Libya yeni bir iç savaşa sürükleniyor

<h6>İstanbul</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>İlki 2011 yılında Kaddafi rejimiyle muhalifler arasında, ikincisi ise 2014 yılında Halife Hafter liderliğindeki &ldquo;Onur Operasyonu&rdquo; ile Hafter muhaliflerinin kurduğu &ldquo;Libya Şafağı&rdquo; koalisyonu arasında yaşanan iki i&ccedil; savaşın ardından, bug&uuml;nlerde Libya&rsquo;da &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; bir i&ccedil; savaşın &ccedil;anları &ccedil;alıyor. 4 Nisan Perşembe g&uuml;n&uuml; Halife Hafter&rsquo;in yaptığı &ccedil;ağrının ardından Libya Ulusal Ordusu&rsquo;nun (LUO) başkent Trablus&rsquo;a y&ouml;nelmesiyle birlikte,&nbsp;Libya krizi&nbsp;a&ccedil;ısından ciddi sonu&ccedil;lar doğuracak &ccedil;atışmalar başlamış oldu. Trablus&rsquo;ta yaşananları merkeze alarak, Libya krizi bağlamında olup bitenleri anlamlandırmak i&ccedil;in aşağıdaki soruların cevaplanması son derece &ouml;nem arz ediyor.</p> <h3>Hafter&rsquo;in yayılmacılığı</h3> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Hafter liderliğindeki LUO başkent Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irerek yerel g&uuml;&ccedil; dağılımını domine edebilecek mi? İ&ccedil; savaşın akıbeti a&ccedil;ısından kritik bir eşik olan Trablus m&uuml;cadelesinde LUO&rsquo;nun bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğunu belirtmek gerekir.</blockquote> <p>Birincisi, Libya&rsquo;nın doğusunu ve ardından g&uuml;ney b&ouml;lgelerini ele ge&ccedil;iren Hafter&rsquo;in bu yayılmacı davranışları ne anlama geliyor? Bu sorunun cevabı, i&ccedil; savaşların yaşandığı hemen her &uuml;lkede var olan yapısal şartlarda aranmalı. Uluslararası sistemdeki devletler gibi, i&ccedil; savaşların yaşandığı &uuml;lkelerdeki yerel akt&ouml;rler de, lokal anarşilerin h&acirc;kim olduğu sistemlerde varlık m&uuml;cadelesi y&uuml;r&uuml;t&uuml;rler. G&uuml;venliği tesis edecek bir &uuml;st otoritenin yokluğu, akt&ouml;rleri kendi g&uuml;venliklerini sağlama konusunda adımlar atmaya y&ouml;neltir. Uluslararası sistemde olduğu gibi, tarafların birbirlerinin niyetlerinden asla emin olamaması, birbirlerinden korku duymaları ve nispi g&uuml;&ccedil; kazanımlarına odaklanması gibi anarşik sistemin doğurduğu yapısal şartlar, akt&ouml;rleri saldırgan stratejilere sevk eder. Libya krizine bu a&ccedil;ıdan bakıldığında, yerel akt&ouml;rlerin g&uuml;&ccedil; dağılımında kendilerine avantaj sağlayacak kentlerin kontrol&uuml;n&uuml; hayati g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve fırsat bulduk&ccedil;a yayılmacı davranış sergilediğini s&ouml;yleyebiliriz.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote> <p>Hafter&rsquo;in rakiplerine kıyasla sahip olduğu g&uuml;&ccedil;l&uuml; uluslararası destek. BAE, Fransa, Mısır ve Rusya gibi uluslararası akt&ouml;rlerin askeri ve diplomatik desteğini alarak yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici bir pozisyon kazanan Hafter, bug&uuml;ne kadar rakiplerine nazaran &ccedil;ok ciddi bir avantaj elde etti.</p> </blockquote> <p>Bu akt&ouml;rlerden biri olan Hafter liderliğindeki LUO ise ilk etapta Libya&rsquo;nın doğusundaki kentleri kontrol altına alarak &ouml;nemli bir pozisyon edindi. Ancak bu b&ouml;lge, sahip olduğu kısıtlı kaynaklar (faaliyet g&ouml;steren kurumlar, enerji sahaları) ve n&uuml;fus a&ccedil;ısından dengeleri Hafter lehine değiştirecek yeterliliğe sahip değildi. Bu nedenle LUO i&ccedil;in temel hedef, ilk olarak zengin petrol yataklarının ve tesislerinin bulunduğu Sirte k&ouml;rfezini ele ge&ccedil;irmek ve ardından stratejik &ouml;neme sahip g&uuml;ney kentlerine odaklanmaktı. Bu iki hedefin ger&ccedil;ekleştirilmesinin akabinde ise yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici olan akt&ouml;rlerin bulunduğu başkent Trablus ve Misrata gibi kentler hem doğudan hem de g&uuml;neyden hedef alınacaktı. Ge&ccedil;tiğimiz aylarda LUO&rsquo;nun g&uuml;neydeki kentleri kontrol altına almasıyla Hafter y&ouml;n&uuml;n&uuml; Libya&rsquo;da kurmak istediği sisteme meydan okuyacak veya onu engelleyecek potansiyele sahip akt&ouml;rlerin bulunduğu kentlere &ccedil;evirdi. LUO&rsquo;nun bu yayılmacı davranışının altında, Libya&rsquo;nın başlıca g&uuml;&ccedil; merkezlerini kontrol altına almadan mevcut anarşi ortamında varlığını s&uuml;rd&uuml;remeyeceğini d&uuml;ş&uuml;nmesi, başka bir ifadeyle yerel yapısal şartların akt&ouml;rlere yaptığı baskı yer alıyordu.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Trablus&rsquo;un yıpratıcı bir savaşa d&ouml;n&uuml;şme olasılığının y&uuml;ksek olmasıdır. Hem m&uuml;cadelenin kabaca birbirine denk gruplar arasında yaşanması hem de başkentte 1,5 milyondan fazla insanın yaşıyor olması, &ccedil;atışmaların tarafları yıpratıcı bir seyre d&ouml;n&uuml;şme ihtimalini artırıyor.&nbsp;</blockquote> <h3>Hafter Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irmekle hakim olabilecek mi?</h3> <p>İkinci soru, Hafter liderliğindeki LUO başkent Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irerek yerel g&uuml;&ccedil; dağılımını domine edebilecek mi? İ&ccedil; savaşın akıbeti a&ccedil;ısından kritik bir eşik olan Trablus m&uuml;cadelesinde LUO&rsquo;nun bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğunu belirtmek gerekir. Bu avantajlardan birincisi, şimdiye kadar LUO karşısında dengeleyici bir ittifakın kurulamamış olması. Potansiyel rakiplerin kendi aralarındaki m&uuml;cadeleler ve LUO&rsquo;yu sınırlandırma sorumluluğunu Libya&rsquo;nın doğu ve g&uuml;neyindeki akt&ouml;rlere y&uuml;klemeleri, s&ouml;z konusu yayılmacılığa katkı sağlıyor. Hafter&rsquo;in 2014-2019 yılları arasında doğu ve g&uuml;neyde y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; operasyonlar karşısında Libya&rsquo;nın batısındaki muhalif milislerin &ouml;nleyici adımlar atmaması, Bingazi ve Derne gibi kentlerdeki silahlı grupların sahadan silinmesine neden olurken, g&uuml;neydeki zayıf grupların da Hafter&rsquo;in peşine takılmasına yol a&ccedil;tı. Benzer bir durum Trablus saldırılarında g&ouml;zlemleniyor. Tarhuna, Gıryan, Sarman, Sabrata ve Aziziye gibi başkenti &ccedil;evreleyen b&ouml;lgelerdeki silahlı grupların diren&ccedil; g&ouml;stermemesi ve bazılarının Hafter saflarına katılması, LUO&rsquo;nun Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irme ihtimalini kuvvetlendiriyor.</p> <p>İkinci avantaj ise Hafter&rsquo;in rakiplerine kıyasla sahip olduğu g&uuml;&ccedil;l&uuml; uluslararası destek. BAE, Fransa, Mısır ve Rusya gibi uluslararası akt&ouml;rlerin askeri ve diplomatik desteğini alarak yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici bir pozisyon kazanan Hafter, bug&uuml;ne kadar rakiplerine nazaran &ccedil;ok ciddi bir avantaj elde etti. &Ouml;zellikle BAE, Mısır ve Fransa&rsquo;nın doğuda Bingazi ve Derne, g&uuml;neyde ise Sebha ve Murzuk gibi kentlere yapılan operasyonlarda doğrudan hava desteği vermesi, operasyonların seyri a&ccedil;ısından belirleyici bir fakt&ouml;rd&uuml;. &Ouml;te yandan Trablus operasyonuna bakıldığında, a&ccedil;ıktan bir askeri destek şimdiye kadar s&ouml;z konusu olmasa da, Hafter&rsquo;in uluslararası m&uuml;ttefiklerinin buna yeşil ışık yaktığı s&ouml;ylenebilir. Bu a&ccedil;ıdan, operasyonun ikinci g&uuml;n&uuml;nde ABD, Fransa, BAE, İngiltere ve İtalya&rsquo;dan gelen, &ccedil;atışmaların durdurulmasına y&ouml;nelik &ccedil;ağrı dikkat &ccedil;ekicidir. Yapılan ortak a&ccedil;ıklamada Hafter&rsquo;in liderliğini yaptığı LUO&rsquo;nun ismi ge&ccedil;mezken, &ccedil;atışmaları kınayan basit ifadelerin &ouml;tesine de ge&ccedil;ilmedi.</p> <p>Trablus operasyonunun zamanlaması a&ccedil;ısından dikkat &ccedil;eken bir başka gelişme ise Hafter&rsquo;in Suudi Arabistan ziyareti oldu. Hafter&rsquo;in ge&ccedil;tiğimiz hafta Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abd&uuml;laziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman&rsquo;la bir araya gelmesi ve ardından Libya&rsquo;daki Selefi Medhalilerin de operasyonlara destek vermesi, Hafter&rsquo;in m&uuml;ttefiklerinden onay aldığına işaret ediyor.</p> <p>Trablus harekatında Hafter&rsquo;in rakiplerine nazaran avantajları olsa da, başkentin g&uuml;&ccedil; dağılımındaki belirleyici konumunu g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alarak bazı dezavantajlarının olduğunu da belirtmek gerekir. Bu dezavantajlardan ilki, Hafter muhalefetinin, doğrudan varlığına y&ouml;nelik bir tehdit oluşturan Trablus operasyonu karşısında, dengeleyici bir ittifak kurmasıdır. 2014&rsquo;ten g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar sahada yaşananlar, Hafter&rsquo;in sınırlı bir b&ouml;lgeyle yetinmeyeceğini ve t&uuml;m Libya&rsquo;ya hakim olma arzusunda olduğunu a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;sterdi. Her ne kadar başta Trablus, Misrata ve Zintanlı gruplar bu tehdidi caydırma sorumluluğundan ka&ccedil;ınsalar da, gelinen noktada bu stratejiyi s&uuml;rd&uuml;rmenin m&uuml;mk&uuml;n olmadığı ortaya &ccedil;ıkmış durumda. &Ouml;zellikle Misratalı milislerin Ulusal Uzlaşı H&uuml;k&uuml;meti&rsquo;nin (UUH) &ccedil;ağrısı sonrasında başkente konuşlanması ve Trabluslu milislerin UUH ile yaşadığı gerginlikleri bir kenara bırakarak Hafter tehdidine odaklanacaklarını a&ccedil;ıklaması, dengeleyici bir ittifakın kurulacağına dair sinyallerin var olduğunu g&ouml;steriyor. Bu durum, bug&uuml;ne kadar rakipleri arasındaki m&uuml;cadeleden faydalanarak yayılmacı davranışlar sergileyen Hafter i&ccedil;in ciddi bir risk oluşturuyor.</p> <p>İkinci dezavantaj, Trablus&rsquo;un yıpratıcı bir savaşa d&ouml;n&uuml;şme olasılığının y&uuml;ksek olmasıdır. Hem m&uuml;cadelenin kabaca birbirine denk gruplar arasında yaşanması hem de başkentte 1,5 milyondan fazla insanın yaşıyor olması, &ccedil;atışmaların tarafları yıpratıcı bir seyre d&ouml;n&uuml;şme ihtimalini artırıyor. Hafter&rsquo;in g&ouml;rece zayıf gruplara karşı Bingazi&rsquo;de y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; operasyonların iki yılı aşkın bir s&uuml;rede tamamlandığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rse, benzer bir tablonun &ccedil;ok daha ağır şartlarda Trablus&rsquo;ta meydana gelmesi muhtemeldir.</p> <h3>BM&rsquo;nin &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retmesi m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;?</h3> <p>&Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; soru, t&uuml;m bu &ccedil;atışmalara rağmen, BM &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde y&uuml;r&uuml;t&uuml;len barış&ccedil;ıl &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ccedil;abaları sonu&ccedil; &uuml;retir mi? Libya krizinin barış&ccedil;ıl yollarla &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşacağı beklentisi uzun s&uuml;redir g&uuml;ndemi meşgul etmekteydi. Trablus&rsquo;taki &ccedil;atışmalar, Nisan ayının ortasında Libya&rsquo;nın g&uuml;neyindeki Gadames kentinde yapılması planlanan Ulusal Konferans&rsquo;a g&ouml;lge d&uuml;ş&uuml;rmenin yanı sıra, s&ouml;z konusu girişimleri temelden sarsacak bazı sorgulamaları da beraberinde getirdi. İlk olarak, Libya krizinin siyasi gruplar arasında yaşanan ge&ccedil;ici bir anlaşmazlık olmadığı hatırlanmalıdır. &Uuml;lkenin i&ccedil;ine d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; anarşik yapının son bulması i&ccedil;in, sistemi domine edecek bir g&uuml;&ccedil; odağının zaruri olduğu ger&ccedil;eği dikkate alınmalıdır. İkinci olarak, yerel akt&ouml;rlerin m&uuml;cadeleyi sıfır toplamlı bir oyun şeklinde okudukları g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurulmalıdır. &Ouml;rneğin Hafter t&uuml;m siyasi ve askeri rakiplerinin saf dışı bırakıldığı bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m arayışı dayatırken, muhalif kesimler ise Hafter&rsquo;li &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;n &ouml;l&uuml;m fermanı olduğunu bilerek karşı &ccedil;ıkmaktadır. &Ouml;te yandan Trabluslu milisler başkentteki imtiyazlı konumlarından ve bunu sağlayan askeri kapasitelerinden &ouml;d&uuml;n vermeyeceklerini uzun s&uuml;redir g&ouml;stermekteler. Dolayısıyla, akt&ouml;rler i&ccedil;in hayati riskler taşıyan talepleri m&uuml;zakere etme &ccedil;abasından sonu&ccedil; beklemek ger&ccedil;ek&ccedil;i değil. Yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında akt&ouml;rlerden biri baskın olmadık&ccedil;a, &ccedil;&ouml;z&uuml;m adı altında ortaya konulacak t&uuml;m yol haritalarının krizi erteleyecek s&ouml;n&uuml;k girişimler olması ka&ccedil;ınılmazdır.</p> <p>[Furkan Polat Sakarya &Uuml;niversitesi Ortadoğu Enstit&uuml;s&uuml; (ORMER) Libya masasında araştırma g&ouml;revlisi olarak &ccedil;alışmalarını s&uuml;rd&uuml;rmektedir]</p> </div>