Abdulkadir MENEK
Köşe Yazarı
Abdulkadir MENEK
 

Muhammed Mursi (3)

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif; font-size:16px">Mısır&rsquo;da darbe sonrası yaşanan katliama tepki olarak Rabia-t&uuml;l Adeviyye Meydanında yapılan g&ouml;sterilerde ortaya &ccedil;ıkan ve kısa zamanda t&uuml;m d&uuml;nyaya yayılan &ldquo;R4BIA işareti&rdquo;&nbsp; Mısır&rsquo;daki şanlı ve vakur direnişin adeta bir sembol&uuml; haline geldi ve uluslararası bir platforma d&ouml;n&uuml;şt&uuml;. &Ouml;zellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu işaret her vesile ile g&uuml;ndeme getirildi.</span></div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Osman Korut&uuml;rk&rsquo;ten oluşan bir heyet, Mısır makamlarının daveti &uuml;zerine Mısır&rsquo;a bir ziyaret ger&ccedil;ekleştirdiler. CHP heyeti Kahire&rsquo;de yaptıkları temaslar &ccedil;er&ccedil;evesinde, Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi, Sanayi ve Ticaret Bakanı M&uuml;nir Fahri Abdunnur, Ezher Şeyhi Ahmed Tayyib başta olmak &uuml;zere bazı Mısırlı yetkililerle g&ouml;r&uuml;ş alış verişinde bulundular.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Muhammed Mursi b&uuml;t&uuml;n mahkeme s&uuml;reci boyunca vakur ve dik duruşunu hi&ccedil;bir zaman kaybetmedi. Altı yıl boyunca devam eden bu s&uuml;rede, asla zillet g&ouml;stermedi.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Mahkeme başkanını her vesile ile tanımadığını ifade etti. Kendisinin, Mısır&rsquo;ın meşru Cumhurbaşkanı olduğunu ve darbe mahkemesinin kendilerini yargılama yetkisine sahip bulunmadığını ifade etti.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">General Sisi başlangı&ccedil;ta aday olacağına dair b&uuml;t&uuml;n haberleri yalanlamasına rağmen; 26, 27 ve 28 Mayıs 2014 tarihlerinde ger&ccedil;ekleşen ve katılımın y&uuml;zde 40 olduğu se&ccedil;imlere aday olarak katıldı ve y&uuml;zde 97 oy alarak cumhurbaşkanlığı se&ccedil;imlerini kazandı. B&ouml;ylece Savunma Bakanı olarak g&ouml;rev yaptığı ve perde gerisinden y&ouml;nettiği Mısır&rsquo;ı artık bu tarihten itibaren Resmi Cumhurbaşkanı sıfatıyla y&ouml;netmeye başladı.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Muhammed Mursi&rsquo;nin hapishanede yaşadığı şartlar bir&ccedil;ok sefer, &ccedil;ok sayıda kuruluş tarafından g&uuml;ndeme getirildi. Fakat bu şartların d&uuml;zeltilmesi y&ouml;n&uuml;nde hi&ccedil;bir olumlu adım atılmadı. Aslında hapishanede &ccedil;ile &ccedil;eken y&uuml;zlerce İhvan &uuml;yesinin de tutulduğu şartlar, gayr-ı insani olduğu halde, Mısır&rsquo;ın diktat&ouml;r y&ouml;netimi bu konuda dile getirilen taleplere adeta kulak tıkadı. Belki şu anda da bu mahk&ucirc;mların pek &ccedil;oğu, rejim tarafından sistematik bir şekilde &ouml;l&uuml;me doğru adeta s&uuml;r&uuml;klenmektedir.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Mursi, Mahkemede bulunduğu bir sırada, bu mahkemeye hi&ccedil; aldırmadan arkasında duruşma i&ccedil;in getirilen diğer mazlumlara bir &ouml;ğle vakti imamlık yaparak namaz kıldırması, bence Tarihin Şeref Levhaları arasına girmeye hak kazanan bir izzet ve iltica tablosu olarak hafızalara kazınmıştır</span></span><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif; font-size:16px">Bu tavır, Denizli Mahkemesinde ikindi namazını kılmak i&ccedil;in Mahkeme Reisinden izin isteyen Bedi&uuml;zzaman Hazretlerine, &lsquo;Burası mahkemedir. Mahkemenin bitmesini bekleyin&rsquo; diyen Mahkeme Reisine aldırmadan &lsquo;&rsquo;Biz namazın hukukunu m&uuml;dafaa etmek i&ccedil;in buradayız&rsquo;&rsquo; diyerek &ccedil;ıkan ve namazını kıldıktan sonra geri d&ouml;nen o muhteşem tabloyu hatırlattı.</span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Muhammed Mursi hakkında &ccedil;ok sayıda dava a&ccedil;ıldı. Bu davalar sa&ccedil;ma sapan iddialarla hazırlanmış ve algı oluşturmak gayretinden başka hi&ccedil;bir anlam taşımayan y&uuml;z karası belgeler olarak kayıtlara ge&ccedil;ti. Mursi bu g&ouml;revli mahkeme tarafından 16 Mayıs 2015 g&uuml;n&uuml; idam cezasına &ccedil;arptırıldı. Darbecilere idam kararı yetmemiş olacak ki, 16 Haziran 2015 g&uuml;n&uuml; hakkında a&ccedil;ılan &quot;casusluk&quot; davasından m&uuml;ebbet hapse mahk&ucirc;m edildi. Ve hakkında verilen idam kararı da onaylandı.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">17 Haziran g&uuml;n&uuml; mahkeme salonunda bayılıp yere yığılan Mursi&rsquo;ye, g&ouml;revliler m&uuml;dahalede bulunulmasına engel oldular. Tutuklular arasında bulunan bazı doktorların b&uuml;t&uuml;n ısrar ve ilk yardım taleplerine olumlu cevap verilmedi. Yarım saat sonra ambulans mahkemeye intikal ettiği zaman Mursi i&ccedil;in artık yapılacak bir şey kalmamış, ruhunu Rahman&rsquo;a teslim etmişti.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Bu durum y&ouml;netimin, bu &ouml;l&uuml;me zemin hazırlamak i&ccedil;in gereken her şeyi yaptığı yorumlarının yapılmasına sebep oldu. Zaten Mursi&rsquo;nin h&uuml;cresinde yaşadığı şartların da &ccedil;ok k&ouml;t&uuml; olduğu ve hastalıklarının da d&uuml;zenli bir şekilde tedavi olmasına imk&acirc;n tanınmadığı biliniyordu. B&uuml;t&uuml;n bu gelişmeler, bu &ouml;l&uuml;m&uuml;n planlanmış bir cinayet olduğu yorumlarının yapılmasına neden oldu.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Bu vesile ile Bedi&uuml;zzaman Hazretlerinin İhvan-ı M&uuml;slimin ile m&uuml;nasebetleri konusunda fikir veren &ccedil;ok &ouml;nemli bir olayı da ş&ouml;ylece ifade edebiliriz.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Emirdağ&rsquo;da, 1949 yılının bir Şubat g&uuml;n&uuml;nde, hissettiği ani ve şiddetli bir rahatsızlık &uuml;zerine, Bedi&uuml;zzaman Hazretleri talebesi H&uuml;sn&uuml; Bayram&rsquo;ı &ldquo;Git gazetelere bak, İsl&acirc;m &acirc;leminde menfi bir hadise mi var?&rdquo; diyerek &ccedil;arşıya g&ouml;ndermişti.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">H&uuml;sn&uuml; Bayram o g&uuml;nk&uuml; gazetelerde herhangi bir habere rastlamamıştı. Fakat ertesi g&uuml;n tekrar &ccedil;arşıya gittiğinde, &Ccedil;alışkanların d&uuml;kk&acirc;nına uğramış ve Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın talebelerinden Mehmed &Ccedil;alışkan kendisine gazetelerde yer alan Mısır&rsquo;la ilgili bir haberi g&ouml;stermişti.&nbsp;</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Mısır&rsquo;da İhv&acirc;n-ı M&uuml;slim&icirc;n Cemiyetinin kurucusu Hasan el-Benn&acirc; 12 Şubat 1949 g&uuml;n&uuml; akşamı evine giderken uğradığı bir silahlı saldırı sonucu şehid edilmişti ve diğer cemiyet mensupları i&ccedil;in de b&uuml;y&uuml;k bir tutuklama ve işkence furyası başlamıştı. Bedi&uuml;zzaman bu haberi &ouml;ğrendikten sonra, &ldquo;Demek ki ben Mısır&rsquo;daki kardeşlerimizin ahv&acirc;linden m&uuml;teessir olup hastalanmışım&rdquo; diye rahatsızlığının kaynağını ifade etmişti.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">İlahiyat Fak&uuml;ltesi &Ouml;ğretim &Uuml;yesi Prof. Dr. Mehmet Akbaş, Bedi&uuml;zzaman Said Nursi Hazretlerinin suikast sonucu &ouml;ld&uuml;r&uuml;len Hasan El Benna i&ccedil;in ailesine taziye mektubu g&ouml;nderdiğini ifade ederek, mektubun orjinalinin Benna&rsquo;nın torunu olan ve halen Oxford &Uuml;niversitesi Şarkiyat Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;nde &Ccedil;ağdaş İslam Bilimleri profes&ouml;r&uuml; olan Tarık Ramazan&rsquo;da olduğunu belirtti. (Risale Haber)</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Bedi&uuml;zzaman da s&uuml;rg&uuml;nde yaşadığı, tam bir tarassut ve baskı altında yaşamaya &ccedil;alıştığı halde, İhv&acirc;n&rsquo;a yapılan zulm&uuml; kendi ruhunda hissedecek kadar onlarla al&acirc;kadardı. Anadolu&rsquo;da Nur talebeleri ile Arap &acirc;lemindeki İhv&acirc;n-ı M&uuml;slim&icirc;nin iki hakiki kardeş olduğunu her vesile ile ifade ediyordu. Bu iki İslami hizmet g&ouml;n&uuml;ll&uuml;leri i&ccedil;in de bir mektubunda &ldquo;İsl&acirc;m&rsquo;ın iki m&uuml;tev&acirc;fık ve m&uuml;ter&acirc;fık saffıdır&rdquo; ifadesini kullanarak, aralarındaki karşılıklı yakınlık ve kardeşliğe &ouml;zel bir atıfta bulunuyordu. (Emirdağ L&acirc;hikası II, s. 34).</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">&Uuml;stad Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın birbirine yakın zamanlarda, manevi cihad meydanına atılan bu İslami hizmet grupları i&ccedil;in kullandığı kelimeler de dikkat &ccedil;ekicidir. Birbirine uygun olan, tevafuk eden &ldquo;m&uuml;tevafık&rdquo; kelimesi ile arkadaşlık eden, refakat eden, beraber olan anlamına gelen &ldquo;m&uuml;terafık&rdquo; kelimesinin bu m&uuml;nasebet ve yakınlık i&ccedil;in kullanılması da, ayrıca dikkat &ccedil;ekici olduğu gibi, bu &ouml;zel alaka i&ccedil;in dikkatle se&ccedil;ilmiş kelimeler olduğunu da ifade etmemiz gerekir.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">***</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Merhum Mursi, vefat ettiğinin bir g&uuml;n sonrası, sabahın &ccedil;ok erken saatlerinde iki oğlu ve bir din g&ouml;revlisinin katılımı ile d&uuml;zenlenen bir cenaze t&ouml;reninin ardından defnedildi. Cenaze merasimine, ailesinin diğer fertlerinin ve yakınlarının katılmasına izin verilmedi. Ayrıca defin yeri olarak Kahire yakınlarında bir mek&acirc;n se&ccedil;ildi ve vasiyetinde ifade ettiği k&ouml;y&uuml;ne defnedilme isteği yerine getirilmedi. Mısır h&uuml;k&uuml;meti, Mursi&rsquo;nin defnedildiği mezarlığın g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lerini &ccedil;ekmek i&ccedil;in sadece İsrail TV&rsquo;sine izin verdi. &nbsp;</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Fakat bu mazlum şehide b&uuml;t&uuml;n İslam &acirc;lemi sahip &ccedil;ıktı. Doğudan batıya kadar uzanan b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerde M&uuml;sl&uuml;manlar b&uuml;y&uuml;k bir kadirşinaslık g&ouml;stererek, gıyabi cenaze namazları kıldılar ve y&uuml;z milyonlarca M&uuml;sl&uuml;man bir araya gelerek k&uuml;lli bir şekilde dualarda bulundular. Bu b&uuml;y&uuml;k katılım ve sahiplenme, inşallah makbuliyet-i İlahiyenin de bir işareti olarak kabul edilmelidir.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Temennimiz, d&uuml;nyanın bir&ccedil;ok &uuml;lkesi ile birlikte bir&ccedil;ok İslam &uuml;lkesinde yaşanan sıkıntı ve zul&uuml;mlerin bir an &ouml;nce sona ermesi ve M&uuml;sl&uuml;manların d&uuml;nyanın her tarafında dinlerini en rahat bir şekilde yaşayabilmeleri i&ccedil;in gerekli olan h&uuml;rriyet ve huzura en k&acirc;mil manada sahip olmalarıdır.&nbsp;</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Bu vesile ile Merhum Muhammed Mursi&rsquo;ye bir kez daha Allah&rsquo;tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyor, vefatının hayatından &ccedil;ok daha fazla bir şekilde İslami f&uuml;tuhata vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.</span></span></p> </div>
Ekleme Tarihi: 25 Haziran 2019 - Salı

Muhammed Mursi (3)

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif; font-size:16px">Mısır&rsquo;da darbe sonrası yaşanan katliama tepki olarak Rabia-t&uuml;l Adeviyye Meydanında yapılan g&ouml;sterilerde ortaya &ccedil;ıkan ve kısa zamanda t&uuml;m d&uuml;nyaya yayılan &ldquo;R4BIA işareti&rdquo;&nbsp; Mısır&rsquo;daki şanlı ve vakur direnişin adeta bir sembol&uuml; haline geldi ve uluslararası bir platforma d&ouml;n&uuml;şt&uuml;. &Ouml;zellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu işaret her vesile ile g&uuml;ndeme getirildi.</span></div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Osman Korut&uuml;rk&rsquo;ten oluşan bir heyet, Mısır makamlarının daveti &uuml;zerine Mısır&rsquo;a bir ziyaret ger&ccedil;ekleştirdiler. CHP heyeti Kahire&rsquo;de yaptıkları temaslar &ccedil;er&ccedil;evesinde, Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi, Sanayi ve Ticaret Bakanı M&uuml;nir Fahri Abdunnur, Ezher Şeyhi Ahmed Tayyib başta olmak &uuml;zere bazı Mısırlı yetkililerle g&ouml;r&uuml;ş alış verişinde bulundular.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Muhammed Mursi b&uuml;t&uuml;n mahkeme s&uuml;reci boyunca vakur ve dik duruşunu hi&ccedil;bir zaman kaybetmedi. Altı yıl boyunca devam eden bu s&uuml;rede, asla zillet g&ouml;stermedi.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Mahkeme başkanını her vesile ile tanımadığını ifade etti. Kendisinin, Mısır&rsquo;ın meşru Cumhurbaşkanı olduğunu ve darbe mahkemesinin kendilerini yargılama yetkisine sahip bulunmadığını ifade etti.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">General Sisi başlangı&ccedil;ta aday olacağına dair b&uuml;t&uuml;n haberleri yalanlamasına rağmen; 26, 27 ve 28 Mayıs 2014 tarihlerinde ger&ccedil;ekleşen ve katılımın y&uuml;zde 40 olduğu se&ccedil;imlere aday olarak katıldı ve y&uuml;zde 97 oy alarak cumhurbaşkanlığı se&ccedil;imlerini kazandı. B&ouml;ylece Savunma Bakanı olarak g&ouml;rev yaptığı ve perde gerisinden y&ouml;nettiği Mısır&rsquo;ı artık bu tarihten itibaren Resmi Cumhurbaşkanı sıfatıyla y&ouml;netmeye başladı.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Muhammed Mursi&rsquo;nin hapishanede yaşadığı şartlar bir&ccedil;ok sefer, &ccedil;ok sayıda kuruluş tarafından g&uuml;ndeme getirildi. Fakat bu şartların d&uuml;zeltilmesi y&ouml;n&uuml;nde hi&ccedil;bir olumlu adım atılmadı. Aslında hapishanede &ccedil;ile &ccedil;eken y&uuml;zlerce İhvan &uuml;yesinin de tutulduğu şartlar, gayr-ı insani olduğu halde, Mısır&rsquo;ın diktat&ouml;r y&ouml;netimi bu konuda dile getirilen taleplere adeta kulak tıkadı. Belki şu anda da bu mahk&ucirc;mların pek &ccedil;oğu, rejim tarafından sistematik bir şekilde &ouml;l&uuml;me doğru adeta s&uuml;r&uuml;klenmektedir.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Mursi, Mahkemede bulunduğu bir sırada, bu mahkemeye hi&ccedil; aldırmadan arkasında duruşma i&ccedil;in getirilen diğer mazlumlara bir &ouml;ğle vakti imamlık yaparak namaz kıldırması, bence Tarihin Şeref Levhaları arasına girmeye hak kazanan bir izzet ve iltica tablosu olarak hafızalara kazınmıştır</span></span><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif; font-size:16px">Bu tavır, Denizli Mahkemesinde ikindi namazını kılmak i&ccedil;in Mahkeme Reisinden izin isteyen Bedi&uuml;zzaman Hazretlerine, &lsquo;Burası mahkemedir. Mahkemenin bitmesini bekleyin&rsquo; diyen Mahkeme Reisine aldırmadan &lsquo;&rsquo;Biz namazın hukukunu m&uuml;dafaa etmek i&ccedil;in buradayız&rsquo;&rsquo; diyerek &ccedil;ıkan ve namazını kıldıktan sonra geri d&ouml;nen o muhteşem tabloyu hatırlattı.</span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Muhammed Mursi hakkında &ccedil;ok sayıda dava a&ccedil;ıldı. Bu davalar sa&ccedil;ma sapan iddialarla hazırlanmış ve algı oluşturmak gayretinden başka hi&ccedil;bir anlam taşımayan y&uuml;z karası belgeler olarak kayıtlara ge&ccedil;ti. Mursi bu g&ouml;revli mahkeme tarafından 16 Mayıs 2015 g&uuml;n&uuml; idam cezasına &ccedil;arptırıldı. Darbecilere idam kararı yetmemiş olacak ki, 16 Haziran 2015 g&uuml;n&uuml; hakkında a&ccedil;ılan &quot;casusluk&quot; davasından m&uuml;ebbet hapse mahk&ucirc;m edildi. Ve hakkında verilen idam kararı da onaylandı.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">17 Haziran g&uuml;n&uuml; mahkeme salonunda bayılıp yere yığılan Mursi&rsquo;ye, g&ouml;revliler m&uuml;dahalede bulunulmasına engel oldular. Tutuklular arasında bulunan bazı doktorların b&uuml;t&uuml;n ısrar ve ilk yardım taleplerine olumlu cevap verilmedi. Yarım saat sonra ambulans mahkemeye intikal ettiği zaman Mursi i&ccedil;in artık yapılacak bir şey kalmamış, ruhunu Rahman&rsquo;a teslim etmişti.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Bu durum y&ouml;netimin, bu &ouml;l&uuml;me zemin hazırlamak i&ccedil;in gereken her şeyi yaptığı yorumlarının yapılmasına sebep oldu. Zaten Mursi&rsquo;nin h&uuml;cresinde yaşadığı şartların da &ccedil;ok k&ouml;t&uuml; olduğu ve hastalıklarının da d&uuml;zenli bir şekilde tedavi olmasına imk&acirc;n tanınmadığı biliniyordu. B&uuml;t&uuml;n bu gelişmeler, bu &ouml;l&uuml;m&uuml;n planlanmış bir cinayet olduğu yorumlarının yapılmasına neden oldu.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Bu vesile ile Bedi&uuml;zzaman Hazretlerinin İhvan-ı M&uuml;slimin ile m&uuml;nasebetleri konusunda fikir veren &ccedil;ok &ouml;nemli bir olayı da ş&ouml;ylece ifade edebiliriz.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Emirdağ&rsquo;da, 1949 yılının bir Şubat g&uuml;n&uuml;nde, hissettiği ani ve şiddetli bir rahatsızlık &uuml;zerine, Bedi&uuml;zzaman Hazretleri talebesi H&uuml;sn&uuml; Bayram&rsquo;ı &ldquo;Git gazetelere bak, İsl&acirc;m &acirc;leminde menfi bir hadise mi var?&rdquo; diyerek &ccedil;arşıya g&ouml;ndermişti.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">H&uuml;sn&uuml; Bayram o g&uuml;nk&uuml; gazetelerde herhangi bir habere rastlamamıştı. Fakat ertesi g&uuml;n tekrar &ccedil;arşıya gittiğinde, &Ccedil;alışkanların d&uuml;kk&acirc;nına uğramış ve Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın talebelerinden Mehmed &Ccedil;alışkan kendisine gazetelerde yer alan Mısır&rsquo;la ilgili bir haberi g&ouml;stermişti.&nbsp;</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Mısır&rsquo;da İhv&acirc;n-ı M&uuml;slim&icirc;n Cemiyetinin kurucusu Hasan el-Benn&acirc; 12 Şubat 1949 g&uuml;n&uuml; akşamı evine giderken uğradığı bir silahlı saldırı sonucu şehid edilmişti ve diğer cemiyet mensupları i&ccedil;in de b&uuml;y&uuml;k bir tutuklama ve işkence furyası başlamıştı. Bedi&uuml;zzaman bu haberi &ouml;ğrendikten sonra, &ldquo;Demek ki ben Mısır&rsquo;daki kardeşlerimizin ahv&acirc;linden m&uuml;teessir olup hastalanmışım&rdquo; diye rahatsızlığının kaynağını ifade etmişti.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">İlahiyat Fak&uuml;ltesi &Ouml;ğretim &Uuml;yesi Prof. Dr. Mehmet Akbaş, Bedi&uuml;zzaman Said Nursi Hazretlerinin suikast sonucu &ouml;ld&uuml;r&uuml;len Hasan El Benna i&ccedil;in ailesine taziye mektubu g&ouml;nderdiğini ifade ederek, mektubun orjinalinin Benna&rsquo;nın torunu olan ve halen Oxford &Uuml;niversitesi Şarkiyat Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;nde &Ccedil;ağdaş İslam Bilimleri profes&ouml;r&uuml; olan Tarık Ramazan&rsquo;da olduğunu belirtti. (Risale Haber)</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Bedi&uuml;zzaman da s&uuml;rg&uuml;nde yaşadığı, tam bir tarassut ve baskı altında yaşamaya &ccedil;alıştığı halde, İhv&acirc;n&rsquo;a yapılan zulm&uuml; kendi ruhunda hissedecek kadar onlarla al&acirc;kadardı. Anadolu&rsquo;da Nur talebeleri ile Arap &acirc;lemindeki İhv&acirc;n-ı M&uuml;slim&icirc;nin iki hakiki kardeş olduğunu her vesile ile ifade ediyordu. Bu iki İslami hizmet g&ouml;n&uuml;ll&uuml;leri i&ccedil;in de bir mektubunda &ldquo;İsl&acirc;m&rsquo;ın iki m&uuml;tev&acirc;fık ve m&uuml;ter&acirc;fık saffıdır&rdquo; ifadesini kullanarak, aralarındaki karşılıklı yakınlık ve kardeşliğe &ouml;zel bir atıfta bulunuyordu. (Emirdağ L&acirc;hikası II, s. 34).</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">&Uuml;stad Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın birbirine yakın zamanlarda, manevi cihad meydanına atılan bu İslami hizmet grupları i&ccedil;in kullandığı kelimeler de dikkat &ccedil;ekicidir. Birbirine uygun olan, tevafuk eden &ldquo;m&uuml;tevafık&rdquo; kelimesi ile arkadaşlık eden, refakat eden, beraber olan anlamına gelen &ldquo;m&uuml;terafık&rdquo; kelimesinin bu m&uuml;nasebet ve yakınlık i&ccedil;in kullanılması da, ayrıca dikkat &ccedil;ekici olduğu gibi, bu &ouml;zel alaka i&ccedil;in dikkatle se&ccedil;ilmiş kelimeler olduğunu da ifade etmemiz gerekir.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">***</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Merhum Mursi, vefat ettiğinin bir g&uuml;n sonrası, sabahın &ccedil;ok erken saatlerinde iki oğlu ve bir din g&ouml;revlisinin katılımı ile d&uuml;zenlenen bir cenaze t&ouml;reninin ardından defnedildi. Cenaze merasimine, ailesinin diğer fertlerinin ve yakınlarının katılmasına izin verilmedi. Ayrıca defin yeri olarak Kahire yakınlarında bir mek&acirc;n se&ccedil;ildi ve vasiyetinde ifade ettiği k&ouml;y&uuml;ne defnedilme isteği yerine getirilmedi. Mısır h&uuml;k&uuml;meti, Mursi&rsquo;nin defnedildiği mezarlığın g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lerini &ccedil;ekmek i&ccedil;in sadece İsrail TV&rsquo;sine izin verdi. &nbsp;</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Fakat bu mazlum şehide b&uuml;t&uuml;n İslam &acirc;lemi sahip &ccedil;ıktı. Doğudan batıya kadar uzanan b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerde M&uuml;sl&uuml;manlar b&uuml;y&uuml;k bir kadirşinaslık g&ouml;stererek, gıyabi cenaze namazları kıldılar ve y&uuml;z milyonlarca M&uuml;sl&uuml;man bir araya gelerek k&uuml;lli bir şekilde dualarda bulundular. Bu b&uuml;y&uuml;k katılım ve sahiplenme, inşallah makbuliyet-i İlahiyenin de bir işareti olarak kabul edilmelidir.</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Temennimiz, d&uuml;nyanın bir&ccedil;ok &uuml;lkesi ile birlikte bir&ccedil;ok İslam &uuml;lkesinde yaşanan sıkıntı ve zul&uuml;mlerin bir an &ouml;nce sona ermesi ve M&uuml;sl&uuml;manların d&uuml;nyanın her tarafında dinlerini en rahat bir şekilde yaşayabilmeleri i&ccedil;in gerekli olan h&uuml;rriyet ve huzura en k&acirc;mil manada sahip olmalarıdır.&nbsp;</span></span></p> <p><span style="font-size:16px"><span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif">Bu vesile ile Merhum Muhammed Mursi&rsquo;ye bir kez daha Allah&rsquo;tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyor, vefatının hayatından &ccedil;ok daha fazla bir şekilde İslami f&uuml;tuhata vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.</span></span></p> </div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.