hadiselerin belki &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilmesi i&ccedil;in bir fırsat olabilirdi ama Yeni Zelanda h&uuml;k&uuml;meti, Başbakanı ve halkı bu konuda &ccedil;ok iyi bir tavır ortaya koymuşlardır.&quot; diye konuştu. G&uuml;l, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Şunu s&ouml;ylemek lazım. Hi&ccedil;bir dinin ter&ouml;r&uuml; yoktur. Ter&ouml;r&uuml;n dini yoktur. Ge&ccedil;mişte bu t&uuml;r saldırı eğer bir M&uuml;sl&uuml;man tarafından olsaydı, &#39;İslami ter&ouml;r&#39; diye hemen b&uuml;t&uuml;n M&uuml;sl&uuml;manlara karşı şiddet, nefret doruk noktaya &ccedil;ıkardı. Ama bizce o zaman da eleştirdiğimiz gibi din ile ter&ouml;r yan yana gelemez. Bir ter&ouml;r eylemini yapan kişinin dinine g&ouml;re &#39;Hristiyan ter&ouml;r&#39;, &#39;Yahudi ter&ouml;r, &#39;İslami ter&ouml;r&#39; asla denemez. Bu konuda b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu aklıselim ve b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya yaptığı &ccedil;ağrı gibi d&uuml;şmanlığı değil kardeşliği ve bu konudaki dinlere olan yaklaşımı g&ouml;zden ge&ccedil;irmesi lazım. Bu s&ouml;yleme ihtiya&ccedil; var. Bu ortaya konmamıştır.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Saldırıyla ilgili T&uuml;rkiye&#39;nin istihbarat ve g&uuml;venlik birimlerinin t&uuml;m &ccedil;alışmayı yaptığını anlatan G&uuml;l, &quot;Yeni Zelanda&#39;da hadiseyi yapan kişinin T&uuml;rkiye&#39;ye yaptığı ziyaretin, turistik ziyaretin &ouml;tesinde olduğu a&ccedil;ık. Dolayısıyla bu konuyla alakalı s&uuml;re&ccedil; ilgili birimlerimizce takip ediliyor. Yeni Zelanda makamlarıyla da bu konuda adli yardımlaşma talepleri, iş birliği i&ccedil;erisinde olacağız. Bu konudaki bilgileri ve yine oradan gelen talepleri de dikkate alarak yardımcı olacağız.&quot; ifadelerini kullandı.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yeni Zelanda&#39;ya destek olacağız&quot;&nbsp;<br /> G&uuml;l, olayın adli olarak Yeni Zelanda makamları tarafında soruşturulacağını hatırlatarak, saldırıyı yapan kişinin adil bir şekilde hak ettiği cezayı alması, s&uuml;recin şeffaf bir şekilde y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmesi ve arkasında destek veren başka &ouml;rg&uuml;tler ve kişiler varsa bunların t&uuml;m a&ccedil;ıklığıyla ortaya &ccedil;ıkmasını beklediklerini kaydetti.&nbsp;<br /> <br /> Yeni Zelanda makamlarıyla adli olarak her t&uuml;rl&uuml; iş birliğinin yapılacağını bildiren G&uuml;l, &quot;T&uuml;rkiye&#39;deki t&uuml;m bu gelişmeleri, ziyaretlerle ve diğer &uuml;lkelerle ilgili t&uuml;m boyutlarıyla araştırılması lazım. Hangi &uuml;lkelere gitti oralarda ne yapıldı? Bu konuda bizler de destek olacağız Yeni Zelanda&#39;ya. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın da destek&ccedil;i olması lazım. Biz de ayrıca yine adli makamlarımızla t&uuml;m kapasitelerini dikkate alıp değerlendireceğiz.&quot; ifadelerini kullandı.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, saldırganın Cumhurbaşkanı Erdoğan&#39;a y&ouml;nelik ifadeleri i&ccedil;in bir soruşturma s&ouml;z konusu olup olmadığının sorulması &uuml;zerine &quot;O konuda elbette yargı organları bu anlamda bir değerlendirme yapabilir. İnsanlığa karşı işlenen su&ccedil; boyutuyla da değerlendirilebilir. T&uuml;rk Ceza Kanunu&#39;nda bu anlamda da bir yetki, imkan var. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; b&uuml;t&uuml;n insanlığa karşı işlenen bir su&ccedil;a bizim kayıtsız kalmamız m&uuml;mk&uuml;n değil.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Yargıda ihtisaslaşma&nbsp;<br /> Hakim ve savcıların ihtisaslaşması ve yargıda niteliğin artırılmasına ilişkin nasıl bir d&uuml;zenleme yapılacağı sorusunu yanıtlayan G&uuml;l, yargı mensuplarının tarafsızlığına uygun bir şekilde g&uuml;vencelerle donatılmasının &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu s&ouml;yledi.&nbsp;<br /> <br /> &Ouml;zellikle Yargı Reformu Belgesi ile yargı hizmetlerinin kalitesinin artırılmasını hedeflediklerini aktaran G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu &ccedil;er&ccedil;evede hakim savcıların uzmanlaşmasına &ccedil;ok &ouml;nem veriyoruz. Hakim ya da savcı mesleğe başladı, emekli oluncaya kadar bazen hukuk hakimi, bazen ceza hakimi, bazen savcı, bazen ağır ceza... Bu t&uuml;r değişiklikler ihtisaslaşmayı, uzmanlaşmayı ve yargılamanın kalitesini d&uuml;ş&uuml;r&uuml;yor. Bu &ccedil;alışmamızla inşallah &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemdeki hedefimiz nasıl başlarsa, bu konudaki uzmanlaşmasıyla emekli oluncaya, mesleği tamamlayıncaya kadar hukuk hakimi, hukuk hakimi olarak kendisini daha fazla geliştirecek. D&uuml;nya ve T&uuml;rkiye&#39;deki i&ccedil;tihatları takip edecek. Ceza hakimiyse de ceza ihtisası olarak devam edecek. Bu konuda bir &ouml;zenli bir &ccedil;alışmamız olacak.&quot;&nbsp;<br /> <br /> Atamalara ilişkin &quot;coğrafi teminat&quot; uygulamasının kapsamını da anlatan G&uuml;l, şu değerlendirmede bulundu:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Tarafsızlık ilkesini son anayasa değişikliğiyle biz getirdik. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hakim bağımsız ve tarafsız olmak zorunda. Hi&ccedil;bir şekilde anayasa, hukuk ve vicdanından başka hi&ccedil;bir yerden talimat almamalı. B&ouml;yle &#39;Acaba tayinim &ccedil;ıkar mı? Şu olur mu&#39; ya da &#39;Bir dosyayla uğraşırken şimdi tayinim &ccedil;ıkarsa dosya yarım kalır&#39; şeklinde bir d&uuml;ş&uuml;nceye son vermek i&ccedil;in g&ouml;rev yaptığı yerde tayininin &ccedil;ıkmaması anlamında bir teminat &ouml;ng&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Bunun &uuml;zerine &ccedil;alışıyoruz.&nbsp;<br /> <br /> Ben avukat olarak da yaptım, duruşma 6 ay atıldı. Niye? Hakim değişti. Ne olacak gelince, &#39;Ben de yeni geldim&#39;. Geliyor, 6 ay sonra &#39;Yeni geldim, biraz daha bakayım.&#39; O hakimin, savcının su&ccedil;u yok. Bizim bunu planlamamız lazım. Hem davaların da hızlı, makul seviyede bitmesi anlamında hem de hakimlerimizin tarafsız bir şekilde daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir g&uuml;venceye sahip olması i&ccedil;in yer teminatı &uuml;zerine &ccedil;alışıyoruz. Yargılamanın niteliğini artırıcı. Bir kıdem &uuml;zerinden &ccedil;alışma yapılıyor. Birinci sınıf, b&ouml;lgeler şeklinde. Bunun ayrıntılarını &ccedil;alışıyoruz. Ama vatandaşımızın dosyasının daha hızlı bir şekilde, uzamasını engelleyecek şekilde tedbirlerimizi aldık hem de hakimlerimizin, savcılarımızın bu anlamda teminatını g&uuml;&ccedil;lendirici bir &ccedil;alışmamız var.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargı Reformu Strateji Belgesi&#39;ni akın tarihte a&ccedil;ıklayacağız&quot;&nbsp;<br /> Yargı Reformu Strateji Belgesi&#39;nin ne zaman kamuoyu ile paylaşılacağına ilişkin bir soru &uuml;zerine G&uuml;l, belgenin 5 yıllık bir s&uuml;reyi kapsadığına işaret ederek, &quot;&Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde, yakın tarihte a&ccedil;ıklayacağız.&quot; bilgisini verdi.&nbsp;<br /> <br /> Belgede genel itibarıyla g&uuml;ven veren ve erişilebilir bir adalet yaklaşımı &uuml;zerinde &ccedil;alıştıklarını anlatan G&uuml;l, &quot;Adliye, adaletin kapısıdır. O kapıdan giren herkes, adil bir şekilde yargılanmış ve adil bir şekilde sonuca ulaşmış olarak &ccedil;ıkmak zorunda. Bizim b&uuml;t&uuml;n &ccedil;abamız da bu. Adliyeye yolu d&uuml;şen, ya da d&uuml;şmese bile &#39;benim yolum d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;nde adil bir şekilde yargılanacağım&#39; d&uuml;ş&uuml;ncesini, inancını oluşturmak i&ccedil;in &ccedil;abalarımızı artırıyoruz. &Ccedil;ok &ouml;nemli elbette &ccedil;alışmalar yapıldı ama reformlar bisiklet &uuml;zerinde gitmek gibidir. Daha fazla yapacaksınız ki geriye gitmeyesiniz, adım atmanız lazım.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Bakan G&uuml;l, adil ve makul s&uuml;rede yargılama konusuna değinerek, T&uuml;rkiye&#39;de hakim ve savcıların &ouml;n&uuml;nde ge&ccedil;en yıl itibarıyla 11 milyon dosyanın bulunduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> Adil ve makul s&uuml;rede yargılamada arabuluculuğun &ouml;nemine dikkati &ccedil;eken G&uuml;l, ticari davalarda arabuluculuğa başladıklarını, milyonlarca liralık uyuşmazlıkların arabuluculukta birka&ccedil; hafta i&ccedil;erisinde &ccedil;&ouml;z&uuml;lebildiğini aktardı.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, arabuluculuk konusunda, &quot;İş davalarında ge&ccedil;en yıl başlamıştık. Şimdi bunun se&ccedil;im sonrasında Meclis a&ccedil;ılması durumunda bunu Meclisimizle de paylaşacağız. Alanlarını genişletmek i&ccedil;in &ouml;nerilerimizi de sunacağız.&quot; bilgisini verdi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Aile uyuşmazlıklarında arabuluculuğu tartışıyoruz&quot;&nbsp;<br /> Arabuluculuk sistemini aile ve t&uuml;ketici ihtilaflarında uygulamayı planladıklarını ifade eden G&uuml;l, herkes t&uuml;ketici olduğundan bu konunun 81 milyonu ilgilendirdiğini vurguladı. Bakan G&uuml;l, &quot;T&uuml;ketici ihtilafı ile alakalı mahkemeye gelip...Şimdi hakem heyetleri devam edecek zaten ama onların &uuml;st&uuml;ndekiler i&ccedil;in de mahkemeye gidiyor. Zaten kendisi t&uuml;kenmiş oluyor, dava bitene kadar. Ama bir arabulucuya bu kapıyı a&ccedil;acağız. Orada anlaşamazlarsa yine mahkemeye gelecekler. &Ccedil;ocukların ve tarafların &ouml;rselenmemesi, kamu d&uuml;zeni ile ilgili kısımlar ayrı olmak &uuml;zere mahkemenin uygun g&ouml;rmesi ile arabuluculuk sistemini yine aile uyuşmazlıklarında tartışıyoruz, &ccedil;alışıyoruz. Bu anlamda genişlemesini planlıyoruz.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> G&uuml;l, reformda, hakim ve savcı yardımcılığının bulunduğuna işaret ederek, ş&ouml;yle devam etti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Mezun olan bir arkadaşımız, hemen c&uuml;bbesini giyiyor, hakim ve savcı olarak karar veriyor. Burada daha fazla tecr&uuml;be, daha fazla teori, daha fazla pratik yapacak, hakimin yanında karar verirken savcının yanında iddianame hazırlarken bazı işlemleri yapacak ama doğrudan kendisinin vereceği karar yerine hakim buna bakacak, uygunsa &ouml;yle karar verecek. Sonrasında da sınavı kazanarak hakim olup, c&uuml;bbeyi giyip kendisi bizzat karar verecek. Bu T&uuml;rk yargısında yeni bir olay, yeni bir devrim niteliğinde.&nbsp;<br /> <br /> Savcı yardımcılığı da d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Bunlarla alakalı &ccedil;alışmalarımız, reform belgemizde var. Hukuk eğitimi kalitesiyle ilgili Y&Ouml;K ile yaptığımız &ccedil;alışmalar var. Hukuk eğitiminin niteliğinin artırılması konusunda &ccedil;alışmalarımız da var.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Etik Bildirgesi T&uuml;rk yargısında bir ilk&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, T&uuml;rk Yargı Etiği Bildirgesi&#39;nden neler beklendiğine ilişkin bir soru &uuml;zerine, bunun T&uuml;rk yargısında ilk olduğuna işaret etti.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Bu, T&uuml;rkiye&#39;nin uzun s&uuml;reden beri &uuml;zerinde tartıştığı bir konunun karara bağlanması olarak mı değerlendirilmeli.&quot; ifadelerine karşılık G&uuml;l, &quot;Doğru. Her meslekte etik, ahlaki bir ilkeler olması lazım. Bunlar yazılı da olmayabilir ama &#39;mesleğe yakıştı mı&#39; gibi de hep s&ouml;yleriz. Bu ilk defa ete kemiğe b&uuml;r&uuml;nd&uuml;r&uuml;lm&uuml;ş, yazılı hale getirilmiş oldu.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> Hakim ve savcıların da dahil olduğu katılımcı bir d&uuml;zenleme yaptıklarını anlatan G&uuml;l, ş&ouml;yle konuştu:&nbsp;<br /> <br /> &quot;S&uuml;p&uuml;rge temiz olacak ki temizlerken b&uuml;t&uuml;n kirleri alsın. İşte yargı da &ouml;yledir. En temiz olması gereken, yani b&uuml;t&uuml;n sıkıntıları s&uuml;p&uuml;r&uuml;rken siz hep temiz olacaksınız. Bu konuda en fazla hakim, savcılarımız &ccedil;ok hassas. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bir kişinin yaptığı bir hata, t&uuml;m yargıya mal olabiliyor. En fazla yargı mensuplarımız bu konuda etik ilkeler, ahlaki ilkelerle... Vatandaş, mesleğine yakışır şekilde hakim, savcı ilkelerini, davranışlarını g&ouml;r&uuml;nce bu yargıya olan g&uuml;veni de artıracak. Dolayısıyla bu konuda bağlayıcı olarak t&uuml;m hakim savcılarımızın uyacağı meslek kuralı olarak, vatandaş geldiğinde nezaketle davranmadan tutun da hukukun &uuml;st&uuml;nde hi&ccedil;bir g&uuml;&ccedil; olmadığını, bu konuyla ilgili sosyal davranışlardan tutun, meslektaşlar arasındaki hukuka varıncaya kadar bağımsız, tarafsızlığı vurgulayıcı da t&uuml;m ilkeler var. Bu da T&uuml;rk yargısının standardını daha y&uuml;kseğe &ccedil;ıkarma anlamında millete verdiği bir taahh&uuml;tt&uuml;r. Bu yargı mensuplarımızın bir s&ouml;z&uuml;d&uuml;r. Dolayısıyla elbette etik boyutu aşan, disiplin boyutuna gelenler de vardır. Burada a&ccedil;ığa alma, ihra&ccedil; gibi hususlar da var. Yani biz bunu kamuoyu ile paylaşmıyoruz ama Hakimler Savcılar Kurulunda bir kişi, disiplinle ilgili bir boyuta geldiyse bu hususta a&ccedil;ığa almalar oluyor, gerekli yargılamalar oluyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; asla leke kaldırmayacak meslek, hakim, savcı mesleğidir.&quot;&nbsp;<br /> <br /> &quot;Yargıda hedef s&uuml;re, yargıya g&uuml;veni artırıcı bir &ccedil;alışma&quot;&nbsp;<br /> Bakan G&uuml;l, yargıda hedef s&uuml;re uygulamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. S&uuml;recin 1 Ocak&#39;tan itibaren başladığını hatırlatan G&uuml;l, dava a&ccedil;an vatandaşa, davasının ne zaman biteceğine ilişkin tahmini bir s&uuml;renin bulunduğu yazılı bir belge verildiğini dile getirdi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Uygulamada, yalnızca s&uuml;reyi bildirmiyorsunuz aynı zamanda dava s&uuml;resini kısaltma ile ilgili de bir iddia var.&quot; değerlendirmesinin yapılması &uuml;zerine G&uuml;l, &quot;Evet bir iddia var.&quot; diye konuştu.&nbsp;<br /> <br /> Bunun yargı makamlarını bağlayıcı bir s&uuml;re olduğuna işaret eden G&uuml;l, yaklaşık 2 bin ihtilaf t&uuml;r&uuml;ne g&ouml;re, bu davaların bitme s&uuml;relerine ilişkin bilgilerin yer aldığını anlattı. G&uuml;l, &quot;Hakimler Savcılar Kurulu &uuml;zerinden bir izleme değerlendirme kurulu oluşturuldu. Bu s&uuml;re neden aşıldı? Biz vatandaşa &#39;senin davan 180 g&uuml;nde bitecek&#39; dedik ya da savcılık makamı, &#39;davanı 120 g&uuml;nde a&ccedil;acağım&#39; dedi. 220 g&uuml;n oldu diyelim a&ccedil;ılmadı. Sistem buradaki eksiklik nedir, ona bakarak takip edecek. 120 g&uuml;n dedik ama 30 g&uuml;nde de a&ccedil;ılabilir. Bu azami s&uuml;re. Kısalması da değil adil, makul s&uuml;rede olmasına y&ouml;nelik belirlenen s&uuml;re. Bu da yargıya g&uuml;veni artırıcı bir &ccedil;alışma.&quot; dedi.&nbsp;<br /> <br /> &quot;Dosya, vadedilen s&uuml;re i&ccedil;erisinde bitirilmediğinde not mu kırıyorsunuz?&quot; sorusu &uuml;zerine Adalet Bakanı G&uuml;l, şunları kaydetti:&nbsp;<br /> <br /> &quot;Hakimler Savcılar Kurulu Teftiş Kurulunda bu konuda d&uuml;zenleme yapıldı. Terfide ve diğer hususlarda bu konuda bir uzama olduğunda, &#39;demek ki davaları &ccedil;ok uzatıyor, duruşmaları erteliyor, yan taraftaki mahkeme ortalaması şu kadarken diğeri bu kadar&#39;... Ama personelden kaynaklı bir sorunu var, yani doğrudan hakim ve savcı ile ilgili olmayan bir konuysa, mevzuatta o konuyla ilgili bir sorun varsa onu laboratuvar gibi test etme imkanı da oluyor. Yani personel yok, tek başına &ccedil;alışıyorsa onu g&ouml;rm&uuml;ş oluyoruz. Bilirkişiler geciktirmişse, avukatlar, taraflar uzatmışsa, yani fotoğrafı r&ouml;ntgen gibi &ccedil;ekmiş olacağız.&quot;</div> <div class="data_tags" id="parentdivEtiket_35621831" style="overflow-wrap: break-word; color: rgb(43, 43, 43); font-family: &quot;Segoe UI&quot;, &quot;Helvetica Neue&quot;, &quot;Droid Sans&quot;, Arial, Tahoma, Geneva, sans-serif; font-size: 14px; padding-top: 10px; padding-left: 5px;"> <div class="ltr" id="splitteryayin_callbackhaberdetay_HaberDetayGoster_dListIliski_divEtiket_0" style="overflow-wrap: break-word;">&nbsp;</div> </div>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.