Libya yeni bir iç savaşa sürükleniyor

SPOR (AA) - Anadolu Ajansı | 09.04.2019 - 09:05, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

Libya yeni bir iç savaşa sürükleniyor

Libya’da bugünlerde üçüncü bir iç savaşın çanları çalıyor. Hafter yönünü Libya’da kurmak istediği sisteme meydan okuyacak veya onu engelleyecek potansiyele sahip aktörlerin bulunduğu kentlere çevirdi.
<h6>İstanbul</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>İlki 2011 yılında Kaddafi rejimiyle muhalifler arasında, ikincisi ise 2014 yılında Halife Hafter liderliğindeki &ldquo;Onur Operasyonu&rdquo; ile Hafter muhaliflerinin kurduğu &ldquo;Libya Şafağı&rdquo; koalisyonu arasında yaşanan iki i&ccedil; savaşın ardından, bug&uuml;nlerde Libya&rsquo;da &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; bir i&ccedil; savaşın &ccedil;anları &ccedil;alıyor. 4 Nisan Perşembe g&uuml;n&uuml; Halife Hafter&rsquo;in yaptığı &ccedil;ağrının ardından Libya Ulusal Ordusu&rsquo;nun (LUO) başkent Trablus&rsquo;a y&ouml;nelmesiyle birlikte,&nbsp;Libya krizi&nbsp;a&ccedil;ısından ciddi sonu&ccedil;lar doğuracak &ccedil;atışmalar başlamış oldu. Trablus&rsquo;ta yaşananları merkeze alarak, Libya krizi bağlamında olup bitenleri anlamlandırmak i&ccedil;in aşağıdaki soruların cevaplanması son derece &ouml;nem arz ediyor.</p> <h3>Hafter&rsquo;in yayılmacılığı</h3> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Hafter liderliğindeki LUO başkent Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irerek yerel g&uuml;&ccedil; dağılımını domine edebilecek mi? İ&ccedil; savaşın akıbeti a&ccedil;ısından kritik bir eşik olan Trablus m&uuml;cadelesinde LUO&rsquo;nun bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğunu belirtmek gerekir.</blockquote> <p>Birincisi, Libya&rsquo;nın doğusunu ve ardından g&uuml;ney b&ouml;lgelerini ele ge&ccedil;iren Hafter&rsquo;in bu yayılmacı davranışları ne anlama geliyor? Bu sorunun cevabı, i&ccedil; savaşların yaşandığı hemen her &uuml;lkede var olan yapısal şartlarda aranmalı. Uluslararası sistemdeki devletler gibi, i&ccedil; savaşların yaşandığı &uuml;lkelerdeki yerel akt&ouml;rler de, lokal anarşilerin h&acirc;kim olduğu sistemlerde varlık m&uuml;cadelesi y&uuml;r&uuml;t&uuml;rler. G&uuml;venliği tesis edecek bir &uuml;st otoritenin yokluğu, akt&ouml;rleri kendi g&uuml;venliklerini sağlama konusunda adımlar atmaya y&ouml;neltir. Uluslararası sistemde olduğu gibi, tarafların birbirlerinin niyetlerinden asla emin olamaması, birbirlerinden korku duymaları ve nispi g&uuml;&ccedil; kazanımlarına odaklanması gibi anarşik sistemin doğurduğu yapısal şartlar, akt&ouml;rleri saldırgan stratejilere sevk eder. Libya krizine bu a&ccedil;ıdan bakıldığında, yerel akt&ouml;rlerin g&uuml;&ccedil; dağılımında kendilerine avantaj sağlayacak kentlerin kontrol&uuml;n&uuml; hayati g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve fırsat bulduk&ccedil;a yayılmacı davranış sergilediğini s&ouml;yleyebiliriz.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote> <p>Hafter&rsquo;in rakiplerine kıyasla sahip olduğu g&uuml;&ccedil;l&uuml; uluslararası destek. BAE, Fransa, Mısır ve Rusya gibi uluslararası akt&ouml;rlerin askeri ve diplomatik desteğini alarak yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici bir pozisyon kazanan Hafter, bug&uuml;ne kadar rakiplerine nazaran &ccedil;ok ciddi bir avantaj elde etti.</p> </blockquote> <p>Bu akt&ouml;rlerden biri olan Hafter liderliğindeki LUO ise ilk etapta Libya&rsquo;nın doğusundaki kentleri kontrol altına alarak &ouml;nemli bir pozisyon edindi. Ancak bu b&ouml;lge, sahip olduğu kısıtlı kaynaklar (faaliyet g&ouml;steren kurumlar, enerji sahaları) ve n&uuml;fus a&ccedil;ısından dengeleri Hafter lehine değiştirecek yeterliliğe sahip değildi. Bu nedenle LUO i&ccedil;in temel hedef, ilk olarak zengin petrol yataklarının ve tesislerinin bulunduğu Sirte k&ouml;rfezini ele ge&ccedil;irmek ve ardından stratejik &ouml;neme sahip g&uuml;ney kentlerine odaklanmaktı. Bu iki hedefin ger&ccedil;ekleştirilmesinin akabinde ise yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici olan akt&ouml;rlerin bulunduğu başkent Trablus ve Misrata gibi kentler hem doğudan hem de g&uuml;neyden hedef alınacaktı. Ge&ccedil;tiğimiz aylarda LUO&rsquo;nun g&uuml;neydeki kentleri kontrol altına almasıyla Hafter y&ouml;n&uuml;n&uuml; Libya&rsquo;da kurmak istediği sisteme meydan okuyacak veya onu engelleyecek potansiyele sahip akt&ouml;rlerin bulunduğu kentlere &ccedil;evirdi. LUO&rsquo;nun bu yayılmacı davranışının altında, Libya&rsquo;nın başlıca g&uuml;&ccedil; merkezlerini kontrol altına almadan mevcut anarşi ortamında varlığını s&uuml;rd&uuml;remeyeceğini d&uuml;ş&uuml;nmesi, başka bir ifadeyle yerel yapısal şartların akt&ouml;rlere yaptığı baskı yer alıyordu.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Trablus&rsquo;un yıpratıcı bir savaşa d&ouml;n&uuml;şme olasılığının y&uuml;ksek olmasıdır. Hem m&uuml;cadelenin kabaca birbirine denk gruplar arasında yaşanması hem de başkentte 1,5 milyondan fazla insanın yaşıyor olması, &ccedil;atışmaların tarafları yıpratıcı bir seyre d&ouml;n&uuml;şme ihtimalini artırıyor.&nbsp;</blockquote> <h3>Hafter Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irmekle hakim olabilecek mi?</h3> <p>İkinci soru, Hafter liderliğindeki LUO başkent Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irerek yerel g&uuml;&ccedil; dağılımını domine edebilecek mi? İ&ccedil; savaşın akıbeti a&ccedil;ısından kritik bir eşik olan Trablus m&uuml;cadelesinde LUO&rsquo;nun bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğunu belirtmek gerekir. Bu avantajlardan birincisi, şimdiye kadar LUO karşısında dengeleyici bir ittifakın kurulamamış olması. Potansiyel rakiplerin kendi aralarındaki m&uuml;cadeleler ve LUO&rsquo;yu sınırlandırma sorumluluğunu Libya&rsquo;nın doğu ve g&uuml;neyindeki akt&ouml;rlere y&uuml;klemeleri, s&ouml;z konusu yayılmacılığa katkı sağlıyor. Hafter&rsquo;in 2014-2019 yılları arasında doğu ve g&uuml;neyde y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; operasyonlar karşısında Libya&rsquo;nın batısındaki muhalif milislerin &ouml;nleyici adımlar atmaması, Bingazi ve Derne gibi kentlerdeki silahlı grupların sahadan silinmesine neden olurken, g&uuml;neydeki zayıf grupların da Hafter&rsquo;in peşine takılmasına yol a&ccedil;tı. Benzer bir durum Trablus saldırılarında g&ouml;zlemleniyor. Tarhuna, Gıryan, Sarman, Sabrata ve Aziziye gibi başkenti &ccedil;evreleyen b&ouml;lgelerdeki silahlı grupların diren&ccedil; g&ouml;stermemesi ve bazılarının Hafter saflarına katılması, LUO&rsquo;nun Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irme ihtimalini kuvvetlendiriyor.</p> <p>İkinci avantaj ise Hafter&rsquo;in rakiplerine kıyasla sahip olduğu g&uuml;&ccedil;l&uuml; uluslararası destek. BAE, Fransa, Mısır ve Rusya gibi uluslararası akt&ouml;rlerin askeri ve diplomatik desteğini alarak yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici bir pozisyon kazanan Hafter, bug&uuml;ne kadar rakiplerine nazaran &ccedil;ok ciddi bir avantaj elde etti. &Ouml;zellikle BAE, Mısır ve Fransa&rsquo;nın doğuda Bingazi ve Derne, g&uuml;neyde ise Sebha ve Murzuk gibi kentlere yapılan operasyonlarda doğrudan hava desteği vermesi, operasyonların seyri a&ccedil;ısından belirleyici bir fakt&ouml;rd&uuml;. &Ouml;te yandan Trablus operasyonuna bakıldığında, a&ccedil;ıktan bir askeri destek şimdiye kadar s&ouml;z konusu olmasa da, Hafter&rsquo;in uluslararası m&uuml;ttefiklerinin buna yeşil ışık yaktığı s&ouml;ylenebilir. Bu a&ccedil;ıdan, operasyonun ikinci g&uuml;n&uuml;nde ABD, Fransa, BAE, İngiltere ve İtalya&rsquo;dan gelen, &ccedil;atışmaların durdurulmasına y&ouml;nelik &ccedil;ağrı dikkat &ccedil;ekicidir. Yapılan ortak a&ccedil;ıklamada Hafter&rsquo;in liderliğini yaptığı LUO&rsquo;nun ismi ge&ccedil;mezken, &ccedil;atışmaları kınayan basit ifadelerin &ouml;tesine de ge&ccedil;ilmedi.</p> <p>Trablus operasyonunun zamanlaması a&ccedil;ısından dikkat &ccedil;eken bir başka gelişme ise Hafter&rsquo;in Suudi Arabistan ziyareti oldu. Hafter&rsquo;in ge&ccedil;tiğimiz hafta Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abd&uuml;laziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman&rsquo;la bir araya gelmesi ve ardından Libya&rsquo;daki Selefi Medhalilerin de operasyonlara destek vermesi, Hafter&rsquo;in m&uuml;ttefiklerinden onay aldığına işaret ediyor.</p> <p>Trablus harekatında Hafter&rsquo;in rakiplerine nazaran avantajları olsa da, başkentin g&uuml;&ccedil; dağılımındaki belirleyici konumunu g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alarak bazı dezavantajlarının olduğunu da belirtmek gerekir. Bu dezavantajlardan ilki, Hafter muhalefetinin, doğrudan varlığına y&ouml;nelik bir tehdit oluşturan Trablus operasyonu karşısında, dengeleyici bir ittifak kurmasıdır. 2014&rsquo;ten g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar sahada yaşananlar, Hafter&rsquo;in sınırlı bir b&ouml;lgeyle yetinmeyeceğini ve t&uuml;m Libya&rsquo;ya hakim olma arzusunda olduğunu a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;sterdi. Her ne kadar başta Trablus, Misrata ve Zintanlı gruplar bu tehdidi caydırma sorumluluğundan ka&ccedil;ınsalar da, gelinen noktada bu stratejiyi s&uuml;rd&uuml;rmenin m&uuml;mk&uuml;n olmadığı ortaya &ccedil;ıkmış durumda. &Ouml;zellikle Misratalı milislerin Ulusal Uzlaşı H&uuml;k&uuml;meti&rsquo;nin (UUH) &ccedil;ağrısı sonrasında başkente konuşlanması ve Trabluslu milislerin UUH ile yaşadığı gerginlikleri bir kenara bırakarak Hafter tehdidine odaklanacaklarını a&ccedil;ıklaması, dengeleyici bir ittifakın kurulacağına dair sinyallerin var olduğunu g&ouml;steriyor. Bu durum, bug&uuml;ne kadar rakipleri arasındaki m&uuml;cadeleden faydalanarak yayılmacı davranışlar sergileyen Hafter i&ccedil;in ciddi bir risk oluşturuyor.</p> <p>İkinci dezavantaj, Trablus&rsquo;un yıpratıcı bir savaşa d&ouml;n&uuml;şme olasılığının y&uuml;ksek olmasıdır. Hem m&uuml;cadelenin kabaca birbirine denk gruplar arasında yaşanması hem de başkentte 1,5 milyondan fazla insanın yaşıyor olması, &ccedil;atışmaların tarafları yıpratıcı bir seyre d&ouml;n&uuml;şme ihtimalini artırıyor. Hafter&rsquo;in g&ouml;rece zayıf gruplara karşı Bingazi&rsquo;de y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; operasyonların iki yılı aşkın bir s&uuml;rede tamamlandığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rse, benzer bir tablonun &ccedil;ok daha ağır şartlarda Trablus&rsquo;ta meydana gelmesi muhtemeldir.</p> <h3>BM&rsquo;nin &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retmesi m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;?</h3> <p>&Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; soru, t&uuml;m bu &ccedil;atışmalara rağmen, BM &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde y&uuml;r&uuml;t&uuml;len barış&ccedil;ıl &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ccedil;abaları sonu&ccedil; &uuml;retir mi? Libya krizinin barış&ccedil;ıl yollarla &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşacağı beklentisi uzun s&uuml;redir g&uuml;ndemi meşgul etmekteydi. Trablus&rsquo;taki &ccedil;atışmalar, Nisan ayının ortasında Libya&rsquo;nın g&uuml;neyindeki Gadames kentinde yapılması planlanan Ulusal Konferans&rsquo;a g&ouml;lge d&uuml;ş&uuml;rmenin yanı sıra, s&ouml;z konusu girişimleri temelden sarsacak bazı sorgulamaları da beraberinde getirdi. İlk olarak, Libya krizinin siyasi gruplar arasında yaşanan ge&ccedil;ici bir anlaşmazlık olmadığı hatırlanmalıdır. &Uuml;lkenin i&ccedil;ine d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; anarşik yapının son bulması i&ccedil;in, sistemi domine edecek bir g&uuml;&ccedil; odağının zaruri olduğu ger&ccedil;eği dikkate alınmalıdır. İkinci olarak, yerel akt&ouml;rlerin m&uuml;cadeleyi sıfır toplamlı bir oyun şeklinde okudukları g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurulmalıdır. &Ouml;rneğin Hafter t&uuml;m siyasi ve askeri rakiplerinin saf dışı bırakıldığı bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m arayışı dayatırken, muhalif kesimler ise Hafter&rsquo;li &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;n &ouml;l&uuml;m fermanı olduğunu bilerek karşı &ccedil;ıkmaktadır. &Ouml;te yandan Trabluslu milisler başkentteki imtiyazlı konumlarından ve bunu sağlayan askeri kapasitelerinden &ouml;d&uuml;n vermeyeceklerini uzun s&uuml;redir g&ouml;stermekteler. Dolayısıyla, akt&ouml;rler i&ccedil;in hayati riskler taşıyan talepleri m&uuml;zakere etme &ccedil;abasından sonu&ccedil; beklemek ger&ccedil;ek&ccedil;i değil. Yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında akt&ouml;rlerden biri baskın olmadık&ccedil;a, &ccedil;&ouml;z&uuml;m adı altında ortaya konulacak t&uuml;m yol haritalarının krizi erteleyecek s&ouml;n&uuml;k girişimler olması ka&ccedil;ınılmazdır.</p> <p>[Furkan Polat Sakarya &Uuml;niversitesi Ortadoğu Enstit&uuml;s&uuml; (ORMER) Libya masasında araştırma g&ouml;revlisi olarak &ccedil;alışmalarını s&uuml;rd&uuml;rmektedir]</p> </div>
Libya’da bugünlerde üçüncü bir iç savaşın çanları çalıyor. Hafter yönünü Libya’da kurmak istediği sisteme meydan okuyacak veya onu engelleyecek potansiyele sahip aktörlerin bulunduğu kentlere çevirdi.
<h6>İstanbul</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>İlki 2011 yılında Kaddafi rejimiyle muhalifler arasında, ikincisi ise 2014 yılında Halife Hafter liderliğindeki &ldquo;Onur Operasyonu&rdquo; ile Hafter muhaliflerinin kurduğu &ldquo;Libya Şafağı&rdquo; koalisyonu arasında yaşanan iki i&ccedil; savaşın ardından, bug&uuml;nlerde Libya&rsquo;da &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; bir i&ccedil; savaşın &ccedil;anları &ccedil;alıyor. 4 Nisan Perşembe g&uuml;n&uuml; Halife Hafter&rsquo;in yaptığı &ccedil;ağrının ardından Libya Ulusal Ordusu&rsquo;nun (LUO) başkent Trablus&rsquo;a y&ouml;nelmesiyle birlikte,&nbsp;Libya krizi&nbsp;a&ccedil;ısından ciddi sonu&ccedil;lar doğuracak &ccedil;atışmalar başlamış oldu. Trablus&rsquo;ta yaşananları merkeze alarak, Libya krizi bağlamında olup bitenleri anlamlandırmak i&ccedil;in aşağıdaki soruların cevaplanması son derece &ouml;nem arz ediyor.</p> <h3>Hafter&rsquo;in yayılmacılığı</h3> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Hafter liderliğindeki LUO başkent Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irerek yerel g&uuml;&ccedil; dağılımını domine edebilecek mi? İ&ccedil; savaşın akıbeti a&ccedil;ısından kritik bir eşik olan Trablus m&uuml;cadelesinde LUO&rsquo;nun bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğunu belirtmek gerekir.</blockquote> <p>Birincisi, Libya&rsquo;nın doğusunu ve ardından g&uuml;ney b&ouml;lgelerini ele ge&ccedil;iren Hafter&rsquo;in bu yayılmacı davranışları ne anlama geliyor? Bu sorunun cevabı, i&ccedil; savaşların yaşandığı hemen her &uuml;lkede var olan yapısal şartlarda aranmalı. Uluslararası sistemdeki devletler gibi, i&ccedil; savaşların yaşandığı &uuml;lkelerdeki yerel akt&ouml;rler de, lokal anarşilerin h&acirc;kim olduğu sistemlerde varlık m&uuml;cadelesi y&uuml;r&uuml;t&uuml;rler. G&uuml;venliği tesis edecek bir &uuml;st otoritenin yokluğu, akt&ouml;rleri kendi g&uuml;venliklerini sağlama konusunda adımlar atmaya y&ouml;neltir. Uluslararası sistemde olduğu gibi, tarafların birbirlerinin niyetlerinden asla emin olamaması, birbirlerinden korku duymaları ve nispi g&uuml;&ccedil; kazanımlarına odaklanması gibi anarşik sistemin doğurduğu yapısal şartlar, akt&ouml;rleri saldırgan stratejilere sevk eder. Libya krizine bu a&ccedil;ıdan bakıldığında, yerel akt&ouml;rlerin g&uuml;&ccedil; dağılımında kendilerine avantaj sağlayacak kentlerin kontrol&uuml;n&uuml; hayati g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve fırsat bulduk&ccedil;a yayılmacı davranış sergilediğini s&ouml;yleyebiliriz.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote> <p>Hafter&rsquo;in rakiplerine kıyasla sahip olduğu g&uuml;&ccedil;l&uuml; uluslararası destek. BAE, Fransa, Mısır ve Rusya gibi uluslararası akt&ouml;rlerin askeri ve diplomatik desteğini alarak yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici bir pozisyon kazanan Hafter, bug&uuml;ne kadar rakiplerine nazaran &ccedil;ok ciddi bir avantaj elde etti.</p> </blockquote> <p>Bu akt&ouml;rlerden biri olan Hafter liderliğindeki LUO ise ilk etapta Libya&rsquo;nın doğusundaki kentleri kontrol altına alarak &ouml;nemli bir pozisyon edindi. Ancak bu b&ouml;lge, sahip olduğu kısıtlı kaynaklar (faaliyet g&ouml;steren kurumlar, enerji sahaları) ve n&uuml;fus a&ccedil;ısından dengeleri Hafter lehine değiştirecek yeterliliğe sahip değildi. Bu nedenle LUO i&ccedil;in temel hedef, ilk olarak zengin petrol yataklarının ve tesislerinin bulunduğu Sirte k&ouml;rfezini ele ge&ccedil;irmek ve ardından stratejik &ouml;neme sahip g&uuml;ney kentlerine odaklanmaktı. Bu iki hedefin ger&ccedil;ekleştirilmesinin akabinde ise yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici olan akt&ouml;rlerin bulunduğu başkent Trablus ve Misrata gibi kentler hem doğudan hem de g&uuml;neyden hedef alınacaktı. Ge&ccedil;tiğimiz aylarda LUO&rsquo;nun g&uuml;neydeki kentleri kontrol altına almasıyla Hafter y&ouml;n&uuml;n&uuml; Libya&rsquo;da kurmak istediği sisteme meydan okuyacak veya onu engelleyecek potansiyele sahip akt&ouml;rlerin bulunduğu kentlere &ccedil;evirdi. LUO&rsquo;nun bu yayılmacı davranışının altında, Libya&rsquo;nın başlıca g&uuml;&ccedil; merkezlerini kontrol altına almadan mevcut anarşi ortamında varlığını s&uuml;rd&uuml;remeyeceğini d&uuml;ş&uuml;nmesi, başka bir ifadeyle yerel yapısal şartların akt&ouml;rlere yaptığı baskı yer alıyordu.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Trablus&rsquo;un yıpratıcı bir savaşa d&ouml;n&uuml;şme olasılığının y&uuml;ksek olmasıdır. Hem m&uuml;cadelenin kabaca birbirine denk gruplar arasında yaşanması hem de başkentte 1,5 milyondan fazla insanın yaşıyor olması, &ccedil;atışmaların tarafları yıpratıcı bir seyre d&ouml;n&uuml;şme ihtimalini artırıyor.&nbsp;</blockquote> <h3>Hafter Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irmekle hakim olabilecek mi?</h3> <p>İkinci soru, Hafter liderliğindeki LUO başkent Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irerek yerel g&uuml;&ccedil; dağılımını domine edebilecek mi? İ&ccedil; savaşın akıbeti a&ccedil;ısından kritik bir eşik olan Trablus m&uuml;cadelesinde LUO&rsquo;nun bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğunu belirtmek gerekir. Bu avantajlardan birincisi, şimdiye kadar LUO karşısında dengeleyici bir ittifakın kurulamamış olması. Potansiyel rakiplerin kendi aralarındaki m&uuml;cadeleler ve LUO&rsquo;yu sınırlandırma sorumluluğunu Libya&rsquo;nın doğu ve g&uuml;neyindeki akt&ouml;rlere y&uuml;klemeleri, s&ouml;z konusu yayılmacılığa katkı sağlıyor. Hafter&rsquo;in 2014-2019 yılları arasında doğu ve g&uuml;neyde y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; operasyonlar karşısında Libya&rsquo;nın batısındaki muhalif milislerin &ouml;nleyici adımlar atmaması, Bingazi ve Derne gibi kentlerdeki silahlı grupların sahadan silinmesine neden olurken, g&uuml;neydeki zayıf grupların da Hafter&rsquo;in peşine takılmasına yol a&ccedil;tı. Benzer bir durum Trablus saldırılarında g&ouml;zlemleniyor. Tarhuna, Gıryan, Sarman, Sabrata ve Aziziye gibi başkenti &ccedil;evreleyen b&ouml;lgelerdeki silahlı grupların diren&ccedil; g&ouml;stermemesi ve bazılarının Hafter saflarına katılması, LUO&rsquo;nun Trablus&rsquo;u ele ge&ccedil;irme ihtimalini kuvvetlendiriyor.</p> <p>İkinci avantaj ise Hafter&rsquo;in rakiplerine kıyasla sahip olduğu g&uuml;&ccedil;l&uuml; uluslararası destek. BAE, Fransa, Mısır ve Rusya gibi uluslararası akt&ouml;rlerin askeri ve diplomatik desteğini alarak yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında belirleyici bir pozisyon kazanan Hafter, bug&uuml;ne kadar rakiplerine nazaran &ccedil;ok ciddi bir avantaj elde etti. &Ouml;zellikle BAE, Mısır ve Fransa&rsquo;nın doğuda Bingazi ve Derne, g&uuml;neyde ise Sebha ve Murzuk gibi kentlere yapılan operasyonlarda doğrudan hava desteği vermesi, operasyonların seyri a&ccedil;ısından belirleyici bir fakt&ouml;rd&uuml;. &Ouml;te yandan Trablus operasyonuna bakıldığında, a&ccedil;ıktan bir askeri destek şimdiye kadar s&ouml;z konusu olmasa da, Hafter&rsquo;in uluslararası m&uuml;ttefiklerinin buna yeşil ışık yaktığı s&ouml;ylenebilir. Bu a&ccedil;ıdan, operasyonun ikinci g&uuml;n&uuml;nde ABD, Fransa, BAE, İngiltere ve İtalya&rsquo;dan gelen, &ccedil;atışmaların durdurulmasına y&ouml;nelik &ccedil;ağrı dikkat &ccedil;ekicidir. Yapılan ortak a&ccedil;ıklamada Hafter&rsquo;in liderliğini yaptığı LUO&rsquo;nun ismi ge&ccedil;mezken, &ccedil;atışmaları kınayan basit ifadelerin &ouml;tesine de ge&ccedil;ilmedi.</p> <p>Trablus operasyonunun zamanlaması a&ccedil;ısından dikkat &ccedil;eken bir başka gelişme ise Hafter&rsquo;in Suudi Arabistan ziyareti oldu. Hafter&rsquo;in ge&ccedil;tiğimiz hafta Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abd&uuml;laziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman&rsquo;la bir araya gelmesi ve ardından Libya&rsquo;daki Selefi Medhalilerin de operasyonlara destek vermesi, Hafter&rsquo;in m&uuml;ttefiklerinden onay aldığına işaret ediyor.</p> <p>Trablus harekatında Hafter&rsquo;in rakiplerine nazaran avantajları olsa da, başkentin g&uuml;&ccedil; dağılımındaki belirleyici konumunu g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alarak bazı dezavantajlarının olduğunu da belirtmek gerekir. Bu dezavantajlardan ilki, Hafter muhalefetinin, doğrudan varlığına y&ouml;nelik bir tehdit oluşturan Trablus operasyonu karşısında, dengeleyici bir ittifak kurmasıdır. 2014&rsquo;ten g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar sahada yaşananlar, Hafter&rsquo;in sınırlı bir b&ouml;lgeyle yetinmeyeceğini ve t&uuml;m Libya&rsquo;ya hakim olma arzusunda olduğunu a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;sterdi. Her ne kadar başta Trablus, Misrata ve Zintanlı gruplar bu tehdidi caydırma sorumluluğundan ka&ccedil;ınsalar da, gelinen noktada bu stratejiyi s&uuml;rd&uuml;rmenin m&uuml;mk&uuml;n olmadığı ortaya &ccedil;ıkmış durumda. &Ouml;zellikle Misratalı milislerin Ulusal Uzlaşı H&uuml;k&uuml;meti&rsquo;nin (UUH) &ccedil;ağrısı sonrasında başkente konuşlanması ve Trabluslu milislerin UUH ile yaşadığı gerginlikleri bir kenara bırakarak Hafter tehdidine odaklanacaklarını a&ccedil;ıklaması, dengeleyici bir ittifakın kurulacağına dair sinyallerin var olduğunu g&ouml;steriyor. Bu durum, bug&uuml;ne kadar rakipleri arasındaki m&uuml;cadeleden faydalanarak yayılmacı davranışlar sergileyen Hafter i&ccedil;in ciddi bir risk oluşturuyor.</p> <p>İkinci dezavantaj, Trablus&rsquo;un yıpratıcı bir savaşa d&ouml;n&uuml;şme olasılığının y&uuml;ksek olmasıdır. Hem m&uuml;cadelenin kabaca birbirine denk gruplar arasında yaşanması hem de başkentte 1,5 milyondan fazla insanın yaşıyor olması, &ccedil;atışmaların tarafları yıpratıcı bir seyre d&ouml;n&uuml;şme ihtimalini artırıyor. Hafter&rsquo;in g&ouml;rece zayıf gruplara karşı Bingazi&rsquo;de y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; operasyonların iki yılı aşkın bir s&uuml;rede tamamlandığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rse, benzer bir tablonun &ccedil;ok daha ağır şartlarda Trablus&rsquo;ta meydana gelmesi muhtemeldir.</p> <h3>BM&rsquo;nin &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retmesi m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;?</h3> <p>&Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; soru, t&uuml;m bu &ccedil;atışmalara rağmen, BM &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde y&uuml;r&uuml;t&uuml;len barış&ccedil;ıl &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ccedil;abaları sonu&ccedil; &uuml;retir mi? Libya krizinin barış&ccedil;ıl yollarla &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşacağı beklentisi uzun s&uuml;redir g&uuml;ndemi meşgul etmekteydi. Trablus&rsquo;taki &ccedil;atışmalar, Nisan ayının ortasında Libya&rsquo;nın g&uuml;neyindeki Gadames kentinde yapılması planlanan Ulusal Konferans&rsquo;a g&ouml;lge d&uuml;ş&uuml;rmenin yanı sıra, s&ouml;z konusu girişimleri temelden sarsacak bazı sorgulamaları da beraberinde getirdi. İlk olarak, Libya krizinin siyasi gruplar arasında yaşanan ge&ccedil;ici bir anlaşmazlık olmadığı hatırlanmalıdır. &Uuml;lkenin i&ccedil;ine d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; anarşik yapının son bulması i&ccedil;in, sistemi domine edecek bir g&uuml;&ccedil; odağının zaruri olduğu ger&ccedil;eği dikkate alınmalıdır. İkinci olarak, yerel akt&ouml;rlerin m&uuml;cadeleyi sıfır toplamlı bir oyun şeklinde okudukları g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurulmalıdır. &Ouml;rneğin Hafter t&uuml;m siyasi ve askeri rakiplerinin saf dışı bırakıldığı bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m arayışı dayatırken, muhalif kesimler ise Hafter&rsquo;li &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;n &ouml;l&uuml;m fermanı olduğunu bilerek karşı &ccedil;ıkmaktadır. &Ouml;te yandan Trabluslu milisler başkentteki imtiyazlı konumlarından ve bunu sağlayan askeri kapasitelerinden &ouml;d&uuml;n vermeyeceklerini uzun s&uuml;redir g&ouml;stermekteler. Dolayısıyla, akt&ouml;rler i&ccedil;in hayati riskler taşıyan talepleri m&uuml;zakere etme &ccedil;abasından sonu&ccedil; beklemek ger&ccedil;ek&ccedil;i değil. Yerel g&uuml;&ccedil; dağılımında akt&ouml;rlerden biri baskın olmadık&ccedil;a, &ccedil;&ouml;z&uuml;m adı altında ortaya konulacak t&uuml;m yol haritalarının krizi erteleyecek s&ouml;n&uuml;k girişimler olması ka&ccedil;ınılmazdır.</p> <p>[Furkan Polat Sakarya &Uuml;niversitesi Ortadoğu Enstit&uuml;s&uuml; (ORMER) Libya masasında araştırma g&ouml;revlisi olarak &ccedil;alışmalarını s&uuml;rd&uuml;rmektedir]</p> </div>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.