28 Şubat'ta ekonomi de 'darbe' aldı

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 25.02.2021 - 14:55, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

28 Şubat'ta ekonomi de 'darbe' aldı

Postmodern darbe nedeniyle 1997-2000 döneminde sermaye kesimine 34 milyar dolar fazladan faiz ödenirken, dolar/TL paritesi 5,5 kat, faiz giderleri 9,4 kat arttı.
<p>T&uuml;rk siyasi tarihine &quot;postmodern darbe&quot; olarak ge&ccedil;en&nbsp;28 Şubat&nbsp;s&uuml;reci T&uuml;rk ekonomisine de ağır darbe vurdu.</p> <p>AA muhabirinin yaptığı derlemelere g&ouml;re, &quot;postmodern darbe&quot; olarak nitelendirilen 28 Şubat 1997&#39;deki Milli G&uuml;venlik Kurulu (MGK) toplantısının &uuml;zerinden 24 yıl ge&ccedil;ti.</p> <p>&Uuml;lke ekonomisinde onarılması zor yaralar a&ccedil;an ve bazı değerlendirmelere g&ouml;re y&uuml;zlerce milyar dolarlık ekonomik maliyete neden olan 28 Şubat d&ouml;nemi, 2001 krizine giden yolun taşlarını d&ouml;şedi.</p> <p>TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu&#39;nun 2012&#39;de a&ccedil;ıkladığı rapora g&ouml;re, 1997-2000 d&ouml;neminde sermaye kesimine 34 milyar dolarlık fazladan faiz &ouml;demesi yapıldı. 1997-1999 d&ouml;neminde faiz giderleri 5 kat, 2000 yılı dahil edildiğinde ise 9,4 kat arttı.</p> <p>TMSF&#39;ye devredilen banka sayısı 1997&#39;den 2001 krizine kadar ge&ccedil;en s&uuml;rede 20&#39;yi aştı. Faiz harcamalarının GSYH&#39;ye oranı 1997&#39;de y&uuml;zde 5 iken 2001 yılına gelindiğinde bu oran y&uuml;zde 17 d&uuml;zeyine &ccedil;ıktı.</p> <p>Merkez Bankası verileri dikkate alındığında ise anılan d&ouml;nemde dolar karşısında TL ciddi oranda değer kaybetti. Bu &ccedil;er&ccedil;evede 28 Şubat 1997&#39;de 122,1 lira olan dolar/TL paritesi 26 Aralık 2000 itibarıyla 5,5 kat artarak 675 liraya y&uuml;kseldi.</p> <p>D&ouml;viz kurundaki artış başta ara malı olmak &uuml;zere ithalatın maliyetini &ouml;nemli oranda artırırken, buna paralel olarak &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n dış borcuna &ouml;nemli bir y&uuml;k getirdi.</p> <h3>Yatırımlar durdu, piyasada belirsizlik baş g&ouml;sterdi</h3> <p>S&ouml;z konusu MGK&#39;nın ardından başlayan s&uuml;re&ccedil;te yatırımlarda durgunluk, piyasalarda belirsizlik baş g&ouml;sterdi. Bu durum b&uuml;y&uuml;me rakamlarına da olumsuz yansıdı.</p> <p>T&uuml;rkiye ekonomisi 1997&#39;de y&uuml;zde 7,5 b&uuml;y&uuml;rken, 1998&#39;de b&uuml;y&uuml;me hızı yavaşladı ve yılı y&uuml;zde 3,1 b&uuml;y&uuml;meyle kapattı. Ekonomi, s&uuml;recin olumsuz etkileriyle 1999&#39;da y&uuml;zde 3,4 daraldı. 2000 yılındaki y&uuml;zde 6,6&#39;lık b&uuml;y&uuml;me, bir &ouml;nceki yılın kayıplarını bir par&ccedil;a gidermesine karşın, T&uuml;rkiye, 2001&#39;deki ekonomik krizinin etkisiyle y&uuml;zde 6 k&uuml;&ccedil;&uuml;ld&uuml;.</p> <p>Enflasyon verileri a&ccedil;ısından değerlendirildiğinde ise 1995&#39;te y&uuml;zde 125,9 seviyelerini g&ouml;ren enflasyon, Şubat 1997 itibarıyla y&uuml;zde 77,7&#39;ye kadar gerilemişti. S&uuml;recin ekonomiye olumsuz etkisi nedeniyle enflasyon, Aralık 1997&#39;de y&uuml;zde 99,1&#39;e y&uuml;kseldi.</p> <p>Enflasyon oranı 1999-2001 d&ouml;neminde en d&uuml;ş&uuml;k y&uuml;zde 39, en y&uuml;ksek y&uuml;zde 69,7 olarak hesaplanırken, ancak 2004&#39;te tek haneli rakamlara indi. Ayrıca 1997&#39;de 1 milyon 551 bin olarak hesaplanan işsiz sayısı, 1999 itibarıyla 278 bin kişi artarak 1 milyon 829 bine &ccedil;ıktı. Bu işsizlerin y&uuml;zde 48,6&#39;sını 15-24 yaş grubundaki gen&ccedil;ler oluşturdu.</p> <h3>&quot;28 Şubat, 2001 krizine s&uuml;r&uuml;kleyen başlıca etken&quot;</h3> <p>M&uuml;stakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (M&Uuml;SİAD) Başkanı Abdurrahman Kaan, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı a&ccedil;ıklamada, ister askeri ister sivil olsun t&uuml;m darbelerin başlıca amacının kaynak, servet ve gelir transferi olduğunu s&ouml;yledi.</p> <p>Kaan, &quot;28 Şubat 1997&#39;de yaşanan darbenin de, kendisinden sonraki yıllarda artış kaydeden banka hortumlamaları ve yolsuzluklarla doğrudan alakalıdır ve bu s&uuml;re&ccedil; T&uuml;rkiye ekonomisini 2001 yılında yaşayacağı b&uuml;y&uuml;k ekonomik krize s&uuml;r&uuml;kleyen başlıca etken olmuştur.&quot; dedi.</p> <p>T&uuml;rkiye ekonomisinde b&uuml;y&uuml;me oranının sonraki yıllarda d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;nden bahseden Kaan, &quot;2000 yılında milli gelirimiz 201,6 milyar dolar iken 2001&#39;de 144,6 milyar dolara kadar gerilemiş ve b&ouml;ylece milli gelirde 57,2 milyar dolarlık bir kayıp olmuştur.&quot; diye konuştu.</p> <p>Kaan, 28 Şubat&#39;ın T&uuml;rkiye ekonomisi &uuml;zerindeki en bariz etkisinin finansal kesime olduğunu kaydederek, 1994-2003 yıllarında toplam 25 bankanın TMSF&#39;ye devredildiğini, bunlardan 20 tanesinin 1997-2002 yılları arasında yaşandığını, el konulan bu bankaların fona devir zararının 17,3 milyar dolar olduğunu bildirdi.</p> <p>Yıllık sermaye girişi tutarında ortalama olarak milli gelirin y&uuml;zde 2&#39;sinin alınabileceğini ifade eden Kaan, &quot;1997-2000 yıllarında T&uuml;rkiye&#39;ye yaklaşık 20 milyar dolar net doğrudan yabancı sermaye girişi olabilirdi. Ancak 28 Şubat s&uuml;recinin baltaladığı sermaye girişi, bu d&ouml;nemde yalnızca 3,5 milyar dolar seviyesinde ger&ccedil;ekleşti. B&ouml;ylece s&uuml;recin yabancı sermaye girişi &uuml;zerindeki etkisi 17 milyar dolar oldu.&quot; a&ccedil;ıklamasında bulundu.</p> <h3>&quot;Ekonomiye zararı 250 milyar doları aştı&quot;</h3> <p>Abdurrahman Kaan, siyasi istikrarsızlığın meydana getirdiği belirsizliğin de kamu dengesizliğini artırdığını belirterek, faizlerin artmasının bir taraftan b&uuml;y&uuml;meyi istikrarsızlaştırdığını, diğer taraftan da kaynakların yatırımlara y&ouml;nelmesin, engellediğini ve rant ekonomisinin gelişmesine neden olduğunu s&ouml;yledi.</p> <p>S&ouml;z konusu rant ekonomisinden en b&uuml;y&uuml;k zararı T&uuml;rk halkının g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getiren Kaan, askeri m&uuml;dahale &ouml;ncesinde 4 bin dolar seviyesinde olan kişi başına gelirin bu seviyeyi ancak 2003&#39;te aşabildiğini, &uuml;lke ekonomisinin en az 6 senelik t&uuml;rb&uuml;lansa sokulduğunu vurguladı.</p> <p>Kaan, &quot;Bug&uuml;n s&ouml;z konusu d&ouml;nemin ekonomik etkilerine y&ouml;nelik yapılan araştırmaların sonu&ccedil;ları farklılık g&ouml;steriyor olsa da 28 Şubat&rsquo;ın muhtemel ekonomik etkilerinin 250 milyar doların &uuml;zerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu bağlamda darbenin askeri ya da sivil kanattaki b&uuml;t&uuml;n faillerinin kaynak, servet ve gelir transferi noktasında T&uuml;rkiye ekonomisine olduk&ccedil;a ağır bir tahribat yaşattığı aşikardır.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <h3>&quot;T&uuml;rkiye uluslararası yatırım ortamında koparıldı&quot;</h3> <p>Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise, 28 Şubat darbecilerinin insanların haysiyetini, onurunu ve kariyerini &ccedil;aldıkları gibi &uuml;lke ekonomisine 230 milyar dolar zarar verdiğini s&ouml;yledi.</p> <p>İ&ccedil;i boşaltılan bankaların devlete y&uuml;klenmesi, gecelik faizlerin y&uuml;zde 7 binlere y&uuml;kselmesi, enflasyonun y&uuml;zde 70&#39;lere &ccedil;ıkması, kamu borcunun milli gelire oranının y&uuml;zde 80&#39;e ulaşması gibi gelişmelerin ekonomiye ve millete darbe &uuml;st&uuml;ne darbe vurduğunu dile getiren Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Se&ccedil;ilmiş h&uuml;k&uuml;metin s&uuml;rekli hedef se&ccedil;ilmesi, postmodern darbecilerin insan hak ve h&uuml;rriyetlerini hedef alması T&uuml;rkiye&#39;nin uluslararası mecralarda itibarını sarsmış, g&uuml;ven ortamı zedelenerek T&uuml;rkiye &ouml;zellikle uluslararası yatırım ortamından kopartılmıştır. D&ouml;nemin Avrupa Ekonomik Topluluğu ile yapılan anlaşma ile 1996 yılında G&uuml;mr&uuml;k Birliğine dahil olan T&uuml;rkiye beklenen &ouml;l&ccedil;&uuml;de doğrudan yabancı sermaye &ccedil;ekememiştir. 1997&#39;de 1,7 milyar dolarlık izin verilen yabancı yatırımdan sadece 800 milyon dolarlık kısmı fiilen ger&ccedil;ekleşebilmiştir. T&uuml;rkiye, postmodern darbenin ekonomiye yansımasını ağır bir bedelle &ouml;demiştir.&quot;</p> <h3>&quot;Yeşil sermaye tabiriyle bir kesim iş yapamaz hale getirildi&quot;</h3> <p>T&uuml;m Sanayici ve İş Adamları Derneği (T&Uuml;MSİAD) Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Yaşar Doğan da, gelecekle ilgili belirsizlikler doğuran s&uuml;re&ccedil; nedeniyle ekonominin b&uuml;y&uuml;k yara aldığını belirterek, &quot;&Ouml;zellikle iş d&uuml;nyasının bir b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; oluşturan iş insanlarının girişimlerinin &#39;yeşil sermaye&#39; olarak nitelendirilmesi ve iş yapamaz hale getirilmesi, &uuml;lkemizin &uuml;retkenliğine de darbe vurdu, bu işletmelerin &ccedil;alışanlarını gelecek endişelerine sevk etti.&quot; dedi.</p> <p>Darbenin ekonomiye verdiği zararlardan bahseden Doğan, &quot;Ancak asıl zararlardan birisi de; &#39;iş d&uuml;nyasının psikolojisinde yol a&ccedil;an tahribat nedeniyle ekonominin kırılganlığının artmasıdır.&quot; diye konuştu.</p> <p>Doğan, T&uuml;rkiye&#39;nin uluslararası platformlarda prestij kaybından bahsederek, şu ifadeleri kullandı:</p> <p>&quot;Belirsizliklerin arttığı, g&uuml;ven ortamının yok olduğu ve ekonominin geleceği ile ilgili endişelerin arttığı ortamlarda yeni yatırım bekleyemezsiniz. Aksine var olan yatırımlarda bu ortamdan &ccedil;ıkmanın yollarını arar. &Uuml;lkemizdeki bazı yerli firmalarımız &ouml;zellikle Anadolu sermayesi &ccedil;&ouml;k&uuml;şe s&uuml;r&uuml;klenirken, yabancı sermaye girişi durdu. Darbenin sermaye piyasalarına etkisi de olumsuz oldu. İMKB&#39;de g&uuml;nl&uuml;k meydana gelen spek&uuml;latif dalgalanmalar bir&ccedil;ok yatırımcının parasını kaybetmesine yol a&ccedil;arken, &uuml;lkemizde sermaye piyasalarının gelişimi gecikti.&quot;</p> <p>Doğan, darbenin halka verdiği zararlara değinerek, vatandaşın alım g&uuml;c&uuml;n&uuml;n d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, kronik problemlerinden tasarruf edememe ve tasarrufları ekonomiye kazandıramama sorununun arttığını anlattı.</p>
Postmodern darbe nedeniyle 1997-2000 döneminde sermaye kesimine 34 milyar dolar fazladan faiz ödenirken, dolar/TL paritesi 5,5 kat, faiz giderleri 9,4 kat arttı.
<p>T&uuml;rk siyasi tarihine &quot;postmodern darbe&quot; olarak ge&ccedil;en&nbsp;28 Şubat&nbsp;s&uuml;reci T&uuml;rk ekonomisine de ağır darbe vurdu.</p> <p>AA muhabirinin yaptığı derlemelere g&ouml;re, &quot;postmodern darbe&quot; olarak nitelendirilen 28 Şubat 1997&#39;deki Milli G&uuml;venlik Kurulu (MGK) toplantısının &uuml;zerinden 24 yıl ge&ccedil;ti.</p> <p>&Uuml;lke ekonomisinde onarılması zor yaralar a&ccedil;an ve bazı değerlendirmelere g&ouml;re y&uuml;zlerce milyar dolarlık ekonomik maliyete neden olan 28 Şubat d&ouml;nemi, 2001 krizine giden yolun taşlarını d&ouml;şedi.</p> <p>TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu&#39;nun 2012&#39;de a&ccedil;ıkladığı rapora g&ouml;re, 1997-2000 d&ouml;neminde sermaye kesimine 34 milyar dolarlık fazladan faiz &ouml;demesi yapıldı. 1997-1999 d&ouml;neminde faiz giderleri 5 kat, 2000 yılı dahil edildiğinde ise 9,4 kat arttı.</p> <p>TMSF&#39;ye devredilen banka sayısı 1997&#39;den 2001 krizine kadar ge&ccedil;en s&uuml;rede 20&#39;yi aştı. Faiz harcamalarının GSYH&#39;ye oranı 1997&#39;de y&uuml;zde 5 iken 2001 yılına gelindiğinde bu oran y&uuml;zde 17 d&uuml;zeyine &ccedil;ıktı.</p> <p>Merkez Bankası verileri dikkate alındığında ise anılan d&ouml;nemde dolar karşısında TL ciddi oranda değer kaybetti. Bu &ccedil;er&ccedil;evede 28 Şubat 1997&#39;de 122,1 lira olan dolar/TL paritesi 26 Aralık 2000 itibarıyla 5,5 kat artarak 675 liraya y&uuml;kseldi.</p> <p>D&ouml;viz kurundaki artış başta ara malı olmak &uuml;zere ithalatın maliyetini &ouml;nemli oranda artırırken, buna paralel olarak &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n dış borcuna &ouml;nemli bir y&uuml;k getirdi.</p> <h3>Yatırımlar durdu, piyasada belirsizlik baş g&ouml;sterdi</h3> <p>S&ouml;z konusu MGK&#39;nın ardından başlayan s&uuml;re&ccedil;te yatırımlarda durgunluk, piyasalarda belirsizlik baş g&ouml;sterdi. Bu durum b&uuml;y&uuml;me rakamlarına da olumsuz yansıdı.</p> <p>T&uuml;rkiye ekonomisi 1997&#39;de y&uuml;zde 7,5 b&uuml;y&uuml;rken, 1998&#39;de b&uuml;y&uuml;me hızı yavaşladı ve yılı y&uuml;zde 3,1 b&uuml;y&uuml;meyle kapattı. Ekonomi, s&uuml;recin olumsuz etkileriyle 1999&#39;da y&uuml;zde 3,4 daraldı. 2000 yılındaki y&uuml;zde 6,6&#39;lık b&uuml;y&uuml;me, bir &ouml;nceki yılın kayıplarını bir par&ccedil;a gidermesine karşın, T&uuml;rkiye, 2001&#39;deki ekonomik krizinin etkisiyle y&uuml;zde 6 k&uuml;&ccedil;&uuml;ld&uuml;.</p> <p>Enflasyon verileri a&ccedil;ısından değerlendirildiğinde ise 1995&#39;te y&uuml;zde 125,9 seviyelerini g&ouml;ren enflasyon, Şubat 1997 itibarıyla y&uuml;zde 77,7&#39;ye kadar gerilemişti. S&uuml;recin ekonomiye olumsuz etkisi nedeniyle enflasyon, Aralık 1997&#39;de y&uuml;zde 99,1&#39;e y&uuml;kseldi.</p> <p>Enflasyon oranı 1999-2001 d&ouml;neminde en d&uuml;ş&uuml;k y&uuml;zde 39, en y&uuml;ksek y&uuml;zde 69,7 olarak hesaplanırken, ancak 2004&#39;te tek haneli rakamlara indi. Ayrıca 1997&#39;de 1 milyon 551 bin olarak hesaplanan işsiz sayısı, 1999 itibarıyla 278 bin kişi artarak 1 milyon 829 bine &ccedil;ıktı. Bu işsizlerin y&uuml;zde 48,6&#39;sını 15-24 yaş grubundaki gen&ccedil;ler oluşturdu.</p> <h3>&quot;28 Şubat, 2001 krizine s&uuml;r&uuml;kleyen başlıca etken&quot;</h3> <p>M&uuml;stakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (M&Uuml;SİAD) Başkanı Abdurrahman Kaan, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı a&ccedil;ıklamada, ister askeri ister sivil olsun t&uuml;m darbelerin başlıca amacının kaynak, servet ve gelir transferi olduğunu s&ouml;yledi.</p> <p>Kaan, &quot;28 Şubat 1997&#39;de yaşanan darbenin de, kendisinden sonraki yıllarda artış kaydeden banka hortumlamaları ve yolsuzluklarla doğrudan alakalıdır ve bu s&uuml;re&ccedil; T&uuml;rkiye ekonomisini 2001 yılında yaşayacağı b&uuml;y&uuml;k ekonomik krize s&uuml;r&uuml;kleyen başlıca etken olmuştur.&quot; dedi.</p> <p>T&uuml;rkiye ekonomisinde b&uuml;y&uuml;me oranının sonraki yıllarda d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;nden bahseden Kaan, &quot;2000 yılında milli gelirimiz 201,6 milyar dolar iken 2001&#39;de 144,6 milyar dolara kadar gerilemiş ve b&ouml;ylece milli gelirde 57,2 milyar dolarlık bir kayıp olmuştur.&quot; diye konuştu.</p> <p>Kaan, 28 Şubat&#39;ın T&uuml;rkiye ekonomisi &uuml;zerindeki en bariz etkisinin finansal kesime olduğunu kaydederek, 1994-2003 yıllarında toplam 25 bankanın TMSF&#39;ye devredildiğini, bunlardan 20 tanesinin 1997-2002 yılları arasında yaşandığını, el konulan bu bankaların fona devir zararının 17,3 milyar dolar olduğunu bildirdi.</p> <p>Yıllık sermaye girişi tutarında ortalama olarak milli gelirin y&uuml;zde 2&#39;sinin alınabileceğini ifade eden Kaan, &quot;1997-2000 yıllarında T&uuml;rkiye&#39;ye yaklaşık 20 milyar dolar net doğrudan yabancı sermaye girişi olabilirdi. Ancak 28 Şubat s&uuml;recinin baltaladığı sermaye girişi, bu d&ouml;nemde yalnızca 3,5 milyar dolar seviyesinde ger&ccedil;ekleşti. B&ouml;ylece s&uuml;recin yabancı sermaye girişi &uuml;zerindeki etkisi 17 milyar dolar oldu.&quot; a&ccedil;ıklamasında bulundu.</p> <h3>&quot;Ekonomiye zararı 250 milyar doları aştı&quot;</h3> <p>Abdurrahman Kaan, siyasi istikrarsızlığın meydana getirdiği belirsizliğin de kamu dengesizliğini artırdığını belirterek, faizlerin artmasının bir taraftan b&uuml;y&uuml;meyi istikrarsızlaştırdığını, diğer taraftan da kaynakların yatırımlara y&ouml;nelmesin, engellediğini ve rant ekonomisinin gelişmesine neden olduğunu s&ouml;yledi.</p> <p>S&ouml;z konusu rant ekonomisinden en b&uuml;y&uuml;k zararı T&uuml;rk halkının g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getiren Kaan, askeri m&uuml;dahale &ouml;ncesinde 4 bin dolar seviyesinde olan kişi başına gelirin bu seviyeyi ancak 2003&#39;te aşabildiğini, &uuml;lke ekonomisinin en az 6 senelik t&uuml;rb&uuml;lansa sokulduğunu vurguladı.</p> <p>Kaan, &quot;Bug&uuml;n s&ouml;z konusu d&ouml;nemin ekonomik etkilerine y&ouml;nelik yapılan araştırmaların sonu&ccedil;ları farklılık g&ouml;steriyor olsa da 28 Şubat&rsquo;ın muhtemel ekonomik etkilerinin 250 milyar doların &uuml;zerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu bağlamda darbenin askeri ya da sivil kanattaki b&uuml;t&uuml;n faillerinin kaynak, servet ve gelir transferi noktasında T&uuml;rkiye ekonomisine olduk&ccedil;a ağır bir tahribat yaşattığı aşikardır.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <h3>&quot;T&uuml;rkiye uluslararası yatırım ortamında koparıldı&quot;</h3> <p>Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise, 28 Şubat darbecilerinin insanların haysiyetini, onurunu ve kariyerini &ccedil;aldıkları gibi &uuml;lke ekonomisine 230 milyar dolar zarar verdiğini s&ouml;yledi.</p> <p>İ&ccedil;i boşaltılan bankaların devlete y&uuml;klenmesi, gecelik faizlerin y&uuml;zde 7 binlere y&uuml;kselmesi, enflasyonun y&uuml;zde 70&#39;lere &ccedil;ıkması, kamu borcunun milli gelire oranının y&uuml;zde 80&#39;e ulaşması gibi gelişmelerin ekonomiye ve millete darbe &uuml;st&uuml;ne darbe vurduğunu dile getiren Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Se&ccedil;ilmiş h&uuml;k&uuml;metin s&uuml;rekli hedef se&ccedil;ilmesi, postmodern darbecilerin insan hak ve h&uuml;rriyetlerini hedef alması T&uuml;rkiye&#39;nin uluslararası mecralarda itibarını sarsmış, g&uuml;ven ortamı zedelenerek T&uuml;rkiye &ouml;zellikle uluslararası yatırım ortamından kopartılmıştır. D&ouml;nemin Avrupa Ekonomik Topluluğu ile yapılan anlaşma ile 1996 yılında G&uuml;mr&uuml;k Birliğine dahil olan T&uuml;rkiye beklenen &ouml;l&ccedil;&uuml;de doğrudan yabancı sermaye &ccedil;ekememiştir. 1997&#39;de 1,7 milyar dolarlık izin verilen yabancı yatırımdan sadece 800 milyon dolarlık kısmı fiilen ger&ccedil;ekleşebilmiştir. T&uuml;rkiye, postmodern darbenin ekonomiye yansımasını ağır bir bedelle &ouml;demiştir.&quot;</p> <h3>&quot;Yeşil sermaye tabiriyle bir kesim iş yapamaz hale getirildi&quot;</h3> <p>T&uuml;m Sanayici ve İş Adamları Derneği (T&Uuml;MSİAD) Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Yaşar Doğan da, gelecekle ilgili belirsizlikler doğuran s&uuml;re&ccedil; nedeniyle ekonominin b&uuml;y&uuml;k yara aldığını belirterek, &quot;&Ouml;zellikle iş d&uuml;nyasının bir b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; oluşturan iş insanlarının girişimlerinin &#39;yeşil sermaye&#39; olarak nitelendirilmesi ve iş yapamaz hale getirilmesi, &uuml;lkemizin &uuml;retkenliğine de darbe vurdu, bu işletmelerin &ccedil;alışanlarını gelecek endişelerine sevk etti.&quot; dedi.</p> <p>Darbenin ekonomiye verdiği zararlardan bahseden Doğan, &quot;Ancak asıl zararlardan birisi de; &#39;iş d&uuml;nyasının psikolojisinde yol a&ccedil;an tahribat nedeniyle ekonominin kırılganlığının artmasıdır.&quot; diye konuştu.</p> <p>Doğan, T&uuml;rkiye&#39;nin uluslararası platformlarda prestij kaybından bahsederek, şu ifadeleri kullandı:</p> <p>&quot;Belirsizliklerin arttığı, g&uuml;ven ortamının yok olduğu ve ekonominin geleceği ile ilgili endişelerin arttığı ortamlarda yeni yatırım bekleyemezsiniz. Aksine var olan yatırımlarda bu ortamdan &ccedil;ıkmanın yollarını arar. &Uuml;lkemizdeki bazı yerli firmalarımız &ouml;zellikle Anadolu sermayesi &ccedil;&ouml;k&uuml;şe s&uuml;r&uuml;klenirken, yabancı sermaye girişi durdu. Darbenin sermaye piyasalarına etkisi de olumsuz oldu. İMKB&#39;de g&uuml;nl&uuml;k meydana gelen spek&uuml;latif dalgalanmalar bir&ccedil;ok yatırımcının parasını kaybetmesine yol a&ccedil;arken, &uuml;lkemizde sermaye piyasalarının gelişimi gecikti.&quot;</p> <p>Doğan, darbenin halka verdiği zararlara değinerek, vatandaşın alım g&uuml;c&uuml;n&uuml;n d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, kronik problemlerinden tasarruf edememe ve tasarrufları ekonomiye kazandıramama sorununun arttığını anlattı.</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.