Kürşat Şahin YILDIRIMER
Köşe Yazarı
Kürşat Şahin YILDIRIMER
 

ÇOCUKTAN AYRILAMAYAN BEKÇİ ANNELER

<p>Bu kavram, annenin &ccedil;ocuğunun kendisinden farklı bir varlık olduğunu fark etmemesi, &ccedil;ocuk i&ccedil;in kaygı duyması, &ccedil;ocuğunun birey olmasına izin vermemesi anlamını taşıyor.</p> <p>&Ccedil;ocuk sahibi olmak, her anne-babanın yaşamındaki d&ouml;n&uuml;m noktasıdır. Bu mutluluk kişinin yaşayacağı en m&uuml;kemmel duygudur. Her anne-baba &ccedil;ocuğu i&ccedil;in her şeyin en g&uuml;zelini ister kuşkusuz.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>&Ccedil;ocuktan ayrılamayan anne, &ccedil;ocuğunu da kendisine bağımlı kılar.</strong></p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğun sağlıklı gelişebilmesi, anne-babanın bu role hazır olması ve &ccedil;ocuk eğitimini bilmesine bağlıdır. &Ouml;ncelikle eşler evlilik ilişkilerini değerlendirmeli, ebeveynliğe hazır olup-olmadıklarını tartışmalı, sonra &ccedil;ocuk sahibi olmaya karar vermeliler. Bu tartışma kişilerin &ouml;zg&uuml;veni, evliliğe y&uuml;kledikleri anlam, eşlerin birbirinden beklentileri g&uuml;ven duygularını kapsamalıdır.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Annenin bu tutumunun nedenleri nelerdir ?</strong></p> <p>Hepimiz ailemizi modelleriz. Anne babalık rollerimizin gelişmesinde ailemizin rol&uuml; b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r.</p> <p>&Ccedil;oğu kez&rdquo; aynı annem gibi konuştum, annem de b&ouml;yle yapar &ldquo; farkındalığını hepimiz yaşamaz mıyız ? Repertuarımızda &ouml;ğrendiğimiz davranış şekilleri vardır, Onları kullanırız. Bizim de kişiliğimiz bu şekilde şekillenmiştir &ccedil;&uuml;nk&uuml;.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Anne-bebek ilişkisi :</strong></p> <p>Bebek, ihtiya&ccedil;ları yerinde zamanında gerektiği kadar karşılandığı durumda kendisini g&uuml;vende hisseder. B&uuml;y&uuml;d&uuml;k&ccedil;e, &ouml;zellikle 2-3 yaş d&ouml;neminde annenin tutumları olduk&ccedil;a &ouml;nem kazanır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu d&ouml;nem kritik d&ouml;nemlerden en &ouml;nemlisidir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>2-3 yaş d&ouml;nemi, &ccedil;ocuğun kendisinin ve dış d&uuml;nyanın farkına vardığı, &ouml;ğrenme ve dış d&uuml;nyayı keşfettiği d&ouml;nemdir. D&uuml;nyayı keşfetmenin, ona sahip olmanın hazzını yaşayan &ccedil;ocuklara annenin engelleyici, korumacı, m&uuml;dahaleci yaklaşımı zarar verir. Bu d&ouml;nemde ailenin &ccedil;ocuk i&ccedil;in gerekli g&uuml;venlik &ouml;nlemlerini alarak, &ccedil;ocuğa kendisini ger&ccedil;ekleştirmesi i&ccedil;in fırsat vermesi, ona &ouml;zg&uuml;r bir alan sunması gerekmektedir.. KENDİNE G&Uuml;VENİNİ OLUŞTURABİLMESİ İ&Ccedil;İN&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu d&ouml;nem &ccedil;ocuğun sosyalleşmesi ve bireyselleşmesi i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;sterdiği, uğraştığı d&ouml;nemdir. &Ccedil;ocuktan ayrılamayan anne, &ccedil;ocuğunu da kendisine bağımlı kılar.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğa yeni denemelerinde fırsat vermez. &ldquo;Ay aman d&uuml;şersin, dikkat et, uf olursun&rdquo; &Ccedil;ocuğunu korumak uğruna &ccedil;ocuğun kendisini korumak i&ccedil;in geliştireceği davranış şekli geliştirmesine m&uuml;dahale etmiş, &ccedil;ocuğun kaygı duymasına neden olmuş olur.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Sorun annenin kendi kaygısıdır</strong>.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuk da kendisini g&uuml;vende hissetmez, anneye yapışır onu koruması i&ccedil;in. Anneden ayrışamayan &ccedil;ocuklar bu &ccedil;ocuklardır. &Ouml;zellikle anaokuluna ilkokula başlarken annesini bırakmayan &ccedil;ocuk annesi olmadan nasıl davranacağını &ouml;ğrenmediği i&ccedil;in kaygı yaşar ve artık bu bir psikolojik, yardım alınması gereken bir durumdur.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Annenin kendi depresyonu, psikolojik ve fiziksel rahatsızlıkları da bu duruma neden olabilmektedir. Ayrıca &ccedil;ocuğun engeli ya da psikolojik rahatsızlığı nedeniyle yeterli becerileri geliştiremeyen &ccedil;ocukların annelerin de bu tutumu geliştirdiklerini g&ouml;rebiliyoruz.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Bu Durumdan &Ccedil;ocuk Nasıl Etkilenir? Anne Nasıl Etkilenir?</strong></p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu tutum kaygıyı ifade eder. &Ccedil;ocukta da tehlike algısı oluşabilir, kendine g&uuml;vensizlik, ileriki d&ouml;nemlerde atılgan olmayan bir kişilik, korkular, kaygılar, fobiler, sosyal becerilerin gelişmemesi gibi sonu&ccedil;lar ortaya &ccedil;ıkar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğun anneye bağımlı olması, &ccedil;ocuğun okul başarısını, arkadaş ilişkilerini de etkiler. Anne de bağımsız olamadığı i&ccedil;in annenin de yaşam kalitesi d&uuml;şer, stres d&uuml;zeyi artar, &ccedil;aresiz hisseder, g&uuml;nl&uuml;k aktiviteleri aksar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Diğer kardeşler i&ccedil;in de aynı durum s&ouml;zkonusudur. Bu tutuma sahip anne diğer &ccedil;ocuklarına da bu şekilde davranacağı i&ccedil;in herbiri ile ve sorunlarla fazlaca ilgilenmek zorunda kalır. Eş ilişkisi, aile i&ccedil;i ilişkiler olumsuz şekilde etkilenir.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Yapılan &ccedil;alışmalarda boşanmaların &ouml;nemli sebeplerinden birisi de annelik rol&uuml;yle ilgili &nbsp;sorun yaşayan annenin eşine ilgisiz kalması ve tutum farklılıklarıdır.</strong></p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuk yeterli sosyal ilişki yaşamazsa, ilişki ve iletişim bi&ccedil;imlerini &ouml;ğrenemez. Sosyal kaygı, sosyal fobi ortaya &ccedil;ıkabilir. Eve misafir istemeyen misafirliğe gitmek istemeyen &ccedil;ocukların b&uuml;y&uuml;k kısmı bu nedenle b&ouml;yle davranır. Bu durumda komşuluk akrabalık ilişkileri de zayıflayabilir.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Annelere Sendromu Yaşamalarını Engelleyecek &Ouml;neriler:</strong></p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğun d&uuml;nyaya gelmesiyle, ailenin yaşam tarzı değişecektir. Bu değişimin sağlıklı oluşması &ouml;nem taşımaktadır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde pek &ccedil;ok klinikte etkili anne-baba olmak, iyi anne-baba olmak gibi &ccedil;alışmalar y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmektedir.&nbsp;</p> <p>Ama&ccedil;, ebeveynlerin &ccedil;ocuklarını tanımaları ve onların bilişsel, sosyal, duygusal gelişimlerinin en sağlıklı bi&ccedil;imde oluşması i&ccedil;in imkan sunmalarını sağlamaktadır.</p> <p>&Ouml;ncelikle,,, amacımızın &ccedil;ocuğumuzu hayata hazırlamak, kendi başına yaşamını s&uuml;rd&uuml;rebilecek yetileri kazandırmanın bizim g&ouml;revimiz olduğunu aklımızdan &ccedil;ıkarmamalıyız !!!!</p> <p>&nbsp;</p> <p>Annenin &ccedil;ocuklarıyla konuşurken kullandığı dil &ccedil;ok &ouml;nemlidir. Duygularımız doğaldır, birbirimizin duygu ve d&uuml;ş&uuml;ncelerini s&ouml;zel ifadeler ve beden diliyle algılarız. İletişim, kişilerin birbirlerine (bilin&ccedil;li ya da bilin&ccedil;siz olarak) duygu ve d&uuml;ş&uuml;nceleri aktardıkları s&uuml;re&ccedil;tir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocukla g&uuml;&ccedil;l&uuml; iletişim kurmanın birinci basamağı, onun duygularını ve d&uuml;ş&uuml;ncelerini olduğu gibi kabul etmek ve dinlemektir. Dinleme, etkin dinleme (katılımla dinleme), pasif dinleme (edilgin dinleme), kapı aralayıcı mesajlarla dinleme şeklinde olur.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Pasif (edilgin) dinleme; herhangi bir yorum katılmadan, jest ve mimiklerle &ccedil;ocuğunuzu dinlediğinizi hissettirmeniz şeklindedir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Etkin dinleme (katılımlı), s&ouml;ylediği s&ouml;zleri a&ccedil;arak tekrar etmek ve kendi &ccedil;&ouml;z&uuml;mlerini bulmasında yardımcı olmak şeklindedir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğun duygu ve d&uuml;ş&uuml;ncelerini anlamayı yani empatik yaklaşmayı &ouml;neririm &ouml;ncelikle. &Ccedil;ocuğa saygı duymak, ger&ccedil;ek&ccedil;i ve doğal davranmak onu dinlemek &ccedil;ok &ouml;nemli. Onunla g&ouml;z teması kurmayı unutmayarak bunu yapmalıyız ve mutlaka dokunsal teması artırmak durumundayız.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Nerede, ne zaman, nasıl, ne s&ouml;yleyeceğimizi iyi belirlememiz ve akıcı, sade bir dil kullanmaya &ccedil;alışmayı da ilave etmeliyiz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kardeş veya arkadaşlarıyla &ccedil;ocuğun kıyaslanması, aile i&ccedil;i şiddet, toleranslı ya da baskıcı tutumlar, &ccedil;ocukla empati kurulamaması, annenin &ccedil;ocuğu anlamamaları, &ouml;d&uuml;l&uuml;n ya da cezanın fazla ve yanlış kullanılması, aile b&uuml;y&uuml;klerinin m&uuml;dahaleleri, &ccedil;ocuktan beklentilerin, &ccedil;ocuğun kapasitesi veya gelişim d&ouml;nemine oranla y&uuml;ksek olması gibi yanlış tutumları sık&ccedil;a g&ouml;zl&uuml;yoruz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Aile i&ccedil;i iletişimin kaliteli olması, ailenin kullandığı iletişim dilinin sağlıklı olması, etkili iletişimin anne-baba tarafından kullanılması, &ccedil;ocukla empati kurulması, &ccedil;ocukluk gelişim d&ouml;nemlerinin bilinmesi, iyi g&ouml;zlemci olabilmek, &ccedil;ocuğu anlamaya &ccedil;alışmak, &ccedil;ocuğa zengin uyaran sunmak, gelişimin bir b&uuml;t&uuml;n olduğunu ve &ccedil;ocuğun becerileri gelişim d&ouml;neminin gerektirdiği derecede kazanabileceği unutulmamalı.</p> <p>&nbsp;</p> <p>T&uuml;m anne-babalar en iyiyi yapmaya &ccedil;alışıyorlar kuşkusuz. Fakat farkında olmadan ya da bilin&ccedil;li tutumları bilmediğimiz durumlarda &ccedil;ocuk eğitiminde hatalar yapabiliyoruz. Bu hataları yapmamak, en aza indirmek i&ccedil;in, ebeveynlere s&uuml;rekli okumalarını, araştırmalarını, tartışmalarını ve iyi g&ouml;zlemci olmalarını &ouml;neriyorum.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Sevgiyle Kalın</p>
Ekleme Tarihi: 24 Ağustos 2022 - Çarşamba

ÇOCUKTAN AYRILAMAYAN BEKÇİ ANNELER

<p>Bu kavram, annenin &ccedil;ocuğunun kendisinden farklı bir varlık olduğunu fark etmemesi, &ccedil;ocuk i&ccedil;in kaygı duyması, &ccedil;ocuğunun birey olmasına izin vermemesi anlamını taşıyor.</p> <p>&Ccedil;ocuk sahibi olmak, her anne-babanın yaşamındaki d&ouml;n&uuml;m noktasıdır. Bu mutluluk kişinin yaşayacağı en m&uuml;kemmel duygudur. Her anne-baba &ccedil;ocuğu i&ccedil;in her şeyin en g&uuml;zelini ister kuşkusuz.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>&Ccedil;ocuktan ayrılamayan anne, &ccedil;ocuğunu da kendisine bağımlı kılar.</strong></p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğun sağlıklı gelişebilmesi, anne-babanın bu role hazır olması ve &ccedil;ocuk eğitimini bilmesine bağlıdır. &Ouml;ncelikle eşler evlilik ilişkilerini değerlendirmeli, ebeveynliğe hazır olup-olmadıklarını tartışmalı, sonra &ccedil;ocuk sahibi olmaya karar vermeliler. Bu tartışma kişilerin &ouml;zg&uuml;veni, evliliğe y&uuml;kledikleri anlam, eşlerin birbirinden beklentileri g&uuml;ven duygularını kapsamalıdır.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Annenin bu tutumunun nedenleri nelerdir ?</strong></p> <p>Hepimiz ailemizi modelleriz. Anne babalık rollerimizin gelişmesinde ailemizin rol&uuml; b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r.</p> <p>&Ccedil;oğu kez&rdquo; aynı annem gibi konuştum, annem de b&ouml;yle yapar &ldquo; farkındalığını hepimiz yaşamaz mıyız ? Repertuarımızda &ouml;ğrendiğimiz davranış şekilleri vardır, Onları kullanırız. Bizim de kişiliğimiz bu şekilde şekillenmiştir &ccedil;&uuml;nk&uuml;.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Anne-bebek ilişkisi :</strong></p> <p>Bebek, ihtiya&ccedil;ları yerinde zamanında gerektiği kadar karşılandığı durumda kendisini g&uuml;vende hisseder. B&uuml;y&uuml;d&uuml;k&ccedil;e, &ouml;zellikle 2-3 yaş d&ouml;neminde annenin tutumları olduk&ccedil;a &ouml;nem kazanır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu d&ouml;nem kritik d&ouml;nemlerden en &ouml;nemlisidir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>2-3 yaş d&ouml;nemi, &ccedil;ocuğun kendisinin ve dış d&uuml;nyanın farkına vardığı, &ouml;ğrenme ve dış d&uuml;nyayı keşfettiği d&ouml;nemdir. D&uuml;nyayı keşfetmenin, ona sahip olmanın hazzını yaşayan &ccedil;ocuklara annenin engelleyici, korumacı, m&uuml;dahaleci yaklaşımı zarar verir. Bu d&ouml;nemde ailenin &ccedil;ocuk i&ccedil;in gerekli g&uuml;venlik &ouml;nlemlerini alarak, &ccedil;ocuğa kendisini ger&ccedil;ekleştirmesi i&ccedil;in fırsat vermesi, ona &ouml;zg&uuml;r bir alan sunması gerekmektedir.. KENDİNE G&Uuml;VENİNİ OLUŞTURABİLMESİ İ&Ccedil;İN&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu d&ouml;nem &ccedil;ocuğun sosyalleşmesi ve bireyselleşmesi i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;sterdiği, uğraştığı d&ouml;nemdir. &Ccedil;ocuktan ayrılamayan anne, &ccedil;ocuğunu da kendisine bağımlı kılar.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğa yeni denemelerinde fırsat vermez. &ldquo;Ay aman d&uuml;şersin, dikkat et, uf olursun&rdquo; &Ccedil;ocuğunu korumak uğruna &ccedil;ocuğun kendisini korumak i&ccedil;in geliştireceği davranış şekli geliştirmesine m&uuml;dahale etmiş, &ccedil;ocuğun kaygı duymasına neden olmuş olur.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Sorun annenin kendi kaygısıdır</strong>.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuk da kendisini g&uuml;vende hissetmez, anneye yapışır onu koruması i&ccedil;in. Anneden ayrışamayan &ccedil;ocuklar bu &ccedil;ocuklardır. &Ouml;zellikle anaokuluna ilkokula başlarken annesini bırakmayan &ccedil;ocuk annesi olmadan nasıl davranacağını &ouml;ğrenmediği i&ccedil;in kaygı yaşar ve artık bu bir psikolojik, yardım alınması gereken bir durumdur.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Annenin kendi depresyonu, psikolojik ve fiziksel rahatsızlıkları da bu duruma neden olabilmektedir. Ayrıca &ccedil;ocuğun engeli ya da psikolojik rahatsızlığı nedeniyle yeterli becerileri geliştiremeyen &ccedil;ocukların annelerin de bu tutumu geliştirdiklerini g&ouml;rebiliyoruz.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Bu Durumdan &Ccedil;ocuk Nasıl Etkilenir? Anne Nasıl Etkilenir?</strong></p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu tutum kaygıyı ifade eder. &Ccedil;ocukta da tehlike algısı oluşabilir, kendine g&uuml;vensizlik, ileriki d&ouml;nemlerde atılgan olmayan bir kişilik, korkular, kaygılar, fobiler, sosyal becerilerin gelişmemesi gibi sonu&ccedil;lar ortaya &ccedil;ıkar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğun anneye bağımlı olması, &ccedil;ocuğun okul başarısını, arkadaş ilişkilerini de etkiler. Anne de bağımsız olamadığı i&ccedil;in annenin de yaşam kalitesi d&uuml;şer, stres d&uuml;zeyi artar, &ccedil;aresiz hisseder, g&uuml;nl&uuml;k aktiviteleri aksar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Diğer kardeşler i&ccedil;in de aynı durum s&ouml;zkonusudur. Bu tutuma sahip anne diğer &ccedil;ocuklarına da bu şekilde davranacağı i&ccedil;in herbiri ile ve sorunlarla fazlaca ilgilenmek zorunda kalır. Eş ilişkisi, aile i&ccedil;i ilişkiler olumsuz şekilde etkilenir.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Yapılan &ccedil;alışmalarda boşanmaların &ouml;nemli sebeplerinden birisi de annelik rol&uuml;yle ilgili &nbsp;sorun yaşayan annenin eşine ilgisiz kalması ve tutum farklılıklarıdır.</strong></p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuk yeterli sosyal ilişki yaşamazsa, ilişki ve iletişim bi&ccedil;imlerini &ouml;ğrenemez. Sosyal kaygı, sosyal fobi ortaya &ccedil;ıkabilir. Eve misafir istemeyen misafirliğe gitmek istemeyen &ccedil;ocukların b&uuml;y&uuml;k kısmı bu nedenle b&ouml;yle davranır. Bu durumda komşuluk akrabalık ilişkileri de zayıflayabilir.</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Annelere Sendromu Yaşamalarını Engelleyecek &Ouml;neriler:</strong></p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğun d&uuml;nyaya gelmesiyle, ailenin yaşam tarzı değişecektir. Bu değişimin sağlıklı oluşması &ouml;nem taşımaktadır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde pek &ccedil;ok klinikte etkili anne-baba olmak, iyi anne-baba olmak gibi &ccedil;alışmalar y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmektedir.&nbsp;</p> <p>Ama&ccedil;, ebeveynlerin &ccedil;ocuklarını tanımaları ve onların bilişsel, sosyal, duygusal gelişimlerinin en sağlıklı bi&ccedil;imde oluşması i&ccedil;in imkan sunmalarını sağlamaktadır.</p> <p>&Ouml;ncelikle,,, amacımızın &ccedil;ocuğumuzu hayata hazırlamak, kendi başına yaşamını s&uuml;rd&uuml;rebilecek yetileri kazandırmanın bizim g&ouml;revimiz olduğunu aklımızdan &ccedil;ıkarmamalıyız !!!!</p> <p>&nbsp;</p> <p>Annenin &ccedil;ocuklarıyla konuşurken kullandığı dil &ccedil;ok &ouml;nemlidir. Duygularımız doğaldır, birbirimizin duygu ve d&uuml;ş&uuml;ncelerini s&ouml;zel ifadeler ve beden diliyle algılarız. İletişim, kişilerin birbirlerine (bilin&ccedil;li ya da bilin&ccedil;siz olarak) duygu ve d&uuml;ş&uuml;nceleri aktardıkları s&uuml;re&ccedil;tir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocukla g&uuml;&ccedil;l&uuml; iletişim kurmanın birinci basamağı, onun duygularını ve d&uuml;ş&uuml;ncelerini olduğu gibi kabul etmek ve dinlemektir. Dinleme, etkin dinleme (katılımla dinleme), pasif dinleme (edilgin dinleme), kapı aralayıcı mesajlarla dinleme şeklinde olur.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Pasif (edilgin) dinleme; herhangi bir yorum katılmadan, jest ve mimiklerle &ccedil;ocuğunuzu dinlediğinizi hissettirmeniz şeklindedir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Etkin dinleme (katılımlı), s&ouml;ylediği s&ouml;zleri a&ccedil;arak tekrar etmek ve kendi &ccedil;&ouml;z&uuml;mlerini bulmasında yardımcı olmak şeklindedir.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ocuğun duygu ve d&uuml;ş&uuml;ncelerini anlamayı yani empatik yaklaşmayı &ouml;neririm &ouml;ncelikle. &Ccedil;ocuğa saygı duymak, ger&ccedil;ek&ccedil;i ve doğal davranmak onu dinlemek &ccedil;ok &ouml;nemli. Onunla g&ouml;z teması kurmayı unutmayarak bunu yapmalıyız ve mutlaka dokunsal teması artırmak durumundayız.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Nerede, ne zaman, nasıl, ne s&ouml;yleyeceğimizi iyi belirlememiz ve akıcı, sade bir dil kullanmaya &ccedil;alışmayı da ilave etmeliyiz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kardeş veya arkadaşlarıyla &ccedil;ocuğun kıyaslanması, aile i&ccedil;i şiddet, toleranslı ya da baskıcı tutumlar, &ccedil;ocukla empati kurulamaması, annenin &ccedil;ocuğu anlamamaları, &ouml;d&uuml;l&uuml;n ya da cezanın fazla ve yanlış kullanılması, aile b&uuml;y&uuml;klerinin m&uuml;dahaleleri, &ccedil;ocuktan beklentilerin, &ccedil;ocuğun kapasitesi veya gelişim d&ouml;nemine oranla y&uuml;ksek olması gibi yanlış tutumları sık&ccedil;a g&ouml;zl&uuml;yoruz.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Aile i&ccedil;i iletişimin kaliteli olması, ailenin kullandığı iletişim dilinin sağlıklı olması, etkili iletişimin anne-baba tarafından kullanılması, &ccedil;ocukla empati kurulması, &ccedil;ocukluk gelişim d&ouml;nemlerinin bilinmesi, iyi g&ouml;zlemci olabilmek, &ccedil;ocuğu anlamaya &ccedil;alışmak, &ccedil;ocuğa zengin uyaran sunmak, gelişimin bir b&uuml;t&uuml;n olduğunu ve &ccedil;ocuğun becerileri gelişim d&ouml;neminin gerektirdiği derecede kazanabileceği unutulmamalı.</p> <p>&nbsp;</p> <p>T&uuml;m anne-babalar en iyiyi yapmaya &ccedil;alışıyorlar kuşkusuz. Fakat farkında olmadan ya da bilin&ccedil;li tutumları bilmediğimiz durumlarda &ccedil;ocuk eğitiminde hatalar yapabiliyoruz. Bu hataları yapmamak, en aza indirmek i&ccedil;in, ebeveynlere s&uuml;rekli okumalarını, araştırmalarını, tartışmalarını ve iyi g&ouml;zlemci olmalarını &ouml;neriyorum.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Sevgiyle Kalın</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.