Sel Olduk, Kuvvet Bulduk,

Sel Olduk, Kuvvet Bulduk, Bugün 13 Temmuz Çarşamba, Saat 07.00 Kahvaltımızı yapıp, otelin önünde heyacanla beklemekteyiz 3.umremiz için Ten'im'e götürecek otobüsümüzü.         TEN'İM: Peygamberimizin eşlerinden Hazreti Aişe annemizin ihrama girdiği mikat yerlerinden biri. Mekke'yi Mükerreme'ye en yakın mikat yeri, Mekke'yi Mükerreme'ye 8 km. Otobüslerimiz zamanında geldi, yerlerimizi aldık sevinçle. İki otobüs peş peşe yol alırken Mekke dağları arasında lebbeyk nidaları yükseliyordu otobüsümüzden hep bir ağızdan, hep bir gönülden, hep bir ses tonuyla.         Ten'im-e ulaştığımızda sanki her zaman burada yaşıyormuşum gibi geldi içimden. 2013'de umre için gelmiştik Mekke'ye. Belki de beş, altı defa burada ihrama girip, umre niyetiyle ikişer rekat namaz kılmıştık Hazreti Aişe Mescidi'nde. Hiç de değişmemiş. Ancak sanki daha güzel, daha candan, daha hoş karşılıyordu bizi buranın havası, manzarası, her şeyi.         Geniş ve oldukça temiz tutulan mescid hiç boş kalmıyor. Dünyanın bütün bölgelerinden, farklı farklı lisanlar, dualarında Allahu Ekber, Allahu Ekber söyleyerek, hem istiğfar ediyorlar, hem de göz yaşları döküyorlardı. İhram elbiselerimizi giyip iki rekat namaz kılarak umre niyetimizi yaptık. Mekkeye geleli bu üçüncü umremizdi.         Lebbeyk nidalarıyla Kabe'ye yol alıyoruz. Yolumuz üzerinde Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in müberek eşlerinden sanırım sonuncusu Hazreti Meymûne annemizin kabrini ziyaret ettik. Bayramlaştık, kısa da olsa misafiri olduk. Şükürler ola Allah'ım AZZE VE CELLE.         Lebbeyk nidalarıyla Kâbe'ye yol alıyoruz. Otobüslerimiz bir anda kaldırıma yaklaştı, durduk. Bir şey anlayamadık, niçin durduk, sıcak havada otobüsümüze bir şey mi oldu dedik. Herkes indi araçtan. Gurup hocamızı takip ediyoruz. Aman Allah'ım bir de ne görsek. Hazreti Abdulah bin Ömer'in kabri. İkinci İslam Halifesi, 40. müslüman, korkusuz, hakkı batıldan ayıran Ömer'in oğlu Abdullah. Peygamberimizin yanından hiç ayrılmayan, küçüklüğünden beri Hazreti Peygamberle bir olan Abdullah. İlk iman edenlerden. En çok hadis rivayet eden sahabilerden Hazreti Ömer'in oğlu Abdullah'ın misafiri olduk, dualar ettik. Allah'ım AZZE ve CELLE kabul eyle, makamlarını âlî eyle.         Kâbe'de-yiz. Tavaftayız. Aman Allah'ım, karşımızda KÂBE. Allah AZZE ve CELLE'nin mübarek evindeyiz. Allah AZZE ve CELLE'nin misafiriyiz. Ne büyük bir haz ve duygu. Mahşeri kalabalık arasına, sel suyuna karışan su damlaları gibi biz de katıldık, sel olduk, kuvvet bulduk, arındık, nur üstüne nur olduk Elhamdülillah.         7 şavttan sonra Safa Tepesi'nden başlayıp Merve Tepesi'nde son bulan say'imizi de tamamladık hiç bir zahmet çekmeden. Herkes ne yapacağını hem biliyor hem de her geçen gün insanlar daha sabırlı, daha olgun, daha güler yüzlü oluyordu. Hele hele Türkiye'den geldiğimizi Türk olduğumuzu öğrendiklerinde ellerini kalplerinin üstüne koyarak sevgilerini yakinen beden dilleriyle gösteriyorlardı. Türkiye demiyorlar, Türk, Kardaş, Erdoğan diyorlardı. Ülkemizin Cumhur başkanının adını söylemeleri bizlerde de sevincimizi beden dilimizle ifade etmemize sebep oluyurdu. Biz olan her şeyi yazıyoruz. Gördüğümüzü duyduğumuzu yazıyoruz. Allah'ım AZZE VE CELLE, Mekke'yi Mükerreme'ye, Kabe'yi Şerif evine gelmek, görmek, yüz sürmek isteyip de gelemeyenlere de nasip eyle bu güzelliği. Evlerinde namaz kılarken Kâbe'yi hayal eden mü'minlerinin ettiği duaları Kâbe' nde yapılan dualar gibi kabul eyle diyoruz. Amin. Amiiiin. Ahmet AYDIN