2020 ABD Başkanlık Seçimleri: Ufukta Biden görünüyor

DÜNYA (AA) - Anadolu Ajansı | 19.10.2020 - 15:27, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

2020 ABD Başkanlık Seçimleri: Ufukta Biden görünüyor

Biden başkanlığı artık giderek daha muhtemel görünüyor ve bu, eski başkan yardımcısının dış politika tercihlerinin önümüzdeki dört yılın gerçekliği olacağı anlamına geliyor.
<p>3 Kasım ABD başkanlık se&ccedil;imlerine sadece haftalar kala, &ccedil;oğu ankete g&ouml;re şu anki ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın neredeyse iki haneli rakamlarla &ouml;n&uuml;nden giden eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden halk oylamasını kolayca kazanacaktır. Bununla birlikte, Hillary Clinton da 2016 kampanyasının sonlarında yarışı m&uuml;him bir farkla &ouml;nde g&ouml;t&uuml;r&uuml;yordu ve ardından yaklaşık &uuml;&ccedil; milyon oy farkla halk oylamasını kazandı. Bu farka rağmen Clinton Se&ccedil;ici Kurulu kazanamadı ve Trump başkan oldu.</p> <p>&nbsp;</p> <p><img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; color:rgb(33, 37, 41); font-family:-apple-system,blinkmacsystemfont,segoe ui,roboto,helvetica neue,arial,sans-serif,apple color emoji,segoe ui emoji,segoe ui symbol,noto color emoji; font-size:16px; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /></p> <blockquote>Biden&#39;ın dış politika ekibinin basın a&ccedil;ıklamaları da pek &uuml;mit vadetmiyor, hele T&uuml;rkiye&rsquo;yle ilgili hi&ccedil; &uuml;mit vermiyor.</blockquote> <p>2016&rsquo;da alınan sonu&ccedil;, t&uuml;m g&ouml;zlemcileri, 2020 se&ccedil;iminin potansiyel sonu&ccedil;larına daha ihtiyatlı yaklaşmaya zorluyor. Şu anda Joe Biden Se&ccedil;ici Kurulu da kazanacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ve istatistik&icirc; tahmin sitesi 538, Biden&rsquo;ın zaferine yaklaşık onda dokuz ihtimal veriyor. Ancak yine de başkanın kim olacağını iki parti arasında gidip gelen beş, altı civarında eyalet belirleyecek gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. &ldquo;Gidip gelen eyaletler&rdquo; (swing states), anketlerin hangi adayın kazanacağını hen&uuml;z kesin olarak g&ouml;stermediği eyaletlerdir ve bu se&ccedil;imlerde Florida, Pennsylvania, Michigan, Minnesota, Wisconsin, Arizona ve Nevada gibi eyaletler genel olarak iki adayın da kazanma ihtimalinin bulunduğu eyaletler olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Son anketlerin bir &ccedil;oğu, Biden&rsquo;ın bu eyaletlerin &ccedil;oğunda &ouml;nde gittiğini g&ouml;steriyor, fakat aradaki farklar genelde b&uuml;y&uuml;k değil; başa baş bir gidişle y&uuml;zde d&ouml;rt veya beş puanlık bir fark arasında bir skala s&ouml;z konusu.</p> <p>İhtiyatlı olmayı gerektiren şey ise 2016 kampanyasının aynı noktasında, Clinton&rsquo;ın bu iki parti arasında gidip gelen eyaletlerin &ccedil;oğunda benzer puan farklarıyla &ouml;nde olup neticede yarıştan galip &ccedil;ıkamamış olduğu ger&ccedil;eğidir. Bu nedenle, Biden galip gelecek gibi g&ouml;r&uuml;nse de, oy pusulaları sayılıncaya kadar, kendinden emin tespitler yapabilecek pek kimse &ccedil;ıkmayacaktır.</p> <p>&nbsp;</p> <p><img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; color:rgb(33, 37, 41); font-family:-apple-system,blinkmacsystemfont,segoe ui,roboto,helvetica neue,arial,sans-serif,apple color emoji,segoe ui emoji,segoe ui symbol,noto color emoji; font-size:16px; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /></p> <blockquote>Biden, T&uuml;rk kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan Aralık 2019&rsquo;daki New York Times r&ouml;portajındaki g&ouml;r&uuml;şlerini koruyor. Bu durum, eğer se&ccedil;ilirse, Biden&#39;ın Ocak 2021&rsquo;den itibaren T&uuml;rk liderliğiyle &ccedil;alışma ilişkisi kurma becerisi konusunda b&uuml;y&uuml;k endişelere sebep olacak.</blockquote> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <h3>Bir iktidar devri olacak mı?</h3> <p>Son yirmi yıldır ABD se&ccedil;imlerinin temel ve n&uuml;kseden bir meselesi olmayı s&uuml;rd&uuml;ren oy pusulası sayımı, şimdiden hararetli bir tartışmanın konusu haline gelmiş durumda. ABD&rsquo;de 200 binden fazla kişinin hayatına mal olan ve devam eden salgın nedeniyle, se&ccedil;imde postayla g&ouml;nderilen oy pusulalarında b&uuml;y&uuml;k bir artış bekleniyor. Postayla oy verme, tarihsel olarak, oylamada ciddi bir usuls&uuml;zl&uuml;k kaynağı olmamasına rağmen, Başkan Trump ve Cumhuriyet&ccedil;i Parti&rsquo;nin bazı kesimleri tarafından sahtekarlığa a&ccedil;ık olduğu i&ccedil;in eleştiriliyor. Postayla g&ouml;nderilen oy pusulalarındaki artışın neden olduğu gecikmeler nedeniyle, ortadaki eyaletlerin bazısındaki sonu&ccedil;lar 3 Kasım&rsquo;dan sonraki g&uuml;nler boyunca netleşmeyebilir. Bazı yorumcular daha da uzun gecikmeler yaşanabileceğine işaret ediyorlar.</p> <p><img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; color:rgb(33, 37, 41); font-family:-apple-system,blinkmacsystemfont,segoe ui,roboto,helvetica neue,arial,sans-serif,apple color emoji,segoe ui emoji,segoe ui symbol,noto color emoji; font-size:16px; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /></p> <blockquote>Se&ccedil;imi kazanırsa Biden, ge&ccedil;tiğimiz bir yılı kendilerine saldırarak ge&ccedil;irdiği T&uuml;rk liderliğiyle y&uuml;zleşmek zorunda kalacak. Bu tavrı, Obama&rsquo;nın T&uuml;rk yetkililerle temel aracısı olarak ge&ccedil;irdiği sekiz yılın &uuml;st&uuml;ne eklenmeli elbette...</blockquote> <p>Ayrıca Trump, se&ccedil;imi kaybederse alışılmadık y&ouml;ntemlere başvurabileceğini ima etmeye devam ediyor. Son haftalarda, se&ccedil;im kendi lehine sonu&ccedil;lanmadığı takdirde &ldquo;iktidar devri yerleşik team&uuml;llere g&ouml;re ger&ccedil;ekleşecektir&rdquo; diyemedi.</p> <p>Trump&rsquo;ın g&ouml;revden alınma davasının yerini pandemi krizine bıraktığı, bunlara bir de ırk&ccedil;ılık ve polis şiddetine karşı yaygın protestoların eklendiği ve b&ouml;ylece geride bıraktığımız son bir yılda iyice bı&ccedil;ak sırtı bir hal alan ABD&rsquo;nin i&ccedil; siyasi atmosferinde, Trump&rsquo;ın sergilediği bu tavır mevcut gerilimi k&ouml;r&uuml;kl&uuml;yor. Yaza gelindiğinde ise protestolar karşıt gruplar arasında &ccedil;atışmalara sahne olmaya başladı. Zıtlaşmalar yer yer şiddete d&ouml;n&uuml;şerek &ouml;l&uuml;mlere sebep oldu. Protestolar devam ederken ABD &ccedil;evre felaketleriyle sarsıldı. Batı Kıyısı&rsquo;nda yaşanan felaket niteliğindeki orman yangınları d&uuml;zinelerce insanın canını aldı ve tamamen yanıp k&uuml;l olan yerleşimler oldu. G&uuml;ney, geniş bir coğrafyayı etkileyen &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k sellere neden olan kasırgalarla karşı karşıya kaldı. ABD&rsquo;de halk &ccedil;ok moralsiz ve hırpalanmış durumda.</p> <h3>Biden başkanlığında T&uuml;rk-Amerikan ilişkileri</h3> <p>Biden başkanlığı artık giderek daha muhtemel g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ve bu, eski başkan yardımcısının dış politika tercihlerinin &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;rt yılın ger&ccedil;ekliği olacağı anlamına geliyor. Daha &ouml;nce, Biden&rsquo;ın Aralık 2019&rsquo;da New York Times (NYT) yazı işleri ekibiyle [1] yaptığı r&ouml;portajı analiz etmiştim; bu yazım daha sonra T&uuml;rk kamuoyunda yoğun bir tartışmanın konusu oldu. Biden&rsquo;ın bu r&ouml;portajda dile getirdiği, yanlış bilgilendirilme kaynaklı, rahatsız edici g&ouml;r&uuml;şler, Ocak 2021&rsquo;den itibaren T&uuml;rk liderliğiyle &ccedil;alışma ilişkisi kurma becerisi konusunda b&uuml;y&uuml;k endişeye sebep olacak cinsten. Biden aradan ge&ccedil;en aylarda da T&uuml;rkiye&rsquo;ye y&ouml;nelik d&uuml;şmanca tavrını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml; ve doğrudan T&uuml;rkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan&rsquo;ı hedef alan birka&ccedil; mesaj yayımladı. Biden bu meseleyi a&ccedil;ık&ccedil;a bir oy toplama aracı olarak g&ouml;r&uuml;yor.</p> <p>Se&ccedil;imi kazanırsa Biden, ge&ccedil;tiğimiz bir yılı kendilerine saldırarak ge&ccedil;irdiği aynı T&uuml;rk liderliğiyle y&uuml;zleşmek zorunda kalacak. Bu tavrı, Obama&rsquo;nın T&uuml;rk yetkililerle temel aracısı olarak ge&ccedil;irdiği sekiz yılın &uuml;st&uuml;ne eklenmeli elbette... Bu s&uuml;re zarfında, Obama y&ouml;netiminin ABD h&uuml;k&uuml;metinin bile ter&ouml;rist olarak tanımladığı bir ter&ouml;rist grubun (PKK) Suriye kolunu silahlandırmaya, eğitmeye ve ardından bu konuda &ouml;nyargılı olmaya karar vermesinin ardından Biden, ABD&rsquo;nin NATO m&uuml;ttefiki Ankara ile ilişkilerinin &ccedil;&ouml;k&uuml;ş&uuml;ne &ldquo;riayet&rdquo; etti. Peki, Biden acaba yeni bir yaklaşım planlıyor mu, yoksa aynı tavrın daha bol miktarına mı şahit olacağız? Şu an itibariyle Biden, T&uuml;rk ortaklarıyla farklı bir ilişki &ouml;ng&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;ne dair hi&ccedil;bir emare ortaya koymuş değil.</p> <h3>Biden&rsquo;ın dış politika ekibi</h3> <p>Aynısını Biden&rsquo;ın dış politika danışmanları i&ccedil;in de s&ouml;yleyebilir miyiz? Haberlere g&ouml;re Biden, kampanya platformu dahilinde dış politikasının temel bileşenlerini form&uuml;le etmek ve se&ccedil;ilmesi durumunda ABD dış politikasının d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n&uuml; hazırlamak &uuml;zere &ccedil;alışma gruplarına ayrılmış, muhtemelen toplam iki bin personelden oluşan b&uuml;y&uuml;k bir dış politika ekibi oluşturdu. Antony Blinken, Jake Sullivan, Avril Haines, Brian McKeon ve Julianne Smith gibi fig&uuml;rlerden, sık sık Biden&rsquo;ın dış politika danışmanlarının &ldquo;i&ccedil; halkası&rdquo; olarak bahsediliyor (şu ana kadar &ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r ki Ben Rhodes&rsquo;un adı g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m listelerde ge&ccedil;miyor).</p> <p>Haines ve Smith&rsquo;in her ikisi de Obama y&ouml;netiminde &uuml;st d&uuml;zey vazifeler deruhte ettiler; Avril Haines, her iki g&ouml;rev de Obama d&ouml;neminde olmak &uuml;zere, CIA&rsquo;in m&uuml;d&uuml;r yardımcılığı ve Ulusal G&uuml;venlik danışman yardımcılığında bulundu. Smith 2012-2013&rsquo;te Biden&rsquo;a ulusal g&uuml;venlik danışmanlığı yapmak &uuml;zere Pentagon&rsquo;dan Beyaz Saray&rsquo;a ge&ccedil;ti. Smith &ccedil;ok sayıda eski ABD dış politika yetkilisinin Obama&rsquo;ya g&ouml;nderdiği ve onu T&uuml;rk liderliğine daha agresif yaklaşmaya &ccedil;ağıran 2014 tarihli bir mektuba imza koyanlardan. Smith de aradan ge&ccedil;en yıllarda T&uuml;rkiye&rsquo;yle ilgili olumsuz basın a&ccedil;ıklamaları yaptı.</p> <p>McKeon Biden&rsquo;ın Senato&rsquo;da ge&ccedil;irdiği yıllarda uzun bir s&uuml;re boyunca onun dış politika danışmanı olarak &ccedil;alıştı ve ayrıca Obama y&ouml;netiminde Savunma Bakanlığı politika yetkilisi olarak &ccedil;alıştı. McKeon ABD&rsquo;nin kendi kamuoyunu kandırmak i&ccedil;in PKK&rsquo;nın Suriye koluna yapıştırılmış bir etiket olan &ldquo;Suriye Savunma G&uuml;c&uuml;&rsquo;ne&rdquo; (SDG) verdiği desteği a&ccedil;ık&ccedil;a savundu ve T&uuml;rk g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerinden &ldquo;d&uuml;şman&rdquo; olarak bahsetti. [2]</p> <h3>İzlenmesi gerekenler: Antony Blinken ve Jake Sullivan</h3> <p>Blinken ve Sullivan ise genellikle Biden&rsquo;ın dış politika ekibinin en &ouml;nde gelen isimleri olarak kabul ediliyor. Blinken, T&uuml;rkiye&rsquo;ye malum isimlerden: başarısız Temmuz 2016 FET&Ouml; darbe girişiminin ardından gecikmeli olarak T&uuml;rkiye&rsquo;ye g&ouml;nderilen Obama y&ouml;netimi yetkililerinden biri. Blinken 2017&rsquo;nin başlarında NYT i&ccedil;in ABD&rsquo;nin SDG&rsquo;yi silahlandırmaya ve eğitmeye devam etmesini isteyen uzun bir başyazı yazdı. Blinken&rsquo;ın yorum yazısı hatalı mantığıyla dikkat &ccedil;ekiyordu: SDG&rsquo;nin ABD tarafından sağlanan silahları T&uuml;rkiye&rsquo;ye saldırmak i&ccedil;in kullanmaktan ka&ccedil;ınmaya ikna edilebileceğini savunuyordu, ancak yalnızca birka&ccedil; paragraf sonra Trump y&ouml;netimini T&uuml;rkiye&rsquo;nin PKK ile m&uuml;cadelesine yardım etmeye &ccedil;ağırıyordu. Blinken&rsquo;ın &ccedil;ok mu saf, yoksa samimiyetsiz mi olduğu okuyucunun irfanına kalmış.</p> <p>Blinken&rsquo;ın T&uuml;rkiye hakkındaki a&ccedil;ıklamaları, Biden&rsquo;ınkilerin aksine, genellikle daha dikkatli. Blinken Temmuz ayında Hudson Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne [3] kapsamlı bir r&ouml;portaj verdi ve bu r&ouml;portaj meyanında muhatabı kendisine doğrudan T&uuml;rkiye&rsquo;yle ilgili sorular sordu. Biden&rsquo;ın NYT edit&ouml;rlerine s&ouml;ylediği kafası karışık ve hasmane s&ouml;zlerin aksine, Blinken&rsquo;ın yorumları &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; ve sakindi: &ldquo;A&ccedil;ık&ccedil;ası T&uuml;rkiye ile daha verimli ve olumlu bir ilişki kurmanın bir yolunu bulmak istiyoruz, ancak bu, T&uuml;rk h&uuml;k&uuml;metinin de aynı şeyi istemesini gerektiriyor. Belli ki bazı ger&ccedil;ek sorunlarımız ve farklılıklarımız var, ama aynı zamanda birlikte daha etkili &ccedil;alışmanın yollarını bulmamızın mantıklı olacağı alanlar da var, &ouml;rneğin Suriye onlardan biri&rdquo; &ldquo;Umarım bunu yapmanın yollarını bulabiliriz, ancak ilişkide karşılaştığımız bazı zorlukları k&uuml;&ccedil;&uuml;msemek istemiyorum ve bu, bence her şeyden &ouml;nce, son derece doğrudan ve net bir konuşma gerektirecek. Demem o ki Başkan Yardımcısı&rsquo;nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uzun bir ilişkisi var. Birbirlerini uzun zamandır tanıyorlar. Pek &ccedil;ok konuda doğrudan irtibat halinde oldular ve sanırım T&uuml;rkiye ile &ccedil;alışırken bu ilişkinin en &ouml;nemli şey olduğunu g&ouml;rd&uuml;k&rdquo;.</p> <p>Biden&rsquo;a kıyasla Blinken, en azından, doğa&ccedil;lama se&ccedil;im kampanyası yorumlarının kampanya d&ouml;nemi sona erdikten sonra kişisel ilişkiler konusunda pek bir fayda sağlamayabileceğinin daha bir farkında gibi. Blinken&rsquo;ın T&uuml;rkiye konusundaki ihtiyatlı tutumunun Biden&rsquo;a etki edip etmeyeceğini zaman g&ouml;sterecek.</p> <p>Sullivan, yukarıda belirtilen diğer şahıslara benzer şekilde, Obama y&ouml;netiminde &uuml;st d&uuml;zey bir siyasi g&ouml;revde bulundu. Sullivan 2019&rsquo;un başlarında The Atlantic&rsquo;e [4], yeniden canlandırılmış bir ABD dış politikasına y&ouml;nelik vizyonunu ortaya koyduğu ayrıntılı bir makale yazdı. Bu makaleye eşlik eden biyografisinin netleştirdiği gibi, Sullivan T&uuml;rkiye&rsquo;ye y&ouml;nelik politika tasarlayan ve uygulayan kişi ve kurumlarla yakından bağlantılıydı: &ldquo;Başkan Yardımcısı Joe Biden&rsquo;ın ulusal g&uuml;venlik danışmanlığında bulunan [Sullivan], ABD Dışişleri Bakanlığı politika planlama direkt&ouml;rl&uuml;ğ&uuml; ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton&rsquo;ın &ouml;zel kalem yardımcılığını yapmıştır&rdquo;.</p> <p>Bu yorum yazısında Sullivan, ABD&rsquo;nin hem uluslararası hem de yerel zorlukları aşmak ve bir kez daha k&uuml;resel liderlik rol&uuml;n&uuml; &uuml;stlenmek i&ccedil;in &ldquo;Amerikan istisnacılığı&rdquo; anlayışını canlandırması ve yeniden form&uuml;le etmesi gerektiğini savunuyor. Elbette b&ouml;yle bir arg&uuml;man d&uuml;nyadaki pek &ccedil;ok kişinin duymak istediği bir şey değil, ama yazar iyimser g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Her hal&uuml;k&acirc;rda, Sullivan&rsquo;ın makalesi &ccedil;oğunlukla pek şatafatlı ama belirsiz re&ccedil;etelerden oluşuyor ve bunlara ABD ve d&uuml;nyanın yakın tarihine dair yaptığı sıhhati sorgulanabilir tespitler eşlik ediyor. Sullivan, makalenin yayınlanmasından bu yana ge&ccedil;en yirmi ay i&ccedil;inde, diğer forumlarda da benzer a&ccedil;ıklamalar yaptı.</p> <h3>Biden başkanlığının ABD dış politikası: Aynısının daha fazlası</h3> <p>Genel olarak, Biden&rsquo;ın dış politika ekibinin basın a&ccedil;ıklamaları pek &uuml;mit vadetmiyor; hele T&uuml;rkiye&rsquo;yle ilgili hi&ccedil; &uuml;mit vermiyor. National Interest gibi muhafazak&acirc;r bir yayın bile, Biden ekibinin dış politika re&ccedil;etelerini &ldquo;h&acirc;l&acirc; bir nostaljinin -ABD hegemonyasının mutlak ve yardımseverliğinin sınırsız g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml; efsanevi bir &lsquo;Amerikan Y&uuml;zyılı&rsquo; nostaljisinin- pen&ccedil;esinde olan bir Washington nizamının temsilcisi&rdquo; olarak &ouml;zetliyor. [5]</p> <p>Hep birlikte ele alındığında, (artık halk dilinde &ldquo;Blob&rdquo; olarak bilinen) Washington dış politika se&ccedil;kinlerinin genel olarak d&uuml;nyaya, ama aynı zamanda &ouml;zel olarak T&uuml;rkiye&rsquo;ye y&ouml;nelik tutumları, esas olarak, hakkında politikalar tasarladıkları d&uuml;nyayı anlamadıkları y&ouml;n&uuml;ndeki ş&uuml;phemi artırmaya yarıyor. D&uuml;nyayı idrak etmeye, hatta ABD &ccedil;ıkarlarının ayırdına varmaya yetecek bilgi veya analitik kapasiteye sahip olup olmadıkları tamamen belirsiz g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Bu hissiyatımda yalnız değilim; ancak dış politika oluşturmaktan sorumlu olanlara da benzer endişeler dile getirildiğinde, genelde gelen cevap, dış politika form&uuml;lasyonunun &ldquo;kusurlu&rdquo; ve &ldquo;zor&rdquo; olduğu ve hataların beklenmesinin gerektiği y&ouml;n&uuml;nde. Yani dile getirilen şey, Donald Rumsfeld&rsquo;in basına yaptığı o mahut &ldquo;bilinen bilinenler&rdquo; a&ccedil;ıklamasının farklı bir versiyonu. Rumsfeld&rsquo;in cevabındaki sorun, hi&ccedil;bir zaman cevabı i&ccedil;ine koyduğu kavramsal &ccedil;er&ccedil;eve değildi; mesele daha ziyade, yanlış ya da var olmayan gerek&ccedil;elere dayanan, o d&ouml;nemde g&ouml;zlemciler tarafından da b&ouml;yle olduğu y&ouml;n&uuml;nde eleştirilen ve sonradan Irak&rsquo;ın felaket niteliğindeki işgalini rasyonelleştirmek i&ccedil;in kullanılan bir politikayı haklı &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in, aslında &ldquo;bilinmeyen bilinmeyenleri&rdquo; kullanmasıydı.</p> <p>Amerikan siyasi koridorunun her iki cenahının da T&uuml;rkiye&rsquo;nin bulunduğu b&ouml;lgede hangi demokratik olmayan rejimleri desteklemeleri gerektiğini tartışarak zaman ge&ccedil;irdiği şu sıralar -İran&rsquo;a karşı &ldquo;Otoriterlik Ekseni&rdquo; (yani Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Bahreyn)- Jake Sullivan&rsquo;ın bizi benimsemeye kuvvetle teşvik ettiği değerlerin uzun zaman &ouml;nce bir kenara atıldığı g&uuml;n gibi ortada. İran mı, yoksa Suudi Arabistan ve ş&uuml;rekası mı desteklenmeli, silahlandırılmalı, korunmalı ve hangisiyle m&uuml;zakere edilmeli konusundaki tartışma, b&uuml;t&uuml;n&uuml;yle, ABD politikasının merkezinde bulunan, T&uuml;rkiye&rsquo;nin i&ccedil;inde bulunduğu b&ouml;lgeyle ilgili ahlaki ve ideolojik boşluğu g&ouml;steriyor. Gayet ortada olduğu &uuml;zere, ABD&rsquo;nin anlamak, birlikte b&ouml;lgesel sorunları &ccedil;&ouml;zmek ve daha iyi bir karşılıklı ilişki kurmak i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k &ccedil;aba sarf etmesi gereken devlet, 1950&rsquo;den beri demokratik bir toplum ve 1952&rsquo;den beri NATO m&uuml;ttefiki olan T&uuml;rkiye&rsquo;dir. Bu hakikat, herhangi bir tartışma dahi gerektirmeyecek kadar ortada olsa gerek.</p> <p>Ne var ki Joe Biden, zehirli bir T&uuml;rkiye karşıtı s&ouml;ylemi, kazanan bir se&ccedil;im yılı stratejisi olarak g&ouml;r&uuml;yor.</p> <p>[1999 yılından bu yana İstanbul&rsquo;da yaşayan Adam McConnel Sabancı &Uuml;niversitesi&rsquo;nde T&uuml;rk tarihi dersleri vermektedir; tarih alanındaki y&uuml;ksek lisans ve doktora derecelerini de aynı &uuml;niversiteden almıştır]</p> <p>M&uuml;tercim: &Ouml;mer &Ccedil;olakoğlu</p> <p><a href="https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-joe-biden-confronts-turkey-in-the-vast-external-realm/1857519" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">[1] https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-joe-biden-confronts-turkey-in-the-vast-external-realm/1857519</a></p> <p>[2]&nbsp;<a href="https://www.justsecurity.org/61991/false-comparisons-obamas-military-withdrawal-iraq-trumps-syria-disengagement/" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">https://www.justsecurity.org/61991/false-comparisons-obamas-military-withdrawal-iraq-trumps-syria-disengagement/</a></p> <p>[3]&nbsp;<a href="https://www.hudson.org/research/16210-transcript-dialogues-on-american-foreign-policy-and-world-affairs-a-conversation-with-former-deputy-secretary-of-state-antony-blinken" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">https://www.hudson.org/research/16210-transcript-dialogues-on-american-foreign-policy-and-world-affairs-a-conversation-with-former-deputy-secretary-of-state-antony-blinken</a></p> <p>[4]&nbsp;<a href="https://www.theatlantic.com/magazine/archive/2019/01/yes-america-can-still-lead-the-world/576427/" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">https://www.theatlantic.com/magazine/archive/2019/01/yes-america-can-still-lead-the-world/576427/</a></p> <p>[5]&nbsp;<a href="https://nationalinterest.org/feature/just-how-good-joe-bidenE28099s-foreign-policy-team-170216" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">https://nationalinterest.org/feature/just-how-good-joe-bidenE28099s-foreign-policy-team-170216</a></p>
Biden başkanlığı artık giderek daha muhtemel görünüyor ve bu, eski başkan yardımcısının dış politika tercihlerinin önümüzdeki dört yılın gerçekliği olacağı anlamına geliyor.
<p>3 Kasım ABD başkanlık se&ccedil;imlerine sadece haftalar kala, &ccedil;oğu ankete g&ouml;re şu anki ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın neredeyse iki haneli rakamlarla &ouml;n&uuml;nden giden eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden halk oylamasını kolayca kazanacaktır. Bununla birlikte, Hillary Clinton da 2016 kampanyasının sonlarında yarışı m&uuml;him bir farkla &ouml;nde g&ouml;t&uuml;r&uuml;yordu ve ardından yaklaşık &uuml;&ccedil; milyon oy farkla halk oylamasını kazandı. Bu farka rağmen Clinton Se&ccedil;ici Kurulu kazanamadı ve Trump başkan oldu.</p> <p>&nbsp;</p> <p><img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; color:rgb(33, 37, 41); font-family:-apple-system,blinkmacsystemfont,segoe ui,roboto,helvetica neue,arial,sans-serif,apple color emoji,segoe ui emoji,segoe ui symbol,noto color emoji; font-size:16px; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /></p> <blockquote>Biden&#39;ın dış politika ekibinin basın a&ccedil;ıklamaları da pek &uuml;mit vadetmiyor, hele T&uuml;rkiye&rsquo;yle ilgili hi&ccedil; &uuml;mit vermiyor.</blockquote> <p>2016&rsquo;da alınan sonu&ccedil;, t&uuml;m g&ouml;zlemcileri, 2020 se&ccedil;iminin potansiyel sonu&ccedil;larına daha ihtiyatlı yaklaşmaya zorluyor. Şu anda Joe Biden Se&ccedil;ici Kurulu da kazanacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ve istatistik&icirc; tahmin sitesi 538, Biden&rsquo;ın zaferine yaklaşık onda dokuz ihtimal veriyor. Ancak yine de başkanın kim olacağını iki parti arasında gidip gelen beş, altı civarında eyalet belirleyecek gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. &ldquo;Gidip gelen eyaletler&rdquo; (swing states), anketlerin hangi adayın kazanacağını hen&uuml;z kesin olarak g&ouml;stermediği eyaletlerdir ve bu se&ccedil;imlerde Florida, Pennsylvania, Michigan, Minnesota, Wisconsin, Arizona ve Nevada gibi eyaletler genel olarak iki adayın da kazanma ihtimalinin bulunduğu eyaletler olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Son anketlerin bir &ccedil;oğu, Biden&rsquo;ın bu eyaletlerin &ccedil;oğunda &ouml;nde gittiğini g&ouml;steriyor, fakat aradaki farklar genelde b&uuml;y&uuml;k değil; başa baş bir gidişle y&uuml;zde d&ouml;rt veya beş puanlık bir fark arasında bir skala s&ouml;z konusu.</p> <p>İhtiyatlı olmayı gerektiren şey ise 2016 kampanyasının aynı noktasında, Clinton&rsquo;ın bu iki parti arasında gidip gelen eyaletlerin &ccedil;oğunda benzer puan farklarıyla &ouml;nde olup neticede yarıştan galip &ccedil;ıkamamış olduğu ger&ccedil;eğidir. Bu nedenle, Biden galip gelecek gibi g&ouml;r&uuml;nse de, oy pusulaları sayılıncaya kadar, kendinden emin tespitler yapabilecek pek kimse &ccedil;ıkmayacaktır.</p> <p>&nbsp;</p> <p><img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; color:rgb(33, 37, 41); font-family:-apple-system,blinkmacsystemfont,segoe ui,roboto,helvetica neue,arial,sans-serif,apple color emoji,segoe ui emoji,segoe ui symbol,noto color emoji; font-size:16px; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /></p> <blockquote>Biden, T&uuml;rk kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan Aralık 2019&rsquo;daki New York Times r&ouml;portajındaki g&ouml;r&uuml;şlerini koruyor. Bu durum, eğer se&ccedil;ilirse, Biden&#39;ın Ocak 2021&rsquo;den itibaren T&uuml;rk liderliğiyle &ccedil;alışma ilişkisi kurma becerisi konusunda b&uuml;y&uuml;k endişelere sebep olacak.</blockquote> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <h3>Bir iktidar devri olacak mı?</h3> <p>Son yirmi yıldır ABD se&ccedil;imlerinin temel ve n&uuml;kseden bir meselesi olmayı s&uuml;rd&uuml;ren oy pusulası sayımı, şimdiden hararetli bir tartışmanın konusu haline gelmiş durumda. ABD&rsquo;de 200 binden fazla kişinin hayatına mal olan ve devam eden salgın nedeniyle, se&ccedil;imde postayla g&ouml;nderilen oy pusulalarında b&uuml;y&uuml;k bir artış bekleniyor. Postayla oy verme, tarihsel olarak, oylamada ciddi bir usuls&uuml;zl&uuml;k kaynağı olmamasına rağmen, Başkan Trump ve Cumhuriyet&ccedil;i Parti&rsquo;nin bazı kesimleri tarafından sahtekarlığa a&ccedil;ık olduğu i&ccedil;in eleştiriliyor. Postayla g&ouml;nderilen oy pusulalarındaki artışın neden olduğu gecikmeler nedeniyle, ortadaki eyaletlerin bazısındaki sonu&ccedil;lar 3 Kasım&rsquo;dan sonraki g&uuml;nler boyunca netleşmeyebilir. Bazı yorumcular daha da uzun gecikmeler yaşanabileceğine işaret ediyorlar.</p> <p><img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; color:rgb(33, 37, 41); font-family:-apple-system,blinkmacsystemfont,segoe ui,roboto,helvetica neue,arial,sans-serif,apple color emoji,segoe ui emoji,segoe ui symbol,noto color emoji; font-size:16px; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /></p> <blockquote>Se&ccedil;imi kazanırsa Biden, ge&ccedil;tiğimiz bir yılı kendilerine saldırarak ge&ccedil;irdiği T&uuml;rk liderliğiyle y&uuml;zleşmek zorunda kalacak. Bu tavrı, Obama&rsquo;nın T&uuml;rk yetkililerle temel aracısı olarak ge&ccedil;irdiği sekiz yılın &uuml;st&uuml;ne eklenmeli elbette...</blockquote> <p>Ayrıca Trump, se&ccedil;imi kaybederse alışılmadık y&ouml;ntemlere başvurabileceğini ima etmeye devam ediyor. Son haftalarda, se&ccedil;im kendi lehine sonu&ccedil;lanmadığı takdirde &ldquo;iktidar devri yerleşik team&uuml;llere g&ouml;re ger&ccedil;ekleşecektir&rdquo; diyemedi.</p> <p>Trump&rsquo;ın g&ouml;revden alınma davasının yerini pandemi krizine bıraktığı, bunlara bir de ırk&ccedil;ılık ve polis şiddetine karşı yaygın protestoların eklendiği ve b&ouml;ylece geride bıraktığımız son bir yılda iyice bı&ccedil;ak sırtı bir hal alan ABD&rsquo;nin i&ccedil; siyasi atmosferinde, Trump&rsquo;ın sergilediği bu tavır mevcut gerilimi k&ouml;r&uuml;kl&uuml;yor. Yaza gelindiğinde ise protestolar karşıt gruplar arasında &ccedil;atışmalara sahne olmaya başladı. Zıtlaşmalar yer yer şiddete d&ouml;n&uuml;şerek &ouml;l&uuml;mlere sebep oldu. Protestolar devam ederken ABD &ccedil;evre felaketleriyle sarsıldı. Batı Kıyısı&rsquo;nda yaşanan felaket niteliğindeki orman yangınları d&uuml;zinelerce insanın canını aldı ve tamamen yanıp k&uuml;l olan yerleşimler oldu. G&uuml;ney, geniş bir coğrafyayı etkileyen &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k sellere neden olan kasırgalarla karşı karşıya kaldı. ABD&rsquo;de halk &ccedil;ok moralsiz ve hırpalanmış durumda.</p> <h3>Biden başkanlığında T&uuml;rk-Amerikan ilişkileri</h3> <p>Biden başkanlığı artık giderek daha muhtemel g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ve bu, eski başkan yardımcısının dış politika tercihlerinin &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;rt yılın ger&ccedil;ekliği olacağı anlamına geliyor. Daha &ouml;nce, Biden&rsquo;ın Aralık 2019&rsquo;da New York Times (NYT) yazı işleri ekibiyle [1] yaptığı r&ouml;portajı analiz etmiştim; bu yazım daha sonra T&uuml;rk kamuoyunda yoğun bir tartışmanın konusu oldu. Biden&rsquo;ın bu r&ouml;portajda dile getirdiği, yanlış bilgilendirilme kaynaklı, rahatsız edici g&ouml;r&uuml;şler, Ocak 2021&rsquo;den itibaren T&uuml;rk liderliğiyle &ccedil;alışma ilişkisi kurma becerisi konusunda b&uuml;y&uuml;k endişeye sebep olacak cinsten. Biden aradan ge&ccedil;en aylarda da T&uuml;rkiye&rsquo;ye y&ouml;nelik d&uuml;şmanca tavrını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml; ve doğrudan T&uuml;rkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan&rsquo;ı hedef alan birka&ccedil; mesaj yayımladı. Biden bu meseleyi a&ccedil;ık&ccedil;a bir oy toplama aracı olarak g&ouml;r&uuml;yor.</p> <p>Se&ccedil;imi kazanırsa Biden, ge&ccedil;tiğimiz bir yılı kendilerine saldırarak ge&ccedil;irdiği aynı T&uuml;rk liderliğiyle y&uuml;zleşmek zorunda kalacak. Bu tavrı, Obama&rsquo;nın T&uuml;rk yetkililerle temel aracısı olarak ge&ccedil;irdiği sekiz yılın &uuml;st&uuml;ne eklenmeli elbette... Bu s&uuml;re zarfında, Obama y&ouml;netiminin ABD h&uuml;k&uuml;metinin bile ter&ouml;rist olarak tanımladığı bir ter&ouml;rist grubun (PKK) Suriye kolunu silahlandırmaya, eğitmeye ve ardından bu konuda &ouml;nyargılı olmaya karar vermesinin ardından Biden, ABD&rsquo;nin NATO m&uuml;ttefiki Ankara ile ilişkilerinin &ccedil;&ouml;k&uuml;ş&uuml;ne &ldquo;riayet&rdquo; etti. Peki, Biden acaba yeni bir yaklaşım planlıyor mu, yoksa aynı tavrın daha bol miktarına mı şahit olacağız? Şu an itibariyle Biden, T&uuml;rk ortaklarıyla farklı bir ilişki &ouml;ng&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;ne dair hi&ccedil;bir emare ortaya koymuş değil.</p> <h3>Biden&rsquo;ın dış politika ekibi</h3> <p>Aynısını Biden&rsquo;ın dış politika danışmanları i&ccedil;in de s&ouml;yleyebilir miyiz? Haberlere g&ouml;re Biden, kampanya platformu dahilinde dış politikasının temel bileşenlerini form&uuml;le etmek ve se&ccedil;ilmesi durumunda ABD dış politikasının d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n&uuml; hazırlamak &uuml;zere &ccedil;alışma gruplarına ayrılmış, muhtemelen toplam iki bin personelden oluşan b&uuml;y&uuml;k bir dış politika ekibi oluşturdu. Antony Blinken, Jake Sullivan, Avril Haines, Brian McKeon ve Julianne Smith gibi fig&uuml;rlerden, sık sık Biden&rsquo;ın dış politika danışmanlarının &ldquo;i&ccedil; halkası&rdquo; olarak bahsediliyor (şu ana kadar &ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r ki Ben Rhodes&rsquo;un adı g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m listelerde ge&ccedil;miyor).</p> <p>Haines ve Smith&rsquo;in her ikisi de Obama y&ouml;netiminde &uuml;st d&uuml;zey vazifeler deruhte ettiler; Avril Haines, her iki g&ouml;rev de Obama d&ouml;neminde olmak &uuml;zere, CIA&rsquo;in m&uuml;d&uuml;r yardımcılığı ve Ulusal G&uuml;venlik danışman yardımcılığında bulundu. Smith 2012-2013&rsquo;te Biden&rsquo;a ulusal g&uuml;venlik danışmanlığı yapmak &uuml;zere Pentagon&rsquo;dan Beyaz Saray&rsquo;a ge&ccedil;ti. Smith &ccedil;ok sayıda eski ABD dış politika yetkilisinin Obama&rsquo;ya g&ouml;nderdiği ve onu T&uuml;rk liderliğine daha agresif yaklaşmaya &ccedil;ağıran 2014 tarihli bir mektuba imza koyanlardan. Smith de aradan ge&ccedil;en yıllarda T&uuml;rkiye&rsquo;yle ilgili olumsuz basın a&ccedil;ıklamaları yaptı.</p> <p>McKeon Biden&rsquo;ın Senato&rsquo;da ge&ccedil;irdiği yıllarda uzun bir s&uuml;re boyunca onun dış politika danışmanı olarak &ccedil;alıştı ve ayrıca Obama y&ouml;netiminde Savunma Bakanlığı politika yetkilisi olarak &ccedil;alıştı. McKeon ABD&rsquo;nin kendi kamuoyunu kandırmak i&ccedil;in PKK&rsquo;nın Suriye koluna yapıştırılmış bir etiket olan &ldquo;Suriye Savunma G&uuml;c&uuml;&rsquo;ne&rdquo; (SDG) verdiği desteği a&ccedil;ık&ccedil;a savundu ve T&uuml;rk g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerinden &ldquo;d&uuml;şman&rdquo; olarak bahsetti. [2]</p> <h3>İzlenmesi gerekenler: Antony Blinken ve Jake Sullivan</h3> <p>Blinken ve Sullivan ise genellikle Biden&rsquo;ın dış politika ekibinin en &ouml;nde gelen isimleri olarak kabul ediliyor. Blinken, T&uuml;rkiye&rsquo;ye malum isimlerden: başarısız Temmuz 2016 FET&Ouml; darbe girişiminin ardından gecikmeli olarak T&uuml;rkiye&rsquo;ye g&ouml;nderilen Obama y&ouml;netimi yetkililerinden biri. Blinken 2017&rsquo;nin başlarında NYT i&ccedil;in ABD&rsquo;nin SDG&rsquo;yi silahlandırmaya ve eğitmeye devam etmesini isteyen uzun bir başyazı yazdı. Blinken&rsquo;ın yorum yazısı hatalı mantığıyla dikkat &ccedil;ekiyordu: SDG&rsquo;nin ABD tarafından sağlanan silahları T&uuml;rkiye&rsquo;ye saldırmak i&ccedil;in kullanmaktan ka&ccedil;ınmaya ikna edilebileceğini savunuyordu, ancak yalnızca birka&ccedil; paragraf sonra Trump y&ouml;netimini T&uuml;rkiye&rsquo;nin PKK ile m&uuml;cadelesine yardım etmeye &ccedil;ağırıyordu. Blinken&rsquo;ın &ccedil;ok mu saf, yoksa samimiyetsiz mi olduğu okuyucunun irfanına kalmış.</p> <p>Blinken&rsquo;ın T&uuml;rkiye hakkındaki a&ccedil;ıklamaları, Biden&rsquo;ınkilerin aksine, genellikle daha dikkatli. Blinken Temmuz ayında Hudson Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne [3] kapsamlı bir r&ouml;portaj verdi ve bu r&ouml;portaj meyanında muhatabı kendisine doğrudan T&uuml;rkiye&rsquo;yle ilgili sorular sordu. Biden&rsquo;ın NYT edit&ouml;rlerine s&ouml;ylediği kafası karışık ve hasmane s&ouml;zlerin aksine, Blinken&rsquo;ın yorumları &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; ve sakindi: &ldquo;A&ccedil;ık&ccedil;ası T&uuml;rkiye ile daha verimli ve olumlu bir ilişki kurmanın bir yolunu bulmak istiyoruz, ancak bu, T&uuml;rk h&uuml;k&uuml;metinin de aynı şeyi istemesini gerektiriyor. Belli ki bazı ger&ccedil;ek sorunlarımız ve farklılıklarımız var, ama aynı zamanda birlikte daha etkili &ccedil;alışmanın yollarını bulmamızın mantıklı olacağı alanlar da var, &ouml;rneğin Suriye onlardan biri&rdquo; &ldquo;Umarım bunu yapmanın yollarını bulabiliriz, ancak ilişkide karşılaştığımız bazı zorlukları k&uuml;&ccedil;&uuml;msemek istemiyorum ve bu, bence her şeyden &ouml;nce, son derece doğrudan ve net bir konuşma gerektirecek. Demem o ki Başkan Yardımcısı&rsquo;nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uzun bir ilişkisi var. Birbirlerini uzun zamandır tanıyorlar. Pek &ccedil;ok konuda doğrudan irtibat halinde oldular ve sanırım T&uuml;rkiye ile &ccedil;alışırken bu ilişkinin en &ouml;nemli şey olduğunu g&ouml;rd&uuml;k&rdquo;.</p> <p>Biden&rsquo;a kıyasla Blinken, en azından, doğa&ccedil;lama se&ccedil;im kampanyası yorumlarının kampanya d&ouml;nemi sona erdikten sonra kişisel ilişkiler konusunda pek bir fayda sağlamayabileceğinin daha bir farkında gibi. Blinken&rsquo;ın T&uuml;rkiye konusundaki ihtiyatlı tutumunun Biden&rsquo;a etki edip etmeyeceğini zaman g&ouml;sterecek.</p> <p>Sullivan, yukarıda belirtilen diğer şahıslara benzer şekilde, Obama y&ouml;netiminde &uuml;st d&uuml;zey bir siyasi g&ouml;revde bulundu. Sullivan 2019&rsquo;un başlarında The Atlantic&rsquo;e [4], yeniden canlandırılmış bir ABD dış politikasına y&ouml;nelik vizyonunu ortaya koyduğu ayrıntılı bir makale yazdı. Bu makaleye eşlik eden biyografisinin netleştirdiği gibi, Sullivan T&uuml;rkiye&rsquo;ye y&ouml;nelik politika tasarlayan ve uygulayan kişi ve kurumlarla yakından bağlantılıydı: &ldquo;Başkan Yardımcısı Joe Biden&rsquo;ın ulusal g&uuml;venlik danışmanlığında bulunan [Sullivan], ABD Dışişleri Bakanlığı politika planlama direkt&ouml;rl&uuml;ğ&uuml; ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton&rsquo;ın &ouml;zel kalem yardımcılığını yapmıştır&rdquo;.</p> <p>Bu yorum yazısında Sullivan, ABD&rsquo;nin hem uluslararası hem de yerel zorlukları aşmak ve bir kez daha k&uuml;resel liderlik rol&uuml;n&uuml; &uuml;stlenmek i&ccedil;in &ldquo;Amerikan istisnacılığı&rdquo; anlayışını canlandırması ve yeniden form&uuml;le etmesi gerektiğini savunuyor. Elbette b&ouml;yle bir arg&uuml;man d&uuml;nyadaki pek &ccedil;ok kişinin duymak istediği bir şey değil, ama yazar iyimser g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Her hal&uuml;k&acirc;rda, Sullivan&rsquo;ın makalesi &ccedil;oğunlukla pek şatafatlı ama belirsiz re&ccedil;etelerden oluşuyor ve bunlara ABD ve d&uuml;nyanın yakın tarihine dair yaptığı sıhhati sorgulanabilir tespitler eşlik ediyor. Sullivan, makalenin yayınlanmasından bu yana ge&ccedil;en yirmi ay i&ccedil;inde, diğer forumlarda da benzer a&ccedil;ıklamalar yaptı.</p> <h3>Biden başkanlığının ABD dış politikası: Aynısının daha fazlası</h3> <p>Genel olarak, Biden&rsquo;ın dış politika ekibinin basın a&ccedil;ıklamaları pek &uuml;mit vadetmiyor; hele T&uuml;rkiye&rsquo;yle ilgili hi&ccedil; &uuml;mit vermiyor. National Interest gibi muhafazak&acirc;r bir yayın bile, Biden ekibinin dış politika re&ccedil;etelerini &ldquo;h&acirc;l&acirc; bir nostaljinin -ABD hegemonyasının mutlak ve yardımseverliğinin sınırsız g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml; efsanevi bir &lsquo;Amerikan Y&uuml;zyılı&rsquo; nostaljisinin- pen&ccedil;esinde olan bir Washington nizamının temsilcisi&rdquo; olarak &ouml;zetliyor. [5]</p> <p>Hep birlikte ele alındığında, (artık halk dilinde &ldquo;Blob&rdquo; olarak bilinen) Washington dış politika se&ccedil;kinlerinin genel olarak d&uuml;nyaya, ama aynı zamanda &ouml;zel olarak T&uuml;rkiye&rsquo;ye y&ouml;nelik tutumları, esas olarak, hakkında politikalar tasarladıkları d&uuml;nyayı anlamadıkları y&ouml;n&uuml;ndeki ş&uuml;phemi artırmaya yarıyor. D&uuml;nyayı idrak etmeye, hatta ABD &ccedil;ıkarlarının ayırdına varmaya yetecek bilgi veya analitik kapasiteye sahip olup olmadıkları tamamen belirsiz g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Bu hissiyatımda yalnız değilim; ancak dış politika oluşturmaktan sorumlu olanlara da benzer endişeler dile getirildiğinde, genelde gelen cevap, dış politika form&uuml;lasyonunun &ldquo;kusurlu&rdquo; ve &ldquo;zor&rdquo; olduğu ve hataların beklenmesinin gerektiği y&ouml;n&uuml;nde. Yani dile getirilen şey, Donald Rumsfeld&rsquo;in basına yaptığı o mahut &ldquo;bilinen bilinenler&rdquo; a&ccedil;ıklamasının farklı bir versiyonu. Rumsfeld&rsquo;in cevabındaki sorun, hi&ccedil;bir zaman cevabı i&ccedil;ine koyduğu kavramsal &ccedil;er&ccedil;eve değildi; mesele daha ziyade, yanlış ya da var olmayan gerek&ccedil;elere dayanan, o d&ouml;nemde g&ouml;zlemciler tarafından da b&ouml;yle olduğu y&ouml;n&uuml;nde eleştirilen ve sonradan Irak&rsquo;ın felaket niteliğindeki işgalini rasyonelleştirmek i&ccedil;in kullanılan bir politikayı haklı &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in, aslında &ldquo;bilinmeyen bilinmeyenleri&rdquo; kullanmasıydı.</p> <p>Amerikan siyasi koridorunun her iki cenahının da T&uuml;rkiye&rsquo;nin bulunduğu b&ouml;lgede hangi demokratik olmayan rejimleri desteklemeleri gerektiğini tartışarak zaman ge&ccedil;irdiği şu sıralar -İran&rsquo;a karşı &ldquo;Otoriterlik Ekseni&rdquo; (yani Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Bahreyn)- Jake Sullivan&rsquo;ın bizi benimsemeye kuvvetle teşvik ettiği değerlerin uzun zaman &ouml;nce bir kenara atıldığı g&uuml;n gibi ortada. İran mı, yoksa Suudi Arabistan ve ş&uuml;rekası mı desteklenmeli, silahlandırılmalı, korunmalı ve hangisiyle m&uuml;zakere edilmeli konusundaki tartışma, b&uuml;t&uuml;n&uuml;yle, ABD politikasının merkezinde bulunan, T&uuml;rkiye&rsquo;nin i&ccedil;inde bulunduğu b&ouml;lgeyle ilgili ahlaki ve ideolojik boşluğu g&ouml;steriyor. Gayet ortada olduğu &uuml;zere, ABD&rsquo;nin anlamak, birlikte b&ouml;lgesel sorunları &ccedil;&ouml;zmek ve daha iyi bir karşılıklı ilişki kurmak i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k &ccedil;aba sarf etmesi gereken devlet, 1950&rsquo;den beri demokratik bir toplum ve 1952&rsquo;den beri NATO m&uuml;ttefiki olan T&uuml;rkiye&rsquo;dir. Bu hakikat, herhangi bir tartışma dahi gerektirmeyecek kadar ortada olsa gerek.</p> <p>Ne var ki Joe Biden, zehirli bir T&uuml;rkiye karşıtı s&ouml;ylemi, kazanan bir se&ccedil;im yılı stratejisi olarak g&ouml;r&uuml;yor.</p> <p>[1999 yılından bu yana İstanbul&rsquo;da yaşayan Adam McConnel Sabancı &Uuml;niversitesi&rsquo;nde T&uuml;rk tarihi dersleri vermektedir; tarih alanındaki y&uuml;ksek lisans ve doktora derecelerini de aynı &uuml;niversiteden almıştır]</p> <p>M&uuml;tercim: &Ouml;mer &Ccedil;olakoğlu</p> <p><a href="https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-joe-biden-confronts-turkey-in-the-vast-external-realm/1857519" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">[1] https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-joe-biden-confronts-turkey-in-the-vast-external-realm/1857519</a></p> <p>[2]&nbsp;<a href="https://www.justsecurity.org/61991/false-comparisons-obamas-military-withdrawal-iraq-trumps-syria-disengagement/" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">https://www.justsecurity.org/61991/false-comparisons-obamas-military-withdrawal-iraq-trumps-syria-disengagement/</a></p> <p>[3]&nbsp;<a href="https://www.hudson.org/research/16210-transcript-dialogues-on-american-foreign-policy-and-world-affairs-a-conversation-with-former-deputy-secretary-of-state-antony-blinken" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">https://www.hudson.org/research/16210-transcript-dialogues-on-american-foreign-policy-and-world-affairs-a-conversation-with-former-deputy-secretary-of-state-antony-blinken</a></p> <p>[4]&nbsp;<a href="https://www.theatlantic.com/magazine/archive/2019/01/yes-america-can-still-lead-the-world/576427/" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">https://www.theatlantic.com/magazine/archive/2019/01/yes-america-can-still-lead-the-world/576427/</a></p> <p>[5]&nbsp;<a href="https://nationalinterest.org/feature/just-how-good-joe-bidenE28099s-foreign-policy-team-170216" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">https://nationalinterest.org/feature/just-how-good-joe-bidenE28099s-foreign-policy-team-170216</a></p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.