Ahmet Aydın
Köşe Yazarı
Ahmet Aydın
 

Üç Ayetel Kürsi

Üç Ayetel Kürsi Cumartesi sabahıydı. Memleket ziyareti. Acil bir durum yok. Lakin gönül özlüyor memleketi. Sabah erken kalktık, yol için. Hava günlük güneşlik. Etraf yemyeşil. Seyrede seyrede gidiyoruz. Çoğunlukla gündüz yolculuğu yaparım. Ne olur ne olmaz diye. Yolum üzeri sayılır, bir hacı arkadaş ziyareti yapalım dedik. Aynı odayı paylaştığım, gönlü güzel, arkadaş canlısı, Muharrem Bey. Sağolsun varolsun pek güzel misafir etti. Ayrılırken bana, -"Yola gidiyorsun, sana üç ayetel kürsi okuyacağım şimdi. Yolun açık olsun, tekerine taş dokunmasın, varacağın yere sağ, selamet var inşaalllah" dedi ve vedalaşıp yola koyulduk. Varacağımız yere üç saatlik yolumuz kalmıştıki, bir yağmur, bir dolu, bir sel, bir rüzgar, tam iki saat devam etti. Bir adım önünü göremiyorsun yağmurdan. Dörtlüleri yakarak yola devam ediyoruz yavaş yavaş. Silecekler yetişmiyor. Dereler taştı, ağaçlar, dallar kırılıyor, savruluyor, fırtına arabayı bir o yana bir bu yana oynatıyor, dereler taşıp seller üzerimize geliyor, yollar kapanmış, taksiler geçemiyor. Araçtan indim, gelen selin yuka yerinden geçerim diyerek aracımla ilerledim. Bir ara panik yaptım ama Allah'tanki korktuğum olmadı. Öldük öldük dirildik. Dualar, Allah'a C.C. yalvarmalar, söz vermeler, peş peşe kelimeyi TEVHİT'ler, kelimeyi ŞEHADET'ler ağzımızdan, dilimizden düşmüyor. İnanın belki de kıyametin, ölümün provasını yaşadık. Selden karşıya geçip, zar zor yolumuza devam ettik. Maalesef, yarım saatlik yolu tam iki saatte ulaştık. Ne aracımıza ne de kendimize sığınak bulmak mümkün değildi. Durduğumuz yerde birden sular yükseliyor. Hayatımda çok afetler gördüm, sel, fırtına, yağmur, dolu gördüm ama böylesini ilk defa yakalandım. "Allah'ım, Günahlarımızı af eyle, bizleri helak etme, bizlere sevdiğin amelleri yapma kolaylığı ver. Vatanımızı, İslam Milletimizi her türlü felaketlerden koru. Bizleri mahşer günü mahçup eyleme. Bizlere son nefeste de Kelimeyi TEVHİT ve Kelimeyi ŞEHADET'i nasip eyle, imanlı olarak ruhumuzu sana teslim etmeyi nasip eyle diyoruz. Unutma Rabbini Unutma Rab'bini, nefis azar, Bugün cumartesi, yarın pazar, Erken kalkmıyor, yangel yatar, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Dünya hayatına aldananlar, Şeytana, ona buna kananlar, 'Her günah af olunur' sananlar, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Akıl fikir ile donatıldık, Söyle, boşuna mı yaratıldık, Bir iken binlerce çoğaltıldık, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Yalan konuşanlara büyük şok, Sadece "İman Ettik" diyen çok, "Kaçılmaz İmtihan"dan kaçış yok, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Karanlık kapladı sağı solu, Sel fırtına yağmur, bulgur dolu, Herkes buldu, sen bulmadın yolu, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Bağırmak iste duyuramazsın, Bir delik bulup sığınamazsın, Ölüm geldiğinde kaçamazsın, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Ahmet Aydın* 17.06.2023.
Ekleme Tarihi: 18 Haziran 2023 - Pazar

Üç Ayetel Kürsi

Üç Ayetel Kürsi Cumartesi sabahıydı. Memleket ziyareti. Acil bir durum yok. Lakin gönül özlüyor memleketi. Sabah erken kalktık, yol için. Hava günlük güneşlik. Etraf yemyeşil. Seyrede seyrede gidiyoruz. Çoğunlukla gündüz yolculuğu yaparım. Ne olur ne olmaz diye. Yolum üzeri sayılır, bir hacı arkadaş ziyareti yapalım dedik. Aynı odayı paylaştığım, gönlü güzel, arkadaş canlısı, Muharrem Bey. Sağolsun varolsun pek güzel misafir etti. Ayrılırken bana, -"Yola gidiyorsun, sana üç ayetel kürsi okuyacağım şimdi. Yolun açık olsun, tekerine taş dokunmasın, varacağın yere sağ, selamet var inşaalllah" dedi ve vedalaşıp yola koyulduk. Varacağımız yere üç saatlik yolumuz kalmıştıki, bir yağmur, bir dolu, bir sel, bir rüzgar, tam iki saat devam etti. Bir adım önünü göremiyorsun yağmurdan. Dörtlüleri yakarak yola devam ediyoruz yavaş yavaş. Silecekler yetişmiyor. Dereler taştı, ağaçlar, dallar kırılıyor, savruluyor, fırtına arabayı bir o yana bir bu yana oynatıyor, dereler taşıp seller üzerimize geliyor, yollar kapanmış, taksiler geçemiyor. Araçtan indim, gelen selin yuka yerinden geçerim diyerek aracımla ilerledim. Bir ara panik yaptım ama Allah'tanki korktuğum olmadı. Öldük öldük dirildik. Dualar, Allah'a C.C. yalvarmalar, söz vermeler, peş peşe kelimeyi TEVHİT'ler, kelimeyi ŞEHADET'ler ağzımızdan, dilimizden düşmüyor. İnanın belki de kıyametin, ölümün provasını yaşadık. Selden karşıya geçip, zar zor yolumuza devam ettik. Maalesef, yarım saatlik yolu tam iki saatte ulaştık. Ne aracımıza ne de kendimize sığınak bulmak mümkün değildi. Durduğumuz yerde birden sular yükseliyor. Hayatımda çok afetler gördüm, sel, fırtına, yağmur, dolu gördüm ama böylesini ilk defa yakalandım. "Allah'ım, Günahlarımızı af eyle, bizleri helak etme, bizlere sevdiğin amelleri yapma kolaylığı ver. Vatanımızı, İslam Milletimizi her türlü felaketlerden koru. Bizleri mahşer günü mahçup eyleme. Bizlere son nefeste de Kelimeyi TEVHİT ve Kelimeyi ŞEHADET'i nasip eyle, imanlı olarak ruhumuzu sana teslim etmeyi nasip eyle diyoruz. Unutma Rabbini Unutma Rab'bini, nefis azar, Bugün cumartesi, yarın pazar, Erken kalkmıyor, yangel yatar, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Dünya hayatına aldananlar, Şeytana, ona buna kananlar, 'Her günah af olunur' sananlar, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Akıl fikir ile donatıldık, Söyle, boşuna mı yaratıldık, Bir iken binlerce çoğaltıldık, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Yalan konuşanlara büyük şok, Sadece "İman Ettik" diyen çok, "Kaçılmaz İmtihan"dan kaçış yok, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Karanlık kapladı sağı solu, Sel fırtına yağmur, bulgur dolu, Herkes buldu, sen bulmadın yolu, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Bağırmak iste duyuramazsın, Bir delik bulup sığınamazsın, Ölüm geldiğinde kaçamazsın, Mezarcı bir gün kabrini kazar. Ahmet Aydın* 17.06.2023.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.