Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

PARİS ELÇİSİ YİRMİSEKİZ MEHME T ÇELEBİ ’NİN KANAL RAPORU

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Bundan tam 300 yıl &ouml;nce Paris&rsquo;e Osmanlı El&ccedil;isi olarak atanan Yirmisekiz Mehmet &Ccedil;elebi, Fransa&rsquo;da bulunduğu s&uuml;re i&ccedil;erisinde edinmiş olduğu bilgileri &ldquo;Sefaretname-i Mehmet &Ccedil;elebi&rdquo; ismi kitabı ile yayınlamıştır. Kitabında y&uuml;k ve yolcu taşımacılığı maksadı ile yapılmış su kanalları ile ilgili olarak detaylı a&ccedil;ıklamalar yapılmıştır.<br /> Akdeniz sahilindeki Toulouse limanından Atlantik sahilindeki Bordeaux limanına kadar gemi ile seyahat eden Mehmet &Ccedil;elebi, suyollarının &ouml;nemini bundan 300 yıl &ouml;nce keşfetmiş ve bunu bir seyahatname raporu ile Padişah 3. Ahmed&rsquo;e arz etmişti. İşte Fransa&rsquo;nın bu d&ouml;nemde nasıl bir gelişme g&ouml;sterdiği ve d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k devletlerinden birisi haline geldiğini bu seyahatname kayıtlarından anlayabiliyoruz.<br /> Med-cezir (gel-git) akıntılarından yararlanarak suyollarında gemi taşımacılığı yapmak tarihin &ccedil;ok eski d&ouml;nemlerinden beri sık rastlanan bir durumdur. Bununla birlikte denizlerin &ouml;nemini idrak edememiş &ouml;zellikle bozkır k&uuml;lt&uuml;r&uuml;nden gelen insanlar, Osmanlı&rsquo;nın gerilemesine hatta &ccedil;&ouml;kmesine neden olmuştur.<br /> Bug&uuml;n yani 2019 yılında dahi Kanal İstanbul gibi &ccedil;ok &ouml;nemli projelere karşı &ccedil;ıkan insanlara rastlayabiliyoruz. Bu durum &uuml;lkemizde denizcilik k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml;n ne derece zayıf olduğunu g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne sermektedir. İşte bu nedenle Mehmet &Ccedil;elebinin hatıralarına ge&ccedil;meden &ouml;nce denizciliğin ve suyollarının (waterway) ne derece &ouml;nemli olduğunu anlamaya &ccedil;alışmak gerekiyor.<br /> Tarih boyunca insanoğlu y&uuml;k ve yolcu taşımacılığında denizyolundan istifade etmiştir. İlkel sal&not;lardan g&uuml;n&uuml;m&uuml;z&uuml;n teknolojik modern gemilerine uzanan s&uuml;re&ccedil;te denizyolu ve nehir taşımacılığı &ccedil;eşitli ev&not;relerden ge&ccedil;miştir. &Ouml;zellikle d&uuml;nya ticareti ve tarihi a&ccedil;ısından d&ouml;n&uuml;m noktalarından biri olan coğrafi keşifler, sanayi devrimi ve ardından buharlı gemilerin icadı deniz taşımacılığının &ouml;nemli bir y&ouml;n&uuml;d&uuml;r.<br /> D&uuml;nya tarihi boyunca denizyoluna h&acirc;kim olabilen topluluklar gelişmişler ve refah d&uuml;zeylerini art&not;tırmışlardır. &Uuml;lkemiz &uuml;&ccedil; taraftan denizlere a&ccedil;ıldığından jeopolitik konumu nedeniyle bu topluluk&not;lar arasındadır. Usta denizciler sayesinde Roma gibi Osmanlı&rsquo;da denizcilik sayesinde d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k devleti haline gelmiştir.<br /> Denizcilik d&uuml;nya ticaretinde, siyasetinde, kısaca tarihinde &ouml;nemli bir yere sahiptir. Sekt&ouml;rel olarak d&uuml;nya coğrafyasının şekillenmesinde belirleyici rol oynayan denizcilik, &uuml;lkemiz i&ccedil;in de rekabet&ccedil;i &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğe sahip olduğumuz alanların i&ccedil;erisinde yer almaktadır.<br /> Denizcilik sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n sahip olduğu stratejik &ouml;nemin denizcilik alanında bilim adamlarının &ouml;zg&uuml;n araştırmalarını yayınlayacakları, bilgi birikimini paylaşacakları bir platforma da d&ouml;n&uuml;şmesi gerekliliği a&ccedil;ıktır.&nbsp;&nbsp;<br /> &Uuml;lkemiz ekonomisinin anahtar sekt&ouml;rleri i&ccedil;inde yer alan denizcilik sekt&ouml;r&uuml;, değişik unvan ve yeterliklere y&ouml;nelik eğitim veren kurumlarının &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml; ile bilimsel a&ccedil;ıdan da son yıllarda &ouml;nemli atılımlar yapmıştır. Eğitim kurumlarımız sayı olarak artmış, kadrolarını g&uuml;&ccedil;lendirmiş, y&uuml;ksek lisans, doktora derecelerine y&ouml;nelik &ccedil;ok sayıda mezunlar vermiş, gen&ccedil; bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlamıştır.<br /> Kısaca denizcilik ekonomisi, deniz işletmeciliği ve y&ouml;netimi, deniz hukuku, balık&ccedil;ılık, denizcilik tarihi gibi denizciliğin değişik alanlarında &ccedil;ok sayıda &ouml;nemli bilimsel &ccedil;alışma ger&ccedil;ekleştirilmiş ve ger&ccedil;ekleştirilmeye devam etmektedir.<br /> 2023 T&uuml;rk denizcilik vizyonu; uluslararası rekabet g&uuml;c&uuml; y&uuml;ksek, k&uuml;resel ağ ile entegrasyonunu sağlamış, bir &uuml;lke ekonomisini &ouml;ng&ouml;rmektedir. İstihdamda artan paya sahip bir yapı ile yolcu ve y&uuml;klerin zamanında, g&uuml;venle ve kesintisiz ulaşımını sağlanması ve s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliği hedeflenmektedir.<br /> İstikrar i&ccedil;inde b&uuml;y&uuml;yen, gelirini daha adil paylaşan k&uuml;resel &ouml;l&ccedil;ekte rekabet g&uuml;c&uuml;ne sahip, bilgi toplumuna d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş, d&uuml;nya denizciliğinin doğal limanı haline gelmiş, b&ouml;lgesinde denge ve g&uuml;ven unsuru bir T&uuml;rkiye i&ccedil;in denizcilik sekt&ouml;r&uuml;ne &ouml;nem verilmesi şarttır. Deniz ticareti ve denizyolu taşımacılığı gerek tek seferde taşıdığı y&uuml;k miktarı, gerekse maliyet a&ccedil;ısından diğer ta&not;şıma y&ouml;ntemlerine g&ouml;re daha avantajlı konumdadır.<br /> İşte b&uuml;t&uuml;n bu nedenlerden dolayı; Kanal İstanbul projesi denizcilik sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n gelişmesi a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k &ouml;neme sahiptir. D&uuml;nyada ve &uuml;lkemizdeki ekonomik gelişmeler ve bu gelişmelerin deniz ticaretine etkileri waterway gibi suyollarının inşasını da gerektirmektedir. &Uuml;lkemiz deniz ticaretinin son yıllardaki değişimi ve d&uuml;nyadaki konumunu g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in neler yapılması gerektiği sorusuna en g&uuml;zel cevaplardan bir tanesi y&uuml;zlerce bilim adamının emek verdiği &ldquo;Kanal İstanbul&rdquo; projesidir.<br /> Avrupa haritası incelendiğinde binlerce mil uzunluğunda suyolları g&ouml;ze batacaktır. Sadece Avrupa değil, Amerika, Asya kıtası dahi suyolları ile kaplanmış olup T&uuml;rkiye ne yazık ki bu konuda &ccedil;ok ge&ccedil; kalmıştır.<br /> Bazı siyaset&ccedil;iler, Yeni&ccedil;erilerin &ldquo;iztemez&uuml;k&rdquo; yaygaralarına paralel olarak anlaşılması g&uuml;&ccedil; nedenler ileri s&uuml;rerek &uuml;lkemizin yararına olan bir &ccedil;ok projeye karşı &ccedil;ıkmaktadırlar. Bunun vebali &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r. Bu nedenle d&uuml;nya &uuml;zerindeki meşhur bir &ouml;rnekten yola &ccedil;ıkarak işin vahametini anlatmak gerekiyor.<br /> Wasserstrassenkreuz Magdeburg (Magdeburg Su Yolu) Avrupa&#39;nın en b&uuml;y&uuml;k su k&ouml;pr&uuml;s&uuml;d&uuml;r. Elbe nehrinin &uuml;zerinden ge&ccedil;en k&ouml;pr&uuml;n&uuml;n &uuml;zerinden de ayrıca gemiler ge&ccedil;ebilmektedir. Yanlış duymadınız bu k&ouml;pr&uuml; gemilerin ge&ccedil;işi i&ccedil;in yapılmış olup &ldquo;gemi k&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rdquo; de denilebilmektedir.<br /> Bir k&ouml;pr&uuml; ne i&ccedil;in yapılabilir ki? Araba, hayvan, y&uuml;k taşımacılığı veya tren... Fakat bu yapı k&ouml;pr&uuml; hakkında insanın b&uuml;t&uuml;n bildiklerini unutturacak bir yapıdır.&nbsp; Su, daha doğrusu bir nehrin akışını sağlamak i&ccedil;in yapılmış sadece k&ouml;pr&uuml;den Elbe nehrinin ge&ccedil;tiği Magdeburg Su K&ouml;pr&uuml;s&uuml; (Magdeburg Water Bridge) Almanya&#39;nın Magdeburg kentinde 1997&#39;de yapımına başlanmıştır. Toplam 6 yıl inşası s&uuml;ren akarsu k&ouml;pr&uuml;s&uuml; 2003 yılında hizmete a&ccedil;ılmıştır.<br /> &Ouml;nemli bir m&uuml;hendislik &ccedil;alışması olan bu k&ouml;pr&uuml; Elbe nehrinin istenilen g&uuml;zergahta Mittelland Kanalı ile karışmaması ve &uuml;st&uuml;ne &uuml;sl&uuml;k kocaman gemilerin &uuml;zerinden yoldan ve rahat&ccedil;a ge&ccedil;ebileceği şekilde tasarlanmıştır. Almanlar bu k&ouml;pr&uuml;y&uuml; yaparak denizcilik konusuna ne derece &ouml;nem verdiklerini g&ouml;stermişlerdir. Peki, sadece Almanlar mı? İngilizlerin de denizcilikte ileri olduğunu biliriz.<br /> Ya Fransızlar? Onlarda bu konuda &ccedil;ok gayretli ve denizci milletlerdendir. Paris&rsquo;e el&ccedil;i olarak g&ouml;nderilen Yirmisekiz Mehmet &Ccedil;elebi de seyahat notlarında Fransızların denizciliğe verdiği &ouml;nemi izah etmiştir.<br /> Bu zat; Yeni&ccedil;eri ocağında iken Pe&ccedil; Seferinde şehit d&uuml;şen S&uuml;leyman Ağanın oğludur. Kendisi de Yeni&ccedil;eri ocağında yetişmiştir. Yirmisekizinci ortada hizmet g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in hayatı boyunca bu isimle anılmıştır. 1720 yılında bu g&ouml;revde bulunduğu sırada Fransa&rsquo;ya b&uuml;y&uuml;kel&ccedil;i olarak g&ouml;nderildi. Osmanlı Devleti&#39;nde ilk defa olarak devamlı bir el&ccedil;ilik g&ouml;revi &uuml;lke dışına &ccedil;ıkan devlet g&ouml;revlisi olan Mehmed &Ccedil;elebi, Paris&rsquo;te on bir ay kaldı. D&ouml;n&uuml;ş&uuml;nde, seyahati sırasında g&ouml;rd&uuml;klerini bir kitap halinde padişaha sundu.<br /> Mehmet Efendinin, &quot;Fransa&rsquo;nın vesait-i umran (deniz vasıtalarının) ve maarifine dahi layıkıyla kesb-i ıttıla ederek (anlaşılmasına) kabil-i tatbik olanların takriri (uygulanması m&uuml;mk&uuml;n olanların raporu)&quot; i&ccedil;in g&ouml;nderildiği anlaşılmaktadır. Aynı zamanda Sef&acirc;retn&acirc;me&rsquo;si tarih&icirc; ve edeb&icirc; a&ccedil;ıdan bu alanda yazılmış en &ouml;nemli eserlerden bir tanesidir.<br /> Kitabında İstanbul-Paris yolculuğu, Bordeaux &uuml;zerinden Paris&#39;e varışı, detayları ile anlatılmaktadır. 1720&rsquo;de Akdeniz ile Atlantik arasında G&uuml;ney Fransa&rsquo;da bir suyolu olduğunu &ouml;ğreniyoruz. Kim bilir daha ka&ccedil; yıl &ouml;nce işletmeye a&ccedil;ılmıştır?<br /> Kitabında; XV. Louis tarafından kabul edilişi, katıldığı askeri merasimler ve Paris&rsquo;in ilgi &ccedil;ekici yerlerini konu edinmiştir. Mehmed &Ccedil;elebi ayrıca, giyimi, hali, tavrı, konuşması ve terbiyesiyle, başta saray olmak &uuml;zere, ilim ve teknik kurumlarından ve genel anlamda Fransızlardan da takdir g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;r. Fransa o d&ouml;nemde ittifak arayışı i&ccedil;inde ve talepkar bir konumda olduğundan el&ccedil;iye g&ouml;sterilen ilgi ve &ouml;zeni anlayabiliyoruz.<br /> Bu eserin yazılması &uuml;zerinden neredeyse 3 asır ge&ccedil;miş olmasına rağmen &uuml;lkemizde hala denizciliğin ve suyollarının &ouml;neminin idrak edilememesi, b&uuml;y&uuml;k bir talihsizliğimizdir. Bu a&ccedil;ığı nasıl kapatıp gelişmiş &uuml;lkeler seviyesine &ccedil;ıkarız ayrı bir meseledir lakin &ldquo;Kanal İstanbul&rdquo; sayesinde suyollarından yararlanma k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;z&uuml;n gelişeceğinden ş&uuml;phe duymuyorum.<br /> 500 yıl boyunca Tuna nehrinden taşımacılık yapan ve S&uuml;veyş Kanalı gibi &ccedil;ok &ouml;nemli işleri projelendiren ecdadımızdan ders almalıyız. Abd&uuml;lhamid Han, 110 yıl &ouml;nce Konya Suyolu projesi ile hem sulama hem de nehir taşımacılığından yararlanmak i&ccedil;in adımlar atmaktaydı. Yeniden b&uuml;y&uuml;k devlet olmak i&ccedil;in denizciliği ve suyolu taşımacılığı g&uuml;ndemimizin ilk sıralarına almamız gerekiyor, vesselam&hellip;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Ekleme Tarihi: 31 Aralık 2019 - Salı

PARİS ELÇİSİ YİRMİSEKİZ MEHME T ÇELEBİ ’NİN KANAL RAPORU

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Bundan tam 300 yıl &ouml;nce Paris&rsquo;e Osmanlı El&ccedil;isi olarak atanan Yirmisekiz Mehmet &Ccedil;elebi, Fransa&rsquo;da bulunduğu s&uuml;re i&ccedil;erisinde edinmiş olduğu bilgileri &ldquo;Sefaretname-i Mehmet &Ccedil;elebi&rdquo; ismi kitabı ile yayınlamıştır. Kitabında y&uuml;k ve yolcu taşımacılığı maksadı ile yapılmış su kanalları ile ilgili olarak detaylı a&ccedil;ıklamalar yapılmıştır.<br /> Akdeniz sahilindeki Toulouse limanından Atlantik sahilindeki Bordeaux limanına kadar gemi ile seyahat eden Mehmet &Ccedil;elebi, suyollarının &ouml;nemini bundan 300 yıl &ouml;nce keşfetmiş ve bunu bir seyahatname raporu ile Padişah 3. Ahmed&rsquo;e arz etmişti. İşte Fransa&rsquo;nın bu d&ouml;nemde nasıl bir gelişme g&ouml;sterdiği ve d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k devletlerinden birisi haline geldiğini bu seyahatname kayıtlarından anlayabiliyoruz.<br /> Med-cezir (gel-git) akıntılarından yararlanarak suyollarında gemi taşımacılığı yapmak tarihin &ccedil;ok eski d&ouml;nemlerinden beri sık rastlanan bir durumdur. Bununla birlikte denizlerin &ouml;nemini idrak edememiş &ouml;zellikle bozkır k&uuml;lt&uuml;r&uuml;nden gelen insanlar, Osmanlı&rsquo;nın gerilemesine hatta &ccedil;&ouml;kmesine neden olmuştur.<br /> Bug&uuml;n yani 2019 yılında dahi Kanal İstanbul gibi &ccedil;ok &ouml;nemli projelere karşı &ccedil;ıkan insanlara rastlayabiliyoruz. Bu durum &uuml;lkemizde denizcilik k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml;n ne derece zayıf olduğunu g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne sermektedir. İşte bu nedenle Mehmet &Ccedil;elebinin hatıralarına ge&ccedil;meden &ouml;nce denizciliğin ve suyollarının (waterway) ne derece &ouml;nemli olduğunu anlamaya &ccedil;alışmak gerekiyor.<br /> Tarih boyunca insanoğlu y&uuml;k ve yolcu taşımacılığında denizyolundan istifade etmiştir. İlkel sal&not;lardan g&uuml;n&uuml;m&uuml;z&uuml;n teknolojik modern gemilerine uzanan s&uuml;re&ccedil;te denizyolu ve nehir taşımacılığı &ccedil;eşitli ev&not;relerden ge&ccedil;miştir. &Ouml;zellikle d&uuml;nya ticareti ve tarihi a&ccedil;ısından d&ouml;n&uuml;m noktalarından biri olan coğrafi keşifler, sanayi devrimi ve ardından buharlı gemilerin icadı deniz taşımacılığının &ouml;nemli bir y&ouml;n&uuml;d&uuml;r.<br /> D&uuml;nya tarihi boyunca denizyoluna h&acirc;kim olabilen topluluklar gelişmişler ve refah d&uuml;zeylerini art&not;tırmışlardır. &Uuml;lkemiz &uuml;&ccedil; taraftan denizlere a&ccedil;ıldığından jeopolitik konumu nedeniyle bu topluluk&not;lar arasındadır. Usta denizciler sayesinde Roma gibi Osmanlı&rsquo;da denizcilik sayesinde d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k devleti haline gelmiştir.<br /> Denizcilik d&uuml;nya ticaretinde, siyasetinde, kısaca tarihinde &ouml;nemli bir yere sahiptir. Sekt&ouml;rel olarak d&uuml;nya coğrafyasının şekillenmesinde belirleyici rol oynayan denizcilik, &uuml;lkemiz i&ccedil;in de rekabet&ccedil;i &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğe sahip olduğumuz alanların i&ccedil;erisinde yer almaktadır.<br /> Denizcilik sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n sahip olduğu stratejik &ouml;nemin denizcilik alanında bilim adamlarının &ouml;zg&uuml;n araştırmalarını yayınlayacakları, bilgi birikimini paylaşacakları bir platforma da d&ouml;n&uuml;şmesi gerekliliği a&ccedil;ıktır.&nbsp;&nbsp;<br /> &Uuml;lkemiz ekonomisinin anahtar sekt&ouml;rleri i&ccedil;inde yer alan denizcilik sekt&ouml;r&uuml;, değişik unvan ve yeterliklere y&ouml;nelik eğitim veren kurumlarının &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml; ile bilimsel a&ccedil;ıdan da son yıllarda &ouml;nemli atılımlar yapmıştır. Eğitim kurumlarımız sayı olarak artmış, kadrolarını g&uuml;&ccedil;lendirmiş, y&uuml;ksek lisans, doktora derecelerine y&ouml;nelik &ccedil;ok sayıda mezunlar vermiş, gen&ccedil; bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlamıştır.<br /> Kısaca denizcilik ekonomisi, deniz işletmeciliği ve y&ouml;netimi, deniz hukuku, balık&ccedil;ılık, denizcilik tarihi gibi denizciliğin değişik alanlarında &ccedil;ok sayıda &ouml;nemli bilimsel &ccedil;alışma ger&ccedil;ekleştirilmiş ve ger&ccedil;ekleştirilmeye devam etmektedir.<br /> 2023 T&uuml;rk denizcilik vizyonu; uluslararası rekabet g&uuml;c&uuml; y&uuml;ksek, k&uuml;resel ağ ile entegrasyonunu sağlamış, bir &uuml;lke ekonomisini &ouml;ng&ouml;rmektedir. İstihdamda artan paya sahip bir yapı ile yolcu ve y&uuml;klerin zamanında, g&uuml;venle ve kesintisiz ulaşımını sağlanması ve s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliği hedeflenmektedir.<br /> İstikrar i&ccedil;inde b&uuml;y&uuml;yen, gelirini daha adil paylaşan k&uuml;resel &ouml;l&ccedil;ekte rekabet g&uuml;c&uuml;ne sahip, bilgi toplumuna d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş, d&uuml;nya denizciliğinin doğal limanı haline gelmiş, b&ouml;lgesinde denge ve g&uuml;ven unsuru bir T&uuml;rkiye i&ccedil;in denizcilik sekt&ouml;r&uuml;ne &ouml;nem verilmesi şarttır. Deniz ticareti ve denizyolu taşımacılığı gerek tek seferde taşıdığı y&uuml;k miktarı, gerekse maliyet a&ccedil;ısından diğer ta&not;şıma y&ouml;ntemlerine g&ouml;re daha avantajlı konumdadır.<br /> İşte b&uuml;t&uuml;n bu nedenlerden dolayı; Kanal İstanbul projesi denizcilik sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n gelişmesi a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k &ouml;neme sahiptir. D&uuml;nyada ve &uuml;lkemizdeki ekonomik gelişmeler ve bu gelişmelerin deniz ticaretine etkileri waterway gibi suyollarının inşasını da gerektirmektedir. &Uuml;lkemiz deniz ticaretinin son yıllardaki değişimi ve d&uuml;nyadaki konumunu g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in neler yapılması gerektiği sorusuna en g&uuml;zel cevaplardan bir tanesi y&uuml;zlerce bilim adamının emek verdiği &ldquo;Kanal İstanbul&rdquo; projesidir.<br /> Avrupa haritası incelendiğinde binlerce mil uzunluğunda suyolları g&ouml;ze batacaktır. Sadece Avrupa değil, Amerika, Asya kıtası dahi suyolları ile kaplanmış olup T&uuml;rkiye ne yazık ki bu konuda &ccedil;ok ge&ccedil; kalmıştır.<br /> Bazı siyaset&ccedil;iler, Yeni&ccedil;erilerin &ldquo;iztemez&uuml;k&rdquo; yaygaralarına paralel olarak anlaşılması g&uuml;&ccedil; nedenler ileri s&uuml;rerek &uuml;lkemizin yararına olan bir &ccedil;ok projeye karşı &ccedil;ıkmaktadırlar. Bunun vebali &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r. Bu nedenle d&uuml;nya &uuml;zerindeki meşhur bir &ouml;rnekten yola &ccedil;ıkarak işin vahametini anlatmak gerekiyor.<br /> Wasserstrassenkreuz Magdeburg (Magdeburg Su Yolu) Avrupa&#39;nın en b&uuml;y&uuml;k su k&ouml;pr&uuml;s&uuml;d&uuml;r. Elbe nehrinin &uuml;zerinden ge&ccedil;en k&ouml;pr&uuml;n&uuml;n &uuml;zerinden de ayrıca gemiler ge&ccedil;ebilmektedir. Yanlış duymadınız bu k&ouml;pr&uuml; gemilerin ge&ccedil;işi i&ccedil;in yapılmış olup &ldquo;gemi k&ouml;pr&uuml;s&uuml;&rdquo; de denilebilmektedir.<br /> Bir k&ouml;pr&uuml; ne i&ccedil;in yapılabilir ki? Araba, hayvan, y&uuml;k taşımacılığı veya tren... Fakat bu yapı k&ouml;pr&uuml; hakkında insanın b&uuml;t&uuml;n bildiklerini unutturacak bir yapıdır.&nbsp; Su, daha doğrusu bir nehrin akışını sağlamak i&ccedil;in yapılmış sadece k&ouml;pr&uuml;den Elbe nehrinin ge&ccedil;tiği Magdeburg Su K&ouml;pr&uuml;s&uuml; (Magdeburg Water Bridge) Almanya&#39;nın Magdeburg kentinde 1997&#39;de yapımına başlanmıştır. Toplam 6 yıl inşası s&uuml;ren akarsu k&ouml;pr&uuml;s&uuml; 2003 yılında hizmete a&ccedil;ılmıştır.<br /> &Ouml;nemli bir m&uuml;hendislik &ccedil;alışması olan bu k&ouml;pr&uuml; Elbe nehrinin istenilen g&uuml;zergahta Mittelland Kanalı ile karışmaması ve &uuml;st&uuml;ne &uuml;sl&uuml;k kocaman gemilerin &uuml;zerinden yoldan ve rahat&ccedil;a ge&ccedil;ebileceği şekilde tasarlanmıştır. Almanlar bu k&ouml;pr&uuml;y&uuml; yaparak denizcilik konusuna ne derece &ouml;nem verdiklerini g&ouml;stermişlerdir. Peki, sadece Almanlar mı? İngilizlerin de denizcilikte ileri olduğunu biliriz.<br /> Ya Fransızlar? Onlarda bu konuda &ccedil;ok gayretli ve denizci milletlerdendir. Paris&rsquo;e el&ccedil;i olarak g&ouml;nderilen Yirmisekiz Mehmet &Ccedil;elebi de seyahat notlarında Fransızların denizciliğe verdiği &ouml;nemi izah etmiştir.<br /> Bu zat; Yeni&ccedil;eri ocağında iken Pe&ccedil; Seferinde şehit d&uuml;şen S&uuml;leyman Ağanın oğludur. Kendisi de Yeni&ccedil;eri ocağında yetişmiştir. Yirmisekizinci ortada hizmet g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in hayatı boyunca bu isimle anılmıştır. 1720 yılında bu g&ouml;revde bulunduğu sırada Fransa&rsquo;ya b&uuml;y&uuml;kel&ccedil;i olarak g&ouml;nderildi. Osmanlı Devleti&#39;nde ilk defa olarak devamlı bir el&ccedil;ilik g&ouml;revi &uuml;lke dışına &ccedil;ıkan devlet g&ouml;revlisi olan Mehmed &Ccedil;elebi, Paris&rsquo;te on bir ay kaldı. D&ouml;n&uuml;ş&uuml;nde, seyahati sırasında g&ouml;rd&uuml;klerini bir kitap halinde padişaha sundu.<br /> Mehmet Efendinin, &quot;Fransa&rsquo;nın vesait-i umran (deniz vasıtalarının) ve maarifine dahi layıkıyla kesb-i ıttıla ederek (anlaşılmasına) kabil-i tatbik olanların takriri (uygulanması m&uuml;mk&uuml;n olanların raporu)&quot; i&ccedil;in g&ouml;nderildiği anlaşılmaktadır. Aynı zamanda Sef&acirc;retn&acirc;me&rsquo;si tarih&icirc; ve edeb&icirc; a&ccedil;ıdan bu alanda yazılmış en &ouml;nemli eserlerden bir tanesidir.<br /> Kitabında İstanbul-Paris yolculuğu, Bordeaux &uuml;zerinden Paris&#39;e varışı, detayları ile anlatılmaktadır. 1720&rsquo;de Akdeniz ile Atlantik arasında G&uuml;ney Fransa&rsquo;da bir suyolu olduğunu &ouml;ğreniyoruz. Kim bilir daha ka&ccedil; yıl &ouml;nce işletmeye a&ccedil;ılmıştır?<br /> Kitabında; XV. Louis tarafından kabul edilişi, katıldığı askeri merasimler ve Paris&rsquo;in ilgi &ccedil;ekici yerlerini konu edinmiştir. Mehmed &Ccedil;elebi ayrıca, giyimi, hali, tavrı, konuşması ve terbiyesiyle, başta saray olmak &uuml;zere, ilim ve teknik kurumlarından ve genel anlamda Fransızlardan da takdir g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;r. Fransa o d&ouml;nemde ittifak arayışı i&ccedil;inde ve talepkar bir konumda olduğundan el&ccedil;iye g&ouml;sterilen ilgi ve &ouml;zeni anlayabiliyoruz.<br /> Bu eserin yazılması &uuml;zerinden neredeyse 3 asır ge&ccedil;miş olmasına rağmen &uuml;lkemizde hala denizciliğin ve suyollarının &ouml;neminin idrak edilememesi, b&uuml;y&uuml;k bir talihsizliğimizdir. Bu a&ccedil;ığı nasıl kapatıp gelişmiş &uuml;lkeler seviyesine &ccedil;ıkarız ayrı bir meseledir lakin &ldquo;Kanal İstanbul&rdquo; sayesinde suyollarından yararlanma k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;z&uuml;n gelişeceğinden ş&uuml;phe duymuyorum.<br /> 500 yıl boyunca Tuna nehrinden taşımacılık yapan ve S&uuml;veyş Kanalı gibi &ccedil;ok &ouml;nemli işleri projelendiren ecdadımızdan ders almalıyız. Abd&uuml;lhamid Han, 110 yıl &ouml;nce Konya Suyolu projesi ile hem sulama hem de nehir taşımacılığından yararlanmak i&ccedil;in adımlar atmaktaydı. Yeniden b&uuml;y&uuml;k devlet olmak i&ccedil;in denizciliği ve suyolu taşımacılığı g&uuml;ndemimizin ilk sıralarına almamız gerekiyor, vesselam&hellip;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.