Seine Nehri'nin Cezayirli kanı aktığı gün: 1961 Paris katliamı

DÜNYA (AA) - Anadolu Ajansı | 16.10.2020 - 12:52, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Seine Nehri'nin Cezayirli kanı aktığı gün: 1961 Paris katliamı

Cezayir Bağımsızlık Savaşı sürerken, ülkelerindeki bağımsızlık hareketine destek için barışcıl gösteri yapan 30 bine yakın Cezayirliden 300-400’e yakını, 17 Ekim 1961’de Fransız polisi tarafından katledildi.
<p>Fransa&rsquo;da, Cezayir&rsquo;deki bağımsızlık hareketine destek i&ccedil;in toplanan 30 bine yakın Cezayirlinin d&uuml;zenledikleri barış&ccedil;ıl g&ouml;steri sırasında yaklaşık 400 g&ouml;stericinin katledilerek Seine Nehrine atıldığı &quot;1961 Paris Katliamı&quot;, ge&ccedil;en 59 yıla rağmen hafızalardan silinmiyor.</p> <p>Fransa, kurbanların yakınlarının t&uuml;m &ccedil;abalarına rağmen 37 yıl g&ouml;rmezden geldiği katliamla ilgili 1998&rsquo;de sadece 40 kişinin &ouml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; a&ccedil;ıklayarak, katliamın boyutunu gizlemeye &ccedil;alıştı.</p> <p>Ardından 17 Ekim 2001&rsquo;de Paris&#39;in sosyalist Belediye Başkanı Bertrand Delanoe tarafından &ouml;lenleri anmak i&ccedil;in Saint Michel K&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rsquo;ne bir levha dikilse de Fransa, katliamı halen &quot;devlet su&ccedil;u&quot; olarak tanımadı.</p> <p>Tarihindeki katliamları tanımaktan ka&ccedil;an Fransa, Cezayir&rsquo;deki s&ouml;m&uuml;rge y&ouml;netimi sırasında (1830-1962) işlediği soykırımda katlettiği Cezayirli direniş&ccedil;ilerin kalıntılarını Paris&rsquo;teki İnsan M&uuml;zesi&#39;nde bulunduruyor.</p> <h3>Katliam &ouml;ncesi sadece Cezayir k&ouml;kenlilere y&ouml;nelik sokağa &ccedil;ıkma yasağı</h3> <p>Fransa&#39;da 6 Ekim 1961&#39;de, Paris civarında yaşayan M&uuml;sl&uuml;man Cezayirliler i&ccedil;in sokağa &ccedil;ıkma yasağı konuldu.</p> <p>&Uuml;lkelerindeki bağımsızlık m&uuml;cadelesine destek i&ccedil;in 17 Ekim 1961&rsquo;de sokağa &ccedil;ıkan 30 bine yakın Cezayirli, en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir olaya karışmadan barış&ccedil;ıl bir g&ouml;steri d&uuml;zenlerken, g&ouml;stericiler Nazi iş birlik&ccedil;isi olarak nitelenen Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; Maurice Papon&#39;un emri &uuml;zerine polisin sert m&uuml;dahalesiyle karşılaştı.</p> <p>Binlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 14 bin kişinin g&ouml;zaltına alındığı olayda ka&ccedil; kişinin hayatını kaybettiği resmi olarak tespit edilemese de katliamın tanıkları ve bağımsız kaynaklar yaklaşık 400 Cezayirlinin, Fransa polisi tarafından &ccedil;oğunun vurularak &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, yaklaşık 400 kadarının ise yaralı olarak Seine Nehri&#39;ne atıldığını belirtiyor.</p> <p>Tanıklar g&ouml;stericilerin bir kısmının da Paris polis karargahının bah&ccedil;esinde ya da metro istasyonlarında &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; aktarıyor.</p> <p>Fransa&rsquo;nın 1998&rsquo;de olayda sadece 40 kişinin &ouml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; a&ccedil;ıklamasının ardından tarih&ccedil;i Jean-Luc Einaudi, 1999&rsquo;da g&ouml;steriye m&uuml;dahale emrini veren Papon&rsquo;a karşı a&ccedil;tığı davayı kazandı.</p> <p>B&ouml;ylece katliamın kasıtlı yapıldığı resmileşse de olay Fransa&#39;daki resmi kurumlar ve y&ouml;neticiler tarafından hala tabu muamelesi g&ouml;r&uuml;yor.</p> <p>Seine Nehri&rsquo;ndeki Saint Michel K&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rsquo;ne 17 Ekim 2001&rsquo;de dikilen anıt levhayla en azından g&ouml;r&uuml;n&uuml;r olan katliam, 2012&rsquo;den bu yana yalnızca izin alınarak anma t&ouml;reniyle hatırlanabiliyor.</p> <p>&Ouml;te yandan, onlarca Cezayirlinin nehre atıldığı Saint Michel K&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rsquo;ndeki anma levhasının bulunduğu yerde, &quot;boğulma durumunda şu numarayı arayınız&quot; yazılı tabela dikkati &ccedil;ekerken, levhanın yakınlarına gen&ccedil;lerin yazdıkları, &quot;Bu nehirde Cezayirlileri boğuyoruz.&quot; yazısı ise polisler tarafından hemen siliniyor.</p> <p>Yasmina Adi tarafından, 2011&rsquo;de &ccedil;ekilen belgesel filmin isminin de ilham kaynağı olan yazı, 17 Ekim 1961&rsquo;de yaşananları en &ccedil;arpıcı şekilde anlatıyor.</p> <p>AA muhabirinin, katliamın 59. yıl d&ouml;n&uuml;m&uuml;nde olayla ilgili arşivlere ulaşma talebi, Paris Emniyet M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; Hafıza ve K&uuml;lt&uuml;r İşleri Daire Başkanlığı&rsquo;nca yeni tip koronavir&uuml;s (Kovid-19) salgını gerek&ccedil;e g&ouml;sterilerek reddedildi.</p> <h3>&ldquo;G&ouml;stericiler &ccedil;akı bile taşımıyordu&rdquo;</h3> <p>Cezayir Bağımsızlık Hareketi&rsquo;nin (FLN) ve 17 Ekim 1961&rsquo;deki g&ouml;sterinin Fransa&rsquo;daki &ouml;nc&uuml;lerinden, olayın bizzat tanığı olan 84 yaşındaki Ait Ouazzou Areski, AA muhabirine, katliamı, &ouml;ncesi ve sonrasını anlattı.</p> <p>O d&ouml;nemde yıllarca hapis yatan Areski, Fransa y&ouml;netiminin başa getirdiği &quot;ırk&ccedil;ı&quot; Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; Papon&rsquo;un 6 Ekim&rsquo;de ilan ettiği sokağa &ccedil;ıkma yasağını protesto i&ccedil;in g&ouml;steri d&uuml;zenlediklerini belirtti.</p> <p>O zamanki Başbakanın, FLN ile Fransa arasında başlayan m&uuml;zakereleri baltalamak i&ccedil;in bu y&ouml;nteme başvurduğuna dikkati &ccedil;eken Areski, &quot;Ayrımcı, keyfi ve sadece Cezayir asıllıları hedef alan bir sokağa &ccedil;ıkma yasağıydı.&quot; dedi.</p> <p>Areski, FLN&rsquo;nin &ccedil;ağrısıyla yapılan g&ouml;steriye her yaştan insanın katıldığını belirterek, &quot;Kendim bizzat &uuml;st araması yaptım, g&ouml;stericiler en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir &ccedil;akı bile taşımıyordu.&quot; diye konuştu.</p> <p>G&ouml;steriye her yaştan, kadın erkek 80 bine yakın Cezayir asıllının katıldığını dile getiren Areski, Paris sokaklarını dolduran on binlerce kişiye polisin yakın mesafeden birden otomatik silahlarla ateş etmeye başladığını aktardı.</p> <h3>Polis vurulanları Seine Nehri&rsquo;ne attı</h3> <p>Areski, &quot;&Ccedil;ok sayıda insan patates &ccedil;uvalı gibi yere d&uuml;şt&uuml;, polis yere d&uuml;şenleri kamyonlarla toplayarak Seine Nehri&rsquo;ne attı. Paris, daha &ouml;nce hi&ccedil; b&ouml;yle bir katliama şahit olmadı. İkinci D&uuml;nya Savaşı&rsquo;nda bile bu şekilde bir katliam yaşanmadı.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Saint Michel K&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rsquo;ne dikilen levhada, 49 insan siluetinin bulunduğunu hatırlatan Areski, bunların polis g&ouml;zetiminde &ouml;ld&uuml;r&uuml;lenleri sembolize ettiğini, Fransız makamlarının a&ccedil;ıklamasalar da bu şekilde katliamın b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; itiraf ettiğini dile getirdi.</p> <p>Fransa&rsquo;da tarihi ger&ccedil;eklerin saptırılmaya &ccedil;alışıldığına işaret eden Areski, &quot;Bu su&ccedil;un ve Fransız s&ouml;m&uuml;rgeciliği sırasında işlenen katliamların tanınmasını istiyoruz. Fransa, s&ouml;m&uuml;rge ge&ccedil;mişinin mirasını kabul ve yaptıklarını telafi etmeli.&quot; dedi.</p> <h3>Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml;, intikam hisleriyle hareket ediyordu</h3> <p>Evry-Val-d&rsquo;Essonne &Uuml;niversitesi&rsquo;nde Siyaset Bilimi Profes&ouml;r&uuml; Olivier Le Cour Grandmaison da g&ouml;sterinin temel sebebi olan sokağa &ccedil;ıkma yasağının sadece Cezayir asıllıları hedef alan ayrılık&ccedil;ı ve ırk&ccedil;ı karakterine dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Fransa&rsquo;da S&ouml;m&uuml;rge D&ouml;nemi&rsquo;nde &quot;İslam Politikaları ve Temsili: &Ouml;l&uuml;mc&uuml;l D&uuml;şman&quot; kitabının yazarı Olivier Le Cour Grandmaison, Bağımsızlık Savaşı sırasında, Cezayir&rsquo;in Konstantin kentinde s&ouml;m&uuml;rge y&ouml;netimini temsil eden Maurice Papon&rsquo;un terfi edildiği Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; olarak, bağımsızlık m&uuml;zakereleri s&uuml;rerken intikam hisleriyle davrandığını s&ouml;yledi.</p> <p>Papon&rsquo;un terfisiyle savaş sırasında kullandığı &quot;işkence, zorla yok etme, yargısız infaz&quot; gibi uygulamaları da Paris&rsquo;e taşıdığını belirten Grandmaison, &quot;Papon&rsquo;un emriyle, 17 Ekim 1961&rsquo;de Paris&rsquo;te 2. D&uuml;nya Savaşı&rsquo;ndan bu yana en b&uuml;y&uuml;k katliam meydana geldi.&quot; dedi.</p> <h3>&quot;Papon &uuml;stlerinden bağımsız değildi&quot;</h3> <p>Katliamı devlet su&ccedil;u olarak değerlendirdiklerini ifade eden Grandmaison, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml;, &uuml;stleri olan İ&ccedil;işleri Bakanı, Başbakan ve d&ouml;nemin Fransa Cumhurbaşkanı General Charles De Gaulle&rsquo;den bağımsız hareket etmiyordu. Hukuk&ccedil;ularla birlikte bunu bir devlet su&ccedil;u olarak kabul ediyoruz. 17 Ekim 1961 katliamı, siyasi, ırk&ccedil;ı hatta dini bir y&ouml;n taşıdığı i&ccedil;in insanlığa karşı su&ccedil; oluşturuyor.&quot;</p> <p>Profes&ouml;r Grandmaison, katliamı anmak i&ccedil;in her yıl t&ouml;renler d&uuml;zenlense de bunun yeterli olmadığını vurgulayarak, &quot;Devletin en &uuml;st&uuml;, 17 Ekim 1961&rsquo;de Paris&rsquo;te kasıtlı olarak işlenen bu katliamı hen&uuml;z tanımadı. Bazı a&ccedil;ıklamalar yapıldı ancak bunlar ger&ccedil;ekleri tam anlatmayan, su&ccedil;u olduğu gibi &#39;devlet su&ccedil;u&#39; olarak kabul etmeyen, sorumluları belirtmeyen a&ccedil;ıklamalar oldu.&quot; dedi.</p> <p>Bu su&ccedil;un, Cezayir&rsquo;de değil, Fransa&rsquo;nın başkenti Paris&rsquo;te işlendiğine dikkati &ccedil;eken Grandmaison, bunun &quot;Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasındaki insanlığa karşı işlenen su&ccedil;lar, sadece Cezayir topraklarında işlendi&quot; şeklindeki cumhuriyet mitinin asılsızlığını ortaya koyduğunun altını &ccedil;izdi.</p> <h3>&quot;Katliam medyada yer almıyor&quot;</h3> <p>Grandmaison, katliam ger&ccedil;ekleştiğinde sadece Fransa medyasınca değil, d&ouml;nemin aktivist grupları olan iş&ccedil;i &ouml;rg&uuml;tleri tarafından da g&ouml;z ardı edildiğini ifade etti.</p> <p>G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde de Fransa medyasında katliama yeteri kadar yer verilmediğini kaydeden Profes&ouml;r Grandmaison, olayın 40&rsquo;ıncı ya da 50&rsquo;nci yıl gibi belirli zamanlarda daha &ouml;n plana &ccedil;ıktığına işaret etti.</p> <p>Gelecek yıl katliamın 60&rsquo;ıncı yılı olacağını dile getiren Grandmaison, olayın daha fazla tartışmaya a&ccedil;ılacağını umduklarını, bununla birlikte Fransa&rsquo;da sadece sağ ve aşırı sağı değil sosyalist sol kesimin de katliamın g&uuml;ndeme gelmesini istemediğini vurguladı.</p> <h3>&quot;Fransız devleti s&ouml;m&uuml;rgeci ge&ccedil;mişiyle y&uuml;zleşmekte zorlanıyor&quot;</h3> <p>Fransa Ulusal Araştırma Merkezi (CNRS) Araştırma Direkt&ouml;r&uuml; ve tarih&ccedil;i Karima Direche de 17 Ekim 1961&#39;de Paris&#39;te d&uuml;zenlenen g&ouml;sterilerde yaşananları ş&ouml;yle anlattı:</p> <p>&quot;Silahsız g&ouml;stericilere karşı ger&ccedil;ek mermi kullanıldı. Binlerce Cezayirli g&ouml;zaltına alındı ve cezaevine g&ouml;nderildi. K&ouml;t&uuml; muamelelere maruz kaldılar. Onlarca kişi &ouml;ld&uuml;. Bazı kişiler mermiyle &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;. Bazı kişiler Seine Nehri&#39;ne atılması sonucu boğularak &ouml;ld&uuml;. (Fransız g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerince) Orantısız baskı ve g&uuml;&ccedil; kullanıldı.&quot;</p> <p>Eski Cumhurbaşkanı Fran&ccedil;ois Hollande&#39;ın bir konuşmasında Paris katliamında hayatını kaybedenleri andığını ancak Fransa&#39;nın sorumluluğu hakkında hi&ccedil;bir a&ccedil;ıklama yapmadığını anımsatan Direche, Fransız yetkililerin Cezayirlilere uygulanan baskının meşru olduğunu d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti.</p> <p>Direche, &quot;Fransız devleti s&ouml;m&uuml;rgeci ge&ccedil;mişiyle y&uuml;zleşmekte zorlanıyor. S&ouml;m&uuml;rge Fransa&#39;nın ge&ccedil;mişinin bir par&ccedil;ası.&quot; dedi.</p> <p>G&ouml;sterilerde g&ouml;rev yapan g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerinin sayısının inanılmaz boyutta olduğuna dikkati &ccedil;eken Direche, &quot;Fransız devleti bu katliamdaki sorumluluğunu tamamen kabul etmedi. Bununla ilgili şimdiye kadar Fransız devletinin sorumluluğunu ortaya koyan siyasi a&ccedil;ıklama olmadı.&quot; ifadesini kullandı.</p> <p>Direche, 17 Ekim 1961&#39;e ilişkin, &quot;S&ouml;m&uuml;rgeci bir devlet, bağımsızlık yanlısı ve s&ouml;m&uuml;rge karşıtı bir harekete baskı uyguladı.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <h3>&quot;Sadece devlet su&ccedil;u değil, toplumsal hafıza kaybı da&quot;</h3> <p>Adalet ve H&uuml;rriyet Komitesi Başkanı, insan hakları aktivisti Yasser Louati de 59 yıl &ouml;nceki katliamın Fransa y&ouml;netimi ve Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; Papon&rsquo;un &quot;Paris&rsquo;te bağımsızlık sesi duymak istemediği&quot; i&ccedil;in meydana geldiğini s&ouml;yledi.</p> <p>Louati, Papon&rsquo;un, Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; olmadan &ouml;nce binlerce Yahudi&#39;yi toplama kamplarına g&ouml;nderen Vichy H&uuml;k&uuml;meti&rsquo;nin mensubu olduğu ve işlediği su&ccedil;lar i&ccedil;in yargılanmadığına dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Papon&rsquo;un eski alışkanlıklarına Cezayirlilerle devam ettiğini belirten Louati, Fransa y&ouml;netiminin Papon&rsquo;u g&ouml;revde tutarak, su&ccedil;larına ortak olduğunun altını &ccedil;izdi.</p> <p>Aktivist Louati, &quot;Hi&ccedil;bir kurum, kararları i&ccedil;in Papon&rsquo;a karşı &ccedil;ıkmadı, sadece devlet su&ccedil;u işlenmedi aynı zamanda toplumsal hafıza kaybı oluşturuldu. Katliamın &uuml;zerinden yıllar ge&ccedil;ti ve hi&ccedil; bahsedilmedi, ta ki 1980lere kadar. O zamanlar, Jean-Luc Einaudi gibi tarih&ccedil;iler işlerini yaptı ve bu kanlı katliamı belgeledi.&quot; diye konuştu.</p> <p>Katliamın halen tabu bir konu olduğunu, okullarda &ouml;ğretilmediğini dile getiren Louati, Fransa&rsquo;nın ge&ccedil;mişiyle hesaplaşmadığını, hi&ccedil;bir cumhurbaşkanının yapılanlar i&ccedil;in &ouml;z&uuml;r dilemediğini s&ouml;yledi.</p> <h3>&quot;Ge&ccedil;mişi hatırlatmak isteyenlere zulmeden bir Fransa&rsquo;dayız&quot;</h3> <p>Louati, arşivlere halen tamamen erişilemediğini, anma t&ouml;renleri i&ccedil;in izin gerektiğini aktararak, &quot;1961 Paris Katliamı, cumhuriyet tarihinde kanlı bir eylem olarak tanınan bir olay değil. Ekim 1961&rsquo;de yaşananları unutmak ya da k&uuml;&ccedil;&uuml;msemek y&ouml;n&uuml;nde bir arzu var.&quot; dedi.</p> <p>Bu katliama, Cezayirliler ve Arapların hayatları bahis konusu olduğu i&ccedil;in &ouml;nem verilmediğini vurgulayan Louati, &quot;Bug&uuml;nk&uuml; h&uuml;k&uuml;metin M&uuml;sl&uuml;manlara s&uuml;rekli baskı yaptığını g&ouml;r&uuml;nce şaşırıyor muyuz? Halen hi&ccedil;bir ders alınamadığını g&ouml;r&uuml;yoruz.&quot; diye konuştu.</p> <p>Louati, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron h&uuml;k&uuml;metinin, bu katliamı g&uuml;ndeme taşımaya &ccedil;alışan dernekleri &quot;İslami ayrılık&ccedil;ılıkla m&uuml;cadele&quot; bahanesiyle baskı altına aldığına değinerek, şunları paylaştı:</p> <p>&quot;Bu, ge&ccedil;mişi hatırlamak ve hatırlatmak isteyenlere zulmeden bir Fransa&rsquo;da olduğumuzu g&ouml;steriyor. Bu katliam, ulusal bir atfı, bir anma g&uuml;n&uuml;n&uuml;, Cumhurbaşkanı&#39;ndan resmi bir konuşmayı hak ediyor, &ccedil;&uuml;nk&uuml; Paris&rsquo;in g&ouml;beğinde ger&ccedil;ekleşti, uzak bir vilayette değil. Fransız devleti adına alınan bir karardı ve farklı devlet kurumları olayları &ouml;nlemek i&ccedil;in hi&ccedil;bir şey yapmadı.&quot;</p>
Cezayir Bağımsızlık Savaşı sürerken, ülkelerindeki bağımsızlık hareketine destek için barışcıl gösteri yapan 30 bine yakın Cezayirliden 300-400’e yakını, 17 Ekim 1961’de Fransız polisi tarafından katledildi.
<p>Fransa&rsquo;da, Cezayir&rsquo;deki bağımsızlık hareketine destek i&ccedil;in toplanan 30 bine yakın Cezayirlinin d&uuml;zenledikleri barış&ccedil;ıl g&ouml;steri sırasında yaklaşık 400 g&ouml;stericinin katledilerek Seine Nehrine atıldığı &quot;1961 Paris Katliamı&quot;, ge&ccedil;en 59 yıla rağmen hafızalardan silinmiyor.</p> <p>Fransa, kurbanların yakınlarının t&uuml;m &ccedil;abalarına rağmen 37 yıl g&ouml;rmezden geldiği katliamla ilgili 1998&rsquo;de sadece 40 kişinin &ouml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; a&ccedil;ıklayarak, katliamın boyutunu gizlemeye &ccedil;alıştı.</p> <p>Ardından 17 Ekim 2001&rsquo;de Paris&#39;in sosyalist Belediye Başkanı Bertrand Delanoe tarafından &ouml;lenleri anmak i&ccedil;in Saint Michel K&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rsquo;ne bir levha dikilse de Fransa, katliamı halen &quot;devlet su&ccedil;u&quot; olarak tanımadı.</p> <p>Tarihindeki katliamları tanımaktan ka&ccedil;an Fransa, Cezayir&rsquo;deki s&ouml;m&uuml;rge y&ouml;netimi sırasında (1830-1962) işlediği soykırımda katlettiği Cezayirli direniş&ccedil;ilerin kalıntılarını Paris&rsquo;teki İnsan M&uuml;zesi&#39;nde bulunduruyor.</p> <h3>Katliam &ouml;ncesi sadece Cezayir k&ouml;kenlilere y&ouml;nelik sokağa &ccedil;ıkma yasağı</h3> <p>Fransa&#39;da 6 Ekim 1961&#39;de, Paris civarında yaşayan M&uuml;sl&uuml;man Cezayirliler i&ccedil;in sokağa &ccedil;ıkma yasağı konuldu.</p> <p>&Uuml;lkelerindeki bağımsızlık m&uuml;cadelesine destek i&ccedil;in 17 Ekim 1961&rsquo;de sokağa &ccedil;ıkan 30 bine yakın Cezayirli, en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir olaya karışmadan barış&ccedil;ıl bir g&ouml;steri d&uuml;zenlerken, g&ouml;stericiler Nazi iş birlik&ccedil;isi olarak nitelenen Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; Maurice Papon&#39;un emri &uuml;zerine polisin sert m&uuml;dahalesiyle karşılaştı.</p> <p>Binlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 14 bin kişinin g&ouml;zaltına alındığı olayda ka&ccedil; kişinin hayatını kaybettiği resmi olarak tespit edilemese de katliamın tanıkları ve bağımsız kaynaklar yaklaşık 400 Cezayirlinin, Fransa polisi tarafından &ccedil;oğunun vurularak &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, yaklaşık 400 kadarının ise yaralı olarak Seine Nehri&#39;ne atıldığını belirtiyor.</p> <p>Tanıklar g&ouml;stericilerin bir kısmının da Paris polis karargahının bah&ccedil;esinde ya da metro istasyonlarında &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; aktarıyor.</p> <p>Fransa&rsquo;nın 1998&rsquo;de olayda sadece 40 kişinin &ouml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; a&ccedil;ıklamasının ardından tarih&ccedil;i Jean-Luc Einaudi, 1999&rsquo;da g&ouml;steriye m&uuml;dahale emrini veren Papon&rsquo;a karşı a&ccedil;tığı davayı kazandı.</p> <p>B&ouml;ylece katliamın kasıtlı yapıldığı resmileşse de olay Fransa&#39;daki resmi kurumlar ve y&ouml;neticiler tarafından hala tabu muamelesi g&ouml;r&uuml;yor.</p> <p>Seine Nehri&rsquo;ndeki Saint Michel K&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rsquo;ne 17 Ekim 2001&rsquo;de dikilen anıt levhayla en azından g&ouml;r&uuml;n&uuml;r olan katliam, 2012&rsquo;den bu yana yalnızca izin alınarak anma t&ouml;reniyle hatırlanabiliyor.</p> <p>&Ouml;te yandan, onlarca Cezayirlinin nehre atıldığı Saint Michel K&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rsquo;ndeki anma levhasının bulunduğu yerde, &quot;boğulma durumunda şu numarayı arayınız&quot; yazılı tabela dikkati &ccedil;ekerken, levhanın yakınlarına gen&ccedil;lerin yazdıkları, &quot;Bu nehirde Cezayirlileri boğuyoruz.&quot; yazısı ise polisler tarafından hemen siliniyor.</p> <p>Yasmina Adi tarafından, 2011&rsquo;de &ccedil;ekilen belgesel filmin isminin de ilham kaynağı olan yazı, 17 Ekim 1961&rsquo;de yaşananları en &ccedil;arpıcı şekilde anlatıyor.</p> <p>AA muhabirinin, katliamın 59. yıl d&ouml;n&uuml;m&uuml;nde olayla ilgili arşivlere ulaşma talebi, Paris Emniyet M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; Hafıza ve K&uuml;lt&uuml;r İşleri Daire Başkanlığı&rsquo;nca yeni tip koronavir&uuml;s (Kovid-19) salgını gerek&ccedil;e g&ouml;sterilerek reddedildi.</p> <h3>&ldquo;G&ouml;stericiler &ccedil;akı bile taşımıyordu&rdquo;</h3> <p>Cezayir Bağımsızlık Hareketi&rsquo;nin (FLN) ve 17 Ekim 1961&rsquo;deki g&ouml;sterinin Fransa&rsquo;daki &ouml;nc&uuml;lerinden, olayın bizzat tanığı olan 84 yaşındaki Ait Ouazzou Areski, AA muhabirine, katliamı, &ouml;ncesi ve sonrasını anlattı.</p> <p>O d&ouml;nemde yıllarca hapis yatan Areski, Fransa y&ouml;netiminin başa getirdiği &quot;ırk&ccedil;ı&quot; Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; Papon&rsquo;un 6 Ekim&rsquo;de ilan ettiği sokağa &ccedil;ıkma yasağını protesto i&ccedil;in g&ouml;steri d&uuml;zenlediklerini belirtti.</p> <p>O zamanki Başbakanın, FLN ile Fransa arasında başlayan m&uuml;zakereleri baltalamak i&ccedil;in bu y&ouml;nteme başvurduğuna dikkati &ccedil;eken Areski, &quot;Ayrımcı, keyfi ve sadece Cezayir asıllıları hedef alan bir sokağa &ccedil;ıkma yasağıydı.&quot; dedi.</p> <p>Areski, FLN&rsquo;nin &ccedil;ağrısıyla yapılan g&ouml;steriye her yaştan insanın katıldığını belirterek, &quot;Kendim bizzat &uuml;st araması yaptım, g&ouml;stericiler en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir &ccedil;akı bile taşımıyordu.&quot; diye konuştu.</p> <p>G&ouml;steriye her yaştan, kadın erkek 80 bine yakın Cezayir asıllının katıldığını dile getiren Areski, Paris sokaklarını dolduran on binlerce kişiye polisin yakın mesafeden birden otomatik silahlarla ateş etmeye başladığını aktardı.</p> <h3>Polis vurulanları Seine Nehri&rsquo;ne attı</h3> <p>Areski, &quot;&Ccedil;ok sayıda insan patates &ccedil;uvalı gibi yere d&uuml;şt&uuml;, polis yere d&uuml;şenleri kamyonlarla toplayarak Seine Nehri&rsquo;ne attı. Paris, daha &ouml;nce hi&ccedil; b&ouml;yle bir katliama şahit olmadı. İkinci D&uuml;nya Savaşı&rsquo;nda bile bu şekilde bir katliam yaşanmadı.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Saint Michel K&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rsquo;ne dikilen levhada, 49 insan siluetinin bulunduğunu hatırlatan Areski, bunların polis g&ouml;zetiminde &ouml;ld&uuml;r&uuml;lenleri sembolize ettiğini, Fransız makamlarının a&ccedil;ıklamasalar da bu şekilde katliamın b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; itiraf ettiğini dile getirdi.</p> <p>Fransa&rsquo;da tarihi ger&ccedil;eklerin saptırılmaya &ccedil;alışıldığına işaret eden Areski, &quot;Bu su&ccedil;un ve Fransız s&ouml;m&uuml;rgeciliği sırasında işlenen katliamların tanınmasını istiyoruz. Fransa, s&ouml;m&uuml;rge ge&ccedil;mişinin mirasını kabul ve yaptıklarını telafi etmeli.&quot; dedi.</p> <h3>Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml;, intikam hisleriyle hareket ediyordu</h3> <p>Evry-Val-d&rsquo;Essonne &Uuml;niversitesi&rsquo;nde Siyaset Bilimi Profes&ouml;r&uuml; Olivier Le Cour Grandmaison da g&ouml;sterinin temel sebebi olan sokağa &ccedil;ıkma yasağının sadece Cezayir asıllıları hedef alan ayrılık&ccedil;ı ve ırk&ccedil;ı karakterine dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Fransa&rsquo;da S&ouml;m&uuml;rge D&ouml;nemi&rsquo;nde &quot;İslam Politikaları ve Temsili: &Ouml;l&uuml;mc&uuml;l D&uuml;şman&quot; kitabının yazarı Olivier Le Cour Grandmaison, Bağımsızlık Savaşı sırasında, Cezayir&rsquo;in Konstantin kentinde s&ouml;m&uuml;rge y&ouml;netimini temsil eden Maurice Papon&rsquo;un terfi edildiği Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; olarak, bağımsızlık m&uuml;zakereleri s&uuml;rerken intikam hisleriyle davrandığını s&ouml;yledi.</p> <p>Papon&rsquo;un terfisiyle savaş sırasında kullandığı &quot;işkence, zorla yok etme, yargısız infaz&quot; gibi uygulamaları da Paris&rsquo;e taşıdığını belirten Grandmaison, &quot;Papon&rsquo;un emriyle, 17 Ekim 1961&rsquo;de Paris&rsquo;te 2. D&uuml;nya Savaşı&rsquo;ndan bu yana en b&uuml;y&uuml;k katliam meydana geldi.&quot; dedi.</p> <h3>&quot;Papon &uuml;stlerinden bağımsız değildi&quot;</h3> <p>Katliamı devlet su&ccedil;u olarak değerlendirdiklerini ifade eden Grandmaison, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml;, &uuml;stleri olan İ&ccedil;işleri Bakanı, Başbakan ve d&ouml;nemin Fransa Cumhurbaşkanı General Charles De Gaulle&rsquo;den bağımsız hareket etmiyordu. Hukuk&ccedil;ularla birlikte bunu bir devlet su&ccedil;u olarak kabul ediyoruz. 17 Ekim 1961 katliamı, siyasi, ırk&ccedil;ı hatta dini bir y&ouml;n taşıdığı i&ccedil;in insanlığa karşı su&ccedil; oluşturuyor.&quot;</p> <p>Profes&ouml;r Grandmaison, katliamı anmak i&ccedil;in her yıl t&ouml;renler d&uuml;zenlense de bunun yeterli olmadığını vurgulayarak, &quot;Devletin en &uuml;st&uuml;, 17 Ekim 1961&rsquo;de Paris&rsquo;te kasıtlı olarak işlenen bu katliamı hen&uuml;z tanımadı. Bazı a&ccedil;ıklamalar yapıldı ancak bunlar ger&ccedil;ekleri tam anlatmayan, su&ccedil;u olduğu gibi &#39;devlet su&ccedil;u&#39; olarak kabul etmeyen, sorumluları belirtmeyen a&ccedil;ıklamalar oldu.&quot; dedi.</p> <p>Bu su&ccedil;un, Cezayir&rsquo;de değil, Fransa&rsquo;nın başkenti Paris&rsquo;te işlendiğine dikkati &ccedil;eken Grandmaison, bunun &quot;Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasındaki insanlığa karşı işlenen su&ccedil;lar, sadece Cezayir topraklarında işlendi&quot; şeklindeki cumhuriyet mitinin asılsızlığını ortaya koyduğunun altını &ccedil;izdi.</p> <h3>&quot;Katliam medyada yer almıyor&quot;</h3> <p>Grandmaison, katliam ger&ccedil;ekleştiğinde sadece Fransa medyasınca değil, d&ouml;nemin aktivist grupları olan iş&ccedil;i &ouml;rg&uuml;tleri tarafından da g&ouml;z ardı edildiğini ifade etti.</p> <p>G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde de Fransa medyasında katliama yeteri kadar yer verilmediğini kaydeden Profes&ouml;r Grandmaison, olayın 40&rsquo;ıncı ya da 50&rsquo;nci yıl gibi belirli zamanlarda daha &ouml;n plana &ccedil;ıktığına işaret etti.</p> <p>Gelecek yıl katliamın 60&rsquo;ıncı yılı olacağını dile getiren Grandmaison, olayın daha fazla tartışmaya a&ccedil;ılacağını umduklarını, bununla birlikte Fransa&rsquo;da sadece sağ ve aşırı sağı değil sosyalist sol kesimin de katliamın g&uuml;ndeme gelmesini istemediğini vurguladı.</p> <h3>&quot;Fransız devleti s&ouml;m&uuml;rgeci ge&ccedil;mişiyle y&uuml;zleşmekte zorlanıyor&quot;</h3> <p>Fransa Ulusal Araştırma Merkezi (CNRS) Araştırma Direkt&ouml;r&uuml; ve tarih&ccedil;i Karima Direche de 17 Ekim 1961&#39;de Paris&#39;te d&uuml;zenlenen g&ouml;sterilerde yaşananları ş&ouml;yle anlattı:</p> <p>&quot;Silahsız g&ouml;stericilere karşı ger&ccedil;ek mermi kullanıldı. Binlerce Cezayirli g&ouml;zaltına alındı ve cezaevine g&ouml;nderildi. K&ouml;t&uuml; muamelelere maruz kaldılar. Onlarca kişi &ouml;ld&uuml;. Bazı kişiler mermiyle &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;. Bazı kişiler Seine Nehri&#39;ne atılması sonucu boğularak &ouml;ld&uuml;. (Fransız g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerince) Orantısız baskı ve g&uuml;&ccedil; kullanıldı.&quot;</p> <p>Eski Cumhurbaşkanı Fran&ccedil;ois Hollande&#39;ın bir konuşmasında Paris katliamında hayatını kaybedenleri andığını ancak Fransa&#39;nın sorumluluğu hakkında hi&ccedil;bir a&ccedil;ıklama yapmadığını anımsatan Direche, Fransız yetkililerin Cezayirlilere uygulanan baskının meşru olduğunu d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti.</p> <p>Direche, &quot;Fransız devleti s&ouml;m&uuml;rgeci ge&ccedil;mişiyle y&uuml;zleşmekte zorlanıyor. S&ouml;m&uuml;rge Fransa&#39;nın ge&ccedil;mişinin bir par&ccedil;ası.&quot; dedi.</p> <p>G&ouml;sterilerde g&ouml;rev yapan g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerinin sayısının inanılmaz boyutta olduğuna dikkati &ccedil;eken Direche, &quot;Fransız devleti bu katliamdaki sorumluluğunu tamamen kabul etmedi. Bununla ilgili şimdiye kadar Fransız devletinin sorumluluğunu ortaya koyan siyasi a&ccedil;ıklama olmadı.&quot; ifadesini kullandı.</p> <p>Direche, 17 Ekim 1961&#39;e ilişkin, &quot;S&ouml;m&uuml;rgeci bir devlet, bağımsızlık yanlısı ve s&ouml;m&uuml;rge karşıtı bir harekete baskı uyguladı.&quot; değerlendirmesinde bulundu.</p> <h3>&quot;Sadece devlet su&ccedil;u değil, toplumsal hafıza kaybı da&quot;</h3> <p>Adalet ve H&uuml;rriyet Komitesi Başkanı, insan hakları aktivisti Yasser Louati de 59 yıl &ouml;nceki katliamın Fransa y&ouml;netimi ve Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; Papon&rsquo;un &quot;Paris&rsquo;te bağımsızlık sesi duymak istemediği&quot; i&ccedil;in meydana geldiğini s&ouml;yledi.</p> <p>Louati, Papon&rsquo;un, Paris Polis M&uuml;d&uuml;r&uuml; olmadan &ouml;nce binlerce Yahudi&#39;yi toplama kamplarına g&ouml;nderen Vichy H&uuml;k&uuml;meti&rsquo;nin mensubu olduğu ve işlediği su&ccedil;lar i&ccedil;in yargılanmadığına dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Papon&rsquo;un eski alışkanlıklarına Cezayirlilerle devam ettiğini belirten Louati, Fransa y&ouml;netiminin Papon&rsquo;u g&ouml;revde tutarak, su&ccedil;larına ortak olduğunun altını &ccedil;izdi.</p> <p>Aktivist Louati, &quot;Hi&ccedil;bir kurum, kararları i&ccedil;in Papon&rsquo;a karşı &ccedil;ıkmadı, sadece devlet su&ccedil;u işlenmedi aynı zamanda toplumsal hafıza kaybı oluşturuldu. Katliamın &uuml;zerinden yıllar ge&ccedil;ti ve hi&ccedil; bahsedilmedi, ta ki 1980lere kadar. O zamanlar, Jean-Luc Einaudi gibi tarih&ccedil;iler işlerini yaptı ve bu kanlı katliamı belgeledi.&quot; diye konuştu.</p> <p>Katliamın halen tabu bir konu olduğunu, okullarda &ouml;ğretilmediğini dile getiren Louati, Fransa&rsquo;nın ge&ccedil;mişiyle hesaplaşmadığını, hi&ccedil;bir cumhurbaşkanının yapılanlar i&ccedil;in &ouml;z&uuml;r dilemediğini s&ouml;yledi.</p> <h3>&quot;Ge&ccedil;mişi hatırlatmak isteyenlere zulmeden bir Fransa&rsquo;dayız&quot;</h3> <p>Louati, arşivlere halen tamamen erişilemediğini, anma t&ouml;renleri i&ccedil;in izin gerektiğini aktararak, &quot;1961 Paris Katliamı, cumhuriyet tarihinde kanlı bir eylem olarak tanınan bir olay değil. Ekim 1961&rsquo;de yaşananları unutmak ya da k&uuml;&ccedil;&uuml;msemek y&ouml;n&uuml;nde bir arzu var.&quot; dedi.</p> <p>Bu katliama, Cezayirliler ve Arapların hayatları bahis konusu olduğu i&ccedil;in &ouml;nem verilmediğini vurgulayan Louati, &quot;Bug&uuml;nk&uuml; h&uuml;k&uuml;metin M&uuml;sl&uuml;manlara s&uuml;rekli baskı yaptığını g&ouml;r&uuml;nce şaşırıyor muyuz? Halen hi&ccedil;bir ders alınamadığını g&ouml;r&uuml;yoruz.&quot; diye konuştu.</p> <p>Louati, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron h&uuml;k&uuml;metinin, bu katliamı g&uuml;ndeme taşımaya &ccedil;alışan dernekleri &quot;İslami ayrılık&ccedil;ılıkla m&uuml;cadele&quot; bahanesiyle baskı altına aldığına değinerek, şunları paylaştı:</p> <p>&quot;Bu, ge&ccedil;mişi hatırlamak ve hatırlatmak isteyenlere zulmeden bir Fransa&rsquo;da olduğumuzu g&ouml;steriyor. Bu katliam, ulusal bir atfı, bir anma g&uuml;n&uuml;n&uuml;, Cumhurbaşkanı&#39;ndan resmi bir konuşmayı hak ediyor, &ccedil;&uuml;nk&uuml; Paris&rsquo;in g&ouml;beğinde ger&ccedil;ekleşti, uzak bir vilayette değil. Fransız devleti adına alınan bir karardı ve farklı devlet kurumları olayları &ouml;nlemek i&ccedil;in hi&ccedil;bir şey yapmadı.&quot;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.