Deprem uzmanı Doç. Dr. Özmen: Bu ve buna benzer büyüklükteki depremleri Türkiye için bir uyarı olarak düşünmek gerekir

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 31.10.2020 - 13:20, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Deprem uzmanı Doç. Dr. Özmen: Bu ve buna benzer büyüklükteki depremleri Türkiye için bir uyarı olarak düşünmek gerekir

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, İzmir depremi ve buna benzer büyüklükteki depremleri Türkiye için bir uyarı olarak düşünmek gerektiğini bildirdi.
<p>Gazi &Uuml;niversitesi Deprem M&uuml;hendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi uzmanı Do&ccedil;. Dr. B&uuml;lent &Ouml;zmen,&nbsp;İzmir&#39;in Seferihisar il&ccedil;esi a&ccedil;ıklarında meydana gelen&nbsp;depreme ilişkin AA muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, depremin b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n Afet ve Acil Durum Y&ouml;netimi Başkanlığı tarafından 6,6, Kandilli Rasathanesi tarafından 6,9 olarak a&ccedil;ıklandığını belirterek, ana şokun odak mekanizmasının yaklaşık doğu-batı doğrultusunda uzanan bir normal faylanmaya işaret ettiğini s&ouml;yledi.</p> <p>İlk değerlendirmelere g&ouml;re, depreme kaynaklık eden fayın, B&uuml;y&uuml;k ve K&uuml;&ccedil;&uuml;k Menderes grabenlerini denetleyen kuzeye ve g&uuml;neye eğimli normal fayların, batıda Ege Denizi&#39;ndeki devamı olan Sisam fayı &uuml;zerinde meydana geldiğinin s&ouml;ylenebileceğini belirten &Ouml;zmen, &quot;Deprem başta İzmir olmak &uuml;zere Aydın, Muğla, Balıkesir, Manisa, Uşak, &Ccedil;anakkale, İstanbul gibi Batı Anadolu&rsquo;dan İstanbul&rsquo;a kadar olan geniş bir coğrafyada hissedilmiştir. Depremin meydana geldiği saatten bu yana (31 Ekim saat 09.00), 34&#39;&uuml;n&uuml;n b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; 4&#39;&uuml;n &uuml;zerinde olmak &uuml;zere toplam 411 art&ccedil;ı deprem meydana gelmiştir. Bu art&ccedil;ı depremlerin ikisi de 5,1 (30 Ekim 2020, saat 18.34) ve 5,0 (31 Ekim 2020, saat 08.31) b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nde olmuştur.&quot; bilgisini verdi.</p> <p>Ege Denizi i&ccedil;inde Seferhisar il&ccedil;esi a&ccedil;ıklarında meydana gelen depremin, hemen yakındaki faylara bir gerilim y&uuml;klemesinin m&uuml;mk&uuml;n olduğunu aktaran &Ouml;zmen, &quot;Ancak bunun hemen bug&uuml;nden yarına o b&ouml;lgede başka depremlerin olmasına neden olacağını s&ouml;ylemek &ccedil;ok doğru olmaz. Tarihsel ve aletsel d&ouml;nemde meydana gelen depremler, b&ouml;lgede &ccedil;ok sayıda deprem &uuml;retme potansiyeli olan diri fayların varlığı zaten b&ouml;lgenin deprem tehlikesinin ne kadar y&uuml;ksek olduğunu bize g&ouml;steriyor.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;İzmir&#39;in deprem sicili iyi değil&quot;</h3> <p>B&ouml;lgenin deprem tarihine ilişkin de bilgi veren &Ouml;zmen, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Tarihsel d&ouml;nemde (M.&Ouml;. 1800 - M.S. 1900) yılları arasında 90&#39;a yakın hasara neden olan deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin en &ouml;nemli ve yıkıcıları 17, 105, 177, 253, 688, 1389, 1688, 1739, 1856, 1862, 1880, 1883 yıllarında meydana gelen depremlerdir. Aletsel d&ouml;nemde ise (M.S. 1900 - 2020) 17 tane hasara neden olan deprem meydana gelmiş ve bu depremler nedeniyle İzmir il sınırları i&ccedil;inde 322 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 218 vatandaşımız yaralanmış ve 9 bin 93 konut ağır hasara uğramıştır.</p> <p>Aletsel d&ouml;nemde meydana gelen depremlerin en &ouml;nemli ve yıkıcı olanları 31.03.1928 tarihinde meydana gelen Torbalı-İzmir ve 23.07.1949 tarihinde meydana gelen Karaburun-İzmir depremleridir. Yani bu b&ouml;lgenin deprem a&ccedil;ısından sicili &ccedil;ok iyi değildir. Hem aletsel hem de tarihsel d&ouml;nemde &ccedil;ok sayıda hasara neden olan deprem meydana gelmiştir.&quot;</p> <p>&Ouml;zmen, yaşanan bu depremin beklenen İstanbul depremi i&ccedil;in bir uyarı olduğunu s&ouml;ylemenin doğru olmayacağına işaret ederek, &quot;Aslında bu ve buna benzer b&uuml;y&uuml;kl&uuml;kteki depremleri T&uuml;rkiye i&ccedil;in bir uyarı olarak d&uuml;ş&uuml;nmek gerekir. Bu uyarıyı bu ve buna benzer b&uuml;y&uuml;kl&uuml;kte depremleri her zaman yaşama olasılığı olan &uuml;lkemizi, bilimin yol g&ouml;stericiliği ile depremlere diren&ccedil;li hale getirmemiz ger&ccedil;eğini bir kez daha g&ouml;steren bir deprem, diye okumak gerekir. Depremlerden elde edilen dersler ışığında ve s&uuml;ratli bir şekilde, bir seferberlik halinde &uuml;lkemizi depreme diren&ccedil;li hale getirmemiz gerekir. Deprem sonrası yapılan m&uuml;dahale &ccedil;alışmalarımızdaki başarımızı deprem risklerinin azaltılması &ccedil;alışmalarında da g&ouml;stermek zorundayız.&quot; şeklinde konuştu.</p> <h3>&quot;Diri fayların &uuml;zerindeki yerleşim birimlerinin g&uuml;venli bir yere taşınmasını sağlamalıyız&quot;</h3> <p>Depremlerin &uuml;stesinden ancak vatandaş, yerel y&ouml;netim ve merkezi h&uuml;k&uuml;metin birlikte &ccedil;alışarak gelebileceğini dile getiren &Ouml;zmen, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;&Uuml;lkemizi birlikte &ccedil;alışarak depreme hazır hale getirebiliriz. Hepimizin &uuml;zerine d&uuml;şen g&ouml;revler var. Bunların neler olduğuyla ilgili hem &uuml;niversiteler, hem sivil toplum kuruluşları hem de ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan &ccedil;ok sayıda eğitim &ccedil;alışmalarından &ouml;ğrenmek m&uuml;mk&uuml;n. &Ouml;ncelikle biz, birey olarak &uuml;zerimize d&uuml;şeni yapmalı sonra bunları ilgili b&uuml;t&uuml;n bakanlık ve bakanlıkların taşra teşkilatlarından, belediyelerden, kamu kurum ve kuruluşlarından talep etmeliyiz. &Ouml;zellikle imar planı ve &ccedil;evre d&uuml;zeni planı gibi planların afet/deprem tehlikesini g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alınarak yapılmasını, kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m &ccedil;alışmalarının hızlandırılması ve zemin &ouml;zelliklerini dikkate alarak yapılmasını sağlamalı ve fay yasasını &ccedil;ıkararak diri fayların &uuml;zerinde bulunan yerleşim birimlerinin daha g&uuml;venli bir yere taşınmasını sağlamalıyız.&quot;</p> <p>Do&ccedil;. Dr. &Ouml;zmen, afet eğitim &ccedil;alışmalarına daha fazla &ouml;nem vermesini ve eğitim materyallerini yeniden g&ouml;zden ge&ccedil;ilip, kalitesinin y&uuml;kseltilip, halkta davranış değişikliğine neden olacak d&uuml;zeye getirilmesi gerektiğine de işaret ederek, &quot;Afet y&ouml;netimi ile ilgili b&uuml;t&uuml;n kanun ve y&ouml;netmeliklerin hem afet y&ouml;netimi biliminin hızla ilerlemesi hem cumhurbaşkanlığı h&uuml;k&uuml;met sistemine ge&ccedil;ilmesi hem de kurumsal yapılanmada olan değişikler gibi b&uuml;t&uuml;n değişikleri g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alarak b&uuml;t&uuml;nc&uuml;l bir bakış a&ccedil;ısı ile yeniden ele almalıyız. 2021 yılı sonuna kadar b&uuml;t&uuml;n illerimiz i&ccedil;in hazırlanacak olan İl Afet Risk Azaltma planlarını mutlaka bilimsel kriterlere uygun bir şekilde hazırlamalı ve tavizsiz bir şekilde uygulamalıyız.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>&Ouml;zmen, depremlerin iklim değişikliğine bağlı hava sıcaklıklarıyla ilgilisinin olup olmadığına ilişkin de bilgi vererek, &quot;Depremin iklim değişikliği veya mevsim normallerinin &uuml;zerinde yaşanan hava sıcaklığı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Deprem her an her saatte her mevsimde meydana gelebilir.&quot; değerlendirmesini yaptı.&nbsp;</p>
Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, İzmir depremi ve buna benzer büyüklükteki depremleri Türkiye için bir uyarı olarak düşünmek gerektiğini bildirdi.
<p>Gazi &Uuml;niversitesi Deprem M&uuml;hendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi uzmanı Do&ccedil;. Dr. B&uuml;lent &Ouml;zmen,&nbsp;İzmir&#39;in Seferihisar il&ccedil;esi a&ccedil;ıklarında meydana gelen&nbsp;depreme ilişkin AA muhabirine yaptığı a&ccedil;ıklamada, depremin b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n Afet ve Acil Durum Y&ouml;netimi Başkanlığı tarafından 6,6, Kandilli Rasathanesi tarafından 6,9 olarak a&ccedil;ıklandığını belirterek, ana şokun odak mekanizmasının yaklaşık doğu-batı doğrultusunda uzanan bir normal faylanmaya işaret ettiğini s&ouml;yledi.</p> <p>İlk değerlendirmelere g&ouml;re, depreme kaynaklık eden fayın, B&uuml;y&uuml;k ve K&uuml;&ccedil;&uuml;k Menderes grabenlerini denetleyen kuzeye ve g&uuml;neye eğimli normal fayların, batıda Ege Denizi&#39;ndeki devamı olan Sisam fayı &uuml;zerinde meydana geldiğinin s&ouml;ylenebileceğini belirten &Ouml;zmen, &quot;Deprem başta İzmir olmak &uuml;zere Aydın, Muğla, Balıkesir, Manisa, Uşak, &Ccedil;anakkale, İstanbul gibi Batı Anadolu&rsquo;dan İstanbul&rsquo;a kadar olan geniş bir coğrafyada hissedilmiştir. Depremin meydana geldiği saatten bu yana (31 Ekim saat 09.00), 34&#39;&uuml;n&uuml;n b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; 4&#39;&uuml;n &uuml;zerinde olmak &uuml;zere toplam 411 art&ccedil;ı deprem meydana gelmiştir. Bu art&ccedil;ı depremlerin ikisi de 5,1 (30 Ekim 2020, saat 18.34) ve 5,0 (31 Ekim 2020, saat 08.31) b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nde olmuştur.&quot; bilgisini verdi.</p> <p>Ege Denizi i&ccedil;inde Seferhisar il&ccedil;esi a&ccedil;ıklarında meydana gelen depremin, hemen yakındaki faylara bir gerilim y&uuml;klemesinin m&uuml;mk&uuml;n olduğunu aktaran &Ouml;zmen, &quot;Ancak bunun hemen bug&uuml;nden yarına o b&ouml;lgede başka depremlerin olmasına neden olacağını s&ouml;ylemek &ccedil;ok doğru olmaz. Tarihsel ve aletsel d&ouml;nemde meydana gelen depremler, b&ouml;lgede &ccedil;ok sayıda deprem &uuml;retme potansiyeli olan diri fayların varlığı zaten b&ouml;lgenin deprem tehlikesinin ne kadar y&uuml;ksek olduğunu bize g&ouml;steriyor.&quot; diye konuştu.</p> <h3>&quot;İzmir&#39;in deprem sicili iyi değil&quot;</h3> <p>B&ouml;lgenin deprem tarihine ilişkin de bilgi veren &Ouml;zmen, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Tarihsel d&ouml;nemde (M.&Ouml;. 1800 - M.S. 1900) yılları arasında 90&#39;a yakın hasara neden olan deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin en &ouml;nemli ve yıkıcıları 17, 105, 177, 253, 688, 1389, 1688, 1739, 1856, 1862, 1880, 1883 yıllarında meydana gelen depremlerdir. Aletsel d&ouml;nemde ise (M.S. 1900 - 2020) 17 tane hasara neden olan deprem meydana gelmiş ve bu depremler nedeniyle İzmir il sınırları i&ccedil;inde 322 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 218 vatandaşımız yaralanmış ve 9 bin 93 konut ağır hasara uğramıştır.</p> <p>Aletsel d&ouml;nemde meydana gelen depremlerin en &ouml;nemli ve yıkıcı olanları 31.03.1928 tarihinde meydana gelen Torbalı-İzmir ve 23.07.1949 tarihinde meydana gelen Karaburun-İzmir depremleridir. Yani bu b&ouml;lgenin deprem a&ccedil;ısından sicili &ccedil;ok iyi değildir. Hem aletsel hem de tarihsel d&ouml;nemde &ccedil;ok sayıda hasara neden olan deprem meydana gelmiştir.&quot;</p> <p>&Ouml;zmen, yaşanan bu depremin beklenen İstanbul depremi i&ccedil;in bir uyarı olduğunu s&ouml;ylemenin doğru olmayacağına işaret ederek, &quot;Aslında bu ve buna benzer b&uuml;y&uuml;kl&uuml;kteki depremleri T&uuml;rkiye i&ccedil;in bir uyarı olarak d&uuml;ş&uuml;nmek gerekir. Bu uyarıyı bu ve buna benzer b&uuml;y&uuml;kl&uuml;kte depremleri her zaman yaşama olasılığı olan &uuml;lkemizi, bilimin yol g&ouml;stericiliği ile depremlere diren&ccedil;li hale getirmemiz ger&ccedil;eğini bir kez daha g&ouml;steren bir deprem, diye okumak gerekir. Depremlerden elde edilen dersler ışığında ve s&uuml;ratli bir şekilde, bir seferberlik halinde &uuml;lkemizi depreme diren&ccedil;li hale getirmemiz gerekir. Deprem sonrası yapılan m&uuml;dahale &ccedil;alışmalarımızdaki başarımızı deprem risklerinin azaltılması &ccedil;alışmalarında da g&ouml;stermek zorundayız.&quot; şeklinde konuştu.</p> <h3>&quot;Diri fayların &uuml;zerindeki yerleşim birimlerinin g&uuml;venli bir yere taşınmasını sağlamalıyız&quot;</h3> <p>Depremlerin &uuml;stesinden ancak vatandaş, yerel y&ouml;netim ve merkezi h&uuml;k&uuml;metin birlikte &ccedil;alışarak gelebileceğini dile getiren &Ouml;zmen, şunları kaydetti:</p> <p>&quot;&Uuml;lkemizi birlikte &ccedil;alışarak depreme hazır hale getirebiliriz. Hepimizin &uuml;zerine d&uuml;şen g&ouml;revler var. Bunların neler olduğuyla ilgili hem &uuml;niversiteler, hem sivil toplum kuruluşları hem de ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan &ccedil;ok sayıda eğitim &ccedil;alışmalarından &ouml;ğrenmek m&uuml;mk&uuml;n. &Ouml;ncelikle biz, birey olarak &uuml;zerimize d&uuml;şeni yapmalı sonra bunları ilgili b&uuml;t&uuml;n bakanlık ve bakanlıkların taşra teşkilatlarından, belediyelerden, kamu kurum ve kuruluşlarından talep etmeliyiz. &Ouml;zellikle imar planı ve &ccedil;evre d&uuml;zeni planı gibi planların afet/deprem tehlikesini g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alınarak yapılmasını, kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m &ccedil;alışmalarının hızlandırılması ve zemin &ouml;zelliklerini dikkate alarak yapılmasını sağlamalı ve fay yasasını &ccedil;ıkararak diri fayların &uuml;zerinde bulunan yerleşim birimlerinin daha g&uuml;venli bir yere taşınmasını sağlamalıyız.&quot;</p> <p>Do&ccedil;. Dr. &Ouml;zmen, afet eğitim &ccedil;alışmalarına daha fazla &ouml;nem vermesini ve eğitim materyallerini yeniden g&ouml;zden ge&ccedil;ilip, kalitesinin y&uuml;kseltilip, halkta davranış değişikliğine neden olacak d&uuml;zeye getirilmesi gerektiğine de işaret ederek, &quot;Afet y&ouml;netimi ile ilgili b&uuml;t&uuml;n kanun ve y&ouml;netmeliklerin hem afet y&ouml;netimi biliminin hızla ilerlemesi hem cumhurbaşkanlığı h&uuml;k&uuml;met sistemine ge&ccedil;ilmesi hem de kurumsal yapılanmada olan değişikler gibi b&uuml;t&uuml;n değişikleri g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alarak b&uuml;t&uuml;nc&uuml;l bir bakış a&ccedil;ısı ile yeniden ele almalıyız. 2021 yılı sonuna kadar b&uuml;t&uuml;n illerimiz i&ccedil;in hazırlanacak olan İl Afet Risk Azaltma planlarını mutlaka bilimsel kriterlere uygun bir şekilde hazırlamalı ve tavizsiz bir şekilde uygulamalıyız.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>&Ouml;zmen, depremlerin iklim değişikliğine bağlı hava sıcaklıklarıyla ilgilisinin olup olmadığına ilişkin de bilgi vererek, &quot;Depremin iklim değişikliği veya mevsim normallerinin &uuml;zerinde yaşanan hava sıcaklığı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Deprem her an her saatte her mevsimde meydana gelebilir.&quot; değerlendirmesini yaptı.&nbsp;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.