Cumhuriyet 97 yaşında

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 29.10.2020 - 13:44, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Cumhuriyet 97 yaşında

29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanıyla Türk milletinin tarihinde yeni bir devrin kapıları açıldı ve "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" sözü, devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini aldı.
<p>T&uuml;rk milletinin tarihinde 97 yıl &ouml;nce yeni bir devrin kapıları a&ccedil;ıldı ve Cumhuriyetin ilanıyla &quot;Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir&quot; s&ouml;z&uuml; devlet y&ouml;netiminde en belirgin şekliyle yerini aldı.</p> <p>24 Temmuz 1923&#39;te Lozan Antlaşması imzalanmış, yeni T&uuml;rk devletinin bağımsızlığı kabul edilmişti.</p> <p>İkinci d&ouml;nem T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923&#39;te Ankara, T&uuml;rkiye devletinin h&uuml;k&uuml;met merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de b&uuml;t&uuml;n a&ccedil;ıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının se&ccedil;ilmesi gerekiyordu.</p> <p>O g&uuml;ne kadar Devlet Başkanlığı g&ouml;revi, T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından y&uuml;r&uuml;t&uuml;lm&uuml;şt&uuml;. Diğer taraftan bazı yabancı &uuml;lkeler de Lozan Antlaşması&#39;nı onay i&ccedil;in T&uuml;rkiye&#39;deki yeni devlet rejiminin daha a&ccedil;ık şekilde belirlenmesini istiyordu.</p> <p>Bu sırada, 27 Ekim 1923&#39;te İcra Vekilleri Heyeti&#39;nin istifası ve Meclis&#39;in g&uuml;venini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna acil bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m gerektirdi.</p> <p>28 Ekim 1923 akşamına kadar h&uuml;k&uuml;metin kurulamaması &uuml;zerine Mustafa Kemal Paşa, &Ccedil;ankaya K&ouml;şk&uuml;&#39;nde arkadaşları i&ccedil;in Latife Hanım&#39;a bir sofra hazırlattı.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/52f7c4d2-852f-4a9e-b343-be9ef8b66754/20202F102Fcumhuriyet_bayrami_toren.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey&#39;in de yer aldığı akşam yemeğinde yaşananları Mustafa Kemal Paşa, Nutuk&#39;ta ş&ouml;yle anlattı:</p> <p>&quot;Gece olmuştu... &Ccedil;ankaya&#39;ya gitmek &uuml;zere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa&#39;lara rastladım. Ali Fuat Paşa, Ankara&#39;dan hareket ederken bunların Ankara&#39;ya geldiklerini o g&uuml;nk&uuml; gazetede &#39;Bir Uğurlama ve Bir Karşılama&#39; başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle g&ouml;r&uuml;şmemiştim. Benimle konuşmak &uuml;zere ge&ccedil; vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa&#39;ya ve Fethi Bey&#39;e de &Ccedil;ankaya&#39;ya benimle birlikte gelmelerini s&ouml;yledim.</p> <p>&Ccedil;ankaya&#39;ya gittiğim zaman orada, beni g&ouml;rmek &uuml;zere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey&#39;lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek sırasında &#39;Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz&#39; dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal d&uuml;ş&uuml;nceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları g&ouml;revlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını g&ouml;receksiniz.</p> <p>Efendiler, g&ouml;r&uuml;yorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek i&ccedil;in Ankara&#39;da bulunan b&uuml;t&uuml;n arkadaşlarımı davet ederek onlarla g&ouml;r&uuml;ş&uuml;p tartışmaya asla l&uuml;zum ve ihtiya&ccedil; g&ouml;rmedim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;klerinden ş&uuml;phe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara&#39;da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, d&uuml;ş&uuml;nce ve rızaları alınmadan Cumhuriyet&#39;in ilan edilmiş olmasını bize g&uuml;cenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.&quot;</p> <p>Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası&#39;nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. &quot;T&uuml;rkiye devletinin h&uuml;k&uuml;met şekli cumhuriyettir.&quot; h&uuml;km&uuml;n&uuml;n yer aldığı tasarı &uuml;zerinde TBMM&#39;de yapılan konuşmalardan sonra Cumhuriyet&#39;in ilanı kabul edildi.</p> <h3>&quot;T&uuml;rkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır&quot;</h3> <p>B&ouml;ylece yeni devletin y&ouml;netim bi&ccedil;imi b&uuml;t&uuml;n a&ccedil;ıklığı ile ismini almış oldu. Cumhuriyet&#39;in ilanı ile &quot;Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir&quot; ilkesi de artık devlet y&ouml;netiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.</p> <p>Ardından cumhurbaşkanlığı se&ccedil;imine ge&ccedil;ildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni T&uuml;rk devletinin ilk cumhurbaşkanı se&ccedil;ildi. Bunun &uuml;zerine k&uuml;rs&uuml;ye gelen Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmasını, &quot;T&uuml;rkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.&quot; s&ouml;z&uuml; ile bitirdi.</p> <p>B&ouml;ylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verilirken, T&uuml;rk milletinin tarihinde yeni bir devir a&ccedil;ıldı.</p>
29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanıyla Türk milletinin tarihinde yeni bir devrin kapıları açıldı ve "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" sözü, devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini aldı.
<p>T&uuml;rk milletinin tarihinde 97 yıl &ouml;nce yeni bir devrin kapıları a&ccedil;ıldı ve Cumhuriyetin ilanıyla &quot;Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir&quot; s&ouml;z&uuml; devlet y&ouml;netiminde en belirgin şekliyle yerini aldı.</p> <p>24 Temmuz 1923&#39;te Lozan Antlaşması imzalanmış, yeni T&uuml;rk devletinin bağımsızlığı kabul edilmişti.</p> <p>İkinci d&ouml;nem T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923&#39;te Ankara, T&uuml;rkiye devletinin h&uuml;k&uuml;met merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de b&uuml;t&uuml;n a&ccedil;ıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının se&ccedil;ilmesi gerekiyordu.</p> <p>O g&uuml;ne kadar Devlet Başkanlığı g&ouml;revi, T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından y&uuml;r&uuml;t&uuml;lm&uuml;şt&uuml;. Diğer taraftan bazı yabancı &uuml;lkeler de Lozan Antlaşması&#39;nı onay i&ccedil;in T&uuml;rkiye&#39;deki yeni devlet rejiminin daha a&ccedil;ık şekilde belirlenmesini istiyordu.</p> <p>Bu sırada, 27 Ekim 1923&#39;te İcra Vekilleri Heyeti&#39;nin istifası ve Meclis&#39;in g&uuml;venini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna acil bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m gerektirdi.</p> <p>28 Ekim 1923 akşamına kadar h&uuml;k&uuml;metin kurulamaması &uuml;zerine Mustafa Kemal Paşa, &Ccedil;ankaya K&ouml;şk&uuml;&#39;nde arkadaşları i&ccedil;in Latife Hanım&#39;a bir sofra hazırlattı.</p> <p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/52f7c4d2-852f-4a9e-b343-be9ef8b66754/20202F102Fcumhuriyet_bayrami_toren.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p> <p>İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey&#39;in de yer aldığı akşam yemeğinde yaşananları Mustafa Kemal Paşa, Nutuk&#39;ta ş&ouml;yle anlattı:</p> <p>&quot;Gece olmuştu... &Ccedil;ankaya&#39;ya gitmek &uuml;zere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa&#39;lara rastladım. Ali Fuat Paşa, Ankara&#39;dan hareket ederken bunların Ankara&#39;ya geldiklerini o g&uuml;nk&uuml; gazetede &#39;Bir Uğurlama ve Bir Karşılama&#39; başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle g&ouml;r&uuml;şmemiştim. Benimle konuşmak &uuml;zere ge&ccedil; vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa&#39;ya ve Fethi Bey&#39;e de &Ccedil;ankaya&#39;ya benimle birlikte gelmelerini s&ouml;yledim.</p> <p>&Ccedil;ankaya&#39;ya gittiğim zaman orada, beni g&ouml;rmek &uuml;zere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey&#39;lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek sırasında &#39;Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz&#39; dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal d&uuml;ş&uuml;nceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları g&ouml;revlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını g&ouml;receksiniz.</p> <p>Efendiler, g&ouml;r&uuml;yorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek i&ccedil;in Ankara&#39;da bulunan b&uuml;t&uuml;n arkadaşlarımı davet ederek onlarla g&ouml;r&uuml;ş&uuml;p tartışmaya asla l&uuml;zum ve ihtiya&ccedil; g&ouml;rmedim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;klerinden ş&uuml;phe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara&#39;da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, d&uuml;ş&uuml;nce ve rızaları alınmadan Cumhuriyet&#39;in ilan edilmiş olmasını bize g&uuml;cenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.&quot;</p> <p>Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası&#39;nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. &quot;T&uuml;rkiye devletinin h&uuml;k&uuml;met şekli cumhuriyettir.&quot; h&uuml;km&uuml;n&uuml;n yer aldığı tasarı &uuml;zerinde TBMM&#39;de yapılan konuşmalardan sonra Cumhuriyet&#39;in ilanı kabul edildi.</p> <h3>&quot;T&uuml;rkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır&quot;</h3> <p>B&ouml;ylece yeni devletin y&ouml;netim bi&ccedil;imi b&uuml;t&uuml;n a&ccedil;ıklığı ile ismini almış oldu. Cumhuriyet&#39;in ilanı ile &quot;Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir&quot; ilkesi de artık devlet y&ouml;netiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.</p> <p>Ardından cumhurbaşkanlığı se&ccedil;imine ge&ccedil;ildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni T&uuml;rk devletinin ilk cumhurbaşkanı se&ccedil;ildi. Bunun &uuml;zerine k&uuml;rs&uuml;ye gelen Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmasını, &quot;T&uuml;rkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.&quot; s&ouml;z&uuml; ile bitirdi.</p> <p>B&ouml;ylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verilirken, T&uuml;rk milletinin tarihinde yeni bir devir a&ccedil;ıldı.</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.