AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ve CEDAW ADALETİ DEĞİL EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR..

YAŞAM 02.09.2021 - 05:31, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ve CEDAW ADALETİ DEĞİL EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR..

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ve CEDAW ADALETİ DEĞİL EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR..
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ve CEDAW ADALETİ DEĞİL EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR.. AİHS 04.11.1950 tarihinde Roma’da kabul edilmiş, 03.09.1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye Sözleşmeyi, 04.11.1950 tarihinde imzalamış ve 10.03.1954 tarih ve 6366 sayılı Kanun ile onaylamış, Avrupa Konseyi tarafından üyelik 18.05.1954’de yürürlük kazanmıştır. Türkiye, 28 Ocak 1987’de AİHM’ne bireysel başvuru hakkını tanımış, mahkemenin zorunlu yargı yetkisini ise 28 Ocak 1990’da kabul etmiştir Anlaşılacağı üzere, Avrupa Konseyi-AİHS ve Türkiye Birleşmiş Milletler-CEDAW gibi iki temel sözleşmeyle iç hukukuna küresel etik-norm düzeninden “kanun” aktarmaktadır. AİHS ve İstanbul Sözleşmesi gerçekte Türkiye kadınının ve “genişletilmiş kadın figürlerin” erkek kimliğinin davranışlarını gözleme, denetleme, engelleme ve cezalandırma kolluğuna dönüştürülmesini hedeflemektedir. Dolayısıyla bu figürle mücadele, etiğe karşı ahlâk esaslı bir aile modeli teklif etmek ve yaşamak olabilir. AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ADALETİ DEĞİL EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR.. AİHS’nin Türkiye’ye taşıdığı kavram EŞİTLİK ve AYRIMCILIK YASAĞI’dır. Bu kavram CİNSİYETSİZLİĞİ ifade etmektedir. AİHS’inin getirdiği bu iki kavram (Eşitlik, Ayrımcılık Yasağı) TC. Anayasası’nda da düzenlenmiştir: AY Madde 10: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. AY Madde 41: Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Görüleceği üzere aileyi ifsat eden sözleşmelerden İstanbul Sözleşmesi’nin 4/4. maddesinde “kadınlar lehine alınacak her türlü tedbirin ayrımcılık sayılmayacağı hükmünün düzenlendiği, bu hükmün Anayasa’ya aykırı olduğu” iddia bile edilememektedir. Millet iradesinin tecelligahı Meclisimiz TBMM AİHS CEDAW İSTSÖZ dayatmalarına göre anayasa ve yasalar yapılmaktadır nitekim TC. AY’sının 10. maddesi “kadına pozitif ayrımcılığın ayrımcılık olmadığını” düzenlemekte, AY’nın 41. Maddesi kadın-erkek arasında eşitliği koruyucu bir “evlilik düzeni” getirerek kadına pozitif ayrımcılık yapmaktadır. Aile Kavramının Tanımlanmaması ve Bu Tanımın Batı Tarafından Yapılması: Diğer taraftan TC. Anayasası “aile” kavramını tanımlamamaktadır. Tanımlanmamış “aile" kavramını kullanan Anayasa, bir maddesinde özel hayatın ve ailenin korunmasından bahsetmektedir: AY madde 20: Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. AY’nın 20. Maddesi AİHS’nin 8/1 maddesinin aynısıdır: AİHS madde 8/1: Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. AİHS kapsamında kurulan AİHM’lerinin kararlarında “aile” kadın–erkeğin resmi makamlar önünde evlilik tesis ederek kurduğu bir müessese değildir. AİHM eşcinsel evliliğe izin veren düzenlemeleri AİHS’e aykırı bulmamaktadır. AİHS’nin 12. Maddesinde “evlenme hakkı” şöyle düzenlenmiştir: AİHS madde 12: Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın, bu hakkın kullanımını düzenleyen ulusal yasalara uygun olarak evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir. Diğer taraftan 4721 sayılı TMK’nın 40. Maddesindeki “…ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu…” ibaresi, 20/3/2018 tarihli ve 30366 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29/11/2017 tarihli ve 2017/130E, 2017/165K sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. AYM, 29/11/2017 tarihli ve 2017/130E, 2017/165K sayılı Kararı ile cinsiyet değişikliği konusunda TMK’nın getirdiği “üreme yeteneğinden sürekli yoksun bulunmak şartı”nı iptal ederek CİNSİ SAPKINLARA transseksüel LGBTQ bireylere kolaylık getirmiştir. Bu ameliyat trans bireyin biyolojik cinsiyetini iptal etmemekte ve kendisiyle aynı biyolojik cinsiyete sahip ve fakat ameliyat geçirmemiş bir kişiyle resmi nikah yapabilmesine imkân sağlamaktadır. AYM önceAile diyemedi... Diğer taraftan ailelerin tekrar birleşmesi hakkına dair 22 Eylül 2003 tarihli ve 2003/86/EC sayılı Avrupa Konseyi Yönergesi AİLE hakkında bir tanım getirmiştir. Yönerge’nin 2. maddesi “aile” kavramı içinde “partner”i de dahil etmektedir. Bu durumda “partner” kavramını AİHS, CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’nde de geçmektedir Yine 7 Aralık 2000 tarihinde imzalanan ve 1 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 9.maddesinin “Yorum” kısmında “kayıtlı partner” kavramı kullanılmıştır. Görüleceği üzere AİHS ve onun norm üretici içtihat/yargı organı olan AİHM, İstanbul Sözleşmesi’nden çok önce “partner” kelimesini kullanmıştır hatta “Aile” konusunda “partner”, “aynı evde yaşayanların istikrarlı birlikteliklerinin aile sayılacağı”, “cinsiyetsizleştirme” gibi kavramsallaştırmaları hukukî anlamda statüye bağlamaktadır. AİHS’in 14. maddesi cinsel ayrımcılığı da reddetmektedir. AİHM’si “cinsel yönelim” kavramına İstanbul Sözleşmesi’nden (2012) önceki tarihlerde AİHS’nin 14. Maddesine atıf yaparak AİHM kararlarında yer vermiştir. ANAYASA: AY Madde 10- Kanun Önünde Eşitlik: Anayasa’nın bu maddesi iki kez değişikliğe uğramıştır. 2004’de Anayasa’nın 10. maddesine “kadın erkek eşit haklara sahiptir. Devlet kadın erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesinde yükümlüdür” kuralı eklendi. 2010’da bu değişikliğe “Devletin kadın erkek eşitliğini sağlamak amacıyla alacağı tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanmaz” cümlesi eklendi. Anayasa’nın 10. maddesi AİHS CEDAW etkisiyle devletin kadın-erkek eşitliği temelinde ayrımcılık yapamayacağını düzenlemektedir. Keza bu madde, kadınlara yapılacak pozitif ayrımcılığın “ayrımcılık yasağı”nı ihlal etmediğini anayasal ilke olarak kabul etmiştir. Anayasa’nın 10. maddesi yürürlükte olduğu sürece, şiddeti, cinayetleri arttırmaya devam edecektir AY madde 41- Ailenin korunması ve çocuk hakları: AY’nın 41. maddesi, ailenin karı-koca arasında eşitliğini düzenlemektedir. Bu madde, İstanbul Sözleşmesi’nin 12/1 maddesindeki “Taraf devletlerin, kadınların daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesine veya kadınların ve erkeklerin toplumsal olarak klişeleşmiş rollerine dayalı ön yargıların, törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların (dinin) kökünün kazınması amacıyla kadınların ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarının değiştirilmesine yardımcı olacak tedbirleri almak” yükümlülüğüne dair ifadelerin daha yumuşak şekilde dile getirilmesinden ibarettir. CEDAW dayatmasıyla AY’nın başlangıç kısmıyla, 10. ve 41. maddelerinde yer alan hükümler nedeniyle aile hakkında müspet neticelere vesile olmayacaktır. AY madde 90- Milletlerarası Anlaşmalar İç Hukukun Belirleyeni ve Parçasıdır: Anayasa’nın 90. maddesine 2004 yılında yapılan bir değişiklikle uluslararası anlaşmaların iç hukuktaki yeri belirlenmiştir. Buna göre, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir.” Ayrıca bu madde şu hükmü getirir: “Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.” AY 90. madde, Türkiye’de seçimle gelen TBMM’nin millet iradesini, çoğunluk milletvekillerinin oylarıyla köklü şekilde by-pass etmektedir. Uluslararası sözleşmeleri Anayasa’nın üstünde bir norm olarak getirmektedir. Bu anlamda Türkiye AİHS, CEDAW, CEDAW ek Protokol, Pekin Deklarasyonu, Lanzarote, Fullbright, İSTSÖZ DSÖ vb sözleşmeleri imzalamış ve iç hukukunda da bu sözleşmelere göre değişiklikler gerçekleştirmiştir. 3Eylül Saat:19:26'da AKSARAY/Öğretmenevi'nde ve 5 Eylül istanbul Eyüp Meydanı'nda Saat:14:53'de #DSÖ AİHS CEDAW'ın #ToplumsalCinsiyet maskesiyle teşvik ettiği #SapkınlığaDurDe! #AileniKoru basına Açıklama yapacağız. 17Mayıs 1990'dan önce akılsızların sapkınlık hastalığı olarak görülen eşcinsellik melanetini Dünya Sağlık Örgütü hastalık kategorisinden çıkarmıştır. Bununla ilgili olarak insanlığa karşı savaş açan DSÖ Türkiye ofisinin önüne 1 Ağustos'ta DSÖ Türkiye'den Defol dedik aynı açıklamayı 11Eylül Saat:14:53'de 81 il'de ve İstanbul Maltepe Miting alanında basına ve kamuoyuna tekrar aciklayacağız. AileHaklari.org Âdem Çevik; Türkiye Aile Meclisi, Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Adalet Platformu Başkanı https://TurkiyeAileBirligi t.me/DunyaAileBirligi wa.me/905327036115 Tel.05322033274
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ve CEDAW ADALETİ DEĞİL EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR..
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ve CEDAW ADALETİ DEĞİL EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR.. AİHS 04.11.1950 tarihinde Roma’da kabul edilmiş, 03.09.1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye Sözleşmeyi, 04.11.1950 tarihinde imzalamış ve 10.03.1954 tarih ve 6366 sayılı Kanun ile onaylamış, Avrupa Konseyi tarafından üyelik 18.05.1954’de yürürlük kazanmıştır. Türkiye, 28 Ocak 1987’de AİHM’ne bireysel başvuru hakkını tanımış, mahkemenin zorunlu yargı yetkisini ise 28 Ocak 1990’da kabul etmiştir Anlaşılacağı üzere, Avrupa Konseyi-AİHS ve Türkiye Birleşmiş Milletler-CEDAW gibi iki temel sözleşmeyle iç hukukuna küresel etik-norm düzeninden “kanun” aktarmaktadır. AİHS ve İstanbul Sözleşmesi gerçekte Türkiye kadınının ve “genişletilmiş kadın figürlerin” erkek kimliğinin davranışlarını gözleme, denetleme, engelleme ve cezalandırma kolluğuna dönüştürülmesini hedeflemektedir. Dolayısıyla bu figürle mücadele, etiğe karşı ahlâk esaslı bir aile modeli teklif etmek ve yaşamak olabilir. AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ADALETİ DEĞİL EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR.. AİHS’nin Türkiye’ye taşıdığı kavram EŞİTLİK ve AYRIMCILIK YASAĞI’dır. Bu kavram CİNSİYETSİZLİĞİ ifade etmektedir. AİHS’inin getirdiği bu iki kavram (Eşitlik, Ayrımcılık Yasağı) TC. Anayasası’nda da düzenlenmiştir: AY Madde 10: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. AY Madde 41: Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Görüleceği üzere aileyi ifsat eden sözleşmelerden İstanbul Sözleşmesi’nin 4/4. maddesinde “kadınlar lehine alınacak her türlü tedbirin ayrımcılık sayılmayacağı hükmünün düzenlendiği, bu hükmün Anayasa’ya aykırı olduğu” iddia bile edilememektedir. Millet iradesinin tecelligahı Meclisimiz TBMM AİHS CEDAW İSTSÖZ dayatmalarına göre anayasa ve yasalar yapılmaktadır nitekim TC. AY’sının 10. maddesi “kadına pozitif ayrımcılığın ayrımcılık olmadığını” düzenlemekte, AY’nın 41. Maddesi kadın-erkek arasında eşitliği koruyucu bir “evlilik düzeni” getirerek kadına pozitif ayrımcılık yapmaktadır. Aile Kavramının Tanımlanmaması ve Bu Tanımın Batı Tarafından Yapılması: Diğer taraftan TC. Anayasası “aile” kavramını tanımlamamaktadır. Tanımlanmamış “aile" kavramını kullanan Anayasa, bir maddesinde özel hayatın ve ailenin korunmasından bahsetmektedir: AY madde 20: Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. AY’nın 20. Maddesi AİHS’nin 8/1 maddesinin aynısıdır: AİHS madde 8/1: Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. AİHS kapsamında kurulan AİHM’lerinin kararlarında “aile” kadın–erkeğin resmi makamlar önünde evlilik tesis ederek kurduğu bir müessese değildir. AİHM eşcinsel evliliğe izin veren düzenlemeleri AİHS’e aykırı bulmamaktadır. AİHS’nin 12. Maddesinde “evlenme hakkı” şöyle düzenlenmiştir: AİHS madde 12: Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın, bu hakkın kullanımını düzenleyen ulusal yasalara uygun olarak evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir. Diğer taraftan 4721 sayılı TMK’nın 40. Maddesindeki “…ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu…” ibaresi, 20/3/2018 tarihli ve 30366 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29/11/2017 tarihli ve 2017/130E, 2017/165K sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. AYM, 29/11/2017 tarihli ve 2017/130E, 2017/165K sayılı Kararı ile cinsiyet değişikliği konusunda TMK’nın getirdiği “üreme yeteneğinden sürekli yoksun bulunmak şartı”nı iptal ederek CİNSİ SAPKINLARA transseksüel LGBTQ bireylere kolaylık getirmiştir. Bu ameliyat trans bireyin biyolojik cinsiyetini iptal etmemekte ve kendisiyle aynı biyolojik cinsiyete sahip ve fakat ameliyat geçirmemiş bir kişiyle resmi nikah yapabilmesine imkân sağlamaktadır. AYM önceAile diyemedi... Diğer taraftan ailelerin tekrar birleşmesi hakkına dair 22 Eylül 2003 tarihli ve 2003/86/EC sayılı Avrupa Konseyi Yönergesi AİLE hakkında bir tanım getirmiştir. Yönerge’nin 2. maddesi “aile” kavramı içinde “partner”i de dahil etmektedir. Bu durumda “partner” kavramını AİHS, CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’nde de geçmektedir Yine 7 Aralık 2000 tarihinde imzalanan ve 1 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 9.maddesinin “Yorum” kısmında “kayıtlı partner” kavramı kullanılmıştır. Görüleceği üzere AİHS ve onun norm üretici içtihat/yargı organı olan AİHM, İstanbul Sözleşmesi’nden çok önce “partner” kelimesini kullanmıştır hatta “Aile” konusunda “partner”, “aynı evde yaşayanların istikrarlı birlikteliklerinin aile sayılacağı”, “cinsiyetsizleştirme” gibi kavramsallaştırmaları hukukî anlamda statüye bağlamaktadır. AİHS’in 14. maddesi cinsel ayrımcılığı da reddetmektedir. AİHM’si “cinsel yönelim” kavramına İstanbul Sözleşmesi’nden (2012) önceki tarihlerde AİHS’nin 14. Maddesine atıf yaparak AİHM kararlarında yer vermiştir. ANAYASA: AY Madde 10- Kanun Önünde Eşitlik: Anayasa’nın bu maddesi iki kez değişikliğe uğramıştır. 2004’de Anayasa’nın 10. maddesine “kadın erkek eşit haklara sahiptir. Devlet kadın erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesinde yükümlüdür” kuralı eklendi. 2010’da bu değişikliğe “Devletin kadın erkek eşitliğini sağlamak amacıyla alacağı tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanmaz” cümlesi eklendi. Anayasa’nın 10. maddesi AİHS CEDAW etkisiyle devletin kadın-erkek eşitliği temelinde ayrımcılık yapamayacağını düzenlemektedir. Keza bu madde, kadınlara yapılacak pozitif ayrımcılığın “ayrımcılık yasağı”nı ihlal etmediğini anayasal ilke olarak kabul etmiştir. Anayasa’nın 10. maddesi yürürlükte olduğu sürece, şiddeti, cinayetleri arttırmaya devam edecektir AY madde 41- Ailenin korunması ve çocuk hakları: AY’nın 41. maddesi, ailenin karı-koca arasında eşitliğini düzenlemektedir. Bu madde, İstanbul Sözleşmesi’nin 12/1 maddesindeki “Taraf devletlerin, kadınların daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesine veya kadınların ve erkeklerin toplumsal olarak klişeleşmiş rollerine dayalı ön yargıların, törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların (dinin) kökünün kazınması amacıyla kadınların ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarının değiştirilmesine yardımcı olacak tedbirleri almak” yükümlülüğüne dair ifadelerin daha yumuşak şekilde dile getirilmesinden ibarettir. CEDAW dayatmasıyla AY’nın başlangıç kısmıyla, 10. ve 41. maddelerinde yer alan hükümler nedeniyle aile hakkında müspet neticelere vesile olmayacaktır. AY madde 90- Milletlerarası Anlaşmalar İç Hukukun Belirleyeni ve Parçasıdır: Anayasa’nın 90. maddesine 2004 yılında yapılan bir değişiklikle uluslararası anlaşmaların iç hukuktaki yeri belirlenmiştir. Buna göre, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir.” Ayrıca bu madde şu hükmü getirir: “Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.” AY 90. madde, Türkiye’de seçimle gelen TBMM’nin millet iradesini, çoğunluk milletvekillerinin oylarıyla köklü şekilde by-pass etmektedir. Uluslararası sözleşmeleri Anayasa’nın üstünde bir norm olarak getirmektedir. Bu anlamda Türkiye AİHS, CEDAW, CEDAW ek Protokol, Pekin Deklarasyonu, Lanzarote, Fullbright, İSTSÖZ DSÖ vb sözleşmeleri imzalamış ve iç hukukunda da bu sözleşmelere göre değişiklikler gerçekleştirmiştir. 3Eylül Saat:19:26'da AKSARAY/Öğretmenevi'nde ve 5 Eylül istanbul Eyüp Meydanı'nda Saat:14:53'de #DSÖ AİHS CEDAW'ın #ToplumsalCinsiyet maskesiyle teşvik ettiği #SapkınlığaDurDe! #AileniKoru basına Açıklama yapacağız. 17Mayıs 1990'dan önce akılsızların sapkınlık hastalığı olarak görülen eşcinsellik melanetini Dünya Sağlık Örgütü hastalık kategorisinden çıkarmıştır. Bununla ilgili olarak insanlığa karşı savaş açan DSÖ Türkiye ofisinin önüne 1 Ağustos'ta DSÖ Türkiye'den Defol dedik aynı açıklamayı 11Eylül Saat:14:53'de 81 il'de ve İstanbul Maltepe Miting alanında basına ve kamuoyuna tekrar aciklayacağız. AileHaklari.org Âdem Çevik; Türkiye Aile Meclisi, Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Adalet Platformu Başkanı https://TurkiyeAileBirligi t.me/DunyaAileBirligi wa.me/905327036115 Tel.05322033274
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.