Araştırmacı Yazar Murat Gülşan'dan İzmir'de Tarihi Bir Yolculuk: 19 Mayıs'ın Derin Anlamları ve Unutulan Kahramanlar

EĞİTİM 17.05.2025 - 18:17, Güncelleme: 17.05.2025 - 18:17
 

Araştırmacı Yazar Murat Gülşan'dan İzmir'de Tarihi Bir Yolculuk: 19 Mayıs'ın Derin Anlamları ve Unutulan Kahramanlar

Araştırmacı Yazar Murat Gülşan'dan İzmir'de Tarihi Bir Yolculuk: 19 Mayıs'ın Derin Anlamları ve Unutulan Kahramanlar
Araştırmacı Yazar Murat Gülşan'dan İzmir'de Tarihi Bir Yolculuk: 19 Mayıs'ın Derin Anlamları ve Unutulan Kahramanlar İzmir Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen konferansta, araştırmacı yazar Murat Gülşan, 19 Mayıs’ın salt bir Gençlik ve Spor Bayramı olmanın ötesindeki derin anlamlarını çarpıcı bir sunumla aktardı. Yoğun ilgi gören etkinlikte, Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi İzmir Şube Başkanı Atilla Karaaslan’ın yanı sıra siyaset ve akademi dünyasından önemli isimler de yer aldı. Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi İzmir Şube Başkanı Atilla Karaaslan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe; İYİ Parti İzmir Teşkilat Başkanı Bayram Önem, İYİ Parti İzmir İl Eğitim Danışmanı Ali Osman Sabancı, emekli okul müdürü ve sendikacı Ahmet Demir, Şeyh Şamil’in altıncı kuşaktan torunu olan Mordoğan Belediye Başkan Adayı Hikmet Akalp da katıldı. Dinleyenlerini tarihi bir yolculuğa çıkaran Gülşan, konuşmasına kendi eseri "Türk’ün Başucu" kitabının ilk çıktığı dönemde karşılaştığı yersiz eleştirilere değinerek başladı. Farklı ideolojilerden gelen çevrelerin kitaba yönelik önyargılarını aktaran Gülşan, milliyetçiliğin ve millî bayramların yeterince anlatılmadığı günümüzde bu değerlerin öneminin altını çizdi. 19 Mayıs’ın kökenlerine inen Gülşan, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tarihi neden Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan ettiğini açıkladı. Bilinenin aksine, 19 Mayıs’ın sadece bir Gençlik ve Spor Bayramı olmadığını, aynı zamanda “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olduğunu vurgulayan Gülşan, Atatürk’ün isminin unutturulmaya çalışıldığına dikkat çekti. Gülşan, 19 Mayıs’ın Türkler için taşıdığı derin tarihî bağlara değinerek, Göktürk Prensi Kürşat ve kırk arkadaşının Çin sarayına karşı başlattığı destansı mücadelenin tarihinin de 19 Mayıs 639 olduğunu hatırlattı. Atatürk’ün bu önemli tarihi unutturmamak adına 19 Mayıs’ı Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlattığını ifade etti. Ayrıca, Atatürk’ün nüfus cüzdanında doğum tarihi olarak 19 Mayıs 1881’i işaretlemesinin de aynı amaca yönelik bilinçli bir tercih olduğunu söyledi. Konuşmasının devamında Gülşan, çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi. Atatürk’ün Samsun’a çıkmadan önce “ihtiyarlar heyetinden” bir haber aldığını ve Kız Kulesi’nde aksakallı bir balıkçı dededen, vatan kahramanları ve hainlerin yazılı olduğu bir dosya teslim aldığını öne sürdü. Gülşan, 19 Mayıs’ın muvaffakiyeti, zaferi ve başarısının bu olaydan kaynaklandığını savundu. İzmir’in de önemli zaferlere ev sahipliği yaptığını belirten Gülşan, “Üç Kılıç Hikâyesi” olarak bilinen ancak pek anlatılmayan bir olayı aktardı. Buhara halkının Kurtuluş Savaşı’na destek için gönderdiği üç erenin, Mustafa Kemal’e Emir Timur’un el yazması Kur’an-ı Kerim’ini ve İzmir’in fethini rica ettiklerini anlatan Gülşan, temsilcilerin getirdiği üç kılıçtan birinin Atatürk’e, birinin İsmet Paşa’ya, diğerinin ise İzmir’de kahramanlık gösteren Yüzbaşı Şerafettin’e verildiğini söyledi. Yüzbaşı Şerafettin’in bu anlamlı olayın anısına “İzmir” soyadını aldığını; ancak bu kahramanın ve hikâyesinin yeterince anlatılmadığını vurguladı. Gülşan, Yüzbaşı Şerafettin’in eşi tarafından müzeye gönderilen kılıcın akıbetinin ise meçhul olduğunu belirtti. İzmir tarihine ışık tutmaya devam eden Gülşan, Konak Pier’in sütunlarında Türkiye’ye özgü tek orijinal amblem olan Teşkilat-ı Mahsusa ambleminin bulunduğunu hatırlattı. Çaka Bey büstünün yeniden yerine konulmasının olumlu olduğunu ancak bu büyük komutan ve denizcilik tarihimizin kurucusu Çaka Bey’in yeterince tanıtılmadığını dile getirdi. Gülşan, 1081 yılının Türk denizciliğinin kuruluş yıl dönümü olduğunu; ancak bu bilginin yaygın olmadığını söyledi. Gülşan, İzmir’in bir diğer önemli figürü olan Gazi Umur Bey’in de yeterince tanınmadığını ifade etti. Umur Bey’in gemileri karadan yürüterek bir ilke imza attığını ve Fatih Sultan Mehmet’e örnek olduğunu belirten Gülşan, İzmir’de Umur Bey ve Çaka Bey’in görkemli heykellerinin olması gerektiğini savundu. İzmir Fatihi Emir Timur’un da hak ettiği şekilde anlatılmadığını dile getiren araştırmacı yazar Murat Gülşan, Tire’de konuşma yaptığı yerin atıl durumda olmasına tepki gösterdi. Emir Timur’un askerî dehasına ve İzmir’in Müslüman kalmasındaki rolüne dikkat çekti. Son olarak Gülşan, İzmir’in manevî önderlerinden Seyit Mükremeddin’i ve Kurtuluş Savaşı planlarının yapıldığı Emir Sultan Türbesi’nin önemini vurguladı. Miralay Fethi Bey’in kabrinin de bu türbede bulunduğunu hatırlatan Gülşan, İzmir’in Müslüman kimliğinin oluşmasında Emir Sultan ve çevresinin önemli bir rol oynadığını anlattı. Murat Gülşan, konuşmasının sonunda tarihin derinliklerine yaptığı bu yolculukla 19 Mayıs’ın gerçek anlamını ve İzmir’in unutulmuş kahramanlarını hatırlatarak dinleyicilere önemli bir farkındalık yaşattı. Haber: Deniz Karabağ
Araştırmacı Yazar Murat Gülşan'dan İzmir'de Tarihi Bir Yolculuk: 19 Mayıs'ın Derin Anlamları ve Unutulan Kahramanlar
Araştırmacı Yazar Murat Gülşan'dan İzmir'de Tarihi Bir Yolculuk: 19 Mayıs'ın Derin Anlamları ve Unutulan Kahramanlar İzmir Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen konferansta, araştırmacı yazar Murat Gülşan, 19 Mayıs’ın salt bir Gençlik ve Spor Bayramı olmanın ötesindeki derin anlamlarını çarpıcı bir sunumla aktardı. Yoğun ilgi gören etkinlikte, Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi İzmir Şube Başkanı Atilla Karaaslan’ın yanı sıra siyaset ve akademi dünyasından önemli isimler de yer aldı. Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi İzmir Şube Başkanı Atilla Karaaslan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe; İYİ Parti İzmir Teşkilat Başkanı Bayram Önem, İYİ Parti İzmir İl Eğitim Danışmanı Ali Osman Sabancı, emekli okul müdürü ve sendikacı Ahmet Demir, Şeyh Şamil’in altıncı kuşaktan torunu olan Mordoğan Belediye Başkan Adayı Hikmet Akalp da katıldı. Dinleyenlerini tarihi bir yolculuğa çıkaran Gülşan, konuşmasına kendi eseri "Türk’ün Başucu" kitabının ilk çıktığı dönemde karşılaştığı yersiz eleştirilere değinerek başladı. Farklı ideolojilerden gelen çevrelerin kitaba yönelik önyargılarını aktaran Gülşan, milliyetçiliğin ve millî bayramların yeterince anlatılmadığı günümüzde bu değerlerin öneminin altını çizdi. 19 Mayıs’ın kökenlerine inen Gülşan, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tarihi neden Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan ettiğini açıkladı. Bilinenin aksine, 19 Mayıs’ın sadece bir Gençlik ve Spor Bayramı olmadığını, aynı zamanda “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olduğunu vurgulayan Gülşan, Atatürk’ün isminin unutturulmaya çalışıldığına dikkat çekti. Gülşan, 19 Mayıs’ın Türkler için taşıdığı derin tarihî bağlara değinerek, Göktürk Prensi Kürşat ve kırk arkadaşının Çin sarayına karşı başlattığı destansı mücadelenin tarihinin de 19 Mayıs 639 olduğunu hatırlattı. Atatürk’ün bu önemli tarihi unutturmamak adına 19 Mayıs’ı Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlattığını ifade etti. Ayrıca, Atatürk’ün nüfus cüzdanında doğum tarihi olarak 19 Mayıs 1881’i işaretlemesinin de aynı amaca yönelik bilinçli bir tercih olduğunu söyledi. Konuşmasının devamında Gülşan, çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi. Atatürk’ün Samsun’a çıkmadan önce “ihtiyarlar heyetinden” bir haber aldığını ve Kız Kulesi’nde aksakallı bir balıkçı dededen, vatan kahramanları ve hainlerin yazılı olduğu bir dosya teslim aldığını öne sürdü. Gülşan, 19 Mayıs’ın muvaffakiyeti, zaferi ve başarısının bu olaydan kaynaklandığını savundu. İzmir’in de önemli zaferlere ev sahipliği yaptığını belirten Gülşan, “Üç Kılıç Hikâyesi” olarak bilinen ancak pek anlatılmayan bir olayı aktardı. Buhara halkının Kurtuluş Savaşı’na destek için gönderdiği üç erenin, Mustafa Kemal’e Emir Timur’un el yazması Kur’an-ı Kerim’ini ve İzmir’in fethini rica ettiklerini anlatan Gülşan, temsilcilerin getirdiği üç kılıçtan birinin Atatürk’e, birinin İsmet Paşa’ya, diğerinin ise İzmir’de kahramanlık gösteren Yüzbaşı Şerafettin’e verildiğini söyledi. Yüzbaşı Şerafettin’in bu anlamlı olayın anısına “İzmir” soyadını aldığını; ancak bu kahramanın ve hikâyesinin yeterince anlatılmadığını vurguladı. Gülşan, Yüzbaşı Şerafettin’in eşi tarafından müzeye gönderilen kılıcın akıbetinin ise meçhul olduğunu belirtti. İzmir tarihine ışık tutmaya devam eden Gülşan, Konak Pier’in sütunlarında Türkiye’ye özgü tek orijinal amblem olan Teşkilat-ı Mahsusa ambleminin bulunduğunu hatırlattı. Çaka Bey büstünün yeniden yerine konulmasının olumlu olduğunu ancak bu büyük komutan ve denizcilik tarihimizin kurucusu Çaka Bey’in yeterince tanıtılmadığını dile getirdi. Gülşan, 1081 yılının Türk denizciliğinin kuruluş yıl dönümü olduğunu; ancak bu bilginin yaygın olmadığını söyledi. Gülşan, İzmir’in bir diğer önemli figürü olan Gazi Umur Bey’in de yeterince tanınmadığını ifade etti. Umur Bey’in gemileri karadan yürüterek bir ilke imza attığını ve Fatih Sultan Mehmet’e örnek olduğunu belirten Gülşan, İzmir’de Umur Bey ve Çaka Bey’in görkemli heykellerinin olması gerektiğini savundu. İzmir Fatihi Emir Timur’un da hak ettiği şekilde anlatılmadığını dile getiren araştırmacı yazar Murat Gülşan, Tire’de konuşma yaptığı yerin atıl durumda olmasına tepki gösterdi. Emir Timur’un askerî dehasına ve İzmir’in Müslüman kalmasındaki rolüne dikkat çekti. Son olarak Gülşan, İzmir’in manevî önderlerinden Seyit Mükremeddin’i ve Kurtuluş Savaşı planlarının yapıldığı Emir Sultan Türbesi’nin önemini vurguladı. Miralay Fethi Bey’in kabrinin de bu türbede bulunduğunu hatırlatan Gülşan, İzmir’in Müslüman kimliğinin oluşmasında Emir Sultan ve çevresinin önemli bir rol oynadığını anlattı. Murat Gülşan, konuşmasının sonunda tarihin derinliklerine yaptığı bu yolculukla 19 Mayıs’ın gerçek anlamını ve İzmir’in unutulmuş kahramanlarını hatırlatarak dinleyicilere önemli bir farkındalık yaşattı. Haber: Deniz Karabağ

İzmir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.